Gürcistan, Rus İç Savaşı sırasında 1917'deki Rus Devrimi'nin ardından kısa bir süre boyunca Transkafkasya Federasyonu'nun bir parçası oldu ve daha sonra bağımsız bir cumhuriyet olarak ortaya çıktı. 1921 yılında Kızıl Ordu Gürcistan'ı işgal etti ve işçilerin ve köylülerin Sovyetler hükûmetini kurdu. Sovyet Gürcistan yeni Transkafkasya Federasyonu'na katıldı ve 1922 yılında Sovyetler Birliği'nin kurucu cumhuriyetlerinden biri oldu. 1936'da Transkafkasya Federasyonu dağıldı ve Gürcistan bir Sovyet Cumhuriyeti olarak ortaya çıktı. 2. Dünya Savaşı sırasında neredeyse 700.000 Gürcü Kızıl Ordu saflarında Nazilere karşı savaştı. Etnik bir Gürcü olan Sovyet Lideri Josef Stalin'in 1953 yılında ölümünden sonra Nikita Kruşçev ve onun de-Stalinizasyon politikasına karşı 1956'da neredeyse yüz öğrencinin öldüğü protesto dalgaları ülkeye yayıldı.
1980'li yıllarda bir bağımsızlık hareketi başladı ve büyüdü, Nisan 1991'de Gürcistan'ın Sovyetler Birliği'nden ayrılması ile sonuçlandı. Daha sonraki dönemin büyük bir kısmında Gürcistan iç karışıklıklar, Abhazya ve Güney Osetya'daki ayrılıkçı hareketler ve ekonomik krizle uğraştı. Gürcistan 2003 yılındaki Gül Devrimi'nin ardından NATO ve Avrupa Birliği üyeliğini hedefleyen güçlü bir Batı yanlısı dış politika izledi, ülkede bir dizi demokratik ve ekonomik reformlar yapıldı. Bu karışık sonuçları beraberinde getirdi ancak ülkenin kurumlarını güçlendirdi. Ülkenin Batı yanlısı politikası Rusya ile ilişkileri kötüleştirdi, Ağustos 2008'de Rus-Gürcü Savaşı ve Gürcistan'ın Rusya ile günümüzde de devam eden bölgesel anlaşmazlıkları ile sonuçlandı.
Gürcistan, 2008 Rusya-Gürcistan Savaşı'ndan sonra kısıtlı uluslararası tanınmışlık kazanmış Abhazya ve Güney Osetya olmak üzere iki de facto bağımsız bölgeyi kapsamaktadır. Dünyanın çoğu devleti bu bölgeleri Gürcistan'ın Rusya tarafından işgal altında olan bölgeleri olarak kabul etmektedir.[9]
"Gürcistan" kelimesi, muhtemelen 11. ve 12. yüzyıllarda Süryaniceye gurz-ān/gurz-iyān ve Arapçaya curcan/curzan olarak geçen Gürcüler anlamına gelen Partça ve Orta Farsça gurğān kelimesinden kaynaklanıyor. Gezgin Jacques de Vitry dini temelli teorilere dayandırarak, ismin kökenini Gürcüler arasında ünlü olan Aziz Giorgi'nin ismi ile açıklıyor,[11] gezgin Jean Chardin ise, "Gürcistan" kelimesinin Gürcistan'daki gelişmiş tarım tekniklerinden etkilenen Yunanlar tarafından Yunanca γεωργός ("çiftçi") kelimesinden geldiğini düşünüyordu. Prof. Aleksandre Mikaberidze'nin söylediği gibi, Gürcistan/Gürcüler kelimelerinin kökeninin bu asırlık açıklamaları, kelimenin kökeninin Farsça gurğ/gurğān ("kurt"[12]) kelimesi olduğunu düşünen bilim camiası tarafından reddediliyor.[13] Farsça kelime gurğ/gurğān ile başlayan kelime, daha sonra Slav ve Batı Avrupa dilleri de dâhil olmak üzere birçok başka dilde benimsendi.[13][14] Bu terimin kendi, Gorgan ("kurtların ülkesi") olarak anılan, Hazar'a yakın bölgenin antik İran ismiyle oluşturulmuş olabilir.[13][15]
Ne var ki söz konusu bu kaynaklarda Farsça "Gurc" (گرج) ile kurt anlamında gelen "gurg" (گرگ) kelimesinin birbirine karıştırıldığı görülmektedir. Farsça "Gurc" kelimesi, Türkçe "Gürcistan" anlamına gelir. Türkçede "Gürcü" olarak yerleşmiş olan kelimenin aslı ise, Farsça "Gurcî"dir (گرجی) ve Gurc ülkesinden olan demektir. "Gurc" ülkeyi ifade ettiği halde bu kelimeden ayrıca "stan" (ستان) sonekiyle "Gurcstan" (گرجستان) kelimesi türetilmiştir. "Gurcstan" kelimesi Türkçede Gürcistan biçiminde yerleşmiştir. Farsça "gurg" (گرگ) kelimesinin bir anlamı "kurt" olup Gürcü kralı Vahtang Gorgasali'nin adının bu kelimeyle ilişkili olduğu kabul edilir. Ne var ki, Latin harfli transliterasyonu üzerinden "gurg" (گرگ) ve "gurğ" (گرج) kelimeleri birbirine karıştırılmış ve Gürcistan'ın anlamı "kurtların ülkesi" biçiminde aktarılmıştır.[16][17]
Gürcistan'ın Gürcüce ismi Sakartvelo (საქართველო; "Kartvelilerin ülkesi "), 9. yüzyıldan itibaren kaydedilmiştir ve geniş kullanımıyla 13. yüzyıla kadar tüm Orta Çağ Gürcistan Krallığı'na atıfta bulunur, kelime merkez Gürcistan bölgesi Kartli'den türetilmiştir. Etnik Gürcüler tarafından kullanılan öz tanımlama Kartvelebi'dir (ქართველები, yani "Kartveliler").
Gürcü kroniklerine göre Kartvelilerin atası, Kitabı Mukaddes’teki Yafes’in torunlarından Kartlos’tur. Ancak bilim adamları, kelimenin eski zamanlarda baskın bir grup olarak ortaya çıkan proto-Gürcü kabilelerinden biri olan Kartlar'dan türediği konusunda hemfikirler.[13] Sakartvelo (საქართველო) adı iki bölümden oluşmaktadır. Kelimenin kökü olan Kartvel-i (ქართველ-ი), orta-doğu Gürcistan bölgesi Kartli'nin veya Doğu Roma İmparatorluğu'nun kaynaklarında bilinen ismiyle İberya'nın yerlilerini belirtir.[18]Strabon, Herodot, Plutarkhos, Homeros gibi Antik Yunan ve Titus Livius, Tacitus gibi Romalı yazarlar ülkenin doğusundakileri İberler (Bazı Eski Yunan kaynaklarında İberoi), batısındakilerini de Kolhlar olarak adlandırmışlardır.[19] Gürcüce çevre eki sa-X-o, X'in bir etnonim olduğu ve "X'in yaşadığı alanı" belirten standart bir coğrafi adlandırmadır.[20]
Bugün ülkenin tam ve resmi adı, Gürcistan anayasasında "Gürcistan, Gürcistan devletinin adıdır" şeklinde belirtildiği üzere Gürcistan'dır.[21] 1995 anayasası yürürlüğe girmeden önce ülkenin adı Gürcistan Cumhuriyeti idi.[b]
Modern Gürcistan Paleolitik Çağdan beri Homo erectus yerleşim alanıydı. Proto-Gürcü kabileleri ilk olarak MÖ 12. yüzyılda yazılı tarih sahnesine çıktılar.[22]Şarap yapımına dair şimdiye dek bulunan en eski kalıntılar 8.000 yıllık şarap küplerinin ortaya çıkarıldığı Gürcistan'da bulunmuştur.[23][24] Arkeolojik buluntular ve antik kaynaklar ayrıca göstermektedir ki erken devlet ve siyasal oluşumlar MÖ 7. yüzyıl ve ötesine giden ileri derece metalurji ve kuyumculuk teknikleriyle karakterize edilmektedir.[22] Erken metalurji Şulaveri-Şomu kültürü ile ilişkili olarak MÖ 6. milenyum sırasında Gürcistan'da başlamıştır.[25]
Antik Dönem
Antik Çağ başlıca batıda Kolhis ve doğuda İberya olmak üzere çeşitli erken Gürcü devletlerinin ortaya çıkışını gördü. Kolhis, Yunan mitolojisinde Apollonius'un efsanesi Argonautika'da İason ve ArgonotlarınAltın Post'u aradığı ülkeydi. Efsanedeki Altın Post'un bölgedeki nehirlerden altın tozunu toplamak için post kullanılması yönteminden kaynaklanabileceği düşünülmektedir.[26] MÖ 4. yüzyılda - bir kral ve aristokratik hiyerarşinin altında kurulmuş gelişmiş devlet organizasyonunun erken örneklerinden biri - İberya Krallığı kuruldu.[27]
Roma Cumhuriyeti'nin bugünkü Gürcistan'ı kısa süreli ele geçirmesinden sonra bölge 700 yıldan uzun bir süre boyunca Roma-Pers jeopolitik düşmanlığı ve savaşının öncelikli hedefi haline dönüştü.[28][29] Milattan sonra ilk yüzyıllarda Mitraizm, pagan inançları ve Zerdüştlük Gürcistan'da yaygın olarak inanılan inançlardı.[30] MS 337 yılında Kral III. Mirian Hristiyanlığı devlet dini olarak ilan etti ve edebiyatın, sanatın gelişmesine büyük bir teşvik verdi ve sonuçta birleşik Gürcü ulusunun oluşumunda kilit bir rol oynadı.[31][32] Hristiyanlığın kabulü MS 5. yüzyıla kadar İberya'da (doğu Gürcistan) ikinci bir yerleşik din haline gelmiş gibi görünen ve orada yaygın olarak uygulanan Zerdüştlüğün yavaş ama kesin bir şekilde gerilemesine yol açtı.[33][34]
Ortaçağlardan Modern Çağa Doğru
Yıllar süren Roma-Pers Savaşlarına sahne olan erken Gürcü krallıkları Orta Çağların başında çeşitli feodal bölgelere bölündüler. Bu kalan Gürcü krallıklarına karşı 7. yüzyılda ortaya çıkan Müslüman istilalarını kolaylaştırdı.
Tao-Klarceti Krallığı
Guaramiani ve Hosroviani gibi farklı İberya kraliyet hanedanlarının soylarının devam etmeyişi ve Abbasilerin kendi iç savaşları ve Bizansla olan çatışmaları Bagrationi Hanedanı'nın büyük bir şöhretle güçlenmesinin önünü açtı.[35] İberya'nın güney batı bölgesine göç etmiş Bagrationi Hanedanı'nın lideri Büyük AşotTao-Klarceti'nin başına geçti ve İberya Prensliği'ni 813 yılında yeniden kurdu. I. Aşot'un oğulları ve torunları üç ayrı kola ayrıldılar. Sürekli olarak hem birbirleri ile ve hem de komşu devletlerle savaştılar. Sonunda Kartli kolu galip geldi; 888 yılında IV. Adarnase, 550 yılından beri durgun olan kraliyet otoritesini yeniden diriltti. İberya monarşisinin canlanmasına rağmen geriye kalan Gürcü toprakları Arap işgali altında olan Tiflis ile birlikte birbirine rakip devletlere bölünmüştü.
Egrisi-Abhazya Krallığı
736 yılında Batı Gürcistan'a Mervan bin Muhammed liderliğinde yapılan Arap istilasıI. Leon ve Lazikalı ve İberyalı müttefikleri tarafından geri püskürtüldü. I. Leon daha sonra Mirian'ın kız kardeşi ile evlendi, bir varis II. Leon 770'lerde bu hanedan birliğini kullanarak Lazika'yı devraldı.[36] Arap istilacılara karşı kazanılan zafer ve yeni topraklar Abhazya prenslerine Bizans İmparatorluğu'ndan daha fazla otonomi kazanma gücü verdi. Yaklaşık 778 yılında II. Leon, Hazarlar'ın yardımıyla tam bağımsızlığını kazandı ve Abhazya Kralı olarak taç giydi. Devletin bağımsızlığının kazanılmasından sonra kilisenin bağımsızlığı esas problem haline gelmişti. 9. yüzyılın başlarında Abhazya Kilisesi Konstantinopolis ile bağlarını koparttı ve Mtsheta Katolikosluğu'nun otoritesini tanıdı; Gürcüce okur yazarlık ve kültürel dil olarak Yunancanın yerini aldı.[37][38] Abhazya Krallığı 850 ve 950 yılları arasında en müreffeh dönemini yaşadı. III. Demetre döneminde bir iç savaş ve feodal isyanlar başladı ve III. Teodos döneminde krallığı tamamıyla anarşiye sürükledi. Büyük çoğunlukla üvey babası III. Davit'in diplomasisi ve fetihleri sayesinde Kral III. Bagrat liderliğinde Abhazya Krallığı ve doğu Gürcü devletlerinin tek bir Gürcü monarşisi çatısı altında birleşmesiyle iç karışıklık dönemi son buldu.
Birleşik Gürcistan Krallığı
Feodalizmin gelişme dönemi ve ortak düşmanlara karşı mücadele en az çeşitli Gürcü devletlerinin aynı inanca olan bağlılığı kadar Gürcistan feodal monarşisinin 11. yüzyılda Bagrationi Hanedanı altında manevi ve politik birleşmesi için büyük bir öneme sahipti.
Gürcistan Krallığı 12. ve 13. yüzyıllarda gücünün doruğuna ulaştı. Kurucu Davit (1089-1125) ve onun büyük torunu Kraliçe Tamar (1184-1213)'ın hükümdarlıkları arasındaki bu dönem Gürcistan'ın Altın Çağı ya da Gürcü Rönesansı olarak bilinir.[39] Batı Avrupa'daki benzerinden önce gelen bu erken Gürcü Rönesansı etkileyici askeri zaferler, bölgesel yayılma ve mimari, edebiyat, felsefe ve bilimde kültürel rönesans olarak karakterize edilir.[40] Gürcistan'ın Altın Çağı geride muazzam katedraller, romantik şiir ve edebiyat ve daha sonra bir milli destan olarak kabul edilecek Kaplan Postlu Şövalye epik şiirini miras bıraktı.[41][42]
Davit, feodal lordların muhalefetini bastırdı ve yabancı işgalcilerle mücadele etmek için elindeki gücünü merkezileştirdi. 1121 yılında Didgori Muharebesi'nde kendinden kat kat büyük Türk ordularını bozguna uğrattı ve Tiflis'i özgürleştirdi.[43]
Gürcistan'ın ilk kadın hükümdarı Tamar'ın 29 yıllık saltanatı Gürcistan tarihinin en başarılı dönemi olarak kabul edilir. Tamar'a “krallar kralı” (mepe mepeta) unvanı verildi.[44] Muhalefeti etkisiz hale getirmeyi başardı ve rakip devletler Selçuklu ve Bizansın çöküşüyle birlikte başarılı bir dış politika izledi. Tamar seçkin güçlü bir orduyla birlikte Kafkasya'yı ve bugünkü Azerbaycan, Ermenistan, Türkiye'nin doğusu ve aynı zamanda kuzey İran'ın büyük bir bölümünü hakimiyet altına alan bir imparatorluğu kurarak atalarının başarıları üzerine yenilerini inşa etti.[45] Tamar'ın 1213 yılında ölümünden sonraki yirmi yıllık dönemde Moğol istilaları ile krallık zayıfladı.[46]
Gürcistan Krallığı'nın yeniden canlanışı Tiflis'in 1226 yılında Celaleddin Harezmşah tarafından ele geçirilip harap edilmesiyle gecikti.[47] Ülkenin eski gücü ve Hristiyan kültürünü yeniden canlandırdığı için “Parlak” olarak anılan II. Demetre'nin oğlu V. Giorgi tarafından Moğollar kovuldu. V. Giorgi birleşik Gürcü devletinin büyük krallarından sonuncusuydu. Onun ölümünün ardından farklı yerel yöneticiler 15. yüzyılda krallığın kesin bölünüşüne dek kendi saltanatlarını kurmak için merkezi Gürcistan yönetimiyle savaştılar. Gürcistan daha sonra Timur'un istilaları ile zayıfladı. Karakoyunlu ve Akkoyunlu Türkmenlerinin krallığın güney bölgelerine yaptığı sürekli akınlarla birlikte istilaların devam etmesi krallığın yeniden canlanışına zaman vermedi.
Üç Taraflı Bölünme
Gürcistan Krallığı'nda 1466 yılında iç karışıklıklar ortaya çıktı ve ülke üç bağımsız krallık ve beş yarı bağımsız prensliğe bölündü. Komşu büyük imparatorluklar bu iç bölünmeden yararlandılar, 16. yüzyılın başlarından 18. yüzyılın sonlarına kadar Safevi İran (Ardılı Afşar ve Kaçar hanedanları) ve Osmanlılar doğu ve batı Gürcistan'da hakimiyet kurdular.[48]
Bölgelerin yöneticileri kısmen özerk kaldı ve çeşitli dönemlerde ayaklanmalar çıkardılar. Ancak daha sonraki Osmanlı ve İran işgalleri yerel krallıkları ve bölgeleri zayıflattı. Sürekli Osmanlı-İran Savaşları ve sürgünlerin sonucunda Gürcistan'ın nüfusu 18. yüzyılın sonunda 784.700'e düştü.[49] Doğu Gürcistan (Safevi Gürcistan), Kartli ve Kaheti krallıklarını kapsamaktaydı ve komşu rakip devlet Osmanlı ile imzalanan 1555 Amasya Antlaşması'ndan beri İran hâkimiyeti altındaydı. 1744 yılında II. Erekle Osmanlı-İran Savaşları'nda İran'a bağlılığı ve başarıları sonucunda Nadir Şah tarafından Kartli Kralı olarak tanındı. 1747 yılında Nadir Şah'ın ölümünün ardından iki krallık da İran hakimiyetinden kurtuldu ve Kral II. Erekle'nin liderliğinde 1762 yılında yeniden birleşti.[50]
1783 yılında Rusya ve Doğu Gürcistan Kartli-Kaheti KrallığıGeorgiyevsk Antlaşması'nı imzaladılar. Bu antlaşma ile Gürcistan, İran'a veya başka bir dış güce bağlanmayacak ve dış ilişkilerde bağlılığı karşılığında Gürcistan'ın toprak bütünlüğünü ve yönetici Bagrationi Hanedanı'nın sürekliliğini garanti eden Rusya'nın sözde himayesi altında olacaktı.[51]
Ancak Gürcistan'ı savunma sözüne rağmen Rusya, İranlılar 1795 yılında Tiflis'i ele geçirip yağmaladığında ve şehrin ahalisini katlettiğinde hiçbir yardımda bulunmadı.[52] Daha sonra 1796'da Kaçar İran'a karşı başlatılan cezalandırıcı bir sefere rağmen, bu dönem, 1801'de Rusya'nın Georgiyevsk Antlaşması'nı ihlal etmesi ve Doğu Gürcistan'ı ilhak etmesiyle sonuçlandı, ardından bunu kraliyet Bagrationi Hanedanı'nın yönetim haklarının ve aynı zamanda Gürcü Ortodoks Kilisesi'nin otosefalinin kaldırılması izledi. Pyotr Bagration, yönetim hakkı kaldırılan Bagrationi Hanedanı'ndan bir prens, Napolyon Savaşları'nda Rusya İmparatorluğu ordusunu yöneten önde gelen bir generaldi.[53]
Rus İmparatorluğu'nda Gürcistan
22 Aralık 1800'de ÇarI. Pavel, Kartli-Kaheti Kralı XII. Giorgi'nin sözde daveti ile 8 Ocak 1811'de kesinleşen Gürcistan'ın (Kartli-Kaheti) Rus İmparatorluğu'na katılması ilanını imzaladı[54][55] ve 12 Eylül 1801 yılında Çar I. Aleksandr tarafından onaylandı.[56][57]Bagrationi krallık ailesi krallıktan sürgün edilmişti. Sankt-Peterburg'daki Gürcü elçisi Prens Kurakin'e sunulan protesto notu ile tepki verdi.[58] Mayıs 1801'de, Emperyal Rusya General Karl Knorring'in gözetimi altında, Doğu Gürcistan'daki yönetimi İvan Petroviç Lazarev'in başkanlık ettiği hükûmete devretti.[59] Gürcistan asilleri Knorring'in soyluları Sioni Katedrali'nde topladığı ve Emperyal Rusya Tacı üzerine yemin etmeye zorladığı 12 Nisan 1802 tarihine kadar kararnameyi kabul etmediler. Yemin etmeyenler geçici olarak tutuklandılar.[60]
1805 yazında, Rus birlikleri Zagam yakınlarındaki Askerani Nehri'nde 1804-1813 Rus-İran Savaşı sırasında İran ordusunu yenilgiye uğrattı ve şimdi resmi olarak imparatorluk bölgesi olan Tiflis'i yeni bir İran işgalinden kurtardı. Doğu Gürcistan üzerindeki Rus hakimiyeti 1813 Gülistan Antlaşması ile İran tarafından resmi olarak kabul edildi.[61] Doğu Gürcistan'ın işgalini takiben Batı Gürcistan İmereti Krallığı I. Aleksandr tarafından işgal edilmişti. Son İmereti kralı ve Gürcü Bagrationi yöneticisi II. Solomon halkı işgalci Rusya'ya karşı harekete geçirme ve yabancı devletlerin desteğini sağlama çabalarının sonuçsuz kalmasından sonra 1815 yılında sürgünde öldü.[62] 1803 yılından 1878 yılına kadar gerçekleşen sayısız Osmanlı-Rus savaşının sonucu olarak Gürcistan'ın daha önce kaybedilmiş birkaç bölgesi - Acara gibi- geri kazanıldı ve imparatorluğa dahil oldu. Guria Prensliği feshedilip 1829 yılında imparatorluğa katılırken Svaneti 1858 yılında kademeli olarak işgal edildi. Megrelya, 1803 yılından itibaren Rus İmparatorluğu vasalı olmasına rağmen 1867 yılına dek imparatorluğa katılmadı.[63]
1917 yılı Rus Devriminden sonra Nikolay Çheidze başkanlığında Transkafkasya Demokratik Federatif Cumhuriyeti kuruldu. Federasyon üç ülkeyi kapsamaktaydı: Gürcistan, Ermenistan ve Azerbaycan. Osmanlı'nın dağılan Rusya İmparatorluğu'nun Kafkasya bölgeleri üzerinde hak iddia etmesi üzerine Gürcistan 26 Mayıs 1918 yılında bağımsızlığını ilan etti. MenşevikGürcistan Sosyal Demokratik Partisi parlamento seçimlerini kazandı ve Noe Jordania başbakan oldu. Sovyet işgaline rağmen Noe Jordania, 1930'lar boyunca Fransa, Birleşik Krallık, Belçika ve Polonya tarafından Gürcü Hükümeti'nin meşru başbakanı olarak tanındı.[64]
Gürcistan ve Ermenistan arasındaki çoğunlukla Ermeni nüfusa sahip tartışmalı bölgeler üzerine patlak veren 1918 Gürcü-Ermeni Savaşı İngiliz arabuluculuğu ile sona erdi. 1918-1919 yılları arasında Gürcü general Giorgi Mazniaşvili, bağımsız Gürcistan için Karadeniz kıyısında Tuapse'den Soçi'ye kadar ve Adler için hak iddia eden Moisev ve Denikin tarafından yönetilen Beyaz Ordu'ya karşı bir saldırıyı yönetti.[65] Ülkenin bağımsızlığı çok uzun sürmedi, 1922'de Sovyetler Birliği tarafından işgal edildi.
Endüstrileşmemiş ve sosyal olarak geri kalmış görülen Gürcistan'da Bolşeviklere karşı kayda değer bir muhalefet kalmıştı ve bu 1924 Ağustos Ayaklanması'nda doruğa ulaştı. Sovyet yönetimi resmi olarak ancak ayaklanma hızlıca bastırıldığında kurulmuş oldu.[66] Gürcistan birinci beş yıllık plana dek SSCB'nin endüstrileşmemiş bir parçası olarak kalacak ancak birinci beş yıllık plan ile birlikte tekstil ürünlerinin büyük merkezi haline gelecekti. Daha sonra 1936 yılında TSFSC dağıldı ve Gürcistan bir birlik cumhuriyeti olarak ortaya çıktı: Gürcistan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti.
Josef Stalin, Gori'de doğmuş etnik bir Gürcü (იოსებ ჯუღაშვილი) İoseb Cughaşvili, Bolşevikler arasında önde gelen bir isimdi.[67] Stalin en yüksek mevkiye ulaşacak ve Sovyetler Birliği'ni 1920'lerden 5 Mart 1953 yılında ölümüne dek yönetecekti.
1941 Haziran ayında Nazi Almanyası Kafkas petrol alanları ve cephane fabrikalarına ulaşmak hedefi ile Sovyetler Birliği'ni işgal etti. Naziler Gürcistan'a asla ulaşamadı ancak neredeyse 700.000 Gürcü işgalcileri kovmak ve Berlin'e ilerlemek için Kızıl Ordu saflarında savaştı. Savaşa katılanlardan neredeyse 350.000 Gürcü asker öldü.[68]Texel'deki Gürcü Ayaklanması 2. Dünya Savaşı'nda Avrupa'daki son muharebeydi.
Stalin'in ölümünden sonra Nikita Kruşçev Sovyetler Birliği'nin lideri oldu ve bir de-Stalinizasyon politikası uygulandı. Buna Kruşçev Raporu'nun yayınlanmasının üzerine neredeyse 100 öğrencinin öldüğü 1956 isyanlarının patlak verdiği Gürcistan dışında hiçbir yerde bu kadar alenen ve şiddetli bir karşıtlık bulunmuyordu.
Sovyetler Birliği'nin geri kalan dönemi boyunca Gürcistan ekonomisi büyümeye devam etti ve giderek artan bariz yolsuzluklar sergilenmesine ve hükûmetin halka yabancılaşmasına rağmen önemli bir gelişme tecrübe edildi. Gürcü Komünist liderliği, 1986 yılında Perestroyka'nın başlangıcıyla birlikte değişikliklere ayak uydurmada yetersiz kaldı ve rütbeli Komünistler de dahil olmak üzere birçok Gürcü tek çözüm yolunun mevcut Sovyet sisteminden ayrılmak olduğuna karar verdi.
Yeniden bağımsızlığın ilanı
9 Nisan 1991'de, Sovyetler Birliği'nin dağılmasından kısa bir süre önce, Gürcistan Yüksek Konseyi, 31 Mart 1991'de yapılan referandumdan sonra bağımsızlığını ilan etti.[69] 26 Mayıs 1991'de Zviad Gamsahurdia, bağımsız Gürcistan'ın ilk Cumhurbaşkanı seçildi. Gamsahurdia, Gürcü milliyetçiliğini canlandırdı ve Tiflis'in Sovyetler Birliği altında özerk oblastlar olarak sınıflandırılan Abhazya ve Güney Osetya gibi bölgeler üzerindeki otoritesini savunacağına söz verdi.[70]
Kısa süre sonra 22 Aralık 1991'den 6 Ocak 1992'ye kadar süren kanlı bir darbeyle iktidardan indirildi. Darbe, Ulusal Muhafızların bir kısmı ve "Mhedrioni" ("Süvari") adlı paramiliter bir örgüt tarafından kışkırtıldı. Ülke, neredeyse 1995 yılına kadar süren şiddetli bir iç savaşın içine girdi. Eduard Şevardnadze (1985'ten 1991'e kadar Sovyet Dışişleri Bakanı) 1992'de Gürcistan'a döndü ve darbenin liderleri olan Tengiz Kitovani ve Jaba İoseliani ile birlikte "Devlet Konseyi" adlı bir koalisyon hükûmetine başkanlık etti.
Gürcistan'ın iki bölgesinde, Abhazya ve Güney Osetya'da, yerel ayrılıkçılar ile Gürcü nüfusun çoğunluğu arasında artan anlaşmazlıklar, etnik gruplar arası yaygın şiddet ve savaşlara dönüştü.[70] Rusya tarafından desteklenen Abhazya ve Güney Osetya, Gürcistan'ın tartışmalı bölgelerde sadece bazı kısımları kontrolde tutmasıyla Gürcistan'dan de facto bağımsızlık elde etti.[70] 1995 yılında, Şevardnadze resmi olarak Gürcistan cumhurbaşkanı seçildi.
Abhazya Savaşı (1992-1993) sırasında, Abhaz ayrılıkçıları ve Kuzey Kafkasyalı gönüllüler (Çeçenler dahil) tarafından yaklaşık 230.000 ila 250.000 Gürcü[71] Abhazya'dan sürgün edildi. Yaklaşık 23.000 Gürcü[72] de Güney Osetya'dan (Tshinvali) kaçtı ve birçok Oset aile Borcomi bölgesindeki evlerini terk etmek zorunda kaldı ve Rusya'ya taşındı.
2003 yılında, (2000 yılında yeniden seçimleri kazanan) Şevardnadze, Gürcü muhalefeti ve uluslararası gözlemcilerin 2 Kasım parlamento seçimlerinin sahtekarlıkla gölgelendiğini iddia etmelerinin ardından Gül Devrimi ile görevden alındı.[73] Devrim, Şevardnadze'nin iktidar partisinin eski üyeleri ve liderleri olan Miheil Saakaşvili, Zurab Jvania ve Nino Burcanadze tarafından yönetildi. Miheil Saakaşvili, 2004 yılında Gürcistan Devlet Başkanı seçildi.[74]
Gül Devrimi'nin ardından, ülkenin askeri ve ekonomik yeteneklerini güçlendirmek için bir dizi reform başlatıldı. Yeni hükûmetin güneybatıdaki Acara Özerk Cumhuriyeti'nde merkezi otoritesini yeniden sağlamaya yönelik çabaları, 2004'ün başlarında büyük bir krize yol açtı. Acara'daki başarısı, Saakaşvili'yi ayrılıkçı Güney Osetya'da çabalarını yoğunlaştırmaya teşvik etti, ancak başarılı olamadı.
Bu olaylar, Gürcistan'ın İkinci Çeçen Savaşı'na karıştığı yönündeki suçlamaların yanı sıra,[75] Rusya'nın iki ayrılıkçı bölgeye açık yardımı ve desteğiyle de kötüleşen Rusya ile ilişkilerin ciddi şekilde bozulmasına neden oldu. Giderek zorlaşan bu ilişkilere rağmen, Mayıs 2005'te Gürcistan ve Rusya, Batum ve Ahalkalaki'deki Rus askeri üslerinin (Sovyet döneminden kalma) çekildiği ikili bir anlaşmaya vardı.[76] Rusya, 1999 İstanbul Zirvesi sırasında Uyarlanmış Avrupa'da Konvansiyonel Silahlı Kuvvetler Antlaşması'nın kabul edilmesinin ardından boşaltmak zorunda olduğu Abhazya'daki Gudauta üssünden geri çekilmediği halde,[77] Batum ve Ahalkalaki'de bulunan üslerden tüm personel ve teçhizatı Aralık 2007'ye kadar geri çekti.[78]
Gürcistan ve Rusya arasındaki gerilim Nisan 2008'de tırmanmaya başladı.[79][80][81] 1 Ağustos 2008'de Gürcü barış güçlerini taşıyan bir arabayı hedef alan bombalı saldırı meydana geldi. Güney Osetyalı ayrılıkçılar, çatışmaların başlamasına neden olan ve beş Gürcü askerini yaralayan bu olayı kışkırtmaktan sorumluydu. Buna karşılık,[82] birkaç Güney Osetyalı milis vuruldu.[83] Güney Osetyalı ayrılıkçılar 1 Ağustos'ta Gürcü köylerini bombalamaya başladı. Bu topçu saldırıları, 1 Ağustos'tan itibaren Gürcü askerlerinin periyodik olarak karşı ateş açmalarına neden oldu.[79][83][84][85][86]
30 Eylül 2009'da, Avrupa Birliği sponsorluğundaki Gürcistan'daki Çatışmaya İlişkin Bağımsız Uluslararası Gerçek Bulma Misyonu, aylar süren karşılıklı provokasyonlar sürmekteyken, "Gürcistan'ın Tshinvali kasabasına ve çevresindeki bölgelere yönelik geniş çaplı bir askeri operasyonuyla, 7-8 Ağustos 2008 gecesi açık çatışmalar başladı." şeklinde raporunda ifade etmektedir.[87][88]
7 Ağustos 2008 günü saat 19:00 civarında, Gürcistan Cumhurbaşkanı Miheil Saakaşvili tek taraflı ateşkes ilan etti ve barış görüşmeleri çağrısında bulundu.[89] Ancak, Gürcü köylerine (Güney Osetya çatışma bölgesinde yer alan) yönelik artan saldırılara kısa süre sonra Gürcü birliklerinin silah sesleri eşlik etti[90][91] ve Gürcü askerleri daha sonra 8 Ağustos gecesi sözde Güney Osetya Cumhuriyeti'ne (Tshinvali) doğru harekete geçtiler, 8 Ağustos sabahı Tshinvali'nin merkezine ulaştılar.[92] Bir Gürcü diplomat, 8 Ağustos'ta Rus Kommersant gazetesine verdiği demeçte Tiflis'in Tshinvali'nin kontrolünü ele geçirerek Gürcistan'ın Gürcü vatandaşlarının öldürülmesine müsamaha etmeyeceğini göstermek istediğini söyledi.[93] Rus askeri uzmanı Pavel Felgenhauer'e göre, Oset provokasyonu, önceden planlanmış Rus askeri işgali için bir bahane olarak ihtiyaç duyulan Gürcü tepkisini tetiklemeyi amaçlıyordu.[94] Gürcü istihbaratına[95] ve bazı Rus basınında çıkan haberlere göre, normal (barış gücü olmayan) Rus Ordusu'nun bazı kısımları, Gürcistan'ın askerî harekâtından önce Roki Tüneli üzerinden Güney Osetya topraklarına taşınmıştı.[96]
Rusya, Gürcistan'ı "Güney Osetya'ya saldırmakla" suçladı[97] ve 8 Ağustos 2008'de "barışı uygulama" bahanesiyle Gürcistan'a büyük çaplı bir kara, hava ve deniz saldırısı başlattı.[85] Gürcistan içindeki hedeflere yönelik Rus hava saldırıları da başlatıldı.[98] Ayrılıkçı Abhaz güçleri, Gürcistan'ın elindeki Kodori Geçidi'ne saldırarak 9 Ağustos'ta ikinci bir cephe açtı.[99] Tshinvali, 10 Ağustos'ta Rus ordusu tarafından ele geçirildi.[98] Rus güçleri, Gürcistan'ın Zugdidi,[100]Senaki,[101]Poti[102] ve Gori şehirlerini (ateşkes anlaşmasının müzakerelerinin ardından sonuncusu) işgal etti.[103] Rus Karadeniz Filosu Gürcistan kıyılarını ablukaya aldı.[85]
Güney Osetyalı militanlar, Güney Osetya'daki Gürcülere karşı bir etnik temizlik yürüttüler[104] ve savaş sona erdikten sonra Tshinvali civarındaki Gürcü köylerini yok ettiler.[105] Savaş 192.000 kişiyi yerinden etti[106] ve birçoğu savaştan sonra evlerine dönebilse de, bir yıl sonra yaklaşık 30.000 etnik Gürcü yerinden edildi.[107] Sözde Güney Osetya lideri Eduard Kokoity, Kommersant'ta yayınlanan bir röportajda Gürcülerin geri dönmesine izin vermeyeceğini söyledi.[108][109]
Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy, 12 Ağustos 2008'de bir ateşkes anlaşmasını müzakere etti.[110] 17 Ağustos'ta Rusya Devlet Başkanı Dmitri Medvedev, Rus kuvvetlerinin ertesi gün Gürcistan'dan çekilmeye başlayacağını duyurdu.[111] Rusya, Abhazya ve Güney Osetya'yı 26 Ağustos'ta ayrı cumhuriyetler olarak tanıdı.[112] Rusya'nın tanımasına cevaben, Gürcistan hükûmeti Rusya ile diplomatik ilişkilerini kesti.[113] Rus güçleri Abhazya ve Güney Osetya sınırındaki tampon bölgeleri 8 Ekim'de terk etti ve Gürcistan'daki Avrupa Birliği İzleme Misyonu tampon bölgelere gönderildi.[114] Savaştan bu yana Gürcistan, Abhazya ve Güney Osetya'nın Gürcistan'ın işgal altındaki toprakları olduğunu belirtiyor.[115][116]
Gürcistan, Cumhurbaşkanı'nın devlet başkanı ve Başbakan'ın hükûmetin başı olduğu, temsili demokratik bir parlamentercumhuriyettir. Yürütme yetkisine Gürcistan Kabinesi sahiptir. Kabine, Başbakan tarafından başkanlık edilen ve Cumhurbaşkanı tarafından atanan bakanlardan oluşur. Salome Zurabişvili, 2018 Gürcistan cumhurbaşkanlığı seçimlerinde oyların %59,52'sini kazandıktan sonra şu anki Gürcistan Cumhurbaşkanı olmuştur. İrakli Garibaşvili 2021'den beri Gürcistan Başbakanıdır.
Yasama yetkisi Gürcistan Parlamentosuna aittir. Parlamento tek kamaralı ve milletvekili olarak bilinen 150 üyesi vardır, bunların 73'ü tek üyeli bölgeleri temsil etmek üzere çok sayıda kişi ve 77'si partileri orantılı temsille temsil etmek üzere seçilmektedir. Milletvekilleri dört yıllık dönemler için seçilir. 26 Mayıs 2012'de Saakaşvili, gücü merkezileştirmek ve bazı siyasi kontrolü Abhazya'ya yakınlaştırmak amacıyla batıdaki Kutaisi şehrinde yeni bir Parlamento binasının açılışını yaptı.[117] Ekim 2012 seçimleri, Başkan Saakaşvili'nin ertesi gün kabul ettiği muhalefetteki "Gürcü Hayali - Demokratik Gürcistan" koalisyonunun zaferiyle sonuçlandı.[118]
Gürcistan'daki siyasi özgürlüğün derecesine ilişkin farklı görüşler mevcuttur. Saakaşvili 2008 yılında ülkenin "Avrupa demokrasisi olma yolunda" ilerlediğine inanıyordu.[119]Freedom House, Gürcistan'ı kısmen özgür bir ülke olarak listeliyor.[120]
Parlamento, 2012 parlamento seçimlerine hazırlık olarak, 27 Aralık 2011 tarihinde, sivil toplum kuruluşları (STK'lar) ve Venedik Komisyonu'ndan gelen birçok tavsiyeyi içeren yeni bir seçim yasasını kabul etti. Bununla birlikte, yeni kanun, Venedik Komisyonu'nun, tek mandalı seçim bölgelerini boyut olarak karşılaştırılabilir olacak şekilde yeniden oluşturarak oyların eşitliğini güçlendirmeye yönelik birincil tavsiyesini ele almadı. 28 Aralık'ta Parlamento, kampanya ve siyasi parti finansmanını düzenlemek için Siyasi Birlikler Yasasını değiştirdi. Yerel ve uluslararası gözlemciler, siyasi rüşveti belirleme kriterlerinin belirsizliği ve hangi kişi ve kuruluşların yasaya tabi olacağı da dahil olmak üzere çeşitli değişikliklerle ilgili endişelerini dile getirdiler. Mart 2012 itibarıyla, Parlamento bu endişeleri gidermek için başka değişiklikleri tartışıyordu.[121]
Özellikle önerilen AB ve NATO üyeliği, ABD'nin Eğit-Donat askeri yardım programı ve Bakü-Tiflis-Ceyhan boru hattının inşası yoluyla Gürcistan'da artan ABD ve Avrupa Birliği etkisi, Tiflis'in Moskova ile ilişkilerini sık sık gerginleştirdi. Gürcistan'ın Irak'taki koalisyon güçlerindeki varlığını artırma kararı önemli bir girişimdi.[134]
Gürcistan şu anda NATO'nun tam üyesi olmak için çalışıyor. Ağustos 2004'te Gürcistan Bireysel Ortaklık Eylem Planı resmi olarak NATO'ya sunuldu. 29 Ekim 2004 tarihinde, NATO'nun Kuzey Atlantik Konseyi Gürcistan'ın Bireysel Ortaklık Eylem Planı'nı onayladı ve Gürcistan, Avrupa-Atlantik Entegrasyonunun ikinci aşamasına geçti. 2005 yılında Gürcistan Cumhurbaşkanı'nın kararıyla, Başbakan başkanlığındaki bölümler arası Bireysel Ortaklık Eylem Planını uygulamak için bir devlet komisyonu kuruldu. Komisyon, Bireysel Ortaklık Eylem Planının uygulanmasını koordine etmek ve kontrol etmekle görevlendirildi.
14 Şubat 2005 tarihinde, Gürcistan ile NATO arasında Barış İçin Ortaklık irtibat subayının atanmasına ilişkin anlaşma yürürlüğe girmiş ve bu suretle Gürcistan'a Güney Kafkasya'dan bir irtibat subayı atanmıştır. 2 Mart 2005 tarihinde, ev sahibi ülkenin NATO kuvvetlerine ve NATO personeline destek ve transit geçişinin sağlanması konusunda anlaşma imzalandı. 6-9 Mart 2006'da IPAP uygulama ara değerlendirme ekibi Tiflis'e geldi. 13 Nisan 2006'da, Bireysel Ortaklık Eylem Planı'nın uygulanmasına ilişkin değerlendirme raporunun tartışılması 26 + 1 formatında NATO Genel Merkezi'nde yapıldı.[135] 2006 yılında Gürcistan parlamentosu, Gürcistan'ın NATO'ya entegrasyonu için çağrıda bulunan tasarıyı oybirliğiyle oyladı. Gürcistan'daki Gürcülerin ve politikacıların çoğunluğu NATO üyeliğini desteklemektedir.[136]
Eylül 2019'da Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, "NATO'nun sınırlarımıza yaklaşması Rusya için bir tehdittir" dedi.[137] Yalnızca Tiflis yönetimindeki toprakları kapsayan toplu savunma ile ilgili şartla NATO Gürcistan üyeliğini kabul ederse, (yani Gürcü toprakları Abhazya ve Güney Osetya hariç, her ikisi de şu anda Rusya tarafından desteklenen, tanınmayan ayrılıkçı cumhuriyetlerdir.) "Bir savaş başlatmayacağız, ancak bu tür bir davranış NATO ile ve ittifaka girmeye istekli ülkelerle ilişkilerimizi zayıflatacaktır."[138]
George W. Bush, ülkeyi ziyaret eden ilk ABD başkanı oldu.[139]Tiflis Uluslararası Havalimanı'na giden cadde o zamandan beri George W. Bush Caddesi olarak adlandırılıyor.[140] 2 Ekim 2006 tarihinde, Gürcistan ve Avrupa Birliği, Avrupa Komşuluk Politikası kapsamında kabul edilen Gürcistan-Avrupa Birliği Eylem Planı metnine ilişkin ortak bir bildiri imzaladı. Eylem Planı, 14 Kasım 2006'da Brüksel'deki AB-Gürcistan İşbirliği Konseyi toplantısında resmi olarak onaylandı.[141] Haziran 2014'te AB ve Gürcistan, 1 Temmuz 2016'da yürürlüğe giren bir Ortaklık Anlaşması imzaladı.[142] 13 Aralık 2016'da AB ve Gürcistan, Gürcistan vatandaşları için vize serbestliği konusunda anlaşmaya vardı.[143] 27 Şubat 2017'de Konsey, AB'ye seyahat eden Gürcüler için herhangi bir 180 günlük süre içinde 90 günlük kalış süresi için vize serbestleştirme yönetmeliğini kabul etti.[144]
Ordu
Gürcistan ordusu ya da diğer adıyla Gürcistan Savunma Kuvvetleri (GSK) Kara Kuvvetleri ve Hava Kuvvetleri olarak iki bölümden oluşur.[145] GSK'ın misyonu ve işlevleri Gürcistan Anayasası'na, Gürcistan Savunma ve Ulusal Askeri Strateji Yasası'na ve Gürcistan'ın imzaladığı uluslararası anlaşmalara dayanmaktadır ve Savunma Bakanlığı'nın rehberliği ve yetkisi altında uygulanır. Gürcistan'ın 2017 askeri bütçesi, 2016 yılına göre 78 milyon ₾ artışla 748 milyonlarıdır. Askeri bütçenin en büyük kısmı, %62,5'i zırhlı kuvvetlere hazır olma ve güç geliştirme için tahsis edilmiştir.[146] Gürcistan, Sovyetler Birliği'nden bağımsızlığını kazandıktan sonra kendi savunma sanayisini geliştirmeye başladı. STC Delta tarafından yapılan ürünlerin ilk sergisi 1999'da yapıldı.[147] STC Delta şu anda zırhlı araçlar, topçu sistemleri, havacılık sistemleri, kişisel koruma ekipmanları ve küçük silahlar dahil olmak üzere çeşitli askeri teçhizat üretmektedir.[148]
Irak Savaşı'nın sonraki dönemlerinde Gürcistan'ın Çok Uluslu Güç'te görev yapan 2.000'e kadar askeri vardı.[149] Gürcistan ayrıca Afganistan’da NATO liderliğindeki Uluslararası Güvenlik Yardım Gücü'ne katıldı. 2013'teki 1.560 askerle, o zamanlar NATO dışındaki[150] en büyük ve kişi başına en fazla asker katkısı yapan ülkeydi.[151][152] 11.000'den fazla Gürcü askeri Afganistan'da rotasyona tabi tutuldu.[153] 2015 itibarıyla, Afganistan'da 31 Gürcü askerin çoğu Helmand operasyonu sırasında öldü[154] ve 35'i ampute dahil 435'i yaralandı.[155][156]
Kolluk Kuvvetleri
Gürcistan'da kanun yaptırımı Gürcistan İçişleri Bakanlığı tarafından yürütülür ve sağlanır. Son yıllarda, Gürcistan İçişleri Bakanlığı'nın Devriye Polis Departmanı, artık polisin daha önce özel bağımsız devlet kurumları tarafından yerine getirilen pek çok görevi üstlendiği radikal bir dönüşüm geçirdi. Polis tarafından yerine getirilen yeni görevler arasında sınır güvenliği, gümrük işlevleri ve sözleşmeli güvenlik hükümleri bulunmaktadır ; ikinci işlev, özel 'güvenlik polisi' tarafından gerçekleştirilir. Ulusal güvenlik adına toplanan istihbarat artık Gürcistan İstihbarat Servisi'nin görev alanı olmuştur.
2005 yılında Başkan Miheil Saakaşvili, yolsuzluk nedeniyle Gürcistan Ulusal Polisi'nin tüm trafik polislerini (yaklaşık 30.000 polis memuru) kovdu.[157][158] Daha sonra acemi erler etrafında yeni bir kuvvet oluşturuldu.[157]ABD Dışişleri Bakanlığı'nın Uluslararası Narkotik ve Yasa Uygulama İşleri Bürosu, eğitim çabalarına yardım sağlamış ve danışmanlık sıfatıyla hareket etmeye devam etmektedir.[159]
Yeni "Patruli" kuvveti yaygın yolsuzlukla suçlanan trafik polisinin yerini almak üzere ilk olarak 2005 yazında tanıtıldı.[160] Polis, 2004 yılında 022 (şu anda 112) Acil telefon numarası hizmetini başlatmıştır.[161]
İnsan Hakları
Gürcistan'da insan hakları, ülkenin anayasası tarafından güvence altına alınmıştır. Gürcistan Parlamentosu tarafından bu tür hakların uygulanmasını sağlamak için seçilen bağımsız bir insan hakları savunucusu bulunmaktadır.[162] Gürcistan, Ulusal Azınlıkların Korunmasına İlişkin Çerçeve Sözleşmesi'ni 2005 yılında onaylamıştır. "Hoşgörü" STK'sı, uygulanmasına ilişkin alternatif raporunda, Azeri okullarının sayısındaki hızlı bir düşüşten ve Azeri okullarına Azerice konuşmayan müdür atama vakalarından söz etmektedir.[163]
Hükûmet, 26 Mayıs 2011 tarihinde Nino Burcanadze liderliğindeki protestocuları, Rustaveli Bulvarı'nı bağımsızlık günü yürüyüşü için açmayı reddetmelerinin ardından göz yaşartıcı gaz ve plastik mermilerle dağıttığı için gösteri izinleri ve alternatif bir mekan seçmeleri teklif edilmesine rağmen aşırı güç kullandığı iddiasıyla eleştirildi.[164][165][166][167] İnsan hakları aktivistleri protestoların barışçıl olduğunu savunurken, hükûmet birçok protestocunun maskeli olduğuna ve ağır sopalarla ve molotofkokteylleriyle silahlandırıldığına dikkat çekti.[168] Gürcü muhalefet lideri Nino Burcanadze, darbe planlamakla ilgili suçlamaların temelsiz olduğunu ve protestocuların eylemlerinin meşru olduğunu söyledi.[167][169]
Gürcistan, bağımsızlığından bu yana uyuşturucuya karşı sert politikalar sürdürdü ve esrar kullanımı için bile uzun cezalar verdi. Bu, insan hakları aktivistlerinden eleştiri aldı[170] ve protestolara yol açtı.[171] Sivil toplum kuruluşlarından gelen davalara yanıt olarak, 2018'de Gürcistan Anayasa Mahkemesi "marihuana tüketimi özgür kişilik hakkı tarafından korunan bir eylemdir"[172] ve "[Esrarın] yalnızca kullanıcının sağlığına zarar verebilmesi sonuçtan kullanıcının kendini sorumlu tutar. Bu tür eylemlerin sorumluluğu halk için tehlikeli sonuçlara yol açmaz" şeklinde hükmetti.[173] Bu kararla Gürcistan, esrarın çocukların yanında kullanılmasının hala yasak olmasına rağmen dünyada esrarı yasallaştıran ilk ülkelerden biri oldu.[174]
Gürcistan çoğunlukla Güney Kafkasya'da yer alırken, ülkenin bazı kısımları da Kuzey Kafkasya'da bulunmaktadır.[175][176] Ülke 41 ° ve 44 ° K enlemleri ile 40 ° ve 47 ° D boylamları arasında yer alır ve 67.900 km² (26.216 sq mi) alana sahiptir. Çok dağlık bir ülkedir. Lihi Sıradağları ülkeyi doğu ve batı kısımlarına ayırır.[177] Tarihsel olarak, Gürcistan'ın batı kısmı Kolhis olarak bilinirken, doğu platosuna İberya deniyordu. Karmaşık bir coğrafi ortam nedeniyle dağlar, Svaneti'nin kuzey bölgesini Gürcistan'ın geri kalanından da izole eder.
Büyük Kafkas Sıradağları, Gürcistan'ın kuzey sınırını oluşturur.[177] Sıradağlardan Rusya topraklarına giden ana yollar, Şida Kartli ile Kuzey Osetya arasındaki Roki Tüneli'nden ve (Gürcü Hevi bölgesinde) Daryal Boğazı'ndan geçmektedir. Roki Tüneli, 2008 Rus-Gürcü Savaşı'nda Rus ordusu için hayati öneme sahipti, çünkü Kafkas Dağları'ndan geçen tek doğrudan yoldu. Ülkenin güney kısmı Küçük Kafkas Dağları ile sınırlanmıştır.[177] Büyük Kafkas Sıradağları, deniz seviyesinden 5.000 metre yüksekliğe ve daha fazlasına ulaşan en yüksek zirveler ile Küçük Kafkas Dağları'ndan çok daha yüksektir.
Gürcistan'daki en yüksek dağ 5.068 metre ile Şhara Dağı'dır ve ikinci en yüksek dağ deniz seviyesinden 5.059 m yükseklikteki Janga Dağı'dır.[8] Diğer önemli zirveler arasında Kazbek Dağı 5.047 m, Şota Rustaveli 4.860 m, Tetnuldi 4.858 m, Uşba 4.700 m (15.420 ft) ve Ailama 4.547 m yükseklikteki bulunmaktadır.[177] Belirtilen zirvelerden sadece Kazbek volkanik kökenlidir. Kazbek ve Şhara arasındaki bölgede (Ana Kafkasya Sıradağları boyunca yaklaşık 200 km (124 mil) mesafe) çok sayıda buzul vardır. Bugün Kafkasya'da bulunan 2.100 buzulun yaklaşık %30'u Gürcistan'da bulunuyor.
Küçük Kafkas Dağları terimi genellikle Lihi Sıradağları ile Büyük Kafkas Sıradağları'na bağlanan güney Gürcistan'ın dağlık (yayla) alanlarını tanımlamak için kullanılır.[177] Alan, iki ayrı alt bölgeye ayrılabilir; Büyük Kafkas Sıradağları'na paralel uzanan Küçük Kafkas Dağları ve Küçük Kafkas Dağları'nın hemen güneyinde yer alan Güney Gürcistan Volkanik Yaylası.
Genel olarak bölge, çeşitli birbirine bağlı dağ sıraları (büyük ölçüde volkanik kökenli) ve yüksekliği 3.400 metreyi aşmayan platolar ile karakterize edilebilir. Bölgenin öne çıkan özellikleri arasında Cavaheti Volkanik Platosu, Tabatskuri ve Paravani gibi göller, maden suyu ve kaplıcalar bulunmaktadır. Gürcistan'daki iki büyük nehir Rioni ve Mtkvari'dir. Güney Gürcistan Volkanik Yaylası, yüksek sismik aktiviteye sahip genç ve dengesiz bir jeolojik bölgedir ve Gürcistan'da kaydedilen en önemli depremlerden bazılarını yaşamıştır.
Krubera mağarası, dünyanın bilinen en derin mağarasıdır. Abhazya'da Gagra Sıradağları'nın Arabika Masifi'nde yer almaktadır. 2001 yılında, bir Rus-Ukraynalı ekip, 1.710 metrelik dünya mağara derinlik rekorunu burada kırmıştı. 2004 yılında, Ukraynalı bir ekip speleoloji tarihinde ilk kez 2.000 metrelik işareti geçtiğinde, üç seferin her birinde nüfuz derinliği artırıldı. Ekim 2005'te, mağaranın bilinen derinliğini daha da artıran CAVEX ekibi tarafından keşfedilmemiş bir bölüm bulundu. Bu keşif, mağaranın 2.140 metre olan bilinen derinliğini doğruladı.
“Gürcistan Ulusal Atlası”, ülkenin kapsamlı bir portresini veriyor. Atlas, Gürcistan'ın onur konuğu olduğu Frankfurt Kitap Fuarı 2018'de tanıtıldı.[178] İngilizce dilinde hazırlanan bu ilk Gürcistan Ulusal Atlası'na birkaç yıllık hazırlık çalışmaları sırasında 100'den fazla bilim insanı ve haritacı katkıda bulundu. 200'ün üzerinde geniş formatlı tematik harita ve rakamlar, fiziki ve beşeri coğrafyadanekonomi ve politikaya kadar ülkeyle ilgili tüm konular hakkında bilgi içermektedir. Ayrıntılı içindekiler tablosu iki dillidir (İngilizce, Almanca) ve metinlerin ve haritaların kolayca bulunmasına yardımcı olur.[179]
Topoğrafya
Ülkenin sınırları içindeki manzara oldukça çeşitlidir. Batı Gürcistan'ın manzarası alçak bataklık ormanları, bataklıklar ve ılıman yağmur ormanlarından uçsuz bucaksız kar ve buzullara kadar çeşitlilik gösterirken, ülkenin doğu kesiminde küçük yarı-kurak ovalar bile bulunuyor. Ormanlar Gürcistan topraklarının yaklaşık %40'ını kaplarken, alpin/subalpin bölgesi arazinin yaklaşık %10'unu oluşturmaktadır.
Batı Gürcistan'ın deniz seviyesinin altında kalan bölgelerinde doğal yaşam alanlarının çoğu, arazinin tarımsal gelişimi ve kentleşme nedeniyle son 100 yılda ortadan kayboldu. Kolhis Ovası'nı kaplayan ormanların büyük çoğunluğu, millî parklara ve rezervlere dahil edilen bölgeler (örneğin, Paliastomi Gölü alanı) dışında, şu anda neredeyse yok. Şu anda, orman örtüsü genellikle alçakta kalan alanların dışında kalmaktadır ve çoğunlukla dağ eteklerinde ve dağlarda yer almaktadır. Batı Gürcistan ormanları esas olarak deniz seviyesinden 600 metre yüksekliğin altında yaprak döken ağaçlardan oluşur ve meşe, gürgen, kayın, karaağaç, dişbudak ve kestane gibi türler içerir. Şimşir gibi yaprak dökmeyen türler de birçok bölgede bulunabilir. Gürcistan'ın 4000 yüksek rakım bitkisinin yaklaşık 1000'i bu ülkeye özgüdür.[180]
Acara'daki Mesheti Sıradağları'nın batı-orta yamaçları ve Megrelya ve Abhazya'daki çeşitli yerler ılıman yağmur ormanları ile kaplıdır. Deniz seviyesinden 600-1.000 metre yükseklikte yaprak döken orman, bitki yaşamını oluşturan hem geniş yapraklı hem de iğne yapraklı türlerle karışır. Bölge ağırlıklı olarak kayın, ladin ve köknar ormanlarından oluşur. 1.500-1.800 metreden sonra orman büyük ölçüde iğne yapraklı hale gelir. Ağaç örtüsü genellikle yaklaşık 1.800 metrede biter ve çoğu bölgede deniz seviyesinden 3.000 metre yüksekliğe kadar uzanan Alpin bölgesi görülür. Uçsuz bucaksız kar ve buzul bölgesi, 3.000 metrelik çizginin üzerindedir.
Doğu Gürcistan'ın manzarası (Lihi Sıradağları'nın doğusundaki bölge), batıdakinden oldukça farklıdır ancak batıdaki Kolhis Ovası'na benzer şekilde, Kura ve Alazani nehir ovaları dahil olmak üzere Doğu Gürcistan'ın tüm alçak alanlarının neredeyse tamamı tarımsal amaçlarla ormansızlaştırılmıştır. Ayrıca, bölgenin nispeten daha kuru iklimi nedeniyle, alçak düzlüklerin bir kısmı (özellikle Kartli ve güneydoğu Kaheti) hiçbir zaman ormanlarla kaplı değildi.
Doğu Gürcistan'ın genel manzarası, dağlarla ayrılmış çok sayıda vadi ve boğazdan oluşur. Batı Gürcistan'ın aksine, bölgedeki ormanların yaklaşık yüzde 85'i yaprak döken ormandır. İğne yapraklı ormanlar yalnızca Borcomi Boğazı'nda ve en batı bölgelerde hakimdir. Yaprak döken ağaç türleri arasında kayın, meşe ve gürgen baskındır. Diğer yaprak döken türler arasında birkaç çeşit akçaağaç, titrek kavak, dişbudak ve fındık bulunur. Yukarı Alazani Nehri Vadisi porsuk ormanları içerir.
Deniz seviyesinden 1.000 metrenin üzerindeki yüksek rakımlarda (özellikle Tuşeti, Hevsureti ve Hevi bölgelerinde), çam ve huş ormanları hakimdir. Genel olarak, Gürcistan'ın doğusundaki ormanlar deniz seviyesinden 500-2.000 metre yüksekte bulunur ve dağlık bölge 2.000-2.300 ile 3.000-3.500 metre arasında değişir. Geriye kalan tek büyük, alçak ormanlar Kaheti'nin Alazani Vadisi'nde kalıyor. Uçsuz bucaksız kar ve buzul bölgesi, doğu Gürcistan'ın çoğu bölgesinde 3.500 metrelik çizginin üzerinde yer almaktadır.
İklim
Gürcistan'ın iklimi, ülkenin küçüklüğü göz önüne alındığında son derece çeşitlidir. Kabaca ülkenin doğu ve batı kısımlarına karşılık gelen iki ana iklim bölgesi vardır. Büyük Kafkas Sıradağları, Gürcistan'ın iklimini yumuşatmada önemli bir rol oynar ve ülkeyi kuzeyden gelen daha soğuk hava kütlelerinin girmesine karşı korur. Küçük Kafkas Dağları, bölgeyi güneyden gelen kuru ve sıcak hava kütlelerinin etkisinden kısmen korumaktadır.
Batı Gürcistan'ın çoğu, yıllık yağış miktarı 1,000-4,000 mm. arasında değişen nemli subtropikal bölgenin kuzey çevresi içinde yer almaktadır. Yağış, sonbahar aylarında özellikle yoğun olabilmesine rağmen, yağışlar yıl boyunca eşit olarak dağılma eğilimindedir. Bölgenin iklimi yüksekliğe göre önemli ölçüde değişir ve batı Gürcistan'ın alçak bölgelerinin çoğu yıl boyunca nispeten ılıkken, etek ve dağlık alanlar (Büyük ve Küçük Kafkas Dağları dahil) serin, yağışlı yazlar ve karlı kışlar yaşar (kar örtüsü çoğu bölgede 2 metreyi aşıyor). Acara, Kobuleti'nin doğusundaki Mtirala Dağıyağmur ormanlarının yılda yaklaşık 4,500 mm. yağış aldığı Kafkasya'nın en yağışlı bölgesidir.
Doğu Gürcistan, nemli subtropikalden kıtaya geçiş iklimine sahiptir. Bölgenin hava durumu, hem doğudan gelen kuru Hazar hava kütleleri hem de batıdan gelen nemli Karadeniz hava kütlelerinden etkilenir. Karadeniz'den nemli hava kütlelerinin nüfuzu, ülkenin doğu ve batı kısımlarını ayıran sıradağlar (Lihi ve Mesheti) tarafından genellikle engellenir. Yıllık yağış batı Gürcistan'ınkinden önemli ölçüde daha azdır ve 400-1.600 mm arasında değişmektedir.
En yağışlı dönemler genellikle ilkbahar ve sonbahar aylarında meydana gelirken, kış ve yaz ayları en kurak dönemdir. Doğu Gürcistan'ın çoğu, sıcak yazlar (özellikle deniz seviyesinin altında olan bölgelerde) ve nispeten soğuk kışlar yaşar. Ülkenin batı kesimlerinde olduğu gibi, 1.500 metrenin üzerindeki iklim koşullarının alçakta bulunan bölgelere göre önemli ölçüde daha soğuk olduğu doğu Gürcistan'da yükseklik önemli bir rol oynamaktadır. 2.000 metrenin üzerinde uzanan bölgeler, yaz aylarında bile sık sık don yaşar.
Yüksek peyzaj çeşitliliği ve düşük enlemi nedeniyle Gürcistan, 648 omurgalı türü (dünya çapında bulunan türlerin %1'inden fazlası) dahil olmak üzere yaklaşık 5.601 hayvan türüne ev sahipliği yapmaktadır ve bu türlerin çoğu endemiktir.[181] Ormanlarda kahverengi ayılar, kurtlar, vaşaklar ve kafkas leoparları gibi bir dizi büyük etobur yaşar. Bayağı sülün (Kolhis Sülünü olarak da bilinir), Gürcistan'ın endemik bir kuşudur ve dünyanın geri kalanında önemli bir av kuşu olarak yaygın şekilde tanıtılmıştır. Omurgasız hayvan türlerinin sayısının çok yüksek olduğu düşünülmektedir, ancak veriler çok sayıda yayına dağıtılmıştır. Örneğin Gürcistan'ın örümcek kontrol listesi 501 türü içermektedir.[182] Rioni Nehri, nesli tükenmekte olan piç mersinbalığının üreme popülasyonunu içerebilir.[183]
Gürcistan'dan liken oluşturan türler de dahil olmak üzere 6.500'den biraz fazla mantar türü kaydedilmiştir[184][185] ancak bu sayı tam olmaktan uzaktır. Henüz kaydedilmemiş türler de dahil olmak üzere Gürcistan'da meydana gelen gerçek toplam mantar türü sayısı, şimdiye kadar dünya çapındaki tüm mantarların yalnızca yaklaşık yüzde yedisinin keşfedildiği genel kabul gören tahmin göz önüne alındığında, muhtemelen çok daha yüksek olacaktır.[186] Mevcut bilgi miktarı hala çok küçük olmasına rağmen, Gürcistan'a özgü mantar türlerinin sayısını tahmin etmek için ilk çaba gösterilmiş ve 2.595 tür, geçici olarak ülkenin olası endemikleri olarak belirlenmiştir.[187] Gürcistan'dan mantarlarla bağlantılı olarak 1.729 bitki türü kaydedilmiştir.[185]Dünya Doğa ve Doğal Kaynakları Koruma Birliği'ne göre, Gürcistan'da 4.300 damarlı bitki türü var.[188]
Gürcistan 9 bölge, 1 şehir ve 2 özerk cumhuriyete ayrılmıştır.[145] Bunlar sırasıyla 67 bölgeye ve 12 kendi kendini yöneten şehre bölünmüştür.[191]
Gürcistan, biri bağımsızlığını ilan eden iki resmi özerk bölge içermektedir. Gürcistan içinde resmi olarak özerk olan[192] fiilen bağımsız Abhazya bölgesi 1999'da bağımsızlığını ilan etti.[193] Ayrıca resmi olarak özerk olmayan başka bir bölge de bağımsızlık ilan etti. "Güney Osetya" ifadesi Rus Kuzey Osetya ile siyasi bağları ima ettiği için Güney Osetya Gürcistan tarafından resmi olarak Tshinvali bölgesi olarak biliniyor.[194] Gürcistan, Sovyetler Birliği'nin bir parçasıyken bu bölge Güney Osetya Özerk Oblastı olarak adlandırıldı. Özerklik statüsü 1990'da iptal edildi. Gürcistan'ın bağımsızlığından bu yana fiilen ayrı Güney Osetya'ya yeniden özerklik verilmesi için teklifler yapıldı, ancak 2006'da bölgede tanınmayan bir referandum bağımsızlık oyu ile sonuçlandı.[194]
Hem Abhazya'da hem de Güney Osetya'da çok sayıda kişiye Rus pasaportu verilmişti, bazıları Rus yetkililer tarafından zorunlu pasaportlaştırma sürecinden geçti.[195] Bu, Rusya'nın bölgenin bağımsızlığını tanıdığı 2008 Güney Osetya savaşı sırasında Rusya'nın Gürcistan'ı işgalinin gerekçesi olarak kullanıldı.[196] Gürcistan, bu bölgelerin Rusya tarafından işgal edildiğini ifade etmektedir.[115][197] Her iki cumhuriyet de asgari uluslararası tanınırlık elde etti.
Yerel diktatör Aslan Abaşidze yönetimindeki Acara, Rusya ile yakın bağlarını sürdürdü ve Batum'da bir Rus askeri üssünün kurulmasına izin verdi. 2004'te Miheil Saakaşvili'nin seçilmesiyle Abaşidze ile Gürcistan hükûmeti arasında gerginlikler yükseldi ve Acara'da gösteriler düzenlenmesine ve Abaşidze'nin istifasına ve ardından kaçmasına neden oldu. Bölge özerkliğini koruyor ve Acara'nın merkezi Gürcistan hükûmeti ile yeniden bağlantısının bir işareti olarak, Gürcistan Anayasa Mahkemesi Tiflis'ten Batum'a taşındı.[198]
Arkeolojik araştırmalar, Gürcistan'ın büyük ölçüde Karadeniz'de ve daha sonra tarihi İpek Yolu üzerindeki konumu nedeniyle antik çağlardan beri birçok toprak ve imparatorluk ile ticaret yaptığını göstermektedir. Kafkas Dağları'nda altın, gümüş, bakır ve demir çıkarılmıştır. Gürcü şarap yapımı çok eski bir gelenek ve ülke ekonomisinin önemli bir dalıdır. Ülkenin oldukça büyük hidroelektrik kaynakları bulunmaktadır.[199] Gürcistan'ın modern tarihi boyunca, ülkenin iklimi ve topoğrafyası nedeniyle tarım ve turizm başlıca ekonomik sektörler olmuştur.[145]
20. yüzyılın büyük bölümünde, Gürcistan ekonomisi Sovyet komuta ekonomisi modeli içindeydi. 1991'de SSCB'nin çöküşünden bu yana Gürcistan, serbest piyasa ekonomisine geçiş için tasarlanmış büyük bir yapısal reform başlattı. Diğer tüm Sovyet sonrası devletlerde olduğu gibi, Gürcistan da ciddi bir ekonomik çöküşle karşı karşıya kaldı. Güney Osetya ve Abhazya'daki iç savaş ve askeri çatışmalar krizi şiddetlendirdi. Tarım ve sanayi üretimi azaldı. 1994'e gelindiğinde gayri safi yurtiçi hasıla 1989'dakinin dörtte birine geriledi.[200] Batı'dan ilk mali yardım 1995'te, Dünya Bankası ve Uluslararası Para Fonu Gürcistan'a 206 milyon ABD doları ve Almanya 50 milyon DM verdiğinde geldi.
21. yüzyılın başlarından beri Gürcistan ekonomisinde gözle görülür olumlu gelişmeler gözlemlendi. 2007'de Gürcistan'ın reel GSYİH büyüme oranı yüzde 12'ye ulaştı ve Gürcistan'ı Doğu Avrupa'nın en hızlı büyüyen ekonomilerinden biri haline getirdi.[145] Dünya Bankası, Gürcistan'ı iş yapma kolaylığı açısından bir yıl içinde 112. sıradan 18. sıraya yükseldiği için "dünyanın bir numaralı ekonomik reformcusu" olarak nitelendirdi.[201] Gürcistan, Dünya Bankası'nın 2019 Doing Business raporunda konumunu 6. sıraya yükseltti.[202] Ülke %12,6 gibi yüksek bir işsizlik oranına ve Avrupa ülkelerine kıyasla oldukça düşük bir medyan gelire sahiptir.
2006 yılında Gürcistan'ın en büyük ticaret ortaklarından biri olan Rusya'ya Gürcü şarabı ithalatına getirilen yasak ve mali bağlantıların kopması, IMF Misyonu tarafından bir "dış şok" olarak tanımlandı.[203] Ayrıca Rusya, Gürcistan için gaz fiyatını artırdı. Aynı dönemde, Gürcistan Ulusal Bankası, ülkede devam eden enflasyonun esas olarak Rusya'nın ekonomik ambargosu da dahil olmak üzere dış nedenlerden kaynaklandığını belirtti.[204] Gürcü yetkililer, 2007 yılındaki ambargo nedeniyle oluşan cari açığın, "doğrudan yabancı yatırımların büyük girişinin yarattığı yüksek döviz geliri" ve turist gelirlerindeki artışla finanse edilmesini bekliyorlardı.[205] Ülke ayrıca uluslararası piyasa menkul kıymetlerinde sağlam bir krediye sahiptir.[206] Gürcistan küresel ticaret ağına daha entegre hale geliyor: 2015 ithalatı ve ihracatı sırasıyla GSYİH'nin %50 ve %21'ini oluşturuyor.[145] Gürcistan'ın ana ithalatı yakıtlar, araçlar, makineler ve parçalar, tahıl ve diğer gıdalar ve ilaçlardır. Başlıca ihracat ürünleri araçlar, demir alaşımları, gübre, fındık, hurda metal, altın, bakır cevheridir.[145]
Saakaşvili yönetimi, iktidara geldiğinden beri vergi tahsilatını iyileştirmeyi amaçlayan bir dizi reform gerçekleştirdi. Diğer şeylerin yanı sıra, 2004 yılında sabit bir gelir vergisi getirildi.[208] Sonuç olarak, bütçe gelirleri dört kat arttı ve bir zamanların büyük bir bütçe açığı bütçe fazlasına dönüştü.[145][209][210]
2001 yılı itibarıyla nüfusun yüzde 54'ü ulusal yoksulluk sınırının altında yaşarken, 2006 yılında yoksulluk yüzde 34'e, 2015'te yüzde 10,1'e düşmüştür.[211] 2023 yılında kişi başına düşen ortalama gelir $19.673 idi.<[4] 2023 hesaplamaları, Gürcistan'ın nominal GSYİH'sını $209,86 milyar olarak gösteriyor.[4] Gürcistan ekonomisi, tarım sektöründen (yüzde 9,2) uzaklaşarak (2016 itibarıyla GSYİH'nin yüzde 68,3'ünü temsil eden) hizmet sektörüne daha fazla yaklaşmaktadır.[145]
Telekomünikasyon altyapısı ile ilgili olarak, Gürcistan, bir ülkenin bilgi ve iletişim teknolojilerinin gelişmişlik düzeyini belirleyen bir gösterge olan Dünya Ekonomik Forumu'nun Ağ Hazırlık Endeksi'nde (NRI) sınır komşuları arasında son sırada yer almaktadır. Gürcistan, 2015 NRI sıralamasında 60. sırada iken 2016'da 58. sırada yer aldı.[212][213]
Bugün Gürcistan'da ulaşım demiryolu, karayolu, feribot ve hava yolu ile sağlanmaktadır. İşgal altındaki bölgeler hariç toplam yol uzunluğu 20.553 kilometre ve demiryolları 1.576 km'dir.[217] Kafkasya ve Karadeniz kıyısında bulunan Gürcistan, komşu Azerbaycan'dan Avrupa Birliği'ne enerji ithalatının geçtiği kilit bir ülkedir. Geleneksel olarak ülke, Avrupa Rusyası ile Yakın Doğu ve Türkiye arasında önemli bir kuzey-güney ticaret yolu üzerinde bulunmaktaydı.
Son yıllarda Gürcistan, ulaşım ağlarının modernizasyonu için büyük miktarlarda yatırım yaptı. Yeni otoyolların inşasına öncelik verildi ve bu nedenle, Tiflis gibi büyük şehirler yollarının kalitesinin çarpıcı biçimde arttığını gördü; buna rağmen şehirler arası rotaların kalitesi hala zayıftır ve bugüne kadar sadece bir otoyol-standardı yol (ს 1) inşa edilmiştir.[218]
Gürcü demiryolları, Karadeniz ve Hazar Denizi'ni birbirine bağlayan güzergahın en büyük bölümünü oluşturduğundan, Kafkasya için önemli bir ulaşım arterini temsil etmektedir. Buna karşılık, bu, son yıllarda komşu Azerbaycan'dan Avrupa Birliği, Ukrayna ve Türkiye'ye artan enerji ihracatından yararlanmalarına olanak sağlamıştır.[219] Yolcu hizmetleri devlete ait Gürcistan Demiryolları tarafından yürütülürken, nakliye operasyonları bir dizi lisanslı operatörler tarafından yürütülmektedir. 2004 yılından bu yana Gürcistan Demiryolları, sağlanan hizmeti yolcuları için daha verimli ve konforlu hale getirmeyi amaçlayan bir filo yenileme ve yönetsel yeniden yapılandırma programı uyguluyor.[220] Demiryolları için altyapı geliştirme de gündemde üst sıralarda yer aldı ve kilit Tiflis demiryolu kavşağının yakın gelecekte büyük çapta yeniden yapılanmaya girmesi bekleniyor.[221] Ek projeler arasında 30 Ekim 2017'de açılan ve Kafkasya'nın çoğunu standart hatlı demiryolu ile Türkiye'ye bağlayan ekonomik açıdan önemli Bakü-Tiflis-Kars demiryolunun inşaatı da yer alıyor.[222][223]
Gürcistan'da hava ve deniz taşımacılığı gelişmekte olup, birincisi yolcular tarafından, ikincisi ise yük taşımacılığı için kullanılmaktadır. Gürcistan halihazırda dört uluslararası havalimanına sahiptir; bunlardan en büyüğü, çok sayıda büyük Avrupa şehrine bağlantı sunan Georgian Airways'in merkezi olan Tiflis Uluslararası Havalimanı'dır. Ülkedeki diğer havalimanları, büyük ölçüde gelişmemiş veya planlanmış trafikten yoksundur, ancak son zamanlarda bu iki sorunu da çözmek için çaba harcanmıştır.[224] Gürcistan'ın Karadeniz kıyısında, en büyüğü ve en yoğun olanı Batum Limanı olmak üzere çok sayıda liman bulunmaktadır; Batum şehrin kendi bir sahil beldesi iken, liman Kafkasya'da önemli bir kargo terminalidir ve genellikle komşu Azerbaycan tarafından Avrupa'ya enerji sevkiyatı yapmak için bir geçiş noktası olarak kullanılmaktadır. Tarifeli ve kiralık yolcu feribot hizmetleri Gürcistan'ı Bulgaristan, Romanya, Türkiye ve Ukrayna'ya bağlamaktadır.[225][226]
Gürcistan nüfusu, dilsel dağılım açısından da çok çeşitlilik gösterir. Güney Kafkas dilleri ailesinden Gürcüce, Megrelce, Svanca ve Lazca konuşan nüfus çoğunluğu oluşturur. Megrel, Svan ve Laz dilleri konuşan nüfusunun yanı sıra, Gürcü olmayan nüfus da kendi dillerinin yanı sıra Gürcüce konuşur. Gürcistan'ın resmi dili Gürcüce'dir; Abhazya Özerk Cumhuriyeti'nde Abhazca da resmi dil kabul edilmiştir. Güney Kafkas dillerini konuşan nüfusun oranı %83,8'dir (buna Gürcüce, Megrelce, Lazca ve Svanca dahildir). Kalan nüfusun %6,5'i Azerice, %5,7'si Ermenice ve %4,5'i başka dilleri konuşur.
Sovyetler Birliği'nin 1990'ların başında dağılması sırasında Abhazya ve Güney Osetya olarak adlandırılan bölgede ayrılıkçı yönetimler ortaya çıktı. Abhazya nüfusunun %46'sını (1989 nüfus sayımı) oluşturan Gürcü nüfusu tamamen göç ettirildi[229] ve bu nüfusun ancak küçük bir bölümü Abhazya'nın Gali bölgesine geri dönebildi. Güney Osetya'daki çatışmalar sırasında Osetlerin bir kısmı Kuzey Osetya'ya göç etmek zorunda kaldı. Bugün Gürcistan'da yaşayan Oset nüfusun büyük çoğunluğu ayrılıkçı Güney Osetya bölgesinde yaşar. 1944 yılında Gürcistan'dan göç ettirilen Mesheti Türklerine (Ahıska Türkleri), Gürcistan parlamentosunun 2007'de aldığı kararla ülkeye geri dönme hakkı tanındı (Gürcü kimliğini kabul şartı ile). Ancak herhangi geri dönüş gerçekleşmedi.
Etnik Gürcü nüfusunun yaklaşık %5'inin yurt dışına göç ettiği tahmin edilmektedir. 2006 istatistiklerine göre Gürcistan en büyük göçü Türkiye ve Çin'den almıştır.
Gürcistan nüfusunun büyük çoğunluğu OrtodoksHristiyan'dır ve nüfusun %81,9'u Gürcistan Ortodoks Kilisesi'ne bağlıdır. Dinsel azınlıklar başında Müslümanlar (%9,9), Ermeni Apostolikler (%3,9), Rus Ortodokslar (%2), Katolikler (%0,8) gelir. Ayrıca başka dinlere mensup küçük gruplar vardır.
Doğu Ortodoks Hristiyanlık, Gürcistan'da %83,4 taraftarla en yaygın olan dini inanıştır ve nüfusun çoğu Gürcü Ortodoks Kilisesi'ne bağlıdır.[231] Gürcü Ortodoks Kilisesi, dünyanın en eski Hristiyan Kiliselerinden biridir ve havari Aziz Andreas tarafından kurulduğunu iddia etmektedir.[232] 4. yüzyılın ilk yarısında Hristiyanlık, KapadokyalıAzize Nino'nun misyonerlik çalışmalarının ardından İberya'nın (bugünkü Kartli veya doğu Gürcistan) devlet dini olarak kabul edildi.[233][234] Kilise, Orta Çağ'ın başlarında otosefallik kazandı; Rusya'nın ülkedeki hakimiyeti sırasında otosefallik kaldırılmış, 1917'de restore edilmiş ve 1989'da İstanbul Ekümenik Patrikliği tarafından tamamen tanınmıştır.[235]
Gürcü Ortodoks Kilisesi'nin özel statüsü resmi olarak Gürcistan Anayasası ve 2002 Konkordatosu'nda tanınmaktadır, ancak dini kurumlar devletten ayrıdır ve her vatandaşın din hakkı vardır.
Gürcistan'daki dini azınlıklar arasında Müslümanlar (%10,7), Ermeni Hristiyanlar (%2,9) ve Roma Katolikleri (%0,5) bulunmaktadır.[231] Bunun yanı sıra 2014 nüfus sayımına kaydedilenlerin %0,7'si kendilerini diğer dinlerin mensubu olarak belirtti, %1,2 reddetti ya da dinini belirtmedi ve %0,5 herhangi bir inanca bağlı olmadığını belirtti.[231]
İslam, hem Azeri Şii Müslümanlar (güneydoğu Gürcistan'da) hem Acara'daki Gürcü Sünni Müslümanlar hem de Laz Sünni Müslümanlar ve Türkiye sınırı boyunca Sünni Mesheti Türkleri tarafından temsil edilmektedir. Abhazya'da Abhaz nüfusunun azınlık bir kesimi yeniden canlanan Abhaz pagan inancının yanı sıra Sünni Müslüman'dır. Ayrıca ülkenin 1578'de Osmanlılar tarafından ele geçirilmesini sağlayan Lala Mustafa Paşa'nın Kafkasya Seferini takiben Gürcistan'a yerleşmiş Müslüman Rum ve Müslüman Ermeni azınlıklar bulunmaktadır. Gürcü Yahudileri'nin tarihi MÖ 6. yüzyıla kadar dayanmaktadır; İsrail'e yüksek düzeyde göç nedeniyle Gürcü Yahudileri'nin nüfusu son on yılda azalmıştır.[237]
Gürcistan'daki uzun dini hoşgörü geçmişine rağmen,[238]Yehova'nın Şahitleri gibi "geleneksel olmayan inançlara" karşı daha sonra görevinden alınan Ortodoks rahip Basil Mkalavişvili'nin takipçileri tarafından dini ayrımcılık ve şiddet örnekleri olmuştur.[239]
Geleneksel dini organizasyonlara ek olarak, Gürcistan'da toplumun seküler ve ateist kesimleri (%0,5)[240] ve dine bağlı ancak aktif olarak inançlarını uygulamayan bireylerin önemli bir bölümü bulunmaktadır.[241]
Eğitim
Gürcistan'ın eğitim sistemi, 2004 yılından bu yana tartışmalı olsa da kapsamlı bir modernizasyondan geçmiştir.[242][243] Gürcistan'da eğitim 6-14 yaş arası tüm çocuklar için zorunludur.[244] Okul sistemi ilkokul (altı yıl; 6-12 yaş), temel (üç yıl; 12-15 yaş seviyesi) ve orta öğretim (üç yıl; 15-18 yaş seviyesi) veya alternatif olarak mesleki çalışmalar (iki yıl) olmak üzere ayrılır. Ortaokul sertifikasına sahip öğrencilerin yüksek öğretime erişimi vardır. Yalnızca Birleşik Ulusal Sınavları geçen öğrenciler, sınavlarda alınan puanların sıralamasına göre devlet tarafından akredite edilmiş bir yüksek öğrenim kurumuna kayıt olabilir.[245]
Bu kurumların çoğu üç eğitim seviyesi sunar: bir Lisans Programı (üç ila dört yıl); bir Yüksek Lisans Programı (iki yıl) ve bir Doktora Programı (üç yıl). Ayrıca, üç ila altı yıl süren tek seviyeli bir yüksek öğrenim programını temsil eden bir Sertifikalı Uzman Programı da vardır.[244][246] 2016 itibarıyla 75 yüksek öğretim kurumu, Gürcistan Eğitim ve Bilim Bakanlığı tarafından akredite edilmiştir.[247] Brüt birincil kayıt oranı 2012-2014 döneminde yüzde 117 ile Avrupa'da İsveç'ten sonra en yüksek ikinci kayıt oldu.[248]
Tiflis, özellikle 1918'de Birinci Gürcü Cumhuriyeti'nin kuruluşu Gürcüce dilinde modern eğitim kurumlarının kurulmasını sağladığından beri, Gürcü eğitim sisteminin ana damarı haline geldi. Tiflis, başta 1918'de Tiflis Tıp Enstitüsü olarak kurulan Tiflis Devlet Tıp Üniversitesi ve 1918'de kurulan ve Kafkasya bölgesinin tamamında en eski üniversite olmaya devam eden Tiflis Devlet Üniversitesi (TSU) olmak üzere Gürcistan'daki birçok büyük yüksek öğretim kurumuna ev sahipliği yapmaktadır.[249] 35.000'den fazla öğrencinin kayıtlı olduğu TSU'daki öğretim üyesi ve personel (işbirlikçiler) sayısı yaklaşık 5.000'dir. Gürcistan'ın ana ve en büyük teknik üniversitesi olan Gürcistan Teknik Üniversitesi'nin[250] yanı sıra Gürcistan Üniversitesi,[251]Kafkas Üniversitesi[252] ve Tiflis Özgür Üniversitesi[253] de Tiflis'te bulunuyor.
Gürcü kilise sanatı, klasik kubbe stilini orijinal bazilika stiliyle birleştiren ve Gürcü çapraz kubbe stili olarak bilinen stili oluşturan Gürcü Hristiyan mimarisinin en dikkat çekici yönlerinden biridir. 9. yüzyılda Gürcistan'da çapraz kubbe mimarisi gelişti; ondan önce çoğu Gürcü kilisesi bazilikaldı. Gürcü kilise mimarisinin diğer örnekleri Gürcistan dışında bulunabilir:
Bulgaristan'daki Baçkovo Manastırı (1083'te Gürcü ordu komutanı Grigorol Bakuriani tarafından inşa edilmiştir), Yunanistan'daki İviron Manastırı (10. yüzyılda Gürcüler tarafından inşa edilmiştir) ve Kudüs'teki Kutsal Haç Manastırı (9. yüzyılda Gürcüler tarafından yaptırılmıştır). 19. yüzyılın sonları ve 20. yüzyılın başlarındaki en ünlü Gürcü sanatçılarından biri ilkelci ressam Niko Pirosmani idi.[263]
Medya
Gürcistan'daki televizyon, dergi ve gazetelerin tümü, hem devlete ait olan hem de reklam, abonelik ve diğer satışla ilgili gelirlere bağlı olan kâr amacı gütmeyen şirketler tarafından işletilmektedir. Gürcistan Anayasası ifade özgürlüğünü garanti eder. Geçiş halindeki bir ülke olarak, Gürcistan medya sistemi dönüşüm içerisindedir.[kaynak belirtilmeli]
Gürcistan'ın medya ortamı, sektörü etkileyen uzun vadeli siyasallaşma ve kutuplaşmaya rağmen Güney Kafkasya'daki en özgür ve en çeşitli ortam olmaya devam ediyor.[264] Kamu yayıncısını kontrol etmeye yönelik siyasi mücadele, 2014'te de onu bir yönsüz bırakmıştır.[265]
Gürcü hanelerinin büyük bir yüzdesinin televizyonu ve çoğunun en az bir radyosu vardır. Gürcistan'ın medya şirketlerinin çoğu, başkent ve en büyük şehir olan Tiflis'te bulunuyor.
Müzik
Gürcistan, öncelikli olarak polifoninin erken gelişimi ile bilinen bir antik müzik geleneğine sahiptir. Gürcü polifonisi, üç vokal bölüme, mükemmel beşliye dayanan benzersiz bir ayar sistemine ve paralel beşli ve uyumsuzluklar bakımından zengin bir armonik yapıya dayanmaktadır. Gürcistan'da üç tür polifoni geliştirildi: Svaneti'de komplike bir versiyon, Kaheti bölgesinde bir bas arka plan üzerinde bir diyalog ve batı Gürcistan'da üç parçalı kısmen doğaçlama bir versiyon.[266] Gürcü halk şarkısı "Çakrulo", Voyager 2'de 20 Ağustos 1977'de uzaya gönderilen Voyager Altın Plaklarında yer alan 27 müzik bestesinden biriydi.[267]
Gürcü mutfağı ve şarabı, yüzyıllar boyunca gelenekleri her döneme uyarlayarak gelişti. En sıra dışı yemek geleneklerinden biri, aynı zamanda arkadaşlarınız ve ailenizle sosyalleşmenin bir yolu olan supra yani Gürcü sofrasıdır. Supra'nın başı tamada olarak bilinir. O son derece felsefi konuşmaları yönetir ve ayrıca herkesin eğlenmesini sağlar. Gürcistan'ın çeşitli tarihi bölgeleri kendine has yemekleriyle bilinir: Örneğin doğu dağlık Gürcistan'dan Hinkali (etli mantı) ve esas olarak İmereti, Samegrelo ve Acara'dan Haçapuri bunlardan bazılarıdır. Geleneksel Gürcü yemeklerinin yanı sıra diğer ülkelerin yemekleri Rusya'dan, Yunanistan'dan ve son zamanlarda Çin'den gelen göçmenler tarafından Gürcistan'a getirildi.
Arkeoloji, Gürcistan ve çevresindeki verimli vadilerin ve yamaçların asma yetiştiriciliğine ve neolitik şarap üretimine (Gürcüce: ღვინო, ğvino) ev sahipliği yaptığını göstermektedir.[268][269][270][271]Kvevri kil kavanozlarını kullanarak eski geleneksel Gürcü şarap yapımı yöntemi 2013 yılında UNESCO tarafından UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras Listeleri'ne eklendi.[272] Gürcistan'daki şarap üretiminin kapsamlı tarihi ve önemli ekonomik rolü nedeniyle, şarap geleneği ülkenin ulusal kimliğiyle iç içe ve ayrılmaz bir parça olarak kabul edilir.[268]
Gürcistan'ın Karadeniz'den etkilenen ılıman iklimi ve nemli havası, asma yetiştiriciliği için en iyi koşulları sağlamaktadır. Üzüm bağlarındaki toprak o kadar yoğun bir şekilde işlenir ki, üzüm bağları, olgunlaştıklarında sonunda meyve ağaçlarının gövdelerine sarkar. Bu yetiştirme yöntemine maglari denir.[273] En iyi bilinen Gürcü şarap bölgeleri arasında Kaheti (Telavi ve Kvareli'nin mikro bölgelerine ayrılmıştır), Kartli, İmereti, Raca-Leçhumi ve Kvemo Svaneti, Acara ve Abhazya bulunmaktadır.
Gürcü şarabı, son zamanlarda Rusya ile ilişkilerde tartışmalı bir konu olmuştur. Rusya ile olan siyasi gerilimler, 2006 Rus Gürcü şarabı ambargosuna katkıda bulundu, Rusya, Gürcistan'ın sahte şarap ürettiğini iddia etti. Bu "resmi" bir nedendi, ancak Rusya'nın ekonomik bağları siyasi amaçlar için kullanması nedeniyle Rusya ile olan ekonomik ilişkilerin istikrarsızlığı iyi biliniyor.[274] Sahtecilik sorunları, yabancı üreticilerin yanlış etiketlemesinden ve Gürcistan dışında üretilen ve Gürcistan'da üretildiği iddiasıyla Rusya'ya ithal edilen şarapların üzerindeki sahte “Gürcü Şarabı” etiketlerinden kaynaklanmaktadır.[274] Sahte şarap sevkiyatı, esas olarak, hiçbir denetim ve düzenlemenin yapılmadığı, Rus işgali altındaki Abhazya ve Güney Osetya'da Rusya tarafından yönetilen gümrük kontrol noktaları aracılığıyla gerçekleştirildi.[274]
Spor
Gürcistan'daki en popüler sporlar futbol, basketbol, ragbi, güreş, judo ve halterdir. Tarihsel olarak, Gürcistan beden eğitimi ile ünlüdür; Romalılar, eski İberya'nın eğitim tekniklerini gördükten sonra Gürcülerin fiziksel niteliklerine hayran kalmıştırlar.[275] Güreş, Gürcistan için tarihsel olarak önemli bir spor olmaya devam ediyor ve bazı tarihçiler, Grekoromen tarzı güreşin birçok Gürcü unsurunu içerdiğini düşünüyor.[276]
Gürcistan'da en popüler güreş tarzlarından biri Kaheti tarzıdır. Geçmişte bugün yaygın olarak kullanılmayan birkaç başka stil vardı. Örneğin, Gürcistan'ın Hevsureti bölgesi üç farklı güreş tarzına sahiptir. 19. yüzyıl Gürcistan'ındaki diğer popüler sporlar polo ve daha sonra yerini ragbi birliğine bırakan geleneksel bir Gürcü oyunu olan Lelo idi.
Kafkasya bölgesindeki ilk ve tek yarış pisti Gürcistan'da bulunuyor. İlk olarak 1978 yılında inşa edilen Rustavi International Motorpark, 20 milyon dolara mal olan toplam yeniden yapılanma sonrasında 2012 yılında yeniden açılmıştır.[277] Pist, FIA Grade 2 gereksinimlerini karşılıyor ve şu anda Legends araba yarışı serisine ve Formula Alfa yarışmalarına ev sahipliği yapıyor.[278]
2005'ten beri Poti kentinde düzenlenen Karadeniz Ülkeleri Arası Çocuk Halk Dansları Festivali'ne her yıl yüzlerce kişi gelmektedir. Bu festivale katılan ülkeler:
Türkiye adına 2006 yılında Anadolu Ateşi adlı halk ve modern dans grubu gitmiş ve festival yarışma olmamasına rağmen "En Beğenilen Dans Grubu (veya ülke)" unvanını almıştır.
Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından 2008 yılında 22.'si düzenlenen Uluslararası Altın Karagöz Halk Dansları Yarışması'nda 'Altın Karagöz' ödülünü Gürcistan kazandı.
^abcdMikaberidze, Alexander (2015). Historical Dictionary of Georgia. 2. Rowman & Littlefield. s. 3. ISBN978-1442241466.
^Boeder, Winfried; Bublitz, Wolfram; von Roncador, Manfred; Vater, Heinz (2002). Philology, typology and language structure. Peter Lang. s. 65. ISBN978-0820459912. The Russian designation of Georgia (Gruziya) also derives from the Persian gurg.
^Rapp Jr., Stephen H. (2014). The Sasanian World through Georgian Eyes: Caucasia and the Iranian Commonwealth in Late Antique Georgian Literature. Ashgate Publishing. s. 21. ISBN978-1472425522.
^F. Steingass, A Comprehensive Persian-English Dictionary, Beyrut, 1975, s. 1078, 1083
^Rapp, Stephen H. (2003), Studies in Medieval Georgian Historiography: Early Texts And Eurasian Contexts, ss. 419–423. Peeters Publishers, 90-429-1318-5
^"Article 2.1", Constitution of Georgia, Legislative Herald of Georgia, ‘Georgia’ is the name of the state of Georgia.
^abPhoenix: The Peoples of the Hills: Ancient Ararat and Caucasus by Charles Burney, David Marshall Lang, Phoenix Press; New Ed edition (31 Aralık 2001)
^"Christianity and the Georgian Empire" (early history) Library of Congress, March 1994, webpage:LCweb2-ge0015 5 Şubat 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi..
^Alexei Zverev, Ethnic Conflicts in the Caucasus; Graham Smith, Edward A Allworth, Vivien A Law et al., ss. 56–58; Abkhaz by W. Barthold [V. Minorsky] in the Encyclopaedia of Islam; The Georgian-Abkhaz State (summary), by George Anchabadze, in: Paul Garb, Arda Inal-Ipa, Paata Zakareishvili, editors, Aspects of the Georgian-Abkhaz Conflict: Cultural Continuity in the Context of Statebuilding, Volume 5, 26–28 Ağustos 2000.
^Ivana Marková; Alex Gillespie, (Ed.) (2011). Trust and Conflict: Representation, Culture and Dialogue. Cultural Dynamics of Social Representation. s. 43. ISBN978-0415593465.
^Suny, Ronald Grigor (1996). Armenia, Azerbaijan, and Georgia. DIANE Publishing. s. 184. ISBN978-0-7881-2813-4. 21 Aralık 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 1 Aralık 2017. The Knight in the Panther Skin occupies a unique position as the Georgian national epic.
^abMarc Champion; Andrew Osborn (16 Ağustos 2008). "Smoldering Feud, Then War". The Wall Street Journal. 18 Şubat 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Aralık 2020.
^Allenova, Olga (8 Ağustos 2008). Первая миротворческая война (Rusça). Kommersant. 23 Ağustos 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Kasım 2015.
^"Report. Volume I"(PDF). Independent International Fact-Finding Mission on the Conflict in Georgia. Eylül 2009. s. 27. 7 Ekim 2009 tarihinde kaynağından(PDF) arşivlendi.
^Ostroska, Jessica (16 Temmuz 2014). "Georgian Army ends mission in Helmand". Afghanistan International Security Assistance Force. 8 Ağustos 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Temmuz 2016.
^"Eucariota, Animalia, Chordata". Georgian Biodiversity Database. Institute of Ecology. 2015. 25 Haziran 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Haziran 2016.
^Toumanoff, Cyril, "Iberia between Chosroid and Bagratid Rule", in Studies in Christian Caucasian History, Georgetown, 1963, ss. 374–377. "Archived copy". 8 Şubat 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 4 Haziran 2012.
^Romans erected the statue of the Iberian King Pharsman after he demonstrated Georgian training methods during his visit to Rome; Cassius Dio, Roman History, LXIX, 15.3
Friends of Georgia 21 Mart 2004 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. (Friends of Georgia International Foundation - Info on Culture, Economy, Gastronomy, History, etc.)
1 Fiilen (de facto) ayrı cumhuriyet, hukuken (de jure) özerk cumhuriyettir; 2 Resmi olarak özerk bölge statüsü kaldırılmış olan fakat fiilen bağımsız olan Güney Osetya'yı da içerir.