Hırvatistan (Hırvatça: Hrvatska, Sırp-Hırvatça telaffuz: [xř̩ʋaːtskaː]), resmî adıyla Hırvatistan Cumhuriyeti (Hırvatça: Republika Hrvatskadinleⓘ ), Avrupa'da Orta Avrupa, Balkanlar ve Akdeniz'in kesişme noktasında bulunan üniter demokratik bir parlamenter cumhuriyet. Kıyısı tamamen Adriyatik Denizi'nde yer alır. Kuzeybatısında Slovenya, kuzeydoğusunda Macaristan, doğusunda Sırbistan, güneydoğusunda Bosna-Hersek ve Karadağ ile komşudur ve batı ile güneybatıda İtalya ile deniz sınırı paylaşır. Başkenti ve en büyük şehri olan Zagreb ülkenin ana idari birimlerinden birini oluşturur ve yirmi ilçeden oluşur. Ülke, toplamda 56.594 kilometrekarelik bir alanı kaplar ve nüfusu neredeyse 3,9 milyondur.
Hırvatlar 6. yüzyılın sonlarında günümüz Hırvatistan topraklarına gelmiştir. 7. yüzyılda iki dükalığa bölünmüşlerdir. Hırvatistan, ilk kez 7 Haziran 879 tarihinde Dük Branimir döneminde uluslararası alanda bağımsız olarak tanınmıştır. Tomislav, 925 yılında ilk kral olarak taç giyerek Hırvatistan'ı bir krallık statüsüne yükseltti. Trpimirović hanedanlığının sona ermesinden sonra ortaya çıkan bir vârislik krizinin ardından, Hırvatistan 1102 yılında Macaristan ile bir birliğe girdi. 1527'de Osmanlı istilası tehdidiyle karşı karşıya kalan Hırvat Parlamentosu, Hırvat tahtı için Avusturya Arşidüklüğü'nden Ferdinand'ı seçti. Ekim 1918'de Zagreb'de Avusturya-Macaristan'dan bağımsız bir Sloven, Hırvat ve Sırp Devleti ilan edildi ve Aralık 1918'de bu devlet Yugoslavya Krallığı ile birleşti. Nisan 1941'de Yugoslavya'ya yapılan Mihver işgali sonrasında, II. Dünya Savaşı boyunca kısa dönem faşist bir kukla devlet olan Hırvatistan Bağımsız Devleti adı altında yönetilen ülke savaştan sonra Yugoslavya Sosyalist Federal Cumhuriyeti'nin kurucu ve bileşenleri arasında yer aldı. 25 Haziran 1991'de Hırvatistan bağımsızlığını ilan etti ve Bağımsızlık Savaşı, sonraki dört yıl boyunca başarıyla sürdü. 25 Haziran 1991'de bağımsızlığını ilan eden Hırvatistan, bağımsızlığın üzerine dört yıl boyunca süren bir savaş geçirdi.
Hırvatistan'ın yerli olmayan adı, Kuzey-Batı Slavcasındaki *Xərwate sözcüğünden türemiş olan Orta Çağ Latincesindeki Croātia kelimesinden türemiştir. Batı Slav dillerindeki *Xъrvátъ kelimesi, muhtemelen Tanais Tabletleri'nde Χοροάθος olarak tasdik edilen 3. yüzyıl İskit kökenli Proto-Slav*Xъrvátъ kelimesinin sızıcı metatezi ile türetilmiştir.[11]Etnonimin kökeni belirsiz olsa da muhtemelen Proto-Osetik / Alanca*xurvæt- veya *xurvāt- kelimesinden gelmektedir ve bu kelime "koruyan, bekçi" anlamına gelir.[12]
Hırvat etnik adının yerel varyasyonu *xъrvatъ'In korunmuş bilinen en eski kaydına, Baška tabletindeki zvъnъmirъ kralъ xrъvatъskъ ("Zvonimir, Hırvat kral")[13] ifadesinde rastlanılır. Latince varyasyon Croatorum'a, Trogir yakınlarındaki Bijaći'de bulunan ve 8. yüzyılın sonlarına veya 9. yüzyılın başlarına tarihlenen bir kilise yazıtında rastlanmıştır.[14] Bu adın geçtiği tamamen korunmuş olan muhtemelen en eski taş yazıt, Benkovac yakınlarında bulunan 9. yüzyıldan kalma Branimir Yazıtı'dır.[15] Latince Chroatorum terimi, kayıp bir orijinalin 1568 nüshasında 852 tarihli, Hırvatistan Dükü I. Trpimir'in bir tüzüğüne atfedilir, ancak orijinalin gerçekten de Branimir yazıtından daha eski olup olmadığı kesin değildir.[16][17]
5. yüzyıl boyunca son Batı Roma İmparatorlarındanJulius Nepos, küçük imparatorluğu bu saraydan yönetmiştir.[25] Bu dönem Avarlar ve Hırvatların 7. yüzyılın ilk yarısında bölgeye gelmesi ve neredeyse bütün Roma kentlerini yıkmasıyla sona erer. Roma'dan hayatta kalanlar kıyıdaki daha uygun alanlara, adalara ve dağlara çekildi. Dubrovnik bu kişilerden Epidaurum tarafından kurulmuştur.[26]
Hırvatların etnogenetik kökeni bilinmemekle birlikte buna ilişkin birçok teori vardır. Bunlardan Slav ve İranlı teorileri en sık ortaya atılan teorilerdir. En çok kabul edilen görüş Kavimler Göçü'yle birlikte Beyaz Hırvatların, Beyaz Hırvatistan'dan göçtüklerini ileri süren Slav teorisidir. Buna karşın diğer teori ise Yunanca yazılan Tanais Tabletleri'ndeki Χορούαθ[ος], Χοροάθος ve Χορόαθος (Khoroúathos, Khoroáthos ve Khoróathos) sözcüklerine dayanarak ortaya atılan, bu sözcüklerin İranlı kökene sahip Hırvatlar olduğunu ileri süren görüştür.[27]
10. yüzyılda Bizans İmparatoru VII. Konstantinos tarafından yazdırılan De Administrando Imperio'ya göre Hırvatlar bugün Hırvatistan olarak bilinen bölgeye 7. yüzyılın başlarında Avarları yendikten sonra gelmişlerse de[28][29][30] bu tez Hırvatların bölgeye 6. yüzyıl ile 9. yüzyıl arasında geldiğini savunanlar tarafından çürütülmeye çalışılmaktadır.[31][32] Son arkeolojik veriler, Slavların/Hırvatların göçünün ve yerleşiminin 6. yüzyılın sonları ve 7. yüzyılın başlarında olduğunu ortaya koymuştur.[33][34][35] Sonraları doğrulanan ve Frank Krallığı'na bağlı vasal bir bölge olan Hırvatların ülkesi hakkında yazılmış ilk belgeler niteliğinde olan[36] Einhard'ın 818 yılında yazdığı kayıtlara göre, Ljudevit Posavski ve Borna tarafından yönetilen Pannonia ve Dalmaçya adı altında iki düklük kuruldu. Tarih boyunca bu nüfus ve bölge, Hırvatlar ve Hırvatistan ile sıkı bir şekilde ilişkili ve bağlantılıydı.[37]
II. Konstantinos, Hırvatların Hristiyanlaşma sürecinin 7. yüzyılda başladığını söylese de Hırvatların Hristiyanlaşması genellikle 9. yüzyıla tarihlenir.[38] Bu sürecin başlangıçta sadece elit ve ilgili kişileri kapsadığı varsayılmaktadır.[39] Bölgedeki Fransız üstünlüğü 20 yıl sonra Mislav'ın[40] veya halefi I. Trpimimir'in hükümdarlığı ile birlikte sona ermiştir.[41] Yerli Hırvat kraliyet hanedanı, 9. yüzyılın ortalarında Bizans ve Bulgar kuvvetlerini mağlup eden Dük I. Trpimir tarafından kuruldu.[42] Papa tarafından tanınan ilk Hırvat hükümdarı Branimir'dir ve Papa VIII. Ioannes 878 yılında ona Dux Croatorum (Hırvatların Dükü) lakabını takmıştır.[15]
Tomislav, Hırvatistan'ın Papalık tarafından kral olarak tanınan ilk hükümdarıdır. Papa VIII. Ioannes tarafından 925 yılında kendisine gönderilen bir mektupla bu unvanı almıştır. Macar ve Bulgar istilalarına karşı başarı göstererek Hırvat krallarının etkisini daha da yaymıştır.[43] Orta Çağ'daki Hırvat Krallığı, IV. Petar Krešimir (1058-1074) ve Dmitar Zvonimir'in (1075-1089)[44] hükümdarlıkları dönemlerinde altın çağını yaşamıştır. 1091 yılında II. Stjepan'ın ölümüyle birlikte Trpimirović hanedanı sona ermiş, Macar Kralı Ladislaus, Hırvatistan Krallığı üzerinde hak iddia etmiştir. Bu iddialar karşısında bir savaş meydana gelmiş ve 1102 yılında Macar Kralı Coloman döneminde Hırvatistan, Macaristan ile birleşme yoluna gitmiştir.[45]
Macaristan ile birlik (1102) ve Habsburg Krallığı (1527)
İlerleyen dört yüzyıl boyunca Sabor adında bir parlamento ve kral tarafından atanan Ban adında valiler tarafından yönetildi.[46] Bu dönemde Osmanlı fetihleri ve kıyıların kontrolü için Venedik Cumhuriyeti ile mücadelelere girişti. Venedik, bağımsızlığına kavuşan Dubrovnik şehir devleti dışında, 1428'de Dalmaçya'nın büyük bölümünün kontrolünü ele geçirdi. Osmanlı fetihlerine karşı 1493'te yapılan Krbava Muharebesi ile 1526'da yapılan Mohaç Muharebesi kesin Osmanlı zaferiyle sonuçlandı. Kral II. Lajos'un Mohaç'ta ölmesinden sonra Cetin Parlamentosu, 1527 yılında Habsburg Hanedanı'ndan I. Ferdinand'ı, Osmanlı fetihlerine karşı koruma sağlaması koşuluyla Hırvatistan'ın yeni hükümdarı olarak seçti.[46][47] Bu devir, Frankopan ve Šubić gibi soylu yerli ailelerden birçok kişinin Ban mevkiine yükselmesiyle sonuçlandı.[48]
Kesin Osmanlı zaferlerinin ardından, Hırvatistan 1538'de sivil ve askerî bölgelere bölündü. Askerî bölgeler Hırvat Askerî Sınırı olarak tanındı ve doğrudan Habsburg kontrolü altındaydı. Hırvatistan'daki Osmanlı ilerlemeleri, sınırların istikrara kavuştuğu ilk kesin Osmanlı yenilgisi olan 1593 Sisak Muharebesi'ne kadar devam etti.[47]Osmanlı-Kutsal İttifak savaşları (1683-1698) sırasında Slavonya geri alındı, ancak Osmanlı fethinden önce Hırvatistan'ın bir parçası olan Batı Bosna, Hırvat kontrolünün dışında kaldı.[47] Bunun sonucunda iki ülkenin günümüzdeki sınırı kesinleşmiş oldu. Sınırın güney kısmı olan Dalmaçya sınırı ise Beşinci ve Yedinci Osmanlı-Venedik Savaşları sonucunda belirlendi.[49]
1860'larda, yürütülen bu politikanın başarısızlıkları teker teker ortaya çıkıyordu. Bu başarısızlıklar ise 1867 Avusturya-Macaristan Antlaşması'na yol açtı. Bunu Avusturya İmparatorluğu ile Macaristan Krallığı arasında bir birliğin oluşturulması izledi. Antlaşma, Hırvatistan'ın statüsünü, Hırvatistan ve Slavonya krallıklarının birleştiği 1868 Hırvat-Macar Yerleşimi tarafından çözülen Macaristan'a bıraktı.[57] Dalmaçya Krallığı fiilen Avusturya kontrolü altında kalırken, Rijeka 1779'da tanıtılan corpus separatum statüsünü korudu.[45]
29 Ekim 1918'de Hırvatistan Parlamentosu (Sabor), bağımsızlığını ilan etti ve ardından 4 Aralık 1918'de Sloven, Hırvat ve Sırp Devleti'ne katılmaya karar verdi.[46] Devlet 4 Aralık 1918'de Sırbistan Krallığı ile birleşerek Sırplar, Hırvatlar ve Slovenler Krallığı'nı oluşturdu.[61] Hırvat Parlamentosu, Sırbistan ve Karadağ ile olan birliği hiçbir zaman onaylamadı.[46] Ülkeyi üniter bir devlet olarak tanımlayan 1921 anayasası ve Hırvat Parlamentosunun ve tarihi idari bölümlerin kaldırılması, Hırvat özerkliğini fiilen sona erdirdi.
Radić'in 1928'de Ulusal Meclis'te öldürülmesiyle siyasi durum daha da kötüleşti ve bu durum Kral I. Aleksandar'ın Ocak 1929'da bir diktatörlük kurmasına yol açtı.[63] Diktatörlük, kralın daha üniter bir anayasa dayatmasından sonra 1931'de resmen sona erdi.[64] HSS, Ağustos 1939'daki Cvetković-Maček Anlaşması ve Özerk Hırvatistan Banovinası ile sonuçlanan federalleşme hareketlerini savunmaya devam etti. Yugoslav hükûmeti savunma, iç güvenlik, dış ilişkiler, ticaret ve ulaşımın kontrolünü elinde tutarken diğer konular Hırvat Sabor'a ve kraliyet tarafından atanan bir Ban'a bırakıldı.[65]
Bir direniş hareketi ortaya çıktı. 22 Haziran 1941'de Sisak yakınlarında Sisak Halkın Kurtuluş Partizan Birliği kuruldu.[76] Bu, Alman işgali altındaki Avrupa'da bir direniş hareketi tarafından oluşturulan ilk askerî birlikti.[77] Bu hareket Josip Broz Tito liderliğindeki komünist, çok etnikli bir anti-faşist direniş grubu olan Yugoslav Partizan hareketinin başlangıcını ateşledi.[78] Etnik açıdan Hırvatlar, Partizan hareketine Sırplardan sonra en çok katkıda bulunan ikinci gruptu.[79] Hırvatlar, Yugoslavya'daki nüfuslarına orantılı olarak katkıda bulundular.[80] Mayıs 1944'te (Tito'ya göre), Hırvatlar, ülke nüfusun %22'sini oluşturmalarına rağmen Partizan'ın etnik bileşiminin %30'unu oluşturuyordu.[79] Hareket hızla büyüdü ve Aralık 1943'teki Tahran Konferansı'nda Partizanlar, Müttefik Devletler tarafından resmî olarak tanındı.[81]
Demograf Vladimir Žerjavić ve istatistikçi Bogoljub Kočović'in savaş zamanı ve savaş sonrası kayıplar üzerine yaptığı araştırmalara göre, bölgede (savaştan sonra İtalya'dan alınan bölgeler hariç) toplam 295.000 kişi öldü. Bu sayı toplam nüfusun %7,3'üne tekabül ediyor.[86] Ölen kişiler arasında toplam 125.000-137.000 Sırp, 118.000-124.000 Hırvat, 16.000-17.000 Yahudi ve 15.000 Roman bulunuyor.[87][88] Ayrıca savaştan sonra Hırvatistan'a katılan bölgelerden 16.000'i İtalyan ve 15.000'i Hırvat olmak üzere toplam 32.000 kişi öldü.[89] Savaş boyunca ve hemen sonrasında Yugoslavya'nın tamamından (Hırvatistan dahil) ve yurt dışından yaklaşık 200.000 Hırvat öldürüldü, bu da toplam nüfusun yaklaşık %5,4'üne tekabül ediyordu.[90][91]
Bildiri, Yugoslav yönetimi tarafından bastırılan 1971 Hırvat Baharı ile sonuçlanan,[93] daha fazla sivil haklar ve Yugoslav ekonomisinin yeniden dağıtılmasını amaçlayan ulusal bir harekete katkıda bulundu. Yine de 1974 Yugoslav Anayasası, temel olarak Hırvat Baharı'nın bir hedefini yerine getirerek ve federatif bileşenlerin bağımsızlığı için yasal bir temel sağlayarak, federal birimlere daha fazla özerklik verdi.[94]
Gerilim yükselirken Hırvatistan 25 Haziran 1991'de bağımsızlığını ilan etti. Bağımsızlığın tam olarak sağlanması ancak 8 Ekim 1991'de Brioni Antlaşması ile gerçekleşti.[101][102] Aynı zaman dilimi çerisinde Sırp kontrolündeki Yugoslav Halk Ordusu (JNA) ve çeşitli Sırp paramiliter grupları Hırvatistan'a saldırı düzenlediğinde siyasi gerilim apaçık bir savaşa dönüştü.[103] Sırp paramiliter gruplar, isyan bölgelerinde binlerce Hırvat sivili öldürerek,[104] terör eylemleri gerçekleştirerek ve Hırvatları evlerinden sürerek veya yerinden ederek yaklaşık 400.000 Hırvat ve diğer Sırp olmayanları yerinden etme girişimine başladı.[105] Hırvatların çoğunlukta olduğu kasabalarda yaşayan Sırplar da, özellikle cephe hatlarına yakın olanlar, çeşitli ayrımcılığa maruz kaldılar.[106] Doğu ve Batı Slavonya'daki ve Krajina'nın bazı bölgelerindeki Hırvatistan Sırpları, sınırlı bir ölçekte ve daha az sayıda olsa da, kaçmaya zorlandı veya Hırvat güçleri tarafından sınır dışı edildi.[107]Hırvatistan hükûmeti alenen bu uygulamaları kınadı ve bunların hükûmetin resmî politikasının bir parçası olmadığını belirterek onları durdurmaya çalıştı.[108]
Savaşın sona ermesinden sonra Hırvatistan, savaş sonrası yeniden yapılanma, mültecilerin dönüşü, demokrasinin kurulması, insan haklarının korunması ve genel sosyal ve ekonomik kalkınmanın zorluklarıyla karşı karşıya kaldı. Bağımsız Hırvatistan'ın ana yasaları, bağımsızlık ilanından altı ay önce, 22 Aralık 1990'da kabul edilen Anayasa aracılığıyla oluşturulmuştur.
2000'li yıllar sonrası dönem Hırvatistan için demokratikleşme, ekonomik büyüme, yapısal ve sosyal reformların yanı sıra işsizlik, yolsuzluk ve kamu yönetiminin verimsizliği gibi sorunlarla karakterize edilir.[120] Kasım 2000 ve Mart 2001'de Parlamento, iki meclisli yapısını tek meclisli biçimine çevirdi ve cumhurbaşkanlığının yetkilerini azaltarak anayasada bir takım değişiklikler yaptı.[121]
Aralık 2011'de Hırvatistan, AB katılım müzakerelerini tamamladı ve 9 Aralık 2011'de AB katılım anlaşması imzaladı.[128][129] Hırvatistan'ın ICTY sicili ve Slovenya'nın Hırvatistan-Slovenya sınır anlaşmazlıkları nedeniyle müzakereleri engellemesi AB üyeliği müzakerelerine mani olmaktaydı.[130][131] Hırvatistan 1 Temmuz 2013'te resmen Avrupa Birliği'ne katıldı.[132]
Hırvat ekonomisi 2000'li yılların başında önemli bir gelişme gösterse de 2008'deki mali kriz hükûmeti harcamaları kısmaya zorladı ve bu durum kamuoyunda tepkiye yol açtı.[133]
2011'in başlarındaki hükûmet karşıtı protesto dalgası, siyaset ve ekonomiye yönelik genel bir memnuniyetsizliği yansıtıyordu.[136]
Hırvatistan AB katılım müzakerelerini 2011'de tamamladı. Hırvat seçmenlerin çoğunluğu 2012'de yapılan referandumda AB üyeliğinden yana çıktı.[137] Hırvatistan, 1 Temmuz 2013'te Avrupa Birliği'ne katıldı.[138] Macaristan'ın Sırbistan ile sınırlarını kapatmasının 700.000'den fazla mülteci ve göçmeni diğer ülkelere gitmek üzere Hırvatistan'dan geçmeye ittiği 2015 Avrupa sığınmacı krizi Hırvatistan'ı büyük ölçekte etkiledi.[139]
19 Ekim 2016'da Andrej Plenković, Hırvatistan başbakanı olarak göreve başladı.[140] En son 5 Ocak 2020'de yapılan cumhurbaşkanlığı seçimlerinde, Zoran Milanović cumhurbaşkanı olarak seçildi.[141]
Doğuda Sırbistan, güneydoğuda Bosna-Hersek, kuzeybatıda Slovenya, kuzeydoğuda Macaristan ve güneyde Karadağ ve Adriyatik Denizi ile çevrili olan Hırvatistan Orta ve Güneydoğu Avrupa'nın kesişim bölgesinde bulunur. 42°-47° kuzey paralelleri ile 13°-20° doğu meridyenleri arasında bulunan ülkenin en güneyde kalan bölümü Bosna-Hersek'in Neum kentinin araya girmesi nedeniyle ülkenin geri kalanıyla kara bağlantısına sahip değildir.[142]Pelješac Köprüsü, eksklavı Hırvatistan anakarasına bağlar.
Ülke 56.594 km²'lik bir alana yayılır ve bunun 56.414 km²'si kara, 128 km²'si ise iç sulardır. Bu yüz ölçümüyle dünyanın en büyük 127. ülkesidir.[143] Rakım Dinar Alpleri'ne doğru yükselir ve güneyde Bosna-Hersek sınırına yakın bir noktada bulunan Dinara'da 1831 metre ile en yüksek noktaya ulaşır,[143] ülkenin güneybatı sınırının tamamını kaplayan Adriyatik Denizi'nde 0'a iner. Ülke bin kadar ada ve adacığa sahipken bunların ancak 48'i yerleşime açıktır. En büyük adalar 405 km² kararlık yüz ölçümleriyle Cres ve Krk adalarıdır.[143]
Hrvatsko Zagorje'nin tepelik kuzey kısımları ve doğuda Karpat Havzası'nın bir parçası olan Slavonya'nın düz ovalarından Tuna, Drava, Kupa ve Sava gibi büyük nehirler geçer. Avrupa'nın en uzun ikinci nehri olan Tuna, en doğudaki Vukovar şehrinin içinden geçiyor ve Voyvodina sınırının bir parçasını oluşturuyor. Adriyatik kıyı şeridi ve adalara yakın orta ve güney bölgeler alçak dağlar ve ormanlık yaylalardan oluşur. Özellikle Dinar Alpleri'nin denize bakan yamaçları, Kvarner Körfezi ve Dalmaçya kıyıları boyunca uzanır. Kıyı şeridi, birçok koy, kumsal ve yüzlerce ada ile doludur. Üretim için yeterince önemli miktarlarda bulunan doğal kaynaklar arasında petrol, kömür, boksit, düşük dereceli demir cevheri, kalsiyum, alçıtaşı, doğal asfalt, silika, mika, killer, tuz ve hidroelektrik bulunur.[143]Karst topoğrafyası Hırvatistan'ın yaklaşık yarısını oluşturur ve özellikle de Dinar Alpleri'nde öne çıkar.[145] Hırvatistan, 49'u 250 m'den, 14'ü 500 m'den ve üçü 1.000 m'den derin olan derin mağaralara ev sahipliği yapmaktadır. Hırvatistan'ın en ünlü gölleri, onları dolomit ve kireç taşı çağlayanları üzerinden birbirine bağlayan şelaleli 16 gölden oluşan bir sistem olan Plitvice Gölleri'dir. Göller, turkuazdan nane yeşili, gri veya maviye kadar farklı renkleriyle ünlüdür.[146]
İklim
Hırvatistan'ın çoğu Köppen iklim sınıflandırması tarafından tanımlanan ılık ve yağmurlu bir karasal iklimin etkisi altındadır. Aylık ortalama sıcaklık -3 °C (ocak) ile 18 °C (temmuz) arasında değişir. Ülkenin en soğuk bölgeleri 1200 metre yükseklikten sonra karlı orman ikliminin görüldüğü Lika ve Gorski Kotar iken en ılık bölgeler ise Akdeniz ikliminin görüldüğü Adriyatik kıyısı, özellikle de sıcaklığın deniz tarafından yönlendirildiği kıyının hemen iç kesimidir. Sonuç olarak sıcaklık farkları karasal bölgelerde daha belirgindir. Ülkede en düşük sıcaklık -35.5 °C ile 3 Şubat 1919'da Čakovec'de görülmüşken en yüksek sıcaklık 42.4 °C ile 5 Temmuz 1950'de Karlovac'da görülmüştür.[147]
Yıllık ortalama yağış miktarı coğrafi bölge ve egemen olan iklim türüne göre 600 mm ile 3500 mm arasında değişir. En düşük yağış miktarı Vis, Lastovo, Biševo, Svetac gibi dışta kalan adalarda ve Slavonya'nın doğu bölgeleriyken en yüksek yağış miktarı görülen yerler Dinar Alpleri ve Gorski kotar'dır. Egemen rüzgarlar kuzeydoğu ve güneydoğudaki bölgeleri hafif ılımanlaştırırken kıtasal alandaki egemen rüzgarlar kıtasal etkenler tarafından belirlenir. En hızlı rüzgarlar en soğuk aylarda kıyı boyunca genellikle bora ve kimi zaman sirokko şeklinde görülür. Ülkenin en güneşli bölgesi yıllık 2700 saatten fazla güneş gören Hvar ve Korčula iken onları yıllık 2000 saatten fazla güneşlenme süreleriyle Güney Adriyatik bölgesi, kuzey Adriyatik kıyısı ve Slavonya izler.[147]
Hırvatistan, iklim ve jeomorfolojiye dayalı olarak farklı ekolojik bölgelere ayrılabilir. Ülke, biyolojik çeşitlilik açısından Avrupa'nın en zengin ülkelerinden biridir.[148][149] Hırvatistan'ın dört tür biyocoğrafik bölgesi vardır: kıyı boyunca ve yakın hinterlandında Akdeniz, Lika ve Gorski Kotar'ın çoğunda Alp, Drava ve Tuna boyunca Panoniyen ve geri kalan bölgelerde karasal. En önemlileri, Zrmanja ve Krka kanyonları ve tüf bariyerleri gibi batık karstı içeren karstik habitatların yanı sıra yer altı habitatlarıdır. Ülke üç ekolojik bölge içerir: Dinar Dağları karışık ormanları, Panoniyen karışık ormanları ve İlirya yaprak döken ormanları.[150]
Karst jeolojisi yaklaşık 7.000 mağara ve çukur barındırır, bunlardan bazıları bilinen tek su mağarası omurgalısı olan mağara semenderinin yaşam alanıdır. Hırvat kara alanının %44'üne tekabül eden 2.490.000 hektarlık alanı ormanlar oluşturur. Diğer habitat türleri arasında sulak alanlar, otlaklar, bataklıklar, bataklıklar, çalılık habitatlar, kıyı ve deniz habitatları bulunur.[151]
Hırvatistan'ın 37.000 bitki ve hayvan türüne ev sahipliği yaptığı bilinse de toplam türlerin gerçek sayısının 50.000 ila 100.000 arasında olduğu tahmin ediliyor.[151] Özellikle Velebit ve Biokovo dağlarında, Adriyatik adalarında ve karst nehirlerinde binden fazla tür endemiktir. Mevzuat 1.131 türü koruma altına almıştır.[151] Yüzleşilen en ciddi tehdit habitat kaybı ve habitatın bozulmasıdır. İstilacı yabancı türler, özellikle Caulerpa taxifolia algleri, başka bir sorun ortaya çıkarmaktadır. Hırvatistan'ın 2018 Orman Peyzajı Bütünlüğü Endeksi ortalama puanı 10 üzerinden 4,92 idi ve ülke, 172 ülke arasında 113. sırada yer almıştır.[153]
Bentik habitatı korumak için istilacı algler düzenli olarak izlenmekte ve uzaklaştırılmaktadır. Ülkedeki yerli ekili bitki türleri ve evcilleştirilmiş hayvan ırkları çeşitlidir. Bunlar beş cins at, beş sığır, sekiz koyun, iki domuz ve bir kümes hayvanı içerir. Yerli ırklar, nesli tükenmekte olan veya kritik derecede tehlikede olan dokuz tanesini içerir.[151] Hırvatistan, ülkenin %9'unu kapsayan 444 korunan alana sahiptir. Bunlar arasında sekiz milli park, iki sıkı koruma alanı ve on tabiat parkı bulunmaktadır. Hırvatistan'daki en bilinen korunan alan ve en eski millî park, UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan Plitvice Gölleri Millî Parkı'dır. Velebit Tabiat Parkı, UNESCO İnsan ve Biyosfer Programı'nın bir parçasıdır. Sıkı ve özel koruma alanları ile millî parklar ve tabiat parkları merkezi hükûmet tarafından yönetilir ve korunurken diğer korunan alanların idaresi ilçe yönetimlerine aittir. 2005 yılında, AB'ye ve Natura 2000 ağına katılım hazırlıklarının ilk adımı olarak Ulusal Ekolojik Ağ kuruldu.[151]
Hırvatistan Cumhuriyeti, parlamenter sistem kullanan üniter, anayasal bir devlettir. Hırvatistan'da hükûmetin yasama, yürütme ve yargı yetkileri bulunmaktadır.[154]Cumhuriyetin cumhurbaşkanı (Hırvatça: Predsjednik Republike) devletin başıdır, doğrudan beş yıllık bir dönem için seçilir ve Anayasa tarafından iki dönemle sınırlıdır. Silahlı kuvvetlerin başkomutanı olarak hizmet vermesinin yanı sıra, cumhurbaşkanının parlamento ile başbakanı atama usul görevi vardır ve dış politika üzerinde de bir miktar etkisi vardır.[154]
Hükûmete, dört başbakan yardımcısı ve belirli sektörlerden sorumlu 16 bakanı olan başbakan başkanlık etmektedir.[155] Yürütme organı yasa ve bütçe önermek, yasaları uygulamak, dış ve iç politikaya yön vermekle sorumludur. Hükûmet, Zagreb'deki Banski Dvori'dedir.[154]
Hırvatistan hukuku Kara Avrupası hukuk düzenini benimsemiştir. Ülkede yazılı hukuk kurallarının geçerli olduğu, yargıçların kanun koyucu değil uygulayıcı olarak görev yaptığı bir hukuk sistemi bulunmaktadır. Hırvatistan Anayasası, ülkenin en üst hukuk kaynağıdır ve temel hak ve özgürlükleri güvence altına alır.[158] Hırvat hukukunun gelişimi büyük ölçüde Alman ve Avusturya hukuk sistemlerinden etkilenmiştir. Hırvat hukuku, özel ve kamu hukuku olmak üzere iki ana alana ayrılmıştır. AB katılım müzakereleri tamamlanmadan önce Hırvat mevzuatı Avrupa Birliği müktesebatıyla tamamen uyumlu hale getirildi.[159]
Ana ulusal mahkemeler, anayasa ihlallerini denetleyen Anayasa Mahkemesi ve en yüksek temyiz mahkemesi olan Yüksek Mahkeme'dir. İdare, ticari, ilçe, kabahatler ve belediye mahkemeleri kendi alanlarındaki davaları ele alır.[160] Adli yargı yetkisine giren davalar ilk etapta tek bir profesyonel yargıç tarafından karara bağlanırken, temyizler profesyonel yargıçlardan oluşan karma mahkemelerde görülür.[161]Meslekten olmayan hâkimler de duruşmalara katılır. Devlet Savcılığı, suç işleyenler hakkında kovuşturma başlatmaya yetkili savcılardan oluşan yargı organıdır.[162]
2019 itibarıyla Hırvatistan Dışişleri ve Avrupa Entegrasyonu Bakanlığı 765.295 milyon kuna (101.17 milyon €) harcamıştır.[167] Hırvatistan'ın dış politikası, genel olarak komşu ülkelerle ilişkilerin geliştirilmesi, uluslararası işbirliğinin artırılması ve Hırvat ekonomisinin ve ülkenin kalkınmasının teşvik edilmesi gibi hedefleri içermektedir.[168]
Hırvatistan Avrupa Birliği üyesidir. 2021 itibarıyla Hırvatistan'ın Bosna-Hersek, Karadağ, Sırbistan ve Slovenya ile çözülmemiş sınır sorunları bulunmaktadır.[169] Hırvatistan NATO üyesidir.[170][171] 1 Ocak 2023'te Hırvatistan aynı anda hem Schengen Bölgesi'ne hem de Euro Bölgesi'ne katıldı.[172]
Hırvat Ordusu askerleriUdbina, Hırvatistan yakınlarındaki Truva Ayak İzi 22 Tatbikatı sırasında Özel Harekât Gücü (SOF) üyeleri olarak yer alırken
Hırvatistan Silahlı Kuvvetleri, Eğitim ve Öğretim Komutanlığı ve Destek Komutanlığına ek olarak Hava Kuvvetleri, Kara ve Deniz Kuvvetleri kollarından oluşmaktadır. Silahlı kuvvetlere, savunma bakanına rapor veren Genelkurmay Başkanlığı başkanlık eder. Genelkurmay Başkanlığı da sırasıyla cumhurbaşkanına rapor verir. Anayasaya göre cumhurbaşkanı silahlı kuvvetlerin başkomutanıdır. Savaş sırasında acil bir tehdit olması durumunda, doğrudan Genelkurmay'a emir verir.[173]
1991-95 savaşı sonrası savunma harcamaları ve ordu gücü sürekli bir düşüşe geçmiştir. Askerî harcamalar ülkenin GSYİH'sının tahminen %1,68'ini oluşturur.[143] 2005'te bütçe, 1994'teki %11,1'lik rekor seviyeden, NATO'nun şart koştuğu GSYİH'nın %2'sinin altına düştü.[174] Geleneksel yollarla askere alınanlardan oluşan Hırvat Ordusu, ülkenin Nisan 2009'da NATO'ya katılımından önceki yıllarda küçülme, yeniden yapılanma ve profesyonelleşmeye odaklanan bir reform döneminden geçti. 2006 yılında yayımlanan bir cumhurbaşkanlığı kararnamesine göre, Hırvatistan Silahlı Kuvvetleri barış zamanında yaklaşık 18.100 aktif görevli askerî personel, 3.000 sivil ve 18 ila 30 yaşları arasındaki 2.000 gönüllü asker istihdam etti.[173]
Zorunlu askerlik Ocak 2008'de kaldırıldı.[143] 2008 yılına kadar askerlik hizmeti 18 yaşını doldurmuş erkekler için zorunluydu ve askere alınanlar, daha önceki dokuz aylık programdan 2001'de altı aya düşürülen görev süreleri boyunca orduya hizmet etmekteydiler.[175]Vicdani retçiler bunun yerine sekiz aylık sivil hizmeti tercih edebilmekteydiler.
Hırvat ordusunun Birleşmiş Milletler liderliğindeki uluslararası barışı koruma güçlerinin bir parçası olarak yabancı ülkelerde konuşlanmış 72 üyesi vardı. (Mayıs 2019 (2019-05) itibarıyla)[176] Afganistan'daki NATO liderliğindeki ISAF kuvvetinde 323 asker hizmet verdi. 156 kişi de Kosova'da KFOR'da görev yaptı. (2019 (2019) itibarıyla)[177][178]
Hırvatistan, 2020'de yaklaşık 493 milyon kuna (65.176 milyon €) değerinde askeri teçhizat ihraç eden bir askerî sanayi sektörüne sahiptir.[179] Hırvatistan Silahlı Kuvvetleri tarafından kullanılan Hırvat yapımı silahlar ve araçlar arasında HS Produkt tarafından üretilen standart tabanca HS2000 ve Đuro Đaković tarafından tasarlanan M-84D muharebe tankı yer alıyor.[180]
Hırvatistan ilk kez Orta Çağ'da ilçelere bölünmüştür.[181] İdari bölümler zaman içinde Osmanlı fetihlerinde kaybedilen topraklar, bu toprakların özgürlüğünü kazanması, Dalmaçya, Dubrovnik ve Istria bölgelerindeki politik statünün değişmesine bağlı olarak zaman içinde değişmiştir. Bu geleneksel bölünme 1920'lerde Sloven, Hırvat ve Sırp Krallığı, ardından Yugoslavya Krallığı'nın oluşturduğu oblastlar ve banovinalar nedeniyle tamamen ortadan kalkmıştır.[182]
Komünist yönetimindeki Hırvatistan, II. Dünya Savaşı'nda etken bir güç olan Yugoslavya'yı meydana getiren öğelerden biriydi ve bu dönemde idari yapılanma tümden değiştirilerek ülke 100 kadar belediyeye bölündü. 1992'de çıkarılan bir yasayla birlikte tekrar 1920'den önceki idari birimlere, ilçelere bölündü ancak 1918'de Translithanya'da oluşturulan 8 ilçe ve merkezleri Bjelovar, Gospić, Ogulin, Požega, Vukovar, Varaždin, Osijek ve Zagreb'in yanında 7 ilçe daha oluşturarak bölgeyi 15 ilçeye böldü.[183][184]
Ülke 1992'de tekrar ilçelere bölündüğünden beri 20 ilçe ve Zagreb Başkent Bölgesi'ne bölünmüştür. Zagreb bir ilçenin ve bir kentin sahip olduğu yetkilere sahiptir. İlçelerin sınırları birkaç kez değişikliğe uğradı; bu değişikliklerin en önemlisi 2006 yılında meydana gelmiştir. İlçeler toplam 127 kente ve 429 belediyeye bölünmüştür.[184]İstatistiki Bölge Birimleri Sınıflandırması (İBBS) bölümü birkaç kademede gerçekleştirilir. İBBS-1 düzeyi, tüm ülkeyi tek bir birimde ele alır, üç İBBS-2 bölgesi bu kademenin bir altında yer alır. Bu üç bölge Kuzeybatı Hırvatistan, Orta ve Doğu (Pannonian) Hırvatistan ve Adriyatik Hırvatistanı'dır. Sonuncusu Adriyatik kıyısı boyunca uzanan ilçeleri kapsar. Kuzey Batı Hırvatistan, Koprivnica-Križevci, Krapina-Zagorje, Međimurje, Varaždin, Zagreb şehri ve Zagreb'in ilçelerini içerir ve Orta ve Doğu (Pannonian) Hırvatistan, kalan diğer bölgeleri içerir: Bjelovar-Bilogora, Brod-Posavina, Karlovac, Osijek-Baranja, Požega-Slavonia, Sisak-Moslavina, Virovitica-Podravina ve Vukovar-Sirem ilçeleri. Bağımsız ilçeler ve Zagreb şehri de Hırvatistan'daki İBBS-3 düzeyindeki alt bölüm birimlerini temsil eder. İBBS yerel idare bölümleri (İngilizce: Local Administrative Units, LAU) iki kademelidir. LAU-1 bölümleri, ilçeler ve Zagreb şehri ile eşleşir ve bunları NUTS 3 birimleriyle aynı hale getirirken, LAU-2 alt bölümleri şehirler ve belediyelere karşılık gelir.[185]
Hırvatistan'ın ekonomisi yüksek gelirli olarak nitelendirilmektedir.[186]Uluslararası Para Fonu verileri, Hırvatistan'ın nominal GSYİH'sının 2021 için 67,84 milyar $ veya kişi başına 17.398 $'a ulaştığını,[187]satın alma gücü paritesi GSYİH'sinin ise 132,88 milyar $ veya kişi başına 32.942 $ olduğunu tahmin etmektedir.[188]Eurostat'a göre, Hırvatistan'ın satın alma gücü paritesinde kişi başına GSYİH'si 2019'da AB ortalamasının %65 üstündeydi.[189] Ekim 2019'da bir Hırvat işçinin ortalama net maaşı aylık 6.496 HRK (yaklaşık 873 Euro) ve ortalama brüt maaşı aylık 8.813 HRK (yaklaşık 1.185 Euro) idi (2019 (2019-July) itibarıyla).[190] 2022'deki ortalama net maaş 1.018 euro'dur.[191] 2022'nin üçüncü çeyreğindeki verilere göre işsizlik oranı %6,7'dir.[191] 1996 ile 2018 arasındaki işsizlik oranı ortalama %17,38'di ve bu sayı Ocak 2002'de tüm zamanların en yüksek seviyesi olan %23,60'a ulaşmıştır.[192] 2017'de ekonomik çıktıya, GSYİH'nın %70,1'ini oluşturan hizmet sektörü hakim oldu ve bunu %26,2 ile sanayi sektörü ve %3,7 ile tarım izledi.[143]
2017 yılı verilerine göre işgücünün %1,9'u tarımda, %27,3'ü sanayide ve %70,8'i hizmetlerde istihdam edilmektedir.[143] Sanayi sektörüne gemi yapımı, gıda işleme, ilaç, bilgi teknolojisi, biyokimya ve kereste endüstrisi hakimdir. 2018'de Hırvatistan'ın ihracatı 176 milyar kuna (23,82 milyar €) değerinde, ithalatı ise 108 milyar kuna (14,61 milyar €) değerindeydi. Hırvatistan'ın en büyük ticaret ortağı Almanya, İtalya ve Slovenya başta olmak üzere Avrupa Birliği ülkeleridir.[193]
Savaşın bir sonucu olarak, ekonomik altyapı ile birlikte ülkenin en önemli gelir kaynaklarından biri olan turizm endüstrisi de büyük hasar gördü. 1989'dan 1993'e kadar GSYİH %40,5 oranında bir düşüş yaşadı. Hırvat devleti, GSYİH'nın %40'ını oluşturan hükûmet harcamalarıyla önemli ekonomik sektörleri hâlâ kontrol etmektedir.[194] Yargı sistemi, etkisiz bir kamu yönetimi ve yolsuzluk nedeniyle geri kalmış durumdadır ve bu durum arazi sahipliği konusunda da sorunlara yol açmaktadır. Uluslararası Şeffaflık Örgütü tarafından yayınlanan 2022 Yolsuzluk Algısı Endeksi'nde ülke 57. sırada yer aldı.[195] Haziran 2020 sonunda, dış borç GSYİH'nın %85,3'ü seviyesindeydi.[196]
Hırvatistan'da turizm hizmet sektörünün büyük bölümünü oluşturur ve Hırvatistan gelirlerinin yaklaşık %20'sini oluşturur. Turizm endüstrisi gelirleri 2019 yılı için 10,5 milyar € olarak tahmin edilir.[197] Bu pozitif etki Hırvatistan'ın perakende sektörü, endüstri malı satışları ve mevsimlik işçilik gibi alanlardaki gelişmiş iş hacminin oluşmasına katkı sağlar. Turizm endüstrisi ülkenin dış ticaret açığının kapanmasına büyük katkı sağladığı için dış satım olarak değerlendirilir.[198] Hırvatistan Bağımsızlık Savaşı'nın bitmesinden sonra ülkeye gelen turist sayısı 11 milyona yükselerek dört kata yakın bir artış göstermiştir.[199] Hırvatistan'daki turistlerin çoğu Hırvat turistler ve bir o kadarı da Alman, Sloven, Avusturyalı ve Çek'tir.[200] Ülkeye gelen turistlerin kalış süresi ortalaması 4.7 gündür.[201]
Ülkeye gelen turistlerin çoğu Adriyatik Denizi kıyılarını tercih etmektedir. Opatija, 19. yüzyılın ortalarında ülkenin ilk tatil kasabası haline gelmiştir. Bu kasaba 1890'lara kadar Avrupa'nın en önemli sağlık merkezlerinden birine dönüşmüştür.[202] Kıyı ve adalar boyunca birçok tatil alanının açılmasından sonra, kitle turizminden yiyecek içecek pazarının büyümesine birçok servis sağlamıştır. Turizm sektörünün en önemli gelirleri deniz turizminden sağlanmakta olup Orta Çağ kıyı kentleri ve yaz boyunca gerçekleştirilen birçok kültürel etkinlik dolayısıyla marinalara her yıl 16 bin kadar yat yaklaşmaktadır. Kıyıdan içeride kalan bölgeler dağ turizmi, kır turizmi ve spalar gibi birçok alanda olanaklar sağlamaktadır. Bunların yanında başkent Zagreb de kıyıdaki kentler ve tatil kasabalarıyla yarışan önemli bir turizm bölgesidir.[203]
Kirlenmemiş deniz doğası, birçok doğal rezervleri ve 116 Mavi Bayraklı plajı ülke için bir övünç kaynağıdır.[204] Bu özellikleriyle Hırvatistan dünyanın en çok turist alan 23. ülkesidir.[205] Bu ziyaretçilerin yaklaşık %15'i, yani yılda bir milyondan fazlası, Hırvatistan'ın ünlü olduğu naturizm hareketine katılmaktadır. Ülke, ticari naturist tatil köyleri kuran ilk Avrupa ülkesi olma özelliğine sahiptir.[206]
Ülkedeki otoyol ağı büyük ölçüde 1990'ların sonunda ve 2000'lerde inşa edildi. Aralık 2020 itibarıyla Hırvatistan, Zagreb'i diğer bölgelere bağlayan ve çeşitli Avrupa rotalarını ve dört Pan-Avrupa koridorunu takip eden 13.138 kilometrelik otoyolun inşasını tamamlamıştır.[207][208][209] En işlek otoyollar, Zagreb'i Split'e bağlayan A1 ve Kuzeybatı Hırvatistan ile Slavonya üzerinden doğudan batıya geçen A3 otoyollarıdır.[210]
Hırvatistan'daki yaygın devlet yolları ağı, büyük yerleşim yerlerini birbirine bağlarken aynı zamanda otoyol besleme hattı görevi görmektedir. Hırvatistan otoyol ağının yüksek kalite ve güvenlik seviyeleri, EuroTAP ve EuroTest programları tarafından test edilmiş ve onaylanmıştır.[211][212]
Hırvatistan, 984 kilometre elektrikli demiryolları ve 254 kilometre çift hatlı demiryolları dahil olmak üzere 2.722 kilometreyi kapsayan geniş bir demiryolu ağına sahiptir.[213] Hırvatistan'daki en önemli demiryolları, her ikisi de Zagreb üzerinden Rijeka'yı Budapeşte'ye ve Ljubljana'yı Belgrad'a bağlayan Pan-Avrupa ulaşım koridorları Vb ve X içindedir.[207]Hırvatistan Demiryolları ülkedeki tüm demiryolu hizmetlerinden sorumludur.[214]
Hırvatistan'ın en büyük altyapı projesi olan 2,4 kilometre uzunluğundaki Pelješac Köprüsü'nün inşası, Dubrovnik-Neretva ilçesinin iki yarısını birbirine bağlamakla beraber batıdan Pelješac yarımadasına ve Korčula ve Lastovo adalarına giden yolu 32 km'den fazla kısaltmaktadır. Pelješac Köprüsü'nün inşaatı, Temmuz 2018'de Hırvat yol operatörü Hrvatske ceste'nin (HC) Çin Yol ve Köprü Şirketi (CRBC) liderliğindeki bir Çin konsorsiyumu ile 2,08 milyar kuna'lık bir anlaşma imzalamasının ardından başladı. Proje, Avrupa Birliği'nin 357 milyon euro'luk desteğiyle ortaklaşa finanse edilmiştir. İnşaat Temmuz 2022'de tamamlanmıştır.[215]
Hırvatistan, Adriyatik Denizi kıyısında yer alan bir ülke olması nedeniyle limanları ekonomik ve ticari açıdan büyük bir öneme sahiptir. Hırvatistan limanları, deniz ticaretinin ve turizminin önemli bir parçası olarak ülkenin ekonomisine katkıda bulunmaktadır. Rijeka Limanı, Hırvatistan'ın en kargo büyük limanıdır. Kvarner Körfezi'nde konumlanan Rijeka Limanı, deniz ve kara yollarının kesiştiği stratejik bir konumda bulunmaktadır. Petrol, konteyner, genel kargo ve yolcu taşımacılığı gibi farklı alanlarda faaliyet gösteren Rijeka Limanı, modern tesisleri ve liman hizmetleriyle uluslararası standartlara uygun bir limandır. En yoğun yolcu limanları ise Split ve Zadar'dır.[218][219] Birçok küçük liman, çok sayıda adayı ve kıyı kentini feribot hatları ile İtalya'daki çeşitli şehirlere bağlayan feribotlara hizmet vermektedir.[220] En büyük nehir limanı, ülkenin Pan-Avrupa ulaşım koridoru VII'ye erişimini sağlayan Tuna nehri üzerinde yer alan Vukovar'dır.[207][221]
Hırvatistan'daki Rijeka petrol terminalini Rijeka ve Sisak'taki rafinerilere ve birkaç aktarma terminaline bağlayan 610 kilometrelik ham petrol boru hatları aktif hizmet göstermektedir.[222] Sistemin kapasitesi yılda 20 milyon tondur. Doğal gaz taşıma sistemi, 2.113 kilometrelik ana hat ve bölgesel boru hatları ile 300'den fazla bağlantılı yapı, üretim teçhizatlarını, Okoli doğal gaz depolama tesisini, 27 son kullanıcıyı ve 37 dağıtım sistemini içermektedir.[223]
Hırvatistan'ın enerji üretimi, ülke çapındaki doğal gazın %85'ini ve petrol talebinin %19'unu karşılıyor. 2008'de Hırvatistan'ın birincil enerji üretiminin %47,6'sı doğal gaz (%47,7), hidroelektrik (%25,4), ham petrol (%18,0), yakacak odun (%8,4) ve diğer yenilenebilir enerji kaynaklarından (%0,5) oluşuyordu. 2009 yılında net toplam elektrik enerjisi üretimi 12.725 GWh'ye ulaştı. Hırvatistan elektrik enerjisi ihtiyacının %28,5'ini ithal etmektedir.[142]
2019'daki nüfus sayımına göre 4,13 milyonluk nüfusuyla dünyanın 127. kalabalık ülkesi olan[225] Hırvatistan'da kilometrekareye 72,9 kişi düşer ve bu da ülkeyi Hırvatistan'ı en seyrek nüfuslu Avrupa ülkelerinden biri yapmaktadır.[226] Ortalama yaşam süresi 76.3 yıldır.[143] Kadın başına 1,41 çocuk düşer ve bu dünyanın en düşük oranlarından biridir.[143][227] 1991 yılından beri ülkedeki ölüm oranı sürekli olarak doğum oranını geçmektedir.[142]
Hırvatistan ortalama 43,3 yaşla dünyanın en yaşlı nüfuslarından birine sahiptir.[228] Hırvatistan'ın nüfusu 1857'de 2.1 milyondan, 1991'de 4.7 milyona yükselerek tavan yapmıştır.[142] 1921 ve 1948'de iki dünya savaşı nedeniyle nüfus sayımı yapılmamıştır. Demografik geçiş sürecini 1970'lerde tamamlayan[229] ülkenin son zamanlarda nüfus artış hızı negatiftir.[143] Son yıllarda, Hırvatistan hükûmeti yabancı işçilere koyduğu kotayı artırmak için baskı görmektedir ve ülkedeki işçi sayısı 2019'da tüm zamanların en yüksek seviyesi olan 68.100'e ulaşmıştır.[230] Ülke, göç politikalarıyla dış göç sonucu kaybettiği vatandaşlarını ülkelerine geri dönmeye ikna etmeye çalışmaktadır.[231] 2008'den 2018'e kadar Hırvatistan'ın nüfusu %10 oranında azalmıştır.[232]
Ülkedeki nüfusun azalması problemi ayrıca Hırvatistan Bağımsızlık Savaşı'nın sonuçlarından biridir. Savaş boyunca birçok kişi yerinden olmuş ya da göç etmiştir 1991'de Sırpların çoğunlukta olduğu bölgelerdeki 400.000'den fazla Hırvat ve diğer Sırp olmayan etnisiteler ya bulundukları yerlerden Hırvatistanlı Sırp güçleri tarafından uzaklaştırılmış ya da şiddetten kaçmak zorunda kalmıştır.[233] 1995'te savaşın son günleri boyunca 150.000-200.000 kadar Sırp, Fırtına Harekâtı'yla yaklaşan Hırvat güçlerinin bölgeye gelmesinden önce bölgeden kaçmıştır.[234][235] Savaştan sonra yerinden edilmiş kişilerin sayısı yaklaşık 250.000'e düştü. Hırvatistan hükûmeti, yerinden edilmiş kişilerle sosyal güvenlik sistemi ve Yerinden Edilmiş Kişiler ve Mülteciler Dairesi aracılığıyla ilgilendi.[236] Savaş sırasında terk edilen bölgelere çoğu Kuzeybatı Bosna'dan olmak üzere Bosna-Hersek'ten gelen Hırvat mülteciler yerleştirildi ve yerinden edilen bazı insanlar ise savaştan sonra Hırvatistan topraklarındaki evlerine geri döndü.[237][238]
2013 Birleşmiş Milletler raporuna göre, Hırvatistan nüfusunun %17,6'sı göçmenlerden oluşuyordu.[239] Hırvatistan nüfusunun %91,6'sı Hırvat'tır. Geriye kalan nüfusu %3,2 ile Sırplar ve %0,62 ile Boşnaklar, %0,46 ile Romanlar, %0,36 ile Arnavutlar, %0,36 ile İtalyanlar, %0,27 ile Macarlar, %0,20 ile Çekler, %0,20 ile Slovenler, %0,10 ile Slovaklar, %0,09 ile Makedonlar, %0,09 ile Almanlar, %0,08 ile Karadağlılar ve %1,56 ile diğer milliyetler oluşturmaktadır.[2] Yurtdışında yaklaşık 4 milyon Hırvat yaşamaktadır.[240]
Hırvatistan, resmî olarak tanınmış bir dini olmayan bir ülkedir ve vatandaşları anayasa tarafından korunan din ve vicdan özgürlüğüne sahiptir. Hırvatistan Anayasası, din özgürlüğünü güvence altına alır ve tüm dinî toplulukların yasalar önünde eşit olarak korunması prensibine dayanır. Din ve devlet işleri de yine anayasa aracılığıyla ayrı tutulmuştur.[241]
Hırvatistan'da Hristiyanlık, en yaygın din olarak öne çıkmaktadır. 2021 nüfus sayımına göre Hırvatların %87'si kendini Hristiyan olarak tanımlıyor: Bunlardan Katolikler ise nüfusun % 79'unu oluşturan en büyük grubu oluşturmaktadır. Ortodoks Hristiyanlar nüfusun %4'ünü oluştururken Protestanlar %1, diğer Hristiyan gruplar ise %3'ünü oluşturmaktadır. İslam ise Hırvatistan'da ikinci büyük din olarak yer almaktadır ve nüfusun %2'si kendini Müslüman olarak tanımlanmaktadır. Ayrıca, nüfusun %6'sı kendini dinsiz olarak tanımlamaktadır.[242]
2010 Eurostat Eurobarometer anketinde, nüfusun %69'u "bir Tanrı'nın var olduğuna inandıklarını" belirtti.[243] 2009 Gallup anketinde, "Din günlük hayatınızın önemli bir parçası mı?" sorusuna %70 evet yanıtı verdi.[244] Ancak nüfusun sadece %24'ü düzenli olarak dinî törenlere katılmaktadır.[245]
2011 nüfus sayımlarına göre Hırvatistan vatandaşlarının %95.6'sı anadilini Hırvatça olarak beyan etmişken %1,2'si Sırpçayı beyan etmiştir.[250] Hırvatça ve Sırpça dışında hiçbir dil nüfusun %0.5'inden fazlasının anadili değildir.[250] Hırvatça Güney Slav dilleri'nden bir dildir. Sözcüklerin çoğunun kökeni Hint-Avrupa dil ailesinin Slav koludur. Latin alfabesi ile yazılan Hırvatçanın sözcük dağarcığı, sesbilim ve söz dizimi yönlerinden birbirinden ayrılan 3 ana lehçesi vardır, bunlar: standartlaşan lehçe olan Štokavian lehçesi, Čakavian ve Kajkavian lehçeleridir. Čakavian ve Kajkavian lehçeleri, sözcük dağarcıkları, fonolojileri ve sözdizimleri ile Štokavian'dan ayrılır.[251]
Hırvatça, 19. yüzyılda Hırvatistan hükûmetinin resmî dili olarak Latincenin yerini aldı.[252] 1850'deki Viyana Edebiyat Anlaşması'nın ardından, dil ve Latin alfabesi, çeşitli isimler altında Yugoslavya'nın resmî dili olarak standart bir "Sırp-Hırvatça" veya "Güney Slav dili" oluşturmak için çeşitli reformlardan geçti.[253]Yugoslavya SFC'de, 1972'den 1989'a kadar, dil anayasal olarak "Hırvat edebi dili" ve "Hırvatça veya Sırp dili" olarak belirtiliyordu. Bu, "Sırp-Hırvatça" tanımına karşı çıkan Hırvat Edebi Dilinin Adı ve Statüsüne İlişkin Bildiri ve Hırvat Baharı hareketinin bir sonu idi.[254] Hırvatlar, dillerini yabancı etkilerden koruma çabası içerisinde dillerinde zaten var olan kelimeler için yabancı kökenli sözcükleri kullanmayı reddetmektedirler.[255]
2011 yılında yapılan bir anket, Hırvatların %78'inin en az bir yabancı dil bildiğini iddia ettiğini ortaya koydu.[256] Slovenlerin çoğunluğu (%59) biraz Hırvatça bilmektedir.[257] Ülke, başta Avrupa Birliği Dil Derneği olmak üzere çeşitli dil temelli uluslararası derneklerin bir parçasıdır.[258]
Hırvatistan'da okuryazarlık oranı %99,2'dir.[259] Hırvatistan'da ilköğretim eğitimi altı veya yedi yaşlarında başlar ve sekiz yıl devam eder. 2007 yılında çıkarılan bir yasayla parasız, zorunlu olmayan eğitim süresi 18 yaşına kadar yükseltilmiştir. Zorunlu eğitim sekiz yıldan oluşur.
Ortaöğretim gymnasium ya da meslek eğitimi veren liseler tarafından sağlanmaktadır. 2019 yılı istatistiklerine göre ülkede 2103 ilkokul ve 738 lise vardır.[260] İlkokul ve lise eğitimini tanınmış azınlık dilleri olan Sırpça, Macarca, İtalyanca, Çekçe ve Almanca alma imkânı vardır.[261] Ülkede ilkokul ve lise seviyesinde olmak üzere 137 müzik ve sanat okulu varken engelli çocuk ve gençler için 120, yetişkinler için 74 okul vardır.[262] Hırvatça, matematik ve yabancı dil olarak üç zorunlu bölüm ve bir seçmeli başlıktan oluşan lise bitirme sınavları (Hırvatça: državna matura) 2009-2010 yılından beri uygulanmaktadır ve bu sınav üniversiteye yerleşmek için önkoşuldur.[263]
Ülkede sekiz devlet üniversitesi ve iki adet de özel üniversite vardır.[264] Ülkenin ilk üniversitesi 1396'da kurulan Zadar Üniversitesidir. 1807 yılına kadar eğitim veren üniversitenin 2002'de yeniden açılmasına kadar diğer eğitim kurumları en eski üniversite statüsünü Zadar'dan aldı.[265] 1669'da kurulan Zagreb Üniversitesi, Güneydoğu Avrupa'da eğitimine ara vermeden devam eden en eski üniversitedir.[266] Bunlar dışında ülkede ikisi özel olmak üzere 11 politeknik ve 27'si özel olan 30 yüksekokul vardır.[264] Ülkede 157 binden fazla öğrencinin eğitim gördüğü toplam 55 yüksek öğretim kurumu bulunmaktadır.[262]
Hırvatistan bilimsel araştırma yapan ve teknoloji geliştiren 205 şirket, devlet ya da eğitim kurumu ve kâr amacı gütmeyen kuruluşa sahiptir. Bu kuruluşlar 2008 verilerine göre 3 milyon kuna (400 milyon €) dolayında harcama yapar ve 10.191 tam zamanlı araştırma görevlisine iş imkânı sağlar.[142] Hırvatistan'da faaliyet gösteren bilimsel enstitüler arasında en büyüğü Zagreb'deki Ruđer Bošković Enstitüsü'dür.[267] Zagreb'deki Hırvatistan Bilim ve Sanat Akademisi, 1866'daki başlangıcından bu yana dil, kültür, sanat ve bilimi destekleyen öğrenilmiş bir topluluktur.[268] Hırvatistan, 2022 Küresel İnovasyon Endeksi'nde 42. sırada yer aldı.[269]
Avrupa Yatırım Bankası, Hırvatistan'daki yaklaşık 150 ilk ve ortaokula dijital altyapı ve ekipman sağlamıştır. Bu okullardan yirmi tanesi, öğretim ve idari operasyonları entegre etmelerine yardımcı olmak için donanım, yazılım ve hizmet yardımları almıştır.[270][271]
Hırvatistan, kökleri 1891 tarihli tüm fabrika işçileri ve zanaatkarlar için bir tür zorunlu sigorta sağlayan Macar-Hırvat Parlamento Yasasına kadar uzanan evrensel sağlık hizmeti sistemine sahiptir.[272] Nüfus, yasalar tarafından sağlanan temel sağlık sigortası planı ve isteğe bağlı sigorta tarafından kapsanmaktadır. 2017'de sağlıkla ilgili yıllık harcamalar 22 milyar kuna'ya (3,0 milyar €) ulaştı.[273] Sağlık harcamaları, özel sağlık sigortası ve kamu harcamalarının sadece %0,6'sını oluşturmaktadır.[274] 2017'de Hırvatistan, GSYİH'sının yaklaşık %6,6'sını sağlık hizmetlerine harcamıştır.[275] 2020'de Hırvatistan, erkekler için 76,0 yıl ve kadınlar için 82,0 yıl ile ortalama yaşam süresinde dünyada 41. sırada yer aldı ve 1.000 canlı doğumda 3,4 gibi düşük bir bebek ölüm oranına sahipti.[276]
Hırvatistan'da 75 hastane ve 23.049 yataklı 13 klinik dahil olmak üzere yüzlerce sağlık kurumu bulunmaktadır. Hastaneler ve klinikler yılda 700 binden fazla hastaya hizmet vermekte ve 4.773'ü uzman olmak üzere 6.642 tıp doktorunu istihdam etmektedir. Ülkede toplam 69.841 sağlık çalışanı bulunmaktadır. 2016'da başlıca ölüm nedeni erkeklerde %39,7 ve kadınlarda %50,1 ile kardiyovasküler hastalıktı, bunu erkeklerde %32,5 ve kadınlarda %23,4 ile tümör izledi.[277] 2016 yılı itibarıyla Hırvatların %37,0'sinin sigara kullandığı tahmin ediliyor.[278] Yine 2016 verilerine göre Hırvat yetişkin nüfusunun %24,40'ı obezite sorunları yaşıyor.[279]
Coğrafi konumu nedeniyle Hırvatistan, dört farklı kültürel alanın bir karışımını temsil etmektedir. Batı Roma İmparatorluğu ile Bizans İmparatorluğu arasındaki bölünmeden bu yana Batı kültürü ve Doğu'dan ve ayrıca Orta Avrupa ve Akdeniz kültüründen etkilerin bir kesişme noktası olmuştur.[281]İlirya hareketi, ulusal kültür tarihinin en önemli dönemiydi çünkü bu hareket 19. yüzyıl Hırvatların özgürlüğü için önem arz ediyordu. Hareket ayrıca sanat ve kültürün tüm alanlarında benzeri görülmemiş gelişmelere tanık oldu ve birçok tarihî figürün ortaya çıkmasına neden oldu.[55]
2019'da Hırvatistan'da yılda 2,27 milyondan fazla izleyici tarafından ziyaret edilen 95 profesyonel tiyatro, 30 profesyonel çocuk tiyatrosu ve 51 amatör tiyatro vardı. Ülkedeki profesyonel tiyatrolar 1.195 sanatçı istihdam etmektedir. Yılda 297 bin kişinin katıldığı 42 profesyonel orkestra, topluluk ve koro bulunmaktadır. Toplamda 166 salonun olduğu 75 sinemayı yılda toplam 5,026 milyon seyirci ziyaret etmektedir.[286]
Hırvatistan'da 2016 yılında 2,71 milyondan fazla kişi tarafından ziyaret edilen 222 müze bulunmaktadır. Ayrıca, 26,8 milyon cilt içeren 1.768 kütüphane ve 19 devlet arşivi bulunmaktadır.[287] Kitap yayıncılığı pazarına birkaç büyük yayıncı ve endüstrinin en önemli etkinliği olan Zagreb Fuarı'nda her yıl düzenlenen Interliber sergisi hâkimdir.[288]
Hırvatistan'daki mimari, komşu ulusların etkilerini yansıtır. Avusturya ve Macar etkisi, kuzey ve orta bölgedeki kamusal alanlarda ve binalarda görülebilir. Dalmaçya ve İstirya kıyılarında bulunan mimari, Venedik etkisi sergiler.[289] Adını kültür kahramanlarından alan meydanlar, parklar ve yalnızca yaya bölgeleri, özellikle Osijek (Tvrđa), Varaždin ve Karlovac gibi büyük ölçekli Barok şehir planlamasının yapıldığı Hırvat kasaba ve şehirlerinin özellikleridir.[290][291]Art Nouveau'nun müteakip etkisi çağdaş mimariye yansımıştır.[292] Kıyı kesimlerindeki büyük kentsel alanlarında, Giorgio da Sebenico ve Šibenik Katedrali gibi Floransalı Nicolas'ın eserlerinde örneklenen Venedik ve Rönesans etkisine sahip Akdeniz mimarisidir. Hırvat mimarisinin en eski korunmuş örnekleri 9. yüzyıla ait kiliselerdir ve bunların en büyüğü ve en temsili olanı Zadar'daki Aziz Donat Kilisesi'dir.[293][294]
En eski sanat eserlerini kapsayan mimarisinin yanı sıra, Hırvatistan'ın Orta Çağ'a kadar uzanan bir sanatçı tarihi vardır. O dönemde Orta Çağ Hırvatistanı'nda Romanesk taş işçiliğinin en önemli örneğini temsil eden Trogir Katedrali'nin taş kapısı Radovan tarafından yapılmıştır. Rönesans, ülkede en çok Adriyatik Denizi kıyılarında büyük etkiye sahip olmuştur çünkü ülkenin geri kalanı Osmanlı-Hırvatistan Yüzyıl Savaşı'nda idi. Osmanlı İmparatorluğu'nun zayıflamasıyla birlikte Barok ve Rokoko döneminde sanat gelişti. 19. ve 20. yüzyıllarda Piskopos Josip Juraj Strossmayer gibi birkaç sanat ustasının yetiştirdiği çok sayıda Hırvat zanaatkar ortaya çıktı.[295] Dönemin ünlü Hırvat sanatçıları arasında Vlaho Bukovac, Ivan Meštrović ve Ivan Generalić vardı.[293][296]
Hırvat müziği, klasik operadan modern zaman rock müziğine kadar çeşitlilik gösterir. Vatroslav Lisinski, 1846'da ülkenin ilk operası Love and Malice'i yarattı. Ivan Zajc, ilahi ve oratoryolar da dahil olmak üzere binden fazla müzik parçası besteledi. Piyanist Ivo Pogorelić dünya çapında sahne almıştır.[296]
Hırvatistan'da Anayasa, basın ve ifade özgürlüğünü garanti eder.[300] Hırvatistan, Sınır Tanımayan Gazeteciler tarafından derlenen 2019 Basın Özgürlüğü Endeksi raporunda 64. sırada yer aldı ve yolsuzluk, organize suç veya savaş suçlarını araştıran gazetecilerin zorluklarla karşılaştığını ve hükûmetin kamu yayıncısı HRT'nin yayın politikalarını etkilemeye çalıştığını kaydetti.[301]Freedom House, 2019 Freedom in the World raporunda, Hırvatistan'daki basın ve ifade özgürlüklerini genel olarak siyasi müdahale ve manipülasyondan uzak olarak sınıflandırsa da gazetecilerin hâlâ tehditler ve ara sıra saldırılarla karşı karşıya olduğuna dikkat çekti.[302] 2022 Avrupa Komisyonu Hukukun Üstünlüğü Raporu, Hırvatistan'da fiziksel saldırıların genel olarak sınırlı kaldığını belirtirken önde gelen siyasetçiler da dahil olmak üzere gazetecilere yönelik sözlü saldırı vakalarının devam ettiğini bildirdi.[303] Devlete ait haber ajansı HINA siyaset, ekonomi, toplum ve kültür üzerine hem Hırvatça hem de İngilizce olmak üzere haber servisi yürütüyor.[304]
Ocak 2021 itibarıyla, ülke çapında on üç ücretsiz DVB-T televizyon kanalı vardır; dördü Hırvat Radyo Televizyonu (HRT), üçü RTL Televizija ve ikisi Nova TV tarafından işletilirken Hırvat Olimpiyat Komitesi, Kapital Net d.o.o. ve Author d.o.o. kalan üçünü işletiyor.[305] Ayrıca 21 adet bölgesel veya yerel DVB-T televizyon kanalı bulunmaktadır.[306] HRT ayrıca bir uydu TV kanalı yayınlamaktadır.[307] 2020'de Hırvatistan'da 155 radyo istasyonu ve 27 TV istasyonu vardı.[308][309] Kablolu televizyon ve IPTV ağları gittikçe artmaktadır. Kablolu televizyon halihazırda 450 bin kişiye, yani ülkenin toplam nüfusunun yaklaşık %10'una hizmet vermektedir.[310][311]
Hırvatistan mutfağı bir bölgeden diğerine değişiklik gösterir. Dalmaçya ve İstirya bölgeleri İtalyan ve diğer Akdeniz mutfaklarından özellikle de deniz mahsulleri, pişmiş sebze ve kek yapımı yönünden ve ayrıca yemeğe tat veren zeytin yağı ve sarımsak kullanımı anlamında etkilenmiştir. İç kısımlarda kalan alan ise Macar, Avusturya ve Türk mutfaklarından etkilenmiştir. Bu bölgede etli yemekler, tatlısu balıkları ve sebze yemekleri en sık tüketilenlerdir.[323]
Hırvatistan'da iki farklı şarap üretim bölgesi bulunur. Kuzeydoğudaki karasal alanda, özellikle de Slavonya'da beyaz şarap başta olmaz üzere şarap üretimi yaygındır. Diğer önemli şarap üretim bölgesi ise kuzeydeki kıyı şeridi boyunca İstria ve Krk bölgeleridir ve bu bölgelerdeki şaraplar İtalya şaraplarına benzerken güneydeki Dalmaçya'da Akdeniz usulü şarap üretimi neredeyse standarttır.[323] Ülkede yıllık şarap üretimi 140 milyon litreyi aşar.[142] Bira ise ülkeye 18. yüzyılın sonlarında gelmesine rağmen[324] yıllık tüketim 2020 yılına göre 78,7 litredir ve bu oranla Hırvatistan, dünyanın en çok bira tüketen ilk 15 ülkesi arasındadır.[325] Hırvatistan, büyük bir bira üretimi ve tüketiminin başladığı 18. yüzyılın sonlarına kadar neredeyse yalnızca şarap tüketen bir ülkeydi.
^Balen, Jacqueline (December 2005). "The Kostolac horizon at Vučedol". Opvscvla Archaeologica Radovi Arheološkog Zavoda. University of Zagreb, Faculty of Philosophy, Archaeological Department. 29 (1): 25-40. ISSN0473-0992. 4 Temmuz 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Nisan 2023.
^Težak-Gregl, Tihomila (December 2003). "Prilog poznavanju neolitičkih obrednih predmeta u neolitiku sjeverne Hrvatske" [A Contribution to Understanding Neolithic Ritual Objects in the Northern Croatia Neolithic]. Opvscvla Archaeologica Radovi Arheološkog Zavoda (Hırvatça). University of Zagreb, Faculty of Philosophy, Archaeological Department. 27 (1): 43-48. ISSN0473-0992. 4 Temmuz 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Nisan 2023.
^Potrebica, Hrvoje; Dizdar, Marko (July 2002). "Prilog poznavanju naseljenosti Vinkovaca i okolice u starijem željeznom dobu" [A Contribution to Understanding Continuous Habitation of Vinkovci and its Surroundings in the Early Iron Age]. Prilozi Instituta Za Arheologiju U Zagrebu (Hırvatça). Institut za arheologiju. 19 (1): 79-100. ISSN1330-0644. 4 Temmuz 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Nisan 2023.
^Wilkes, John (1995). The Illyrians. Oxford, UK: Wiley-Blackwell. s. 114. ISBN978-0-631-19807-9. 19 Mart 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Nisan 2023. ... in the early history of the colony settled in 385 BC on the island Pharos (Hvar) from the Aegean island Paros, famed for its marble. In traditional fashion they accepted the guidance of an oracle, ...
^Birin, Ante (January 2015). "Pregled političke povijesti Hrvata u ranome srednjem vijeku". Nova Zraka U Europskom Svjetlu - Hrvatske Zemlje U Ranome Srednjem Vijeku (Oko 550 - Oko 1150) (Hırvatça): 40. 4 Nisan 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Nisan 2023 – Academia.edu vasıtasıyla.
^Fabijanić, Tomislav (2013). "14C date from early Christian basilica gemina in Podvršje (Croatia) in the context of Slavic settlement on the eastern Adriatic coast". The early Slavic settlement of Central Europe in the light of new dating evidence. Wroclaw: Institute of Archaeology and Ethnology of the Polish Academy of Sciences. ss. 251-260. ISBN978-83-63760-10-6.
^Ivandija, Antun (Nisan 1968). "Pokrštenje Hrvata prema najnovijim znanstvenim rezultatima" [Christianization of Croats according to the most recent scientific results]. Bogoslovska Smotra (Hırvatça). University of Zagreb, Catholic Faculty of Theology. 37 (3-4): 440-444. ISSN0352-3101. 4 Temmuz 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Nisan 2023.
^"Povijest Gradišćanskih Hrvatov" [History of Burgenland Croats] (Hırvatça). Croatian Cultural Association in Burgenland. 14 Kasım 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Nisan 2023.
^abStančić, Nikša (February 2009). "Hrvatski narodni preporod - ciljevi i ostvarenja" [Croatian National Revival - goals and achievements]. Cris: Časopis Povijesnog društva Križevci (Hırvatça). 10 (1): 6-17. ISSN1332-2567. 3 Temmuz 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Nisan 2023.
^Čuvalo, Ante (December 2008). "Josip Jelačić - Ban of Croatia". Review of Croatian History. Croatian Institute of History. 4 (1): 13-27. ISSN1845-4380. 4 Temmuz 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Nisan 2023.
^"Parlamentarni izbori u Brodskom kotaru 1923. godine" [1932'de Brod Bölgesindeki Parlamento Seçimleri]. Scrinia Slavonica (Hırvatça). Croatian Institute of History - Slavonia, Syrmium and Baranya history branch. 3 (1): 452-470. November 2003. ISSN1332-4853. 6 Nisan 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Nisan 2023.
^abHoare, Marko Attila (2011). "The Partisans and the Serbs". Ramet, Sabrina P.; Listhaug, Ola (Ed.). Serbia and the Serbs in World War Two. London, England: Palgrave Macmillan. s. 207. ISBN978-0-23034-781-6.
^Hoare, Marko Attila (2002). "Whose is the partisan movement? Serbs, Croats and the legacy of a shared resistance". The Journal of Slavic Military Studies. Informa UK Limited. 15 (4): 30. doi:10.1080/13518040208430537. ISSN1351-8046.
^Maurović, Marko (May 2004). "Josip protiv Josifa" [Josip vs. Iosif]. Pro Tempore - Časopis Studenata Povijesti (Hırvatça). Klub studenata povijesti ISHA (1): 73-83. ISSN1334-8302. 29 Haziran 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Nisan 2023.
^Puljiz, Vlado; Bežovan, Gojko; Matković, Teo; Šućur, dr Zoran; Zrinščak, Siniša (2008). Socijalna politika Hrvatske (Hırvatça). Zagreb: Pravni fakultet u Zagrebu. ss. 43-52. ISBN978-953-97320-9-5. 18 Haziran 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Nisan 2023.
^Matas, Mate (18 Aralık 2006). "Raširenost krša u Hrvatskoj" [Presence of Karst in Croatia]. geografija.hr (Hırvatça). Croatian Geographic Society. 9 Haziran 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Nisan 2023.
^"Venue". 6th Dubrovnik Conference on Sustainable Development of Energy, Water and Environment Systems. 8 Mayıs 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Nisan 2023.
^Grantham, H. S.; Duncan, A.; Evans, T. D.; Jones, K. R.; Beyer, H. L.; Schuster, R.; Walston, J.; Ray, J. C.; Robinson, J. G.; Callow, M.; Clements, T.; Costa, H. M.; DeGemmis, A.; Elsen, P. R.; Ervin, J.; Franco, P.; Goldman, E.; Goetz, S.; Hansen, A.; Hofsvang, E.; Jantz, P.; Jupiter, S.; Kang, A.; Langhammer, P.; Laurance, W. F.; Lieberman, S.; Linkie, M.; Malhi, Y.; Maxwell, S.; Mendez, M.; Mittermeier, R.; Murray, N. J.; Possingham, H.; Radachowsky, J.; Saatchi, S.; Samper, C.; Silverman, J.; Shapiro, A.; Strassburg, B.; Stevens, T.; Stokes, E.; Taylor, R.; Tear, T.; Tizard, R.; Venter, O.; Visconti, P.; Wang, S.; Watson, J. E. M. (2020). "Anthropogenic modification of forests means only 40% of remaining forests have high ecosystem integrity - Supplementary Material". Nature Communications. 11 (1): 5978. Bibcode:2020NatCo..11.5978G. doi:10.1038/s41467-020-19493-3. ISSN2041-1723. PMC7723057 $2. PMID33293507.
^"Foreign Policy Aims". Ministry of Foreign Affairs and European Integration (Croatia). 27 Ocak 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Nisan 2023.
^"Luke" [Ports] (Hırvatça). Ministry of the Sea, Transport and Infrastructure (Croatia). 16 Aralık 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Nisan 2023.
^"Plovidbeni red za 2011. godinu" [Sailing Schedule for Year 2011] (Hırvatça). Agencija za obalni linijski pomorski promet. 15 Temmuz 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Nisan 2023.
^"Plovni putovi" [Navigable routes] (Hırvatça). Ministry of the Sea, Transport and Infrastructure (Croatia). 16 Aralık 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Nisan 2023.
^Vidak, Nick (2008). "The Policy of Immigration in Croatia". Politička Misao: Croatian Political Science Review. 35 (5). University of Zagreb, Faculty of Political Science. ss. 57-75. ISSN0032-3241. 6 Şubat 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Nisan 2023.
^"Savez udruga Hrvata iz BiH izabrao novo čelništvo" [Union of associations of Bosnia and Herzegovina Croats elects new leadership] (Hırvatça). Index.hr. 28 Haziran 2003. 24 Eylül 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Nisan 2023.
^"Final Topline"(PDF). Pew. 9 Ekim 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi(PDF). Erişim tarihi: 19 Nisan 2023.
^"Ustav Republike Hrvatske" [Constitution of the Republic of Croatia]. Narodne Novine (Hırvatça). 9 Temmuz 2010. 4 Kasım 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Nisan 2023.
^Veljković, Sandra; Stojan de Prato (5 Kasım 2011). "Hrvatski postaje 24. službeni jezik Europske unije" [Croatian Becomes the 24th Official Language of the European Union]. Večernji list (Hırvatça). 27 Ağustos 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Nisan 2023.
^abFranceschini, Rita (2014). "Italy and the Italian-Speaking Regions". Fäcke, Christiane (Ed.). Manual of Language Acquisition. Walter de Gruyter GmbH. s. 546. ISBN9783110394146. 18 Haziran 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Nisan 2023.
^Turk, Marija (1996). "JEZIČNI PURIZAM". FLUMINENSIA: Časopis za filološka istraživanja (Hırvatça). 8 (1-2). ss. 63-79. ISSN0353-4642. 4 Nisan 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Nisan 2023.
^"Croatia". European Union (İngilizce). European Commission. 5 Temmuz 2016. 3 Kasım 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Nisan 2023.
^Ritchie, Hannah; Roser, Max (23 Mayıs 2013). "Smoking". Our World in Data. 28 Şubat 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Nisan 2023.
^Ritchie, Hannah; Roser, Max (11 Ağustos 2017). "Obesity". Our World in Data. 28 Ağustos 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Nisan 2023.
^"Culture and History". Croatian National Tourist Board. 16 Ekim 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Nisan 2023.
^"Djelokrug" [Scope of authority] (Hırvatça). Hırvatistan Kültür Bakanlığı. 24 Kasım 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Nisan 2023.
^Nash, Eric P. (30 Temmuz 1995). "STYLE; Dressed to Kill". The New York Times. 9 Kasım 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Nisan 2023.
^Darja Radović Mahečić (2006). "Sekvenca secesije - arhitekt Lav Kalda" [Sequence of the Art Nouveau - Architect Lav Kalda] (PDF). Radovi Instituta Za Povijest Umjetnosti (Hırvatça). Institute of Art History (Croatia). 30: 241-264. ISSN0350-3437. 21 Temmuz 2011 tarihinde kaynağından(PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Nisan 2023.
^Benfield, Richard W. (2003). "Croatia". Quick, Amanda C. (Ed.). World Press Encyclopedia. 1 (2 bas.). Detroit: Gale. ISBN0-7876-5583-X. 29 Ağustos 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Nisan 2023.
^"Croatia". freedomhouse.org. 28 Ocak 2019. 19 Temmuz 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Nisan 2023.
^"2022 Rule of Law Report - Country Chapter on the rule of law situation in Croatia"(PDF). European Comission. Lüksemburg. 13 Temmuz 2022. 15 Ocak 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi(PDF). Erişim tarihi: 20 Nisan 2023. Since the last report, the Council of Europe’s Platform to promote the protection of journalism and safety of journalists has registered eight alerts relating to events in Croatia. For the same period, the Mapping Media Freedom project lists 15 incidents in Croatia. There have been a limited number of physical attacks against journalists covering protests against COVID-19 pandemic measures. Stakeholders indicate that police authorities generally follow-up on cases of violence against journalist.
^Babić, Sandra (15 Ocak 2007). "Prva Internet televizija u Hrvatskoj" [The First Internet Television in Croatia] (Hırvatça). Lider. 11 Ocak 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Nisan 2023.
^Tomorad, Darko (July 2002). "Marina Mučalo: Radio in Croatia, book review". Politička Misao. University of Zagreb, Faculty of Political Sciences. 38 (5): 150-152. ISSN0032-3241.
^Piteša, Adriana (12 Eylül 2006). "Ministarstvo financira rekordan broj filmova" [Ministry [of Culture] funding a record number of films]. Jutarnji list (Hırvatça). 26 Ocak 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Nisan 2023.
^Jerbić, Vedran (12 Temmuz 2011). "Trierova trijumfalna apokalipsa" [Trier's Triumphant Apocalypse]. Vjesnik (Hırvatça). 17 Aralık 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Nisan 2023.
^Trkulja, Božidar (29 Mayıs 2011). ""Surogat" napunio pola stoljeća" ["Ersatz" celebrates half a century]. Vjesnik (Hırvatça). 17 Aralık 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Nisan 2023.
^Perman, Biserka (May 2011). "Is sports system fair?". Jahr: Europski Časopis za bioetiku. 2 (3). University of Rijeka. ss. 159-171. ISSN1847-6376. 29 Haziran 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Nisan 2023.
Font, Márta (July 2005). "Ugarsko Kraljevstvo i Hrvatska u srednjem vijeku" [Hungarian Kingdom and Croatia in the Middle Ages]. Povijesni Prilozi (Hırvatça). 28 (28). Croatian Institute of History. ss. 7-22. ISSN0351-9767. 14 Haziran 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Ekim 2011.