Yunan hükûmeti borç krizi, Yunanistan, 2007-08 mali krizinin ardından bir devlet borcu kriziyle karşı karşıya kaldı. Ülkede yaygın olarak kriz (Yunanca: Η Κρίση olarak bilinen), yoksullaşmaya, gelir ve mülk kaybına ve ayrıca küçük çaplı bir insani krize yol açan bir dizi ani reform ve kemer sıkma önlemi olarak halka yansıdı.[1][2] Toplamda, Yunan ekonomisi, herhangi bir gelişmiş karma ekonominin bugüne kadarki en uzun durgunluğunu yaşadı. Sonuç olarak, Yunan siyasi sistemi alt üst oldu, sosyal dışlanma arttı ve yüz binlerce iyi eğitimli Yunan ülkeyi terk etti.[3]
Ortak kanı yunan hükûmeti borç krizinin 2008 - 2012 Küresel Ekonomik Krizinin artçıl etkileriyle tetiklendiği fakat asıl sebebinin Yunan ekonomisindeki yapısal zayıflıklar ve ona bağlı on yıl boyunca süregelen yüksek yapısal borç açıkları ve kamu hesaplarında borcun milli hasılata yüksek oranı olduğu yönündedir.
2009 sonlarında Yunan hükûmetinin süregelen borç düzeyleri ve kamu açıklarıyla ilgili verileri saptırarak açıkladığı ortaya çıkınca Yunanistan'ın borç yükümlülüklerini yerine getirme yeteneği konusunda yatırımcılar arasında bir "bağımsız borç krizi" endişesi başladı. Daha sonra bono yatırımları geri dönüşlerinde dağılmanın artması ve Avrupa bölgesindeki diğer ülkelere özellikle Almanya'ya oranla kredi türev değiş-tokuşları risk güvence maliyetindeki artışla bir güven krizine yol açtı.
Ekonomik kriz sırasında Yunanistan başbakanı Yorgo Papandreu görevden ayrılmış ve yeni bir hükûmet kurulmuştur. IMF'den ve Avrupa Birliği'nden yardım istenmiştir. 2010-2012 Yunanistan protestoları başlamıştır. Ülkede işsiz sayısı rekor düzeye çıkmış, geçinememe yüzünden ırkçılık artmıştır.
Yunanistan, II. Dünya Savaşı'ndan bu yana en zor durumu yaşamaktadır. Protesto gösterileri iyice artmıştır. Orta sınıf ve işçi sınıfı ağır darbe almış, aileler çocuklarına bakamadıkları için aşevlerine teslim etmişlerdir. Birçok dükkân ve firma batmıştır. Polisler bile işsiz kalmış ve bazı adalar kiralanmıştır.
2009 ve 2017 yılları arasında, Yunan hükûmetinin borcu 300 milyar Euro'dan 318 milyar Euro'ya yükseldi.[4][5] Bununla birlikte, aynı dönemde Yunanistan'ın borç-GSYİH oranı, krizin ele alınması sırasındaki ciddi GSYİH düşüşü nedeniyle %127'den %179'a yükseldi.[6][7]
21 Haziran 2018'de Yunanistan'ın alacaklıları, 96,6 milyar avroluk kredinin (yani Yunanistan'ın toplam borcunun neredeyse üçte biri) 10 yıllık vade uzatımı konusunda anlaştılar. Aynı kredilerde faiz ve amortisman ödemelerinde 10 yıllık ödemesiz bir döneme girildi.[8] Yunanistan, 20 Ağustos 2018'de kurtarma paketlerinden başarıyla çıktı (ilan edildiği gibi).[9]
Mart 2019'da Yunanistan, kurtarma paketinden bu yana ilk kez 10 yıllık tahvil sattı.[10]
Mart 2021'de Yunanistan, 2008'deki mali krizden bu yana ilk 30 yıllık tahvilini sattı.[11] Tahvil ihracı 2.5 milyar Euro topladı.