Bu madde tarihsel bölge hakkındadır. Osmanlı'nın eyaleti için Rumeli Eyaleti sayfasına bakınız.
Rumeli (Osmanlı Türkçesi: روم ایلى Rum-İli, Bulgarca: Румелия, RumeliyaYunanca: Ρούμελη, Roúmeli), Osmanlı İmparatorluğu döneminde 15. yüzyıldan itibaren Balkanlar’ın güneyine verilen addır. Aslı Rum İli olan coğrafik terim zamanla Rum Eli olarak dile otursa da 19. asra kadar evrakta Rum İli olarak yazımı devam etmiştir. Rumeli, sözündeki "Rum" kelimesi "Doğu Roma İmparatorluğu sınırları içinde olan toprak, halklar"[1] anlamıyla kelimenin yapısına katılmıştır.
Osmanlı Türkleri, Avrupa’ya ayak bastıktan sonra, burada fethettikleri yerlere Rumeli adını verdiler. Hâlbuki bu isim evvelce bugünkü Anadolu için kullanılmış, hatta Orta Çağ Avrupa kaynaklarında Romanie şeklinde tercüme edilmiş iken bu son şekil, Rumeli’nin Anadolu’ya mütenazır olarak kullanılması gibi, Balkan yarımadasına tatbik olunmuş ve garp kaynaklarında “Peninsule romaine” tarzında da kullanılmıştır. Yeni çağlardan itibaren, Avrupa harita ve kitaplarında bu yarımadaya “Turquie d'Europe” veya “Empire ottoman d'Europe” denildiği görülüyor ki, sonradan Türkçe neşriyatta, bu adlara muadil olmak üzere, “Avrupa-i Osmânî” ve “Rumeli-i Şâhâne” tabirleri kullanılmıştır.[2]
Rum+el+i (< Rum Eli: Rum (Ad) El (Ad) +i (3. teklik iyelik eki) yapısındaki sözün kökündeki “Rum” kelimesi “Doğu Roma İmparatorluğu sınırları içinde olan toprak, halklar”[1] anlamındadır. “Roma” sözünün bir biçimidir: (Lat.) Roma > Rum (Osm.Tr.). Rumeli yani “Romalıların ülkesi” ifadesi genel olarak Doğu Roma İmparatorluğu'nun sahip olduğu topraklar karşılığında kullanılmıştır.
Osmanlı İmparatorluğu döneminde merkezi Manastır olan vilayetin adı olup Rumeli Vilayeti olarak adlandırılır ve Osmanlı İmparatorluğu’nun yenileşme ve yeni uygulamaları başlattığı ilk ildir. İlk Sandık EminiZeyfe Emin Efendi’dir. Kayıların Rumeli’de ilk mesken tuttuğu yerdir. Kemal Karpat'ın Ottoman Population'ına göre halkı kahir ekseriyetle Türk’tür.
Coğrafya
Bu alt başlığın genişletilmesi gerekiyor. Sayfayı düzenleyerek yardımcı olabilirsiniz.
Rumeli'nin sınırları
Kuzey Bulgaristan, Batı Arnavutluk ve Mora Yarımadası tarafındaki Güney Arnavutluk’u, veya diğer bir ifadeyle içerisinde İstanbul ve Selanik, Trakya ve Makedonya’nın dâhil olduğu bölgeleri ifade eder.
17. yüzyıldan başlayarak kurulan yeni eyaletler sonucunda Rumeli eyaletinin sahası giderek daralmış ve 1864'e gelindiğinde sadece Arnavutluk ve batı Makedonya mıntıkalarından ibaret olmuştur. 1864'ten sonra yürürlüğe giren Vilâyât-ı Umumiye Nizamnâmesi ile birlikte Rumeli eyaleti ortadan kaldırılmıştır.
Son olarak Rumeli
Rumeli ismi son olarak daha çok merkezi Arnavutluk'la çizilen ve Garbi (Batı) Makedonya'yı ve Manastır Vilayetini de içine alan bölgenin adıdır.
İdari yapıdaki değişikliklerle,1870 ve 1875'te Rumeli ismi de mülki taksimatla uyumlu hale getirilmiş ve temsili de durdurulmuştur
Bugün "Rumeli" ismi bazı zamanlar Türkiye'nin Avrupa kıtasındaki toprakları (Edirne, Kırklareli, Tekirdağ illerinin tamamı, İstanbul ve Çanakkale illerinin Avrupa Yakası) için kullanılır.
Rumeli ve Trakya
Bazen Rumeli bölge adı ile Trakya adı denkleştirilir ama ikisinin sınırları farklıdır. “Rumeli” ve “Trakya”, aynı yer değildir, sadece kesiştikleri kısımlar vardır.
Yazıcı (il yazıcı): Osmanlılarda yeni alınmış toprakların yazımını yapmakla yükümlü görevli. Yazıcı Osmanlı Devleti’nde divan-ı hümayunda ve devlet teşkilâtının diğer kısımlarında, yazı ve kayıt işlerini görmekle vazifeli memur
Kadı: Osmanlı devlet yapısında bir mevki ve makamın adıdır. Günümüzdeki yargı sistemi bağlamında görevleri hâkime denk gelmekle birlikte o dönemin yapısı itibarıyla kentlerde dini bir otoritedirler. Kadı, en genel tarifle kaza yani yargı işlerine bakan görevliye verilen bir unvandı
Kazasker: Osmanlı Devleti’nde en yüksek yönetsel görevlerden birisi. Osmanlı döneminde askeri sınıfa ait şeri ve hukuki davalara bakan kazaskerlik ilmiye mesleğinin en yüksek mertebelerinden biri olup teşkilat tarihi bakımından ordu kadısı demektir
Müderris: Osmanlı ve Selçuk devlet ve toplum yapısında günümüz öğretim üyesine karşılık olarak kullanılan bir kavramdır. Medreselerde eğitim veren öğretim üyeliğinin bugünkü tam karşılığı profesörlük unvanıdır
Tahrir eminliği: Son derece önemli bir görev olduğu için sancakbeyleri, kadılar, müderrisler, tımar defterdarları, kazaskerler ve merkez bürokrasisi kâtipleri gibi üst düzey devlet memurları görevlendirilirlerdi. Tahrir eminine ilyazıcı, muharrir-i memleket, defter emini de denilirdi.