Bulgaristan (Bulgarca: България), resmî adıyla Bulgaristan Cumhuriyeti (Bulgarca: Република България), Balkanlar'da yer alan ülkedir. Batıda Sırbistan ve Kuzey Makedonya, doğuda Karadeniz, kuzeyde Romanya, güneyde Yunanistan güneydoğuda Türkiye ile çevrilidir. 110.994 kilometrekarelik yüz ölçümüyle Avrupa'nın en büyük 16. ülkesidir. Balkan, Rodop ve Rila gibi dağlar yüzey şekillerini belirler. Rila Dağı üzerindeki Musala Zirvesi, Doğu Avrupa ve Balkanlar'ın en yüksek doruk noktasıdır. Kuzeydeki Tuna Ovası ve güneydeki Yukarı Trakya Ovası da Bulgaristan'ın alçak ve verimli bölgeleridir.
Günümüz Bulgaristan topraklarındaki en eski toplumlardan biri, MÖ 6.500 yılına uzanan Neolitik Karanovo kültürüdür. MÖ 6. ila 3. yüzyıllarda bölge Traklar, Persler, Keltler ve Antik Makedonlar arasında bir savaş alanıydı; MS 45 yılında Roma İmparatorluğu tarafından hakimiyet kurulması ile birlikte bölgede siyasi istikrar sağlandı.
Roma devletinin dağılmasından sonra çeşitli kavimlerin istilaları yeniden başladı. 6. yüzyılda, bu topraklara Ön Slavlar yerleşti. Yarı göçer bir halk olan Ön Bulgarlar, 7. yüzyılın sonlarında Balkanları fethettiler ve MS 681'de Birinci Bulgar İmparatorluğu'nu kurdular. Kurulan devlet Balkanların çoğuna egemen oldu ve Kiril alfabesini geliştirerek Slav kültürlerini önemli ölçüde etkiledi.
Birinci Bulgar İmparatorluğu, Bizans imparatoru II. Basil tarafından işgal edilip dağıldığı 11. yüzyılın başlarına kadar sürdü. 1185'teki başarılı bir Bulgar ayaklanması sonucunda İkinci Bulgar İmparatorluğu kuruldu ve II. İvan Asen (1218-1241) döneminde gücünün zirvesine ulaştı. Çok sayıda yıpratıcı savaş ve feodal çekişmeden sonra, imparatorluk 1396'da dağıldı ve yaklaşık beş yüzyıl boyunca Osmanlı İmparatorluğu egemenliğinde kaldı.
93 Harbi, Üçüncü Bulgar Devleti ve günümüz Bulgaristan devletinin kurulmasına yol açtı. Bundan sonraki yıllarda komşuları ile yaşadığı sorunlar Bulgaristan'ın her iki dünya savaşında da Almanya ile yakınlaşmasına neden olmuştur.
Bulgaristan, 1946'da Sovyetler Birliği liderliğindeki Doğu Bloku'nun bir parçası olarak tek partili bir sosyalist devlet hâline geldi.
Aralık 1989'da iktidardaki Komünist Parti, 1989 Devrimleri sonucunda çok partili seçimlerin yapılmasına izin verdi ve bu da Bulgaristan'ın demokrasi ve piyasa ekonomisine geçişini sağlamış oldu.
Bulgaristan, 1991 yılında demokratik bir anayasanın kabul edilmesinden itibaren yüksek derecede siyasi, idari ve ekonomik merkeziyetçiliğe sahip 28 ilden oluşan bir üniterparlamenter cumhuriyet olmuştur.
Yaygın yolsuzluk önemli bir sosyoekonomik sorundur; Bulgaristan, 2018'de Avrupa Birliği'nde en çok yolsuzluk yapılan ülke oldu.
Ülke, ayrıca nüfusun 1990'dan bu yana her yıl azalması sorunu nedeniyle demografik bir krizle karşı karşıya; en çok 1988'de yaklaşık dokuz milyonu gören ülke nüfusu şu anda tahminen yedi milyondur.
Bulgaristan adı, Birinci Bulgar İmparatorluğu'nu kuran Türki kökenli bir boy olan Ön Bulgarlardan gelmektedir. Ön Bulgarların isimleri günümüzde hâlâ tam olarak aydınlatılamamıştır ve MS 4. yüzyıldan daha erken bir tarihe kadar izini sürmek zordur ancak muhtemelen Proto-Türkçe bulģha ("karıştırmak", "sallamak", "yerini değiştirmek") kelimesinden ve onun türevi olan bulgak ("isyan", "düzensizlik") kelimesinden türetilmiştir. Anlamı, "isyan etmek", "kışkırtmak" veya "bir düzensizlik durumu yaratmak" ve dolayısıyla "karışıklık çıkarıcılar" olarak genişletilebilir.
4. yüzyılda hem "karma bir ırk" hem de "baş belası" olarak tasvir edilen ve Çinliler tarafından "Beş Barbarlar" (Wu Hu) olarak adlandırılan göçer grubunun bir parçası olan Jieler gibi İç Asya'daki fonolojik olarak yakın isimlere sahip boy grupları da sıklıkla benzer isimlerle adlandırılmıştır.
Bizans İmparatorluğu yıkılıncaya değin Bizans ile savaşıp hâkimiyet alanlarını genişleten Bulgarlar, 1018-1186 yılları arasında yeniden Bizans İmparatorluğu'nun egemenliğine girdi.
Osmanlı yönetimi
14. yüzyılda Türklerin Rumeli'ye çıkmasından sonra bağımsızlıklarını yitirerek Osmanlı Devleti'nin egemenliğine girmişlerdir.
Osmanlı Devleti'nin gerilemeye başlaması ve Çarlık Rusyası'nın da desteğiyle, Balkanların tümünde olduğu gibi Bulgaristan'da da ulusal kurtuluş hareketi alevlenmiş, 93 Harbi'nden yenilgiyle çıkan Osmanlı Devleti, Bulgaristan'ı 3 Mart 1878 tarihinde içişlerinde bağımsız bir Prenslik olarak, 5 Ekim 1908 tarihinde ise tam bağımsız Çarlık olarak tanımıştır.
I. Dünya Savaşı'nda Osmanlılarla aynı cephede savaşa katılan Bulgaristan, II. Dünya Savaşı'na da Almanya saflarında katılarak her iki savaştan da yenilgiyle çıktı.
II. Dünya Savaşı'nın ardından Balkanlar'da ilerleyen Sovyet ordusunun da yardımıyla Georgi Dimitrov önderliğinde sosyalist rejime geçen ülke, soğuk savaş yıllarında Varşova Paktı'nın üyesi olarak kaldı.
Doğu Bloku'nun çözülmesiyle 1990 yılında sosyalist rejimin yıkıldığı Bulgaristan, komşusu Türkiye ile olan ilişkilerini oldukça olumlu bir temele oturttu.
2004 itibarı ile NATO üyesi olan Bulgaristan 1 Ocak 2007'de de AB'nin tam üyesi oldu.
Ülke 1 Ocak 2007 tarihinde Avrupa Birliği'ne katılmıştır.
Politika
Bulgaristan parlamenter demokrasi ile yönetilen bir cumhuriyettir. Seçimler Merkez Seçim Komisyonu tarafından denetlenir ve düzenlenir. Siyasi partiler doğrudan halk oylamasıyla meclisteki 240 sandalye için yarışırlar. Ulusal Meclis yasaları çıkarma, bütçeyi onaylama, cumhurbaşkanlığı seçimini düzenleme, hükûmeti oylama ve görevden alma, savaş ilan etme, askerî birliklerini yurt dışına gönderen tezkereyi çıkarabilme ve uluslararası sözleşmeleri onaylama yetkisine sahiptir.
13 Kasım 2016'da yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimlerini Bulgar Sosyalist Partisi ve koalisyon ortakları tarafından desteklenen Rumen Radev %59,37 oyla kazandı.
2017 Parlamento Seçimleri
24 Mart 2017'de Bulgaristan Ulusal Meclisinin 240 üyesini belirlemek için yapılan seçimde çok sayıda parti yarıştı. En az 4, en fazla 16 milletvekili çıkaran 31 seçim bölgesinde yarışan partiler %4 seçim barajını da aşmak zorundadırlar. %54,07 oranında katılımın olduğu seçimlerde 5 parti barajı geçerek meclise girmeyi başarabildi.
Koca Balkan Dağları (Stara Planina) Bulgaristan'ı kuzeyde Tuna platosu, güneyde ise Trakya platosu olarak kabaca iki coğrafi bölgeye ayırır.[8] Oldukça dağlık bir coğrafyaya sahip olan güney Bulgaristan'da Rodop ve Rila sıradağları vardır.[8] Ülkenin ve Balkanların en yüksek zirvesi olan 2.925 metre rakımlı Musala Dağı da buradadır.[8]
Ülkenin en önemli ırmağı olan Tuna Nehri, aynı zamanda Romanya-Bulgaristan sınırının çok büyük kısmını oluşturur.[8]
Bulgaristan sınırları içerisinde doğup, Yunanistan-Türkiye sınırını oluşturarak Ege Denizi'ne dökülen Meriç (Марица) ve Sofya yakınlarında doğup ülkenin güneybatısından geçerek Yunanistan'dan Ege Denizine dökülen Struma ırmakları, ülkenin başlıca ırmakları arasında gösterilir.[8]
İklim
Bulgaristan Akdeniz, Okyanus ve Kıta hava kütlelerinin buluşma noktasında yer alması ve dağlarının bariyer etkisinden kaynaklanan çeşitli ve değişken iklime sahiptir.[9]
Kuzey Bulgaristan, Balkan dağlarının güneyindeki bölgelere göre ortalama 1 °C daha soğuktur ve 200 mm daha fazla yağış kaydeder.
Sıcaklık genlikleri farklı alanlarda önemli ölçüde değişir.
Kaydedilen en düşük sıcaklık -38,3 °C, en yüksek sıcaklık ise 45,2'dir.[10]Yağış yılda ortalama 630 mm'dir. Dobruca yılda 500 mm yağış alırken, dağlarda yağış 2500 mm'yi aşar.
Kıtasal hava kütleleri kış aylarında önemli miktarda kar yağışı getirir.[11]
Nispeten küçük yüzölçümü dikkate alındığında Bulgaristan'ın değişken ve karmaşık bir iklimi vardır. Ülke, kıtasal iklim bölgesinin en güney bölümünü kaplar ve güneydeki küçük alanlar Akdeniz iklim kuşağına girer.[12] Kıtasal bölge baskındır çünkü kıtasal hava kütleleri engelsiz Tuna Ovası'na kolayca akar. Kış aylarında daha güçlü olan karasal etki bol kar yağışına neden olur; Yazın ikinci yarısında Akdeniz etkisi artar ve sıcak ve kuru hava oluşur. Bulgaristan beş iklim bölgesine ayrılmıştır: kıtasal bölge (Tuna Ovası, Balkan Öncesi ve Geçiş jeomorfolojik bölgesinin yüksek vadileri); geçiş bölgesi (Yukarı Trakya Ovası, Struma ve Mesta vadilerinin çoğu, aşağı Balkan vadileri); kıta-Akdeniz bölgesi (Struma ve Mesta vadilerinin en güney bölgeleri, doğu Rodop Dağları, Sakar ve Istranca); Kıyı şeridi boyunca ortalama uzunluğu 30–40 km olan Karadeniz bölgesi; ve 1000 m'nin üzerindeki dağlarda alpin bölgesi (Orta Balkan Dağları, Rila, Pirin, Vitoşa, Batı Rodop Dağları, vb.).[13]
Bulgaristan üniter bir devlettir.[14] 1880'lerden beri bölgesel yönetim birimlerinin sayısı yediden 26'ya kadar değişmiştir.[15] 1987 ile 1999 yılları arasında idari yapı dokuz ilden (oblasti, tekil oblast) oluşuyordu. Ekonomik sistemin merkezileşmesine paralel olarak yeni bir idari yapıya geçildi.[16] 27 ili ve bir büyükşehir başkentini (Sofya-Grad) içerir. Tüm alanlar adlarını ilgili başkentlerinden alır. İller 265 belediyeye bölünmüştür. Belediyeler, dört yıllığına seçilen belediye başkanları ve doğrudan seçilen belediye meclisleri tarafından yönetilir. Bulgaristan, Bakanlar Kurulunun doğrudan bölge valilerini atadığı ve tüm illerin ve belediyelerin finansman açısından büyük ölçüde ona bağımlı olduğu oldukça merkezi bir devlettir.[9]
31.12.2022 itibarıyla 'Ulusal İstatistik Enstitüsü' tarafından yayınlanan verilere göre Bulgaristan nüfusu 6.447.710 kişi olarak belirtilmiş olup illere göre nüfus dağılımı aşağıdaki gibidir;
Bulgaristan, özel sektörün GSYİH'nın %70'inden fazlasını oluşturduğu açık, üst-orta gelir aralığında bir piyasa ekonomisine sahiptir.[18][19] 1948'de ağırlıklı olarak kırsal nüfusa sahip, büyük oranda tarıma dayalı bir ülkeden, 1980'lere gelindiğinde Bulgaristan, bütçe harcama önceliklerinin başında bilimsel ve teknolojik araştırmaların olduğu bir sanayi ekonomisine dönüştü.[20]
1990'a değin devlet yönetiminde sosyalist ekonominin hâkim olduğu ülke, Doğu Bloğu'nun çözülmesi sonucu Sovyet pazarını kaybetmesi ve kapitalist ekonomiye eklemlenme sorunları nedeniyle 90'lı yıllar boyunca millî gelirin %70'e yakın küçüldüğü çok ağır bir ekonomik bunalım yaşadı.
1990 yılında COMECON pazarlarının kaybedilmesi ve ardından planlanan sistemin "şok terapisi", endüstriyel ve tarımsal üretimde keskin bir düşüşe neden oldu ve bunu 1997'de ekonomik bir çöküş izledi.[21][22] Çöken eski sistemin yerine, yeni sistemin yerleşmesinin sancılarını yaşayan Bulgaristan, Polonya ve Rusya gibi şok ekonomik paketler uygulamadı. Daha muhafazakâr bir ekonomik reform paketleri uyguladı.
Bulgar ekonomisi, 90'lı yılların sonundan itibaren toparlanma sürecinde ve Avrupa ülkeler arası en hızlı büyüyen ekonomileri arasında oldu. 2000-2001 yıllarında ekonomi ile ilgili bazı istatistik veriler şöyleydi: Millî gelir (2001): $16,5 milyar, kişi başına düşen millî gelir: $3.500, devlet borçları: $10 milyar, devlet gelirleri (2000): $6,4 milyar, devlet giderleri (2000): $4,4 milyar, enflasyon (2001): %3, ekonominin sektörlere göre dağılımı (2001): hizmet: %57, endüstri: %29, tarım: %14.
Birkaç yıl sonraki hızlı büyüme döneminde ekonomi büyük ölçüde toparlandı,[21] ancak ayda ortalama 2.072 leva (1.142 $) maaş, AB'deki en düşük maaş olmaya devam etmektedir.[23]
2003 yılında dengeli bir bütçe sağlandı ve ertesi yıl ülke fazla vermeye başladı.[24] 2017 yılında harcamalar 21,15 milyar dolar, gelirler ise 21,67 milyar dolar olarak gerçekleşti.[25] Devletin kurumlara yaptığı harcamaların çoğu güvenliğe ayrılır. Yıllık hükûmet bütçesinden en büyük pay savunma, içişleri ve adalet bakanlıklarına ayrılırken, çevre, turizm ve enerjiden sorumlu olanlar en az finansmanı almaktadır.[26]
Vergiler, GSYİH'nın %30'u ile hükûmet gelirinin[26] büyük kısmını oluşturur.[27] Bulgaristan, sabit %10 oranıyla AB'deki en düşük kurumsal gelir vergisi oranlarından bazılarına sahiptir.[28] Vergi sistemi iki kademelidir. Katma değer vergisi, özel tüketim vergisi, kurumlar ve kişisel gelir vergisi ulusal vergidir; emlak, veraset ve taşıt vergileri ise yerel makamlar tarafından alınır.[29]
2000'li yılların başındaki güçlü ekonomik performans, devlet borcunu 1998'deki %79,6'dan 2008'de %14,1'e düşürdü.[24] O zamandan bu yana 2022 yılına kadar GSYİH'nın %22,6'sına yükseldi, ancak AB'deki en düşük ikinci oran olmaya devam etmektedir.[30]
Yugozapaden planlama alanı, 2018'de kişi başına düşen gayri safi yurt içi hasılanın (SAGP) 29.816 dolar olduğu en gelişmiş bölgedir.[31] Nüfusun yalnızca %22'sini barındırmasına rağmen, tek başına ulusal gayri safi yurt içi hasılanın %42'sini oluşturan başkenti ve çevresindeki Sofya ilini kapsar.[32][33] Kişi başına düşen GSYİH (PPS cinsinden) ve yaşam maliyeti 2019'da AB ortalamasının sırasıyla %53 ve %52,8'i (%100) olarak gerçekleşti.[34][35] Ulusal SAGP GSYH'sinin 2016 yılında 143,1 milyar dolar, kişi başına düşen değerin ise 20.116 dolar olduğu tahmin edilmektedir.[36] Ekonomik büyüme istatistikleri, ekonomik çıktının yüzdesi olarak AB'nin en büyüğü olan kayıt dışı ekonomiden kaynaklanan yasa dışı işlemleri hesaba katar.[37][38]Bulgar Merkez Bankası, euro başına 1,95583 leva oranında euroya sabitlenen ulusal para birimi levasını basar.[39]
Art arda birkaç yıl süren yüksek büyümenin ardından, 2007-2008 mali krizinin yansımaları, 2009'da GSYİH'nın %3,6 oranında daralmasına ve işsizliğin artmasına neden oldu. 2010 yılında pozitif büyüme yeniden sağlandı ancak şirketler arası borç 59 milyar doları aştı. Bu ise tüm Bulgar şirketlerinin %60'ının karşılıklı borçlu olduğu anlamına geliyordu.[40][41]
2012 yılına gelindiğinde bu rakam 97 milyar dolara, yani GSYİH'nın %227'sine yükseldi.[42] Hükûmet, IMF ve AB'nin teşvikiyle sıkı kemer sıkma önlemleri uygulayarak bazı olumlu mali sonuçlar elde etti; ancak bu önlemlerin artan gelir eşitsizliği ve hızlanan dışa göç gibi sosyal sonuçları, Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu'na göre "felaket" oldu.[43]
Kamu fonlarının görevdeki partilerden politikacıların ailelerine ve akrabalarına akıtılması, toplumda mali ve refah kayıplarına yol açtı.[44][45] Bulgaristan, Yolsuzluk Algısı Endeksi'nde[46] 71. sıradadır ve Avrupa Birliği'nde en kötü yolsuzluk seviyelerini yaşamaktadır. Bu durum, kamuoyunda derin bir hoşnutsuzluk kaynağı olmaya devam etmektedir.[47][48] Organize suçun yanı sıra yolsuzluk, ülkenin Schengen Bölgesi başvurusunun reddedilmesine ve yabancı yatırımın geri çekilmesine neden oldu.[49][50][51] Hükûmet yetkililerinin zimmete para geçirme, nüfuz ticareti, hükûmet satın alma ihlalleri ve rüşvet gibi suçlara karıştığı ve cezasız kaldığı bildirilmektedir.[52] Özellikle kamu alımları yolsuzluk riski açısından kritik bir alandır.
Özel şirketler, Ar-Ge harcamalarının %73'ünden fazlasını oluşturuyordu ve 2015 yılında Bulgaristan'daki 22.000 araştırmacının %42'sini istihdam etti.[55] Aynı yıl Bulgaristan, Bloomberg İnovasyon Endeksi'nde 50 ülke arasında 39'uncu sırada yer aldı; en yüksek puan eğitimde (24'üncü), en düşük puan ise katma değerli imalatta (48'inci) oldu.[56]
1990'dan bu yana hükûmetin araştırmaya yönelik kronik yetersiz yatırımı, bilim ve mühendislik alanındaki birçok profesyonelin Bulgaristan'ı terk etmesine neden oldu.[58]
Finansman eksikliğine rağmen kimya, malzeme bilimi ve fizik alanındaki araştırmalar güçlü olmaya devam etmektedir.[54]
Bilgi ve iletişim teknolojileri (BİT) sektörü ekonomik çıktının yüzde üçünü oluşturmakta ve 40.000[61] ila 51.000 yazılım mühendisini istihdam etmektedir.[62]
Bulgaristan, COMECON bilgi işlem teknolojisi üretimindeki kilit rolü nedeniyle Sovyet döneminde "Komünist Silikon Vadisi" olarak biliniyordu.[63] Komünist hükûmetin okullarda bilgisayar ve BT becerilerini öğretmeye yönelik ortak çabası da dolaylı olarak Bulgaristan'ı 1980'lerde ve 90'larda bilgisayar virüslerinin önemli bir kaynağı yaptı.[64] Ülke, yüksek performanslı bilgi işlem alanında bölgesel bir liderdir: Güneydoğu Avrupa'nın en güçlü süper bilgisayarı olan Avitohol 'u işletmektedir ve sekiz petabayt ölçeğindeki EuroHPC süper bilgisayarından birine ev sahipliği yapacaktır.[65][66]
2021[67] verilerine göre Bulgaristan'ın nüfusu 6.898.947'dir
Sağlık
Yüksek ölüm oranları, yaşlanan nüfus, yoksulluk riski altında olan çok sayıda insan ve zayıf bir sağlık sistemi birleşiminden kaynaklanır.[68] Ölümlerin %80'inden fazlası kanser ve kalp damar hastalıkları nedeniyledir. Bu hastalıkların neredeyse beşte biri önlenebilir.[69]
Her ne kadar Bulgaristan'da sağlık hizmetleri nominal olarak evrensel olsa da,[70] cepten yapılan harcamalar tüm sağlık harcamalarının neredeyse yarısını oluşturur ve bu ise tıbbi bakıma erişimi önemli ölçüde sınırlar.[71]
Az ücret nedeniyle doktorların göçü, bölge hastanelerinin yetersiz personeli ve donanımlı olmaması, arz sıkıntısı ve sigortalılara yönelik temel hizmet paketinde sık sık yapılan değişiklikler, bakım hizmetini aksatan diğer sorunlardır.[72][73]
2018 Bloomberg Sağlık Hizmetleri Verimlilik Endeksi, Bulgaristan'ı 56 ülke arasında sonuncu olarak sıraladı.[74]
Ortalama yaşam beklentisi 74,8 yıldır; AB ortalaması 80,99 ve dünya ortalaması ise 72,38'dir.[75][76]
Din
Bulgaristan vatandaşlarının büyük oranı OrtodoksHristiyan'dır. 2011 tarihindeki kişi sayımında Bulgar Ortodoks Kilisesi'ne bağlı 4.374.135 kişi (Nüfusun %59,4'ü), Katolik 48.945 kişi (Nüfusun %0,7'si), Protestan 64.476 kişi (Nüfusun %0,9'u), Müslüman 577.139 kişi (Nüfusun %7,9'u), diğer dinlere mensup 11.444 kişi (Nüfusun %0,1'i), dinsiz 682.162 kişi (Nüfusun %9,3'ü) ve soruya cevap vermeyen 1.606.269 kişi (Nüfusun %21,8'i) kaydedilmiştir.[77]
4 Aralık 1992'de yapılan kişi sayımında ilk kez Alevîler ayrı bir öbek olarak sayılmış ve 83.537 kişi kendini Alevî olarak tanıtmıştır.[78]
Nüfus, etnik açıdan 6.655.210 Bulgar (%83,9),: 747.000 Türk (%9,4), 370.908 Roman (%4,7), 15.595 Rus, 10.832 Ermeni, 10.566 Ulah, 5.071 Makedon, 3.408 Yunan, 2.489 Ukraynalı, 1.363 Yahudi ve 1.088 Rumen bireyden oluşur. Diğer gruplara ait 18.792 kişi mevcuttur.[79] 131.531 kişi kendilerini Müslüman Bulgar (Pomak) ilan etmiştir.[80]
Trak eserleri pek çok lahit ve altın hazineyi içerir.
Ülkenin sınırları Roma İmparatorluğu'nun Moesia, Trakya ve Makedonya eyaletlerini içerir ve pek çok arkeolojik keşif Roma dönemine dayanır, buna rağmen Antik Bulgarlar da müzik ve erken dönem mimaride etki bırakmışlardır.
Birinci ve İkinci Bulgar İmparatorlukları Slav kültürü egemenliği altındaydı ve Preslav, Ohri Edebiyat okulları sayesinde Doğu Ortodoks Slav dünyasında edebi ve kültürel anlamda büyük bir iz bıraktılar. Doğu Avrupa ve Asya'da pek çok ülkede kullanılan Kiril alfabesi bu edebiyat okullarında şekillendi.[82]
Büyük öneme sahip bir tarihsel kalıntı, Varna Nekropolü'nden çıkarılmış ve MÖ 5. binyıldan kalmış olan, dünyanın en eki işlenmiş altın hazinesidir.[84][85]
Müzik
Küçüklüğüne karşın yüzyılı aşkın bir süredir yapılan on binlerce derlemesiyle bölgesel farkları, halk çalgılarının çeşitliliği ve çok sayıda dahi müzisyeni ile inanılmaz bir hazinedir.
Hristiyanlık öncesi Pagan geleneklerin ve arkaik şarkı formlarının hala capcanlı ayakta durduğu ülkede şarkı söylemede kadınlar açıkça öndedir.
Ülkenin Orta Çağ'a kadar uzanan bir müzik tarihi vardır. Joan Kukuzel (y. 1280-1360), Orta Çağ Avrupası'nın bilinen en eski bestecilerinden biridir.
Zengin dans geleneği pek çok otantik toplulukça korunup dünyanın pek çok ülkesine taşınmaktadır. Ulusal halk müziğinin fark edilebilen bir sesi vardır ve çeşitli geleneksel müzik aletleri kullanır. Bunların arasında gıdulka, gayda, kaval ve davul vardır.
Halk müziği icralarında genellikle erkekler çalar, kadınlar söyler. Bulgar folklorunda kadınların kendi aralarında söyledikleri "sedenka" şarkılarının ve çalışırken ya da çalışmanın ardından söylenen hasat şarkılarının büyük bir önemi vardır. Bunun dışında ağırlıklı olarak Osmanlı yönetim yıllarıyla bağlantılı çete şarkılarına da bol rastlanır.
Rodop ve Pirin dağlarında yaşayan Pomaklar bugün geleneklerini korumaya gayret etmektedirler. Orta Rodoplarda yaşayan Pomakların müziğinde gayda ve kaval ağırlıklı bir önem taşır.
Mesta ve Pirin bölgesi pomaklarının müziğine ise daha geniş bir enstrüman yelpazesi eşlik eder. Ancak her iki durumda da temel unsur gaydadır. Dağlık Rodop bölgesinin halk müziği geleneği diğer bölgelerden farklıdır. Şarkı ve dansların hemen hepsine Rodoplar'a özgü, Bulgaristan'daki en büyük boy gayda olan "kabagayda" eşlik eder. Yine şarkı ve danslarda Rodoplar dışında görülmeyen pentatonik gam görülür. Yiğitlik temasının en yaygın olduğu bölge burasıdır. Erkek şarkıcılarda heybetli ve davudi söyleme özelliği dikkat çeker. 100 Kabagayda Topluluğu her yaz hala Rodop dağlarını büyülü tınılarıyla doldurur. Şarkıcılar Georgi Čilingirov, Rumen Rodopski ve Valja Balkanska Bulgaristan dışında da iyi tanınır.
Mutfak
Bulgar mutfağı diğer Balkan ülkelerine benzer ve güçlü Türk ve Yunan etkileri gösterir.[86]
Yoğurt, lukanka, Baniçka, şopska salatası, Lütenitsa ve Kozunak en bilinen yöresel yiyecekler arasındadır. Kültürel olarak çok çeşitli salatalar tercih edildiğinden et tüketimi Avrupa ortalamasının altındadır.[86]
Bulgaristan 1989 yılına kadar dünyanın en büyük ikinci şarap ihracatçısıydı ancak o zamandan beri bu konumunu kaybetti.[87][88] 2016 hasadında 128 milyon litre şarap yapıldı ve bunun 62 milyonu ağırlıklı olarak Romanya, Polonya ve Rusya'ya ihraç edildi.[89] Mavrud, Rubin, Siroka Melniska, Dimiat ve Cherven Misketi, Bulgar şarabında kullanılan tipik üzümlerdir.[90]
Rakı, 14. yüzyıl kadar erken Bulgaristan'da tüketilen geleneksel bir meyve brendi'sidir.[91]
Notlar
^Roman vatandaşların resmi sayısı gerçek sayıdan daha düşük olabilir. Bakınız Demografi.
^"Областите в България. Портрети" [The oblasts in Bulgaria. Portraits]. Ministry of Regional Development. 19 Haziran 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 28 Temmuz 2018.
^"Census results"(PDF). 2011.Arşivlenmesi gereken bağlantıya sahip kaynak şablonu içeren maddeler (link)
^Bell, John D. "Bulgaria – Late Communist rule". Encyclopædia Britannica. 12 Mayıs 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 28 Temmuz 2018. Bulgaria gave the highest priority to scientific and technological advancement and the development of trade skills appropriate to an industrial state. In 1948 approximately 80 percent of the population drew their living from the soil, but by 1988 less than one-fifth of the labour force was engaged in agriculture, with the rest concentrated in industry and the service sector.
^OECD Economic Surveys: Bulgaria. OECD. 1999. s. 24. ISBN9789264167735. 19 Nisan 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 4 Ekim 2018. The previous 1997 Economic Survey of Bulgaria documented how a combination of difficult initial conditions, delays in structural reforms, ... culminated in the economic crisis of 1996–97.
^abHawkesworth, Ian (2009). "Budgeting in Bulgaria"(PDF). OECD Journal on Budgeting, 3/2009. s. 137. 9 Ekim 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi(PDF). Erişim tarihi: 6 Ağustos 2018.
^"bg:БВП – регионално ниво" (Bulgarca). National Statistical Institute of Bulgaria. 20 Temmuz 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 22 Temmuz 2018.
^McMullin, David (2 Ekim 2003). "The Great Bulgarian BrainDrain". Delft Technical University. 17 Kasım 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Temmuz 2018.
^Zapryanov, Yoan (22 Haziran 2018). Малката изчислителна армия на България [Bulgaria's small computing army] (Bulgarca). Kapital Daily. 17 Kasım 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Temmuz 2018.
^Hope, Kerin (11 Ocak 2018). "Bulgaria battles to stop its brain drain". The Financial Times. 10 Aralık 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Eylül 2018. But a sharp decline in the quality of state healthcare and high poverty rates—42% of the population are at risk of poverty in old age, according to Eurostat—gives Bulgaria the second-lowest life expectancy in the EU after Lithuania.
^Ömer Turan, 'Geçmişten Günümüze Bulgaristan Türkleri', Balkan Türkleri - Balkanlar'da Türk Varlığı, ASAM, Ankara, 2003, ISBN 978-975-6769-71-3, s. 29.