1989 Devrimleri

1989 Devrimleri
Soğuk Savaş
Berlin Duvarı'nın yıkılışı, Kasım 1989
Tarih 21 Nisan 1988 – 24 Eylül 1993
Yer Orta ve Doğu Avrupa, Latin Amerika, Afrika, Asya
Sebep
Hedef
Yöntem
Sonuç
Taraflar
Devrimciler Reformcular Doğu Bloku ülke yönetimleri
Öne çıkan kişiler
Boris Yeltsin
Lech Wałęsa
Mihail Gorbaçov Nikolay Çavuşesku
Şu biçimlerde de anılır: Stalinizmin Çöküşü, Komünizmin Çöküşü, Komünizmin Düşüşü, Sosyalizmin Çöküşü, Sosyalizmin Düşüşü, Ulusların Düşüşü, Avrupa Baharı

1989 Devrimleri (Komünizmin Çöküşü),[4] Doğu Bloku ve dünyanın diğer bölgelerindeki Marksist-Leninist hükümetlerin çoğunun çökmesiyle sonuçlanan liberal demokrasi hareketlerinin devrimci bir dalgasıydı. Bazen bu devrimci dalgaya Milletlerin Düşüşü veya Milletlerin Sonbaharı da denir.[5][6][7][8][9] Bu dalga dünyanın en büyük Marksist-Leninist devleti olan Sovyetler Birliği'nin nihai olarak dağılmasına ve dünyanın birçok yerinde bazıları şiddet yoluyla devrilen komünist rejimlerin terk edilmesine katkıda bulundu. Olaylar, özellikle de Sovyetler Birliği'nin çöküşü, dünyanın güç dengesini büyük ölçüde değiştirerek Soğuk Savaş'ın sona ermesine ve Soğuk Savaş sonrası dönemin başlangıcına işaret etti.

Kaydedilen ilk protestolar, o zamanlar Sovyetler Birliği'nin bir parçası olan Kazakistan'da 1986'da öğrenci gösterileriyle başladı [10][11] ve devrimlerin son bölümü 1996'da Sovyet dönemi anayasasının yerini alan yeni bir anayasa ile Ukrayna'nın Sovyet siyasi hükümet sistemini ortadan kaldırıp yeni bir hükûmet sistemi benimsemesiyle sona erdi.[12] Bu devrimlerin ana bölgesi, Polonya'da 1988'de Polonyalı işçilerin kitlesel grev hareketiyle başlayan Orta Avrupa idi ve devrimci eğilim Macaristan, Doğu Almanya, Bulgaristan, Çekoslovakya ve Romanya'da devam etti.[13][14] 4 Haziran 1989'da Polonya'daki Dayanışma sendikası kısmen serbest seçimlerde ezici bir zafer kazandı ve bu, Polonya'da komünizmin barışçıl bir şekilde çöküşüne yol açtı. Yine Haziran 1989'da Macaristan, Demir Perde'nin kendi bölümünü sökmeye başlarken, Ağustos 1989'da Avusturya ile Macaristan arasında bir sınır kapısının açılması, Doğu Bloku'nun parçalanmasına yol açan barışçıl bir zincirleme reaksiyonu harekete geçirdi. Bu, Leipzig gibi Doğu Almanya şehirlerinde kitlesel gösterilere ve ardından 1990 yılında Almanya'nın yeniden birleşmesine sembolik bir kapı görevi gören Berlin Duvarı'nın Kasım 1989'da yıkılmasına yol açtı. Bu gelişmelerin çoğunda ortak olan bir özellik, tek parti yönetiminin devamına karşı halk muhalefetini gösteren ve değişim baskısına katkıda bulunan sivil direniş kampanyalarının yaygın kullanımıydı.[15] Romanya, siyasi olarak Doğu Bloku'nun geri kalanından izole edilmiş olmasına rağmen vatandaşların ve muhalif güçlerin komünist rejimini devirmek için şiddete başvurduğu tek ülkeydi.[16] 3 Aralık 1989'da Sovyet ve Amerikalı liderler arasında yapılan Malta Zirvesi'nde Soğuk Savaş'ın "resmi olarak" sona erdiği zirve olarak kabul ediliyor.[17] Ancak pek çok tarihçi, Sovyetler Birliği'nin 26 Aralık 1991'de dağılmasının Soğuk Savaş'ın sonu olduğunu savunuyor.[18]

Sovyetler Birliği, Mart 1990'dan itibaren çok partili yarı başkanlık cumhuriyeti haline geldi ve reform programının bir parçası olarak köklü bir değişikliğe işaret ederek ilk başkanlık seçimini gerçekleştirdi. Birlik Aralık 1991'de dağıldı ve bunun sonucunda yıl içinde yedi yeni ülke Sovyetler Birliği'nden bağımsızlıklarını ilan etti. Bölgenin büyük bir kısmını oluşturan Sovyetler Birliği'nin geri kalanında, Rusya Federasyonu'nun ilan edildi.

Arnavutluk ve Yugoslavya 1990 ile 1992 yılları arasında komünizmi terk etti ve sonunda Yugoslavya beş yeni ülkeye bölündü. Çekoslovakya, komünist yönetimin sona ermesinden üç yıl sonra dağıldı ve 1 Ocak 1993'te barışçıl bir şekilde Çek Cumhuriyeti ve Slovakya olarak ikiye bölündü [19] Kuzey Kore 1992'den beri Marksizm-Leninizm'i terk etti.[20]

Bu olayların etkisi dünya çapında birçok üçüncü dünya sosyalist devletinde hissedildi. Polonya'daki olaylarla eşzamanlı olarak, Tiananmen Meydanı'ndaki protestolar (Nisan-Haziran 1989) Çin Anakarasında büyük siyasi değişiklikleri tetiklemede başarısız oldu, ancak bu protesto sırasındaki cesur meydan okumanın etkileyici görüntüleri, dünyanın diğer bölgelerindeki olayların hızlanmasına yardımcı oldu. Üç Asya ülkesi, yani Afganistan, Kamboçya ve Moğolistan, 1992-1993 yılları arasında ya reform ya da çatışma yoluyla komünizmi terk etti.[21] Ek olarak, Afrika veya çevresindeki sekiz ülke de (Etiyopya, Angola, Benin, Kongo-Brazzaville, Mozambik, Somali ve Güney Yemen)komünizmi terk etti.

Siyasi reformlar çeşitlilik gösteriyordu, ancak yalnızca dört ülkede komünist partiler iktidar tekelini koruyabildi. Bunlar Çin, Küba, Laos ve Vietnam'dı. Ancak bu ülkeler önümüzdeki yıllarda piyasa sosyalizmi altında piyasa ekonomisinin bazı biçimlerini benimsemek için ekonomik reformlar yapacaklardı. Avrupa'nın siyasi manzarası büyük ölçüde değişti, birçok eski Doğu Bloku ülkesi NATO ve Avrupa Birliği'ne katıldı ve bu da Batı Avrupa ve Kuzey Amerika ile daha güçlü ekonomik ve sosyal entegrasyona yol açtı. Batı'daki pek çok komünist ve sosyalist örgüt, yol gösterici ilkelerini sosyal demokrasiye ve demokratik sosyalizme yöneltti. Bunun tersine, bir süre sonra Güney Amerika'da 1999'da Venezuela'da pembe bir dalga başladı ve bu eğilim 2000'li yılların başlarında kıtanın diğer bölgelerindeki siyaseti şekillendirdi. Bu arada, bazı ülkelerde bu devrimlerin sonuçları, bugüne kadar dondurulmuş olan çeşitli Sovyet sonrası çatışmaların yanı sıra, en önemlisi 1995'te Bosna soykırımına yol açan Yugoslav Savaşları olmak üzere büyük ölçekli savaşlar da dahil olmak üzere çatışma ve savaşlarla sonuçlandı.[22][23]

Arka planı

Sosyalist rejimlerde yaşam

Batı etkisi

Dayanışma

Pekin

KGB

Gorbaçov

Birçok Doğu Bloku ülkesi 1950'lerden beri bazı başarısız, sınırlı ekonomik ve siyasi reform girişimlerinde bulunmuş olsa da (örneğin 1956 Macar Devrimi ve 1968 Prag Baharı), 1985'te reform yanlısı Sovyet lideri Mihail Gorbaçov'un göreve gelmesi daha büyük liberalleşme yönündeki eğilimin sinyallerini vermiştir. 1980'lerin ortalarında, Gorbaçov liderliğindeki genç kuşak Sovyet bürokratları, Brejnev'in yıllar süren durgunluğunu tersine çevirmek için köklü reformları savunmaya başlamıştı. Onlarca yıllık büyümenin ardından Sovyetler Birliği şimdi ciddi bir ekonomik gerileme dönemiyle karşı karşıyaydı ve artan geri kalmışlığını telafi etmek için Batı teknolojisine ve kredilerine ihtiyaç vardı. Orduyu, KGB'yi ve yabancı müşteri devletlere verilen sübvansiyonları sürdürmenin maliyeti, can çekişen Sovyet ekonomisini daha da zorluyordu.[24]

ABD Başkanı Ronald Reagan ve Mihail Gorbaçov Kızıl Meydan'da , Moskova, 31 Mayıs 1988

Mikhail Gorbaçov , Sovyetler Birliği Komünist Partisi Genel Sekreterliği'ni devralarak 1985 yılında iktidara geldi. Büyük reformların ilk işaretleri 1986 yılında Gorbaçov'un Sovyetler Birliği'nde glasnost (açıklık) politikasını başlatması ve perestroyka (ekonomik yeniden yapılanma) ihtiyacını vurgulamasıyla geldi. 1989 baharına gelindiğinde Sovyetler Birliği sadece medyada canlı tartışmalara sahne olmakla kalmamış, aynı zamanda yeni kurulan Sovyetler Birliği Halk Vekilleri Kongresi'nde ilk çok adaylı seçimlerini de gerçekleştirmiştir. Glasnost görünürde açıklığı ve siyasi eleştiriyi savunsa da, bunlara sadece devlet tarafından dikte edilen dar bir yelpaze içinde izin veriliyordu. Doğu Bloku'ndaki genel halk hala gizli polis ve siyasi baskıya maruz kalıyordu.[25]

Gorbaçov, Orta ve Güneydoğu Avrupalı meslektaşlarını kendi ülkelerinde perestroyka ve glasnostu taklit etmeye çağırdı. Ancak Macaristan ve Polonya'daki reformistler doğudan yayılan liberalleşmenin gücüyle cesaretlenirken, diğer Doğu Bloku ülkeleri açıkça kuşkucu bir tavır takındı ve reforma karşı isteksizlik gösterdi. Gorbaçov'un reform girişimlerinin kısa ömürlü olacağına inanan Doğu Almanya'nın Erich Honecker, Bulgaristan'ın Todor Jivkov, Çekoslovakya'nın Gustáv Husák ve Romanya'nın Nikolay Çavuşesku gibi katı komünist yöneticileri değişim taleplerini inatla görmezden gelmiştir.[26] Bir Doğu Alman politbüro üyesi, "Komşunuzun yeni duvar kağıdı asması, sizin de asmanız gerektiği anlamına gelmez," şeklinde bir açıklama yapmıştır.[27]

Polonya etkisi

Tiananmen Meydanı

1989 Devrimleri

Polonya

1989 Devrimlerinin ilki Polonya'da gerçekleşmiştir.

Macaristan

Berlin Duvarı ve Brandenburg Kapısı'nda gösteriler. (10 Kasım 1989)

Doğu Almanya

Çekoslovakya

Renkli Devrimler'in haritası.

Benzer bağlamda olmamasına rağmen Renkli devrim kapsamında görülen devrimlerin öncülerinden biri de Çekoslovakya olarak gösterilir ve Kadife Devrim olarak anılır.

Bulgaristan

Moğolistan

1990 yılında ülkede demokratik barışçıl bir devrim gerçekleşti. Devrim, sosyalist hükûmete karşı açlık grevleri ve protesto gösterileri ile başladı. Başkent Ulanbatur'un Cengiz Han (Sühbatur) Meydanı'nda çoğunlukla gençlerin öncülük ettiği protestolar kansız bir şekilde otoriter yönetimin istifasıyla sona erdi ve yeni bir anayasa oluşturuldu. Ardından çok partili demokratik düzene geçildi.

Devrim, Moğolistan'da 70 yıllık sosyalizmin sonunun başlangıcı oldu. Ama çok partili sistem kurulmuş olsa da, Moğolistan Halk Devrimci Partisi 1996 yılına kadar iktidarda kaldı. Bununla birlikte, reformlar ve piyasa ekonomisine geçiş başladı. Devrim, 1989 yılının sonlarında Sovyetler Birliği'ndeki reformlar ile Doğu Avrupa'daki benzer devrimlerden esinlenmiştir.

Romanya Devrimi'nin bayrağı sayılan sosyalist dönemin armasının çıkarıldığı “delikli” Romanya bayrağı. (Askeri Müze, Bükreş)

Romanya

Arnavutluk ve Yugoslavya

Sovyetler Birliği'nin dağılması

Doğu Avrupa'da Komünist rejimlerin çöküşünü ve Sovyetler Birliği'nin dağılması sonrasında çatışmalara yol açan animasyonlu haritalar.
SSCB tamamen dağılmadan 4 ay önceki Sovyet darbe girişiminde Kızıl Meydan'daki tanklar. (Ağustos 1991)

Estonya, Litvanya, Letonya

Belarus, Ukrayna ve Moldova

Gürcistan

Ermenistan ve Azerbaycan

Çeçenistan

Kazakistan, Kırgızistan, Tacikistan, Türkmenistan ve Özbekistan

Dağılmadan sonraki dönemdeki çatışmalar

Diğer olaylar

Sosyalist ülkeler

Diğer ülkeler

Siyasi reformlar

Ekonomik reformlar

Kaynakça

  1. ^ Kochanowicz, Jacek (2006). Berend, Ivan T. (Ed.). Backwardness and Modernization: Poland and Eastern Europe in the 16th-20th Centuries. Collected studies: Studies in East-Central Europe (İngilizce). 858. Aldershot: Ashgate Publishing, Ltd. s. 198. ISBN 9780754659051. Erişim tarihi: 14 Ağustos 2018. Within the communist world, certain strata of population were particularly sensitive to Western influences. Late communism produced sizable, specific middle classes of relatively well-educated professionals, technicians and even highly skilled blue-collar workers. [...] These classes had no attachment whatsoever to Marxist-Leninist ideology, while they became attracted to the Western way of life. Many members of the ruling 'nomenklatura' shared the same sentiments, as Western consumerism and individualism seemed more attractive to them than communist collective Puritanism. There were two very important consequences of this, one economic, and the second political. The economic one was the attractiveness of consumerism [...]. The political consequence was the pressure to increase the margins of political freedom and public space. 
  2. ^ Cross, Gary S. (2000). "1: The Irony of the Century". An All-consuming Century: Why Commercialism Won in Modern America (İngilizce). New York: Columbia University Press. s. 8. ISBN 9780231113120. Erişim tarihi: 14 Ağustos 2018. For East Europeans, the promise of mass consumption was preferable to the nightmare of solidarity even if it meant also the dominance of money and the private control of wealth. In reality, the fall of communism had more to do with the appeals of capitalist consumerism than political democracy. 
  3. ^ "Country profile: United States of America" (İngilizce). BBC News. 27 Haziran 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 14 Ağustos 2018. 
  4. ^ Gehler, Michael; Kosicki, Piotr H.; Wohnout, Helmut (2019). Christian Democracy and the Fall of Communism. Leuven University Press. ISBN 9789462702165. 
  5. ^ Nedelmann, Birgitta; Sztompka, Piotr (1 Ocak 1993). Sociology in Europe: In Search of Identity. Walter de Gruyter. ss. 1-. ISBN 978-3-11-013845-0. 
  6. ^ Bernhard, Michael; Szlajfer, Henryk (1 Kasım 2010). From the Polish Underground: Selections from Krytyka, 1978–1993. Penn State Press. ss. 221-. ISBN 978-0-271-04427-9. 
  7. ^ Luciano, Bernadette (2008). Cinema of Silvio Soldini: Dream, Image, Voyage. Troubador. ss. 77ff. ISBN 978-1-906510-24-4. 
  8. ^ Grofman, Bernard (2001). Political Science as Puzzle Solving. University of Michigan Press. ss. 85ff. ISBN 0-472-08723-1. 
  9. ^ Sadurski, Wojciech; Czarnota, Adam; Krygier, Martin (30 Temmuz 2006). Spreading Democracy and the Rule of Law?: The Impact of EU Enlargemente for the Rule of Law, Democracy and Constitutionalism in Post-Communist Legal Orders. Springer. ss. 285-. ISBN 978-1-4020-3842-6. 
  10. ^ Putz, Catherine (16 Aralık 2016). "1986: Kazakhstan's Other Independence Anniversary". The Diplomat. 28 Mart 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Eylül 2021. 
  11. ^ Yakubova, Aiten (6 Nisan 2020). "Collapse of the Soviet Union: National Conflicts and Independence". Socialist Alternative. 1 Ekim 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Nisan 2024. 
  12. ^ "Constitutional Instability in Ukraine Leads to 'Legal Turmoil'". 12 Şubat 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Nisan 2024. 
  13. ^ Antohi, Sorin; Tismăneanu, Vladimir (January 2000). "Independence Reborn and the Demons of the Velvet Revolution". Between Past and Future: The Revolutions of 1989 and Their Aftermath. Central European University Press. s. 85. ISBN 963-9116-71-8. 
  14. ^ Boyes, Roger (4 Haziran 2009). "World Agenda: 20 years later, Poland can lead eastern Europe once again". The Times. 28 Aralık 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 4 Haziran 2009. 
  15. ^ Roberts, Adam (1991). Civil Resistance in the East European and Soviet Revolutions. Albert Einstein Institution. ISBN 1-880813-04-1. 30 Ocak 2011 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. 
  16. ^ Sztompka, Piotr (27 Ağustos 1991). "Preface". Society in Action: the Theory of Social Becoming. University of Chicago Press. s. 16. ISBN 0-226-78815-6. 
  17. ^ "A Day That Shook The World: Cold War officially ends". The Independent. 3 Aralık 2010. 7 Aralık 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Nisan 2024. 
  18. ^ Robert Service, The End of the Cold War: 1985–1991 (Macmillan, 2015)
  19. ^ "Yugoslavia", Constitution, Greece: CECL, 27 Nisan 1992, 19 Ekim 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi, erişim tarihi: 16 Eylül 2011 
  20. ^ "The Constitution of North Korea: Its Changes and Implications". Fordham International Law Journal. 27. 2003. 18 Ocak 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Nisan 2024. 
  21. ^ Findlay, Trevor (1995). Cambodia: the legacy and lessons of UNTAC. reprinted 1997. Oxford: Oxford University Press. s. 96. ISBN 019829185X. 
  22. ^ Padraic Kenney, The Burdens of Freedom: Eastern Europe Since 1989 (2006) pp. 3, 57.
  23. ^ Glazer, Sarah (27 Ağustos 2004). "Stopping Genocide". CQ Researcher. 14 (29): 685-708. 2 Nisan 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Nisan 2024. 
  24. ^ David Lane, "The Gorbachev revolution: The role of the political elite in regime disintegration." Political studies 44.1 (1996): 4–23.
  25. ^ Brian McNair, Glasnost, perestroika and the Soviet media (Routledge, 2006).
  26. ^ "Romania – Soviet Union and Eastern Europe", Country studies, US: Library of Congress .
  27. ^ Jonathan, Steele (1994). Eternal Russia: Yeltsin, Gorbachev and the Mirage of Democracy. Boston: Faber. 

Ayrıca bakınız

Dış bağlantılar