Avrupa Birliği Müktesebatı (acquis communautaire), temel Avrupa Birliği anlaşmalarında ve diğer yardımcı hukuk kaynaklarında (tüzük, karar, yönerge vs.) yer alan kural ve kurumlar bütününü ifade etmektedir.[1]
Dış ilişkiler, güvenlik ve adalet, serbest dolaşım, gümrük birliği, çevre koruması, eğitim ve araştırma vs. tüm konular AB Müktesebatı içinde yer alan konulardır.
Fasıllar
AB tarafından genişleme müzakereleri için hazırlanmış olan “AT Müktesebatı Analitik Çerçevesi” aşağıda yer almaktadır. Söz konusu müktesebat, AB'nin kendi içindeki müktesebatın (kazanım) benzeridir ve özellikle genişleme sürecinde katılım müzakereleri yapılacak olan aday ülkeler için hazırlanmıştır.
Bu tür müzakereler genellikle, yeni üye devletlerin Avrupa Birliği yasalarını tam olarak uygulamaları ve onlar ve vatandaşlarının müktesebat kapsamında tam haklara sahip olmaları öncesinde geçiş sürelerini kabul etmeyi içermiştir.
Terim
Müktesebat terimi aynı zamanda Schengen Anlaşması kapsamında kabul edilen yasaları tanımlamak için de kullanılır; bu durumda Schengen müktesebatı olarak bahsedilir ve daha sonra Amsterdam Antlaşması ile Avrupa Birliği hukuki düzenine entegre edilir.[kaynak belirtilmeli]
Müktesebat terimi, Dünya Ticaret Örgütü Temyiz Organı tarafından Japonya - Alkollü İçecekler Üzerindeki Vergiler davasında, Genel Gümrük Tarife ve Ticaret Anlaşması (GATT) ve DTÖ hukukunun birikimini ("acquis gattien") ifade etmek için kullanılmıştır, ancak bu kullanım pek yerleşik değildir.[kaynak belirtilmeli]
Avrupa Konseyi'nin (Avrupa Birliği ile bağlantısı olmayan uluslararası bir kuruluş) başarılarını tanımlamak için de kullanılmıştır.[2]
Avrupa Konseyi'nin demokrasi, hukukun üstünlüğü ve temel insan hakları ve özgürlükler alanındaki standart belirleme faaliyetlerindeki acquis, Avrupa siyasi projesi için kilometre taşları olarak kabul edilmelidir ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, gelecekteki herhangi bir mimarinin öncelikli yargısal dayanağı olarak tanınmalıdır.
Partnerler ve diğerlerinin OSCE'nin prensiplerini, normlarını ve taahhütlerini gönüllü bir şekilde nasıl uygulayabilecekleri konusu da tartışma altındadır.