Lizbon Antlaşması (Reform Antlaşması), Fransa ve Hollanda'nın halk oylaması ile reddederek düşürdüğü AB Anayasasını temelde koruyan ve ufak değişikliklerle tekrar ülkelerin onayına sunulan AB Temel Antlaşmasıdır.
18-19 Ekim 2007'de Lizbon'da yapılan zirvede onaylandığı için Lizbon Antlaşması olarak adlandırılan yeni AB Nitel Antlaşması, 250 sayfadan oluşmakta ve kabul edilmesi için tüm üye ülke parlamentolarında ve/veya referandum ile onaylanması gerekmektedir.
Öngördüğü değişiklikler
6 aylık dönüşümlü başkanlık sistemini kaldırıp yerine, 2,5 yıllık süre için üye ülkelerin oy birliğiyle atayacakları AB Konseyi Başkanı'nı getirmektedir. Bu başkan yılda 4 kez toplanacak AB zirvelerine de başkanlık edecektir.
Dış politikada tek seslilik amaçlı olarak atanan AB Dışişleri ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi ise, Dışişleri Bakanlarını buluşturan Dış İlişkiler Konseyi toplantılarına başkanlık edecek ve AB Komisyonu başkan yardımcılığı görevini de üstlenecektir ve eşgüdüm sağlayacaktır. İngiltere'nin ısrarı üzerine "AB Dışişleri Bakanı" sıfatı değiştirilmiştir.
Avrupa Komisyonu, yasama sürecini başlatan, ayrıca Birliğin yürütme organı olarak AB müktesebatını, bütçeyi ve programları uygulamaktan ve idari denetimden sorumlu kurumdur. Avrupa Komisyonu, her bir üye devletten bir kişinin yer aldığı, 5 yıl için seçilen 27 üyeden oluşur.
İkili çoğunluk sistemi olarak adlandırılan nitelikli oylama yöntemi, karar alınabilmesi için ülke sayısı dikkate alındığında yüzde 55 ve ülke nüfusları dikkate alındığında yüzde 65 destek bulunmasını gerekli kılıyor.
AB bütçesi, dış politika ve vergi gibi konularda karar alınabilmesi için, "ikili çoğunluk sistemi" geçerli olmayacak ve üye ülkelerin oy birliği gerekecek.
Üye ülkelerin ulusal meclisleri, AB Komisyonunun hazırladığı yasa tasarılarını yeniden incelenmek üzere geri gönderme yetkisine sahip olacaktır.
Onay süreci
Antlaşmanın yürürlüğe girmesi için bütün üye ülkelerin anayasalarında öngörüldüğü şekilde onay vermesi gerekmektedir. İrlanda hariç diğer devletler, antlaşmayı halk oyuna sunmaksızın parlamento kararı ile onaylamıştır. Aşağıdaki tablo onay durumunu gösterir. Ülkeler, antlaşmayı onayladıktan sonra onay belgesini geleneksel olarak İtalya'nın başkenti Roma'ya gönderirler. Belgenin Roma'ya ulaşması ile onay prosedürü tamamlanmış olur ve antlaşma onaylayan ülke için devletler hukukuna göre bağlayıcı hale gelir. Bütün belgelerin Roma'ya ulaşmasından bir ay sonra (en erken 1 Ocak 2009 tarihinde) Lizbon Antlaşması yürürlüğe girer.
Almanya Cumhurbaşkanı Horst Köhler ek yasanın parlamentodan geçmesiyle antlaşmayı imzalamıştır. Polonya Devlet Başkanı Lech Kaczyński onay yasasını 9 Nisan 2008 tarihinde imzalamış fakat antlaşmayı İrlanda Referandumundan sonra imzalayacağını bildirmiştir. Çek Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı, Anayasa Mahkemesinin ikinci itiraza vereceği kararı beklemiştir. 12 Haziran 2008 tarihinde yapılan ilk halk oylamasında İrlanda halkı Lizbon Antlaşmasına gereken onayı vermemiştir. 2 Ekim 2009'da İrlanda da yapılan referandumda Lizbon Anlaşması'na % 67.13 oranında "evet" oyu vermiştir. Referandumun olumlu sonuçlanması durumunda Meclis ve Senato antlaşmayı onaylamak zorundadırlar. Finlandiya'nın Åland Bölgesel Meclisinde Lizbon Antlaşması ayrıca oylamaya sunulmuştur. Çıkacak kararın ülkenin genel onayına bağlayıcı bir etkisi yoktur. Reddedilmesi durumunda Åland bölgesi antlaşma dışında kalacaktır lakin antlaşma yürürlüğe girebilecektir.
Tüm üye ülkeler öngörülen onay prosedürlerini tamamlayarak onay dökumanını Roma'ya göndermiş ve 1 Aralık 2009 tarihi itibarıyla antlaşma yürürlüğe girmiştir.
Güneş, Ahmet M. (2010): Lizbon Antlaşması Sonrasında Avrupa Birliği, Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, Yıl 200, Sayı 87, 2008, C. XII, S. 1-2, s. 739 -772.