İlk başlarında nüfusu az bir tarım ve balıkçı köyünden ibaret olan[13] bu bölge artık dünyanın en önde gelen finansal merkezleri ve ticarî limanlarından birine dönüştü.[18]
Dünyanın en büyük 10. ihracatçısı ve en büyük 9. ithalatçısıdır.[19][20] Hong Kong'un az vergilendirme ve serbest ticaret ile nitelenen büyük bir kapitalist hizmet ekonomisi vardır.
Bölgenin adı, orijinal olarak Aberdeen Adası ile Hong Kong Adası'nın güney kıyısı arasındaki küçük bir koya atıfta bulunarak ilk olarak 1780'de "He-Ong-Kong" olarak romanize edildi.[32] Aberdeen, İngiliz denizciler ve yerel balıkçılar arasındaki ilk temas noktasıydı.[33] Romanize ismin kaynağı bilinmemekle birlikte, genellikle Kantonca (veya Tanka Kantoncası) hēung góng ifadesinin eski bir fonetik yorumu olduğuna inanılır. Adı Türkçeye "kokulu liman" veya "tütsü limanı" olarak tercüme edilir.[30][31][34] "Kokulu", limanın İnci Nehri'nden gelen tatlı su akışının tatlı tadına veya kuzey Kowloon kıyılarında sıralanan tütsü fabrikalarının kokusuna atıfta bulunabilir. Tütsü, Victoria Limanı geliştirilmeden önce ihracat için Aberdeen Limanı yakınlarında depolanıyordu.[34]
Sir John Davis (ikinci sömürge valisi) alternatif bir köken önerdi; Davis, adın, adadaki bir şelalenin üzerinden aktığı toprağın rengini yansıtan "Hoong-keang" ("kırmızı sel") 'den türetildiğini söyledi.[35] Basitleştirilmiş Hong Kong adı, 1810'da sıklıkla kullanıldı.[36] İsim, hükûmetin iki kelimelik ismi resmen kabul ettiği 1926 yılına kadar yaygın olarak tek kelimelik Hongkong olarak yazıldı.[37] Erken sömürge döneminde kurulan bazı şirketler, Hongkong Land, Hongkong Electric Company, Hongkong and Shanghai Hotels ve the Hongkong and Shanghai Banking Corporation (HSBC) dahil olmak üzere hala bu adı taşımaktadır.[38][39]
Halen Hong Kong olan yerde bilinen en eski insan izleri, Paleolitik döneminde yaklaşık 35.000 ve 39.000 yıl öncesine tarihlenir. Bu iddia, 2003 yılında Wong Tei Tung, Sai Kung Yarımadası'nda yapılan bir arkeolojik araştırmaya dayanır.
Arkeolojik çalışmalar, optik lüminesans tarihleme kullanılarak tarihlenen birikintilerden yontulmuş taş aletleri ortaya çıkardı.[40]
İnsanların ilk kez yaklaşık 6.000 yıl önceki Cilalı Taş Devri'nde bu bölgeye yerleştikleri bilinmektedir.[41] Hong Kong'a yerleşen ilk insanlar, kısmen deniz kıyısında yaşayan bir halktı,[41] ve günümüz Çin'in iç bölgesinden buraya göç edip, yanlarına da pirinç tarımı bilgisini getirmişlerdir.[42]
Qin Hanedanı, yerli Baiyue kabilelerini fethettikten sonra MÖ 214'te Hong Kong bölgesini Çin'e ilk kez dahil etti.[43] Bölge, Qin Hanedanı çöküşünden sonra Nanyue krallığı (Vietnam'ın bir önceki devleti) altında konsolide edildi,[44]Han fethinden sonra da Çin tarafından yeniden ele geçirildi.[45] Çin'in 13. yüzyıldaki Moğol fethi boyunca Güney Song hanedan ailesinin rezidansı, Song'un 1279 yılı Yamen Muharebesi'nde en sonunda yenilgiye uğramasından önce, kısa bir süre için günümüz Kowloon City (Sung Wong Toi sitesi)'de yer aldı.[46]Yuan Hanedanı'nın sonunda yedi büyük aile bölgeye yerleşmiş ve toprağın çoğunu kendi eline almıştır. Ming Hanedanı boyunca buraya yakın bölgelerden insanlar Kowloon'e göç etti.[47]
Günümüz Hong Kong'un bulunduğu toprağı ziyaret etmiş ilk Avrupalı, 1513 yılında gelmiş Portekizli kâşif Jorge Álvares'tir.[48][49] Portekizli tüccarlar, Hong Kong sularında Tamão adında bir ticaret merkezi kurdu ve güney Çin ile düzenli olarak ticarette bulunmaya başladı. 1520'lerdeki askeri çatışmalar sonrasında bu tüccarlar bölgeden kovuldu,[50] ancak 1554 Çin-Portekiz Anlaşması imzalandıktan sonra, Çin ile Portekiz arasındaki ticarî ilişkiler yeniden başladı. 1557 yılında Portekiz, Makao'yu daimi bir kira anlaşması altında yönetme hakkını kazandı.[51]
Çin'in Çing Hanedanı yönetimine girmesinden sonra deniz ticareti Haijin politikalarınca yasaklandı. İmparator Kangxi bu yasağı kaldırdı ve 1684'te yabancıların Çin limanlarında ticaret yapmalarına tekrar izin verildi.[52] Çing yetkilileri ticareti daha sıkı şekilde yönetmek için 1757 yılında Kanton Sistemi'ni kurdu; bu sistem altında Rus gemileri haricindeki yabancı gemilerin sadece Kanton limanında ticaret yapmalarına izin verildi.[53] Avrupalıların çay, ipek ve porselen gibi Çin mallarına yüksek talebi olmasına rağmen, Çinlilerin Avrupa mallarına talebi yok sayılabilecek kadar azdı; bu nedenle Çin malları ancak değerli metallerle satın alınabilirdi. Bu ticaret dengesizliğini azaltmak için Britanyalılar, Çin'e büyük miktarlarda Hint afyon'u sattı. Bir uyuşturucu kriziyle yüz yüze gelmiş Çing memurları, afyon ticaretinin sonlandırılması için giderek saldırganlaşan tedbirler aldı.[54]
1839 yılında İmparator Daoguang, afyonu yasallaştırma ve vergilendirme önerileri reddetti ve imparatorluk komisyon üyesi Lin Zexu'ya afyon ticaretini ortadan kaldırmasını emretti. Lin'in afyon stoklarını imha ettirmesi ve tüm dış ticareti sonlandırması,[55] İngilizlerin Birinci Afyon Savaşı'nda askeri yolla karşılık vermesini tetikledi. Çing, savaşın başında teslim oldu ve Chuenpi Sözleşmesi kapsamında Hong Kong Adası'nı devretti ancak her iki ülke anlaşmadan memnun olmadı ve anlaşma onaylanmadı.[56] Bir yıldan fazla süren düşmanlıklardan sonra, Hong Kong Adası 1842 Nanking Antlaşması'nda resmen Birleşik Krallık'a devredildi.[57]
1842'nin başlarında Hong Kong'un idari altyapısı hızla inşa edildi ancak korsanlık, hastalıklar ve Çing'in düşmanca politikaları, başlangıçta Birleşik Krallık'ın bu yeni kolonisine ticaret çekmesine engel oldu. 1850'lerdeki Taiping Ayaklanması'nda zengin tüccarlar dahil olmak üzere çok sayıda Çinli mültecinin Anakara'daki kargaşalardan kaçması ve koloniye yerleşmesiyle adadaki koşullar iyileşti.[13] Birleşik Krallık ile Çing arasında afyon ticaretine ilişkin devamlı gerginlikler İkinci Afyon Savaşı'na neden oldu. Çing yine yenildi ve Pekin Sözleşmesi'nde Kowloon Yarımadası ve Stonecutter's Adası'nı da İngilizlere teslim etmek zorunda kaldı.[14] Bu savaşın sonunda Hong Kong artık önemli bir ticaret merkezine dönüştü. 1850'lerde ekonominin hızla iyileşmesi, potansiyel paydaşların Hong Kong'un geleceğine dair güvenlerini artırdı ve Hong Kong'a yabancı yatırımı çekti.[58]
Birleşik Krallık, Yeni Bölgeler'i 99 yıl boyunca kiralama hakkı kazanınca koloni daha da fazla genişledi.[15] 1911'de Hong Kong Üniversitesi, Hong Kong'un ilk yükseköğretim kuruluşu olarak kuruldu.[59] 1924'te Kai Tak Havalimanı faaliyete geçti ve koloni, 1925-26 Kanton-Hong Kong grevinden sonra uzun süreli ekonomik gerilemeden etkilenmedi.[60][61] 1937 yılında, İkinci Çin-Japon Savaşı'nın başında, Vali Geoffry Northcote, Hong Kong'un serbest liman statüsünü korumak için Hong Kong'un tarafsız bir bölge olduğunu ilan etti.[62] Koloni hükûmeti, 1940'ta tüm Britanyalı kadınları ve çocukları tahliye ederek olası bir saldırıya hazırlandı.[63] 8 Aralık 1941 tarihinde, yani Japonların Pearl Harbor Saldırısı'nı yaptığı aynı günde, Japon İmparatorluk Ordusu Hong Kong'a saldırdı.[64] Hong Kong neredeyse dört sene boyunca Japon işgali altında kaldı ancak 30 Ağustos 1945 tarihinde Birleşik Krallık, Hong Kong'u yeniden kendi kontrolü altına aldı.[65]
İkinci Dünya Savaşı sonrasında nitelikli Çinli göçmenlerin Çin İç Savaşı'ndan kaçmasıyla, Hong Kong'un nüfusu yeniden hızla artmaya başladı ve Komünist Parti, 1949 yılında Çin anakarası üzerindeki kontrolü kazandığında daha da fazla mülteci sınırdan geçti.[66] Hong Kong, 1950'ler boyunca sanayileşen ilk Asya Kaplanı ekonomisi oldu.[67] Nüfusun hızla çoğalmasıyla koloni hükûmeti, altyapıyı ve kamu hizmetleri iyileştirmek için reform uygulamaya başladı. Savaş sonrası dönemde daha güvenli konut, kamu hizmetlerinde bütünlük ve daha güvenilir bir ulaşım sistemi sağlamak için toplu konut emlak programı, Yolsuzluğa Karşı Bağımsız Komisyon ve Hong Kong metrosu hepsi kuruldu.[68][69] Artan işçilik ve mülk maliyetleri nedeniyle bölgenin imalat dalındaki rekabet gücü giderek azalsa da, hizmet ekonomisine geçiş yapıldı. 1990'ların başında Hong Kong artık küresel bir finans ve nakliye merkezi olarak kendini kanıtlamış durumdaydı.[70]
Çin özel idari bölgesi
Yeni Bölgeler'in kirasının sona erme zamanının giderek yaklaşmasıyla koloni, belirsiz bir gelecekle yüz yüze geldi. Murray MacLehose, 1979 yılında Deng Şiaoping'e bu konuyu açtı.[71] Çin ile yapılan diplomatik müzakereler, Birleşik Krallık'ın 1997'de koloniyi devretmeyi kabul ettiği ve Çin'in, devirden sonra 50 yıl boyunca Hong Kong'un ekonomik ve siyasi sistemlerini garanti edeceği 1984 Çin-Britanya Ortak Bildirisi ile sonuçlandı.[72] Bu transferin giderek yaklaşmasıyla, Hong Kong sakinleri arasında sivil hakların, hukuk devletinin ve yaşam kalitesinin olası bozulmasına dair kuşkular uyandırıldı ve Hong Kong'dan büyük bir göç dalgası tetiklendi.[73] Bu göç dalgasının zirvesindeki 1987 ile 1996 yılları arasında yarım milyondan fazla insan Hong Kong'u terk etti.[74] Hong Kong, 156 yıllık Britanya hakimiyetinden sonra, 1 Temmuz 1997 tarihinde Çin'e devredildi.[16]
Egemenliğin devrinden hemen sonra, Hong Kong çeşitli krizlerden ciddi şekilde etkilendi. Hükûmet, 1997 Asya mali krizi sırasında Hong Kong doları döviz kurunu korumak için büyük miktarda döviz rezervi kullanmak zorunda kaldı;[66] bu krizden iyileşme süreci de H5N1 kuş gribi salgını[75] ve konut fazlasından[76] aksadı. Bunun ardından ise, bölgenin en ciddi ekonomik gerilemesine neden olan 2003 SARS salgını yer aldı.[77]
Bölgenin demokratik kalkınması ve merkezi hükûmetin "tek ülke, iki sistem" ilkesine bağlılığı, egemenliğin devri sonrasındaki politik tartışmaların merkezinde yer almış konulardır. Yasama Meclisinin koloni döneminde uygulamış olduğu en son demokratik reformların Hong Kong'un Çin'e geri verilmesi sonrasında geri çevrilmesinin[78] ardından Hong Kong hükûmeti, Temel Kanun'un 23. maddesi uyarınca ulusal güvenlik mevzuatı uygulama teşebbüsünde bulundu, ancak bu başarısızlığa uğradı.[79] Merkezi hükûmetin Baş İcra seçimlerine izin vermeden önce adayların ön taramasını uygulama kararı, 2014'te Şemsiye Devrimi olarak bilinen bir dizi protestoyu tetikledi.[80] 2016 Yasama Konseyi seçimlerinden sonra seçim kayıtlarındaki tutarsızlıklar, seçilen yasa koyucuların diskalifiye edilmesi[81][82][83] ve Batı Kowloon yüksek hızlı tren istasyonunda ulusal yasaların uygulanması, bölgenin özerkliği hakkında daha fazla endişe yarattı.[84] Haziran 2019'da, kaçakların Çin anakarasına iade edilmesine izin veren bir değişiklik tasarısına yanıt olarak yeniden büyük protestolar patlak verdi. Protestolar Aralık ayına kadar devam etti; protesto düzenleyicilerinin iddialarına göre, bir milyondan fazla kişi protestolara katılmış,[85] yani bu, muhtemelen Hong Kong tarihinin en büyük ölçekli siyasi protesto hareketidir.[86]
Hükümet ve siyaset
.
Hong Kong, yürütme, yasama ve yargı yetkilerinin ulusal hükûmete devredildiği, Çin'in özel bir idari bölgesi’dir.[87]
Çin-İngiliz Ortak Deklarasyonu, egemenliğin devri yoluyla ekonomik ve idari süreklilik sağladı,[72] bunun sonucunda, büyük ölçüde bölgenin bir İngiliz kolonisi olarak tarihinden miras kalan, yürütme’nin yönettiği bir yönetim sistemi ortaya çıktı.[88] Bu şartlar ve "bir ülke, iki sistem" ilkesi uyarınca, Hong Kong Temel Yasası bölgesel anayasadır.[89]
Bölgesel hükûmet üç koldan oluşur:
Yürütme: İcra Kurulu Başkanı, bölgesel yasaların uygulanmasından sorumludur,[88] mevzuatın yeniden gözden geçirilmesini zorlayabilir,[90] ve Yürütme Konseyi üyelerini ve başlıca yetkilileri atayabilir.[91] Yürütme Konseyi ile birlikte hareket eden Konsey İcra Kurulu Başkanı, yeni yasa tasarıları önerebilir, ikincil yasalar çıkarabilir ve yasama organını feshetme yetkisine sahiptir.[92]Olağanüstü hal'lerde veya kamu tehlikesi durumunda, Konsey İcra Kurulu Başkanı ayrıca kamu düzenini yeniden sağlamak için gerekli her türlü düzenlemeyi yapma yetkisine sahiptir.[93]
Yasama: Tek meclisli Yasama Konseyi bölgesel kanunları çıkarır, bütçeleri onaylar ve görevdeki bir genel müdürü görevden alma yetkisine sahiptir.[94]
Yargı: Yargıtay ve alt mahkemeler kanunları yorumlar ve Temel Kanun'a aykırı olanları bozar.[95] Yargıçlar, tavsiye komisyonunun tavsiyesi üzerine genel müdür tarafından atanır.[96]
İcra başkanı, hükümetin başı'dır ve en fazla iki beş yıllık dönem için görev yapar. Devlet Konseyi (Çin başbakanı tarafından yönetilen), 1.200 iş, toplum ve hükûmet liderinden oluşan Seçim Komitesi tarafından aday gösterildikten sonra baş yöneticiyi atar.[97][98][99]
Yasama Konseyi'nin her biri dört yıllık bir süre için görev yapan 90 üyesi vardır. Yirmisi doğrudan coğrafi seçim bölgelerinden seçilir, otuz beşi işlevsel seçim bölgelerini (FC) temsil eder ve kırkı Çin merkezi hükûmeti tarafından atanan temsilcilerden oluşan bir seçim komitesi tarafından seçilir.[100] Otuz FC meclis üyesi, ekonomi sektörlerini veya özel çıkar gruplarını temsil eden sınırlı seçmenler arasından seçilir,[101] ve geri kalan beş üye, görevdeki bölge meclisi üyelerinden aday gösterilir ve bölge çapında çifte doğrudan seçimlerle seçilir.[102] Halk tarafından seçilen tüm üyeler orantılı temsil ile seçilir. 30 sınırlı seçmen işlevsel seçim bölgesi koltuklarını sondan sonraki ilk veya anında ikinci tur oylama kullanarak doldurur.[101]
2016 seçimlerinde yirmi iki siyasi partinin Yasama Konseyi'ne seçilmiş temsilcileri vardı.[103] Bu partiler kendilerini üç ideolojik gruba ayırdı: Pekin yanlısı kamp (mevcut hükûmet), demokrasi yanlısı kamp ve yerelci gruplar.[104] Çin Komünist Partisi'nin Hong Kong'da resmi bir siyasi varlığı yoktur ve üyeleri yerel seçimlere katılmazlar.[105] Hong Kong, Ulusal Halk Kongresi'nde seçim kurulu aracılığıyla seçilen 36 milletvekili ve merkezi hükûmet tarafından atanan Çin Halk Siyasi Danışma Konferansı'nda 203 delege tarafından temsil edilir.[106]
Çin ulusal kanunu bölgede genel olarak geçerli değildir ve Hong Kong ayrı bir yargı alanı olarak kabul edilir.[95] Yargı sistemi, İngiliz yönetimi sırasında kurulan hukuk geleneğini sürdüren ortak hukuk'a dayanır.[107] Yerel mahkemeler, İngiliz hukuku ve denizaşırı içtihatlarda belirlenen emsallere atıfta bulunabilir.[108] Ancak, anakara ceza muhakemesi kanunu, HKSAR'daki CPG'nin Ulusal Güvenliğini Koruma Dairesi tarafından soruşturulan davalar için geçerlidir.[109] Temel Kanun üzerindeki yorumlama ve değiştirme yetkisi ve devlet eylemleri üzerindeki yargı yetkisi merkezi otoriteye aittir ve bölge mahkemelerini nihai olarak anakaranın sosyalistmedeni hukuk sistemine tabi kılar.[110]Ulusal Halk Kongresi Daimi Komitesi tarafından verilen kararlar, her türlü bölgesel adli süreci geçersiz kılar.[111] Ayrıca, Daimi Komite'nin Hong Kong'da olağanüstü hal ilan ettiği durumlarda, Danıştay bölgede ulusal hukuku uygulayabilir.[112]
Hong Kong, idari seviyede 18 farklı semte ayrılır, her semt de bir semt konseyi tarafından temsil edilir. Bu konseyler, hükûmete kamu tesislerinin temini, topluluk programı bakımı, kültürel tanıtım ve çevre politikası gibi yerel konular hakkında tavsiyelerde bulunur. Toplam 479 semt konsey üyeliği var; bunların 452'si yerel seçim kapsamında doğrudan seçilir.[113] Kamu tarafından seçilmeyen diğer 27 üyelik, Hong Kong'un kenar köyleri ve kasabalarını temsil eden kırsal komite başkanlarıdır.[114]
Coğrafya
Hong Kong; Çin'in güney kıyısında, Makao'nun doğusundan 60 km mesafede, İnci Nehri Deltası'nın doğu ağzında yer almaktadır. Hong Kong, kuzeyi haricinde neredeyse her yönden Güney Çin Denizi tarafından çevrelenir. Kuzeyinde ise, Çin anakarası ile Hong Kong arasındaki doğal sınırı oluşturan Sham Chun Nehri var; nehrin öteki tarafında Guangdong eyaletine bağlı Shenzhen şehri yer almaktadır. Hong Kong'un 2.755 km2'lik alanı Hong Kong Adası, Kowloon Yarımadası, Yeni Bölgeler, Lantau Adası ve 200'den fazla diğer adadan oluşur. Bölgenin en yüksek noktası, deniz seviyesi üzerinde 957 metredeki Tai Mo Shan'dir.[115] Kowloon Yarımadası, Hong Kong Adası ve Yeni Bölgeler'deki "yeni kasabalar" (new towns / 新市鎮), Hong Kong'daki kentselleşmenin yer almış olduğu başlıca alanlardır.[116] Geliştirilebilen düz arazilerin azlığından ötürü, bu alanların çoğu ıslah edilmiş toprakların üzerinde inşa edilmiştir; bu alanların 70 km2'si (toplam alanın %6'sı ya da geliştirilmiş alanların %25'i) denizden ıslah edilmiştir.[117]
Geliştirilmemiş alanlar çoğunlukla tepeler ve dağlardan oluşur ve çok az düz arazi vardır; çoğunlukla otlak, ormanlık alan, çalılık alan veya tarım alanlarından oluşur.[118][119] Geriye kalan arazi alanının yaklaşık yüzde 40'ı millî park ve doğa rezervleridir.[120] Bölgenin çeşitliliği olan bir ekosistemi vardır. Bölgede 3.000'den fazla vasküler bitki türü (bunların 300'ü Hong Kong'a özgü) ve binlerce böcek, kuş ve deniz türü görülmektedir.[121][122]
İklim
Güney Çin'in diğer yerlerinde olduğu gibi, Hong Kong'da da ılıman dönencealtı iklimi (KöppenCwa) hakimdir. Yazlar sıcak ve nemli; aralıklı sağanak yağışlar ve gök gürültülü fırtanalar olur ve güneybatı yönden ılık havalar gelir. Tayfunlar en çok yaz mevsiminde yer alır; bunlar da bazen seller ya da heyelanlarla sonuçlanır. Kışlar ılıman ve genellikle güneşli havalarla başlar, Şubat ayına gelince de bulutlu olur; ara sıra kuzeyden soğuk hava kütlesinden kaynaklanan kuvvetli, serin rüzgârlar eser. En ılıman mevsimler, havası değişiklik geçirmeye eğilimli ilkbahar mevsimi ve genellikle güneşli ve kuru havası olan sonbahar mevsimidir.[123] Kar yağışı çok nadirdir; kar yağdığında da çoğunlukla yüksek rakımlarda rastlanır. Hong Kong, senede ortalama olarak 1.709 saat güneş ışığı görür;[124]Hong Kong Gözlemevi'nde kaydedilmiş en yüksek ve en düşük sıcaklık dereceleri 36,6 °C (22 Ağustos 2017) ve 0,0 °C (18 Ocak 1893).[125] Tüm Hong Kong çapında kaydedilmiş en yüksek ve en düşük sıcaklık dereceleri 39,0 °C (Sulak Parkı, 22 Ağustos 2017)[126] ve −6,0 °C (Tai Mo Shan, 24 Ocak 2016).
Hong Kong, 150 m'den daha uzun 482 gökdeleniyle[26] ve dünyadaki en yüksek üçüncü yüksek bina sayısıyla dünyanın en fazla sayıda gökdelenine sahiptir.[129]
Mayıs 2020 itibarıyla yüksekliği 150 metreyi aşan 355 tane tamamlanmış ve bir tane inşası hala süren bina vardı.[26] Hong Kong'daki mevcut arazinin azlığı nedeniyle kentin kentsel gelişimi, çok sayıda yüksek yoğunluklu apartman binasıyla ticaret kompleksinin birbirine yakın ve tıka basa dolu şekilde dikilmesine sınırlı kaldı.[130]Tek ailelik müstakil evlere çok nadir rastlanır, bunlar da genellikle sadece banliyölerdedir.[131]
Yeni inşaat talebi, eski binaların sık sık yıkılmasına katkıda bulunarak modern yüksek yapılar için yer açtı.[135] Buna rağmen, Hong Kong çapında Avrupa ve Lingnan mimarisinin birçok örneğini bulmak yine mümkündür. Eski hükûmet binaları koloni mimarisinin örnekleridir. İnşası 1846 yılında tamamlanmış ve eskiden Britanya komutan subayının konutu olan Flagstaff House, Hong Kong'daki en eski Batı tarzı binadır.[136] Bazı binalar (ör. Nihai Temyiz Mahkeme Binası ve Hong Kong Gözlemevi), özgün işlevlerini üstlemeye devam etmektedir, diğer binalar ise yeni işlevlere uyarlanmıştır: ör. Eski Deniz Polisi Merkezi, ticari ve perakende kompleksi olarak değiştirildi,[137] ve özgün olarak sanatoryum olarak dikilmiş Béthanie binasında artık günümüzde Hong Kong Gösteri Sanatları Akademisi'ne ev sahipliği yapılmaktadır.[138]
Deniz tanrıçası Mazu'ya adanmış Tin Hau Tapınağı ilk olarak 1012 yılında, sonra 1266 yılında yeniden inşa edildi ve Hong Kong topraklarındaki varolan en eski yapıdır.[139]Ping Shan Kültürel Miras Yolu boyunca birçok farklı Çin hanedanlık dönemine ait mimari eser örneklerine rastlanır. Bunların arasında, Hong Kong'un tek kalan pagodası olan Tsui Sing Lau Pagodası da vardır.[140]
Koloni dönemi boyunca inşa edilmiş karma kullanımlı tong lau binaları, güney Çin mimari tarzlarını Avrupa etkileriyle birleştirir. Bunlar özellikle savaş sonrası döneminin hemen sonrasında, Çinli göçmen dalgalarına ikamet sağlamak için hızlı şekilde dikilmiştir.[141]Mong Kok'taki Lui Seng Chun binası, Shanghai Street'teki 600-626 nolu binalar ve Wan Chai'daki Blue House, tong lau'nın bazı örnekleridir. 1960'lardan beri inşa edilmiş toplu konut siteleri çoğunlukla modernist tarzda yapılır.[142]
Tai Ping Shan Street'te tong lau binaları (1870 civarı): ön plandaki Çin tarzı binalar arka plandaki Avrupa binalarından farklıdır.
Hong Kong'daki en çok konuşulan dil, Guangdong bölgesinden kaynaklanan Çin dili olan Kantoncadır. Nüfusun %94,6'sı tarafından kantonca konuşulur; bunların %88,9'u Kantoncayı anadili, %5,7'si ise ikinci dili olarak konuşur.[3] Nüfusun yarısından fazlası, Hong Kong'un diğer resmî dili olan İngilizce konuşur[2] %4,3'ü İngilizceyi anadil, %48,9'u ise ikinci dil olarak konuşur.[3]Code-switching, yani günlük muhabbet sırasında İngilizce ile kantoncayı karıştırmak her iki dili bilen nüfus arasında sık rastlanan bir olaydır.[151] Hong Kong'un devri sonrasındaki hükûmetler, Putonghua (Çin anakarasının resmî dili)nın kullanımını teşvik etmiştir. Putonghuanın kullanımı neredeyse İngilizce kadar yaygındır: nüfusun %48,6'sı Putonghuayı konuşabilir; bunların %1,9'u Putonghuayı anadil, %46,7'si ise ikinci dil olarak konuşur.[3] Çin anakarasında basitleştirilmiş Çince karakterlerin kullanımından farklı olarak, Hong Kong'da yazı yazarken geleneksel Çince karakterler kullanılır.[152]
Herhangi bir dine mensup olan nüfusun arasındaki en yaygın dini inanç, nüfusun %20'sinin inandığı Çin'in geleneksel üç öğretisi, yani Budizm, Konfüçyüsçülük ve Taoizm. Bundan sonraki en yaygın dinler ise Hıristiyanlık (%12) ve İslam (%4)'dır.[153]Sihizm, Hinduizm, Yahudilik veya Bahâîlik gibi diğer dinlere mensup olan Hong Kong sakinleri, genel olarak o dinin yaygın olduğu bölgelerden gelmiştir.[153]
Hong Kong'daki beklenen yaşam süresi erkekler için 82,2 yıl, kadınlar için ise 87,6 yıldır.[143] Bunlar, dünyadaki en yüksek altıncı olası yaşam süreleridir.[154] Hong Kong'daki önde gelen beş ölüm nedeni kanser, zatürre, kalp hastalığı, serebrovasküler hastalık ve çeşitli kazalardır.[155] Hong Kong'daki evrensel sağlık hizmeti genel vergi geliriyle finanse edilir ve sağlık bakımı büyük oranda devlet sübvansiyonlarıyla ödenir; ortalama olarak, sağlık masraflarının %95'i hükûmet tarafından karşılanır.[156]
Genel bölge nüfusunun yaşlanmasının çalışmayan insanların sayısını arttırmasıyla, Hong Kong'daki gelir eşitsizliği, egemenliğin devredilmesinden beri artmıştır.[157] 2016 yılından önceki on yıl içerisinde medyan hanehalkı gelirinin sürekli artmasına rağmen maaş uçurumu yine yüksektir;[158] gelir sahiplerinin 90. yüzdelik dilimi, tüm gelirlerin %41'ini almaktadır.[158] Hong Kong'da 109.657 kişi başına bir milyarderin düşmesiyle dünyada kişi başına en çok sayıda milyarder barındıran şehirlerden biridir.[159] Artan eşitsizliği azaltmaya yönelik hükûmet girişimlerine[160] rağmen, gelir sahiplerinin en üst %10'u arasındaki medyan gelir, en alt %10'unun 44 katıdır.[161][162]
Hong Kong, 2021 yılında ihracat ve ithalat'ta sırasıyla dokuzuncu ve sekizinci en büyük[19][20] ticari varlıktı, gayri safi yurtiçi hasılasından daha fazla değerde malların ticareti yapar.[19][20]
Kargo hacminin yarısından fazlası aktarmalardan (Hong Kong üzerinden taşınan mallar) oluşur. Bu trafiğin yaklaşık %40'ını Anakara Çin'den gelen ürünlerdir.[167]
Şehrin konumu, dünyanın en işlek 7. konteyner limanının[168] ve uluslararası kargo açısından dünyanın en işlek havalimanının[169] dahil olduğu ulaşım ve lojistik altyapı kurulmasına imkan verdi. Bölgenin en büyük ihracat pazarları Çin anakarası ve Amerika Birleşik Devletleri'dir.[25]
Hong Kong, 21. yüzyıl deniz ipek yolunun önemli bir parçasıdır.[170] Çok az ekilebilir arazisi ve çok az doğal kaynağı vardır, yiyecek ve hammaddelerinin çoğunu ithal eder. Et ve pirincin neredeyse tamamı dahil olmak üzere Hong Kong gıdasının %90'ından fazlası ithal edilir.[171] Tarımsal faaliyetler GSYİH'nın %0,1'idir ve büyüyen kaliteli gıda ve çiçek çeşitlerinden oluşur.[172]
Koloni döneminin ikinci yarısı boyunca Asya'nın en büyük imalat ekonomilerinden biri olmasına rağmen günümüz Hong Kong ekonomisinde artık hizmet sektörü hakimdir. Bu sektör, ekonomik üretimin %92,7'sini oluştururken, kamu sektörü yaklaşık %10'unu oluşturmaktadır.[173] 1961 ve 1997 arasında Hong Kong'un gayri safi yurt içi hasılası 180 kat artarken, kişi başına düşen GSYİH 87 kat arttı.[174][175] Bölgenin Çin anakarasıyla göreceli GSYİH'sı 1993'te %27'de zirve yaptı; anakara kendi ekonomisini geliştirip liberalleştirdiği için bu pay, 2017'de yüzde üçün altına düştü.[176] Anakarada pazar serbestleştirme reformlarının 1978 yılında uygulanmaya başlamasından beri, Hong Kong'un Çin anakarası ile ekonomik ve altyapısal entegrasyonu büyük oranda artmıştır. 1979'da sınır ötesi tren hizmetinin yeniden başlamasından bu yana, birçok demiryolu ve karayolu bağlantısı geliştirildi ve inşa edildi; böylece bölgeler arası ticaret kolaylaştırıldı.[177][178] 2003'te Hong Kong ile Çin anakarası arasında imzalanan ekonomik ortaklık düzenlemesi, her iki bölge arasındaki serbest ticaret politikasını resmîleştirdi; anlaşma uyarınca her iki yargı alanı, ticaret ve sınır ötesi yatırım için geriye kalan engelleri kaldırma sözü verdi.[179] Hong Kong'un Makao ile girdiği benzer bir ekonomik ortaklık, her iki özel idari bölgenin arasındaki ticaretin serbestleştirilmesini detaylar.[180] Egemenliğin devrinden beri Çin şirketlerinin Hong Kong'daki etkinliği ve görünürlüğü artmıştır. Anakara firmaları 1997 yılında Hang Seng Endeksi değerinin yüzde beşini oluştururken, artık günümüzde bu değerin yarısından fazlasını oluşturmaktadır.[181][182]
Anakara kendi ekonomisini liberalleştirirken, Hong Kong'un nakliyat endüstrisi, Çin'in diğer limanlarının yoğun rekabetiyle yüz yüze geldi. 1997'de Çin'in ticari mallarının %50'si Hong Kong'un içinden geçti, ancak 2015'te bu pay %13'e düştü.[183] Bölgenin düşük vergileri, ortak hukuk sistemi ve sivil servisi, Asya piyasalarında yer edinmek isteyen yurt dışı firmaları çeker.[183] Hong Kong, tüm Asya-Pasifik bölgesinde şirket genel merkezlerinin sayısının en yüksek olduğu ikinci şehirdir.[184] Hong Kong Menkul Kıymetler Borsası'nın Şanghay ve Shenzhen borsalarıyla kurduğu doğrudan bağlantılar sayesinde Hong Kong, Çin'e yönelik doğrudan yabancı yatırımın bir geçidi olarak işlev göstermektedir. Hong Kong, Çin anakarası haricinde Renminbi'ye bağlı tahvillerin dağıtıldığı ilk pazardır ve offshore Renminbi işleminin en büyük merkezlerinden biridir.[185]
Hükûmet, günümüze dek ekonomide pasif bir rol oynamıştır. Koloni hükûmetlerinde çok az sanayi politikası mevcuttu, ticarete de neredeyse hiç sınırlama uygulanmadı. Savaş sonrası dönemdeki hükûmetler, "pozitif müdahale etmeme" (positive non-interventionism) doktrinine uyarınca doğrudan kaynak dağılımınıda bulunmaktan kasten uzak durdu, zira bu tür aktif müdahalede bulunmanın ekonomik büyümeye zararlı olduğu düşünülüyordu.[186] 1980'ler boyunca hizmet ekonomisine geçiş yapıldığı zaman,[186] o zamanki koloni hükûmetleri müdahaleci politikalar uygulamaya başladı.
Egemenliğin devri sonrasındaki hükûmetlerse, ihracat kredisi garantileri, zorunlu emeklilik planı (Mandatory Provident Fund / 強制性公積金), asgari ücret, ayrımcılık karşıtı yasalar ve devlet ipotek fonu gibi programları sürdürdü ve genişletti.[187]
Turizm ekonominin büyük bir parçasıdır ve GSYİH'nın %5'ini teşkil eder.[137] 2016 yılında, 26,6 milyon ziyaretçi, Hong Kong, uluslararası turistlerin arasındaki en popüler 14. varış noktası yaparak Hong Kong ekonomisine 258 milyar Hong Kong doları (32,9 milyar Amerikan doları) değerinde katkı yaptı.
Turistler için en popüler Çin şehridir ve en yakın rakibinden (Makao) %70 daha fazla ziyaretçi almaktadır.[188] Şehir, gurbetçiler için en pahalı şehirlerden biri olarak gösterilir.[189][190] Ancak 2020'den bu yana, sıkı COVID-19 seyahat kısıtlamaları nedeniyle gelen ziyaretçilerde keskin bir düşüş oldu. Ek olarak, 2022'de Rus hava sahasının kapanması nedeniyle, çok sayıda havayolu şirketi Hong Kong'daki operasyonlarını durdurma kararı aldı.[191] Turistleri Hong Kong'a geri çekmek amacıyla, Hong Kong hükûmeti 2023'te 500.000 ücretsiz uçak bileti vermeyi planladığını duyurdu.[192]
Hong Kong son derece gelişmiş, sofistike bir ulaşım ağına ve dünyanın en yüksek toplu taşıma kullanım oranına sahiptir: günlük ulaşımın %90'ından fazlası toplu taşıma araçlarında yapılır.[27]Octopus kartı adında bir temassızakıllıödeme kartı demiryolu, otobüs ve feribotda geçerlidir ve çoğu perakende mağazasında da ödeme yöntemidir.[193]
Mass Transit Railway (MTR), Hong Kong'un 93 metro istasyonunu birbiriyle bağlayan geniş kapsamlı yolcu demiryolu ağıdır.[194] Beş milyondan fazla günlük kullanıcısıyla bu sistem, şehirdeki tüm toplu taşıma yolcularının %41'ine hizmet etmektedir[195] ve %99,9 dakiklik oranına sahiptir.[196]
Hong Kong kültürü, Doğu ile Batı'nın bir karışımı olarak nitelendirilir. Aile ve eğitimin odaklanıldığı geleneksel Çin değerleri, ekonomik özgürlük ve hukuk devleti gibi Batı ülküleriyle bir araya gelir.[203] Nüfusun büyük çoğunluğu etnik Çinlilerden oluşsa da Hong Kong, kendine özgü bir kimlik geliştirmiştir. Uzun zaman koloni yönetimi altında olmasından ve ekonomisi, toplumu ve kültüründeki gelişme hızının farklılığından dolayı Çin anakarasından ıraksamıştır. Ana akım kültür, Çin'in birçok farklı yerinden gelmiş göçmenlerden kaynaklanır. Bu da Britanya tarzı eğitim, ayrı bir siyasi sistem ve bölgenin 20. yüzyılın ikincisi yarısında yaşadığı hızlı gelişme tarafından etkilenmiştir.[204][205] O dönemdeki göçmenlerin çoğu, yoksulluk ve savaştan kaçıyordu; bu da zenginliğe dair tutumları yansıtır; Hong Kongluların arasında öz imge ve karar vermeyi maddi çıkarlarla bağlama eğilimi mevcuttur.[206][207]
Hong Kong üzerindeki egemenliğin devrinden beri, sakinlerin arasındaki yerel kimlik hissi büyük oranda artmıştır: nüfusun %53'ü kendini "Hong Konglu", %11'i ise kendini "Çinli" olarak tanımlar. Nüfusun geri kalan kısmı ise farklı karma kimlikler benimser; ör. %23'ü kendini "Çin'de yaşayan Hong Konglu", %12'si ise kendini "Hong Kong'da yaşayan Çinli" olarak görür.[208]
Aile onuru, aileye saygı ve erkek çocukların tercih edilmesi gibi geleneksel Çin aile değerleri yaygındır.[209]Çekirdek aile, en yaygın aile yapısıdır ancak çok nesilli veya büyük ailelere rastlamak olağandışı sayılmaz.[210]
Feng shui gibi manevi kavramlara uyulur; büyük ölçekli inşaat projelerinde uygun bina konumlandırması ve yerleşimi sağlamak için genellikle feng shui alanında uzman danışmanlar işe alınır. Bir işletmenin feng shui'ye bağlılık derecesinin, bu işletmenin başarısını belirlediğine inanılmaktadır.[133] Kötü ruhları kovmak için düzenli olarak bagua aynaları kullanılır,[211] ve binalardaki dördüncü kat için "4" rakamının yerine başka bir rakamın kullanılması yaygındır,[212] zira bu numaranın Kantoncadaki sesi (四, sei3), "ölüm" anlamına gelen başka bir kelime (死, sei2)ye çok benzer.[213]
Bir dim sum restoranında tipik yemek (solda); cha chaan teng Hong Kong usulü sütlü çay ile kahvaltı yemeği (sağda)
Hong Kong'da yemek, bölgenin yabancı etkilere maruz kalmasına ve sakinlerinin çeşitli kökenlerine rağmen öncelikle Kanton mutfağına dayanır.
Pirinç temel besindir ve genellikle diğer yemeklerle birlikte sade servis edilir. Malzemelerin tazeliği vurgulanır.
Ana yemek genellikle pirinç veya erişte ile servis edilir.
Sweetheart cake,dim sum, köpekbalığı yüzgeci çorbası,Abalone []veya ay keki gibi pek çok yiyecek Hong Kong spesiyalitesi Kanton kökenlidir.
Kümes hayvanları ve deniz ürünleri genellikle ıslak pazarlarda canlı satılır ve malzemeler mümkün olduğunca çabuk kullanılır.
Beş günlük öğün vardır: kahvaltı, öğle yemeği, ikindi çayı, akşam yemeği ve siu yeh.
Yum cha'nın (brunch) bir parçası olan Dim sum aile ve arkadaşlarla dışarıda yemek yeme geleneğidir.
Yemekler arasında congee, cha siu bao, siu yuk, yumurtalı tartlar ve mangolu puding bulunur. Batı yemeklerinin yerel çeşitleri cha chaan teng'de (hızlı, rahat restoranlar) servis edilir.
Ortak cha chaan teng menü öğeleri arasında çorbada makarna, derin yağda kızartılmış Fransız tostu ve Hong Kong tarzı sütlü çay bulunur.
Restoran coğrafyası oldukça uluslararasıdır, Çin'in tüm bölgelerinden spesiyalitelerin yanı sıra çok sayıda Japon, Kore, Hint, Güneydoğu Asya ve Avrupa Doğu-batıya kadar restoranlar füzyon mutfak vardır.
Hong Kong aynı zamanda uzmanlar arasında bir mutfak cenneti olarak kabul edilir çünkü çok sayıda üst düzey uluslararası mutfak çok küçük bir alanda bulunabilir.
Batılı fast food ve kahvehane zincirlerinin yerel yemek kültürü üzerindeki büyük etkisi de açıktır.
Resmi sembol
19. yüzyılın sonunda, Hong Kong'da yeni bir tür olan Bauhinia blakeana keşfedildi. Bilimsel adı, o zamanki Hong Kong valisi Sir Henry Arthur Blake'in ("Bauhinia blakeana") adını almıştır. Kent Konseyi tarafından 1960'larda sembol olarak kabul edildi ve 1965'te Hong Kong'un şehir çiçeği olarak belirlendi. Daha sonra Temel Kanunun hazırlanması sırasında Hong Kong bölgesel bayrağı ve Hong Kong arması için tasarım planı olarak seçildi. Temel Yasa yanlış bir şekilde Bauhinia çiçeği olarak adlandırıldı.
^abHong Kong'da Çincenin herhangi bir lehçesinin resmiyeti yoktur. Sakinler çoğunlukla de facto bölgesel standartı olan Kantoncayı konuşurlar.[1][2][3]
^Hong Kong'da daimi oturma izni olan sakinler herhangi bir ulustan olabilir. Çin uyrukluğu olmayıp geçerli bir seyahat belgesiyle Hong Kong'a girmiş, orada kesintisiz olarak en az yedi senelik bir dönem oturmuş ve daimi olarak yerleşmiş bir birey, yasal açıdan bir Hong Konglu olarak tanınır.[12]
^Lam, Jasmine Siu Lee; Cullinane, Kevin Patrick Brendan; Lee, Paul Tae-Woo (3 Mayıs 2018). "The 21st-century Maritime Silk Road: challenges and opportunities for transport management and practice". Transport Reviews. Routledge. 38 (4): 413-415. doi:10.1080/01441647.2018.1453562.
^abTsang, Donald (18 Eylül 2006). "Big Market, Small Government" (Basın açıklaması) (İngilizce). Hong Kong Hükûmeti. 12 Haziran 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 8 Haziran 2018.
Chen, Li (2011). "Universalism and Equal Sovereignty as Contested Myths of International Law in the Sino-Western Encounter". Journal of the History of International Law (İngilizce). 13 (1). ss. 75-116. doi:10.1163/157180511X552054.
Lee, John (2012). A Corpus-Based Analysis of Mixed Code in Hong Kong Speech. Proceedings of the 2012 International Conference on Asian Language Processing (İngilizce). ss. 165-168. doi:10.1109/IALP.2012.10. ISBN978-1-4673-6113-2.
Wong, Eliza L.Y.; Yeoh, Eng-kiong; Chau, Patsy Y.K.; Yam, Carrie H.K.; Cheung, Annie W.L.; Fung, Hong (2015). "How shall we examine and learn about public-private partnerships (PPPs) in the health sector? Realist evaluation of PPPs in Hong Kong". Social Science & Medicine (İngilizce). Cilt 147. ss. 261-269. doi:10.1016/j.socscimed.2015.11.012. PMID26605970.
Kurumsal raporlar
Agriculture and Fisheries(PDF). Hong Kong: The Facts (İngilizce). Hong Kong Hükûmeti. Mayıs 2017. 1 Ağustos 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi(PDF). Erişim tarihi: 15 Mayıs 2020.
District Administration(PDF). Hong Kong: The Facts (İngilizce). Hong Kong Hükûmeti. Nisan 2016. 7 Eylül 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi(PDF). Erişim tarihi: 16 Mayıs 2020.
Hong Kong as a Service Economy(PDF). Hong Kong: The Facts (İngilizce). Hong Kong Hükûmeti. Nisan 2016. 19 Temmuz 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi(PDF). Erişim tarihi: 15 Mayıs 2020.
Panel on Home Affairs (Haziran 2007). "List of Historical Buildings Declared as Monuments from 1997 to 2006". The Queen's Pier(PDF). Hong Kong Yasama Meclisi. 8 Ağustos 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi(PDF). Erişim tarihi: 17 Mayıs 2020.
Railway Network(PDF). Hong Kong: The Facts. Hong Kong Hükûmeti. Nisan 2018. 22 Mayıs 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi(PDF). Erişim tarihi: 16 Mayıs 2020.
Religion and Custom(PDF). Hong Kong: The Facts (İngilizce). Hong Kong Hükûmeti. Mayıs 2016. 14 Haziran 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi(PDF). Erişim tarihi: 9 Mayıs 2020.
Tourism(PDF). Hong Kong: The Facts (İngilizce). Hong Kong Hükûmeti. Mayıs 2016. 16 Haziran 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi(PDF). Erişim tarihi: 17 Mayıs 2020.