Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti tarafından kontrol edilen alan koyu yeşil renkle gösterilmiştir; iddia edilen ancak kontrol edilmeyen arazi açık yeşil renkte gösterilmiştir
Kuzey Kore (Korece: 조선; Choseon veya 북조선; Pukchoseon), resmî adıyla Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti (Korece: 조선민주주의인민공화국; Hança: 朝鮮民主主義人民共和國; Chosŏn Minjujuŭi Inmin Konghwaguk), Doğu Asya'da Kore Yarımadası'nda bir devlet. Yüzölçümü 120.540 km²'dir.
Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti adıyla 9 Eylül 1948'de kuruldu. 1910-1945 yılları arasında yaşanan Japon işgalinin (Kore Kurtuluş Günü) ve II. Dünya Savaşı'nın sona ermesinin ardından Kore Yarımadası'nın kuzeyi Sovyetler Birliği'nin güneyi ise Amerika Birleşik Devletleri'nin denetimine girdi ve 38. Kuzey Paralelinde ayrılan iki toprak parçasının birleşmesi konusunda anlaşma sağlanamadı. 1948'de Sovyetlerin denetimindeki bölgede sosyalist bir rejim kuruldu. Ancak bu gelişmeler üzerine ABD'nin Güney Kore'ye çıkarma yapması savaş tehlikesi yarattı. 1950 yılında Kuzey Kore'nin işgaliyle Kore Savaşı başladı. Kuzey Kore Sovyetler Birliği ve Çin'den destek alırken, Güney Kore Amerika Birleşik Devletleri, Birleşik Krallık ve diğer bazı NATO devletlerinden silah ve para desteği aldı. 1 milyon 300 bin kişinin ölümüne sebep olan savaş 1953 yılında sona erdi. Kore Ateşkes Anlaşması ile ateşkes sağlandı ve askerden arındırılmış bölge (DMZ) oluşturuldu, ancak resmi bir barış anlaşması imzalanmadı.[2][3]
1994 yılında Kuzey Kore'nin ilk lideri olan Kim İl-sung'un ölümünden sonra, ülkeyi oğlu Kim Jong-il yönetmeye başladı. 17 Aralık 2011 tarihinde ülkenin 70 yaşındaki lideri Kim Jong-il de öldüğünde Kore İşçi Partisi halka ölen liderin oğlu ve vârisi Kim Jong-un etrafında toplanma çağrısı yaptı.
Kuzey Kore, Kim Hanedanı etrafında kapsamlı bir kişi kültü bulunan totaliter bir diktatörlüktür. Ülke dünyadaki en kötü insan hakları siciline sahip olarak kabul edilir. Resmi olarak Kuzey Kore, demokratik seçimler düzenleyen "bağımsız sosyalist bir devlettir" ancak bağımsız gözlemciler seçimleri sahte seçimler olarak tanımlar. Kore İşçi Partisi, Kuzey Kore'nin iktidar partisidir ve ülkedeki tek yasal siyasi hareket olan Anavatanın Yeniden Birleşmesi için Demokratik Cephe'ye liderlik etmektedir. Anayasanın 3. maddesine göre Kimilsungizm-Kimjongilizm, Kuzey Kore'nin resmi ideolojisidir. Üretim araçları, devlet tarafından işletilen işletmeler ve kolektifleştirilmişçiftlikler aracılığıyla devlete aittir. Sağlık hizmetleri, eğitim, barınma ve gıda üretimi gibi hizmetlerin çoğu sübvansiyonludur veya devlet tarafından finanse edilmektedir.
Kuzey Kore, devlet işlerinde ve kaynak tahsisinde Kore Halk Ordusuna öncelik veren "önce asker" politikası olan Songun'u uygular. Nükleer silahlara sahip olan ülke ayrıca en fazla askeri ve paramiliter personele de sahiptir. 1,28 milyon askerden oluşan muvazzaf ordusu dünyanın en büyük dördüncü ordusudur.
Japonya'nın 1894-1895 savaşı sonunda Çin'i ve 1905 Rus-Japon Savaşı sonunda da Rusya'yı yenilgiye uğratması, 1910 yılında Kore'yi ele geçirerek sömürgesi haline getirmesini sağladı. Sömürge yönetimi, Korelilere Japonca isimler alma ve Korecenin yasaklanması gibi konularda baskılar yapmaya başlayarak Kore dilini, isimlerini ve ulusal kimliğini de yok etmeye çalışmaktaydı. Bu arada 1919 yılında 1 Mart Eylemleri olarak bilinen geniş çaplı gösteriler gerçekleşti. 2 milyon Korelinin katıldığı eylemde Japon askerleri tarafından binlerce insan öldürüldü. Koreliler bir kez daha II. Dünya Savaşı sıralarında Japonlar tarafından askeri amaçlı çalışmakta kullanılarak yeniden suistimal edilmişlerdi. Savaşın bitiminde ülke 38. Paralelde ikiye bölünmüş, Amerika Birleşik Devletleri güneyi ve Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği de kuzeyi işgal etmişti. Soğuk Savaşın birleşmeyi önlediği sıralarda güneyde kapitalist bir cumhuriyet ve kuzeyde de komünist bir cumhuriyet yerleşmişti.
Soğuk Savaş'ın başlangıcı ile Amerika Birleşik Devletleri ve Sovyetler Birliği arasındaki bağımsız ve birleşik bir Kore'nin kurulması konusundaki görüşmeler başarısızlıkla sonuçlandı. 1948 yılında BM gözetiminde seçimler yalnızca ABD işgali altındaki güneyde yapıldı. Bunun sonucunda güneyde Güney Kore kurulmuş olup bunu kuzeyde Kuzey Kore'nin kurulması izlemiştir. ABD Güney Kore'yi desteklerken Sovyetler Birliği ise Kuzey Kore'yi desteklemiştir ve iki hükûmet tüm Kore Yarımadası üzerinde egemenlik iddia etti.
Zaten 1948 yılında tüm Kore Yarımadasını kapsayan ülkenin kuruluş ilanından sonra 1950'li yılların başında ABD ve NATO'nun müdahalesiyle ülke kuzeye ve güneye ayrılmıştır.[4] Ardından başarısız bir birleşme ajitasyonundan sonra, 25 Haziran 1950 yılında Kore Savaşının patlak vermesine neden olan sürpriz Güney Kore saldırısını düzenledi. Saldırıyı geri püskürtmeleri için Birleşmiş Milletler; Birleşik Krallık, ABD, Kanada, Avustralya, Filipinler ve Türkiye gibi ülkeler aracılığıyla Güney Kore'ye destek sağladı ve Kuzey Kore'yi Çin Halk Cumhuriyeti sınırına kadar sürükledi. Kuzey Kore'nin destekçisi ise Çinliler idi. Öyle ki, Seul üç yıl içerisinde dört kez el değiştirmek mecburiyetinde bırakıldı. Temmuz 1953'te yaklaşık üç milyon insanın ölümünün ardından savaş sona erdi. Böylelikle dünyanın en sıkı denetlenen sınırı ile Kore ikiye ayrıldı.
Savaş sonrası gelişmeler
Eski gerilla lideri ve SSCB askeri olan Kuzey Kore'nin lideri Kim Il Sung, Koreli rakiplerini saf dışı bıraktıktan sonra, katı bir yönetime sahip, askeri ve sıkı bir rejimle korunan Kuzey Kore toplumunu yarattı. Kendine bağımlılığı ile iddiada bulunan Kuzey Kore diğer taraftan Ekonomik ve Askeri yardımlar için SSCB ve Çin Halk Cumhuriyeti'ne bel bağladı. GNP'nin yüzde 25'lik bir oranını Askeri Kuvvetlerine harcayan Kuzey Kore, dünyanın en büyük ordularından biri haline geldi.
1983 yılında, Myanmar'da aralarında dört kabine bakanının da bulunduğu 17 kişilik delegasyonu yerleştirmiş oldukları bombanın patlaması sonucunda öldürdüler. Dört yıl sonra Kore Hava Yollarında patlayan bombanın ve 115 kişinin öldüğü olayın suçlularının da Kuzey Koreliler olduğu bildirildi. 1991 yılında Sovyetler Birliği'nin dağılmasıyla ve komünist bloğun çözülmesiyle birlikte, Kuzey Kore en büyük ticaret ve yardım kaynaklarından birini yitirmiş oldu. Buna rağmen komşularını alarma sürükleyen ve kaynaklarını askeri programa yönelik yatırımlar yapmaya devam etti. İzole edilmiş ve hızla küçülen ekonomisi ile Kuzey Kore ekonomik bataklığın içine girdi.
Soğuk Savaş sonrası
1994 yılında Kim Il Sung'un ölümünden sonra hiçbir kuvvet sarf etmeden iktidara oğlu Kim Jong Il geldi. Kuzey Kore'de toplumsal durum hızlı bir biçimde çöküş yaşamakta idi ve buna da toprağın verimsizliği ve kötü hava şartları da eklenince ekin yetersizliği ve dolayısıyla kıtlık meydana geldi. Diğer taraftan askeriyeye yapılan harcamalar ve balistik füzelere harcanan paralar da ülke kaynaklarını tüketmeye devam etti. Ardından, 1994 Ekim ayında Kuzey Kore; ABD'den gelecek olan yakıt ve gıda yardımı karşılığında nükleer programını dondurma kararı aldı
Eski muhalif Kim Dae-Jung 1998 yılında ekonomik reformlar, daha geniş demokrasi ve Kuzey Kore ile gönül alıcı siyaset izleyeceği sözlerinden sonra Güney Kore'nin Başkanı olarak seçildi. İzlediği "Güneş ışığı" politikası, Kuzey Kore'nin Japonya adası Honshu üzerine fırlattığı füze ve Haziran 1999 yılında Kuzey ile Güney Kore savaş gemileri arasındaki çatışmaya rağmen yaşamını sürdürdü. Kuzey Kore lideri Kim Jong İl ile Güney Kore lideri Kim Dae-Jung arasında 2000 yılında düzenlenen zirvede yeni Kore siyaset ilişkilerinin sinyallerini verdi. Ağustos ayında, savaş zamanlarında dağılan yüz binlerce ailelerin birbirlerini yeniden görebilmeleri için geçici birleşme meydana gerçekleştirildi. Eylül ayında ise iki ülke lideri, Seul ve Pyongyang arası yeni tren yolu bağlantısını kurulması için anlaşmaya vardılar. Savunma bakanlarının da katıldığı, Bakanlar- arası görüşmeler de gerçekleştirildi.
Amerikalı bir ziyaret delegesinin açıklamalarına göre Kuzey Koreli yetkililere, ülkelerinin iki adet örtülü nükleer silah programının var olduğunu ortaya çıkararak 1994 yılı zenginleştirilmiş uranyum antlaşmasının çiğnendiğini açıkladılar. Bu açıklamalardan sonra Kuzey Kore yetkilileri bu suçlamaları reddettiler. Kuzey Kore nükleer santrallerinin bulunduğu bölgelerde konuşlandırılmış bulunan gözlemci kameraları ve mühürleri çıkardı, bir aydan kısa bir süre içerisinde de Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Antlaşması'ndan çekildi.
Washington'un bildirisine göre Altı Ulus Görüşmeleri'nin nükleer krizin sona erdirilmesi için Pekin'de düzenleneceğini duyurdu. Görüşmelere ABD, Kuzey Kore, Çin Halk Cumhuriyeti, Japonya ve Rusya katılmaktadır. Kuzey Kore yetkilisi ise verdiği demeçte Washington'un Karşılıklı Saldırmazlık Antlaşması'nı imzaladığını hatırlatarak, Kuzey Kore'nin nükleer programını, ABD'nin Pyongyang'a yönelik "düşmanca politikalarının" sona ermemesi takdirinde durdurmayacağını da sözlerine ekledi.
2008 yılında ABD ile anlaşması sonucu nükleer reaktörünü kapatan Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti, ABD'nin yaptırımları kaldırmaması ve verdiği sözleri gerçekleştirmemesi sebebiyle nükleer çalışmalarına tekrar başladı ve 2009 Mayıs ayında yer altında başarılı bir nükleer deneme yaptığını açıkladı. Nükleer deneyi doğrulayan Rus Savunma Bakanlığı, denemenin 10 ila 20 kilotonluk bir güçte olduğunu ifade etti. Nükleer silah sahibi ülkeler başta ABD, AB, Rusya, Fransa, Birleşik Krallık ve Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti'nin komşuları Japonya ve Güney Kore olayın ardından ayağa kalktı.
Kasım 2010'da Wikileaks tarafından kamuoyuna açıklanan belgelerde, Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti'nin en büyük destekçisi konumunda olan Çin yönetiminin Kuzey Kore rejiminin dağılmasını ve Kore Yarımadasının Güney Kore hükûmetinin yönetiminde birleşmesinden yana olduğu açıklanmıştır.[5]
30 Haziran 2019'da Trump, Kore DMZ'de Moon Jae-in ile birlikte Kim ile bir araya geldi.[6]
Kuzey Kore'de insan hakları durumunu değerlendirmek ülkenin dışa kapalı doğası nedeniyle zordur. Hükûmet yabancıların ülkeye girişini sınırlandırmıştır. Buna rağmen Kuzey Kore her yıl, bin beş yüz kadarı batılı ülkelerden olmak üzere üç yüz bin turist tarafından ziyaret edilmektedir. Turistlerin büyük çoğunluğu Kŭmgangsan Dağları'nda bulunur ve çok küçük bir bölümü Pyongyang'ı ziyaret eder. Stratejik açıdan önemli olan Kuzey Kore otoritelerinin resmî bildirilerine göre yabancılara sadece ülkenin belli bölgeleri için izin verilir. Kuzey Kore hükûmetinin resmî konumuna göre ülkede insan hakkı ihlali yaşanmamaktadır ve Kuzey Kore'deki sosyalist sistem dolayısı ile insanlar özgürce seçimlerini yapıp maddi ve manevi ihtiyaçlarını karşılamaktadır.
Kuzey Kore'de küresel internet'e erişim oldukça sınırlıdır. Sınırlama olmadan küresel internete erişim sağlayabilen kişilerin; üst düzey yetkililer, sivil toplum kuruluşu (STK) üyeleri ve hükûmet elçileri olduğu iddia edilmektedir.[8][9] Bunun haricinde insanlar küresel internet yerine, "Kwangmyong" adında korunaklı ve "Kore Bilgi İşlem Merkezi" tarafından izlenen internet ağına sahip bir yerden, sadece izin verilen internet sitelerine erişim sağlayabilmektedir.[10]
Ordu
Kore Halk Ordusu; Kara kuvvetleri, Deniz kuvvetleri ve Hava kuvvetleri ile çevrelenmekle beraber 1,08 milyon aktif ve 4,7 milyon yedek askerî gücüne sahiptir. Askerî giderler GSMH'nin giderlerinden %31,3 gibi bir miktarına mal olmakta ve bu da Kuzey Kore'yi dünyanın en askerîleşmiş devleti yapmaktadır. Hemen hemen her dört Kore vatandaşından biri herhangi bir askerî mevkide hizmet vermektedir. Kuzey Kore'nin geniş ve kapsamlı kimyasal silah programına sahip olduğu söylenmektedir. Amerikan Bilim Adamları Birliği'nin bir raporuna göre Kuzey Kore, kimyasal silah programına yarayacak olan en azından 180-250 ton yedek silahlanma etmeni bulundurmaktadır. Aynı zamanda raporlara göre Kuzey Kore, Ulusal Savunma Araştırmaları ve Tıbbi Akademi esasına dayanarak Biyolojik Silah Programına sahip; fakat bu program Kimyasal Silah programı kadar derin ve kapsamlı değildir. Kuzey Kore ayrıca nükleer silah programına sahiptir.
Coğrafya
Ülke topraklarının yaklaşık yüzde 80'i dağ sıralarından ve platolardan oluşur. Ülkenin kuzeydoğusunun ortalama yüksekliği 1,000 m'yi bulan Kema Platosu kaplar. Platonun kuzey kenarında ülkenin en yüksek noktası olan Pektu Dağı (2,774 m) yükselir. Volkanik bir doruk olan bu dağın tepesinde büyük bir krater gölü bulunur. Ülkenin orta kesiminden kuzey-güney doğrultusunu izleyen Nangim Dağları geçer. Bu dağlardan çıkarak güneybatıya doğru yönelen Kangnam, Myohyang, Ancin ve Myarak dağları birbirine koşul sıralar oluşturur. Bu dağlar arasındaki geniş ırmak vadileri, girintili çıkıntılı kıyıları çevreleyen Pyongyang ve Çeryang ovalarıyla birleşir.
İklimi genellikle ılıktır. Yaz mevsimi sırasında kısa bir süre nemli bir sezon geçirir. Baharda ise ağır bir yağış sürecinin arkasından ağır bir kuraklık olur. Bu ağır yağış sürecinde 2007 yılında binlerce insanın öldüğü son 40 yılın en kötü sel felaketi yaşanmıştır.
Ülkenin %80'ini ormanlar oluşturur. Bu nedenle ormancılık yaygındır. Ülkenin diğer kısmını ise bozkırlar oluşturur.
Ekonomi
Kuzey Kore 1940'lardan bu yana dünyanın en kapalı ve merkezileşmiş ekonomilerinden birini sürdürmüştür.[12] On yıllar boyunca, nihai hedefi kendi kendine yeterliliğe ulaşmak olan Sovyet beş yıllık plan modelini takip etmiştir. Kapsamlı Sovyet ve Çin desteği Kuzey Kore'nin Kore Savaşı'ndan sonra hızla toparlanmasını ve çok yüksek büyüme oranları kaydetmesini sağladı. Sistematik verimsizlik, ekonominin kapsamlı kalkınma aşamasından yoğun kalkınma aşamasına geçtiği 1960 yılı civarında ortaya çıkmaya başladı. Vasıflı işgücü, enerji, ekilebilir arazi ve ulaşım sıkıntısı uzun vadeli büyümeyi önemli ölçüde engellemiş ve planlama hedeflerine ulaşmada sürekli başarısızlıkla sonuçlanmıştır. Ekonomideki büyük yavaşlama, 1980'lerde mutlak GSYİH ve kişi başına düşen gelir açısından Kuzey'i geride bırakan Güney Kore ile tezat oluşturmuştur. Kuzey Kore Aralık 1993'te son yedi yıllık planın başarısız olduğunu ilan etmiş ve daha sonra planları açıklamayı bırakmıştır.[12]
Doğu Bloku ticaret ortaklarının kaybı ve 1990'lar boyunca yaşanan bir dizi doğal afet, yaygın kıtlık da dahil olmak üzere ciddi zorluklara neden oldu. 2000 yılına gelindiğinde, büyük bir uluslararası gıda yardımı çabası sayesinde durum düzeldi, ancak ekonomi gıda kıtlığı, harap altyapı ve kritik derecede düşük enerji arzından muzdarip olmaya devam ediyor.[13] Hükûmet, çöküşü atlatmak için 1998'de varlıkların özel mülkiyetini resmen yasallaştıran ve üretim üzerinde merkezi olmayan kontrolü sağlayan yapısal reformlara başladı.[12] 2002'deki ikinci tur reformlar piyasa faaliyetlerinin genişlemesine, kısmi parasallaşmaya, esnek fiyat ve maaşlara, teşvik ve hesap verebilirlik tekniklerinin uygulanmasına yol açmıştır. Bu değişikliklere rağmen Kuzey Kore, devletin neredeyse tüm üretim araçlarına sahip olduğu ve kalkınma önceliklerinin hükûmet tarafından belirlendiği bir komuta ekonomisi olmaya devam etmektedir.[14]
Kuzey Kore, halihazırda dünyanın sayılı kapalı ekonomilerinden birine sahiptir. Önemli kömür madenleri ve zengin mineral yatakları bulunmasına rağmen, ülke başlıca temel ihtiyaçlardan çoğunu karşılayamamakta ve uluslararası yardıma olan ihtiyacını sürdürmektedir.
Son yıllarda ülkede, gübre yetersizliği ve soğuk havalar yüzünden tarımsal üretimde ciddi bir düşüş yaşanmış ve kıtlık baş göstermiştir. Uluslararası yardım kuruluşları Kuzey Kore'nin 24 milyonluk nüfusunun doyurulması için uluslararası toplumdan 1-1.5 milyon tonluk yardım alması gerektiğini belirtmektedir.
2009 yılında ülke ekonomisi %0.9, 2010 yılında %0.5 küçülmüş, 2011 yılında ise %0.5 büyümüştür. BM Güvenlik Konseyi'nin yaptırımları ve azalan üretimin bu durgunlukta etkili olduğu düşünülmektedir. Kuzey Kore'nin Satınalma Gücü Paritesi'ne göre millî geliri yaklaşık 40 milyar dolar, kişi başına düşen millî geliri ise 1800 dolardır.
SSCB'nin çöküşü ve Doğu Bloku'nun dağılmasıyla birlikte Kuzey Kore en önemli ticaret ortaklarını kaybetti. Özellikle, 1998-1999 yılları arasında yaşanan kıtlık sırasında dış ticaret 1990 yılına göre %40 azalma göstermiştir. Sovyetler Birliği ile Kuzey Kore arasındaki ticaret 1988 ile 1992 yılları arasında yarı yarıya düşmüş, 1991 yılında ise deniz yoluyla yürütülen petrol nakliyatında kesintiye gidilmiştir. 2000 yılından itibaren ise dış ticarette canlanma yaşanmıştır.
Kuzey Kore'nin 2021 yılındaki ihracatı 181 milyon $, ithalatı ise 271 milyon $ olarak gerçekleşmiştir.[15][16]
Kuzey Kore Hükûmeti tarafından akredite edilmiş tur operatörleri aracılığıyla yılın belirli ayları ülkeye 2000 kişi kadar yabancı ziyaretçi kabul edilmektedir. Seyahat öncesinde ülkeyi ziyaret edecek yabancılara Kuzey Kore'deki yasaklar ve kurallarla ilgili bir brifing verilip kuralların dışına çıkılmayacağına dair bir belge imzalatılmaktadır. Gelen ziyaretçiler genellikle Pekin üzerinden Air Koryo ile başkent Pyongyang'a ulaşmaktadır.[17]
Kuzey Kore hükûmeti tarafından görevlendirilen yetkililer eşliğinde kafileler belirli kurallar dahilinde daha önceden belirlenmiş yerleri gezip görebilmektedirler. 150.000 seyirci kapasitesiyle dünyanın en büyük stadyumu olan Rungrado 1 Mayıs Stadyumu[18] ve Kuzey Kore-Güney Kore Sınırı başlıca turistik yerler olarak sınıflandırılmaktadır.[19]
Toplum
Nüfus
Etnik açıdan son derece homojen bir yapı gösteren Kuzey Kore nüfusunun yüzde 99,8'ini Koreliler, geri kalanını Çinli, Japon, Vietnamlı ve Avrupalı azınlıklar oluşturur. 2009 sayımlarına göre ülkenin nüfusu 23.923.118 olduğu beӀirtiӀmiştir.
Kuzey Kore nüfusunun yaşlara göre ayrımı:
0-14 yaş : %21,3 (Erkek — 2.440.439/Kadın — 2.376.557)
15-64 yaş : %69,4 (Erkek — 7.776.889/Kadın — 7.945.399)
65 yaş üstü : %9,4 (Erkek — 820.504/Kadın — 1.305.557)
Dil
Kuzey Kore'de resmî dil olan Korece konuşulur. Çin ve Japonca yazısının aksine Korecede 1446'da kabul edilmiş 14 ünsüz ve 10 ünlüden oluşan Hangul alfabesi kabul edildi. Şu an Korecede tam 2 tane lehçe bulunur. Bunlar Seul ve Pyongyang lehçeleridir. Kuzey Kore'de konuşulan lehçe ise Pyongyang lehçesidir.
Kuzey Kore, resmî olarak ateist bir devlettir.[20][20] Anayasanın 68. maddesinde din özgürlüğü güvence altına alınmış olsa da, bu ilke dinin devlete zarar vermek, yabancı güçleri ülkeye sokmak veya mevcut sosyal düzene zarar vermek için bahane olarak kullanılama ihtimaline karşın sınırlandırılmıştır.[21] Her ne kadar yabancı etkisi endişesiyle din değiştirme yasaklanmış olsa da, daha önce özel olarak ya da küçük ev kiliselerinde ibadet eden Hristiyanların ülkeye katılması nedeniyle 1980'lerden 2000'lerin başına kadar kiliseye giden Hristiyanların sayısı iki kattan fazla artmıştır.[21] Amerika Birleşik Devletleri merkezli bir Protestan grup olan ve Soğuk Savaş döneminde kurulan Open Doors misyonu, dünyadaki Hristiyanlara yönelik en şiddetli zulmün Kuzey Kore'de yaşandığını iddia etmektedir.[22]
Kuzey Kore'deki dinlere ilişkin bilinen resmi bir istatistik bulunmamaktadır. Birleşik Krallık Dini İstihbarat servisine göre 2007 yılında nüfusun %64'ü dinsiz, %16'sı Kore şamanizmi, %14'ü Çendoizm, %4'ü Budist ve %2'si Hristiyan'dır.[23] Paektu Dayanışma İttifakı gibi Kuzey yanlısı gruplar bu iddiaları reddederek ülke genelinde birden fazla dini tesisin bulunduğunu söylemektedir. Bazı dini ibadethaneler başkent Pyongyang'daki yabancı elçiliklerde bulunmaktadır.[24] Pyongyang'da devlet fonlarıyla inşa edilen beş Hristiyan kilisesi bulunmaktadır: üç Protestan, bir Roma Katolik ve bir Rus Ortodoks. Eleştirmenler bunların yabancılar için vitrin olduğunu iddia etmektedir.[25][26]
Eğitim
2008 nüfus sayımına göre nüfusun tamamı okuryazardır.[27] 11 yıllık ücretsiz, zorunlu ilk ve orta öğretim verilmektedir.[12]
Zorunlu programdan mezun olanların çoğu üniversiteye gitmeyip zorunlu askerlik hizmetine başlamakta ya da bunun yerine çiftliklerde veya fabrikalarda çalışmaya devam etmektedir. Yükseköğretimin temel eksiklikleri, sosyal bilimlerdeki derslerin %50'sini ve fen bilimlerindeki derslerin %20'sini oluşturan ideolojik derslerin yoğunluğu[12] ve müfredattaki dengesizliklerdir. Sosyal bilimler ihmal edilirken doğa bilimleri büyük ölçüde vurgulanmaktadır. Rusça ve İngilizce öğrenimi 1978 yılında ortaokullarda zorunlu hale getirilmiştir.[12]
Kültür
Kore kültürünün önemli bir parçası olan müzik, sanat, edebiyat ve dans dahil tüm sanatlarda gelenek ve modernite bir arada yaşar. Aynı şey, yiyecek, giyecek ve mimari, giyecek ve yiyecek gibi barınma dahil olmak üzere çeşitli yaşam tarzları için de geçerlidir. Kore'nin çok eski zamanlardan kalma kültürel ve sanatsal mirasının çoğu, UNESCO korumasının nesneleri olarak tescil edilmiştir.
Sanatsal duyguları herhangi bir ülkeden daha zengin olan Kore halkı, uzun tarihinde eşsiz bir kültür geliştirmiştir. Yarımada olmasının özelliğiyle hem kara kültürü hem de deniz kültürüne uyum sağlayıp doğal koşullara adapte olarak özgün ve insanlığın sempati gösterebileceği bir kültür oluşturmuştur.
Mimari
Kore mimarisi tarzı, özellikle başkent Pyongyang'taki binalarda bulunmaktadır. 1950-1953 yıllarındaki Kore Savaşı'nda büyük zarar gören ve neredeyse tamamen yok olan şehir, 1960'lar ve 1970'lerde çoğunluğu Sovyetler Birliği'nde eğitim görmüş yerel mimar ve tasarımcıların projeleriyle yeniden inşa edildi. Konstrüktivist, modernist, brütalist ve fütürist eserlerin oluşturulduğu bu dönem, ülkenin mimarisine büyük katkıda bulundu. Kuzey Kore'nin batı dünyası ile izole yapısı da Pyongyang'daki bu yapıların günümüze kadar sapasağlam gelmesini sağladı.[28]
^"Wayback Machine"(PDF). Library of Congress – Federal Research Division. 7 Şubat 2017. 7 Şubat 2017 tarihinde kaynağından(PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 4 Haziran 2023.