Ülkeyi kuruluşundan 2016'ya dek yönetmiş olan İslam Kerimov döneminde Özbekistan'ın insan hakları ve bireysel özgürlükler konusunda politikaları uluslararası kuruluşlar tarafından ağır biçimde eleştirildi.[9][10][11] Ancak Kerimov'un 2016'daki ölümünün ardından yeni cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev ülkede yaygın olan pamuk köleliği[12] ve çocuk işçiliği[13][14] konularında reformlara girişti. Serbest ekonomiye geçiş için çalışmalar başlattı ve Özbekistan'ın komşularıyla ilişkileri iyileşti.[15][16][17][18] Uluslararası Af Örgütü 2017/18'de önceki dönemdeki baskıcı uygulamaların ve hukuksuzlukların sadece kalıntılarının kaldığını raporladı. 2020 BM raporu da iyileşmelerin gerçekleştiğini doğruladı.
Özbek ekonomisi hâlen serbest piyasa ekonomisine geçiş sürecindedir. Ülkenin dış ticaret politikası ithal ikamesine (ithalat ürünlerinin yurt içinde üretilmesi) dayanır. Özbekistan dünyanın en büyük pamuk ihracatçılarından biridir. Sovyet Dönemi'nden kalan dev enerji üretim tesisleri ve doğal gaz kaynakları ülkenin Orta Asya'daki en büyük elektrik üreticisi olmasını sağlamıştır.[19] Ülke Türk Konseyi, TÜRKSOY, BDT, OSCE, BM ve Şanghay İşbirliği Örgütü üyesidir.
Orta Asya'da yaşadığı bilinen ilk insanlar, MÖ 1. binyılda bugün Özbekistan olarak bilinen yerin kuzey otlaklarından gelen İskitlerdi. Bu göçebeler bölgeye yerleştiklerinde nehirler boyunca geniş bir sulama sistemi inşa ettiler. Bu dönemde Buhara ve Semerkant gibi şehirler yönetim ve yüksek kültür merkezleri olarak ortaya çıktı. MÖ 5. yüzyılda Baktriya ve Soğdya devletleri bölgeye hakim oldular.[20]
Doğu Asya ülkeleri Batı ile ipek ticaretini geliştirmeye başlayınca, Pers şehirleri bu ticaretten yararlanarak ticaret merkezleri haline geldi. Maveraünnehir eyaletinde ve daha doğuda bugün Çin'in Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde geniş bir şehir ve kırsal yerleşim ağını kullanan Soğdlu aracılar, bu İranlı tüccarların en zengini oldular. İpek Yolu olarak bilinen yerdeki bu ticaretin bir sonucu olarak Buhara ve Semerkant sonunda son derece zengin şehirler haline geldi ve zaman zaman Maveraünnehir, antik çağın en etkili ve güçlü Pers eyaletlerinden biri oldu.
MÖ 327'de Makedon hükümdarı Büyük İskender, modern Özbekistan topraklarını içeren Pers İmparatorluğu'nun Sogdiana ve Baktriya eyaletlerini fethetti. Halk direnişi şiddetli olduğundan ve İskender'in ordusunun Makedonya Greko-Baktriya Krallığı'nın kuzeyi haline gelen bölgede batağa saplanmasına neden olduğundan, bu fetih İskender'e pek yardımcı olmadı. Krallık, MÖ 1. yüzyılda Yuezhi egemenliğindeki Kuşan İmparatorluğu ile değiştirildi. Yüzyıllar boyunca Özbekistan bölgesi, Part İmparatorluğu ve Sasani İmparatorluğu da dahil olmak üzere Pers imparatorluklarının kontrolünde kaldı. Daha sonra Eftalitler ve Göktürk halkları bölgede kontrolü sağladı.
Yedinci yüzyıldan itibaren Müslüman fetihleri, Araplarınİslam'ı Özbekistan'a getirmelerine yardımcı oldu. Aynı dönemde İslam dini göçebe Türk halkları içinde yayılmaya başladı. Sekizinci yüzyılda, Ceyhun ve Seyhun nehirleri arasındaki bölge olan Maveraünnehir, Araplar tarafından fethedildi ve İslam'ın Altın Çağı'dan hemen sonra bir odak noktası haline geldi. Bu dönemde bilginlerin başarıları arasında trigonometrinin modern biçimine ulaşması, optikte, astronomide ve ayrıca şiir, felsefe, sanat, hat sanatındaki ilerlemeler vardı ve Müslüman Rönesansı bu bölgede yayıldı.
Dokuzuncu ve onuncu yüzyıllarda Maveraünnehir, Samanoğulları Devleti'ne dahil oldu. Daha sonra Maveraünnehir, Türklerin yönettiği Karahanlıların yanı sıra Selçuklular ve Karahıtayların kontrolüne geçti.[21]
13. yüzyılda Cengiz Han yönetimindeki Moğol İmparatorluğu bölgeyi fethetti. Orta Asya'nın Moğol istilası Buhara, Semerkand, Ürgenç şehirlerinin işgalleri toplu katliamlara ve Harezmi'nin bazı bölümlerinin tamamen yerle bir edilmesi gibi benzeri görülmemiş bir yıkıma yol açtı.[22]
Cengiz Han'ın 1227'de ölümünün ardından imparatorluğu dört oğlu ve aile üyeleri arasında paylaştırıldı. Maveraünnehir'in çoğunun kontrolü Cengiz Han'ın ikinci oğlu Çağatay Han'ın doğrudan soyundan gelenlerin elinde kaldı. Çağatay topraklarında düzenli bir ardıllık, refah ve iç barış hüküm sürdü ve Altın Orda Devleti kuruldu.
Bölgeye daha sonra Özbek Hanlığı ve Timur İmparatorluğu hakim oldu. Timur, fethettiği geniş topraklardan çok sayıda zanaatkâr ve bilgini başkenti Semerkant'ta bir araya getirerek, böylece imparatorluğuna zengin bir kültürü aşıladı. Onun hükümdarlığı ve soyundan gelenlerin hükümdarlığı sırasında, Semerkant'ta ve diğer nüfus merkezlerinde çok çeşitli dini ve saray inşaat başyapıtları üstlenildi. Timur'un Torunu Uluğ Bey, dünyanın ilk büyük astronomlarından biriydi. Timurlu hanedanlığı döneminde Çağatay Türkçesi edebi bir dil olarak kabul gördü. Ali Şir Nevai 15.yy'da Herat şehrinde edebiyat faaliyetlerini sürdürdü.
Özbek ulusu ilk olarak Cengiz Han'ın torunu Şiban'ın soyundan gelen Ebü'l-Hayr Han'ın önderliğinde Deşt-i Kıpçak'taki çeşitli Türk boyları ve kabilelerinin Özbek/Şeybani Hanlığı etrafında örgütlenmesiyle oluşmuştur. Hanlık, Ebü'l-Hayr Han'ın vefatından sonra bir süre karışıklık içinde kalmış ve Özbekler dağılmışlardır.[23] Torunu ve Şah Budak’ın oğlu Şeybani Han, dağınık hâldeki Özbekleri birleştirmiş ve seferler düzenlemiştir. Timurlu Devleti'ndeki taht kavgalarından yararlanan Şeybani Han, Maveraünnehir ile Harezm'i ele geçirip Timurlu Devletini yıkmış ve Hanlığın başkentini Buhara'ya taşımıştır.[24] Bundan sonra Timurlu halkı da Özbek ulusuna girmiş ve Deşt-i Kıpçak'tan gelen bu göçebe Özbekler Timurlu topraklarına yerleşmiştir, bu Türk topluluklarının kültürel etkileşimiyle günümüzdeki Özbekler teşkil olmuştur.[25]
Bağımsız Özbekistan Devleti
Özbekistan, 20 Haziran 1990'da egemenliğini, 1 Eylül 1991'de bağımsızlığını ilan etmiştir. 29 Aralık 1991 tarihinde düzenlenen referandumla bağımsızlık ilanı onaylanmıştır. Özbekistan bağımsızlığını kazandıktan sonra gelişmiş ülkelerle özellikle ekonomik anlamda ilişkiler kurmuştur. Özbekistan zengin yer altı kaynaklarını diğer ülkelere satma imkânı bulmuştur. Özbekistan çok eskiye dayanan köklü devlet geleneği sayesinde bağımsızlığını kazandıktan kısa süre sonra Orta Asya'nın güçlü devleti hâline gelmiştir ve günümüzde de Orta Asya liderliği konusunda Kazakistan ile rekabet hâlindedir. Bağımsızlığından 2 Eylül 2016 tarihindeki ölümüne kadar devlet başkanlığını İslam Kerimov yürütmüştür. Bugün Özbekistan cumhurbaşkanlığı görevini, 4 Aralık 2016 tarihinde cumhurbaşkanı olarak seçilen Şevket Mirziyoyev yürütmektedir.[26]
Özbekistan 447.400 kilometre karelik bir alana sahiptir. Bölgeye göre dünyanın 56., nüfusa göre ise 40. büyük ülkesidir. Bağımsız Devletler Topluluğu ülkeleri arasında, bölgeye göre dördüncü ve nüfusa göre ikinci en büyük ülkedir.
Özbekistan 37° ve 46° Kuzey enlemleri ile 56° ve 74° Doğu boylamları arasında yer alır. Batıdan doğuya 1.425 kilometre ve kuzeyden güneye 930 kilometre uzanır. Kuzey ve kuzeybatıda Kazakistan ve Aralkum Çölü (eski adıyla Aral Denizi), güneybatıda Türkmenistan ve Afganistan, güneydoğuda Tacikistan ve kuzeydoğuda Kırgızistan ile sınır komşusu olan Özbekistan, Orta Asya'nın en büyük ülkelerinden biridir.
Özbekistan sıcak, kurak ve Denize kıyısı olmayan ülkeler'den biridir. Ayrıca, bir dizi endoreik havza içindeki konumu nedeniyle nehirlerinin hiçbiri denize çıkmaz. Topraklarının %10'undan daha azı, nehir vadilerinde ve vahalarda ve daha önce dünyanın en kötü çevre felaketlerinden birinde büyük ölçüde kurumuş olan Aral Denizi'nde yoğun bir şekilde ekilen sulu arazidir. Toprakların kalanı geniş bir araziyi kaplayan Kızılkum Çölü ve dağlardan oluşur. Özbekistan'da iklim karasaldır ve yılda çok az yağış beklenir (100-200 milimetre veya 3,9-7,9 inç). Ortalama yaz yüksek sıcaklığı 40 °C olma eğilimindeyken, ortalama kış düşük sıcaklığı -23 °C civarındadır.
Sirderya (Seyhun) ve Amuderya (Ceyhun) en önemli nehirleridir. Ayrıca, Surhanderya, Karaderya, Zerefşan, Kaşkaderya ve Narin deryaları da bulunmaktadır. En büyük gölü Aral'dır. Aral Gölü ayrıca, Sovyet dönemindeki yanlış tarım politikaları sonucunda bugün Özbekistan için büyük bir çevre felaketi doğurmuştur. Özbekistan'ın Aral Gölü'ne bitişik bölgesi olan Karakalpakistan'da yüksek tuzluluk ve toprağın ağır elementlerle kirlenmesi yaygındır. Ülkenin su kaynaklarının büyük bir kısmı, su kullanımının yaklaşık %84'ünü oluşturan ve yüksek toprak tuzluluğuna katkıda bulunan çiftçilik için kullanılmaktadır. Bölgede yoğun olarak görülen pamuk yetiştiriciliğinde yoğun pestisit ve gübre kullanımı toprak kirlenmesini daha da kötüleştirir.
Özbekistan'ın topoğrafik haritası
Köppen İklim Sınıflandırması'na göre Özbekistan'da görülen iklim tipleri
Aral Gölü'nün 1989 ve 2014 yıllarındaki karşılaştırılması
Diğer Orta Asya Türk Cumhuriyetlerinde olduğu gibi iklimi, yazları sıcak ve kurak, kışları soğuk ve karasal iklimdir.
1996 CIA World Factbook verilerine göre Özbekistan etnik dağılımında Özbekler %80, Ruslar %5,5, Tacikler %5’lik orana sahiptir.[27] Nüfusun %96'sı Müslüman’dır. Ülkede %2 oranında Ortodoks nüfus yaşamaktadır. %2 oranında diğer dinlere mensup insan bulunmaktadır.
Ülkenin resmi dili olan Özbekçe, Uygur diline yakın Türk dillerinden biridir ve her ikisi de Türk dil ailesinin Karluk grubuna ait bir Türk dilidir. Tek resmi ulusal dildir ve 1992'den beri resmi olarak Latin alfabesiyle yazılmaktadır.
1920'lerden önce Özbeklerin yazı diline Türki dili (Çağatay Türkçesi) de deniliyordu ve Nestâlik yazı stiliyle Arap alfabesi kullanılarak yazılıyordu. 1926'da Latin alfabesi tanıtıldı ve 1930'lar boyunca çeşitli revizyonlardan geçti. Son olarak, 1940 yılında, Kiril alfabesi Sovyet yetkilileri tarafından tanıtıldı ve Sovyetler Birliği'nin çöküşüne kadar kullanıldı.
Özbekistan laik bir ülkedir ve anayasasının 61. Maddesi, dini örgüt ve derneklerin devletten ayrı ve kanun önünde eşit olacağını belirtmektedir. Devlet, dini derneklerin faaliyetlerine müdahale edemez. Özbekistan halkı Sovyetler Birliği dönemleri diğer birlik üyeleri gibi devlet ateizmi içinde yaşamıştır. Bağımsızlığın ardından herkesin dininin özgürce yaşayacağı laik bir devlet haline gelmiştir.
Özbekistan'ın 1991'de Sovyetler Birliği'nden bağımsızlığını ilan etmesinin ardından bir seçim yapıldı ve 29 Aralık 1991'de İslam Kerimov Özbekistan'ın ilk Cumhurbaşkanı seçildi. 1994 yılında 16. Yüksek Sovyet'in aldığı bir kararla Âli Meclis (Parlamento veya Yüksek Meclis) seçimleri yapıldı. O yıl, Yüksek Sovyet'in yerini Âli Meclis aldı. Kerimov'un ilk başkanlık dönemi referandumla 2000 yılına uzatıldı ve 2000, 2007 ve 2015'te yeniden seçildi ve her seferinde oyların %90'ından fazlasını aldı.
Devlet Başkanı İslam Kerimov'un 2 Eylül 2016'daki ölümünün ardından Âli Meclis, Başbakan Şevket Mirziyoyev'i geçici olarak başkanlığa atadı. Mirziyoyev daha sonra Aralık 2016 başkanlık seçimlerinde oyların% 88,6'sını alarak ülkenin ikinci devlet başkanı seçildi ve 14 Aralık'ta yemin ederek görevine başladı.[29] Başbakan Yardımcısı Abdulla Aripov onun yerine başbakan oldu.[30]
65.000'e yakın askeriyle Özbekistan, Orta Asya'daki en büyük silahlı kuvvetlere sahiptir. Askeri yapı büyük ölçüde Sovyet ordusu'nun Türkistan Askeri Bölgesi'nden miras kalmıştır.[31] Özbek Silahlı Kuvvetlerinin teçhizatı standarttır, çoğunlukla Sovyet sonrası mirastan ve yeni hazırlanmış Rus ve bazı Amerikan teçhizatından oluşur.
Hükûmet, eski Sovyetler Birliği'nin silah kontrolü yükümlülüklerini kabul etti, Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Antlaşması'na katıldı (nükleer olmayan bir devlet olarak) ve ABD Savunma Tehditlerini Azaltma Ajansı'nın (DTRA) Batı Özbekistan'daki aktif programını destekledi (Nukus ve Vozrozhdeniye Adası). Özbekistan Hükûmeti, GSYİH'nın yaklaşık %3,7'sini orduya harcıyor, ancak 1998'den bu yana giderek artan bir şekilde Yabancı Askeri Finansman (FMF) ve diğer güvenlik yardımı fonları alıyor.
ABD'deki11 Eylül 2001 terör saldırılarının ardından Özbekistan, ABD Merkez Komutanlığının Özbekistan'ın güneyindeki Karşı-Hanabad hava üssüne erişim talebini onayladı. Ancak Özbekistan, Andican katliamı ve ABD'nin bu katliama tepkisinin ardından ABD'nin hava üslerinden çekilmesini talep etti. Son ABD birlikleri Kasım 2005'te Özbekistan'dan ayrıldı.[32] 2020'de, eski ABD üssünün orada konuşlanmış ABD personelinde alışılmadık derecede yüksek kanser oranlarına neden olabilecek radyoaktif maddelerle kirlendiği ortaya çıktı. Ancak Özbekistan hükûmeti böyle bir vakanın daha önce yaşanmadığını öne sürerek bu açıklamayı yalanladı.[33]
23 Haziran 2006'da Özbekistan, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü'ne (CSTO) tam katılımcı oldu, ancak CSTO'ya Haziran 2012'de üyeliğini askıya almasını bildirdi.[34]
Özbekistan yılda 80 ton altın çıkarmakta olup, dünyada yedinci sıradadır. Özbekistan'ın bakır yatakları dünyada onuncu, uranyum yatakları ise on ikinci sıradadır. Ülkenin uranyum üretimi küresel olarak yedinci sıradadır.[35][36][37]
Özbek ulusal gaz şirketi Uzbekneftegaz, yıllık 60 ila 70 milyar metreküp (2,1-2,5 trilyon fitküp) üretimle doğal gaz üretiminde dünyada 11. sırada yer almaktadır. Ülkenin önemli miktarda kullanılmamış petrol ve gaz rezervleri vardır: Özbekistan'da 98 kondensat ve doğal gaz yatağı ve 96 gaz kondensat yatağı dahil olmak üzere 194 hidrokarbon yatağı bulunmaktadır.[38][39]
Özbekistan'da Devlet Televizyon Radyo Şirketi televizyon ve radyo yayını yapar. Sadece devlet kanalları değil özel kanallar da vardır. Bunlardan bazıları M5, millî Tv, Sevimli, Zo’r TV kanallarıdır. Devlet kanallarının bazıları Özbekistan, Navo, Bolajon, Taşkent, Kinoteatr, Yoshlar, Medeniyet ve Marifet, Dünya Böyle ve Spor TV kanallarıdır. Şirketin HD ve yerel kanalları vardır. Özbekistan'da 3 adet devlet ve 18 adet özel ve 5 adet yabancı olmak üzere toplam 26 adet banka bulunmaktadır. Ülkenin Artel adlı elektronik markası vardır.
Resmi kaynak raporuna göre, 1 Temmuz 2007'de 3,7 milyon olan Özbekistan'daki cep telefonu kullanıcı sayısı 10 Mart 2008 itibarıyla 7 milyona ulaştı.[42] 2017'de mobil kullanıcı sayısı 24 milyondan fazlaydı.[43] Abone sayısı açısından en büyük cep telefonu operatörü MTS-Özbekistan'dır.[44]
2019 itibarıyla, tahmini internet kullanıcı sayısı 22 milyondan fazlaydı veya nüfusun yaklaşık %52'siydi.[45][46]
Özbekistan'da İnternet Sansürü var ve Ekim 2012'de hükûmet proxy sunucularına erişimi engelleyerek internet sansürünü sertleştirdi.[47]Sınır Tanımayan Gazeteciler, Özbekistan hükûmetini "İnternetin Düşmanı" olarak adlandırdı ve Arap Baharı'nın başlamasından bu yana hükûmetin internet üzerindeki kontrolü önemli ölçüde arttı.[48]
Özbekistan'da basın otosansür uyguluyor ve yabancı gazeteciler, resmi raporlara ve resmi olmayan ve tanık ifadelerine göre birkaç yüz kişinin tahminine göre, hükûmet birliklerinin protestocu kalabalığına ateş açarak 187 kişiyi öldürdüğü 2005 Andican katliamından bu yana kademeli olarak ülkeden sınır dışı edildi.[48]
Ulaşım
Ülkenin başkenti ve en büyük şehri olan Taşkent'in 1977'de inşa edilen ve Sovyetler Birliği'nden on yıllık bağımsızlığının ardından 2001'de genişletilen dört hatlı bir metrosu var. Özbekistan ve Kazakistan şu anda Orta Asya'da metro sistemine sahip iki ülke. Eski Sovyetler Birliği'ndeki en temiz sistemlerden biri olarak tanıtılıyor.[49] İstasyonlar fazlasıyla süslü. Örneğin, 1984 yılında inşa edilen Metro Kosmonavtov istasyonu, insanlığın uzay araştırmalarındaki başarılarını takdir etmek ve Sovyet kozmonot Vladimir Dzhanibekov'un rolünü anmak için bir uzay yolculuğu teması kullanılarak dekore edilmiştir.Özbek kökenli. Bir istasyon girişinin yanında Vladimir Dzhanibekov'un bir heykeli duruyor.
Şehrin dört bir yanından geçen devlet tarafından işletilen tramvaylar ve otobüsler var. Kayıtlı ve kayıtsız birçok taksi de vardır. Özbekistan'da modern araba üreten fabrikalar var. Araba üretimi, hükûmet ve Koreli otomobil şirketi Daewoo tarafından destekleniyor. Mayıs 2007'de otomobil üreticisi UzDaewooAuto, General Motors-Daewoo Auto and Technology (GMDAT, ayrıca bkz. GM Özbekistan) ile stratejik bir anlaşma imzaladı.[50] Hükûmet, küçük otobüs ve kamyon üreticisi SamKochAvto'daki Türk Koç'un hissesini satın aldı. Ardından Japon Isuzu Motors ile Isuzu otobüs ve kamyon üretimi için anlaşma imzaladı.[50]
Tren bağlantıları, Özbekistan'daki birçok kasabanın yanı sıra komşu eski Sovyetler Birliği cumhuriyetlerini birbirine bağlar. Ayrıca bağımsızlıktan sonra hızlı çalışan iki tren sistemi kuruldu. Özbekistan, Orta Asya'daki ilk yüksek hızlı demiryolunu Eylül 2011'de Taşkent ile Semerkant arasında hizmete açtı. Afrosiyob adlı yeni yüksek hızlı elektrikli tren Talgo 250, Talgo SL (İspanya) tarafından üretildi ve 26 Ağustos 2011'de Taşkent'ten Semerkant'a ilk seferini yaptı.[51]
Sovyet döneminde inşa edilmiş büyük bir uçak fabrikası var - Taşkent Chkalov Havacılık Üretim Fabrikası veya Rusça'da ТАПОиЧ. Tesis, II. Dünya Savaşı sırasında, ilerleyen Nazi kuvvetleri tarafından ele geçirilmemek için üretim tesislerinin güney ve doğuda boşaltıldığı zaman ortaya çıktı. 1980'lerin sonlarına kadar tesis, SSCB'nin önde gelen uçak üretim merkezlerinden biriydi. Sovyetler Birliği'nin dağılmasıyla, üretim ekipmanlarının modası geçmiş oldu; işçilerin çoğu işten çıkarıldı. Şimdi yılda sadece birkaç uçak üretiyor, ancak artan Rus şirketlerinin ilgisiyle, üretim geliştirme planları söylentileri var.
Özbekistan, Özbeklerin çoğunlukta olduğu geniş bir etnik grup ve kültür karışımına sahiptir. 1995'te Özbekistan nüfusunun yaklaşık %71'i Özbek'ti. Başlıca azınlık grupları Ruslar (%8), Tacikler (%3-4,7), Kazaklar (%4), Tatarlar (%2,5) ve Karakalpaklardı (%2).
Orta Asya klasik müziğine Shashmaqam denir ve 16. yüzyılın sonlarında Buhara'da bu şehrin bölgesel bir başkent olduğu dönemde ortaya çıkmıştır. Azerbaycan Muğam ve Uygur muqam sanatı ile ile yakından ilişkilidir. Altı makam olarak tercüme edilen ad, klasik Fars geleneksel müziğine benzer altı farklı Müzikal modda altı bölüm içeren müziğin yapısını ifade eder. Konuşulan Tasavvuf şiirinin ara bölümlerinde müziği kesintiye uğrar, tipik olarak daha düşük bir tondan başlar ve kademeli olarak yükselir.
Özbek mutfağı yerel tarımdan etkilenmiştir. Özbekistan'da çok fazla tahıl tarımı yapıldığından ekmek ve erişte önem arz etmekte ve Özbek mutfağı "erişte açısından zengin" olarak nitelendirilmektedir. Koyun eti, ülkedeki koyun bolluğu nedeniyle popüler bir et çeşididir ve çeşitli Özbek yemeklerinin bir parçasıdır.
Özbekistan'ın imza yemeği, tipik olarak pirinç, et, havuç ve soğandan yapılan bir ana yemek olan Özbek pilavıdır.
Diğer önemli ulusal yemekler arasında büyük yağlı et parçaları (genellikle koyun eti) ve taze sebzelerden yapılan bir çorba olan: shurpa, norin ve laghman. Çorba veya ana yemek olarak servis edilebilen erişte bazlı yemekler: mantı, chuchvara ve somsa. Meze veya ana yemek olarak kullanılan hamurdan doldurulmuş cepler: et ve sebze yahnisi olan dimlama ve genellikle ana yemek olarak sunulan çeşitli kebaplar bulunur.
^Davidovich, E. A. (1998). "The Karakhanids; Chapter 6 The Karakhanids". C.E. Bosworth (Ed.). History of Civilisations of Central Asia. 4 part I. UNESCO Publishing. ss. 119-144. ISBN92-3-103467-7.