22 Mart ile 25 Nisan arasına denk gelen bir pazar günü
Törenler
Dinî âyinler
Gelenekler
Kilise ziyaretleri, aile yemekleri, Paskalya yumurtası avı, hediye verme
Paskalya (Latince: Pascha, Yunanca: Πάσχα, Bulgarca: Великден[1]Aramice: פֶּסחא), Hristiyanlıktaki en eski[2] ve en önemli[2][3] yortu. İsa'nın çarmıha gerildikten sonra 3. günde[3] dirilişi kutlanır.[2]Doğu ve Batı kiliseleri arasında farklılıklar olmakla beraber, Paskalya dönemi yaklaşık olarak mart sonundan nisan sonuna kadar olan dönemdir. Her sene sabit bir tarihte gerçekleşmeyen ve dünya kiliselerinin çoğunda pazar günü kutlanan Paskalya Günü ise, Diriliş Bayramı, Diriliş Pazarı ya da Kıyam Yortusu olarak da adlandırılır.
Köken bilimi
2. yüzyıl
Paskalya ve Triduum sözcüklerinin 2. yüzyıldaki karşılığı Yunan ve Latin yazarlar tarafından "Pascha (πάσχα)" olarak kullanılmıştır. İbranice "Pesah" (פֶּסַח) sözcüğünün Aramiceye geçmiş halinden türetilmiştir. Sözcük "dokunmadan geçmek" anlamına gelir ve İsrailoğulları'nın Mısır'daki esaretten kaçışına veya İsrailoğulları'nın ilk doğan çocuğunun canının bağışlanmasına gönderme yapar.[4]PavlusEfes'ten "Pascha'mız İsa bizim için kurban edildi." diye yazmıştır; ancak Efesli Hristiyanlar Çıkış'ın İsa'nın ölümünden bahsettiğini duyan ilk insanlar değildi.
Cermen, Sâmî, Romen ve Kelt dilleri
Günümüz İngilizcesindeki Easter sözcüğü Eski İngilizcedeki 899 yılından önce ortaya çıkan Ēastre ya da Ēostre sözcüğünden türemiştir. Günümüz Almancasındaki karşılığı Osterndir. Paskalya sözcüğü Hollandacada Pasen, İskandinav dillerinde ise påske (Danca ve Norveççe), påsk (İsveççe), páskar (İzlandaca) and páskir (Faroece) olarak geçmektedir.
Yunanca "Πάσχα" sözcüğü ve Latincedeki karşılığı "Pascha" İbranicedeki Hamursuz Bayramı anlamına gelen "Pesach (פֶּסַח)" sözcüğünden türemiştir. Yunancada diriliş, yükseliş anlamına gelen "Ἀνάστασις" sözcüğü de bazen kullanılır.
Arapça ve diğer Sami dillerini konuşan Hristiyanlar Pesaḥ ile aynı kökten gelen adlar kullanırlar.
Tüm Romen dillerinde Paskalya sözcüğünün kaynağı Latince Pascha sözcüğüdür. İspanyolcada Pascua, İtalyanca ve Katalancada Pasqua, Fransızcada Pâques, Portekizcede Páscoa ve Rumence'de Paşti sözcükleri kullanılır.
Tüm günümüz Kelt dillerinde Paskalya sözcüğü Latinceden türemiştir.
Bazı Batılı dillerde Paskalya yerine kullanılan Easter, Ostern vb. sözcüklerin kökeni Cermen Takvimi'ndeki Eostur (Nisan) ayıdır. Bu ay, adını AnglosaksonPagan tanrıçası Ēastre'den alır.[2]
Paskalya tarihleri 1982–2022 Gregoryen takvimine göre
Yıl
Batı
Doğu
1982
11 Nisan
18 Nisan
1983
3 Nisan
8 Mayıs
1984
22 Nisan
1985
7 Nisan
14 Nisan
1986
30 Mart
4 Mayıs
1987
19 Nisan
1988
3 Nisan
10 Nisan
1989
26 Mart
30 Nisan
1990
15 Nisan
1991
31 Mart
7 Nisan
1992
19 Nisan
26 Nisan
1993
11 Nisan
18 Nisan
1994
3 Nisan
1 Mayıs
1995
16 Nisan
23 Nisan
1996
7 Nisan
14 Nisan
1997
30 Mart
27 Nisan
1998
12 Nisan
19 Nisan
1999
4 Nisan
11 Nisan
2000
23 Nisan
30 Nisan
2001
15 Nisan
2002
31 Mart
5 Mayıs
2003
20 Nisan
27 Nisan
2004
11 Nisan
2005
27 Mart
1 Mayıs
2006
16 Nisan
23 Nisan
2007
8 Nisan
2008
23 Mart
27 Nisan
2009
12 Nisan
19 Nisan
2010
4 Nisan
2011
24 Nisan
2012
8 Nisan
15 Nisan
2013
31 Mart
5 Mayıs
2014
20 Nisan
2015
5 Nisan
12 Nisan
2016
27 Mart
1 Mayıs
2017
16 Nisan
2018
1 Nisan
8 Nisan
2019
21 Nisan
28 Nisan
2020
12 Nisan
19 Nisan
2021
4 Nisan
2 Mayıs
2022
17 Nisan
24 Nisan
2023
9 Nisan
16 Nisan
2024
31 Mart
5 Mayıs
2025
20 Nisan
2026
5 Nisan
12 Nisan
2027
28 Mart
2 Mayıs
2028
16 Nisan
2029
1 Nisan
8 Nisan
2030
21 Nisan
28 Nisan
İsa M.S. 29–33 yılları arasında çarmıha gerildi.[6] Paskalya Yortusu'na dair en eski kayıtlar 2. yüzyıla aittir, bununla birlikte İsa'nın dirilişinin anılması muhtemelen daha eski tarihlere dayanır.[3]
İsa'nın dirildiği günü belirleme hususu, 8. yüzyıla kadar Doğu ve Batı kiliseleri arasında başlıca tartışma konularından biri oldu. Anadolu'daki Hristiyanlar İsa'nın çarmıha gerildiği günü, YahudilerinPesah (Hamursuz Bayramı) olarak kutladığı, baharın ilk dolunayından sonraki 14. gün (Yahudi Takvimi'ne göre 14 Nisan) olarak belirlediler. Diriliş gününü de –haftanın hangi gününe geldiğine bakılmaksızın– bundan üç gün sonrası, yani 17 Nisan olarak belirlediler.[3] Ancak Yahudi Takvimi'nde de adı Nisan olan bu ay, günümüzde kullandığımız Gregoryen Takvimi'ndeki Nisan ayı ile örtüşmemektedir. Modern Mart ve Nisan aylarının bir kısmını[7] kapsamaktadır. Batı Kiliseleri'nde ise İsa'nın bir Pazar günü dirildiğine inanıldığı için, Yahudi 14 Nisan'ından sonraki ilk Pazar günü "Diriliş Günü" kabul edildi. Zamanla diğer kiliseler de bu geleneğe uydu ve kutlamalar Pazar günü yapılmaya başlandı. Günümüzde "14'üncü gün" denen ve Diriliş gününü haftanın hangi gününe geldiğine bakmaksızın kutlayan kiliselerin sayısı oldukça azdır.[3]
325 yılındaki İznik Konsili'nde, Paskalya'nın bahar ekinoksundan (21 Mart) sonraki ilk dolunayın ardından gelen Pazar günü kutlanması kararı alındı. Bu nedenle Paskalya, Gregoryen Takvimi'ne göre 22 Mart ile 25 Nisan arasındaki Pazar günlerinden birine denk gelir. Doğu Ortodoks Kiliseleri, Jülyen Takvimi'ni temel aldıkları için kutlamalar genellikle Protestan ve Katolik kiliselerinden sonra gerçekleşir. Ayrıca yine Ortodoks kiliselerinde Paskalya'nın Yahudi Pesah Bayramı ile aynı güne denk 'gelmemesine' dikkat edilir.[3]
20. yüzyılda Paskalya Yortusu için sabit bir tarih belirleme çalışmaları yapıldı. Özellikle Nisan ayının ikinci pazarı üzerinde durulduysa da uygulamaya geçilemedi.[3]
Bu alt başlığın genişletilmesi gerekiyor. Sayfayı düzenleyerek yardımcı olabilirsiniz.
Doğu Hristiyanlığı
Ortodoks Kilisesinde Paskalyanın Anlamı Hristiyan Kiliselerinde olduğu gibi Ortodoks yıllık ibadetleri içerisinde de en büyüğü, festivallerin festivali, bayramların bayramı olarak isimlendirilen paskalyadır. Çünkü paskalya, Ortodoks Hristiyanlar için ilk dönem Hristiyan Kilisesinin temel taşını teşkil eden İsa Mesih'in dirilişini ifade etmektedir. Ortodoks Kilisesine mensup Hristiyanlar, paskalya döneminde İsa Mesih'e bağlılığın en derin anını yaşamaktadır. Bu dönem boyunca İsa Mesih'in manevi bedenini temsil eden Ortodoks Kilisesi tamamen İsa Mesih'e hasredilmektedir. Burada İsa Mesih'in havarilerinin huzurunda gerçekleştirmiş olduğu göğe yükselme mucizesi manevi anlamda canlandırılmaktadır. Ortodokslar bu günlerde kendilerini tamamen bu olay üzerine yoğunlaştırarak İsa Mesih'in mucizevi yükselişini ve tekrar dirilişini kalplerinde ve zihinlerinde hissetmeye çalışmaktadır. Ortodoks Kilisesi paskalyayı ümit, hayatın ölüme üstünlüğü ve ölümden sonraki ebedi hayatın zaferi olarak kabul etmektedir. Nitekim Ortodoks Hristiyanlara göre İsa Mesih, tekrar dirilmekle hayatın ölüme karşı üstünlüğünü göstermiş ve bunu şu sözlerle açıklamıştır: “Diriliş ve hayat benim, bana iman eden kişi ölse de yaşayacaktır. Yaşayan ve bana iman eden asla ölmeyecek”. Yine Ortodoks bakış açısına göre Paskalya, İsa Mesih'in yeniden dirilişinin yanında onun karanlığa ve yok olmaya karşı üstünlüğünün bir kanıtını da göstermektedir. Ortodoks Hristiyanlar paskalya ile birlikte İsa Mesih'in ölüme ve yokluğa galip gelerek yepyeni bir hayata başladığı gibi kendilerinin de yeni bir hayata başladıklarına inanmakta ve her şeyin yaratıcısı Tanrıya şükretmektedir. Baharın gelmesiyle tekrar yenilenen tabiat gibi Ortodoks Hristiyanlar da paskalya dönemi ile birlikte kendi hayatlarını, ruh dünyalarını İsa Mesih'in ışığıyla yenilemektedir.
Ortodoks Hristiyanların paskalya döneminde önem verdiği hususlardan biri de elli günlük bir dönemi temsil eden "Lent" devresinde çeşitli oruç ve perhizlerle ibadet ve duada bulunmalarıdır. Bu elli günlük dönem Ortodoks Yunanlar tarafından “Triodion” olarak isimlendirilmekte ve buna aynı zamanda tövbe devresi de denilmektedir. Ortodoks Hristiyanlar bu dönemde kendilerini tövbeye, duaya ve ibadete adayarak İsa Mesih'in çekmiş olduğu sıkıntı ve ıstırapları hatırlamaktadır. Ortodokslar paskalya döneminde, İsa Mesih'in yeniden dirilmesiyle birlikte onun kendilerini kontrol ettiğini, bir güneş gibi parlayarak insanlığı seyrettiğini ve bunun karşılığında ona duada bulunulması gerektiğine inanmaktadır. Bu inançla hareket eden Ortodokslar paskalya döneminde İsa Mesih'e duada ve yakarışta bulunmaktadır. Ayrıca “Triodion” adında Ortodoks bir dua kitabı da bulunmaktadır. Bu kitap, büyük perhiz dönemi boyunca Ortodokslar tarafından ibadet amacıyla okunmaktadır.
Paskalya dönemi Ortodoks halkın dini inançları ile birlikte aralarındaki sosyal dayanışmanın da örneklerini ortaya koymaktadır. Bu dönemde Ortodoks nüfusa sahip olan yerleşim birimlerinde yaşayan insanlar kırsal kesimlerdeki akraba, eş ve dostlara ziyaretlerde bulunarak sosyal dayanışmalarını kuvvetlendirmektedir. Diğer taraftan onlar Paskalya süresince bölgelerindeki kilise organizasyonlarının katkılarıyla geleneksel dini değerlerini de yaşatmaktadır.
Paskalya'dan önceki Kutsal Cuma (Holy Friday) günü İsa'nın çarmıha asılarak vefat ettiği gündür. Bu günde, İsa'nm çekmiş olduğu ızdıraplar hatırlanmaktadır. Büyük Cuma da denen bu gün Hristiyanlar açısından son derece kederli bir gün olarak görülmektedir. Ayrıca, İsa'nm asli günahtan bütün insanları kurtarmasından dolayı sevinç de.paylaşılmaktadır. Yapılan ayinlerde kutsal kitaptan pasajlar okunmakta ve dualar edilmektedir.39
Büyük Cumartesi de denilen Kutsal Cumartesi (Holy Saturday); paskalyanın arifesini oluşturmaktadır. Akşam ibadeti şeklinde kutlanan bu günde kandiller yakılmakta, dualar edilmekte, vaftiz suyu kutsanmakta ve "Evharistiya Ayini" yapılmaktadır. İsa Mesih'in yeniden dirilişini sembolize eden bu ayin, kutsal ateş, paskalya kandili, vaftiz kurnasının kutsanması, okunan ilahiler ve dualarla icra edilmektedir. Ayinler genelde akşamları olmakta ve Ortodoks Hristiyanlar bu ayinlerde İsa Mesih'i hatırlamaktadır.
Kutsal Cumartesinden hemen sonraki pazar gününde sabah kilisede yapılan toplu ayin ile paskalya kutlamaları başlamaktadır. Paskalya bayramı ile birlikte Ortodoks Hristiyanlar, İsa Mesih'in ölümü ve dirilişini özel bir şekilde kutlamaya başlamaktadır. Bu günlerde İsa Mesih'in diriliş gününden göğe çıkışma kadar her ayin sırasında özel bir mum yakılmakta ve böylelikle İsa Mesih'in öldükten sonra dirilişi anımsanmaktadır.
Ortodoks Hristiyanlar tarafından uzun bir hazırlık döneminden sonra başlayan eğlence ve törenler paskalya gecesi ile başlamakta, Lent dönemi boyunca kaçınılan yiyecek ve içeceklerin hazırlanması ile devam etmektedir. Bu yiyeceklerin oluşturduğu zengin menü; domuz eti, kek, pasta, özel Paskalya ekmeği ve Paskalya yumurtalarından meydana gelmektedir. Bununla birlikte paskalya bayramı günü hazırlıklar sabah erkenden başlamakta ve öğleden önce saat dokuzda yemek yenmektedir. Zengin ve fakir ayırımı yapılmadan her Ortodoks paskalya yemeğinde hazır bulunmaktadır. Ortodoks Hristiyanlar domuz etinden hazırlanmış yemeklerini evlerinin balkonlarında, piknik yerlerinde barbekü, ızgara usulünde açık alanlarda beraberce yemektedir. Yemek esnasında uzun masalar kurulmakta, ederin yanında şarap, salata, çeşidi mezeler, “tsoureki, kozunak” denilen özel paskalya ekmeği yer almakta, dans, eğlence ve şarkılar birlikte söylenmektedir. Ortodokslar tarafından yapılan bu eğlenceler gece boyunca sürmektedir. Dini törenlerin yanına yapılan bu tür eğlence ve şenliklerle Ortodokslar kendilerini cennette kabul ederek, Tanımın vermiş olduğu nimetlerden haz duymakta ve bunu yaşamaya çalışmaktadır.[8]
Gelenekler
Paskalya tüm Hristiyanlar tarafından kutlanır. Yaygın olarak kiliselerde düzenlenen ayinlerin dışında, kutlandığı ülkeye göre değişik gelenekler vardır. Bunlar arasında en yaygını şahısların birbirine genellikle çikolatadan yapılan Paskalya tavşanı ve Paskalya yumurtası hediye etmesidir.
Paskalya, perhizle geçen beş haftalık (Büyük Perhiz) bir hazırlık dönemi ile son haftayı (Kutsal Hafta) kapsar. Paskalya Günü'nde (Diriliş Günü) sona erer.
Paskalya Günü için evlerde özel çörekler (Paskalya çöreği) yapılır; haşlanmış yumurtalar boyanır; mumlar yakılır; dualar okunur.
Katolik Kiliseleri'nde, Paskalya gecesi ayininde yeni ateş kutsanır, Paskalya mumu yakılır; Kitabı Mukaddes'ten bölümler okunur, vaftiz törenleri yapılır. Hristiyanlığın başlangıç döneminde vaftiz törenleri, yılda yalnızca bir kez, Paskalya gününde yapılırdı.
Rum ve Rus Ortodoks Kiliselerinde gece ayinlerinden önce kilise dışında bir ayin alayı düzenlenir. Alay kiliseden çıkarken hiç ışık yakılmaz; dönüşte ise, İsa'nın dirilişini simgelemek için yüzlerce mum yakılır.