Türkiye, parlamenter sistemi kaldırıp başkanlık sistemini benimseyerek partili cumhurbaşkanına yürütme yetkisi vermeli mi? Başbakanlığa son vererek cumhurbaşkanı ile onun atayacağı cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanlardan oluşan bir hükûmet sistemi benimsemeli mi? Hem cumhurbaşkanına hem meclise seçimleri yenileme yetkisi verip ikisinin seçimlerinin birlikte yapılmasını kabul etmeli mi? Seçilme yaşını 25'ten 18'e düşürmeli ve milletvekili sayısını 550'den 600'e yükseltmeli mi? Mahkemelerin tarafsızlığına anayasada yer vermeli ve HSYK'nın yapısını değiştirmeli mi?
2017 Türkiye anayasa değişikliği referandumu, 16 Nisan 2017'de gerçekleşen halk oylamasıdır.[1] Seçmenler, mevcut Türkiye Anayasası'nın 18 maddesi üzerindeki değişikliklerini oyladı. Hükûmetteki Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) ve kurucularından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından desteklenen madde değişiklikleriyle ilgili tartışmalar uzun süre devam ettikten sonra muhalefetteki Milliyetçi Hareket Partisi'nin (MHP) desteğiyle birlikte meclisten geçerek halk oylaması kararı alındı. Değişiklik paketi, yürürlükteki parlamenter sistemin kaldırılarak yerine başkanlık sisteminin getirilmesini, başbakanlık makamının ortadan kaldırılmasını, meclisteki vekil sayısının 550'den 600'e çıkarılmasını ve Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun (HSYK) yapısında değişiklikler yapılmasını içermektedir.
Anayasa değişikliği teklifi ilk olarak AK Parti tarafından 2011 genel seçimlerinin hemen peşine duyuruldu ancak meclisteki tüm partilerden oluşan anayasa komisyonunun fikir birliğine ulaşamaması üzerine geri çekildi. 2014 cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Recep Tayyip Erdoğan'ın cumhurbaşkanı koltuğuna oturmasıyla birlikte başkanlık sistemine geçiş tartışmaları hız kazanarak daha çok gündeme geldi ve hem Haziran 2015 genel seçimlerinde hem de Kasım 2015 genel seçimlerinde AK Parti'nin en önemli seçim politikalarından biri oldu. Mayıs 2016'da başbakanlığı ortadan kaldıracak anayasal değişiklik konusunda Erdoğan'la anlaşmazlıklar yaşayan Ahmet Davutoğlu görevden istifa ederek yerine en önemli gündeminin anayasa değişikliği olduğunu söyleyen Binali Yıldırım geldi. Geçmişte birçok kez başkanlık sistemine karşı olduğunu dile getiren MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Ekim 2016'da değişiklik teklifini meclise getirmesi için hükûmete çağrı yaptı ve süreçte iş birliği içinde olabileceklerini duyurdu. Bir aylık görüşmelerin ardından Aralık'ta teklif üzerinde anlaşmaya varan AK Parti ve MHP, böylece önerinin referanduma sunulması için gerekli olan meclis onayı sürecini başlattı.
20 Ocak 2017'de beşte üç oy sayısı 330'u aşarak 339 oy toplayan anayasa değişikliği teklifi meclisten geçerek referandum kararı verildi. Ana muhalefetteki Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), oylamalar sırasında gizli oy kullanılması gerekirken açık oy kullanılması gibi çeşitli usulsüzlükler yaşandığını belirtti.
Arka plan
Başkanlık sistemi, 2005'te Adalet Bakanı Cemil Çiçek tarafından önerildi ve Başbakan Erdoğan tarafından desteklendi.[2] Bu süre zarfından sonra başkanlık sistemine geçiş Adalet ve Kalkınma Partisi liderleri tarafından "yeni anayasa" ile birlikte birçok kez açık bir şekilde dile getirildi. Ekim 2016'da partinin Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı, Nisan 2017'nin değişiklik için referandum tarihi olacağını açıkladı.[3] Kasım 2016'da AK Parti, getirmeyi istediği sistemin adının başkanlık sistemi değil cumhurbaşkanlığı sistemi adıyla anılacağını duyurdu.[4] Bunun üzerine değişiklik teklifinin destekçisi olan hükûmete yakın medya, kullanmakta olduğu başkanlık sistemi adını terk ederek cumhurbaşkanlığı sistemi adını kullanmaya başladı.[5]
Anayasa değişikliği
İlk teklifler
10 Aralık 2016'da AK Parti ile MHP, 21 maddelik anayasa değişikliği önerisi üzerinde görüşmek için bir araya geldi ve referanduma gidilmesi için gerekli olan meclis onayı sürecine geçmek için milletvekillerinden imza toplamaya başladı. Komisyon görüşmelerinden sonra iptal edilen üç maddeyi de içeren tüm değişiklik teklifiyle ilgili detaylar aşağıda listelenmiştir:[6][7]
Önerilen değişikliğin açıklaması
Teklif no.
Madde
Değişiklik
1
Madde 9
Bağımsız olduğu zaten belirtilen mahkemeler için ayrıca "tarafsız" ibaresi eklendi.
Milletvekili seçilme yaşı 25'ten 18'e indirildi ve maddedeki "yükümlü olduğu askerlik hizmetini yapmamış olanlar" kısmı kaldırıldı. Yerine "askerlikle ilişiği olanlar" ibaresi konularak bu durumdaki kişilerin milletvekili olamayacağı belirtildi.
4
Madde 77
Meclis seçimleri için süre dört yıldan beş yıla çıkarıldı. Milletvekili ve cumhurbaşkanı seçimlerinin beş yılda bir aynı gün yapılması kararlaştırıldı.
(Komisyon tarafından çıkarıldı)
Madde 78
Bir partinin seçim listesinde yer alan tüm kişilere "yedek milletvekili" statüsü verilerek meclisteki bir milletvekili ölürse ya da üyeliği iptal edilirse bir yedek milletvekilinin o kişinin yerine geçeceği öngörüldü. Ayrıca seçimlere katılan her partinin en az iki olmak üzere aday sayısının %5'inden daha çok yedek milletvekili adayı göstermesi kararına yer verildi. Bağımsız adaylardan ise bir yedek milletvekili adayı göstermesi istendi. Savaş durumunda milletvekili ve cumhurbaşkanlığı seçimleri yapılamazsa mecliste seçimleri bir yıl erteleme ve mevcut durumun değişmemesi hâlinde ertelemeyi tekrarlama hakkı verildi.
5
Madde 87
Meclisin, bakanları ve hükûmeti denetleme yetkisi ile Bakanlar Kuruluna belirli konularda kanun hükmünde kararname çıkarma hakkı verme yetkisi kaldırıldı.
5
Madde 89
Cumhurbaşkanının veto ettiği kanunun meclis üye tam sayısının salt çoğunluğuyla (301) kabul edilebileceğine karar verildi.
6
Madde 98
Meclis, Bakanlar Kurulunu ve cumhurbaşkanı yardımcılarınımeclis araştırması, genel görüşme, meclis soruşturması ve yazılı soru aracılığıyla denetleme yetkisine sahip oldu. Cumhurbaşkanı yardımcılarının yazılı soru cevaplama süresinin 15 gün olduğu belirtildi.
7
Madde 101
Cumhurbaşkanı aday olacak kişiler son yapılan seçimlerde tek başına veya başka bir partiyle birlikte en az %5 oy almış partiler tarafından veya 100 bin seçmen tarafından aday gösterilebileceği belirtildi. Seçilen cumhurbaşkanının bundan sonra seçildiği partiyle ilişiğini kesmek zorunda olmadığı kararlaştırıldı.
8
Madde 104
Cumhurbaşkanı hem devletin hem de hükûmetin başı ilan edilerek başbakanlık kaldırıldı. Yardımcılarını ve bakanları atayıp görevlerine son verme yetkisine sahip oldu. Kendisine anayasa değişiklikliği yapan kanunları gerekli görürse halkoyuna sunma ve yürütmeyle ilgili konularda "cumhurbaşkanlığı kararnamesi" çıkarma yetkisi verildi. Ayrıca cumhurbaşkanının dört yıllık üniversite mezunu olması şartı değiştirilerek "yükseköğrenim yapmış" olması şartı getirildi.
9
Madde 105
Cumhurbaşkanının bir suçtan dolayı sorgulanabilmesi için meclisteki milletvekili tam sayısının beşte üçünün oyunun gerektiği şartı getirildi. Ayrıca cumhurbaşkanının Yüce Divan'a gitmesi için tam sayının üçte ikisinin sağlanması kararlaştırıldı.
10
Madde 106
Cumhurbaşkanına kendisine bir veya birden fazla yardımcı atama yetkisi verildi. Makamın boşalması hâlinde 45 gün içinde yeni seçim için süre verildi. Cumhurbaşkanı yardımcısının yeni cumhurbaşkanı seçilesiye kadar cumhurbaşkanlığına vekalet edeceği belirtildi. Genel seçime bir yıl veya daha az süre kalmışsa milletvekili seçiminin de cumhurbaşkanı seçimiyle yenilenebileceği, genel seçime bir yıldan fazla süre kalmışsa seçilen cumhurbaşkanının milletvekili seçimlerine kadar görev yapabileceği ve kalan bu sürenin cumhurbaşkanlığının görev süresi açısından iki dönemden biri sayılmayacağı ifadelerine yer verildi. Cumhurbaşkanı yardımcıları veya bakanlar için işledikleri iddia edilen bir suça dair meclis soruşturmasının milletvekili tam sayısının beşte üçünün oyu ile mümkün olması ve aynı kişilerin Yüce Divan'a gönderilmesi için tam sayının üçte ikisinin oyunun gerektiği kararlaştırıldı.
11
Madde 116
Cumhurbaşkanının kendisine ve meclisin üye tam sayısının beşte üçüne seçimleri yenileme hakkı verildi. Her iki tarafın da görev ve yetkilerinin, yeni cumhurbaşkanının ve meclisin göreve başlamasına kadar devam etmesine karar verildi. Cumhurbaşkanının ikinci döneminde meclisin seçimleri yenilemesine karar vermesi halinde cumhurbaşkanının bir defa daha aday olabileceği belirtildi.
12
Madde 119
Cumhurbaşkanına olağanüstü hâl ilan etme yetkisi ve meclise bunu onaylama, süresini uzatma veya kaldırma yetkisi verildi. TBMM'nin savaş haricinde olağanüstü hâli dört aya kadar uzatabileceği belirtildi ancak üst üste olağanüstü hâl ilan edebilme yetkisi kısıtlanmadı. Ayrıca cumhurbaşkanının olağanüstü hâl sürecininde yayımladığı kararnamelerin de meclis tarafından görüşülüp karara bağlanacağı belirtildi.
(Komisyon tarafından çıkarıldı)
Madde 123
Cumhurbaşkanı, üst düzey kamu görevlileri atamalarına ilişkin usul ve esasları belirleme hakkına sahip oldu.
(Komisyon tarafından çıkarıldı)
Madde 126
Cumhurbaşkanı, merkezi idare kapsamındaki kamu kurum ve kuruluşlarının kuruluş, görev, yetki ve sorumluklarını düzenleme hakkını elde etti.
13
Madde 125
Cumhurbaşkanın bütün işlemlerine yargı yolunun açık olduğuna yer verildi.
13
Madde 142
Savaş durumu olmadığı sürece disiplin mahkemeleri dışında askerî mahkeme kurulmasına son verildi.
13
Madde 146
Askeri mahkemeler kaldırıldığı için, Anayasa Mahkemesi'ndeki 17 olan üye sayısı 15 olarak değiştirildi. Bir üyeyi Askerî Yargıtay, bir üyeyi Askerî Yüksek İdare Mahkemesi ibaresinin kaldırılmasına karar verildi. Anayasa Mahkemesi'nde cumhurbaşkanının seçtiği üye sayısı 14'ten 12'ye düşerken, meclisin halihazırda bulunan üç üye atamasında değişiklik yapılmamasına karar verildi.
14
Madde 159
Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun adı "Hâkimler ve Savcılar Kurulu" olarak değiştirildi, üye sayısı 22'den 13'e, daire sayısı üçten ikiye düşürüldü. Kurulun dört üyesinin cumhurbaşkanı tarafından, yedi üyesinin meclis tarafından atanmasına karar verildi. Adalet Bakanı ve Adalet Bakanlığı Müsteşarı'nın kuruldaki üyeliği değişmedi.
15
Madde 161
Cumhurbaşkanının bütçe kanun teklifini malî yılbaşından en az yetmişbeş gün önce meclise sunması gerektiği ve milletvekillerinin bütçe için gider artırıcı veya gelir azaltıcı öneride bulunamayacağı kararlaştırıldı. Bütçenin süresinde yürürlüğe girememesi hâlinde geçici bütçe kanunu çıkarılacağı, eğer geçici bütçe kanunu da çıkarılamazsa yeni bütçe kabul edilene kadar bir önceki yılın bütçesinin yeniden değerleme oranına göre artırılarak uygulanacağı ifadelerine yer verildi.
16
Çeşitli maddeler
Özellikle hükûmetin yetkilerinin cumhurbaşkanına geçmesini içeren değişiklikler olmak üzere anayasanın bazı maddelerinde yukarıda sıralanmış maddelere uyum sağlamak için değişiklikler yapıldı.
16
Madde 123
Kamu tüzelkişilikleri düzenleme yetkisinde belirtilen ancak kanunla veya kanunun açıkça verdiği yetkiye dayanılarak ifadesinin kanunla veya Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle olarak değiştirilmesine karar verildi.
17
Geçici Madde 21
Bir sonraki cumhurbaşkanlığı seçimi ve genel seçimlerin 3 Kasım 2019'da gerçekleşeceği belirtildi. Buna rağmen meclisin erken seçim kararı alması durumunda her iki seçimin de aynı gün yapılacağı ifadesi de eklendi. Bu kanunun onayını takip eden otuz gün içinde Hâkimler ve Savcılar Kurulu üyelerinin seçilmesine ve kanun yürürlüğe girer girmez askerî mahkemelerin kaldırılmasına karar verildi.
18
Çeşitli maddeler
2, 4 ve 7 numaralı değişiklerin yeni seçimlerin ardından yürürlüğe girmesine ve geçici madde hariç diğer değişikliklerin yeni seçilen cumhurbaşkanı yemin ettikten sonra yürürlüğe girmesine karar verildi. Cumhurbaşkanının tarafsız statüsünün ise referandum onayı alır almaz sona ereceği bildirildi.
Meclis Anayasa Komisyonu
AK Parti'nin 316 milletvekili tarafından imzalandıktan sonra 21 maddelik anayasa değişiklik teklifi Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanına gönderildi ve daha sonra Meclis Anayasa Komisyonunda görüşmelere başlandı.[8] AK Parti milletvekili Mustafa Şentop'un başında olduğu komisyonun çalışmaları, planlanan tarihten bir ay önce, Aralık 2016'da, başladı. 25 üyesi bulunan Meclis Anayasa Komisyonundaki dağılım, partilerin meclisteki koltuk sayısı baz alınarak ortaya çıkmıştı ve 15 üye AK Parti'den, beş üye CHP'den, üç üye HDP'den ve iki üye MHP'dendi. Komisyonda çoğunluğa değişiklik teklifini öneren AK Parti sahip olduğu için basındaki eleştirmenler değişiklik paketinin görüşmelerinden hemen hemen hiç sürpriz beklemiyordu.[9] Görüşmeler sırasında yüksek olan gerginlik yüzünden zaman zaman milletvekilleri arasında fiziksel kavgalar yaşandı.[10]
Meclis Anayasa Komisyonu, önerilen tüm değişiklikleri meclis onayına sunmadan önce değiştirme veya reddetme yetkisine sahipti. Komisyon bazı önerilerde küçük değişiklikler yaptı, örneğin ilk taslakta 12 olarak geçen Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu üye sayısını 13 olarak değiştirdi.[11] Önerilen 21 maddeden üç maddenin tekliften çıkarılmasına karar vererek önerilen madde sayısını 18'e düşürdü. Mecliste herhangi bir nedenle sandalyesi boşalan milletvekilinin yerine başka bir milletvekilinin geçmesini öngören "yedek milletvekilliği" statüsünü içeren beşinci öneri, komisyonun çalışma usulüne ilişkin tartışmalar eşliğinde değişiklik teklifinden çıkarıldı.[12] AK Parti milletvekilleri, mecliste koltuk edinmeye çalışan kişiler tarafından tehdit edileceklerini ve can güvenliklerinin tehlikeye gireceğini belirtince değişiklik tekliften çıktı.[13] Beşinci maddeye ek olarak cumhurbaşkanına üst düzey kamu görevlileri atamalarına ilişkin usul ve esasları belirleme hakkına veren 14. madde ile cumhurbaşkanına merkezi idare kapsamındaki kamu kurum ve kuruluşlarının kuruluş, görev, yetki ve sorumluklarını düzenleme hakkını veren 15. madde de reddedildi.[14]
30 Aralık'ta komisyon çalışmalarını tamamladı ve sonuç olarak 21 değişiklikten üçü tekliften çıkarıldı.[15]
Meclis Anayasa Komisyonu sonuçları
Değişiklik
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
Sonuç
Y
Y
Y
Y
N
Y
Y
Y
Y
Y
Y
Y
Y
N
N
Y
Y
Y
Y
Y
Y
Meclis oylaması
Meclis Anayasa Komisyonundaki görüşmelerin tamamlanmasının ardından 18 maddelik değişik teklifi oylamaları için meclis oylaması süreci başladı. Teklifin referanduma sunulması için beşte üç oy çokluğu olan 330 oyu, doğrudan uygulamaya geçmesi için üçte iki oy çokluğu olan 367 oyu alması gerekmekteydi. AK Parti yetkilileri, oylamalar öncesinde 367 barajı geçilse dahi halk oylaması yapılmaksızın değişikliklerin uygulanmayacağını bildirmişti.[16]
Meclis, önerilen değişikliklerin oylamasını iki turda tamamladı. İlk tur değişikliklerin yeterli desteği alıp almayacağının bir göstergesi olarak kabul edildi ve tüm partiler değişikliklerle ilgili olarak genel kurulda söz alarak fikirlerini sundu. İkinci turda ise partiler değişiklikle ilgili açıklamalar yapmadı. Turlardan ikincisinin sonucu değişiklik teklifinin referanduma gidip gitmeyeceği ya da doğrudan uygulamaya konulacağı konusunda belirleyici oldu. Baraj konusunda aynı sayılar korunmakla birlikte ikinci turdan 330'un altında onay çıkması hâlinde değişiklik teklifi meclisten geçmemiş olacaktı.[17]
Toplam koltuk sayısı 550 olan Türkiye Büyük Millet Meclisinde 537 milletvekili oylamaya katıldı. Halkların Demokratik Partisi'nin (HDP) 11 milletvekili henüz kanıtlanmamış terörizm suçlamalarından dolayı tutuklu olduğu için oylamalarda yer alamadı, tutuklu milletvekilleri anayasa görüşmelerinin iç tüzüğe aykırı olduğunu bildirerek durdurulmasını isterken geriye kalan 48 HDP'li milletvekili ise oylamaları boykot etti.[18] Meclis Başkanı İsmail Kahraman ise hastaneye kaldırıldığı için oy kullanamadı, yerine geçici başkanlık eden Ahmet Aydın ise meclis başkanlarının oylamaları katılmaması kuralı nedeniyle oy veremedi.[19][20]
Toplamda 537 milletvekili oylamaya katılabilecekti ve bunlardan 315'i AK Parti'den, 133'ü CHP'den, 48'i HDP'den ve 39'u MHP'dendi; bunlara ek olarak iki bağımsız vekil bulunmaktaydı. MHP milletvekillerinden 6 kişi değişiklik teklifine karşı olduklarını belirterek 'Hayır' diyeceklerini açık bir şekilde duyurunca 'Evet' oyunun fire olmaksızın 348 olması tahmin edildi.[21] CHP'nin 133 milletvekili ile iki bağımsız vekil Aylin Nazlıaka ve Ümit Özdağ da oylamada 'Hayır' diyeceğini açıkladı. HDP ise oylamayı boykot etti.
Milletvekilleri partilerine göre renklendirilmiştir. Siyah renk, oy vermeye uygun olmayan vekilleri göstermektedir.
Toplam
550
537
348
135
Y Referandum
Meclis oylaması 9 Ocak'ta başladı ve oylamanın ilk turu 15 Ocak'ta tamamlandı. Değişikliğe karşı olan milletvekilleri, ara verilmeksizin aynı gün içinde birden çok maddenin oylandığına dikkat çekerek acelecilik olarak nitelendirdikleri bu durumu eleştirdi.[22] Oylamalara usulsüzlük tartışmaları gölge düşürdü; CHP milletvekilleri, AK Parti yönetiminin hangi oyu kullanacağı belirsiz olan kendi milletvekillerini 'Evet' oyuna zorlamak için yasalar tarafından izin verilmediği hâlde açık oy kullanımını şart koştuğunu ifade ederek oylama sırasında açık oy kullanan AK Parti milletvekillerinin fotoğraf ve videolarını çekti.[23][24] AK Parti milletvekilleri, kendilerini açık oy kullanırken görüntüleyen kişilere tepki gösterdi ve bu yüzden hükûmet ile muhalefet vekilleri arasında zaten yaşanan sözlü tartışmalar zaman zaman fiziki kavgaya dönüştü.[25] CHP'li vekil Fatma Kaplan Hürriyet, AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş ile Başbakan Binali Yıldırım'ı açık oy kullanırken görüntülediği için AK Parti milletvekilleri tarafından darp edildi.[26] Bazı milletvekilleri fiziki kavgalar sonucunda hastaneye kaldırılırken tartışmalar sırasında meclis kürsüsünde yer alan €15.000 değerindeki bir mikrofon kayboldu.[27] Oylamanın ikinci turu ise 20 Ocak'ta tamamlandı ve teklifin tüm maddeleri meclisten geçti. Onaylanan değişikliği yürürlüğü koymak için yapılan nihai oylama referandum sınırı olan 330'u geçerek 339 oyla kabul edildi ancak doğrudan yürürlüğe girmesi için gerek olan 367 barajının altında kaldı.[28]
Teklif
Konu
Birinci tur
İkinci tur
Sonuç
Katılan milletvekili
Evet
Hayır
Diğer
Katılan milletvekili
Evet
Hayır
Diğer
Oylamaya başlama teklifi
480
338
134
3
486
345
140
1
Y
1
Mahkemelerin tarafsızlığı
484
347
132
5
485
342
139
4
Y
2
Milletvekili sayısının artırılması
480
343
133
3
486
342
137
6
Y
3
Milletvekili seçilme yaşı
485
341
139
5
486
342
138
6
Y
4
Beş yılda bir aynı gün seçim
486
343
139
4
486
342
140
4
Y
5
Meclisin yetki ve sorumluluğu
354
343
7
4
485
342
138
5
Y
6
Meclisin denetim yetkileri
483
343
137
3
484
340
136
8
Y
7
Cumhurbaşkanının seçimi
482
340
136
6
483
339
138
6
Y
8
Cumhurbaşkanının görevleri
481
340
135
6
483
341
137
5
Y
9
Cumhurbaşkanının cezai sorumluluğu
485
343
137
5
481
340
136
5
Y
10
Cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanlar
483
343
135
5
481
342
135
4
Y
11
Seçimlerin yenilenmesi
483
341
134
8
484
342
138
4
Y
12
Olağanüstü hâl
482
344
133
5
484
343
136
5
Y
13
Askerî mahkemelerin kapatılması
482
343
133
6
487
342
139
6
Y
14
HSYK
483
341
133
9
486
342
141
3
Y
15
Bütçe düzenlemeleri
483
341
134
8
486
342
141
3
Y
16
Diğer maddelerdeki değişiklikler
482
341
134
7
485
341
139
5
Y
17
Yeni sisteme geçiş için geçici madde
484
342
135
7
488
343
142
3
Y
18
Partili cumhurbaşkanı & değişikliklerin yürürlük tarihi
481
344
131
6
488
339
142
7
Y
Teklifin tamamının oylanması (referandum için 330, doğrudan uygulanması için 367 oy)
Kampanya
2017 Türkiye anayasa değişikliği referandumunun kampanya çalışmaları için çalışmalar, teklif meclis onayından geçtikten hemen sonra başladı. Ancak devam eden olağanüstü hâl koşullarında referandum yapılıp yapılamayacağına dair tartışmalar ortaya çıktı; olağanüstü hâlin referandumdan önce kaldırılacağı hükûmet tarafından dile getirilse de bu gerçekleşmedi. Ayrıca önceki yıl peş peşe gerçekleşen ve yüzlerce kişinin ölümüne sebep olan bombalı saldırılar yüzünden mitinglerde güvenliğin sağlanmasına yönelik kaygılar dile getirildi.[29]
Kampanyalar kapsamında teklifin destekçisi ve AK Parti'nin kurucularından Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kırk şehirde 'evet' oyu toplamak için miting yapacağı ve mitinglerin ana mesajının, CHP'nin argümanına tepki olarak gelişen "Rejim değil sistemin değişiyor." olacağı açıklandı.[30] Erdoğan'ın yanı sıra AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Yıldırım'ın da anayasaya değişikliğini onaylamaya seçmenleri ikna etmek için mitingler düzenleyeceği belirtildi.[31] Mitinglerde Yıldırım, "PKK, FETÖ ve HDP 'hayır' dediği için 'evet' diyeceklerini" ifade etti.[32] Değişiklik teklifinin bir diğer destekçisi MHP'nin Genel Başkanı Bahçeli'nin ise açıkhava mitingleri düzenlemek yerine salon toplantısı düzenleyeceği öğrenildi. MHP milletvekili İsmail Ok, partisinin yönetiminin kendi tabanını 'evet' oyu vermeye ikna edemeyeceğini bildiği için miting yapmayacağını iddia etti.[33] Parti yönetiminin aksine partiden ihraç edilen MHP'li muhalifler, referanduma kadar olan süreçte değişiklik teklifinin onaylanmaması yönünde kampanya yürütmek için "Türk Milliyetçileri 'Hayır' Diyor" adıyla yeni bir platform oluşturdu.[34]
'Hayır' oyu için mitingler yapacak olan ana muhalefet partisi CHP, mitingler boyunca parti bayrağı yerine yalnızca Türk bayrağı kullanılacağını açıkladı. Genel Başkan Kılıçdaroğlu, "propaganda koşullarının eşit olması gerektiğine" dikkat çekerek 'hayır' diyeceklere sansür uygulanacağını öne sürdü. Ayrıca "Referandumda AKP devletiyle mücadele edeceğiz; valisi, paşası, emniyet müdürü, tapu müdürüyle hep beraber neden bu referandumda 'evet' oyu verilmesini savunan bir devlet çıkacak karşımıza." sözlerini söyledi.[29][35]BBC Türkçe'den Türey Köse, referandum kampanyası sırasında CHP'nin "MHP tabanına ulaşmak ve bu tabandaki kaygıları 'hayır'a çevirmek için HDP ile birlikte görünmekten kaçınacağını" aktardı.[29] Eş genel başkanları tutuklu olan ve 'hayır' destekçisi olan HDP'nin sözcüsü Bilgen ise "etkin ve güçlü bir muhalefetle" propaganda yapacaklarını duyurdu.[36]
Ocak 2017'den itibaren referandumda 'hayır' oyu için çalışma yürüten kişilere yönelik saldırı, tehdit ve gözaltılar kayıtlara geçti. Maltepe'de referandumda 'hayır' için afiş asan bir kişi silahlı saldırıya uğrarken[37]Antalya'da ve Kadıköy'de ise 'hayır' oyu için propaganda yapan bazı kişiler polis tarafından gözaltına alındı.[38][39]Facebook'ta elinde tuttukları silahlarla kendi fotoğraflarını paylaşarak "başkanlık sistemine 'hayır' diyenleri" beklediğine dair tehditte bulunan iki kişi de gözaltına alınarak haklarında Türkiye Anayasasına göre "halkı kin ve düşmanlığa tahrik" suçundan işlem yapıldı.[40]TKP'nin 'hayır' propagandası için dağıttığı bildiriler "cumhurbaşkanına hakaret" suçlamasıyla toplatıldı.[41]
CHP Konya Milletvekili Mustafa Hüsnü Bozkurt Halk TV televizyon kanalında Halk Arenası adlı programa katıldı. Konuşmasının sonlarında izleyicileri ayağa kalkmaya davet ederek, "16 Nisan'da %60,65 Hayır çıkacak. Ama evet çıksa bile kimse heveslenmesin, yine Samsun'dan çıkarız ve sizi de yedi sülalenizi de İzmir'den denize dökeriz. Ortalığı yıkarız ama yine de devleti yönetmenize izin vermeyiz" diyerek tehdit edici ifadeler kullandı.[42]
Nisan 2017'den itibaren referandumda 'evet' oyu için çalışma yürüten kişilere yönelik uzun namlulu silahlarla saldırılar, fiziki saldırılar ve tehdit edici ifadeler kayıtlara geçti. AK Parti Muradiye İlçe Başkanı İbrahim Vanlı'nın içerisinde bulunduğu iki araçlı konvoya terör örgütü PKK tarafından uzun namlulu silahlarla saldırı gerçekleştirildi. Saldırıda bir güvenlik görevlisi hayatını kaybetti bir kişi de yaralandı.[43] Beşiktaş'ta AK Parti tarafından anayasa değişikliği halk oylaması çalışmaları kapsamında kurulan çadıra saldırı yapıldı.[44] Tarsus'ta Ak Parti Mersin milletvekili Hacı Özkan, AK Parti Tarsus İlçe Başkanı İbrahim Gül ve parti üyelerine bir grubun taşlı saldırıda bulunması sonucu 5 kişi hafif yaralandı.[45]
İzmir'de evet mitingine gidenlere bir kişi tarafından sözlü ve fiziki saldırıda bulunuldu. Saldırı sonrası saldırgan polis ekiplerince gözaltına alındı.[46] Antalya Muratpaşa ilçesinde 16 Nisan'daki halk oylaması için evet standı açan Ak Parti gençlik kolları üyesi 2'si kadın üç kişiye yönelik saldırı olduğu iddia edildi. Olay sonrası iki tarafın şikayetçi olması üzerine kişiler Antalya Emniyet Müdürlüğü'ne sevk edildi.[47]
Eleştiriler
Değişiklik teklifi, özellikle güçler ayrılığı ilkesinin, hükûmetin denetlenebilirliğinin ve meclisin sorgulanabilirliğinin ortadan kaldırıldığı gerekçeleriyle muhalefet partilerinden ve sivil toplum örgütlerinin sert tepkilerine maruz kaldı. Kemal Gözler ve İbrahim Kaboğlu gibi anayasa profesörleri, değişikliklerin meclisi neredeyse tamamen güçsüz kılarak yasama, yürütme ve yargı güçlerini cumhurbaşkanının eline vereceğini belirtti.[48][49] 4 Aralık 2016'da Atatürkçü Düşünce Derneği, Birleşik Kamu İş Konfederasyonu ve Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) tarafından anayasa değişikliğine karşı Ankara'da düzenlenecek olan miting Ankara Valiliği tarafından yasaklandı; bunun üzerine adı geçen oluşumlar tarafından yapılan yürüyüşte başkanlık sisteminin laik ve demokratik hukuk devleti değerlerini tehdit ettiği belirtilerek değişiklik teklifinin iptali çağrısı yapıldı.[50]
İlk başta değişiklik teklifi, AK Parti'nin anayasa planlarını uzun zamandır eleştiren ana muhalefetteki CHP'den karışık geri dönüşler aldı. Teklif kamuoyuna duyurulduktan ve 10 Aralık'ta meclise teslim edildikten sonra Başbakan Binali Yıldırım, teklifteki beş maddenin CHP'nin tarafından onaylandığını bildirdi.[51] Buna karşılık CHP'den olumsuz değerlendirmeler geldi; Parti Sözcüsü Selin Sayek Böke, değişikliklerin esasında bir "padişahlık teklifi" olduğunu savundu.[52] CHP Grup Başkanvekili Levent Gök, değişikliklerin ülkedeki "140 yıllık parlamenter sisteme ve demokrasiye ağır bir darbe indirileceğini" belirtti.[53] Partinin diğer bir Grup Başkanvekili Özgür Özel ise bakanların meclis tarafından sorgulanmasını imkânsızlaştırdığına ve meclisi güçsüz bir hâle getirdiğine dikkat çektiği teklifin bir "rejim değişikliği" olduğunu söyledi.[54] CHP milletvekili Selina Doğan, popülizmin bir sonucu olarak gördüğü değişiklik teklifinin "hem Avrupa'nın hem de diğer medeni dünyanın değerleriyle örtüşmediğini" ve bu yüzden Türkiye'nin Avrupa Birliği üyelik sürecini bitirebileceğini dile getirdi.[55] Yine CHP'den bir diğer vekil Cemal Okan Yüksel ise teklifteki altı maddenin "Suriye lideri Esad'ın anayasasından bire bir alındığını" ve yerli bir anayasa değişikliği olmadığını öne sürdü.[56]
Başta Devlet Bahçeli olmak üzere MHP'nin parti yönetimi anayasa değişiklik teklifini açıkça desteklese de, hem anayasa değişikliğinin kendisi hem de partinin teklif için AK Parti ile görüşmeler yapması partinin tabanı olan ülkücülerin ezici çoğunluğu tarafından olumsuz bir şekilde karşılandı.[57] AK Parti'ye sıkıntı yaşadığı tartışmalı durumlarda bugüne kadar destek veren ve bu sebeple hem diğer partilerden hem de kendi içinden AK Parti'nin "arka bahçesi", "can simidi" ve "yedek lastiği" olduğu yönündeki eleştirilere maruz kalan MHP'nin anayasa değişikliği teklifine de destek vermesi partiyi ikiye böldü.[58][59][60] 24 Ekim'de MHP'nin 39 milletvekilinden beşi bir açıklama yaparak partilerinin duruşunun aksine anayasa değişikliğine karşı olduklarını ilan etti.[61] Genel başkanlık için Bahçeli'nin rakibi olan ve teklife karşı çıktığını açıklayan Ümit Özdağ, Kasım'da partiden ihraç edildi.[62] Anket kuruluşu Gezici, Aralık'ta yaptığı bir ankete göre MHP seçmeninin üçte ikisinin değişiklik teklifine karşı olduğunu ve diğer partiler arasında en çok kararsız seçmen kitlesini oluşturduğunu öne sürdü.[63] 27 Aralık'ta MHP milletvekili Kadir Koçdemir de teklife karşı olduğunu açıkça duyurdu.[64]
Değişiklik teklifi yayımlandıktan sonra HDP sözcüsü Ayhan Bilgen, içeriğin anti-demokratik olduğunu ve yargı bağımsızlığı ilkesine ters düştüğünü belirterek eleştirilerini sundu. Teklifin mevcut anayasa ihlallerini hukuki bir zemine oturtmaya çalıştığını iddia eden Bilgen, bu teklifle birlikte kanun ve hukuk sınırları olmaksızın "kararname" ülkenin yönetileceğini ve bunun yargı tarafından da denetlenemeyeceğini söyledi.[65] Ancak 18 Aralık'ta HDP milletvekili Kadri Yıldırım'ın Türkiye Kürtlerine "üniter yapı içerisinde bir statü" verilmesi ve Kürtçe anadilde eğitim hakkının tanınması durumlarında değişiklik teklifini reddetmek için bir gerekçe olmadığına dair açıklaması tekrar basına yansıdı.[66] Bunun üzerine HDP'nin AK Parti tarafından yapılan değişiklikleri destekleyebileceği yönündeki spekülasyonlar oluştu; Sözcü'den Can Ataklı, MHP desteğinin AK Parti için daha önemli olduğu ve bu yüzden AK Parti'nin MHP tarafından desteklenmeyecek olan HDP iş birliğine teşebbüs etmeyeceğini yazdı.[67] 21 Aralık'ta CHP ve HDP'nin değişiklik teklifinin mevcut anayasaya aykırı olduğuna dair meclise verdiği önergeler reddedildi.[68]
Resmi olmayan sonuçların açıklanmasının ardından, Yüksek Seçim Kurulunun mühürsüz oyların geçerli sayılmasına yönelik kararını protesto etmek için Türkiye'nin birçok şehrinde gösteriler düzenlendi. Başta İstanbul, Ankara ve İzmir olmak üzere Muğla, Aydın, Mersin, Kocaeli, Adana, Çanakkale ve Konya illerinde toplanan eylemciler referandumun iptali talebinde bulundu ve YSK'nin kararı protesto edildi.[121]
Uluslararası
Almanya – Şansölye Angela Merkel ve Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel yaptıkları ortak açıklamada, Alman hükûmetinin Türkiye toplumu içinde ortaya çıkan derin bölünme nedeniyle, Türk hükûmetinin ülkenin tüm siyasi ve sosyal kesimleriyle saygıya dayalı bir diyaloğa geçmesini beklediğini belirtti. Federal hükûmetin resmi olmayan sonuçları dikkate aldığını ve Türk halkının anayasa hakkındaki kararına saygı duyulduğunu kaydetti.[122]
ABD – Başkan Donald Trump Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı telefonla arayarak referandum sonucundan dolayı tebrik etti.[123]
Azerbaycan – Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Erdoğan'ı ilk tebrik eden yabancı siyasetçi oldu. Halk oylamasının "Evet" zaferiyle sonuçlanmasından dolayı, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı telefonla arayarak tebrik etti ve anayasa değişikliğinin hayırlı olmasını diledi.[124]