Hatay, Türkiye'nin en güneyinde yer alıp Akdeniz Bölgesi'nde, Akdeniz'in doğu ucunda kıyıları olan bir ilidir. Hatay ilinin merkezi Antakya'dır.
Hatay ili, 2023 yılında 1.544.640 kişiden oluşan bir nüfusa sahip.[1]Akdeniz'in doğu şeridinde 35° 52' - 37° 4' kuzey enlemleri ile 35° 40' - 36° 35' boylamları arasında yer alan Hatay'ın doğusunda ve güneyinde Suriye, batısında Akdeniz, kuzeybatısında Adana, kuzeyinde Osmaniye ve kuzeydoğusunda Gaziantep bulunur.
Etimoloji
Hatay, 1930'larda ortaya atılmış bir yer adıdır. Osmanlı döneminde bugünkü Hatay'ın kapsadığı topraklar İskenderun ve / veya Antakya olarak adlandırılıyordu. Nitekim Osmanlı döneminde bu bölge Halep Eyaleti'ne bağlı bir sancak idi.[2] Fransa ile Suriye arasında Eylül 1936'da imzalanan anlaşmada da "Sandjak d’Alexandretta" (İskenderun sancağı) veya "Liwaa el İskenderuna" (İskenderun livası) geçer. Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş yıllarında İskenderun ve Antakya Türkiye'nin sınırları dışında kalıyordu (bkz. Hatay Sorunu). Bu iki bölgenin kaderinin belirleneceği sırada TBMM'de Siirt mebusu olarak bulunan İsmail Müştak Mayakon, 10 Ekim 1936'da Cumhuriyet gazetesinde yayınlanan “Tarihten Bir Yaprak” adlı makalesinde, Çin'in kuzeyinden gelen ve "Hatay Türkleri" olarak anılan Türklerin daha sonra buraya yerleştiğini, bundan dolayı da bu yörenin Hatay olarak adlandırılması gerektiğini yazmıştır.[3] Bu yazının ardından önce Türk basınında Hatay adı kullanılmış, daha sonra Türkiye'ye katılan bu bölgeye resmen Hatay adı verilmişti.[4] Nitekim 1940 genel nüfus sayımında bölge "Hatay vilayeti" olarak yer almıştır.[5] Hatay adının Hitit prensliklerinin kurduğu Hattena Krallığı'ndan geldiği ve yöreye bu adı 1936'da Atatürk'ün verdiği de ileri sürülmüştür.[6] Konuya dair ikinci makale aynı yazar tarafından 22 Ekim günü "Hata-Hatay" başlığıyla yayınlanır.[7]
Tarihçe
Antik Çağ
Hatay Türkiye'nin en önemli eski yerleşim yerlerinden biridir. Yapılan arkeolojik araştırmalarda milattan önce 100.000 ile 40.000 yılları arasına tarihlenen bulgulara ulaşılmıştır.
İl toprakları ilk Tunç Çağı'ndan itibaren Akad İmparatorluğu ve M.Ö. 1800-1600 yılları arasında Amoriler Yamhad Krallığına bağlı bir beyliğin sınırları içerisinde yer almıştır.
M.Ö. 17. yüzyıl sonlarında Hititlerin ve M.Ö. 1490 yıllarında Mısır'ın egemenliğine girmiştir. Daha sonra Mitanni Krallığı'nın parçasıydı. Ardından bölge modern Hatay eyaletine adını veren Hititler ve Geç Hititler halkları tarafından yönetildi. Palistin'in Neo-Hitit krallığı da burada bulunuyordu.
MÖ 300 yılında Antakya kurulmuş ve kent hızla gelişmiştir.
Kent M.Ö. 64 yılında Roma İmparatorluğu'na katılmış ve İmparatorluğun Suriye eyaletinin başkenti olmuştur. MÖ 64'ten itibaren Antakya şehri Roma İmparatorluğu'nun önemli bir bölgesel merkezi oldu.
877'de Tolunoğulları'nın fethettiği topraklar sırayla; İhşîdîler ve Selçuklular tarafından yıkılan Halep merkezli Hamdanoğulları (Beni Hamdan/Hamdânîler) egemenliğine girdi.
969'da Antakya şehri Bizans İmparatorluğu tarafından yeniden ele geçirildi. 1078 yılında Bizans generali Philaretos Brachamios tarafından fethedildi. Antakya'dan Edessa'ya kadar bir beylik kurdu. 1084 yılında Rum Sultanı (Anadolu Selçuklu hükümdarı) I. Süleyman tarafından ele geçirildi.
1086'da Halep Sultanı (Suriye Selçukluları hükümdarı) Tutuş'a geçti. Selçuklu egemenliği, Hatay'ın 1098'de Haçlılar tarafından ele geçirilmesine kadar 14 yıl sürdü ve bir kısmı Antakya Prensliği'nin merkezi haline geldi.
İl, 11. yüzyıldan itibaren bölge Halep merkezli Hamdaniler tarafından kısa bir İhşîdîler hakimiyetinin ardından kontrol edildi.
11-12. yüzyıllarda Haçlı Seferleri sırasında da önemli rol oynadı. Aynı zamanda, Hatay'ın çoğu Moğollar ile ittifak kuran ve 1254'te Antakya Prensliği'nin kontrolünü ele geçiren Kilikya Ermeni Krallığı'nın bir parçasıydı. Hatay, 18 Mayıs 1268‘de Memlükler tarafından Moğol-Ermeni ittifakından alındı ve daha sonra 15. yüzyılın başında Timur'a kaptırıldı.
3 Temmuz 1938'de Türk ve Fransız heyetleri arasında yapılan antlaşma ile Hatay'da eşit sayıda olacak şekilde toplam 5000 kişilik Türk ve Fransız askerî gücü konuşlandırıldı. Bu şekilde Hatay'ın statüsü korunmuş oldu. Türk Ordusu 4 Temmuz 1938'de Hatay'a girerek görevine başladı. Seçimler ile oluşturulan Hatay Meclisi 2 Eylül 1938'de toplanarak bağımsız Hatay Cumhuriyeti'ni ilan etti. Cumhurbaşkanlığına Tayfur Sökmen, Başbakanlığa ise Abdurrahman Melek seçildi.[8] (bkz. Hatay Sorunu)
Cumhuriyet dönemi
Ankara'da, Fransa ile Türkiye arasında, 23 Haziran 1939 tarihinde "Türkiye ile Suriye Arasında Toprak Sorunlarının Kesinlikle Çözümüne İlişkin Antlaşma"nın imzalanması[9] ile Fransa, Hatay’ın Türkiye’ye katılmasını kabul etmesiyle, Hatay Devlet Meclisi, 29 Haziran 1939 tarihinde oy birliği ile Türkiye Cumhuriyeti'ne iltihak kararı aldı.[8] Türkiye ise, 7 Temmuz 1939 günü çıkarılan bir yasa ile "Hatay" ilini kurarak bağlanma işlemini sonuçlandırdı. 23 Temmuz 1939'da Fransız Birlikleri Hatay'ı terk ettiler.[9]
2012 yılında çıkarılan 6360 sayılı kanun ile Hatay'da sınırları il mülki sınırları olan Büyükşehir Belediyesi kuruldu ve 2014 Türkiye yerel seçimlerinin ardından Büyükşehir Belediyesi çalışmalarına başladı.[10]
Coğrafya
Hatay, kuzey-doğu yönünde eşit enlem ve boylam hattıyla geçilir. Arazinin %46'sı dağ, %33'ü ova ve %20'si yayla ve yamaçtır. En belirgin özelliği kuzey-güney doğrultusunda uzanan Nur Dağları ve en yüksek zirvesi Mığırtepe'dir (2.240m), diğer doruklar ise 1.739 m'deki Ziyaret dağı ve Keldağ'dır (Jebel Akra veya Casius).
Arap-Nubia Kalkanı ve Anadolu kara kütlelerinin birbirini itmesiyle oluşan İlin peyzajını oluşturan arazi kıvrımlar, Horst–graben formasyonunun klasik bir örneği burada Hatay'da buluşur. Asi Nehri, Lübnan'daki Bekaa Vadisi'nde doğar ve Suriye ve Hatay'dan geçerek Karasu ve Afrin Çayı'na boşalır. Samandağ'daki deltasından Akdeniz'e akar. Amik Ovası‘nda Amik Gölü vardı ancak bu 1970'lerde kurutuldu ve bugün Amik halen ovaların en büyüğü ve önemli bir tarım merkezidir. İklim, ılık ve yağışlı kışlar ve sıcak, kurak yazlar ile tipik Akdeniz iklimidir. İç kesimlerdeki dağlık alanlar kıyıdan daha kurudur. Bazı maden yatakları vardır. Türkiye'nin en büyük demir-çelik fabrikası İskenderun‘dadır. Yayladağı ilçesinde Hatay Gülü adlı rengarenk bir mermer üretilir.
Akdeniz'deki önemli bir liman şehri olan İskenderun ve merkez ilçesi Antakya, ilin en büyük iki yerleşim yeridir ve en önemli geçim kaynağı portakal ve turunçgil bahçeleridir.
Hatay, 6 Şubat 2023 tarihinde Kahramanmaraş'ın Elbistan ve Pazarcık merkezli 7.8 ve 7.6 büyüklüğündeki ve 20 Şubat günü Hatay'ın Defne ve Samandağ ilçeleri merkezli 7.2 ve 6.4 olmak üzere dört büyük depremden büyük hasarlar aldı. Özellikle Antakya, Hassa ve Defne ilçeleri en çok etkilenen ve en çok hasarın olduğu ilçelerdir. Depremler sonucu sadece Hatay'da 20.000 in üzerinde insan hayatını kaybetti ve yüzbinlerce insan evlerini terk etmek zorunda kaldı.[11]
Dağlar ve tepeler
İl topraklarının %46.1'ini dağlar, %33.5'ini ovalar ve %20.4'ünü platolar oluşturur. İl topraklarının en önemli yükseltisini kuzey-güney hattında uzanan Nur Dağları (Gavur Dağları ve Amanos Dağları olarak da bilinir) oluşturur. Bu sıradağların en yüksek noktası ise Mığırtepe'dir (2.240 metre). Öteki önemli dorukların yüksekliği 2000 metreden azdır. Yüksek, dik ve kolay geçit vermeyen bir yapı gösteren Amanos Dağları, Samandağ sınırları içinde Asi Vadisi ile kesintiye uğrar. Aynı dağlık dizi Asi Vadisi'nden hemen sonra Yayladağı ilçesi sınırları içinde de devam eder. Bu bölgede Ziyaret Dağı ile 1739 metre yükseklikteki Keldağ iki önemli yükselti olarak göze çarpar.
Hatay'ın en önemli akarsuyu olan Asi Nehri, Lübnan Dağları ve Anti-Lübnan Dağları arasındaki Bikâ Vadisi'nde kaynayan akarsuların birleşmesiyle oluşur, Suriye topraklarından geçerek ilin güneydoğu sınırlarından girer. Afrin ve Karasu çaylarının birleşmesiyle oluşan Küçük Asi Çayı'nı aldıktan sonra Samandağ yakınlarında delta oluşturarak Akdeniz'e dökülür. Nehri besleyen öteki akarsular arasında Büyük Karaçay, Hüseyinli, Kavaslı ve Defne (Harbiye) dereleri sayılabilir. Asi Nehri Nil ile beraber ters akış yönüne sahip iki akarsudan biridir.
Amanos Dağları'nın batı yamaçlarından çıkarak Akdeniz'e dökülen küçük ve kısa akışlı Deliçay, Mersin Çayı, Arsuz Çayı, Gülcihan Çayı ve Burnaz Suyu gibi akarsular da vardır.
Amik Ovası'nın orta kısımlarında yer alan Amik Gölü, 1970'li yıllarda tamamen kurutulmuş ve tarıma açılmıştır. Diğer önemli göller ise Gölbaşı ve Yenişehir Gölü'dür. Bunların yanında Yayladağı yolu üzerinde Kızılgöl'de vardır. Bu göl yazları kurur, kışları ise su ile dolar.
İskenderun'da yer alan 53 bin ton toplam rezervli krom yataklarında üretim yapılmaktadır. Demir, boksitin toplam rezervinin 264 bin tonluk bölümü İskenderun'da toplanmıştır. Hatay'da yer alan madenlerden biri de demir'dir. 1 milyon 604 bin 400 ton toplam rezervli demir yatakları Dörtyol, İskenderun, Kırıkhan ve Yayladağı ilçelerindedir. Demir'in İskenderun'daki toplam rezervi 254 bin 400 tondur. İlin asbest varlığının tümü Arsuz ilçesindedir. Asbestin toplam rezervi 3 milyon 523 bin 300 tondur. Hatay'daki mermer damarlarının rezervi bilinmemektedir. İlin diğer madenleri arasında İskenderun'daki 5 milyon ton toplam 100 milyon ton jeolojik rezervli çimento ham maddesi bulunmaktadır. [kaynak belirtilmeli]
İklim
İlin büyük kesimi Akdeniz ikliminin etkisi altındadır. Ancak yükselti ve karasallığa bağlı olarak çeşitli farklılıklar da mevcuttur. Türkiye'nin yağışlı bölgeleri arasındadır. Genel olarak kışlar ılık ve yağışlı, yazlar sıcak ve kurak geçer. En sıcak ay ortalaması İskenderun'da 28.6 °C, Antakya'da 27.6 °C; en soğuk ay ortalaması bu merkezlerde sırasıyla 11.9 °C ve 8.1 °C'dir. İskenderun'da bugüne kadar ölçülen en yüksek sıcaklık 43.2 °C (26 Ağustos 1962), en düşük sıcaklık ise -3.2 °C'dir (6 Şubat 1950). Antakya'da bugüne kadar ölçülen en yüksek sıcaklık 43.9 °C (26 Ağustos 1962), en düşük sıcaklık ise -14.6 °C (15 Ocak 1950) olmuştur. Antakya'nın yıllık sıcaklık ortalaması 18.2 °C ve ortalama karla örtülü gün sayısı 1'dir. Yıllık ortalama yağış tutarı, İskenderun'da 785 mm, Dörtyol'da 1022 mm, Antakya'da 1173.4 mm'dir.[15]
Güncel Nüfus Değerleri (TÜİK 6 Şubat 2024 verileri[1])
Hatay İl Nüfusu: 1.544.640 (2023 sonu). İlin yüzölçümü 5.600 km2'dir. İlde km2'ye 280 kişi düşmektedir. (Yoğunluğun en fazla olduğu ilçe: 917 kişi ile Defne’dir)
Büyük deprem sonrası ilk ADNKS'de yıllık nüfusun 141.403 kişi (% 8,76) azaldığı belirlenmiştir. Nüfusu en fazla azalan ilçe, 100.425 kişi (-%-28,99) ile Antakya olmuştur.
06 Şubat 2024 TÜİK verilerine göre 15 İlçe ve belediye, bu belediyelerde toplam 593 mahalle bulunmaktadır.
2023 yılı sonunda Hatay ili ve ilçelerinin yerleşim yeri ve nüfusla ilgili sayısal bilgileri
Hatay'ın anavatana ilhakından önce 19. yüzyılın sonlarında yörenin başlıca tarım ürünleri tahıl, zeytin ve meyan köküdür. Bu dönemde Mısır, İngiltere, Fransa ve İtalya'ya tahıl, meyan kökü, yün, kereste ve bazı gıda maddeleri ihraç edilirken, pamuklu dokuma, çiğit, demirden yapılmış aletler ve ilaç ithal edilmektedir.
1939'a değin sanayinin en gelişmiş dalları ipekli dokuma ile sabunculuktur. Deri ve madeni eşya ile taşa ve toprağa dayalı sanayi dallarında ilkel tekniklerle çalışan imalathaneler sanayi potansiyelini oluştururken 1940'lı yıllarda gıda sanayii ağırlık kazanmıştır. 1953'te Harbiye Defne Hidroelektrik Santralinin devreye girmesiyle enerji sorunu çözülünce önce çırçır sonra iplik ve dokuma fabrikaları kurulmuştur. 1954'te Sarıseki Gübre Fabrikası kurulurken, 1960'larda imalat sanayi gelişmiş; tarım araç ve gereçleri, yağ, mazot ve hava filtreleri, fren balataları, dokuma sanayiinde kullanılan makinalar üretilmeye başlanmıştır.
1970'lerde İskenderun'da Türkiye'nin üçüncü demir-çelik fabrikası olan İskenderun Demir ve Çelik A.Ş.'nin kurulmasıyla ilin sanayi potansiyeli iyice gelişmiştir ve yan sanayilerin de gelişmesini sağlamıştır. Bugün anılan tesislerin yanı sıra 40 civarında haddehane ile Hatay, önemli bir sanayii potansiyeli sergilemektedir. İskenderun Körfezi bugün en büyük demir çelik işleme ve üretim yeri haline gelmiştir. Ancak yüksek sanayi istihdamına rağmen Hatay, 2013 verilerine göre %12,2 ile Türkiye'deki 70 ilden daha yüksek bir işsizlik oranına sahiptir.[38]
Geleneksel küçük sanayi olarak dericilik, ayakkabıcılık ve mobilyacılık önemli bir potansiyele sahiptir. Ağırlıklı sanayiler orman ürünleri, dokuma, giyim, deri sanayii, metal eşya, makina teçhizat, ulaşım araçları ve ilmi ve mesleki ölçüm aletleri sanayileridir.
İskenderun Organize Sanayi Bölgesi'nden sonra kurulan Payas ve Antakya Organize Sanayi bölgeleri konumluk yer bakımından iş adamlarına önemli yatırım alanı oluştururken sanayinin yıllar itibarıyla il ve ülke ekonomisindeki payı da artmaya devam etmektedir.
Hatay ilinin toplamda %18,9'luk kısmı tarıma elverişlidir. Tarım arazisinin %63'ünde tarla tarımı yapılmakta, %13,8'inde sebze yetiştirilmekte, %9,4'ünde meyvecilik, %1,8'inde bağcılık, %11,8'inde zeytincilik yapılmaktadır.
İlin önemli tarım ürünleri arasında buğday ve pamuk başta gelmektedir. Turunçgiller, meyve grubu içinde çok önemli bir yere sahip olup, ardından üzümsü meyveler gelmektedir. Turunçgillerin yanı sıra üzüm, Trabzon hurması, incir, erik ilin önemli meyvelerindendir. Örtü altı yetiştiriciliği (seracılık) da gittikçe yaygınlaşmaktadır. Zeytin üretimi de başta Altınözü ilçesi olmak üzere oldukça yaygındır.[39]
Sanayi
Hatay il genelinde 10 liman, 1 demir ve çelik fabrikası, 8 organize sanayi bölgesi ve 3 küçük sanayi sitesi bulunmaktadır. İlin en önemli sanayi kuruluşu İsdemir fabrikasıdır. Yıllık üretim kapasitesi ile il ekonomisine ve ülke ekonomisine büyük katkı sağlamaktadır. Payas Organize Sanayi Bölgesi Hatay ilinin Antakya ve İskenderun Organize Sanayi Bölgelerinden sonra 3. büyük sanayi bölgesi konumundadır ve 30.000'e yakın işçi çalışmaktadır. Türkiye'nin 3. büyük limanı olan İskenderun Limanı ise Hatay ilinin en önemli sanayi kuruluşlarından birisidir.[kaynak belirtilmeli]
Tarım ve hayvancılık
Hatay il topraklarının %54,7'si tarım arazisidir. İl genelinde yetiştirilen başlıca tarım ürünleri arpa, buğday, tahıl, patates, soğan, domates, patlıcan, biber, pamuk, portakal, elma, limon üzüm, karpuz, yer fıstığı, muz ve zeytin en çok yetiştirilen tarım ürünleri arasındadır. İlde hayvancılıkta gelişmiştir. İlçelere bağlı köy ve yaylarda besicilik yoluyla küçük baş ve büyük baş hayvancılık yapılmaktadır. Bazı bölgelerde tavukçuluk gelişmiştir. Ancak birçok mahallede tavukçuluk gelişmemiştir. Balıkçılık Hatay'ın kıyı kesimlerinde gelişmiştir. Kıyı ilçelerinde büyük çapta balıkçılık yapılmaktadır.[40]
Kültür
Kuzeyden güneye, güneyden kuzeye giden ve doğudan gelen anayolların kavşak noktasında bulunan Antakya, tarihi boyunca kıtalar ve bölgeler arası ticarette önemli rol oynamış, yolcu ve hacı kervanları için bir konaklama yeri ve çeşitli bölgelerden gelen insanlar için bir kültür alışverişi merkezi olmuştur. İskenderun ise tarihi boyunca Mezopotamya'nın, Doğu ve Güneydoğu Anadolu'nun ithal ve ihraç limanı olarak hizmet vermiştir. Bu nedenle Antakya çeşitli bölgelerden gelmiş binlerce insanın konakladığı, başka bölge insanlarıyla hem mal, hem fikir alışverişinde bulunduğu, memleketlerine yeni bilgi ve fikirlerle döndükleri bir kültür merkezi görevi yapmış, Helenistik Dönem ve Roma İmparatorluğu dönemlerinde dünyanın sayılı uygarlık merkezlerinden biri olarak ün yapmıştır. Osmanlı Devleti döneminde de bir ticaret ve kültür merkezi görevi yapan Antakya bu dönemini günümüze kadar gelişerek sürdürmüş, kuruluşu Antakya'dan eski olmasına rağmen kent olarak 20. yüzyıl başlarında önem kazanan İskenderun ise 1950'li yıllardan sonra hızlı bir gelişme göstererek Türkiye'nin sayılı ticaret, sanayi ve ihracat merkezlerinden biri haline gelmiştir.
Tarihi boyunca çeşitli inançlara sahip pek çok millete ev sahipliği yapan Hatay bölgesinde çok sayıda şair, bilim insanı ve sanatçı yetişmiş, zaman içinde zengin bir kültür birikimi meydana gelmiştir. Bu birikimin izlerini, etkilerini bugün de tarihi yapılarda, müzelerde eser olarak, toplum yaşayışında sanat, basın-yayın etkinlikleri ya da adet, gelenek, görenekler halinde görmek mümkündür. Ayrıca tarihi boyunca çeşitli dinlerin, inançların bir arada yaşadığı Hatay bu özelliğini bugün de korumakta, İslam, Hristiyanlık ve Musevi inançları iç içe yaşamakta, cami, kilise ve havra yan yana varlıklarını ve fonksiyonlarını sürdürmektedir. Toplumun sahip olduğu ortak kültür nedeniyle inanç farklılıkları Hatay'da hiçbir zaman problem olmamış, bu farklılıklar kültürel yapının bir zenginliği olarak kabul edilmiştir.
Türküler
Çukurovabozlaklarının etkilerini taşıyan Hatay türküleri genel olarak Gavurdağı yöresi özelliklerini yansıtır. Yörede söylenen uzun havalar ya Gavurdağı ve Barak ağzı uzun havaları ya da bunların etkilerini taşıyan özgün ezgilerdir. Yaygın olarak söylenen uzun havalar genel olarak Hüseyni makamı ile bu makama akraba makamlardır.
Halk müziği yönünden Antakya türkülerinin diğer ilçelerden farklı bir yapısı vardır. Türk Sanat Müziği karakteri taşıyan ve bu müziğin makam sisteminden büyük ölçüde etkilenen Antakya türküleri özellikle kupleler arasındaki uzun, birkaç ölçü devam eden "aaah" ya da "amaan" gibi sözcüklerle dikkati çeker. (Örnek: Altın Tasta Gül Kuruttum)
Antakya'da eskiden bahar aylarında halk doğaya açılır (sahraya çıkar), yeşillik, ağaçlık yerlerde salıncaklar kurarak eğlenir, türküler söylenirdi. Bu sırada salıncakların salınımına uygun olarak (2/4'lük 4/4'lük ritimde) söylenen türkülere "sallangaç türküleri" adı verilirdi. Ayrıca düğünlerde, kadınlar dışarıda oynamadıkları için kapalı yerlerde kendi aralarında eğlenir, oynarlardı. Bu eğlence sırasında darbuka veya bakır leğen çalarak çoğunluğu doğaçlama olan oyun türküleri söylerler, türkülerden sonra "ha ha" lar çekip bunun ardından zılgıt çekerlerdi.
Başlıca Türkülerin Adları:
Gül Kuruttum
Hanım Arabaya da Binmiş
Aman Aman Bağdatlı
Tütüncüden Tütün Aldım
Hekim Başı
Gemi Gelir Aka Aka
Lofçanın Altında Kuyu
Pınara Vurdum Kazmayı
Kına Havası
Meryem
Yaprak Gazellendi
Hasan Dağı
derelerde Biter Haşiş
İki Geyik Bir Derede
Yüksek Minarede
Ninam
Samancılar Saman Çeker
Elmas dolu Çekmece
Altın Tasta Gül Kuruttum
Berber
Cemal
Atlandım İndim Eşiği
Eli Elime Değdi
Bağdadın Hamamları
Halk oyunları
Hatay'da oynanan oyunlar halay grubuna girer. Yörede davul, zurna, def, zil, argun ve dümbelek ile çalınıp oynanan bu oyunlarda daha çok karakter olarak aşk, sevinç, taklit ve ağıt (dertlenme) konuları işlenir. Hatay oyunları Adana, Gaziantep yöreleri ile benzerlik gösterir. Ayrıca yörede Çerkes oyunları (Çeçen, Aspura, Kafe, Rig gibi) da oynanmaktadır.
Başlıca halk oyunları:
Küllük
Halebi
Kaba
Koyser
Garibin Ayağı
Şerci
Havuş
Rişko
Deliarap
Kırıkhan
Zennube
Hizmeli
Arci
Yağlık Kenarı
Bağdat'ın Hamamları
Eli Elime Değdi
El sanatları
Hatay'da geçmişte yaygın olan el sanatları teknolojik gelişmeler sonucunda terk edilmiş ya da unutulmuş, günümüzde çoğu sanatların uygulayıcıları kalmamıştır. Hâlen taş işçiliği, tarihi ve mitolojik konulu eserlerin ve heykellerin taklitlerinin üretimi, ipek dokumacılığı, ağaç oymacılığı, camcılık, sikkecilik, sap ve hasırdan tepsi ve tabak vb. malzeme üretimi ve defne yağı kullanılarak yapılan defne (gar) sabunu yapımı yaşayan başlıca el sanatlarındandır.
Turizm
Hatay ilinde turizm açısından değerlendirilebilecek birçok kale, manastır, kilise, cami, müzeler, türbeler, hanlar, hamamlar, kervansaraylar gibi tarihî eserler ve bu eserlerin dışında sahilleriyle, koylarıyla ve plajlarıyla her yıl yerli ve yabancı turistlerin akınına uğramaktadırlar. Bu eserlerden ve kültürel çekim unsurlarından bazıları şöyledir:
Tarihî yerler
Hatay'da en dikkat çeken bölgelerin başında tarihî yerler gelmektedir. Binlerce yıllık bir tarihin yattığı Hatay topraklarında Roma, Bizans ve Osmanlı devletlerine ait pek çok tarihî yapı ve antik kentler yer almaktadır.
Hatay Arkeoloji Müzesi, Türkiye'nin en büyük mozaik müzesi olma özelliğini taşımaktadır. Paleolitik ve Neolitik çağdan Roma ve Osmanlı dönemlerine kadar binlerce yıllık mozaiklerin sergilendiği bu müzede mozaikler toplam 3250 metrekare alanı kaplamaktadır.[41] Hatay'ın başta Antakya olmak üzere Erzin, Dörtyol ve Samandağ gibi ilçelerinden çıkartılan mozaikler, müze içerisinde sergilenmektedir.[41]
Hatay Arkeoloji Müzesi inşaatı çalışmaları 1934 yılında başladı. Bu inşaat çalışmaları, 1932 yılında Antakya ve çevresinde başlayan kazı çalışmalarından esinlenerek ve de Fransız arkeolog Claude Prost'un tavsiyesi üzerine başlatılmıştır. Müze binası 1938 yılında tamamlandı ve bir yıl sonra Hatay, Türkiye Cumhuriyeti'nin bir vilayeti oldu. Müze, 23 Temmuz 1948 tarihinde hizmete açıldı.
Müzenin esas zenginliğini oluşturan mozaiklerin ortaya çıkartılması, 1932-1939 yıllarında Princeton Üniversitesi‟nin yaptığı araştırmalarla mümkün olmuştur.[42] Bu zenginlikler, Antakya merkez başta olmak üzere Harbiye, Narlıca, Güzelburç, Samandağ ve çevresinde yapılan kazılar sonucu çıkartılan ve koleksiyonu tamamlayan mozaiklerdir. 1932-1939 yılı kazı çalışmalarında çoğu Roma dönemine ait olduğu anlaşılan mimariler, mozaikler ve diğer buluntular kentin zenginliğini ve ihtişamını ortaya çıkartmıştır.[42] 1932-1939 yıllarında Princeton Üniversitesi araştırmalarıyla ortaya çıkan zengin mozaik koleksiyonunun bir bölümü, dünyanın yaklaşık 20 müzesi ve özel koleksiyonuna dağılmıştır.[41]
Aziz Petrus Kilisesi, Stauris Dağı'nın batısında kayalara oyulmuş 13 metre derinliğinde, 9.5 metre genişliğinde ve 7 metre yüksekliğinde bir mağaradan oluşmaktadır. Antakya'daki ilk Hristiyanların gizli toplantıları için kullandıkları bu mağara Hristiyanlığın en eski kiliselerinden biri olarak kabul edilir
Aziz Simeon Manastırı
Aziz Simeon Manastırı, Antakya – Samandağ yolu üzerinde bulunan bir tarihi manastırdır. Kayalar üzerine oyulmuş ve taşlardan yapılmış bir yapı olarak dikkat çeken Aziz Simeon Manastırı, M.S 6. yüzyılda inşa edilmiştir. Antakyalı St. Simon'un bir sütun üzerinde tam 45 sene yaşadığı yer olarak tanınan bu yer, günümüze kadar hasar alarak ulaşsa da tarihi önemini korumaya devam etmektedir.
Samandağ ilçesinin Çevlik sahili yakınlarında Romalılar Dönemi'nde kölelere yaptırılmış olduğu düşünülmektedir.[43] Tünel, dağdan gelen derelerin ağzında ve bir iç liman olarak MÖ 300'lü yıllarda I. Selevkos Nikator tarafından kurulan, kurucusu Nikator adıyla anılan tarihi kentin liman bölümüne bakmaktadır. Bu limanın dağdan gelebilecek sel sularıyla dolabileceği düşünüldüğünden dolayı, Titus tarafından derenin önü bir duvar ile kapatılmış, duvarın dereden gelen bölümü ile deniz arasındaki dağ delinerek tünel yapılmıştır. Tünelin kapalı bölümü 130 metre uzunluğunda olup, açık alanıyla birlikte toplam 1380 metre uzunluğundadır. Genel olarak açık ve kapalı alanlarda tünelin yüksekliği 7 metre ve genişliği ise 6 metredir. Tünel Vespasian, Titus ve Antoninus Pius zamanlarında yapılmıştır. 2014 yılında tünel UNESCO'nun Dünya Mirası Geçici Listesi'ne eklenmiştir. Tünelin hemen yakınlarında halk arasında Beşikli Mağara olarak bilinen yapıda Kaya Mezarları yer almaktadır.
Antakya'da bulunan tarihî cami. Antakya şehrinin Müslüman Araplar tarafından fethedildiği 7. yüzyılda inşa edilmiş eski bir caminin yerinde 11. yüzyılda Memlüklüler döneminde inşa edilmiş; 19. yüzyılda Osmanlı mimarisi tarzında yenilenmiştir. Hem Müslümanlar hem de Hristiyanlar tarafından da ziyaret edilen, ortak dinsel mekandır. Camii, 2023 Kahramanmaraş depremlerinde ağır hasar almıştır.
Hatay'ın Erzin ilçesinde bulunan İssos Antik Kenti, MÖ 545 yılında dönemin önemli bir yerleşim merkezi olan İssos (Epiphaneia) birçok ulusa ev sahipliği yapmıştır.[44] ticaret ve savaş konusunda stratejik bir bölge olan kent M.Ö 333 yılında Makedonya Kralı Büyük İskender ile Pers Kralı Darius arasında geçen meşhur İssos Savaşları da bu bölgede gerçekleşmiş ve Büyük İskender'in zaferiyle sonuçlanmıştır.[45]
5 bin yıllık köklü geçmişi bulunan kentte 7 metre yüksekliğe ve yüzlerce metre uzunluğa sahip olan su kemerlerinin ve bölgede yer alan höyük içerisinde müzik odası, amfi tiyatro, tapınaklar, su sarnıçları, mezarlıklar, mozaikler ve hamam kalıntıları da yer almaktadır.[45][46]
Günümüzde bir bölümü yıkılmış olan İssos Antik Kenti su kemerlerinin sadece 2 kilometrelik bir bölümü ayakta kalmayı başarabilmiştir. O dönemde su kemerlerinin yapılış amacı ise Amanos Dağları eteklerinden Akdenize Cenevizli gemicilere su iletme projesi olduğu bilinmektedir.[44][45]
Koz Kalesi (Kürşat Kalesi)
Altınözü ilçesinde, aynı adla anılan mahallenin yakınlarındadır. Eski çağlarda kullanılan ve Altınözü tarafından gelip Harbiye'den geçerek Antakya'ya giren Kuseyr yolu üzerindedir. Bu kalenin Antakya'nın güney bölgesini emniyet altına almak amacıyla Antakya Prensliği döneminde yapıldığı sanılmaktadır. Antakya Latin Patriği'nin de ikamet ettiği yer olan kale 1268 yılında Baybars tarafından kuşatma sonucunda teslim alındı. Bir tepeyi içine alacak şekilde yapılan kalenin sadece büyük blok taşlarla inşa edilmiş olan yarım daire şeklindeki iki burcu ayakta olup, diğer kısımları harap ve belirsiz durumdadır.
Aynı adla anılan mahallenin hemen üst tarafındadır. Mahallenin yolu Antakya - İskenderun yolunun 27. km'sinde, yoldan 4 km kadar batısında sarp bir tepe üzerinde yapılmıştır. Strabon'un bu kaleden bahsettiğine bakılırsa, tarihi çok eski olmalıdır. Kale önceleri Belen geçidinin girişini, Antakya kurulduktan sonra ise Selevkos başkentini koruma gayesine hizmet etti. Haçlılar döneminde de Antakya Prensliği'nin kuzeyde en önemli savunma noktasıydı. Birkaç defa el değiştirdikten sonra Tapınak Şövalyeleri'nin eline geçen kale 1268 yılında Baybars tarafından kuşatılarak zapt edildi. Birkaç katlı ve bir alay askeri barındıracak büyüklükte olan kale genel olarak harap olmaya yüz tutmuş olmakla birlikte, birçok mekanları sağlam durmaktadır. Günümüzde Bakras Kalesi Belen ilçesi sınırları içerisinde yer almaktadır.
Payas Kalesi ve cin kulesi
Payas ilçesinde, Sokullu Mehmet Paşa Külliyesi'nin batısındadır. Burada eskiden harap bir kale vardı. Sahilde inşa edilen Payas Limanı ile tersanesinin güvenliği için 1567 yılında kale ve hendeği tamamen sökülerek yeniden yapıldı, yapımı 1571 yılında tamamlandı. Son yüzyıl içinde hapishane olarak kullanıldı.
Cin kulesi, Kale ile liman arasında, hemen aşağıdaki limanı korumak için 1577 yılında inşa edilmiştir. Eskiden "İskele kalesi" adıyla anılan bu yapı 360 derecelik görüş alanına sahip bir karakol kulesidir.
Mancılık Kalesi
Payas - Dörtyol arasında, Amanos Dağları eteklerinde 700 metre kadar yüksekte, sarp bir tepe üzerinde yapılmıştır. Hâlen harabe halindedir. Rabat Köyü'nden Gürlevik Yaylası'na giden yolun 12. km'sinden ayrılan bir patika ile ulaşılabilen kale 1290 yılında yapılmıştır. Kale kalıntıları, sık ağaçlar arasında kaybolmuş haldedir.
Sarıseki Kalesi
İskenderun-Payas arasında eski anayol güzergâhı üzerindedir. Helenistik dönemde veya Haçlılar döneminde yapıldığı sanılmaktadır. Harap haldeki kalenin Yavuz Sultan Selim döneminde yeniden yapımına başlandı, ancak inşaat Kanuni Sultan Süleyman döneminde tamamlanabildi. Kısmen ayakta olan kale hâlen askeri bölge içindedir.
Şalan Kalesi
Amanos Dağları üzerinden aşarak İskenderun Körfezi ile Kırıkhan Ovası'nı birbirine bağlayan eski dağ yolu üzerinde, Değirmendere yakınında sarp bir tepe üzerindedir. Harap halde ve sadece birkaç duvarı ayakta olan kalenin Haçlılar dönemine ait olduğu ve yolun güvenliğini sağlamak amacıyla yapıldığı sanılmaktadır. Kale Şuğlan, Çıvlan, Şıvlan gibi adlarla da anılmaktadır.[39]
Arsuz Kalesi
Arsuz ilçesinin 30 km kadar güneyinde Kale köyünde Selçuklular zamanında yapıldığı tahmin edilen bir kale bulunmaktadır. Kale denize paralel olarak yüksekliği 10 metre olan bir tepe üzerinde inşa edilmiştir. Kalenin hangi tarihte yapıldığına dair bilgi yoktur. Ancak köyün adından da anlaşıldığı gibi eski zamanlarda bu köyde bir kalenin olduğu bilinmektedir. Kalenin adının ise Arsuz Kalesi olduğu tahmin edilmektedir. Kale denizden gelebilecek saldırılara karşı büyük bir beton duvarla üstü kapatılmıştır. Günümüzde kale yıkılmış ve yok olmuş durumdadır. Ancak kalenin kalıntılarını görmek mümkündür.
Darbısak Kalesi
Kırıkhan'ın kuzeyinde Alaybeyli Köyü'nün hemen önünde bir tepe üzerindedir. Bu kale Antakya Prensliği döneminde yörenin önemli kalelerinden biriydi. hem İskenderun Körfezi'nden gelen dağ yolunun doğu girişinin, hem de Belen Geçidi'nin kuzey girişinin güvenliğini sağlıyordu. 1268 yılında Baybars tarafından alındıktan sonra önemini yitiren kale uzun süre terk edilmiş halde kalmış, 19. yüzyıl sonlarında burada Karamürselzade Mustafa Şevki Paşa tarafından İslam evliyası Bayezid-i Bistami adına bir cami ve ziyaret yeri yaptırılmıştır. Kalenin bazı bölümleri kısmen ayaktadır. Cami ve Bayezid-i Bistami'nin makamı her yıl binlerce ziyaretçi tarafından ziyaret edilir.
Kültürel Çekim Unsurları
Hatay Mutfağı
Hatay mutfağı yüzyıllardır kullandığı mutfak araç gereçleri ve yöresel tariflerin korunarak nesilden nesle aktarımı açısından oldukça zengindir. Hatay'da yetişen zengin bitki türleri yemeklere baharat olarak lezzet katmakta ve Hatay mutfağının zenginleşmesinde önemli bir etkiye sahip olmaktadır.[42][47]
Hatay'a özgü bazı yemekler; tepsi kebabı, Hatay döneri, oruk, aşur, fellah köfte, şiş börek çorbası, kabak borani, kaytaz böreği olarak sıralanırken, mezelerden bazıları ise; humus, abugannüş, sarmaiçi, cevizli biber, çökelek salatası, kekik salatasıdır. Tatlı denilince de Hatay ile özdeşleştirilen künefe akla gelir. Zengin mutfak kültürüne sahip olan Hatay, UNESCO tarafından “gastronomi şehri” ilan edilmiş ve bu alanda da önemli bir turizm potansiyelinin olduğu tescillenmiştir.[42][47]
Büyükşehir illerinde Merkezi yönetim Vali, İl Müdürleri ve İl Danışma Kurulundan oluşur.
Hatay, bir ‘büyükşehir'dir. Bu özelliğine göre yönetimi belirlenmiştir. Protokolde ilk sırada yer alan Vali, merkezi yönetimi temsil eder ve Cumhurbaşkanı tarafından atanır.
Büyükşehir yapılan illerde, İl Genel Meclisi, yetki ve görevlerini Büyükşehir Belediye Meclisi'ne devretmiş ve kaldırılmıştır.
Hatay Valisi 1969-Sungurlu doğumlu Mustafa MASATLI Haziran 2023/312 kararla, Amasya Valisi iken atanmıştır.[48]
Vali ve Kaymakamlara ait bilgiler Hatay'ın ilçeleri sayfasında gösterilmiştir.
Yerel yönetim
Büyükşehir Belediyelerinde Yerel yönetim, Büyükşehir Belediye Başkanı, Büyükşehir Belediye Meclisi ve Büyükşehir Belediye Encümeni'nden oluşur.
Yerel yönetimi temsil eden Büyükşehir Belediye Başkanı, ildeki tüm seçmenlerin oy çokluğu ile seçilir. Yerel seçimlerde İlçe Belediye Başkanı ve İlçe Belediye Meclisi için de oy kullanılarak ilçelerin belediye meclisleri oluşur. İlçe Belediye meclislerinden alınan üyelerle (başkan kontenjanı, ilçe nüfusu ve parti oy oranına göre) de Büyükşehir Belediye Meclisi oluşur. Bu mecliste ilçe belediye başkanları da yer alır.[49][50] Meclisin başkanı Büyükşehir Belediye Başkanı'dır.
Büyükşehir belediye encümeni, belediye başkanının başkanlığında, belediye meclisinin kendi üyeleri arasından bir yıl için gizli oyla seçeceği beş üye ile biri genel sekreter, biri malî hizmetler birim amiri olmak üzere belediye başkanının her yıl birim amirleri arasından seçeceği beş üyeden oluşur. (5216 sayılı kanun 16.madde)
Büyükşehir yapılan illerde, İl Genel Meclisi, yetki ve görevlerini Büyükşehir Belediye Meclisi'ne devretmiş ve kaldırılmıştır.
Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı, 1970-Kırıkhan doğumlu Mehmet Öntürk (AK Parti), 31 Mart 2024 seçimlerinde %44,48 oy oranıyla seçilmiştir.[51]
İlçe belediyeleri, 2024 Türkiye yerel seçimleri'ne göre, beş değişik parti tarafından yönetilmektedir. Bu ilçelerden 8'i AK Parti, 4'ü CHP ve birer tanesi MHP, TİP ve BBP'li belediye başkanıdır.[52]
Hatay Büyükşehir Belediye Meclisi üye sayısı 89'dur (Büyükşehir Belediye Başkanı, 15 ilçe belediye başkanı ve 73 üye) Bunların 39'u AK Parti, 30'u CHP, 12'si MHP, 6'sı İYİ P., 1'i SAADET P., 1'i BBP'dir.[53]
2015 genel seçimleri sonucu Hatay'ı temsilen TBMM'de AKP'den 5 milletvekili (Adem Yeşildal, Orhan Karasayar, Mehmet Öntürk, Fevzi Şanverdi, Hacı Bayram Türkoğlu), CHP'den 4 milletvekili (Hilmi Yarayıcı, Mevlüt Dudu, Serkan Topal, Birol Ertem) ve MHP'den ise 1 milletvekili (Mehmet Necmettin Ahrazoğlu) seçilmiştir. 2018 milletvekilliği seçiminde Hatay' da HDP de milletvekili çıkarmıştır.
2018 Parlamento Seçimlerinde Barış ATAY, HDP Hatay milletvekili olarak seçilmiştir.
Güvenlik
Hatay ilinin güvenliği, Hatay il Emniyet Müdürlüğü ve Hatay İl Jandarma Komutanlığı birimleri tarafından sağlanmaktadır. İl Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı 15 İlçe Emniyet Müdürlüğü ve 2 Polis Merkezi Amirliği bulunmaktadır.[54] İl Jandarma Komutanlığı'na bağlı 15 İlçe Jandarma Komutanlığı ve bunlara bağlı 9 Jandarma Karakol Komutanlığı mevcuttur.[55]
Eğitim
2007 yılının istatistiklerine göre ilde 16 anaokulu; 147 lise, meslek lisesi, Anadolu lisesi ve dengi okul; ve 635 ilköğretim okulu bulunmaktadır.[56] İlköğretim okullarında 9.045 öğretmen 232.191 öğrenciye, liselerde ise 3.325 öğretmen 56.841 öğrenciye eğitim vermektedir.[56] Bu verilere göre ilköğretim okullarında öğretmen başına ortalama 25.7 öğrenci, liselerde ise öğretmen başına ortalama 17.1 öğrenci düşmektedir.
Antakya Gazetesi, Atayurt Gazetesi, Hatay Gazetesi, Özyurt Gazetesi, Yorum Gazetesi, Hatay Ekspres Gazetesi, Hatay Manşet, Şaşmaz Gazetesi, Hatay Zafer Gazetesi, Hatay Söz Gazetesi, Onuncu Köy, Hatay Asi, Denge Gazetesi, Yerel Haber, Hatay İmaj, Medya Hatay, Hatay Büyükşehir, Hedef 2023, Hatay Altınözü, Yeni Doğuş, İskenderun, Ses, Görüntü, Güney, Körfez, Esin, Hür-Haber, Vatan Gazetesi, Yeni Gün Gazetesi, Söz Gazetesi, Dağyeli Gazetesi, Güncelolay Gazetesi, Kırıkhan Express, Arsuz Gazetesi, Hatayda 32. Gün, Yeni Doğuş, İlk Kurşun, Samandağ Gazetesi, Cemre Gazetesi, Samandağ Kent, Samandağ Ayna, Yayladağı Express
Haftalık gazeteler
Hatay Ses, 23 Temmuz Gazetesi, Ufuk, Günışığı Gazetesi, Doğu Akdeniz, Hatay Kent, Memleket, Cemre Gazetesi, Ayna Gazetesi, Hatay Bugün, Antakya Haber, Hatay Gözlem, Demokrat İsk., Yankı Gazetesi, Hatay Yaşam, Çare Gazetesi, Ekogündem Gazetesi, Son Söz, 8. Gün Gazetesi, Doğuş, Flash, Sancak, Cadde, Günbatımı Gazetesi, Güneş Gazetesi, Son Haber Gazetesi, Kervan, İskenderun Kent, Koç Haber, Sınır Gazetesi, Şafak, Bölge Akdeniz, Hatay'ın Sesi, Pazartesi Gazetesi, Özgür Gazetesi, Pusula, Haber Express, Atav Gazetesi, Analiz Gazetesi, Sür Manşet, Amanos, Asi Haber, Büyükşehir, Fener Gazetesi, Objektif Gazetesi, 5 Temmuz Haber, Mega Haber, 32.Gün, Hatay Press, Ulaş Gazetesi, Başak Gazetesi, Hatayın Gözü, Abacılı Türkmeneli Gazetesi, Çağrı Gazetesi, Memleketim Gazetesi, Nabız Gazetesi, Sarızeybek Gazetesi, Türkmen'in Sesi Gazetesi, Öncühaber Gazetesi, Rehber Gazetesi, Gizem Gazetesi, Hatay'ın Nabzı Gazetesi
Dergiler
Güney Rüzgarı, Güneyde Kültür, Hatay Objektif, Aktüel, Atak Dergisi, Hatay Life Dergisi, Ekonomik Rapor, Körfeze Bakış, Sektörel Dergisi, Manşet, Doğuş Dergisi, Değirmen Dergisi, İGEV Dergisi, Metropol Vip Dergisi, İskenderun Life
Hatay il merkezi, bağlı mahalle ve köylerinde elektrik, su, telefon ve kanalizasyon şebekesi mevcuttur. İlçelerde merkez ve bağlı mahallelerde su ve kanalizasyon şebekesi vardır. Bazı köylerde su şebekesi olmasıyla beraber birçok mahallede su ve kanalizasyon şebekesi yoktur. Ancak Hatsu'nun köylere su ve kanalizasyon şebekesi götürme çalışmaları devam etmektedir. 15 İlçe merkezi, bağlı mahalle ve köylerde elektrik ve telefon hattı bulunmaktadır. Fakat bazı köylerde telefon hattı mevcut değildir. Tedaş Hatay İl Müdürlüğü'ne bağlı 14 İlçe Tedaş İşletme Şefliği bulunmaktadır. Türk Telekom Hatay İl Müdürlüğü'ne bağlı ise 7 Telekom İlçe İşletme Şefliği ve Hatsu Genel Müdürlüğü'ne bağlı ise 13 Hatsu İlçe İşletme Şefliği mevcuttur.
Sağlık
Hatay ilinde, 14 devlet hastanesi, 12 özel hastane ve 2 araştırma hastanesi olmak üzere toplamda 28 hastane bulunmaktadır. İlde; 1 halk sağlığı merkezi, 15 toplum sağlığı merkezi, 14 acil servis, 14 poliklinik servisi, 6 rehabilitasyon merkezi, 32 aile sağlığı merkezi, 44 sağlık ocağı ve 7 ambulans istasyonu ile 270 eczane bulunmaktadır.
Hatay - Adana otobanı 191 km, Hatay - Osmaniye otoyolu 134 km, Hatay - Gaziantep otobanı 200 km, Hatay - Erzin otoyolu 121 km, Hatay - Dörtyol otoyolu 102 km, Hatay - İskenderun otoyolu 63 km ve Hatay - Arsuz otobanı 93 km'dir.[71]
İl'e ayrıca Hatay Havalimanı ve şehirlerarası otobüslerle ulaşım hizmeti sağlanır.
Sınır kapıları
Hatay ilinde 3 sınır ve gümrük kapısı bulunmaktadır. Bunlar Cilvegözü, Yayladağı ve Altınözü ilçesindeki Karbeyazı sınır kapılarıdır. Günümüzde Suriye iç savaşı nedeni ile sınır kapıları düzenli olarak çalışmamaktadır.[72]
Hatay BŞB, Basketbol Kadın takımı, 2016-2017 ve 2017-18 sezonlarında Euro Cup Women'de Avrupa 3.sü olmuştur.
2018-2019 Sezonu sonunda, Hatayspor, 1. Lig'de play-off maçları oynamış, finale kalmış, ancak penaltılarla Gazişehir Gaziantep'e elenerek, Süper Lig'e çıkamamıştır. Ertesi yıl 1. Lig'de şampiyon olmuş ve Süper Lig'e yükselmiştir. Basketbol kadınlarda Hatay BŞB süper ligi 5. sırada tamamlamıştır. Ayrıca Futbol 3. Liginde Payasspor ve İskenderun FK ve BAL'daki 3 takım ligde kalmıştır. Kadınlar 3. Liginde 5 takımı vardır. Voleybol erkekler 1. Liginde Hatay BŞB grup dokuzuncusu olurken, Payas Bld. 2011 küme düşmüştür. Voleybol kadınlar 2. Lig'inde 3, bölgesel ligde 4 takım yer almıştır.
Önemli spor tesisleri: Yeni Hatay Stadyumu (25.000), 5 Temmuz Stadyumu (12.390), Kırıkhan şehir Stadyumu (6.500), Antakya Spor Salonu (4.000), İskenderun Spor Salonu (2.000), Hatay Jimnastik Salonu (500), Antakya Olimpik Yüzme Havuzu (1.000).
^ . "1945 Genel Nüfus Sayımı"(PDF). 21 Ekim 1945 Genel Nüfus Sayımı. DİE. 15 Ağustos 2019 tarihinde kaynağından(PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Şubat 2021.
^ . "1955 Genel Nüfus Sayımı"(PDF). 23 Ekim 1955 Genel Nüfus Sayımı. DİE. 2 Haziran 2021 tarihinde kaynağından(PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Şubat 2021.
"Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi Sonuçları"(html) (Doğrudan bir kaynak olmayıp ilgili veriye ulaşmak için sorgulama yapılmalıdır). Türkiye İstatistik Kurumu. Erişim tarihi: 13 Nisan 2016.
"Hatay Nüfusu". nufusu.com. Erişim tarihi: 5 Şubat 2021.Arşivlenmesi gereken bağlantıya sahip kaynak şablonu içeren maddeler (link)
"Hatay Nüfusu". nufusune.com.Arşivlenmesi gereken bağlantıya sahip kaynak şablonu içeren maddeler (link)
"Hatay Nüfusu". nufusubu.com.Arşivlenmesi gereken bağlantıya sahip kaynak şablonu içeren maddeler (link)