1.355 kilometre uzunluğu ile, tamamı Türkiye toprakları üzerinde yer alan en büyük nehir olan Kızılırmak ilin doğusunu, 824 kilometre ile Türkiye'deki en büyük nehirlerden olan Sakarya Nehri ise, ilin batısını sulamaktadır. Sakarya Nehri'nin kollarından Ankara Çayı, il merkezinden geçer. İlin güneyinde ise 1300 km² ile ülkenin en büyük ikinci gölü,[6][7] %32,4 tuz oranıyla[6] da dünyanın en tuzlu ikinci gölü[8] olan Tuz Gölü vardır. Ayrıca Tuz Gölü'nün de içinde bulunduğu havza, Türkiye'nin en büyük kapalı havzasıdır.[9]
Ovalık bir alanda kurulan ilin yüzölçümünün yaklaşık %50'sini tarım alanları, %28'ini ormanlık ve fundalık alanlar, %12'sini çayır ve meralar, %10'unu ise tarım dışı araziler teşkil etmektedir. İlin en yüksek noktası 2015 m yüksekliğindeki Elmadağ, en geniş ovası 3789 km²'lik yüzölçümü ile Polatlı Ovası, en büyük gölü yaklaşık 490 km²'lik yüzölçümü ile Tuz Gölü'nün il içindeki alanı, en uzun akarsuyu yaklaşık 151 km'lik uzunluğu ile Sakarya Nehri'nin il içindeki bölümü, en büyük barajı ise 83,8 km²'lik yüzölçümü ile Sarıyar Barajı olup, il geneli itibarıyla 14 doğal göl, 136 sulama göleti ve 11 baraj bulunmaktadır.[10]
İklim
İlin güney ve orta bölümlerinde karasal iklimin soğuk ve kar yağışlı kışları ile sıcak ve kurak yazları, kuzeyinde ise Karadeniz ikliminin ılıman ve yağışlı halleri görülebilir.[11][12] Karasal iklimin hâkim olduğu bölgelerde gece ile gündüz, yaz ile kış mevsimi arasında önemli sıcaklık farkları bulunur. En sıcak ay temmuz veya ağustostur. İldeki yerine göre ortalama en yüksek gündüz sıcaklıkları 27-31°C'dir. En soğuk ay ise Ocak ayıdır, en düşük gece sıcaklıkları ildeki yerine göre ortalama -6 ila -1 °C arasındadır. Yağışlar en çok mayıs, en az temmuz veya ağustos ayında düşer. Ankara il merkezinde yıllık ortalama toplam yağış 415 mm,[12] yıllık ortalama toplam yağış, 60 cm (Kızılcahamam) ila 35 cm (Şereflikoçhisar) arasında değişir.[13][14] Son yılların en soğuk gecesini -22 ile 26 Ocak 2016'da gördü.[15]
Depremsellik
Ankara toprakları iki dağ kuşağı arasında sıkışmıştır. Faylara (kırık hatlara) rastlanır. Ankara il sınırları içindeki alanın %30'u 1. ve 2. derece deprem alanıdır. Son yüz yılda meydana gelen küçük şiddetli depremlerin çoğu Kuzey Anadolu Fay Hattı ve yakın çevresinde veya başkentin güneydoğusunda Tuz Gölü ve Kırşehir fayı civarındadır. Ankara il sınırları içinde meydana gelen 1944 Bolu-Gerede depremi ve 1938 Kırşehir depremi şehirde hasara yol açmıştır. Ankara içinde meydana gelen en kuvvetli deprem, 6,1 büyüklüğündeki 2005 Balâ depremidir.[16]
İlin adıyla anılan kedi, keçi, tavşan ve Ankara takla güvercini meşhurdur.[18] Ankara'nın simgesi durumunda olan bu varlıklardan özellikle Ankara kedisi ve keçisi artık sadece Ankara'da değil, dünyanın birçok ülkesinde de yetiştirilmekte ve hem şehrin hem de Türkiye'nin tanıtımına katkıda bulunmaktadır.[18]
Jeoloji
Ankara topraklarının kuzey kısımları volkaniktir. Burada andezitik ve trakitik kayalar, kuzeydoğuda granit türü kayalar, kuzeybatıda ise kireç taşları ve kumtaşları görülür. İlin güney ve güneydoğu bölgeleri mezozoik (II. zaman) oluşumlardan meydana gelir. Sakarya Nehri çevresinde Tersiyer, Polatlı civarında Eosen, Tuz Gölü dolaylarında Neojen (III. zamanın son sistemi), çukur ve düz alanlar ile akarsu boylarında Kuaterner oluşukları bulunmaktadır. Başkent bölgesi büyük ölçüde volkanik yüzey malzemesine sahiptir. İlin büyük bölümü kireç taşlarından oluşmuştur, bu yüzden çok kireçli topraklarla kaplıdır. Akarsu boylarında tarıma uygun alüvyon topraklarına rastlanır.[19] Bu jeolojik yapıların bazıları oluştukları döneme ait fosiller içerir ve o dönemlerin canlıları hakkında fikir verir.
Neojen dönem oluşuklar fosil bakımından zengindir. Kızılcahamam'da Sinap yakınlarındaki bir fosil yatağında Neojen memeli kalıntıları ve adını Ankara'dan alan Ankarapithecus meteai adlı bir hominoid (insansı) türe ait fosil keşfedilmiştir. Bu canlının evrimde insansılar ile insanların ortak atası olduğu öne sürülmüştür.[20]
Güneybatıda kalan Polatlı çevresindeki kireç taşları fosil açısından oldukça zengindir. Bölgede, alt Paleosenden kalma sığ deniz bitkilerinin fosilleri bulunmuştur. Çamlıdere'deki Taşlaşmış Ağaç Fosil Ormanı, Erken Miyosen'de (23-15 milyon yıl öncesi) gelişmiş olan çam ve meşe ağaçlarının bulunduğu karışık bir ormanın fosil kalıntılarından oluşur.[21]
2015 verilerine göre ilin %17,1'i ormanlarla kaplı olup, yüzölçümünün %9,6'sını verimli ormanlar, %7,5'ini ise bozuk ormanlar oluşturmaktadır.[23] Ormanlar başlıca dağların kuzey yamaçlarında görülür, ayrıca bozkır ortasında korular da mevcuttur. Ormanlarda en çok karaçam, ardıç ve yer yer meşe görülür. İlin kuzeyine doğru iğne yapraklı ormanlar yaygınlaşır.[22] Kuzey kesimlerde sarıçam ormanları da görülmektedir. Ayrıca ilin kuzeyinde, Bolu il sınırına yakın yüksek kesimlerde az miktarda da olsa köknar ormanlarına rastlanmaktadır. Nallıhan ilçesinin kışların fazla sert geçmediği düşük rakımlı kesimlerinde ise yer yer kızılçam ormanları bulunmaktadır. İlin güney kesiminde ormanlar daha az yer tutmaktadır. Güney kesimde yer alan başlıca ormanlar Balâ ilçesinde yer alan Beynam'da ve Küre Dağı'nda yer almaktadır.[kaynak belirtilmeli]
Ankara, 2004 itibarıyla, İstanbul ve Kocaeli'den sonra çevreyi en fazla kirleten üçüncü ildir.
Ankara'nın akarsuları ve bazı gölleri oldukça kirli durumdadır. İlin akarsuları içinde en fazla kirlenmiş olanlar arasında Sakarya ve onu besleyen Ankara Çayı[24][25] ve Kızılırmak sayılabilir. Buna rağmen, sularının arıtılmasından bu yana Kızılırmak Ankara şehrinin ihtiyacını kısmen karşılamaktadır. Gölbaşı'ndaki Mogan ve Eymir göllerinde kirlilik yüzünden toplu balık ölümleri olmuştur.[26][27]Tuz Gölü'ndeki kirlilik de bölgenin ekolojisini etkilemektedir.[28]
Hava kirliliği 1980 başlarında tehlikeli boyutlara ulaşmış olan Ankara şehri, daha sonra düşük kaliteli kömür yerine doğalgaz kullanımının yaygınlaşması sonucu, bugün orta derecede kirli bir havaya sahiptir. Yine Sincan ve Etimesgut belediyeleri hariç tüm merkez belediyelerinin çöplerinin gönderildiği ve yakın zamana kadar önemli bir çevre sağlığı sorunu teşkil eden Mamak Çöplüğü, günümüzde ıslah edilmiştir. Atıklardan elektrik, gübre ve metan gazı üretilmekte, çöplerde geri dönüşümü mümkün olan maddeler ise endüstriye ham madde yapılmaktadır.[kaynak belirtilmeli]
Demografi
Ankara'nın nüfusu 2023 yılı sonu itibarıyla 5.803.482 kişidir.[29] İç Anadolu'da bulunan ve nüfusları azalmakta olan Çorum ve Yozgat, Ankara'ya en fazla net göç veren illerdir.[30]
İl nüfusunun tamamı il ve ilçe merkezlerinde yaşamaktadır.[31] Ayrıca 15.608.868 kişilik İç Anadolu nüfusunun yaklaşık yarısı Ankara ilinde ikamet etmektedir.[31]
Ankara il nüfusu Türkiye geneline göre daha yüksek bir eğitim düzeyine sahiptir. 2008 verilerine göre, 15 yaş üstü okuma yazma oranı toplam il nüfusunun %88'ini (erkeklerde %91, kadınlarda %86'sını) oluşturur, bu oran Türkiye için %83'tür (erkeklerde %88, kadınlarda %79). Bu farklılık özellikle nüfusun üniversite eğitimli kesiminde belirginleşir: üniversite ve yüksek okul mezunlarının toplam nüfusa oranı Ankara'da %10,6, Türkiye genelinde ise %5,4'tür.[32]
Not: 1989 yılında Kırıkkale ilinin kurulması ile nüfus azalmıştır.
Güncel Nüfus Değerleri (TÜİK 6 Şubat 2024 verileri[56])
Ankara İl Nüfusu: 5.803.482'dir (2023 sonu). İlin yüzölçümü 25.632 km2'dir. İlde km2'ye 226 kişi düşmektedir. (Yoğunluğun en fazla olduğu ilçe 5808 kişi ile Keçiören'dir)
İlde yıllık nüfus artış oranı %0,37 olmuştur. 6 Şubat 2024 TÜİK verilerine göre ilde 25 ilçe ve belediye, bu belediyelerde ise toplamda 1425 mahalle bulunmaktadır.
Nüfus artış oranı en yüksek ve en düşük ilçeler: Çamlıdere (%54,51), Keçiören (-%1,71)
2023 yılı sonunda Ankara ili ve ilçelerinin yerleşim yeri ve nüfusla ilgili sayısal bilgileri
*Metropol ilçelerin merkeze uzaklıkları, kaymakamlık ile valilik arasındaki uzaklıktır.
Ekonomi
Ankara nüfusunun dörtte üçü hizmet sektöründe çalışır ve bu sektör ilin gayrisafi hasılasında en büyük paya sahiptir. Sektörün bu kadar gelişmesinin nedeni, göçle gelen nüfusa istihdam sağlayacak kadar büyük sanayinin bulunmamasıdır.[60]
İl, Türkiyegayrisafi millî hasılasının %9'una sahiptir. Ülkenin toplam vergi gelirlerinin %12'si, bütçe gelirlerinin %12,3'ü buradan toplanır; buna karşılık ilin ülke bütçesinden aldığı pay %6,4'tür. 2006 yılında Ankara bütçe vergi gelirlerine 16,5 milyar TL, toplam bütçe gelirlerine de 21,1 milyar TL katkıda bulunmuş, bütçeden ise 11,3 milyar TL pay almıştır.[60] 2001 yılı itibarıyla gayrisafi yurt içi hasılasının Ankara'ya düşen kısmının %45'i ticaretten, %23'ü ulaştırma ve haberleşmeden, %14'ü devlet hizmetinden kaynaklanmaktaydı.[61]
Pricewaterhouse Coopers'ın “Dünyada En Büyük Şehir Ekonomileri Hangileri ve Bu 2020 Yılında Nasıl Değişecek” raporuna göre dünyanın en büyük 100 kenti arasında 2005 yılında 94. olan kent, 2008'de 80. sıraya yerleşmiştir. İlin 2020 yılında dünya kentleri sıralamasında 115 milyar $ gelirle 74. sıraya yerleşmesi planlanmaktadır.[62][63]
Brookings Institution ve JP Morgan'ın 2014 yılı baz alınarak oluşturulan, ekonomide yükselen kentler sıralamasında Ankara 300 şehir arasında Xiamen'in ardından 9. sırayı aldı. Ankara 2013'teki listede 38. sırada yer almaktaydı. Aynı listede Türkiye'den İzmir 2, İstanbul 3 ve Bursa 4. sırada yer almıştır.[64]
Sanayi
Ankara ilinde özel sektörün katma değer içindeki payı %85'in üzerindedir. İlin sanayisi genel olarak küçük ve orta boylu işletmelerden oluşmaktadır. Bunların %40'ı, savunma ve taşıt üretimi yapan büyük kuruluşların talep gösterdiği makine ve metal alanında üretim yapmaktadır, bunun ardından gıda ve tekstil sanayileri gelir. Üretim açısından en önemli sektörler, gıda (şeker, un, makarna, süt, içki), taşıt, makine (tarım araçları, taşıt, traktör), savaş, çimento ve dokumadır (yünlü dokuma, trikotaj, konfeksiyon). Ayrıca tarım ilaçları, mobilya, şekercilik ve matbaacılık da önemlidir.[65] Savunma sanayisi, yazılım ve elektronik sektörlerinde Ankara Türkiye'de başta gelir.[66]
Ankara Sanayi Odası'na (ASO) kayıtlı yaklaşık 3500 şirket vardır. Türkiye'nin en büyük 500 şirketinin 48'inin ASO'ya bağlı olmasıyla Ankara, 2009 yılında İstanbul'dan sonra Türkiye'nin 2. sanayi merkezi sayılmaktadır.
Ankara'da üretimin büyük kısmı Sincan, Akyurt, Çubuk ve il merkezine yakın olan İvedik ile Ortadoğu Sanayi ve Ticaret Merkezi (OSTİM) Organize Sanayi bölgelerinde gerçekleşmektedir. OSTİM, Türkiye'nin en büyük küçük ve orta boy sanayi üretim alanıdır.[67]
2009'da Ekonomi ve Dış Politika Araştırmalar Merkezi tarafından hazırlanan bir çalışmaya göre, en rekabetçi il Ankara'dır. Ankara, "rekabetçilik" endeksini oluşturan alt endeksler arasında insani sermaye, yaratıcı sermaye ve sosyal sermaye endekslerinde ilk sırada yer almıştır. Üniversite ve öğretim üyesi sayısının yüksekliği, patent ve benzeri başvurular gibi faktörler Ankara'yı özellikle yaratıcı sermaye endeksinde Türkiye'de birinci yapmaktadır.[68]
Tarım, hayvancılık ve ormancılık
Ankara ili genelinde toprakların %60'ı tarım alanı olarak kullanılır ve bu oran Türkiye ortalamasının oldukça üzerindedir.[60] En önemli tarla ürünleri buğday, arpa ve şeker pancarıdır. Diğer önemli ürünler soğan, kavun, karpuz, domates, havuç, armut, elma, vişne ve üzümdür.[69] Tarla arazilerinin yaklaşık %24'ünde buğday, %23'ünde arpa, kalanında ise diğer ürünler yetiştirilmektedir.[70]Polatlı, Türkiye'nin ikinci büyük "tahıl ambarı" olması dolayısıyla en aktif tahıl borsalarından birine sahiptir.[71][72]
Ankara rakım ve mera özellikleri açısından, küçükbaş hayvancılığa daha elverişlidir. Hayvancılık il ekonomisinde önceleri önemli olan yerini giderek kaybetmektedir.[73] İlde koyun (ak ve karaman cinsi) ve sığır beslenir. Tavuk yetiştiriciliği de önemli boyuttadır.[69] Ankara keçisi olarak bilinen tiftik keçisi sayısı 1970'lerdeki sayısının onda birinin altındadır ve korunması amacıyla, günümüzde yetiştiricilerine ücret verilmektedir.[74]
Ankara orman varlığı bakımından pek zengin değildir. Ancak, Türkiye çapında mobilyacılık, döşemecilik gibi alanları kapsayan önemli düzeyde bir ağaç işleri sektörü gelişmiştir.
Ankara, Türkiye'nin madencilik potansiyeli fazla olan illerindendir. İlin Beypazarı ve Nallıhan ilçelerinde Türkiye'nin en önemli linyit yataklarından bazıları bulunur. Bala ilçesinde alçı taşı yatakları bulunmaktadır. Ayrıca Tuz Gölü ve çevresinde tuz çıkarılır. Türkiye'de İzmir'deki Çamaltı Tuzlası'ndan sonra en fazla tuz çıkarılan yer, Tuz Gölü ve çevresidir.[75]
Ankara ili, Osmanlı İmparatorluğu'nun çökmesine kadar Ankara vilayeti sınırları içindeydi. 13 Ekim 1923'te Ankara şehrinin Türkiye'nin başkenti olmasının ardından[80] ilde nüfus hızla artmaya başlamış ve buna bağlı olarak yıllar içinde ilin idari yapısı değişime uğramıştır. Çankaya 1936 yılında Ankara Merkez ilçesinden ayrılmış ve yeni bir ilçe haline gelmiştir.[81] 1953 yılında Altındağ ilçesi kurulmuştur.[82]Etimesgut, 1968 yılına kadar kaza olarak kalmış, daha sonra Ankara şehrine ait bir mahalleye dönüştürülmüş, 1990 yılında ise ilçe yapılmış ve belediye teşkilatı kurulmuştur.[83] 1983'te bir grup yeni ilçe daha oluşmuştur: Evvelden Altındağ ilçesine ait olan Keçiören,[84] Çankaya'ya bağlı bir mahalle olan Mamak,[85] 1923'ten beri bir kaza olan Gölbaşı[86] ve daha evvel bir kaza olan Sincan. Bu ilçelerden Sincan, 1988'de Ankara Büyükşehir Belediyesi sınırları içine alınarak metropol ilçe konumuna getirilmiştir.[87] Evvelden birer kasaba olan Kahramankazan (1987'de[88]), Akyurt (1990'da[89]) ve Pursaklar (2008'de[90]) Ankara ilinin yeni ilçeleri olmuştur.
Bu süreç içinde Ankara iline bağlı olan bazı bölgeler de ilden kopmuştur. 1989'a kadar ile bağlı olan Kırıkkale ilçesi, 1989'da ve 3578 sayılı yasa gereğince ayrı bir il olmuştur.[91] Ankara ili Şereflikoçhisar ilçesine bağlı bir kasaba olan Ağaçören 1989'da çevresindeki köylerle birlikte bir ilçe olup Aksaray iline bağlanmıştır.[92]
İlçe merkezlerinin belediye başkanları ve bunların partileri aşağıdaki tabloda verilmiştir:
Ankara il sınırları içinde üç önemli hava üssü vardır: Akıncı, Etimesgut ve Güvercinlik. Hava Kuvvetlerine bağlı olan Akıncı'da üç jet filosu, Etimesgut'ta ise hava ulaşım uçakları konuşlanmıştır. Güvercinlik üssünde başlıca helikopterler bulunur, Kara Kuvvetleri, Jandarma ve Genelkurmay'a bağlı Özel Hava Grup Komutanlığı tarafından paylaşılır.[93] Ahlatlıbel'deki radar üssü, Türk hava sahasındaki sivil ve askerî hava trafiğini izlemekte kullanılır.[94]
Bunun dışında Ankara'da kayda değer (tümen ve üstü) bir muharebe birliği yoktur, ancak hava ve kara kuvvetlerine ve jandarma teşkilatına bağlı çeşitli idari, lojistik ve eğitim birimleri yer alır. Bunların bazıları: Kara Kuvvetlerine bağlı Kara Harp Okulu, Muhabere Elektronik Bilgi Sistemler (MEBS) Okulu, Kara Havacılık Okulu (Güvercinlik), Zırhlı Birlikler Okulu ve Eğitim Tümen Komutanlığı (Etimesgut); ve Beytepe'de Jandarmaya bağlı Jandarma Eğitim Komutanlığı ve Jandarma Okullar Komutanlığı sayılabilir. Ayrıca ilde çeşitli askerî hastaneler vardır, bunların en önemlisi Gülhane Askerî Tıp Akademisi'dir.
Eğitim ve öğretim açısından Türkiye'nin önemli merkezlerinden biri olan Ankara'da 150'den fazla ilk ve orta dereceli okul ile halk eğitim merkezi vardır.[95] Ayrıca yirmi üniversite ve bir harp okulu hizmet vermektedir. Bu üniversitelerde il genelinden öğrencilere eğitim verildiği gibi, il dışından ve öğrenci değişim programları ile yurt dışından gelen öğrencilere de eğitim verilmektedir.[96][97][98]
Ankara'da bulunan üniversitelerin bir bölümü Türkiye'nin,[99] bir bölümü, Avrupa'nın ve dünyanın en önemli üniversiteleri arasında gösterilir.[100] Ayrıca Ankara'nın 15 yaş ve üzeri nüfusunun %12,6'sı üniversite mezunu, %1,2'si yüksek lisans mezunu, %0,5'i ise doktora mezunudur.[101]
Ankara'daki çeşitli üniversitelerin sanayi ile işbirliği için oluşturmuş olduğu 6 teknokent vardır. Bunlar üniversitelerde yapılan keşif ve icatların ticarileştirilmesi için Ar-Ge çalışmalarının yapıldığı yerlerdir. Türkiye'de 2009 yılı itibarıyla faal durumdaki 19 teknoparkın bünyesinde en çok Ar-Ge kuruluşu bulunduran ilk dördünün içinde ODTÜ Teknokent, Bilkent Cyberpark ve Hacettepe Teknokent yer almaktadır.[130]
İl içinde karayolu, demiryolu ve havayolu ile ulaşım yapılmaktadır. Ayrıca başkent Ankara'da gelişmiş bir toplu taşımacılık sistemi şehir nüfusunun ulaşım ihtiyacını karşılar, toplu taşımacılık altyapısına rağmen ve belki ildeki refah seviyesinin bir göstergesi olarak, Ankara nüfus başına motorlu taşıt sayısında 100 kişiye 18 otomobil ile Türkiye'nin birinci ilidir.[kaynak belirtilmeli]
İl merkezinin kuzeyinde yer alan Esenboğa Uluslararası Havalimanı havayolu ile giriş çıkışı sağlayan en önemli noktadır.[132] Esenboğa'dan Türkiye'nin hemen her iline, ayrıca Avrupa, Amerika ve Uzak Doğu'nun çeşitli şehirlerine uçmak mümkündür. 2006 yılında tamamen yenilenip kapasitesi ve işlevi çağdaşlaştırılmıştır. Havalimanını kent merkezine bağlayan yol da tamamen yenilenmiş ve yeni geçitler devreye sokulmuştur. Havayolu ile kente ulaşmanın bir başka yolu da ordunun hizmetindeki Etimesgut Askeri Havalimanıdır. Bu havalimanı sivil uçuşlara kapalı olsa da, gerektiğinde alternatif olarak kullanılmaktadır.[133]Akıncı, Etimesgut ve Güvercinlik hava alanları, askerî amaçlarla kullanılmaktadır.
İl içinde ilçeler arası ulaşımı sağlayan birçok otobüs firması hizmet vermektedir.[134] İl merkezinde bulunan Ankara Şehirlerarası Terminal İşletmesi (AŞTİ) Avrupa'nın en büyük otobüs terminalleri arasında yer alır. AŞTİ'nin Ankaray ile bağlantısı vardır.
Ankara ilinden geçen iki demiryolu vardır. Bunlardan birincisi Ankara şehrini, batıda Sincan ve Polatlı üzerinden Eskişehir'e, doğuda Irmak ve Boğazköprü üzerinden Kayseri'ye bağlar. İkinci bir hat Irmak'ı Çankırı üzerinden Karabük ve Zonguldak'a bağlar. Tren yolu ile giriş çıkışta en önemli yer TCDDAnkara Garı'dır. Burası aynı zamanda ülkenin doğusu ile batısının ayrıldığı noktadır. Halihazırda ülkenin dört bir yanına ve banliyölere buradan tren seferleri düzenlenmektedir. Eskişehir üzerinden Ankara kentini İstanbul'a bağlayacak olan Ankara - İstanbul YHD hattının Ankara - Eskişehir kesimi 2009'da hizmete açılmıştır.[135]
Kentlerde toplu taşımacılık
İl merkezinde kent içi ulaşımda en yoğun taşımacılık metro ile yapılmaktadır. EGO Genel Müdürlüğü tarafından işletilen Ankara metrosu günde yaklaşık 150.000 yolcu taşır.[136] Metro ağında halihazırda Metro ve Ankaray adı altında iki ayrı taşıma sistemi çalışmaktadır. Ankaray, Metroya göre daha hafif bir raylı sistemdir.
TCDD tarafından sağlanan banliyö treni hizmeti başkenti Kayaş ve Sincan kentleri ve aradaki istasyonlara bağlar.
Başkent ve çoğu ilçe merkezinde günlük ulaşımda belediye tarafından işletilen otobüsler çalışır. Ayrıca belediyenin özel sektöre ücret karşılığı verdiği özel halk otobüs hatları vardır. Özel Halk Otobüsleri daha hızlı ulaşım için Ankaralılar tarafından tercih edilir. Dolmuşlar hemen her kentte bulunan bir diğer toplu taşımacılık alternatifidir.
Hidroelektrik enerji sağlayan barajların yanı sıra, Ankara'da içme suyu ve sulama suyu sağlayan barajlar da bulunmaktadır. Bunlardan Çubuk-1 Barajı, Çubuk-2 Barajı, Bayındır Barajı, Kesikköprü Barajı ve Çamlıdere Barajı içme suyu sağlar, Asartepe Barajı sulama suyu sağlar, Kurtboğazı Barajı ise hem içme hem sulama suyu sağlar. Bu su kaynakları büyüyen şehrin ihtiyacını karşılamaya yetmediği için, 2008'de Kızılırmak'tan da başkente su getirilmeye başlanmıştır. Yeni baraj inşaat projeleri görüşülmektedir.[146]
Yeşil alanlar, eğlence parkları, mesire yerleri
İlde kişilerin eğlenmeleri, dinlenmeleri ve doğaya yakınlaşabilmelerine olanak sağlayan kent parkları ve şehirlerin dışında bulunan, korunmaya alınmış doğal bölgeler bulunmaktadır. Bunların bir bölümü göl, gölet ve baraj gölleri etrafındaki yeşil alanlardır, bir bölümü ise yayla ve ormanlık bölgelerdir.
Diğer modern eğlence alanları arasında Etimesgut'taki Göksu Parkı ve Keçiören'deki "Aqua Park" sayılabilir. Elmadağ Kayak Merkezi, kış aylarında kayak yapma olanağı sağlayan tesislere sahip olup, korunmuş tabiat alanları arasında Kızılcahamam'da Soğuksu Millî Parkı, Bâlâ'da Beynam Ormanları ve Çamkoru Tabiat Parkı bulunmaktadır. Diğer korunan alanlar arasında Nallıhan ilçesindeki Nallıhan Davutlar Kuş Cenneti, Hoşebe Mesire Yeri (Ardıç Ormanları), Anıt Ağaç (Kaba Ardıç), Yaban Koyunu Yerleştirme Sahası, Yaban Hayatı Geliştirme Sahası ve Asarlık Tepeler Tabiat Anıtı vardır.
İlin çeşitli yerlerindeki mesire alanları, piknik ve dinlenme olanakları sunar. Bâlâ'daki Kesikköprü barajında piknik alanları, yüzme ve kayık gezinti olanakları, Beynam Ormanlarında da piknik alanları, çocuk parkı, restoran ve benzeri olanaklar temin edilmiştir. Çubuk'taki Çubuk-2 Barajı da doğal güzellikleri ile popüler bir ziyaret yeridir. Etimesgut'taki Göksu Parkı ve Atatürk Orman Çiftliği de birer dinlenme, piknik ve gezi alanıdır, Göksu parkında çeşitli modern spor ve rekreasyon tesisleri bulunmaktadır. Gölbaşı ilçesindeki Mogan Parkı ve Gölü ile Eymir Gölü, başkente yakın bir mesire ve turizm bölgesi sayılır. Eymir Gölü'nde bisiklete binmek, yürüyüş yapmak ve oradaki restaurantlardan yararlanmak mümkündür. Kızılcahamam'daki Soğuksu Parkı bir diğer mesire parkıdır. Nallıhan'daki ardıç ormanlarında Hoşebe mesire yeri bulunmaktadır. Beypazarı Eğriova Yaylası'ndaki mesire yerinde göl ve orman manzaraları bulunur ve ziyaretçilerin doğa sporları, doğa yürüyüşleri, izcilik faaliyetleri yapması mümkündür. Çamlıdere'deki Aluçdağı mesire yeri, Aluçdağ Festivali ve yağlı güreşleri ile bilinir.
Resmen mesire yeri olarak tanımlanmamış olmakla beraber, ilin çeşitli yerlerindeki vadi ve yaylalar doğa yürüyüşleri, kamping, su olan yerlerde balıkçılık gibi faaliyetlere olanak sağlamaktadır.[148][149] Kamp ve karavan etkinlikleri için Soğuksu Millî Parkı, Çubuk-Karagöl Orman İçi Dinlenme Yeri, Bayındır Barajı, Eğriova Yaylası ve Benli Yaylası uygundur.[150]
^Alpagut B, Andrews P, Fortelius M, Kappelman J, Temizsoy I, Celebi H, Lindsay W (Temmuz 1996). "A new specimen of Ankarapithecus meteai from the Sinap Formation of central Anatolia". Nature. 382 (6589). ss. 349-51. doi:10.1038/382349a0. PMID8684462.KB1 bakım: Birden fazla ad: yazar listesi (link)
^"1935 Genel Nüfus Sayımı"(PDF). 20 İlkteşrin 1935 Genel Nüfus Sayımı. DİE. 2 Haziran 2021 tarihinde kaynağından(PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Şubat 2021.
^ . "1945 Genel Nüfus Sayımı"(PDF). 21 Ekim 1945 Genel Nüfus Sayımı. DİE. 15 Ağustos 2019 tarihinde kaynağından(PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Şubat 2021.
^ . "1955 Genel Nüfus Sayımı"(PDF). 23 Ekim 1955 Genel Nüfus Sayımı. DİE. 2 Haziran 2021 tarihinde kaynağından(PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Şubat 2021.
"Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi Sonuçları"(html) (Doğrudan bir kaynak olmayıp ilgili veriye ulaşmak için sorgulama yapılmalıdır). Türkiye İstatistik Kurumu. Erişim tarihi: 13 Nisan 2016.
"Ankara Nüfusu". nufusu.com. Erişim tarihi: 5 Şubat 2021.Arşivlenmesi gereken bağlantıya sahip kaynak şablonu içeren maddeler (link)
"Ankara Nüfusu". nufusune.com.Arşivlenmesi gereken bağlantıya sahip kaynak şablonu içeren maddeler (link)
"Ankara Nüfusu". nufusubu.com.Arşivlenmesi gereken bağlantıya sahip kaynak şablonu içeren maddeler (link)