Gaziantep ya da eski ve halk arasındaki kısa adıyla Antep (Osmanlıca: عینتاب Ayntab) Türkiye'nin Gaziantep ilinin merkezi olan şehirdir.
Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde bulunan Türkiye'nin önemli şehirlerinden Gaziantep; sanayi ve gelişmişlik bakımından ilk sıralarda yer alır. Eğitim, ticaret ve sanayi şehridir. Hâlâ yaşanılan en eski şehirler listesinde hâlâ yaşanılan en eski kentlerinden biridir.[3] Yazları sıcak ve kurak, kışları ise serin ve yağışlı geçer. Don olayı nadir görülür, sıcaklık sıfır derecenin altına nadiren düşer. Orta Fırat Bölümü'nde yer alan Gaziantep'te genellikle Karasal iklim görülmektedir.[4] Bunların yanında Gaziantep, Türkiye sanayisi ve ticaretinde de çok önemli bir yer tutar. Bunun sebepleri arasında Gaziantep'in Anadolu ile Orta Doğu arasında bir konumda bulunması ve liman kentlerine yakınlığı sayılabilir. Rumkale ve Gaziantep Kalesi Gaziantep'in simgeleri arasında sayılabilir.
Tarihçe
İlk çağlar
Günümüzdeki Gaziantep'in yakınlarında bulunan Dülük (Dolikhe ya da Doliche) bu yöredeki en eski kenttir. Arkeolojik kazılarından bu kentte Paleolitik dönemden beri insanların yaşadığı bilinmektedir.[5][6] Ancak, Dülük Erken Tunç Çağı'ndan sonra bir sürekli yerleşim yeri hâline gelebilmiştir.[7] Bu kent, İpek Yolu üzerinde bulunduğu için çok gelişmiştir.
İlk kurulduğunda Babil yönetimi altında kalan kent, MÖ 1700'lü yıllarda Hititler'in eline geçti. Hititler'den sonra Mısır yönetimine geçen kent,[8] MÖ 700-MS 546 arasında ise kronolojik sırayla Medler, Asurlular ve Persler tarafından yönetilir. MÖ 6. yüzyılda ise kent sırası ile Makedonya, Selevkos ve Komagene uygarlıklarının yönetimi başlar. Değişik medeniyetlere ev sahipliği yapan Antep, 1516 yılında Osmanlıların eline geçmesiyle ilk dönemlerde Arap ve Halep Eyaleti'ne bağlı bir konumda iken, 1531 yılında Dulkadir Eyaleti'nin teşekkül etmesi sonucu, bu eyaletin sınırları arasında yer alarak 1818 senesine kadar bu konumunu muhafaza etmiştir. Bu tarihten itibaren yeniden Halep eyaletine sancak olarak bağlanmıştır. Şehir, Osmanlı kent kültüründe önemli bir yer almıştır.[8]
Yeni bir kent
Romalılar, Dülük yakınlarına Antiochia ad Taurum adında yeni bir kent kurar. Bu kent İsa'nın havarilerinden Yuhanna'nın Hristiyanlık'ı yaymak için seçtiği merkezlerden biri olmuştur. Kent, MS 395 yılında Bizans İmparatorluğu'nun eline geçer.[5] MS 636 yılında halife Ömer bin Hattab, İslamiyet'i yaymak için Ayıntap ve Hatay yöresini Bizanslıların elinden alır. Bu şekilde Ayıntap halkı İslamiyet'i kabul eder. Bu arada Dülük, hızla eski önemini yitirmektedir.
1071 yılında Alp Arslan'ın Malazgirt Savaşı'ndaki zaferinden sonra kent Selçuklu yönetimine geçer. Bir dönem Eyyübilerin eline geçen kent,[8] 1270 yılında Moğolların Ayıntap'a saldırmasıyla, 1389 yılında Dulkadiroğulları'nın ve 1471 yılında Memlük Devleti'nin egemenliğine geçmiştir.
Osmanlı yönetimi
1516 yılında Yavuz Sultan Selim'in Mercidabık Muharebesi'ndeki zaferinden sonra Ayıntap, Osmanlı yönetimine geçer. Osmanlılar döneminde kente çok sayıda cami, medrese, han ve hamam inşa edilmiştir. 1516-1596 yılları arasında kent, üretim, ticaret ve el sanatları yönünden de çok gelişmiştir. 1641 ve 1671 yıllarında iki defa kenti ziyaret eden Evliya Çelebi, kentte 22 mahalle, 8 bin ev, 100 kadar cami, medrese, han, hamam ve bir de kapalı çarşı olduğunu yazar ve seyahatnamesinde aynen "Dünya yüzünden geniş bir ili, göz alıcı büyük yapıları her yerden aranan eşyası, birçok mezraları, bolluk ve verimliliği, bitimsiz yiyecek ve içecek pınarları ve ırmaklarıyla burası 'Şehr-i Ayıntab-ı Cihan'dır" der.[9] Osmanlı döneminde Ayıntap, asla kendi eyaletinde olmayıp, önce Maraş (bugünkü Kahramanmaraş), sonra Halep eyaletinde yer almıştır. Buna rağmen Ayıntap'ın kültürü Arap kültüründen fazla etkilenmemiştir.[10]
Antep halkı, 1920 yılında, Fransız birliklerinin Antep'e yerleşmesi üzerine direnişe başlar. 1920 yılının Ocak ayında Karayılan komutasındaki çeteler, Fransızların bir süvari birliğini pusuya düşürür. Şahin Bey, 200 kişilik milis gücüyle 1920 yılının Mart ayına kadar Antep'teki Fransız askerlerine karşı savaşır. Ancak açlık, cephanesizlik ve şehre yardım ulaşamaması sebebiyle Antep halkı, 9 Şubat 1921'de teslim olmak zorunda kalır. Savaş tam 10 ay 9 gün sürer.[8] 25 Aralık 1921'de Ankara Anlaşması gereğince Fransız birlikleri şehri boşaltır.
Cumhuriyet dönemi
Gaziantep, 1987 yılında çıkarılan 3398 sayılı kanun[11] ile büyükşehir unvanı kazandı. Başlangıçta iki ilçe (Şahinbey ve Şehitkamil) Gaziantep Büyükşehir Belediyesi'nin sınırlarına dahil edildi. 2004 yılında çıkarılan 5216 sayılı kanun ile büyükşehir belediyesinin sınırları valilik binası merkez kabul edilerek yarıçapı 30 kilometre olan dairenin sınırlarına genişletildi.[12] Bu sınırlar içinde kalan ilçeler, büyükşehir ilçe belediyeleri hâline geldi.[12] 2012 yılında çıkarılan 6360 sayılı kanun ile 2014 Türkiye yerel seçimlerinin ardından büyükşehir belediyesinin sınırları il mülki sınırları oldu.[13]
Gaziantep'te yazların sıcak ve kurak, kışların serin ve yağışlı geçtiği Akdeniz iklimi hüküm sürer. Sıcaklık sıfırın altına gündüzleri pek düşmez, karlı gün sayısı ortalama iki gündür. En sıcak ay ortalaması 27,7 derecedir. Akdeniz bitkisi olan zeytin, bağ, limon ve turunçgiller iklim şartlarına elverişlidir. Tarım olarak zeytin yetiştiriciliği ve fıstık yetiştiriciliği yaygındır. Nizip zeytini bu bölgeye has bir zeytin türüdür.[15]
2004 yılında çıkarılan kanun nedeniyle il merkezinde olmayan Oğuzeli ilçesi de büyükşehir sınırlarına girmiş olup 2008-2012 yılları arasındaki nüfus verilerine Oğuzeli de dahil edilmiştir. 2012 yılında ise ilin tamamı büyükşehir sınırlarına girmiştir.
Etnik yapı
Arap coğrafyacı Dimeşkî 14. yüzyılın başlarında Antep'in sakinlerinin Türkmen olduğunu yazmıştır.[36]
Şehri 27 Mayıs 1834 tarihinde ziyaret eden Pierre Martin Rémi Aucher-Éloy 12 bin nüfuslu Antep'in Ermeniler ve Türklerden oluştuğundan bahsetmiştir.[37] 1862 yılında şehri ziyaret eden İrlandalı diplomat James Lewis Farley şehirde, Müslüman ahalinin zengin kısmını ve çevredeki taşralı halkı oluşturan 18 bin Türk ile 8 bin 500 Ermeni ve 500 Yahudi'nin yaşadığını yazmıştır.[38] 1895 senesinde Fransız coğrafyacı Élisée Reclus Antep'te çoğunlukla Türkmenlerin yaşadığından bahsetmiştir.[39] 1911 yılında yayımlanan Encyclopædia Britannica'nın on birinci baskısı ve sonraki baskılarda Antep şehrindeki Müslüman sakinlerin çoğunlukla Türkmen kökenli olduğu belirtilmiştir.[40][41] Fransız işgalinde yer alan komutanlardan Maurice Abadie, Antep sancağının çok büyük bölümünün Türk olduğunu ve geriye kalan nüfusun Arap, Kürt, Ermeni, Çerkes ve Yahudilerden oluştuğunu belirtmiştir.[42] Antepli Ermeniler Birliğine göre 1914 senesinde 80 bin nüfuslu şehirde 30 bin Ermeni, 2 bin Kürt, birkaç yüz Çerkes ve geriye kalan nüfusu ve şehrin çoğunluğunu oluşturan Türkler yaşamaktaydı.[43]
Günümüzdeki şehirde yerli Türklerle beraber, güneydoğudaki şehirlerden sanayi ve ticaret amaçlı göç etmiş[44] 450 binden fazla Kürt de yaşamaktadır.[45]
Kültür
El sanatları
Gaziantep'te çok çeşitli el sanatları mevcuttur. Geçmişte Gaziantep'teki en yaygın el sanatları dericilik, bakırcılık, yemenicilik, kilimcilik, el işlemeciliği ve kuyumculuktur. Bunlardan el işlemeciliği, bakırcılık ve kilimcilik önemini hâlâ korumaktadır. Özellikle Gaziantep'in kendine özgü motifleri olan kilimleri ve bakır ürünleri çok meşhurdur. Gaziantep'e özgü kilim çeşitleri Baklava dilimleri, Habbap ayağı, Kuş Kanadı, Zincir Göbek, Dirsek göbek, Pençe Göbek, Çarkı felek, Parmak göbek ve Atom Göbek'tir.[46] Ayrıca hanımların hemen her evde yaptığı Antep işi, dantel ve örgü gibi başka el sanatları da mevcuttur.
Gaziantep'in çok zengin bir mutfağı toplamda 300 çeşide yakın yemeği vardır. Türkiye'nin lezzet ve gastronomi şehridir.[kaynak belirtilmeli] Bu mutfak seneler boyunca çeşitli geleneklerin ve uygarlıkların harmanlanmasıyla zenginleşmiştir. Antep mutfağı özellikle kebap, et yemekleri, tencere yemekleri ve tatlıları ile meşhurdur. Beyran, alinazik, içli köfte, mercimek köftesi, maş çorbası, pirpirim aşı, lebeniye çorbası, yoğurtlu çiğdem aşı, yoğurtlu keme aşı, zerdali aşı, alaca çorba, altı ezmeli kebap, arap köftesi, baklava, beyti, börk aşı, çağla aşı, cağırtlak kebap, doğrama, ekşili taraklı kebap, erik tavası, firik pilavı, kavurma, kuşbaşı kebap, küşneme, lolazlı pilav, yağlı köfte, omaç, sarımsaklı lahmacun, patlıcan kebabı, sarımsak kebabı, simit kebabı, soğan kebabı, şiveydiz, yuvarlama, yeni dünya kebabı, diş hediği, zerdeli sütlaç, katmer, baklava çeşitleri, künefe, kuymak (lohusa kuymağı), un helvası, nişe helvası, şam tatlısı, şirin tarhana Gaziantep mutfağına özgü yemek ve tatlıların sadece çok azıdır.[47]
Gaziantep, 116 şehir arasından Türkiye'yi temsil eden ilk şehir olarak [48] 2015'te gastronomi dalında UNESCO'nun Yaratıcı Şehirler Ağı'na dâhil edildi.[49]
Ağız
Antep ağzı ile İstanbul ağzı arasındaki farklar
Türkçe
Antepçe
kalın
galın
lezzet
/n'æz.zet/
baklava
paklava
bugün
bööğn/
gök
göv/
dükkân
düven
bahçe
bahça
elbet
/h'el.bet/
büyük
böyyyk
mevsim
/m'œʊ.sym/
hamarat
/'a.ma.ɾat/
buğday
buuda
Anadolu'daki birçok ilde olduğu gibi Gaziantep'in de kendine özgü bir ağzı vardır. Halk arasında "Antep ağzı" ya da "Antepçe" adıyla çağrılan bu konuşma şekli özellikle kırsal kesimde yaşayanlar ve yaşlılar arasında daha çok görülür. En belirgin özellikleri "r" ve "y" harflerinin söylenmemesi, "h" ve "k" harflerinin değişime uğraması ve "-iyor" eki ile bâzı şahıs eklerinin yok olmasıdır.[10][50] Antep ağzından bazı örnekler yandaki tabloda yer alır.
Gaziantep, ilinde çok sayıda müze vardır. Yapılmakta olan müzelerle beraber Gaziantep tam bir müzeler kenti olacaktır.
Diğer tarihi kalıntılardan bazıları, Zeugma (Türkçe'de Belkıs da denilir) ve Nizip ilçesinin ve biraz daha kuzeydeki Rumkale yakınlarındaki Kargamış harabeleridir.
Geç Osmanlı döneminden kalma restore edilmiş bir taş yapı olan Hasan Süzer Etnografya Müzesi, eski yaşam tarzı dekorasyona ve çeşitli silah, belge, şehrin savunmasında kullanılan aletler ve yerel direniş kahramanlarının fotoğraflarına ait koleksiyonlara sahiptir. İlk olarak 1906 yılında Garuj Karamanukyan'ın evi olarak inşa edilmiştir.
Gaziantep Savunma Müzesi: Gaziantep Kalesi ‘ndeki Panorama Müzesi'ne girmeden girişte üç yerel kahraman Molla Mehmet Karayılan, Şehit Mehmet Kâmil ve Şahin Bey heykelleri ile karşılaşıyorsunuz. Müzeye girerken yankıları duyarsınız: "Ben Antepliyim. Şahinim (Şahin)."
Tarihi bir Antep evinde (“Nakıpoğlu Evi” olarak da bilinir) bulunan Gaziantep Savaş Müzesi, şehri savunurken şehit olan ve Türkiye'nin ulusal birliğinin ve bağımsızlığı sürdürme kararlılığının simgesi haline gelen 6.317 kişinin anısına adanmıştır. Antep Muharebesi'nin hikâyesi ses cihazları ve kronolojik panellerle anlatılıyor.
Derviş tekkesi, caminin külliye (caminin etrafında merkezlenmiş İslami-Osmanlı külliyesi) bir parçasıdır. 17. yüzyılda inşa edilmiştir. Mevlevi Tekkesi ‘ne, caminin avlusuna açılan bir avludan girilmektedir.
Gaziantep Mevlevi Müzesi Çalışma grubu
Gaziantep Mevlevi Müzesi Sema
Gaziantep Mevlevi Müzesi Müzisyenleri
Gaziantep Mevlevi Müzesi Mezarları
Emine Göğüş Mutfak Müzesi
Gaziantep mutfağı ve yemek kültürü ile tanınır. 1904 yılında yapılmış tarihi bir taş ev restore edilerek Emine Göğüş Mutfak Müzesi'ne dönüştürülmüştür. Müze, Gaziantep'in Fransız işgalinden kurtuluşunun 87. yıl dönümü kutlamaları kapsamında açıldı.
Tarihi yerler
Zeugma, Gaziantep ilindeki bugünkü Belkıs köyü sınırları içinde, Fırat nehrinin geçilebilir en sığ yerinde kurulmuş bir antik kenttir. Bölgenin antik çağlardan beri askeri ve ticari açıdan stratejik karakteri nedeniyle (Zeugma, önemli bir Roma lejyonu'nun, Lejyon IV Scythica ‘nın, Parthia sınırına yakın karargâhıydı.) şehir, Bizans döneminde de yüzyıllarca önemini korudu.
Şehrin merkezindeki Gaziantep Kalesi, Gala (halk ağzıyla 'kale') da denilen, şehrin tarihi geçmişini ve mimari tarzını sergiler. Kalenin tarihi tam olarak bilinmemekle birlikte burada yapılan kazılar sonucunda toprak yüzeyinde var olan bölümün altında Tunç Çağı yerleşim tabakalarının olduğu düşünülmektedir.
Kurtuluş Camii, eski Ermeni Meryem Ana Katedrali (Surp Asdvadzadzin), şehrin işgalci Fransızlardan kurtarılmasından sonra cami'ye dönüştürüldü. Fransız-Türk Savaşı (1918-1921) sonrasındaki kuvvetler. 1918 ile 1921 yılları arasında şehri işgal eden Fransız kuvvetleri arasında Fransız Ermeni Lejyonu da vardı.
Şahinbey semtinde tarihi bir cami olan Boyacı Camii Kadı Kemalettin tarafından 1211 yılında yaptırılmış ve 1357 yılında tamamlanmıştır. Dünyanın en eski ahşap minberlerinden birine sahiptir. Kuran ayetleri, yıldızlar ve geometrik desenlerle bezenmiştir. Minaresi şehrin simgelerinden biri olarak kabul edilir.
Şirvani Camii (Şirvani Mehmet Efendi Camii) İki Şerefeli Cami olarak da anılan, Gaziantep'in Seferpaşa semtinde bulunan en eski camilerinden biridir. Şirvani Mehmet Efendi tarafından yaptırılmıştır.
Ömeriye Camii, Düğmeci semtinde bir camidir. Gelenek, ilk olarak İslam Halifeliği döneminde ikinci Halife, Ömer (dolayısıyla adı) altında inşa edildiğini ve bu da onu Gaziantep'in bilinen en eski camisi yapacağını belirtir. Modern cami, 1850 yılında yerinde restore edilmiştir. Siyah ve kırmızı mermeri mihrap ile tanınır.
Şeyh Fethullah Camii, 1563 yılında yapılmış ve Kepenek'te bulunan tarihi bir camidir. Bitişik Türk hamamları ve medresesi vardır.
Nuri Mehmet Paşa Camii, 1786 yılında asilzade Nuri Mehmet Paşa tarafından Çukur'da yaptırılan bir camidir. 1958-1968 yılları arasında müzeye dönüştürülmüş, ancak kapsamlı bir restorasyondan sonra cami olarak yeniden hizmete açılmıştır.
Ahmet Çelebi Camii, 1672 yılında Hacı Osman tarafından Ulucanlar'da yaptırılan bir camidir. Ahşap iç mimarisi ile dikkat çekmektedir.
Tahtani Camii, Şahinbey'de bulunan, 1557 yılında yapılmış ahşap bir camidir. Caminin eşsiz kırmızı mermer mihrabı vardır.
Alaüddevle Camii (Ali Dola Camii), Dulkadir bey Alaüddevle Bozkurt tarafından yaptırılmıştır. 1479 yılında yapımına başlanmış ve 1515 yılında tamamlanmıştır. Yakın zamanda yeni bir giriş eklenerek restore edilmiştir.
Şehitkamil Yaprak'ta bulunan Ali Nacar Camii, Ali Nacar tarafından yaptırılan Gaziantep'in en büyük camilerinden biridir. 1816'da genişletildi.
Eyüpoğlu Camii, 14. yüzyılda yerel İslam azizi Eyüboğlu Ahmet tarafından yaptırılan bir camidir. Büyük bir restorasyon yapılmış, o kadar ki mevcut yapı orijinal binaya pek benzememektedir.
Kendirli Kilisesi, 1860 yılında Fransız misyonerlerin ve III. Napolyon'ün yardımlarıyla inşa edilmiş bir kilisedir. Katolik Ermeni kilisesidir. Dikdörtgen planlı olup, geniş bir bahçe içerisinde siyah kesme taş temel üzerine beyaz kesme taşlarla inşa edilmiştir.
Pişirici Kastel, eskiden daha büyük bir yapı grubunun parçası olan bir 'kastel' (çeşme)'nin 1282 yılında yapıldığı sanılmaktadır. Gaziantep'e özgü yapılardır. Abdest alma, namaz kılma, yıkanma ve dinlenme yerleri vardır.
Eski Gaziantep evleri, eski şehirde yer alan geleneksel evler: Eyüboğlu, Türktepe, Tepebaşı, Bostancı, Kozluca, Şehreküstü ve Kale. Yörede bulunan keymik kayasından yapılmış olup, evin odak noktası olan hayat adı verilen bir iç avluya sahiptirler.
Bina 1901 ve 1903 yıllarında iki büyük yangın geçirmiştir.
Parklar ve bahçeler
Gaziantep'te birçok park ve mesire yeri bulunur. Yeşilvadi Parkı, Türkiye'nin en büyük parkıdır ve şehrin güney sınırının tamamını kaplar. 100. Yıl Parkı, Celal Doğan Parkı, Anneler Parkı, Masal Parkı ve Hayri Tütüncüler bunlardan birkaçıdır.[61]
Kentte Harikalar Diyarı,[62] Safari Parkı gibi eğlence yerleri vardır.
Gaziantep'te çok çeşitli spor aktiviteleri yapılmaktadır. Bunlar futbol, basketbol, voleybol, hentbol, tenis, yüzme, boks, karete, judo, tekvando, güreş ve dağcılıktır.[65] Futbol
Gaziantep'te en çok rağbet görülen spor, diğer çoğu ildeki gibi futboldur.[66] Gaziantep'te amatör takımlar dışında 2 futbol takımı yer alır. 2017-18 sezonu sonunda Bunlardan Gaziantepspor, 2. Lige düşmüştür ve daha sonra 2018-19 2. Lig Beyaz Grup'ta mücadele eden Gaziantepspor aldığı -36 puan cezanın ardından 2019 yılının Ocak ayından ligden çekildiğini açıkladı. 2019-20 sezonunda 3. Lig'de mücadeleye tekrar başlayacaklarını açıkladılar. Gaziantep FK ise 1. Lig'de 4.olmuştur. Gaziantep FK 2017 yılında açılan 33.000 kişi kapasiteli Kalyon Stadyumu'nu kullanmaktadır. Gaziantep FK 2018-2019 Yılında 1. Lig Play Of Finalinde Normal Süresi 1-1 Biten Karşılaşmanın Penaltılarında Rakibi Hatayspor'u 5-4 Yenerek Türkiye Süper Ligine Yükselmiştir. Gaziantep'in başkanı Mehmet Büyükekşi, takımın formasında kentin düşman işgalinden kurtuluşunun 100. yılını temsilen "BU 100'DEN GAZİANTEP" ifadesinin yer alacağını bildirdi. Başkan, "25 Aralık Gaziantep'in kurtuluşu etkinlikleri kapsamında böyle bir karar aldık" dedi..
Basketbol
Gaziantep Basketbol Büyükşehir Belediyesi, 2007 yılında kurulmuş olup çok çabuk bir şekilde başarıları yakalamış ve istikrarlı bir şekilde 2011-2012 sezonunda tarihinde ilk kez Beko Basketbol Ligi'ne yükselmiştir. Royal Halı'nın kulübün isim sponsorluğundan 23 Haziran 2016'da çekilmesiyle kulüp, Gaziantep Basketbol adını almıştır.
Yüzme
Yüzmede Şehitkamil Belediyesi'nin yaptırdığı Alleben Yüzme Havuzu'nda 3 kulüp çalışmalarını sürdürmektedir. Bunlar; Şehitkamil Belediyespor, Şehitkamil Bahçelievler Yıldızspor ve Gazispor'dur. Gaziantep'te Paletli Yüzme'de birçok millî takım derecesi ve rekoruna sahip sporcular vardır.[kaynak belirtilmeli] Her yıl Mayıs ayında Geleneksel Alleben Su Sporları Şenlikleri düzenlenmektedir. 2013 yılında başlayan şenliklere Türkiye'nin her yerinden yüzme takımları katılmaktadır. Okullarası 2015 Türkiye Grup Yarışmaları'na 3 takım göndermiştir.
2018-2019 Sezonu
G.Gaziantep1. Lig'de, küme düşen Gaziantepspor2. Lig'dedir.. Basketbol erkeklerde Gaziantep Basketbol süper ligde kalmıştır. Ayrıca voleybol kadınlar 2. Liginde Gaziantep Merinos, BAL’da Araban Belediyesi ve Ankas İstiklalspor bulunmaktadır. Kadın futbol liglerinde ALG Spor, 1. Lige yükselirken, Gazikentspor ise 2. Ligde yer almıştır.
Gaziantep'in 2018-19 sezonunda Avrupa kupalarına katılan takımı yoktur.
Önemli spor tesisleri
Kalyon Stadyumu (33.502), Karataş Şahinbey Spor Salonu (6.400), Alleben Kapalı Yüzme Havuzu-y.olimpik (1.240).
Yönetim
Gaziantep Büyükşehir Belediye Meclisi üye sayısı 50’dir (Büyükşehir Belediye Başkanı, 9 ilçe belediye başkanı ve 40 üye) Bunların 33’ü AK PARTİ, 8'i CHP, 5’i, MHP, 3'ü İYİ P., 1'i BBP'dir.[67] Belediye başkanları
Cumhuriyetin ilk yıllarında ildeki okuma yazma oranı %8'di. Şimdi ise ildeki okur yazarlık oranı %90'ı aşmıştır.[70] İlde çok sayıda okul bulunmaktadır. 1988 yılında ilde 6'sı özel 162 ilköğretim okulu, 5'i özel 14 genel lise, 19 mesleki ve teknik lise, 3 fen lisesi, 2 halk eğtim okulu, 2 çıraklık eğitim merkezi, 1 eğitim araçları donatım merkezi, 1 rehberlik ve araştırma merkezi ve 1 sağlık eğitim merkezi bulunmaktadır. Ayrıca 27 özel kurs ve 1 öğretmenler evi bulunmaktadır.
Bir eğitim şehri olan Gaziantep'te şu an 4 tane üniversite bulunmaktadır. 2 devlet, 2 vakıf üniversitesi bulunmaktadır. Gaziantep Üniversitesi, Gaziantep İslam Bilim ve Teknoloji Üniversitesi, Hasan Kalyoncu Üniversitesi ve Sanko Üniversitesi eğitim vermektedir. Üniversitelerde YÖK'ten onay almış 4 tane Tıp, 3 tane Hukuk, 3 tane Mühendislik ve Mimarlık, 1 tane Havacılık ve Uzay Bilimleri fakültesi mevcuttur.[71]
Gaziantep Üniversitesi, Kilis ili ve Nizip ve Oğuzeli ilçelerine de yayılarak 17 fakülte, 12 yüksekokul, Türk Musikisi Devlet Konservatuvarı, 12 enstitü ve 9 meslek yüksekokuluna sahiptir.[72]
Gaziantep'te 3 adet kütüphane vardır. Bunlar Gaziantep İl Halk Kütüphanesi, Şahinbey İlçe Halk Kütüphanesi ve Şehitkamil Bilgi Yılı İlçe Halk Kütüphanesi'dir.[73]
Altyapı
Ulaşım
Şehir içi toplu ulaşım bilgileri için GAZİULAŞ sayfasına göz atabilirsiniz.
Gaziantep, Anadolu ile Mezopotamya arasında yer aldığı için tarih boyunca hep ticaret yolları üzerinde yer almıştır. Bunlardan en önemlisi İpek Yolu'dur. Bu sebepten dolayı ilde kara ve hava ulaşımı çok gelişmiştir. Gaziantep'in denize kıyısı olmadığı için kentte deniz ulaşımı yapılamamaktadır. En yakın liman kentleri İskenderun ve Mersin'dir.
Kara ulaşımı
Gaziantep, tarih boyunca önemli ticaret yolları üzerinde olduğu için kara ulaşımında da çok gelişmiştir. Özellikle Avrupa'dan Asya ve Afrika'ya geçişi sağlayan E-24 otoyolu, kentin gelişiminde önemli rol oynar. Ancak ildeki en önemli yol Gaziantep-Adana-Tarsus Otoyolu'dur. Gaziantep Çevre Yolu ise hâlâ inşaat hâlindedir.[74]
Gaziantep kentinden her gün Adana, Ankara, Birecik, Elazığ, İstanbul, Kahramanmaraş, Karkamış, Malatya, Nizip, Nusaybin ve Osmaniye'ye Demiryolu seferleri yapılır. 1954 yılında hizmete giren gar, hâlâ ulaşımda önemli bir yere sahiptir. Başka bir terminal ise 2001 yılında hizmete açılmıştır.[74] Kentte halk ve belediye otobüsleri, dolmuş ve taksiyle ulaşım yapmak mümkündür.[75]
Gaziantep raylı ulaşımda oldukça gelişmiştir, kent merkezinde ulaşım gelişmiş tramvay ağı ile sağlanmaktadır. İlk etapta 2008'de inşasına başlanan Gar - Burç Kavşağı arasındaki 9,5 km hat, 1 Mart 2011'de hizmete girmiştir. İkinci etapta Haziran 2011'de inşasına başlanan Gaziantep Üniversitesi - Akkent arasındaki 5,5 kilometrelik hat, 7 Eylül 2012'de hizmete girmiştir. Tramvay ağının 2013'te İbrahimli bölgesinde inşasına başlanan üçüncü etabının 22 Mart 2014'te hizmete girmesiyle tramvay seferleri Gar - Akkent ve Gar - Adliye olarak iki hatta gerçekleştirilmeye başlanmıştır. 2016 yılında Gar - Akkent hattı 1,5 km. daha uzatılarak seferler Gar - İbni Sina arasında gerçekleşmeye başlamıştır. Adliye - Burç Kavşağı hattının da işletmeye alınmasıyla raylı sistem ağı üç hatta hizmet vermeye başlamıştır.[77]
5 Kasım 2022 tarihinde Gaziantep'te 25 kilometrelik banliyö hattı olan Gaziray hizmete girmiştir.
Metro
2024'te Gaziantep Metrosu adı altında Gar-Şehir Hastanesi ve Gar-Onkolji Hastanesi arasında 2 farklı hatta metro projesi yapılması planlanmaktadır.[78]
^"1935 Genel Nüfus Sayımı"(PDF). 20 İlkteşrin 1935 Genel Nüfus Sayımı. DİE. 2 Haziran 2021 tarihinde kaynağından(PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Şubat 2021.
^ . "1945 Genel Nüfus Sayımı"(PDF). 21 Ekim 1945 Genel Nüfus Sayımı. DİE. 15 Ağustos 2019 tarihinde kaynağından(PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Şubat 2021.
^ . "1955 Genel Nüfus Sayımı"(PDF). 23 Ekim 1955 Genel Nüfus Sayımı. DİE. 2 Haziran 2021 tarihinde kaynağından(PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Şubat 2021.
^Hogarth, David George (1911). "Aintab". Encyclopædia Britannica (İngilizce). 1. s. 441. 7 Haziran 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Haziran 2022.