Manisa, Ege Bölgesi'nde yer alan, Manisa ilinin merkez şehridir. 2012 yılında çıkarılan 6360 sayılı kanun ile büyükşehir olmuştur.[4]
"Şehzadeler Şehri" olarak da adlandırılan yerleşim; mesir macunu, sultaniye üzümü ve Manisa Tarzanı ile tanınır. Antik Çağ'da "Magnesia", Roma İmparatorluğu döneminde tam ismiyle "Magnesia ad Sipylum" olarak anılmıştır. Şehir, Spil Dağı'nın eteklerinde kurulmuştur.
Tarihçe
Prehistorik dönem
Bu alt başlığın genişletilmesi gerekiyor. Sayfayı düzenleyerek yardımcı olabilirsiniz.
Manisa'nın tarihi Yontma Taş Devri'ne kadar uzanır. Antik kaynaklar şehrin kurucuları olarak bugünkü Yunanistan’ın Teselya Bölgesi'ndeki Pelion Dağı civarında yaşayan Magnetleri işaret etmektedir. Magnetler, Batı Anadolu'ya göç ettiklerinde önce Menderes Nehri kıyısındaki Magnesia’yı, daha kuzeye giden bir kolu da Sipylos Dağı eteğindeki Magnesia’yı kurmuşlardır. Magnesia şehrini Menderes Magnesia’sından ayırt etmek için Magnesia ad Sipylum adını kullanmışlardır.
Katakekaumene
Strabon tarafından Katakekaumene (Yanık Ülke) olarak anılan, Kula yakınlarında 1,1 milyon yıl ile 12 bin yıl arası süreçte gerçekleşen volkanik patlamalar nedeniyle oluşmuş geniş bir arazi vardır. Yapılan araştırmalarda bölgede Yontma Taş Devri'nden kalma 15 bin ile 25 bin yıl öncesine ait ayak izleri bulunmuştur.
Hitit döneminde bölgenin Arzava adıyla anıldığı düşünülmektedir. Dönemin en önemli eseri Kybele Kaya Anıtıdır. MÖ 13. yüzyıla ait eser, bölgeye yapılan bir Hitit seferi sırasında yapılmıştır.
MÖ 1200'lerde Trakya ve Boğazlar üzerinden Anadolu'ya gelen Frigler, MÖ 8. yüzyıl ortalarından itibaren günümüz Manisa topraklarının büyük bölümünde kısa süreli bir hakimiyet kurdu.
Büyük İskender'in Asya seferi sırasında, MÖ 334-333 yıllarında Manisa'nın da içinde olduğu Batı Anadolu bölgesi Makedon Krallığı topraklarına katıldı. İskender'in MÖ 323 yılında ölümünden sonra Manisa, generalleri tarafından idare edilmiş ve MÖ 301 yılında gerçekleşen İpsos Savaşı sonrasında da Lysimakhos'un hakimiyetine geçmiştir. MÖ 281 yılında gerçekleşen Korupedyon Muharebesi sırasında Lysimakhos'un ölmesi üzerine Manisa'nın içinde olduğu tüm bölge Seleukos İmparatorluğu topraklarına katıldı.
MÖ 190 Magnesia Savaşı sonrasında Roma topraklarına katılan Manisa, Romalılar tarafından müttefikleri olan Pergamon Krallığı'na bırakıldı. Bu dönemde II. Attalos tarafından Philadelphia kuruldu. MÖ 133 yılında varisi olmayan III. Attalos'un vasiyeti üzerine Pergamon Krallığı ile birlikte Manisa da Roma hakimiyetine geçti. MS 395'te Roma'nın ikiye bölünmesiyle Manisa ve civarı Bizans topraklarında kaldı. Bu dönemde Manisa piskoposluk merkezi olmuş ve Sardes, Philadelphia, Thyateira yerleşimleri önemli bir konumda bulunmuştur. Bizans hakimiyetinde ilin büyük bölümü ve merkezi Thrakesiontheması içerisinde yer almıştır. Latinler'in Konstantinopolis'i işgali sırasında İznik İmparatoruIII. İoannis hükümdarlığının büyük bölümünde Manisa'da yaşadı. Bu dönemde Manisa merkez ve çevresi büyük gelişme gösterdi.
Beylikler ve Osmanlı dönemi
1071 yılında meydana gelen Malazgirt Meydan Muharebesi sonrasında Türk akınları Manisa yakınlarına kadar uzanmıştır. Selçuklu komutanı Çaka Bey tarafından Manisa ve çevresi denetim altına alınmış ancak Dorileon Muharebesi (1097) sonrasında yeniden Bizans egemenliğine geçmiştir.
Saruhanoğulları Beyliği dönemi
Anadolu Selçuklu Devleti dağılmasıyla başlayan Anadolu Beylikleri döneminde, 14. yüzyıl başlarında Manisa çevresinde Saruhan Bey tarafından kurulan bir beyliktir. Saruhanoğulları Beyliği, Afşar boyunun Saruhanlı kolundandır. Bazı kaynaklar Er Saru veya Saruhan adlı bir Harezm emirinin Selçuklu Devleti'nde görev yaptığını iddia ederler. Bu şahsın oğlunun adının Alpağı olduğu ve Saruhan Bey'in de Alpağı'nın oğlu olduğu söylenmektedir.
Saruhan Bey, beyliğini kurduktan sonra 1313 yılında ele geçirdiği Manisa'yı başkent yaparak topraklarını genişletmiş, donanma kurarak Yunanistan sahilleri ve Trakya kesimine seferler yapmış, çevresindeki beylik ve devletlerle ittifaklar kurmuş, donanma sayesinde elde ettiği ganimetlerle ekonomik durumu düzeltip cami, medrese ve kütüphaneler yaptırmıştır. 1366/67 yılında yapılan Manisa Ulu Cami Saruhanlılar döneminden günümüze kadar ulaşabilen en önemli eserdir.
Yıldırım Beyazıt'ın Anadolu birliğini sağlamak amacıyla 1390 yılında giriştiği Batı Anadolu harekâtı esnasında Saruhan Beyliği'nin başında bulunan Hızırşah, Yıldırım'ı karşılayarak barış yoluyla Manisa'yı Osmanlılara teslim etmiş; şehre hâkim olan Yıldırım Bayezit ise şehrin doğu kesimlerinin yönetimini Hızırşah'a bırakıp Manisa'yı da Karesi Beyliği ile birleştirerek oğlu Ertuğrul'un idaresine vermiştir.
Timur'un Anadolu'ya girip Yıldırım Bayezit'i Ankara Muharebesi'nde mağlup etmesi üzerine, daha önce Timur'a sığınan Hızırşah'ın kardeşi Orhan Bey, Manisa'ya gelip bağımsızlık simgesi olarak 1403 yılında adına para bastırmıştır. Ancak Timur güçlerinin ayrılması üzerine Hızırşah yönetimi tekrar ele geçirmiştir. Osmanlı Devleti'nin ikinci kurucusu olarak kabul edilen I. Mehmed'in Anadolu birliğini sağlamak gayesiyle 1405-1406 yıllarında giriştiği Batı harekatı sırasında Hızırşah, I. Mehmed tarafından yakalanarak öldürülmüştür. Hızırşah'ın kardeşi Orhan Bey'in de 1412 yılında ölümüyle Saruhan Beyliği kesin olarak Osmanlı Devleti topraklarına katılmıştır.
Osmanlı dönemi
Bu alt başlığın genişletilmesi gerekiyor. Sayfayı düzenleyerek yardımcı olabilirsiniz.
Bu alt başlığın genişletilmesi gerekiyor. Sayfayı düzenleyerek yardımcı olabilirsiniz.
Manisa şehri, Yunan ordusu tarafından 26 Mayıs 1919'da işgal edildi ve 8 Eylül 1922 tarihinde Türk ordusu tarafından geri alındı. Yunan ordusuBatı Anadolu'dan geri çekilirken yakıp yıkma taktiği uyguladı.[5]Orta Doğu tarihçisi Sydney Nettleton Fisher konu hakkında, "Geri çekilen Yunan ordusu bir yakıp yıkma politikası benimsedi ve önüne gelen bütün savunmasız Türklere karşı vahşilikler uyguladı." diye yazmıştır.[6]İskoçyalı tarihçi Kinross Yunan geri çekilişini, "Zaten onun (Yunan ordusu) önünde bulunan çoğu mahalle harap içindeydi. Tarihi kutsal şehir Manisa'da 18 bin binadan sadece 500'ü ayakta kalabilmişti." sözleriyle tasvir etmiştir.[7] Bu çekilme sırasında 5 Eylül 1922 gecesi başlayan ve 8 Eylül'e kadar devam yangın ise "1922 Manisa yangını" olarak adlandırılır.
Cumhuriyet dönemi
Bu alt başlığın genişletilmesi gerekiyor. Sayfayı düzenleyerek yardımcı olabilirsiniz.
2012 yılında çıkarılan 6360 sayılı kanun ile Manisa'da sınırları il mülki sınırları olan büyükşehir belediyesi kuruldu ve 2014 Türkiye yerel seçimlerinin ardından büyükşehir belediyesi çalışmalarına başladı.[4]
Nüfus
Bu veriler Manisa ilinin şehir merkezinin nüfus verileridir. İl nüfusu için Manisa (il) sayfasına bakınız.
2012 yılında Manisa büyükşehir statüsü kazanıp ilin tamamı büyükşehir sınırlarına girmiştir ve merkez ilçe Şehzadeler ve Yunusemre ilçelerine ayrılmıştır.
Asıl adı Ahmet Bedevi olan Manisa Tarzanı'nın nüfus kayıtlarındaki ismi Ahmeddin Carlak'tır. 1888 yılında Bağdat'ta doğup Türk ordusunda askerlik yapan Carlak, daha sonra Millî Mücadele'ye katıldı, kırmızı şeritli İstiklal Madalyası ile onurlandırıldı. Cumhuriyet döneminin ilk yıllarında Manisa'ya gelip yerleşen Bedevi, belediyede temizlik işçisi olarak göreve başladı ve daha sonraları bahçıvan yardımcısı ve itfaiye eri olarak çalıştı. Manisa'yı yeşillendirmek için özellikle Spil Dağı çevresinde adım attığı her yere ağaç fidanı ve tohumları diken Bedevi, yaz kış demeden üstsüz olarak giydiği siyah şortla dolaşmasından dolayı Manisa Tarzanı adını aldı. Spil'de bir kulübede yaşamını sürdürürken 31 Mayıs 1963'te yaşamını yitirdi.
Kanuni Sultan Süleyman'ın annesi Hafsa Sultan Manisa'da hastalandığında saray doktorları bir türlü tedavi edemezler ve sonunda Merkez Efendi'nin, 41 çeşit baharat karışımından hazırladığı mesir macunuyla şifa bulur. Padişah da olayı kutlamak için kalan macunu halka dağıtır. Bu olay da gelenekselleşir ve Hafsa Sultan adını taşıyan halk arasında Sultan Camii olarak bilinen cami ve külliyenin çatılarından mesir macunu saçılarak "Mesir Festivali" olarak kutlanır. Mesir şenliği 477 yıldır (2017 itibarıyla, 21-24 Mart Nevruz Bayramında) devam edip yaşatılmaktadır.
Eğitim
Şehirde bulunan Celal Bayar Üniversitesi, bölgenin sosyal ve kültürel beklentilerine ve gereksinimlerine cevap verecek araştırma merkezlerini de açmış ve bunları işlevsel hale getirmiştir. Bugün 14 fakültesi, 3 yüksek okulu, 15 meslek yüksek okulu, 3 enstitüsü ve 23 araştırma merkeziyle eğitim ve öğretime devam eden Celal Bayar Üniversitesi, 1581 akademik personeli, 732 idari personeli ve 55473 öğrencisiyle, Ege Bölgesi'nin en büyük 3 üniversitesinden biridir.
Altyapı
Şehirde raysız otonom tramvay hattı yapılması için Haziran 2024'te çalışmalar başlatıldı.[29]
^"1935 Genel Nüfus Sayımı"(PDF). 20 İlkteşrin 1935 Genel Nüfus Sayımı. DİE. 2 Haziran 2021 tarihinde kaynağından(PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Şubat 2021.
^ . "1945 Genel Nüfus Sayımı"(PDF). 21 Ekim 1945 Genel Nüfus Sayımı. DİE. 15 Ağustos 2019 tarihinde kaynağından(PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Şubat 2021.
^ . "1955 Genel Nüfus Sayımı"(PDF). 23 Ekim 1955 Genel Nüfus Sayımı. DİE. 2 Haziran 2021 tarihinde kaynağından(PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Şubat 2021.