Ülkücülük

Ülkücülük, Türk-İslam Ülküsü veya Türkeşçilik, Milliyetçi Hareket Partisinin Türkçülük ve İslamcılık üzerine temellenmiş kurucu ideolojisidir.[1][2][3]

Köken

İsminin kökenleri Ziya Gökalp'ın kullandığı "millî mefkure (ülkü)"' ve Nihal Atsız ve Türkçülerin kullandıkları "millî ülkü" terimlerine kadar uzanır. 1950-1953 yılları arasında Türk Milliyetçileri Derneği tarafından kullanılmıştır. Ülkü, kelime anlamı bakımından "ideal" demektir. Ülkücülük ise, "idealizm"in karşılığıdır.[4]

Türk Ocağı bünyesinde yer alan ve Türkçülük akımını millî politika olarak yerleştirmek isteyen Atsız devrin başbakanı Şükrü Saracoğlu'na Orhun dergisinde 1 Mart 1944'te ve gene bir ay sonra 1 Nisan 1944'te olmak üzere iki açık mektup kaleme alır. Mektupta devletin Atatürk zamanındaki Türkçülük ekseninden uzaklaştığını, yabancı etkilerin arttığını yazmaktadır. Sabahattin Ali, Nihal Atsız'ın fikirlerini tehlikeli görerek mahkemeye verir.[5] 3 Mayıs 1944 günü Nihal Atsız ve arkadaşlarının tutuklanmasını protesto eden binlerce gençten oluşan büyük bir grup, Ankara adliyesinden Ulus meydanına kadar yürür. O devirde Nihal Atsız'ın yanına gelip gitmekte olan genç bir üsteğmen olan Alparslan Türkeş de tutuklananlar arasındadır.

Türkçülük ve CKMP

1965'te Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi'nin (CKMP) yöneticisi Alparslan Türkeş'in Atatürk'ün ilkelerini temel alan ve kapsayan görüşlerinin toplanarak yayımlandığı Dokuz Işık'ta komünizm, kapitalizm ve emperyalizm dışında Türk milletine uygun olan ulusal kalkınma modeli için "üçüncü yol" ve "ülkücü yol" terimleri kullanılmıştır.

1966 ve 1968'deki Senato seçimlerinde "Tek idealist parti" (idealist, "ülkücü"nün İngilizce'sidir) sloganı kullanıldı. CKMP'nin gençlik hareketi için kullanılan "milliyetçi toplumcu" sıfatının "nasyonal sosyalist"i çağrıştırmasından dolayı "ülkücü" sıfatı ön plana çıkmıştır. Çünkü, savunulan görüş faşizme ve sosyalizme karşıydı ve bu isimle ilişkilendirilmek istenmiyordu.

MHP ve Türk-İslam Ülküsü

CKMP partinin kitleselleşmesi için Türkeş de "Tanrı Dağı kadar Türk, Hira Dağı kadar Müslümanız" sloganını kullandığı gibi hareketin ideolojisini genişletmeye çalışmıştır. Seyyid Ahmet Arvasi ve Dündar Taşer gibi ideologların girişimleriyle "Türk-İslam Ülküsü" denilen şeklini almıştır. Türkeş, asker kökenli bir lider olarak Atatürkçülük konusunda tavizsiz idi. "Türk-İslam Ülküsü" fikrini şekillendirirken laiklik konusunda hassasiyetleri koruyarak Atatürk'ün Türk milliyetçiliği konusundaki fikirlerini ön plana çıkarmayı hedeflemişti. Ancak bunu yaparken Atatürk'ün açıkça savunduğu, din ve ırk ayrımı gözetmeksizin, ulus tanımını dil, kültür ve siyasi birliktelik değerlerine dayandıran milliyetperverlik anlayışı[6] yerine daha Turancı bir yaklaşım yürütmüştür.

CKMP'nin adının Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) olarak değiştirildiği ve üç hilalli ambleminin kabul edildiği 1969 Adana Kongresi'nde Türkeş "ülkücü Türk gençleri, bozkurtlarım" diye hitap etmiş ve "ülkücü" söylemi yaygınlaşmaya başlamıştır.

Ancak daha önce Ötüken dergisinde Türkeş ve CKMP'yi desteklemiş olan Hüseyin Nihal Atsız, bu kongrede MHP'nin Türkçülük fikriyatı ile bağdaşmadığını ve İslamcı bir görünüme kavuştuğunu "Sen git güvendiğin Araplara biat et!, Oy toplamak için Arap develere bin!" söylemleriyle eleştirmiş ve ardından parti kimliklerini bırakarak kongreden ayrılmışlardır.[7]

1970'li yılların ikinci yarısında Ülkü Ocakları Derneği'nin faaliyetleriyle birlikte Seyyîd Ahmed Arvâsî'nin "Türk-İslam Ülküsü" fikri, özellikle taşralı dindar ve muhafazakâr gençleri örgütlenmek ve millî değerleri aşılamak için yararlı olmuştur. Bilhassa anti-komünist söylemler ve Sünnî-Hanefî kimlik, Anadolu'dan harekete katılımları hızlandırmıştır. Bu süre zarfında Necip Fazıl Kısakürek'in ülkücü gençlik mahfilleri üzerindeki etkisi büyüktür. Ülkücü derneklerde İslamî eğitim ve terbiye ağırlık kazanmaya başlamıştır.

12 Eylül 1980 Darbesi'nden sonra kapatılan MHP'nin yerine 1987'de kurulan Milliyetçi Çalışma Partisi'nin (MÇP) gençlik örgütlenmesinde yine "Türk-İslam Ülküsü" söylemleri kullanılmıştır. 1991 genel seçimlerinde MÇP Refah Partisi ve Islahatçı Demokrasi Partisi ile seçim ittifakını kurduğunda "İnananlar Birleşti" sloganıyla ifade edilmiştir. Bu süreç de fazla uzun sürmemiş ve Milliyetçi Hareket Partisi tekrar meclisteki yerini almıştı.

BBP ve ayrılma süreci

1991'de MHP'nin Doğru Yol Partisi (DYP)-Sosyaldemokrat Halkçı Parti (SHP) koalisyon hükûmetini desteklemesiyle Ülkücü Hareket içinde İslamcı düşüncelere sahip olan bir kısım ülkücü, yollarını ayırmıştır. Sovyetler Birliği'nin dağılması ve "komünizm tehlikesinin" ortadan kalkmasıyla Ülkücü Hareket'in tabanına hitap etmek için Türkçü ve milliyetçi söylemlerine ağırlık vermesine uygun bir durum oluşmuştur. Hatta Alparslan Türkeş, MHP kongresinde yaptığı bir konuşmaya Nazım Hikmet'in bir şiirini eklemiş, bu durumu soran gazetecilere "milliyetçi sol gruplara uzatılan bir zeytin dalı" olarak ifade etmiştir.

1992 yılı Ülkücü Hareket için bir dönüm noktası olmuştur. Laiklikten hiçbir zaman sapmadığını ifade eden Ülkücü Hareket, kendi yayın organlarında "Müslümanlık bizim ideolojimiz değil, dinimizdir" tarzı yazıları görünmeye başladığı gibi İslamcılığa mesafeli davranmıştır. Özellikle 70'li yıllarda İslamcı ve Cihat muhtevâlı söylemler terk edilmeye başlanmış, Atatürkçü rejime yakınlık duyulmaya başlanmıştır. Özellikle Devlet Bahçeli'den başlayarak parti içerisinde, ulusalcı-milliyetçi karakter mevzîlenmiştir. Atsız'ın ölüm yıldönümü olan 10 Aralık'ın tekrar anılmaya başlandığı gibi ideolojik açıdan da Türkçüleşme eğilimini göstermiştir. Fakat bunlara rağmen "Türklük bedenimiz İslamiyet ruhumuzdur. Ruhsuz beden ceset olur." sözleri Ülkücü camia için birleştirici bir slogan niteliği taşımaktaydı. Milliyetçi Hareket Partisi, bir yeniden doğuş hareketi içerisinde Türkeş'in belirlediği 9 Işık yolunda bir tüzük hazırlamış ve koşulsuz şartsız tüm parti mensuplarından tevazu beklemiştir.

"Türk-İslam Ülküsü"ne daha İslamcı açıdan bakan, parti içerisinde "Hilâlciler" olarak tanınan, laikliğe sıcak bakmayanlar ayrılmış ve bunlardan eski Ülkü Ocakları genel başkanı Muhsin Yazıcıoğlu ve arkadaşları, 1992 Temmuz'unda arkadaşlarıyla beraber, Ankara Dedeman Oteli'nde basına açık toplantılarında, partiden ayrıldıklarını bildirerek 1993 yılının Ocak ayında Büyük Birlik Partisi'ni kurmuştur. Yazıcıoğlu, Büyük Birlik Partisi ile gençleri örgütlemek için daha İslamî ve radikal görüşleri savunan Alperen Ocakları ve Nizam-ı Alem Ocakları gibi dernekler kurmuştur. Bu ocaklar da kendilerini ülkücü olarak tanımlamakla birlikte, Ülkü Ocakları ile fikir ayrılıkları mevcuttur. Fikir ayrılıklarının ana ekseni, İslamcılık temelli bir Türkçülük üzerinedir.

Milli Güvenlik Kurulu tarafından 1997'de ülkücü mafya bir tehdit olarak tanımlandı. Alınan önlemlerden sonra iç güvenliği tehdit edecek bir aşırı sağ terörü bulunmadığı gerekçesiyle Milli Güvenlik Siyaset Belgesi'nin tehdit unsuru listesinden 2005 yılında çıkarıldı.[8][9]

1997 yılında Alparslan Türkeş'in vefatı ile Milliyetçi Hareket Partisi'nin genel başkanlığına Devlet Bahçeli seçilmiştir. Ülkücülük hâlen devam eden bir siyasi harekettir.

Alparslan Türkeş'in ölümü ile MHP'nin önde gelen isimlerinden olan Sinan Oğan, Ümit Özdağ, Meral Akşener partiden ihraç edilmiş veya ayrılmıştır. Başta Meral Akşener ve Ümit Özdağ İYİ Parti'yi kurmuş, daha sonra Ümit Özdağ İYİ Parti'den de ayrılarak kendi partisi olan Zafer Partisi'ni kurmuştur.

İdam edilen Ülkücüler

12 Eylül 1980 Darbesi'nden sonra, 1972'den beri infaz edilmeyen ölüm cezaları uygulanmaya başladı. Askerî darbe döneminde 48 mahkûm idam edildi. Bunların 24'ü adli suçlu, 15'i sol görüşlü, 1'i ASALA militanı 8'i Ülkücüler oldu. İdam edilen Ülkücüler listesi aşağıdaki maddede listelenmiştir:

Yayın organları

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. ^ Alparslan Türkeş, Millî Doktrin Dokuz Işık, Kutluğ Yayınları, İstanbul, 1975
  2. ^ http://books.google.com.tr/books?id=Ph18AgAAQBAJ&pg=PA234#v=onepage&q&f=false[ölü/kırık bağlantı]
  3. ^ http://books.google.com.tr/books?id=EnMVq0jcIUEC&pg=PT84#v=onepage&q&f=false [yalın URL]
  4. ^ ""idealizm", TDK Genel Türkçe Sözlük". 7 Mayıs 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Mart 2017. 
  5. ^ "Kağan Bahadır Küçükalcan - Atsız'ı Anlatıyorum (Dördüncü Bölüm)". 27 Mart 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Ekim 2015. 
  6. ^ "Cemal Avcı, Atatürk'ün Milliyetçilik Anlayışı, Çukurova Üniversitesi, Türkoloji Araştırmaları Merkezi" (PDF). 22 Temmuz 2020 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Haziran 2020. 
  7. ^ Soner Yalçın (23 Şubat 2008). "MHP'nin 40 yıldır bitmeyen derdi". Hürriyet Gazetesi. hurriyet.com.tr. 21 Kasım 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 22 Kasım 2016. 
  8. ^ Doğan, Yalçın (15 Kasım 1997). "Ülkücü mafya MGK'da!." Milliyet Gazetesi. 12 Ocak 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Ocak 2023. 
  9. ^ Uğur ERGAN, Turan YILMAZ (26 Ekim 2005). "Aşırı sağ artık tehdit değil". Hürriyet Gazetesi. 12 Ocak 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Ocak 2023. 
  • Hakkı Öznur, Ülkücü Hareket, (6 Ciltli), Alternatif Yayınları, Ankara, 1999. ISBN 975-8356-00-3 (Tk.No)
  • Hüdavendigar Onur, Türk Sağı Sözlüğü, Burak Yayınları, İstanbul, 2001. ISBN 975-7645-78-8
  • Jacom M. Landau, Pan-Turkism - From Irredentism to Cooperation, Indiana University Press, Indiana, 1995, ISBN 0-253-32869-1