Oğuz kabileleri, UygurlarınKarluk müttefikleriyle yaşadığı çatışmanın ardından Jetisu bölgesinden batıya doğru göç etti. 9. yüzyılda Aral bozkırlarından gelen Oğuzlar, PeçenekleriEmba ve Ural Nehri bölgesinden batıya doğru sürdüler. 10. yüzyılda Oğuzlar, günümüz Kazakistan'ında Balkaş Gölü'nün kuzeyindeki Sarı-su, Turgai ve Emba nehirlerinin bozkırlarında yaşıyordu.[4]
Oğuzlar, İslam'ın Orta Asya içlerine yayılmasına denk gelen zamanda bulundular ve İslam'ı kabul ettiler. Geleneklerini ve devlet kurumlarını İslam'a göre uyarladılar. İdeal bir devlet yönetimi anlayışına sahip, ileride imparatorluk kuracak kadar güçlü bir halk olarak tarih sahnesine çıktılar. 11. yüzyıldaSelçuklu Oğuz boyu İran'a girerek Büyük Selçuklu İmparatorluğu'nu kurdu. Aksi olarak aynı yüzyılda, Uzeler veya Torklar olarak da bilinen Tengrici bir Oğuz boyu, Rus bozkırlarının sınırındaki Peçenek üstünlüğünü devirdi, sınır boyunca yerleşenler yavaş yavaş Slavlaştı ve burada Karabörklüler olarak feodal bir boy birliği kurdular.[5]
Kıpçak Türkleri tarafından rahatsız edilen diğerleri aşağı Tuna'yı geçip Balkanlar'ı işgal ettiler[6], burada bir veba salgını tarafından durduruldular ve Bizans imparatorluk kuvvetlerinin paralı askerleri oldular (1065).[7] Oğuz savaşçıları, 1000'li yıllardan itibaren Ortadoğu'nun hemen hemen tüm İslam ordularında, İspanya ve Fas'a kadar görev yaptılar.
Destanlara göre Oğuzlar Oğuz Han'ın 6 oğlu ve onların dörder oğlundan meydana gelmişlerdir. Meydana gelen bu 24 boyun ayrı adı ve unvanları vardır. Bu bölümleme Oğuz Kağan Efsanesi'nden kaynaklanmaktadır.
Bu boyların Bozoklar ve Üçoklar olarak ikiye bölünmesi ise daha sonradır. Bu iki ana kol arasında çıkan anlaşmazlıklar, boyların bir kısmının batıya göçmesine neden oldu. Bir kısmı da Göktürk Devleti'nin kurulması ve Ötüken'i işgali nedeniyle batıya göçmüştür (6. yüzyıl). Kalanlar Göktürk egemenliği altına girmiştir.
630'da ilk Göktürk devletinin zayıflayıp Çin kontrolü altına girmesiyle tekrar birleşmeye başlamışlarsa da İkinci Doğu Göktürk Devleti kurulunca çok direniş gösteremeden tekrar egemenlik altına girdiler (7. yüzyıl sonları).[kaynak belirtilmeli] 745 yılında İkinci Doğu Göktürk Devleti de yıkılınca batıya ve Çin'e göçmüş birçok Oğuz Boyu da Ötüken'e geri dönerek Kutluk Bilge Kağan'ın kurduğu Uygur Devleti çatısı altında birleşti. Altayların batısındaki ve Tanrı Dağları bölgesindeki Oğuz toplulukları ise Gök Türklerin batı kolu olan Türgiş ya da Türkeş Kağanlığına bağlı olarak varlıklarını sürdürdüler. 760'lı yıllarda bölgeyi ele geçiren Karluk boyunun kurduğu devlette yer aldılar. Bu boyun öncülüğünde Yağma ve Çiğil boylarının da katılımıyla kurulan Karahanlı Devleti içinde Oğuz boyları da vardı. 10. yüzyılda Hazar Denizi'nin doğusunda Oğuz Yabgu önderliğinde ilk devletleri olan Oğuz Yabguluğu'nu kurdular. [kaynak belirtilmeli] 1000 yılında Kıpçaklar tarafından yıkılan bu devletten sonra Oğuzlar ikiye bölündü, bir kısmı kuzeye giderek bugünkü Kırım, Kazak, Bulgar ve Tatarların atası oldular; bir kısmı da Selçuk Bey önderliğinde güneye indiler, İslamı kabul edip İslâm orduları hizmetine girdiler. Doğu'daki Oğuz kitlelerinin tarihi başka yönde gelişti. 840 yılında Uygur Devleti Kırgızlar tarafından yıkılınca Oğuzların asıl büyük göçü başladı ve Asya'nın dört bir tarafına ama daha çok kitleler halinde batıya göçtüler ve öteki kandaş boylarla birleştiler.
"Oğuz" daha doğrusu "Oguz" sözünün yapısına dair birçok görüş vardır. Etimoloji açıklamalarından birisi şu şekildedir: Ok+u+z "Oklar; boylar".[kaynak belirtilmeli]
"Oğuz" sözü, kendi orijinal yapısı yanında, tarihte birçok şekilde kullanılmıştır. Bizanslar "Uz" der, Araplar "Guz" der.[kaynak belirtilmeli]
Oğuz kelimesinin güçlü kuvvetli anlamına gelecek şekilde Öküz anlamında bir lakap olduğu ve Mete Han'ın (Çin kaynaklarına göre MaoDun) öküz boynuzlu bir miğfer giymesi nedeniyle bu lakabın kullanıldığı belirtilmektedir.Bu iddia sahipleri Kuran'da Zülkarneyn (iki boynuz sahibi) olarak geçen peygamberin Mete Han olduğunu ileri sürmektedirler. Oğuzlar'da iktidar erkininin kaynağı olan "Kut", liderin peygamber soyundan gelmesinden kaynaklanmaktadır. Oğuz boyları tarafından kurulan küçük büyük tüm devletlerde Hakan'ın her zaman Oğuz Han'ın soyundan gelmesi de bu inançtan kaynaklanmaktadır.[kaynak belirtilmeli]
Fiziksel yapı
Mesûdî, Altın Bozkırlar kitabında Oğuzların, "Cesaretleri, eğik gözleri ve boylarının küçüklüğü ile diğer Türklerden ayrıldığını" belirtmiştir. Ancak New York Metropolitan Sanat Müzesi'nde tutulan Selçuklu seçkinlerinin taş başları, Doğu Asya özelliklerini yansıtmaktadır. Zamanla Oğuz Türklerinin fiziksel görünümü değişmiştir.[kaynak belirtilmeli]Rashid al-Din Hamadani, Oğuzların değişimine, "İklim nedeniyle özellikleri giderek Taciklere dönüştü. Tacik olmadıkları için Tacik halkları onlara turkmān, yani Türk benzeri (Türk-mānand)" demiştir. ḤāfiḤā Tanīsh Mīr Muḥammad Bukhārī ayrıca Oğuzların Mâverâünnehir ve İran'a göç ettikten sonra “Türk yüzünün olduğu gibi kalmadığını” da aktarmıştır. Hiva khan Abu al-Ghazi Bahadur, Çağatay dilinde yazdığı Türkmenlerin Soykütüğü kitabında "Beş veya altı kuşak sonra çeneleri daralmaya, gözleri büyümeye, yüzleri küçülmeye, burunları büyümeye başladı" sözleriyle Oğuzların yüz hatlarının değiştiğini aktarmıştır.[kaynak belirtilmeli] Osmanlı tarihçisi Mustafa lî Künhüʾl-aḫbār'da Anadolu Türkleri ile Osmanlı seçkinlerinin etnik açıdan karışık olduğunu şöyle yorumladı: " Rum sakinlerinin çoğu karışık etnik kökene sahip. Onun ileri gelenleri arasında soyları İslam'a dönüşmeye geri dönmeyen çok az kişi var"[13][13]
Teşkilat
Türk-Oğuz geleneklerine göre idarî ve sosyal teşkilat, ikili bir yapı oluşturmaktaydı. Bu geleneğe uygun olarak Oğuzlar, Bozoklar ve Üçoklar olmak üzere on ikişer boydan iki ana kola ayrılmışlardı. Her boyun, idarî ve sosyal mevkilerini yansıtan orun ve ongunları vardı.[14] Yine Oğuz geleneklerine göre Bozoklar hâkim unsur, Üçoklar ona tâbiydi.[14]
24 Oğuz boyunu önce iki kolda (Bozoklar ve Üçoklar) daha sonra Oğuz Han'ın 6 oğluna ve son olarak da onların 4 oğluna ayırmaktadır. Listelerin kaynakları, Kaşgarlı Mahmud ve 14. yüzyılda yaşayan Reşideddin'e dayanmaktadır. Reşidüddin 24, Kaşgarlı Mahmut ise 22 boy saymaktadır.
Vikisözlük'te Oğuz ile ilgili tanım bulabilirsiniz.
Fazlı Konuş, Selçuklular Bibliyografyası, (Temel Kaynakların Açıklaması ile Beraber), Konya 2006
^"The modern Turkish, Turkmen and Azerbaijani languages are all Oghuz languages".Eksik ya da boş |url= (yardım)
^"OĞUZLAR". TDV İslâm Ansiklopedisi. 8 Ağustos 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 13 Eylül 2024.
^Omeljan Pritsak, "Uzes", in Alexander P. Kazhdan, ed. The Oxford Dictionary of Byzantium. Oxford University Press. 1991.
^Grousset, R. The Empire of the Steppes. Rutgers University Press, 1991, p. 148.
^Nicolle, David; Angus Mcbride (1990). Attila and the Nomad Hordes. Osprey Publishing. ss. 46-47. ISBN0-85045-996-6. The Oghuz had a very distinctive culture. Their hunting and banqueting rituals were as elaborate as those of the Gökturks from whom they... ...like some Pechenegs and Torks, settled along Russia's steppe frontier after being forced out... Here an almost feudal 'Black Hat' principality grew up with its own military aristocracy being accepted by the Russian elite on equal terms...
^Grousset, R. The Empire of the Steppes. Rutgers University Press, 1991, p. 186.