1 Mayıs 1707'de İskoçya ve İngiltere birleşerek Büyük Britanya Krallığı'nı kurdular[7][8] ve İskoçya Parlamentosu Büyük Britanya Parlamentosu'na dahil edildi. Birlik, aynı zamanda hem İskoçya Parlamentosu hem de İngiltere Parlamentosu’nu birleştiren yeni bir Büyük Britanya Parlamentosunu oluşturdu.
İskoçya'da, Birleşik Krallık Monarşisi dönemine geçilmesiyle, birlik öncesi İskoçya Krallığı'na özgü çeşitli stiller, başlıklar ve devletin diğer kraliyet sembolleri kullanılmaya devam edildi. İskoçya içindeki hukuk sistemi de İngiltere, Galler ve Kuzey İrlanda’dan ayrı kalmıştır; İskoçya hem kamu hem de özel hukukta ayrı bir yargı yetkisi oluşturmaktadır.[10] İngiltere'nin geri kalanından farklı hukukî, eğitimsel, dinî ve diğer kurumların varlığının devam etmesi, İngiltere ile 1707 birliğinden bu yana İskoç kültürünün ve ulusal kimliğinin devamına katkıda bulunmuştur.[11]
İskoçya'da Demir Çağı'na ait çok sayıda arkeolojik bölge ortaya çıkartılmış olsa da bu döneme dair bilinenler çok sınırlıdır. Kuzey ve batı bölgelerinde yaşayan insanların taştan inşa edilmiş yapılarda kaldığı bilinmektedir. MÖ 800 - MS 300 arasında taş yapılar meydana getirilmiştir. Kimisi tahkimat amaçlı kimisi de tüm toplumu korumak adına inşa edildiği sanılan korunaklı duvarlara sahip yapılar da mevcuttur. Ayrıca diğer Bronz Çağı uygarlıklarının aksine anıtsal mezar kültürü bulunmamaktadır.
İskoçya'ya dair yazılı tarih Antik Yunan ve Roma döneminde başlar. Aristoteles, Kosmos Üzerine adlı eserinde ve kendisinden önceki dönemde yazılmış olan eserlerde iki çok büyük İngiliz adasından bahsedilir. Bunlara Albion[12] ve Ierne[13] denir. Antik YunankâşifPiteas MÖ 322 - MÖ 285 arası dönemde Britanya'yı ziyaret etmiş ve adanın çevresini dolanmıştır. Ocean adlı eserinde adayı üçgen bir şekilde tarif eder, en kuzey noktasının Orcas olduğunu yazar.[14]
Albion adını verdikleri adayı tamamen almaya karar veren Gnaeus Julius Agricola ve Quintus Petillius Cerialis komutasındaki Romalılar MS 84 yılındaki Graupius Dağları Muharebesinde önemli bir zafer kazanmıştır. Hadrian Duvarı ve onun kuzeyindeki Antoninus Duvarı ile alınan topraklar sağlama alınmaya çalışılmış olsa da Roma egemenliği hiçbir zaman modern İskoçya topraklarının tamamında etkili olamamıştır. MS 221 yılından sonra ise bölgede önemsiz bir güç haline gelmiştir.
Bu alt başlığın genişletilmesi gerekiyor. Sayfayı düzenleyerek yardımcı olabilirsiniz.
Erken Modern Dönem
İngiltere Kraliçesi I. Elizabeth'in varis bırakmadan ölmesi üzerine, kraliçenin en yakın akrabası olan İskoçya Kralı VI. James tahta geçti. I. James adıyla 1603 yılında taç giyen kral, İskoçya ile birlikte, İngiltere'yi, 12. yüzyıldan beri değişen derecelerde İngiliz tacı altında bulunan İrlanda'yı ve 1536'da İngiltere ile siyasi olarak birleşen Galler'i merkezden yönetmeye başladı. I. James'in, İngiltere ve İskoçya'yı hukuki ve siyasi olarak tam bir birlik haline getirme çabası sonuç vermedi ve "Taçların Birliği" olarak adlandırılan bu dönemde iki ülke bir tek kral altında ayrı ayrı varlıklarını sürdürmeye devam etti.
1707 yılında önce İskoç Parlamentosu tarafından, daha sonra da İngiliz Parlamentosu tarafından kabul edilen Birleşme Yasası ile iki krallık tek bir parlamento ile yönetilmeye başladı. Bu birleşme sonrasında
oluşan yeni krallık, Büyük Britanya olarak adlandırıldı. İskoçlar bu birleşmeden sonra tacı ele geçirmek üzere en önemlileri 1715 ve 1745 tarihlerinde olmak üzere birkaç kez ayaklansalar da başarılı olamadılar. 1800'de çıkarılan yeni bir Birleşme Yasası ile İrlanda Parlamentosu da dağıtıldı ve parlamentoya Birleşik Krallık Parlamentosu'nda temsil hakkı verildi. Bu gelişme ile oluşan yeni ülkenin adı ise Büyük Britanya ve İrlanda Birleşik Krallığı oldu.
20. yüzyıl ve sonrası
İskoçya'yı bağımsızlık referandumuna taşıyan ilk somut adım, 1978 yılında İskoçya ve Galler için ayrı ayrı çıkarılan ve yetki devri (devolution) öngören yasalar çerçevesinde 1 Mart 1979 tarihinde yapılan referandum oldu. Bahse konu referandumda söz konusu yasa hükümlerinin uygulamaya geçirilmesinin istenip istenmediği soruldu. Galler halkının %79,7'sinin "hayır" oyu kullandığı referandumda, İskoçlar %51,6'lık oran ile ile yetki devri öngören yasanın uygulamaya geçirilmesini desteklediler. Ancak, ilgili yasaya eklenmiş olan "evet oylarının toplam seçmen sayısının %45'ini aşması zorunluluğu" nedeniyle referandum sonuçlarına rağmen yetki devri gerçekleşemedi.[15]
Bağımsızlık referandumu yolundaki ikinci önemli adım 1997 yılında gerçekleştirilen referandum ile atıldı. İskoçya ile birlikte Galler'e de yetki devrine yönelik olarak bu referandum yapıldı. Galler halkına sadece kendi parlamentolarını isteyip istemedikleri sorulurken, İskoç halkına bu soru ile birlikte, İskoç Parlamentosu’nun vergileri değiştirme yetkisine sahip olmasını isteyip istemedikleri yönündeki soru da yöneltildi. İskoç halkının %60,4'ü referandumda oy kullandı ve katılanların %74,3'ü İskoçya'nın kendi parlamentosuna sahip olması fikrini destekledi. Parlamentolarının vergileri değiştirme yetkisine sahip olmasını savunanların oranı ise %63,5 oldu.[16] 1997 referandumu sonuçları çerçevesinde 1999 yılında 129 üyeli İskoçya Parlamentosu kuruldu. Sağlanan yetki devri uyarınca, egemen devletin sahip olduğu yasama ve yürütme yetkilerinin bir bölümü Birleşik Krallık Parlamentosu ve hükûmetinden bu parlamentoya ve parlamentonun seçtiği yürütme organlarına devredildi.
İskoçya'yı bağımsızlık referandumuna taşıyacak son önemli adım, İskoç ve Birleşik Krallık Hükûmetleri arasında yapılan müzakereler sonucunda 15 Ekim 2012 tarihinde İskoçya Birinci Bakanı Alex Salmond ile Birleşik Krallık başbakanı David Cameron tarafından imzalanan Edinburgh Antlaşması ile atıldı. Antlaşmayla referandumun 2014 yılı sonundan önce gerçekleştirilmesi ve referandumda bağımsızlık ile ilgili tek bir sorunun sorulması kararlaştırıldı. 18 Eylül 2014 tarihinde bağımsızlık referandumunda Birleşik Krallık'tan ayrılmama kararı çıktı. Nihai sonuçlara göre; Evet oyu 1 milyon 617 bin 989 (%45), hayır oyu ise 2 milyon bin 926 (%55) oldu. Katılım oranı ise %84,5 olarak belirlendi. 2016 Birleşik Krallık'ın Avrupa Birliği üyeliği referandumunda İskoçya'daki seçmenlerin %62'si AB'de kalma yönünde oy kullanmasına rağmen oylama sonucunda Birleşik Krallık'taki seçmenlerin %51,9'u AB'den ayrılma yönünde oy kullandı.
Coğrafya
İskoçya, 77.900 km²'lik yüzölçümü ile Birleşik Krallık'ın toplam yüzölçümünün yaklaşık %32,3'ünü kapladığı Büyük Britanya adasının en kuzeyinde yer alır. Güneyde İngiltere’ye komşu olan ülkenin doğusunda Kuzey Denizi, batısında ise Atlantik Okyanusu yer alır. Kaledonya Kanalı, İskoçya'nın doğu ve batı kıyılarını birleştirir.
Coğrafı olarak İskoçya, kuzeyden güneye 3 ana bölgeye ayrılmıştır. Bunlar dağlık bir bölge olan Highlands, deniz seviyesine yakın olan Central Belt ve tepelik bir araziden oluşan Southern Uplands’dir. İskoçya nüfusunun çoğu Edinburgh, Glasgow ve Stirling gibi en önemli şehirlerin içinde yer aldığı Central Belt bölgesinde yaşamaktadır. Bunun yanında İskoçya’ya bağlı 130’u yerleşim bölgesi olan 790 ada vardır. İskoçya, dağları, nehirleri ve gölleriyle zengin bir doğaya sahiptir. Bunlardan en ünlüsü şüphesiz yöre halkının Nessie adını verdiği efsanevi canavarla ünlü Loch Ness’tir.
İklim
Üç tarafı denizle çevrili olan İskoçya'nın iklimi, ülkenin büyük çoğunluğunda ılıman ve okyanusaldır. İskoçya, Gulf Stream akıntısı nedeniyle aynı enlemde yer alan Labrador, Moskova ve Kamçatka gibi bölgelerle karşılaştırıldığında görece ılık kışlara ve serin, yağışlı yazlara sahiptir. En sıcak aylar olan temmuz ve ağustosta ortalama hava sıcaklığı 15-20 °C olarak seyreder. Ülke, Büyük Britanya içerisinde en soğuk bölgeyi oluşturur ve dağlık Braemar (1982) ile Altnaharra (1995) bölgelerinde kaydedilmiş -27,2 °C olan sıcaklık, Birleşik Krallık'taki en düşük kaydedilmiş sıcaklık olma rekoruna sahiptir.[17]
Yağış ülke içinde bölgeden bölgeye göre değişiklik gösterir. Batı Highlands bölgesi, 4.577 mm'ye varan yıllık yağış ortalaması ile Avrupa'nın en yağışlı bölgelerinden biridir.[18] Buna karşın doğu bölgeleri, batıda yer alan dağların yağışı engellemesi sebebiyle 870 mm'den az yağış alır.[18]Firth of Forth ve Inchkeith bölgelerinin y. 550 mm yağış aldığı kaydedilmiş olup, bu Rabat ile Barselona'nın aldığı yağıştan daha düşüktür.
İskoçya, 27 Mart 2011 tarihinde yapılan son nüfus sayımı verilerine göre 5.295.400 olarak kaydedilen nüfusu ile Birleşik Krallık'ın toplam nüfusunun yaklaşık %8,4'ünü oluşturmaktadır.[güncellenmeli]
2011 nüfus sayımının 21 Mart 2013 tarihinde açıklanan verilerine göre, İskoçya'da 65 yaş ve üzeri nüfus ilk kez 15 yaşın altındaki nüfusu geçmiştir. Sayım sonuçlarına göre İskoçya nüfusunun %17'si 65 yaş ve üzeri kişilerden oluşurken, nüfusun %16'sı 15 yaşın altındadır.
Dil
İskoçya'da resmî dil yoktur, ancak İngilizce, bir Gal dili olan İskoçça ve Scots ismi verilen İngilizce ile yakından ilişkili İskoç Cermencesi olmak üzere üç adet tanınan dil vardır. Hemen hemen herkes İngilizce konuşurken halkın %30'u (veya bir başka çalışmaya göre %85'i)[20] İskoç Cermencesi de bilir. Galce konuşan nüfus %1,1'dir[21] ve bu dilin kullanımı önemli oranda Dış Hebridler'de gözlemlenmektedir.[22] Halkın İskoççayı öğrenebilmesi için kurslar oluşturulmuştur.
Birleşik Krallık'ın devlet başkanı (İngilizce: head of state) 2022'den beri Kral III. Charles'tır. Birleşik Krallık içerisinde İskoçya'nın kısıtlı kendini yönetebilme hakkı vardır ve aynı zamanda Birleşik Krallık Parlamentosu'nda temsil edilmektedir. 1999'dan beri İskoç Hükûmeti ve İskoç Parlamentosu'na yasama ve yürütme konusunda çeşitli haklar tanınmaktadır. Birleşik Krallık Parlamentosu, Scotland Act 1998 çerçevesinde belirlenmiş, vergilendirme, devlet yardımı, savunma, dış ilişkiler ve yayım gibi hususlarda İskoçya'da kontrole sahip olup, İskoç parlamentosu geriye kalan diğer yasama konularında otoriteye sahiptir.[23]Scotland Act 2012 ve Scotland Act 2016 adlı yasalar ile İskoç Hükûmetine vergilendirme konusunda daha fazla hak tanınmaya başlanmıştır.[24]
İskoç Parlamentosu tek meclislidir ve her seçimde 5 yıl görev alan 129 üyeden oluşur.[25] Bu üyelerden partili veya partisiz olabilen 73 tanesi her biri farklı bir ili temsil edecek şekilde seçilir. Bu iller 8 farklı seçim bölgesine bölünmüş olup, İskoç seçiciler hem kendi illerindeki aday için, hem de kendi seçim bölgelerinde bir parti için seçimlerde iki oy kullanmaktadır. Geriye kalan 56 üye, bu seçim bölgelerine, kazanan parti tarafından belirlenmiş bir liste içerisinden atanmaktadır. Bu sistem, tek bir partinin tek başına parlamentoda salt çoğunluğuna sahip olmasının daha zor hale getirmekte ve koalisyon kurulma ihtimalini artırmaktadır.[26] Parlamento üyeleri kendi içlerinden bir üyeyi seçerek Kraliçe'ye bildirir, Kraliçe ise bu üyeyi başbakan olarak atar ve başbakan daha sonra diğer bakanları seçer.[27] 2016 seçimlerinde İskoç Ulusal Partisi 129 koltuktan 63'ünü kazanmış, parti lideri Nicola Sturgeon başbakan seçilmiştir. Muhafazakâr Parti ise muhalefeti oluşturmuştur. Parlamentoda aynı zamanda İşçi Partisi, Liberal Demokratlar ve Yeşil Parti de bulunmaktadır.[28][28][29] 29 Mart 2023 ile 7 Mayıs 2024 tarihleri arasında Hamza Yusuf İskoçya başbakanı olarak görev yapmıştır.[30]
İskoçya, 1996'dan beri konsey bölgeleri adı verilen 32 alt idari birime ayrılmıştır. Bu birimler ise kendi içlerinde (İngilizce: civil parish) daha küçük yapılara sahiptir.
Ülkenin en önde gelen eğitim kurumlarından biri Glasgow Üniversitesi'dir. 1451'de kurulan üniversite İskoçya'nın en eski üniversitelerinden biridir; ayrıca İngilizce konuşan ülkeler içinde dördüncü en eski üniversite olduğu ve Avrupa'da eğitim konusunda en büyük ve en prestijli kurumlar arasında bulunduğu için hak ettiği uluslararası itibar ile eğitim ve araştırma konusunda çok ünlü bir üniversitedir. Üniversitenin ana yerleşkesi Glasgow'un batı ucunda Gilmorehill'dedir. Üniversitenin şehrin farklı yerlerinde binaları vardır. Glasgow Üniversitesinde 9 tane fakülte bulunmaktadır.
Edinburgh Üniversitesi, İskoçya'nın başkenti Edinburgh'da bulunan bir üniversitedir. 14 Nisan 1582 tarihinde Kral VI. James tarafından yasalaştırılan Edinburgh Üniversitesi 1583 yılında kurulmuştur. Edinburgh Üniversitesi dünyanın en saygın üniversiteleri arasında yer almaktadır. 2010 yılında uluslararası üniversiteler arasında dünyanın en iyi 9. üniversitesi seçilmiştir. 9 Nobel Ödülü, 1 Abel Ödülü ve Olimpiyatlarda birçok altın madalya çıkaran Edinburgh Üniversitesi, Harvard, Oxford ve Cambridge gibi dünyaca ünlü ve prestijli üniversiteler arasında yer almaktadır. 2011-2012 eğitim yılında araştırma ve diğer faaliyetlerden elde ettiği £700 milyonluk gelir ve £1,58 milyarlık aktifleri ile Birleşik Krallık'ın ve dünyanın en varlıklı üniversiteleri arasındadır.
Üniversitenin kurulduğu zamanda (1583) Avrupa'daki bütün üniversiteler Papalık Makamı'nın emriyle kurulur ve desteklenirken, Edinburgh Üniversitesi'nin Kral VI. James'in emriyle kurulması ve yerel belediye tarafından finanse edilmesi, onu dünyanın ilk sivil üniversitesi yapar. Diğer "eskiden kalma" (Ancient) İskoç üniversiteleri (St. Andrews, Aberdeen ve Glasgow) ile beraber ayrı yasal statüye ve haklara sahiptir. Örneğin üniversite 3 başlı bir yönetime sahiptir. Rektörü öğrenciler seçer, Britanya kraliyet ailesi şansölyeyi belirler, akademik senato ise başkanı ve şansölye yardımcısını atar. Edinburgh Üniversitesi'nin günümüzdeki şansölyesi Prenses Anne, görevini 2011'de babası Edinburgh Dükü Prens Philip'in 47 yıl süren şansölyeliğinden ayrılmasından sonra almıştır.
Edinburgh Üniversitesi geleneklerine bağlı olmasının yanında, günümüzde yapay zekâ, nörobilim ve bilişsel bilimler gibi birçok alanda da ilklere imza atmaktadır. 1887 yılında üniversitenin o zamanki öğrencilerinden Arthur Conan Doyle, The Student gazetesini çıkarmaya başlar ve bu gazete İngiltere'nin ilk öğrenci gazetesi olur. Aynı zamanda okulun öğrenci birliğine (EUSA) ait, 1889 yılında inşa edilen Teviot Row House binası, dünyanın bu amaçla kurulan ilk binası olma özelliğini taşır. Avrupa'daki ilk yapay zekâ araştırma merkezi Edinburgh Üniversitesi'nde kurulmuştur. Dünyanın ilk klonlanmış memeli hayvanı Koyun Dolly de Edinburgh Üniversitesi'ne bağlı Roslin Enstitüsü'nde klonlanmıştır.
Mezunları arasında Hasan Ruhani, Charles Darwin, David Hume, Alexander Graham Bell gibi isimler bulunan Edinburgh Üniversitesi'nde, Adam Smith, Max Born, Peter Higgs de ders vermiştir.
Toplum ve kültür
Müzik
İskoç müziği, İskoç kültürünün önemli bir parçası olup, hem geleneksel hem de modern akımlardan etkilenmiştir. Üflemeli bir enstrüman olan Gayda, İskoçya'nın en çok tanınan geleneksel çalgılarından biridir. Arp, keman ve akordeon diğer geleneksel çalgıları oluşturmakla birlikte, keman ve akordeon özellikle, country dance olarak isimlendirilen bir çeşit İskoç halk dansı için üretilen parçalarda kullanılmaktadır.[kaynak belirtilmeli]
İskoçlar yüzyıllar boyunca başta matematik, teknoloji, kimya, fizik, astronomi olmak üzere birçok bilim dalına katkılarda bulunmuş ve birçok ünlü bilim insani yetiştirmiştir.
Golf sporunun ilk modern formunun İskoçya'da 15. yüzyılda orta çıkmış olmasından ötürü ülke Golf'ün anavatanı olarak tanımlanmaktadır.[34] En eski 2. futbol kulübünü barındıran ülkede futbol varyasyonlarının 15. yüzyıldan beri oynandığı da kaydedilmiştir.[35]
^Devine, T. M. (1999), The Scottish Nation 1700–2000, P.288–289, 0-14-023004-1 "created a new and powerful local state run by the Scottish bourgeoisie and reflecting their political and religious values. It was this local state, rather than a distant and usually indifferent Westminster authority, that in effect routinely governed Scotland"