İtalyan: 5,350 öldürüldü ve yaralandı[2] 44,391 ele geçirildi[1] Britanyalı: 4,800 kayıp[2] 113 uçak imha edildi 1 kruvazör arızalandı 3 kruvazör zarar gördü 6 destroyer battı 4 destroyer zarar gördü 3 denizaltı battı 4 denizaltı zarar gördü 10 mayın tarama gemisi ve kıyı savunma gemisi battı[4][5]
On İki Ada Seferi, II. Dünya Savaşı sırasında Müttefik kuvvetlerin Eylül 1943'te İtalya ile Mütareke'nin ardından Ege Denizi'ndeki İtalya yönetimindekiOn İki Ada'yı ele geçirme ve adaları Nazi Almanyası kontrolündeki Balkanlar'a karşı üs olarak kullanma girişimidir. Hava desteği olmadan çalışan Müttefiklerin bu maliyetli girişimi başarısızlıkla sonuçlandı ve On İki Ada'nın tamamı iki ay içinde Almanların eline geçti.[6] 8 Eylül'den 22 Kasım 1943'e kadar süren On İki Ada harekâtı, Almanların savaştaki son büyük zaferlerinden biri olarak sonuçlandı.[7]
Arka plan
Güneydoğu Ege Denizi'nde yer alan On İki Ada grubu ve 1911'deki İtalyan-Türk Savaşı'ndan sonra İtalyan kontrolü altına girmişti. İtalyan yönetimi sırasında, stratejik olarak iyi yerleştirilmiş adalar, İtalyanların Doğu Akdeniz'deki sömürge emellerinin odak noktası haline geldi. Adaların en büyüğü olan Rodos, büyük bir askeri ve hava üssüydü. Mükemmel derin su limanı Lakki (Portolago)'ye sahip olan Leros adası, İtalyan lider Benito Mussolini'nin övündüğü gibi, ağır bir şekilde güçlendirilmiş bir havacılık üssüne dönüştürüldü. Oniki adalar üzerindeki İtalyan kontrolüne son vermek adına İngilizler tarafından "Abstention Operasyonu" kod adıyla başlatılan ilk operasyon, Şubat 1941'de İtalyan kuvvetlerinin Kastellorizo (Meis) adasını İngiliz komandolarından geri almasıyla sonlandı.
Accolade Operasyonu, üç piyade tümeni, bir zırhlı tugay ve destek birimleri ile Rodos ve Kerpe'ye doğrudan saldırı çağrısında bulundu. Çok iyi tahkim edilmiş ve güçlü bir Alman garnizonuna sahip olan Girit'te çıkarmalar başarısız oldu. Planlamacıların karşılaştığı ana sorun, Amerikan ve İngiliz uçakları Kıbrıs ve Orta Doğu'da üslendiğinden, hava koruması eksikliği nedeniyle Almanca: Luftwaffe'de yer alan Fliegerkorps X'e karşı koymanın zorluğuydu. Üstelik, Müttefiklerin Sicilya'yı işgalinin yaklaşması kaynaklı taleplerle durum daha da kötüleşti. Amerikalılar, çoğunlukla İngiltere için savaş sonrası siyasi çıkarları ve İtalyan harekatından gereksiz bir sapmayı hedeflediğini düşündükleri bu operasyona şüpheyle yaklaştılar. İngilizleri tek başlarına gitmek zorunda kalacakları konusunda uyararak desteklemeyi reddettiler.[10]
İtalya'nın teslim olması giderek daha mümkün hale geldikçe, Ağustos 1943'te İngilizler, Accolade'nin daha küçük bir versiyonu biçiminde olası bir İtalyan-Alman bölünmesinden yararlanmaya hazırlandı. 8. Hint Piyade Tümeni'ne dayalı bir kuvvet toplandı ve P-38 Lightning uzun menzilli savaş uçağı filosu Amerika'dan yardım olarak talep edildi. Quebec Konferansı ve ABD'nin İngiliz planlarını kabul etmeyi reddetmesinin bir sonucu olarak, Accolade Operasyonu için ayrılan kuvvetler ve gemiler, 8 Eylül'de Cassibile Ateşkesi'nde İtalya'nın teslim olmasından ancak bir hafta önce yönlendirildi.[11]
Başlangıç
Rodos'un düşüşü
Ateşkesin ilan edilmesi üzerine, Oniki Adaların çoğundaki İtalyan garnizonları ya taraf değiştirip Müttefiklerle savaşmak ya da evlerine gitmek istediler. Büyük ölçüde Yunanistan anakarasında üslenmiş olan Alman kuvvetleri, İtalyan ateşkesini öngörmüştü ve kontrolü sağlamak için adaların çoğuna hücum etmişti. Alman kuvvetleri, Ordu Grubu E'nin bir parçasıydı ve Luftwaffe subayı GeneralAlexander Löhr tarafından komuta ediliyordu. Oniki Ada'daki en önemli Alman kuvveti, Almanca: Generalleutnant (Korgeneral) Ulrich Kleemann komutasındaki 7.500 kişilik Sturm-Division Rhodos'tu (Saldırı Bölümü Rodos). Bu tümen, yaz aylarında Oniki Adalar'ın idari merkezi olan ve üç askeri havaalanına sahip olan Rodos adasında kuruldu. Bu nedenle Rodos, her iki taraf için de başlıca askeri hedefti.
8 Eylül 1943'te Kastelorizo (Meis) adasındaki İtalyan garnizonu, sonraki günlerde Müttefik donanmalarının gemileri tarafından takviye edilen bir İngiliz müfrezesine teslim oldu. Ertesi gün, George Jellicoe başkanlığındaki bir İngiliz delegasyonu, İtalyan komutan İtalyanca: Ammiraglio Inigo Campioni'yi, müttefiklere katılmak için ikna etmek amacıyla Rodos'a paraşütle indirildi. Alman kuvvetlerinin hızlı eylemi Müttefiklerin önüne geçti; Kleemann, 9 Eylül'de 40.000 kişilik İtalyan garnizonuna saldırdı ve onları 11 Eylül'e kadar teslim olmaya zorladı. Rodos'un kaybı, Müttefiklerin umutlarına kritik bir darbe indirdi.[12] Ege'deki birçok İtalyan askeri savaştan bıkmış ve Mussolini'ye karşı çıkmıştı. İtalyan Faşist müdavimleri, Yunan seferinde Almanya'nın müttefiki olarak kaldılar. Yunanistan'daki Alman kuvvetleri, Ege'deki 10.000 İtalyan'ı kendi savaş çabalarını desteklemeye ikna etti.
Bu gerilemeye rağmen, İngilizler diğer adaları, özellikle de Kos, Samos ve Leros (İleryoz) gibi üç büyük adanın işgalini sürdürdü. Almanların Ege'de aşırı gerilmiş oldukları bilinirken, Müttefikler denizde üstünlük elde ettiler ve Kos'ta 7. Filo, SAAF ile 74. Filo, RAF (Supermarine Spitfires) tarafından sağlanan hava koruması yeterli görüldü.[13] Bu adalardan, İtalyan işbirliğiyle, sonunda Rodos'a bir saldırı başlatılabileceği umuluyordu.[14] 10-17 Eylül 1943 tarihleri arasında Malta'dan gelen Tümgeneral Francis Brittorous komutasındaki İngiliz 234. Piyade Tugayı'na, Special Boat Service'nden 160 adam, Uzun Menzilli Çöl Grubu'ndan 130 adam eşlik ediyordu. Bu gruplara ek olarak, İngiliz 11. Tabur Bölüğü, Paraşüt Alayı ve Yunan Kutsal Birlik müfrezeleri, Kraliyet Donanması ile Kraliyet Yunan Donanması gemileri tarafından desteklenen Kos (İstanköy), Kalimnos, Sisam, Leros, Symi (Sömbeki), Meis ve Astypalaia (Astipalya) adalarını emniyete almıştı.[15] 19 Eylül'de Kerpe, Kasos ile İtalyan işgali altındaki Sporades ve Kiklad adaları Almanların elindeydi. 23 Eylül'de Girit Kalesi'ni garnizon halinde tutan Almanca: Generalleutnant Friedrich-Wilhelm Müller komutasındaki 22. Piyade Tümeni'ne, Kos (İstanköy) ve Leros'u alması emredildi.[16]
Savaş
Kos (İstanköy) Savaşı
Müttefiklerin Kos (İstanköy)'daki tek hava limanları hayati bir rol oynuyordu ancak Almanca: Fliegerkorps X, 18 Eylül'den itibaren adayı ve adanın Müttefik mevzilerini bombaladı. Takviye kuvvetleriyle Almanlar, 1 Ekim'e kadar Ege'de 362 operasyonel hava aracı konuşlandırdı.[17] İstanköy'deki İngiliz kuvvetleri, 680'i 1. Durham Hafif Piyade Alayı'ndan olmak üzere yaklaşık 1.500 kişiden oluşuyordu, geri kalanı çoğunlukla RAF personeliydi. İtalyanlar ise 10. Alay ve 50. Piyade Tümeni Regina'dan olmak üzere yaklaşık 3.500 kişiydi. 3 Ekim'de Almanlar, Almanca: Unternehmen Eisbär (Kutup Ayısı Operasyonu) olarak bilinen amfibi ve hava indirmelerini gerçekleştirerek o gün ilerleyen saatlerde Kos kasabasının dış mahallelerine ulaştı. İngilizler gece karanlığında çekildi ve ertesi gün teslim oldu. Kos'un düşüşü, Müttefikleri hava korumasından mahrum bıraktığı için büyük bir darbe oldu.[18] Almanlar, 1.388 İngiliz ve 3.145 İtalyan'ı esir aldılar.[19] 4 Ekim'de Alman birlikleri, General Friedrich-Wilhelm Müller'in emriyle adanın esir alınan İtalyan komutanı İtalyanca: Colonnello Felice Leggio ile birlikte yaklaşık 100 subayı öldürerek Kos Katliamını gerçekleştirdiler.[20]
Leros (İleryoz) Savaşı
Kos'un düşüşünden sonra İtalyan Kalimnos garnizonu teslim oldu ve Almanlara Leros'a karşı operasyonlar yapabilmek için değerli bir üs sağladı. Almanca: Unternehmen Leopard (Leopar Operasyonu) başlangıçta 9 Ekim olarak planlanmıştı, ancak 7 Ekim'de Kraliyet Donanması Kos'a giden Alman konvoyunu durdurdu ve yok etti. Birkaç yüz adam ve birkaç Alman ağır çıkarma gemisi kayboldu; yedek parçalar demiryolu ile taşındı ve Almanların 24 hafif piyade çıkarma gemisinden oluşan bir filo kurması 5 Kasım'a kadar sürdü. Müttefik donanmalarının önünü kesmekten kaçınmak için birkaç Ege adasına dağıldılar ve kamufle edildiler. Müttefiklerin işgal filosunu bulup batırma çabalarına ve Almanların elindeki adaların limanlarının tekrar tekrar bombalanmasına rağmen, Almanlar çok az kayıp verdi ve General Friedrich-Wilhelm Müller komutasındaki işgal kuvvetlerini, 12 Kasım'daki Almanca: Unternehmen Taifun (Tayfun Operasyonu) için bir araya getirmeyi başardılar.
Alman işgal gücü, 22. Piyade Tümeni gazileri de dahil olmak üzere, bir Almanca: Fallschirmjäger (paraşütçü) taburu ve bir amfibi operasyon bölüğü, Almanca: Küstenjäger (Sahil çıkarma) Almanca: Brandenburger özel harekât birimleri olmak üzere Wehrmacht'ın tüm kademelerinden gelen personelden oluşuyordu. Leros Adası'nın Müttefik garnizonu ise, çoğunluğu 234. Piyade Tugayı'ndan olmak üzere yaklaşık 3.000 kişiden oluşuyordu. Ayrıca İtalyan Amiral Luigi Mascherpa komutasında çoğu donanma personeli olan yaklaşık 8.500 İtalyan bulunuyordu.
Leros, Almanca: Luftwaffe tarafından 26 Eylül'de başlayan ve adanın savunma sistemlerine ve deniz kuvvetlerini destekleyen unsurlara önemli kayıplar ve hasar veren hava saldırılarına maruz kalmıştı. 12 Kasım sabahı erken saatlerde iki grup halindeki işgal güçleri adaya doğudan ve batıdan yaklaştı. Bazı bölgelerdeki başarısızlıklara rağmen, Almanlar bir köprübaşı kurarken, hava kuvvetleri adanın ortasındaki Rachi Dağı'na indi. Müttefiklerin karşı saldırılarını püskürttükten ve ertesi gece takviye edildikten sonra, Almanlar adayı hızla ikiye böldü ve Müttefikler 16 Kasım'da teslim oldu. Almanlar 520 zayiat verdi ve 3.200 İngiliz ve 5.350 İtalyan askerini esir aldı.[21]
Deniz operasyonları
Operasyon sahasında çok sayıda ada bulunduğundan ve hem Müttefikler ve hem de Almanlar takviye ve erzak için donanma gemilerine güvenmek zorunda kaldıklarından, harekâtın deniz bileşeni özellikle belirgindi. Başlangıçta, her iki taraftaki deniz mevcudiyeti düşüktü, Müttefik nakliye ve savaş gemilerinin çoğu İtalya'daki operasyonları desteklemek için Orta Akdeniz'e nakledilirken, Almanların Ege'de büyük bir deniz kuvveti yoktu. Öte yandan, Almanlar, Müttefiklerin gemilerde birçok kayıp vermesine neden olan bir hava üstünlüğüne sahipti. Ege'nin Alman Donanması Başkomutanı Koramiral Werner Lange, İtalyan savaş esirlerini anakaraya taşırken izole edilmiş Alman garnizonlarını güçlendirmeye ve Müttefik garnizonlarına karşı operasyonlar düzenlemeye çalıştı. Müttefik gemileri Alman gemilerini durdurmaya çalıştı ve bu da ağır kayıplara neden oldu. 23 Eylül'de HMS Eclipse, Alman torpido botu TA10'a hasar verdi ve ayrıca içinde 1.576 İtalyan esir bulunan bir buharlı gemi olan Gaetano Donizetti'yi batırdı.[12] Bir ay sonra, USAAF'a bağlı B-25 Mitchells ile RAF Beaufighters, içinde 2.389 İtalyan savaş esiri, 71 Yunan savaş esiri ve 204 Alman muhafız bulunan Sinfra kargo gemisini batırdığında başka bir felaket meydana geldi. Gemidekilerden yalnızca 539 kişi kurtarıldı.[19]
14 Eylül'de, Müttefiklerin ilk kaybı, Yunan denizaltısı RHN Katsonis'in bir U-bot avcısı olan UJ 2101 tarafından çarpılıp batırıldığında meydana geldi. 26 Eylül'de Leros'un Lakki Körfezi'nde, Almanca: Luftwaffe tarafından gönderilen 25 Junkers Ju 88s, RHN Vasilissa Olga ve HMS Intrepid gemilerini bombalayarak batırdı. 1 Ekim'de İtalyan destroyeri Euro batırıldı. 9 Ekim'de HMS Panther batırıldı ve kruvazör HMS Carlisle ciddi şekilde hasar gördü. Aynı zamanda, Hunt sınıfı muhripler olan HMS Aldenham, RHN Pindos ve RHN Themistoklis kısa menzilleri yüzünden, Kos'a giden Alman işgal konvoyunun önünü kesemedi.[19] Bunu her iki tarafta da başka kayıplar izledi; Kos'un ve dost hava desteğinin kaybının ardından Müttefik donanmaları, çoğunlukla gece karanlığında, tehdit altındaki Leros ve Sisam adalarına ikmal misyonlarına odaklandı. 22-24 Ekim tarihleri arasında, HMS Hurworth ve Eclipse, Kalimnos'un doğusundaki bir Alman mayın tarlasında batarken, RHN Adrias pruvasını kaybetti. Adrias Türkiye kıyılarına kaçtı ve derme çatma onarımlardan sonra İskenderiye'ye yelken açtı.[19]
10/11 Kasım gecesi HMS Petard, HMS Rockwood ve ORP Krakowiak, Kalimnos adasını ve HMS Faulknor ise, Alman kuvvetlerinin Leros'a saldırmak için toplandığı Kos'u bombaladı. Alman konvoyu, çoğu denizaltı avcıları, torpido botları ve mayın tarama gemileri olmak üzere 25'ten fazla geminin eşliğinde 12 Kasım'da Leros'a ulaştı. Sonraki gecelerde, Müttefik muhripler Alman gemilerini bulup yok edemediler ve Leros'taki Alman mevzilerini bombalamakla yetindiler. 16 Kasım'da Leros'un düşmesiyle, Müttefik gemileri geri çekilerek kalan İngiliz garnizonlarını tahliye etti.[21] O zamana kadar Almanlar, yeni Henschel Hs 293 radyo kontrollü füzesi ile Kampfgeschwader 100 (KG 100) filosunda bulunan Dornier Do 217'lerini de kullandı ve iki vuruş yaptı. Biri, 11 Kasım'da HMS Rockwood'a ciddi hasar verdi ve diğeri HMS Dulverton'ı iki gün sonra batırdı.[21] Müttefiklerin ise 7 Eylül ile 28 Kasım 1943 tarihleri arasında altı muhripleri battı ve iki kruvazör ile iki muhripleri hasar gördü.[6]
Sonrası
Leros'un düşüşünden sonra Sisam ve diğer küçük adalar boşaltıldı. Almanlar Sisam'ı, Megara'da bulunan I Gruppe, Stukageschwader 3'e ait Ju 87 (Stukas) ile bombaladı ve 2.500 kişilik İtalyan garnizonunun 22 Kasım'da teslim olmasına neden oldu. 18 Kasım'da daha küçük adalar olan Patmos, Fournoi ve Ikaria'nın işgali ile birlikte Almanlar, savaşın sonuna kadar ellerinde tuttukları Oniki Ada'nın işgalini tamamladılar. Sadece Türkiye kıyılarındaki Meis adası İngilizlerin elindeydi ve hiçbir zaman tehdit edilmedi. Oniki Ada seferi, İngilizlerin II. Dünya Savaşı'ndaki son yenilgilerinden ve son Alman zaferlerinden biriydi. Müttefikler açısından, kötü bir şekilde tasarlanmış, planlanmış ve "kısa bir strateji" olarak uygulanmış talihsiz bir fiyasko olarak nitelendirildi.[22] Alman zaferi, ağırlıklı olarak, Müttefiklere, özellikle gemilerde büyük kayıplara neden olan ve Almanların kuvvetlerine ikmal yapmasını sağlayan hava üstünlüğüne sahip olmalarından kaynaklanıyordu. Operasyon, o zamanlar birçok kişi tarafından Gelibolu benzeri başka bir gereksiz felaket olarak eleştirildi ve suçunu belki de haksız yere Churchill'e yükledi; oysaki o, bu çabaların Almanlar hazırlanmadan çok daha erken yapılması için bastırmıştı.
İngilizlerin Oniki Ada'yı ele geçirememesi, orada yaşayan Yahudilerin kaderini belirledi. İtalya, 1938'de Yahudi karşıtı Manifesto of Race yasasını çıkarmış olsa da, Oniki adalarda (ve İtalyan işgali altındaki Yunanistan'da) yaşayan Yahudiler, Yunanistan'ın Alman ve Bulgar işgali altındaki bölgelerinden çok daha az antisemitizm yaşadılar, ancak bu durum işgal altındaki Polonya'daki ölüm kamplarına sürülmeleriyle Mart 1943'te doruğa ulaştı. İtalya'nın teslim olması, Almanların ele geçirmesi ve Müttefik saldırısının başarısızlığı, sığınağın ortadan kalkması anlamına geliyordu. Oniki Ada Yahudilerinin çoğu Almanlar tarafından öldürüldü; Rodos'taki eski Yahudi cemaatinin (yaklaşık 2.000 nüfuslu) 1.700 üyesi, Temmuz 1944'te Gestapo tarafından toplandı ve bunlardan yalnızca 160 kadarı kamplardan sağ çıktı.[23][24][25][26] Oniki Ada'daki Ladino konuşan 6.000 Yahudiden yaklaşık 1.200 kişi Türkiye'nin yakın kıyılarına kaçarak hayatta kaldı.
İtalyan savaş esirleri, Almanlar tarafından aşırı kalabalık, denize elverişsiz gemilerle anakaraya nakledildi ve bu birkaç kazaya da yol açtı. 12 Şubat 1944'te meydana gelen SS Oria en ölümcül olanıydı. Gemi bir fırtınada battığında 4.000'den fazla İtalyan öldü; diğer gemiler Birleşik Krallık kuvvetleri tarafından batırıldı. Doğu Akdeniz'de Alman ilerleyişinin yeniden canlanması, Francisco Franco'nun, Müttefiklerin Kuzey Afrika ve İtalya'ya çıkarmalarıyla sarsılan Alman savaş çabalarına olan güvenini yeniden kazanmasına yardımcı oldu ve Alman savaş endüstrisi için birkaç ay boyunca İspanyol tungsten ihracatı sağladı.[27]
^Gooderson, Ian (4 Haziran 2010). "Shoestring Strategy: The British Campaign in the Aegean, 1943". Journal of Strategic Studies. 25 (3): 1-36. doi:10.1080/01402390412331302755.
Holland, Jeffrey (1988). The Aegean Mission: Allied Operations in the Dodecanese, 1943. Santa Barbara, CA: Greenwood Press. ISBN978-0-31326-283-8.
Schenk, Peter (2000). Kampf um die Ägäis. Die Kriegsmarine in den griechischen Gewässern 1941–1945 [Battle for the Aegean Sea: The Navy in Greek Waters in 1941–1945] (Almanca). Germany: Mittler & Sohn. ISBN978-3-81320-699-9.
Rogers, Anthony (2007). Churchill's Folly: Leros and the Aegean: The Last Great British Defeat of World War II. Atina: Iolkos. ISBN978-960-426-434-6.
Cunningham, A. (1951). A Sailor's Odyssey: the Autobiography of Admiral of the Fleet Viscount Cunningham of Hyndhope. Londra: Hutchinson. OCLC882476825.
Eisenbach, Hans Peter (2009). Fronteinsätze eines Stuka-Fliegers Mittelmeer 1943 [Combat Operations a Stuka Pilot in the Mediterranean 1943]. Aachen: Helios-Verlag. ISBN978-3-938208-96-0.
Insolvibile, Isabella (2010). Kos 1943–1948: La strage, la storia [Kos 1943–1948: The History and the Massacre] (İtalyanca). Napoli: Edizioni Scientifiche Italiane. ISBN978-8-84952-082-8.
Levi, Aldo (1957). Avvenimenti in Egeo dopo l'armistizio (Rodi, Lero e isole minori) [Events in the Aegean Sea after the Armistice (Rhodes, Leros and Smaller Islands)]. Attività dopo l'armistizio; Marina italiana nella Seconda Guerra Mondiale (İtalyanca). XVI. tome 2. Roma: Ufficio storico della Marina Militare. OCLC256470111.
Shores, Christopher; Massimello, Giovanni; Guest, Russell; Olynyk, Frank; Bock, Winfried; Thomas, Andy (2021). A History of the Mediterranean Air War 1940–1945: Volume Five: From the Fall of Rome to the End of the War 1944 – 1945. Londra: Grub Street. ISBN978-1-911621-97-3.