Mevcut yapısı ve ideolojisi de dahil olmak üzere mevcut Adalet ve Kalkınma Partisi hakkında bilgi ve partinin kısa tarihi için için Adalet ve Kalkınma Partisi sayfasına bakınız.
Adalet ve Kalkınma Partisi, Türkiye'decumhuriyet döneminde ardı ardına en fazla seçim kazanan siyasi partidir. Fazilet Partisi'nin kapatılmasının ardından partide bulunan Yenilikçiler olarak bilinen grup tarafından 14 Ağustos 2001 tarihinde kurulmuş, 3 Kasım 2002 tarihinde düzenlenen genel seçimlerde, 1987 yılındaAnavatan Partisi'nin iktidar olmasından sonra tek başına iktidara gelen ilk siyasi parti olmuştur. Seçimlerin ardından Abdullah Gül liderliğinde 58. Hükûmet kurulmuş, kısa bir süre sonra Recep Tayyip Erdoğan'ın siyasi yasağının kaldırılması ve milletvekili seçilmesiyle beraber liderliğinde 59. Hükûmet kurulmuştur.
Parti, 2002 yılından bu yana tek başına hükûmette bulunmaktadır. Bazı siyaset bilimciler tarafından AK Parti hükûmetinin 2013 yılındaki Gezi Parkı olaylarından bu yana giderek otoriterleştiği iddia edilmiştir.[1] Parti, 2018 ve 2023 yılında yapılan seçimlerde meclis çoğunluğunu kaybetmiştir. Günümüzde AK Parti hükûmeti mecliste MHP, BBP, HÜDA PAR ve DSP tarafından dışarıdan desteklenmektedir. 2024 yerel seçimlerinde 22 yılın ardından parti ilk kez Türkiye genelinde ikinci parti konumuna gelmiştir.[2]
Kuruluşu: 1998–2001
16 Ocak 1998'de Refah Partisi'nin Anayasa Mahkemesi tarafından kapatılmasıyla Millî Görüş geleneğinden gelen siyasiler Fazilet Partisi altında tekrar birleşti. Ancak değişmeyen politikalar ve değişmeyen yaşlı lider kadro sebebiyle partinin halk tabanında karşılık bulamadığını düşünen[kaynak belirtilmeli]Abdullah Gül liderliğindeki Yenilikçiler, Gelenekçiler ile Fazilet Partisi kongresinde başkanlık yarışına girdi. 14 Mayıs 2000 tarihinde düzenlenen kongreyi küçük bir farkla kaybeden Yenilikçiler artık partide toplum tabanlı bir siyaset yapılamayacağını düşünmeye başladılar.[kaynak belirtilmeli] Bu ortam içinde Fazilet Partisi de Refah Partisi ile aynı akıbete uğrayarak kapatıldı (22 Haziran 2001). Hapisten çıkan Recep Tayyip Erdoğan'ın da aralarına katılması ile Yenilikçiler hemen yeni bir parti çalışmalarına başladı. 14 Ağustos 2001 tarihinde ise Adalet ve Kalkınma Partisi kuruldu.
2007'de seçmenin gelir düzeyine göre oy dağılımı.[6]
Parti
1. dilim
(en yoksul)
2. dilim
3. dilim
(orta gelir)
4. dilim
5. dilim
(en zengin)
AK Parti
%43,9
%44,9
%35,8
%28,8
%18,9
CHP
%6,8
%12,2
%18,5
%27,6
%40,5
MHP
%8,1
%11,0
%13,5
%11,4
%13,5
Parti, 14 Ağustos 2001 yılında kurulduktan yaklaşık 1 yıl sonra Recep Tayyip Erdoğan önderliğinde 2002 genel seçimleri yapıldı. AK Parti 365 milletvekili çıkararak tek başına iktidara geldi.[7] Erdoğan, siyasi yasağı bulunduğu için seçimlere giremeyerek milletvekili seçilemedi. Seçim sonrasında 58. Türkiye Hükûmeti, Abdullah Gül başbakanlığında kuruldu.[8] Hükûmet döneminde Erdoğan'ın siyasi yasağının kaldırılması için Türkiye Büyük Millet Meclisine yasa teklifi sunuldu. Bu yasa değişikliği TBMM tarafından oy çoğunluğuyla kabul edilse de dönemin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer yasayı "öznel, somut ve kişisel" olduğu gerekçesiyle veto etti. Daha sonra aynı yasa değiştirilmeden TBMM'de tekrar kabul edildi ve dönemin Cumhurbaşkanı Sezer yasa değişikliğini bu kez onayladı.[9] Bu yasanın onayıyla Recep Tayyip Erdoğan'ın milletvekili seçilmesi için yasal bir engel kalmadı. Seçimlerde Siirt milletvekili seçilen Fadıl Akgündüz'ün milletvekilliğinin düşürülmesinin ardından Siirt'teki seçimlerin tekrar edilmesine karar verildi ve 2003 ara seçimlerine gidildi. Seçimlerde AK Parti'nin ilk sıra adayı Mervan Gül'ün adaylıktan çekilmesi ile Recep Tayyip Erdoğan partinin birinci sıra adayı olarak Siirt seçimlerine girdi ve oyların %85'ini alarak kazandı.[10]
Erdoğan'ın milletvekili seçilmesinin ardından başbakan Abdullah Gül, Recep Tayyip Erdoğan'ın başbakan olması için dönemin Cumhurbaşkanı Sezer'e istifasını sundu. Ahmet Necdet Sezer bu kez hükûmeti kurma görevini Recep Tayyip Erdoğan'a verdi ve genel seçimlerden yaklaşık dört ay sonra Recep Tayyip Erdoğan başbakanlığında 59. Türkiye Hükûmeti kuruldu.[11] Bu seçimin ardından 2004 yerel seçimleri yapıldı. AK Parti 1750 belediye almaya hak kazandı.[12] 2003 yılından 2009'a kadar Türkiye ekonomisi büyüme göstermiş ve Türkiye'nin GSMH'si Dünya toplamının %1,11'inden yüzde 1,37'sine artış göstermiştir. Recep Tayyip Erdoğan döneminde Türkiye'nin IMF'ye olan borcu bitti.
Görev süresi dolan Türkiye'nin 10. cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in yerine 11. cumhurbaşkanının seçilememesi üzerine Anayasa'nın 101. maddesi gereğince seçimlerin 22 Temmuz 2007 günü Türkiye'de 2007 genel seçimleri yapıldı. AK Parti, Recep Tayyip Erdoğan önderliğinde tek başına ikinci kez iktidara gelmeyi başardı.[13] AK Parti, seçimlerde 341 milletvekili çıkardı. Abdullah Gül tarafından onaylanan 60. Türkiye Hükûmeti AK Parti önderliğinde kuruldu.[14] 21 Ekim 2007'de 2007 Anayasa Değişikliği Referandumu gerçekleşti. AK Parti, bu seçimde ''Evet'' oyunu destekledi. Bu seçimde cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesine karar verildi ve genel seçimlerin dört yılda bir yapılmasına karar verildi.[15]
29 Mart 2009 tarihinde 2009 yerel seçimleri yapıldı. AK Parti, 1442 belediye başkanlığı kazandı. AK Parti bu seçimde 16 büyükşehir belediye başkanlığından 10 tanesini kazandı.[16] 1 Mayıs 2009 günü bazı makamlarda görev değişikliği olmuştur. 2009 yılında İsrail'in Filistin'e saldırılar sonucunda 1133 Filistin vatandaşın ölümünden sonra 29 Ocak 2009 Davos'ta Dünya Ekonomik Forumu toplantısında Şimon Peres'in 25 dakika konuşması ve Erdoğan'ın 12 dakika konuşmasından dolayı Erdoğan podyumu terk etmiştir. Recep Tayyip Erdoğan podyumu terk ederken şu sözleri söylemiştir: "Benim için de bundan böyle Davos bitmiştir. Daha Davos'a gelmem. Siz konuşturmuyorsunuz. 25 dakika konuştu, 12 dakika konuşturuyorsunuz. Olmaz."[17] Erdoğan Davos dönüşü büyük bir kutlamayla karşılanmıştır.[18]Ahmet Davutoğlu, Gazze Savaşı'nda göstermiş olduğu çözüm başarıdan dolayı dışişleri bakanlığına atandı.[19]Bülent Arınç, başbakan yardımcılığına getirildi. Temmuz 2009'da Çin'in Doğu Türkistan'da olay çıkarmasına karşı Recep Tayyip Erdoğan ve AK Parti üyeleri saldırıya karşı çıkmıştır. Erdoğan sorumluların adalete teslim edilmesini ve hesap vermelerini söylemiştir. Ayrıca ''soykırım'' yaşanmaktadır demiştir.[20]
2011 genel seçimlerinde 327 sandalye çıkararak üçüncü kez tek başına iktidar olmayı başardı. 61. Türkiye Hükûmeti kuruldu.[21] 29 Mart 2014'te 2014 Türkiye yerel seçimleri yapıldı. AK Parti %43.4 oy alarak birinci parti oldu. AK Parti 30 büyükşehir belediye başkanlığından 18 tanesini kazandı. 16 Temmuz 2014'te AK Partili milletvekillerin Çözüm Sürecini büyük bir oyla kabul etmesiyle ve Abdullah Gül'ün Resmî Gazete'de yayımlanması sonucu yürürlüğe girmiştir.[22] 2014 cumhurbaşkanlığı seçimde cumhurbaşkanı adayının kim olduğunu Mehmet Ali Şahin açıklamıştır. Şahin şu sözleri söylemiştir: '' İstanbul milletvekilimiz, Genel Başkanımız, Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan'dır.'' demiştir.[23] 10 Ağustos 2014 günü Erdoğan %51,8 oy oranıyla cumhurbaşkanı seçilmesi ardından Erdoğan AK Parti genel başkanlığı ve başbakanlığı Ahmet Davutoğlu'na bırakmıştır. Erdoğan şu sözleri söylemiştir:'' Konya milletvekilimiz, Dışişleri Bakanımız Ahmet Davutoğlu kardeşimdir.'' demiştir. AK Parti 27 Ağustos günü 1. Olağanüstü Kongresinde Genel Başkan Ahmet Davutoğlu seçilmiştir. Ahmet Davutoğlu önderliğinde 62. Türkiye Hükûmeti kuruldu.[24]
2007 yılına girildiğinde, görev süresi dolmak üzere olan Cumhurbaşkanı Sezer'in yerine Erdoğan'ın aday gösterilmesi ihtimali üzerine özellikle büyükşehirlerde (Ankara, İstanbul ve İzmir gibi); ADD, ÇYDD, İstanbul Barosu, DİSK, KESK gibi bazı kurum ve kuruluşlar tarafından "Cumhuriyet Mitingleri" düzenlendi.[25] 2008 yılında Ergenekon Operasyonu dahilinde bu mitinglerin darbeye zemin oluşturmak adına silahlı bir terör örgütü tarafından yapıldığı iddia edildi ve yapılan aramalarda bunu destekleyen belgelere rastlandığı öne sürüldü. ADD başkanı ve emekli OrgeneralŞener Eruygur bu iddialar neticesinde tutuklandı.[26] Tüm gelişmelerden sonra parti tarafından cumhurbaşkanı adayı olarak Abdullah Gül gösterildi. Bunun üzerine CHP, cumhurbaşkanlığı seçimi için genel kurulda en az 367 milletvekilinin toplanmış olması gerektiğini iddia edip seçimler sırasında genel kurula gelmeyerek cumhurbaşkanlığı seçimlerini boykot etti. Aslen bu iddia anayasa kaynaklı olmayıp onursal cumhuriyet başsavcısı Sabih Kanadoğlu tarafından ortaya atılmıştı.[27]
CHP, ilk oturumda 367 milletvekili bulunmasına rağmen toplam oy 367'nin altında kalınca cumhurbaşkanlığı seçimi oturumlarının iptali için Anayasa Mahkemesi'ne başvurdu. Mahkemenin seçimi iptal etmesi üzerine erken seçime gidilme kararı alındı. Parti, 22 Temmuz genel seçimlerinde de oyların %46,7'sini alarak seçimden oylarını artırarak çıktı. Böylece Erdoğan, hükûmeti kurma görevini aldı. Parti aynı seçimde 18 bin Avro karşılığında AK Robot isimli bir robot kiralamış ve Türkiye Cumhuriyeti tarihinde bu yolla seçim propagandası yapan ilk parti olmuştur.[28]
22 Temmuz genel seçimlerine göre TBMM'ye giren üçüncü parti konumundaki MHP, CHP'nin aksine cumhurbaşkanlığı seçimlerini boykot etmek amacıyla genel kurula gelmeme fikrini benimsemedi ve bunun sonucu olarak tekrar aday gösterilen Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, Türkiye Cumhuriyeti'nin 11. cumhurbaşkanı oldu.
14 Mart 2008 tarihinde Yargıtay Cumhuriyet BaşsavcısıAbdurrahman Yalçınkaya, "Adalet ve Kalkınma Partisi'nin laikliğe aykırı eylemlerin odağı durumuna geldiği" savıyla, Anayasa Mahkemesi'nde "Adalet ve Kalkınma Partisi'nin temelli kapatılma davasını açtı.[29] Başsavcı, Cumhurbaşkanı Gül ile Başbakan Erdoğan'ın da aralarında olduğu 71 kişinin, siyasetten 5 yıl uzaklaştırılmasını istedi. 30 Temmuz 2008'de açıklanan kararla, 10 üyenin 6'sının kapatılması yönünde, 4'ünün hazine yardımının kesilmesi yönünde ve Anayasa MahkemesiBaşkanıHaşim Kılıç'ın ret oylarıyla kapatılmadı. Hazine gelirinin yarısının kesilmesi kararı alındı.
"Hedef 2023"
AK Parti'nin Türkiye'yi ekonomi, adalet, sağlık, ulaşım, turizm, sanat alanında ilerletmek ve 2023 yılında dünyada ekonomisi gelişmiş ilk 10 ülke arasına girmesini sağlamak olarak koyduğu hedef "Hedef 2023" olarak slogan haline getirilmiştir. Kişi başına millî geliri artırmak, işsizliği düşük rakamlara indirmek, ekonomik sıkıntılardan tamamen uzaklaşmak, Türkiye'ye ait yerli tank, uçak,araba ve silahlı aletler yapmak gibi hedefler 2011 ve 2015 genel seçimlerinde partinin temel söylemleri arasında yer almıştır. Başkanlık sistemi de 2015 Seçim Beyannamesi'nde "Hedef 2023" arasında yer almıştır.
Halkın Sesi Partisi ile birleşmesi
12 Temmuz 2012'de Recep Tayyip Erdoğan, Halkın Sesi Partisi Genel Başkanı Numan Kurtulmuş'a partilerinin "bütünleşmesini" teklif etmiştir.[30] İki partinin yetkili organlarınca alınan karara göre bir birleşme süreci başlamıştır.[31][32] Sürecin sonunda, delegelerine genel kurul çağrısında bulunan Halkın Sesi Partisi, 19 Eylül 2012 günü gerçekleştirdiği olağanüstü kongrede, geçerli 177 oyun 165'i gereğince "bütünleşme sebebiyle fesih" kararı alarak kapanmıştır.[33] Halkın Sesi Partisi'nin feshedilmesinin ardından Numan Kurtulmuş, birçok partiliyle birlikte 22 Eylül 2012 günü düzenlenen törende Adalet ve Kalkınma Partisi'ne katılmıştır.[34]
Cumhuriyet'in kurulmasından itibaren Türkiye'nin politik yaşamında önemli yeri olan büyük cemaatler 1973 seçimlerinden itibaren Millî Görüş çizgisindeki Necmettin Erbakan'dan uzaklaştılar. 1994 yerel seçimlerinde Recep Tayyip Erdoğan'ı destekleyen Fethullah Gülen ve Gülen Hareketi o tarihten itibaren yerel ve genel seçimlerde AK Parti'ye ve Erdoğan'a olan desteğini sürdürdü. Gülen Cemaati'nin bu süreçte ve AK Parti iktidarlarında emniyette, Millî Eğitim Bakanlığı'nda ve yargıdaki ilerleyişinin[35] ve özel okullar ve diğer faaliyetlerinin partinin bütün liderleri ve devlet kurumları tarafından desteklendiği öne sürüldü.[36] Gülen Cemaati ile AK Parti arasındaki temel ittifakın ortak tehdit olarak algılanan askeri vesayete karşı olmaları olduğu dillendirildi.[37]
Cemaat hakkında hazırladığı İmamın Ordusu kitabı nedeniyle Ergenekon soruşturması kapsamında tutuklanarak hapis yatan gazeteci Ahmet Şık hapisten çıkarken "Bu komployu kuran, yürüten polisler, savcılar ve hakimler bu cezaevine girecek. Onlar buraya girdiğinde adalet gelecek. O cemaat bağlantılı, o çete bağlantılı adamlar buraya girecek. Bunlara sesini çıkarmadığı için siyaseten sorumlu AK Parti hükûmetidir." şeklinde açıklama yaptı.[38] Şık konu hakkında yazdığı Paralel Yürüdük Biz Bu Yollarda, AKP-Cemaat İttifakı Nasıl Dağıldı? kitabında, sözü edilen ittifakın tarihçesini anlattı.[39] Aynı davada Haliç'te Yaşayan Simonlar: Dün Devlet Bugün Cemaat kitabında cemaatin polis ve yargı içinde örgütlendiğini iddia ettiği için yargılanan Hanefi Avcı, daha sonra yazdığı Cemaat'in İflası Hoca'nın Ayağının Kaydığı Yer kitabında 2011'deki genel seçimler öncesinde cemaatin partiden 80 civarında milletvekili istediğini ama AK Parti'nin buna yanaşmadığını yazdı.[40]
Bir görüşe göre Cemaat AK Parti ile ittifakını 2009'da sona erdirmiş ve o tarihlerden itibaren basın ve akademisyenler aracılığıyla hükûmeti eleştirmeye başlamıştır.[41] Hükûmetin bazı cemaatçi kadroları yetkili makamlardan tasfiye etmeye başlamasının ardından 2012 Şubat ayında İstanbul'da bir savcılığın MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ı ifadeye davet etmesi bir krize neden oldu. Bu Cemaat ile AK Parti arasındaki çatışmanın dışa vurulan ilk büyük belirtisi olarak değerlendirildi.[42]17-25 Aralık operasyonlarında AK Parti'nin dört bakanına karşı yapılan operasyonlar hükûmet tarafından darbe girişimi olarak adlandırıldı. Bu olaydan sonra HSYK gerilimi yaşandı. 17-25 Aralık operasyonunda dönemin savcısı Zekeriya Öz, başbakanın yurt dışına kaçtığını öne sürmüştür. Bunun sonucunda 8 AK Parti milletvekili partisinden istifa etmiştir. Bazı devlet kurumlarında paralel yapı ile ilişkisi olduğu düşünülen kişiler görevden alındı. Erdoğan ve oğlu Bilal Erdoğan'a ait olduğu iddia edilen 17-18 Aralık 2013 tarihli telefon görüşmeleri yayınlandı. Dönemin ana muhalefet partisi CHP bu konuşmayı mecliste milletvekillerine dinletti. Daha sonra Erdoğan'ın ABD ziyaretinde Fethullah Gülen'in iadesi istenmiş fakat Beyaz Saray'dan gelen açıklama ile konu olumsuz sonuçlanmıştır. Daha sonra 14 Aralık 2014'te Samanyolu genel koordinatörü Hidayet Karaca terör örgütüne üye olmak ve terör örgütünün propagandasını yapmakla tutuklanmıştır. Zaman gazetesi yayın yönetmeni Ekrem Dumanlı da aynı nedenle gözaltına alınmıştır. 12 Haziran 2015'te Zekeriya Öz meslekten ihraç edilmiştir. Daha sonra Zekeriya Öz, Celal Kara ve Mehmet Yüzgeçe yakalama kararı verilmiştir. Bu olaydan sonra 12 Ağustos'ta Zekeriya Öz ve Celal Kara önce Ermenistan'a daha sonra Almanya'ya gitmişlerdir. Türkiye eski savcıları istemiş fakat Almanya Hükûmeti iade etmemiştir.[kaynak belirtilmeli]
11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün 28 Ağustos 2014'te görevinin bitmesinden dolayı 1 Temmuz 2014'te AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan aday gösterildi.[43] Erdoğan'ın adaylığını Mehmet Ali Şahin açıklayarak kamuoyuna duyurdu. Seçimin ilk turu 10 Ağustos'ta yapıldı. Erdoğan seçim pusulasında ilk başta yer aldı. Erdoğan'ın seçimde kullandığı logonun Obama'nın 2008 yılında kullandığı logoya benzediği iddia edildi.[44] Erdoğan'a cumhurbaşkanlığı seçiminde yapılan bağış miktarı 55.260.778 TL olarak açıklandı.[45] 10 Ağustos'ta yapılan seçimlerde Erdoğan, %51,79 oranında oy aldı.[46]
Davutoğlu dönemi: 2014–2016
Recep Tayyip Erdoğan'ın cumhurbaşkanı seçilmesinden sonra 27 Ağustos 2014'te yapılan AK Parti 1. Olağanüstü Büyük Kongresi'nde Ahmet Davutoğlu 1382[47] delegenin oyunu alarak 2. AK Parti genel başkanı seçilmiştir. 28 Ağustos 2014'te Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dan başbakanlık vekaletini alan Davutoğlu 62. Türkiye Hükûmeti'ni kurmakla görevlendirilmiştir.[48][49][50][51] Ahmet Davutoğlu başbakanlığında kurulan 62. Türkiye Hükûmeti bakanlar kurulu listesini 29 Ağustos 2014 tarihinde açıkladı. 6 Eylül 2014 Cumartesi günü Türkiye Büyük Millet Meclisinde yapılan güven oylaması sonucunda 133 ret oyuna karşılık alınan 306 kabul oyuyla 62. Türkiye Hükûmeti Davutoğlu başbakanlığında güven oyu alarak resmen göreve başlamıştır.[52][53] Ahmet Davutoğlu önderliğinde 2015 genel seçimlerinde 258 milletvekili çıkararak birinci parti olmuştur. İç Güvenlik Yasası onaylanmıştır.[54]
7 Haziran 2015 seçimlerinde AK Parti tek başına iktidar olabilecek çoğunluğu yakalamamasına rağmen birinci parti olmuştur. Daha sonra yapılan koalisyon görüşmeleri ise başarısızlıkla sonuçlanmıştır. Ahmet Davutoğlu 9 Haziran'da istifasını Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a sunmuş ama anayasa gereği yeni hükûmet kurulana kadar görevde kalmıştır. 26 Haziran 2015 günü TBMM Başkan adayı İsmet Yılmaz olarak belirlenmiş, Yılmaz, 1 Temmuz 2015 günü yeni başkan seçilmiştir.[55] 10 Temmuz günü hükûmeti kurmakla görevlendirilen Davutoğlu 13 Temmuz'da CHP 14 Temmuz'da MHP ve 15 Temmuz'da HDP genel merkezlerini ziyaret etmiştir. 22 Temmuz'da ise Ömer Çelik ile Haluk Koç koalisyon görüşmelerini başlatmıştır. Davutoğlu, 11 Ağustos 2015'te bakanlar kurulu toplantısı çıkışı sonrası CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile 4 saat 20 dakika görüştü.[56] 14 Ağustos 2015'te tekrar görüşen Davutoğlu ve Kılıçdaroğlu görüşmesinden koalisyon çıkmamıştır.[57] 17 Ağustos 2015'te AK Parti ve MHP heyeti bir araya geldi.[58]
Ahmet Davutoğlu 7 Haziran 2015 seçimleri sonrasında 45 gün içinde hükûmetin kurulamamış olması ve Cumhurbaşkanı'nın TBMM seçimlerinin yenilenmesine karar vermesi üzerine ülkeyi 1 Kasım 2015'te yapılacak seçime kadar yönetmek üzere seçim hükûmeti kurulmasına karar verilmiştir. Bu hükûmete MHP ve CHP bakan vermeyeceklerini açıkladı. 26 Ağustos 2015'te Davutoğlu CHP, MHP ve HDP'den bazı milletvekillerine bakanlık teklifi götürdü. Bu tekliflerden HDP 2 bakanlığı kabul etti. MHP'den de Tuğrul Türkeş kabul ederek MHP tarafından MHP Disiplin Kuruluna sevk edilmiştir.[59] 29 Ağustos'ta kurulan seçim hükûmeti başbakanı olmuştur.
12 Eylül 2015'te AK Parti 5. Olağan Kongresi yapılmış ve Ahmet Davutoğlu tek aday gösterilip kayıtlı bin 445 delegeden bin 353 oy alarak 2. kez Genel Başkan seçildi.[60] 13 Eylül'de MYK ve MKYK yeni üyeleri belirlendi.[61]
Ahmet Davutoğlu'nun lideri olduğu AK Parti, 1 Kasım seçiminde tarihindeki en büyük oy sayısı ve %49.5 ile en büyük oy oranına sahip olarak TBMM'de tek başına iktidar olabilecek çoğunluğa ulaştı. Sonrasında Davutoğlu, 64. hükûmetini kurması için görevlendirildi.[62]
Kamuoyunda ilk olarak, Ocak 2015'te Başbakan Ahmet Davutoğlu tarafından açıklanan ancak hayata geçirilemeyen 'şeffaflık paketi' ve 17 Aralık Yolsuzluk soruşturmasında adı geçen 4 bakanın yüce divana gönderilmesi hususlarında Davutoğlu-Erdoğan arasında gerginlik çıktığı iddia edilmişti.[63]
29 Nisan 2016 tarihinde yapılan AK Parti MKYK'sinde alınan kararla, genel başkanın “il ve il başkanı atama yetkisi” MKYK'ye verildi. Bu toplantıda alınan kararın toplantıdan önce Erdoğan'a yakın üyeler tarafından alındığı ve toplantı sırasında Davutoğlu'na imzalatıldığı iddia edildi.[63]
1 Mayıs 2016'da 'Pelikan Dosyası' adı altında yayınlanan anonim bir blogda Davutoğlu'nun Erdoğan'a ihanet ettiği ve istifa etmesi gerektiği savunuldu.[64][65] Blogda Davutoğlu ile Erdoğan arasındaki 27 gerilim noktası 'Reis'e yakın bir bakış açısıyla listelendi.[65] Bu blog medyada ses getirdi.[66][67][68]
4 Mayıs 2016 günü, Recep Tayyip Erdoğan ve Ahmet Davutoğlu arasında Saray'da ikili bir toplantı yapıldı. Bu toplantıda Davutoğlu'nun doğrudan istifa etmesi yerine AK Parti'yi kongreye götürmesi ve yeniden genel başkan adayı olmaması kararlaştırıldı.[69][70] Bu toplantıdan bir gün sonra Davutoğlu, 5 Mayıs 2016 günü 1 Kasım seçiminden sonra sadece 6 ay görev yapmasını nazara vererek "4 yıllık sürenin daha kısa sürmesi benim tercihim değildir. Zarurettir" şeklinde bir açıklama yaptı ve AK Parti'yi 22 Mayıs'ta yeni genel başkan seçimi yapması için 2. Olağanüstü Büyük Kongre'ye çağırdı.[70] Ahmet Davutoğlu'nun Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmesinin hemen sonrasında bu kararını açıklaması bazıları tarafından Saray Darbesi şeklinde ifade edilmiştir.[71][72][73]
Yıldırım, yeni hükûmetin öncelikli konusunun yeni anayasa başkanlık sistemi de dahil olmak üzere yeni yönetim sistemini belirleyecek değişikliğin olduğunu[76] ve yeni anayasayı gerçekleştirmek için çalışmalara hemen başlanacağını açıkladı.[77] Ayrıca 12 Eylül Darbesi sırasında yazılmış mevcut anayasayla 2023 Hedeflerine ulaşamayacağını belirterek tüm muhalefet partilerine yeni anayasa çağrısı yaptı.[78]
Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin parlamenter sistemden yana olduğunu fakat Başkanlık sisteminin referanduma götürülmesinde herhangi bir sakınca duymadığını bildirdi.[79] Yıldırım, Türkiye'nin fiili durumu hukuki durum hâline getirmek mecburiyetinde olduğunu ve Başkanlık sistemini içeren anayasa teklifini kısa süre içerisinde Türkiye Büyük Millet Meclisine getireceklerini belirtti.[80]
2017 anayasa değişikliği referandumunda halkoyuna sunulan değişiklikler %51,41 oranında evet oyuyla kabul edildi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, resmi sonuçlar açıklandıktan sonra AK Parti'ye döneceğini açıkladı.[84] 27 Nisan 2017'de referandumun kesin sonuçları Resmi Gazete'de yayımlandı.[85] Erdoğan, 2 Mayıs 2017 tarihinde AK Parti üyesi oldu.[86] 21 Mayıs 2017'de yapılan olağanüstü kongreyle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yeniden genel başkan seçildi.[87]
Anayasa değişikliğinin kabul edilmesiyle genel seçimlerin artık cumhurbaşkanlığı seçimleri ile aynı gün yapılmasına karar verildi. 2014'ten beri görevde olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 2018'deki seçimde yeniden cumhurbaşkanı seçildi.
2018 genel seçimlerinde partilerin ittifak yapması için seçim kanunu değiştirildi.[88] Bu seçimde Cumhur İttifakı ve Millet İttifakı kuruldu. Ancak AK Parti, 2018 genel seçimlerinde TBMM'deki salt çoğunluğunu kaybetti ve bunun sonucunda mecliste ittifak ortakları olan MHP ve BBP'nin desteğine ihtiyaç duydu.[89] 9 Temmuz 2018'de başbakanlık makamı kaldırıldı. Son başbakan Binali Yıldırım, 12 Temmuz 2018'de yeni dönemin TBMM başkanı seçildi.[90]
AK Parti'nin 24 Mart 2021 saat 10.00'da düzenlenen 7. Olağan Büyük Kongresi ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 1428 oy alarak yeniden genel başkan seçildi.[95]
2023 seçimlerinde Erdoğan'ın kampanyasında kullandığı seçim logosu
2023 seçimlerinde, normal tarih anayasada yazdığı gibi Milletvekili Seçim Kanuna göre son genel seçimin tarihinin beş yıllık süresinin dolmasından önceki son pazar günü işaret edilerek 18 Haziran 2023 olarak belirtildi.[96]Devlet Bahçeli, muhalefetin 2023'ten önce erken seçim yapılması gerektiğine dair beklentilerine birçok konuşmasında karşı çıktı. Bahçeli, Haziran 2023'te yapılacak olan cumhurbaşkanı seçimlerinde adaylarının Erdoğan olacağını ve MHP'nin onu destekleyeceğini açıkladı.[97] Erdoğan 18 Ocak 2023'te seçimlerin tek partili CHP iktidarının sona erdiği 14 Mayıs 1950 seçimlerine atfen 14 Mayıs'ta yapılacağını belirtti.[98] 26 Ocak 2023'te Altılı Masa toplantısında yayınlanan bildiride liderler, meclis tarafından seçim kararı alınmadıkça anayasanın 101. ve 116. maddesine göre Erdoğan'ın 3. defa cumhurbaşkanlığına aday olamayacağını belirtti.[99] 10 Mart'ta Erdoğan, milletvekili ve cumhurbaşkanlığı seçimlerinin 14 Mayıs'ta yapılmasına dair karar aldı ve Resmi Gazete'de yayımlandı.[100]
2023 genel seçimlerinde AK Parti Genel Başkanı ve mevcut Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, seçim programında kendi deyimi ile şarkılı türkülü seçim kampanyası yürütülmeyeceğini beyan etti. Miting alanları dışında bu tarz bir kampanyaya depremde kaybedilen ve mağdur olan vatandaşlara saygı gereği böyle bir karar aldıklarını belirtti.[101] Seçim kampanyası döneminde "Türkiye Yüzyılı" ve "Türkiye için hemen şimdi" sloganıyla seçim kampanyasını tamamladı.[101] Recep Tayyip Erdoğan, seçimleri ikinci turda %52,18'lik bir oy oranı ile kazandı. Yeni döneminin başlamasının ardından Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde yaptığı açılış konuşmasında, mevcut anayasanın1980 darbesinin ürünü olduğunu ve demokrasiyi güçlendirecek "özgürlükçü, sivil ve kapsayıcı" bir anayasa ile değiştirilmesi gerektiğini söyledi.[102]
7 Ekim 2023 tarihinde Ankara'da Adalet ve Kalkınma Partisi'nin 4. Olağanüstü Büyük Kongresi yapıldı. Bu kongrede 18 Merkez Yürütme Kurulu üyesinin 4'ü değişti.[103]
Kaynakça
^"Turkey: Country Profile". Freedom House (İngilizce). 28 Haziran 2023. 21 Ocak 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Ağustos 2023.
^"Siyasal Eğilimler Araştırması"(PDF). KONDA Araştırma ve Danışmanlık. İstanbul. 16 July 2016. 30 October 2010 tarihinde kaynağından(PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 18 July 2007.
^"Ahmet Davutoğlu kimdir?". cumhuriyet.com.tr. Cumhuriyet. 29 Ağustos 2014. 16 Ocak 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 22 Şubat 2021.