Saray başlangıçta ülkenin başbakanları için yeni bir merkez olarak tasarlandı. Türkiye'den çeşitli teklifler hazırlandı ancak proje Şefik Birkiye'ye verildi.[3] 2013'te inşasına başlandı.[4][5]TMMOBMimarlar Odası Ankara Şubesi, yeşil alan olan Atatürk Orman Çiftliği'nin üzerinde bina yapılmasını takibe aldı ve ruhsat talebinde bulundu. Resmî yazıyla Büyükşehir Belediyesi ve Başbakanlık'tan istenen ruhsat üç ay sonra TOKİ tarafından gönderildi. Üzerinde proje müellifinin adı olmayan ruhsatın iptali için başvuru yapıldı.[6]
Ağustos 2013'te binanın kaba inşaatı sona erdi. Bağlantı yolları için 10.000 ağaç söküldü. Üç bloktan oluşacak ve toplam alanı 150 bin metrekare olan binada şunların olacağı açıklandı: Eksi ikinci katında Hükûmet Harekât Merkezi olacak. Çelik destekli özel beton kullanılacak olan merkez; bomba, füze, kimyasal ve nükleer saldırılara karşı korunaklı olacak ve 24 saat kesintisiz iletişim sağlanacak. Bu merkezde, kriz durumunda komutanlar, bakanlıklar ve ilgili birimleri toplanabilecek. Yerleşke içinde bir de helikopter pisti bulunacak.[7]
Danıştay, 4 Mart 2014 tarihinde binanın inşaatı için durdurma kararı verdi.[8]
10 Ağustos 2014'te Recep Tayyip Erdoğan'ın cumhurbaşkanı seçilmesinin ardından binanın cumhurbaşkanlığına tahsis edileceği duyuruldu.[9][10]Çankaya Köşkü ise yeni başbakanlık merkezi olarak değiştirildi. Çankaya, ülke kurulduğundan bu yana cumhurbaşkanları için sembolik bir merkez olduğu için bu olay, tarihî bir değişiklik olarak görüldü.[11]
2015 yılında, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, sit alanına saray yapılmasının önünü açan Koruma Kurulunun ilke kararını oy birliğiyle reddetti. Söz konusu kararda "Tarihî sit alanlarının doğal yapısıyla birlikte korunması gerektiğinden bu alanlarda bitki örtüsünü, topografik yapıyı, silüet etkisini bozabilecek, tahribata yönelik inşai ve fiziki müdahale yasağı getirilmiştir." dendi.[12]
Mimari tarzı
Binanın tarzı Osmanlı-Selçuklu olarak belirtildi. Mimar Doğan Hasol, sarayın Selçuklu'yu yansıtacak bir özelliği olmadığını belirtti: "Niçin Selçuklu, niçin Osmanlı, niçin taklit? Selçuklu’dan ayakta kalmış, örnek oluşturabilecek saray yok; Osmanlı’nın ise hangi sarayını taklit ediyorsunuz? Topkapı’yı mı, Dolmabahçe’yi mi, Beylerbeyi’ni mi? Asıl soru: Niçin taklit ediyorsunuz? Sanatın her dalında olduğu gibi mimarlıkta da taklit kabul edilemez. Mimarın görevi, çağdaş teknolojinin sağladığı olanaklarla çağdaş ihtiyaçlara uygun, yenilikçi, özgün eser ortaya koymaktır. Oysa bugün iktidar, tarihselci özentiyle bir mimarlık üslubu yaratma peşinde. Kamu kesimi, olabilirmiş gibi, Selçuklu-Osmanlı senteziyle yapılar üretmeye zorluyor mimarları. (...) Geriye bakıp, tarihten formlar aktarmaya yeltenen ideolojik yaklaşımlar özellikle baskıcı rejimler döneminde birçok ülkede defalarca denenmiştir. Örneğin Hitler Almanya'sında, Mussolini İtalya'sında, Stalin dönemi Sovyetler Birliği’nde..."[13]
Maliyeti
Kasım 2014'te binanın maliyeti 1.370.000.000 Türk lirası olarak açıklandı.[14]
Oda sayısı
Basında 1.000 odalı saray olarak yer alması üzerine Erdoğan, sarayda 1150 oda olduğunu ve "itibardan tasarruf olamayacağını" belirtti.[15] Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan sarayın 2250 oda ile dünya şampiyonu olduğunu ileri sürdü.[16]
Giderleri
Mimarlar Odası, yüksek maliyeti nedeniyle de eleştirilen Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nın elektrik, su, doğal gaz, ısıtma, soğutma, temizlik, peyzaj giderlerinin aylık en az 21 milyon TL olduğunu öne sürdü.[17]
Saray giderleri bir Sayıştay raporunda da belgelendi.[18]
Cumhuriyet Halk Partisi Ankara Milletvekili Murat Emir, Kalkınma BakanıCevdet Yılmaz'ın bütçe görüşmelerinde Meclis'in saatlik çalışma maliyetini söz konusu etmesine tepki olarak Saray'ın maliyetini meclise taşıdı: "Milletin iradesinin yansıdığı Meclis'in bir saatlik çalışmasının 600 bin TL olduğunu ifade ederek, son vermeyi amaçladıkları parlamenter sistemi bu yolla tartışmaya açmak, Meclis'i değersizleştirmek istemiştir. (...) TBMM'de, Bakan Yılmaz'ın da içinde bulunduğu milletin seçtiği 550 milletvekilinin görev yaptığı ve Yılmaz'ın çıkardığı 600 bin TL'yi böldüğümüzde vekil başına saatlik bin 90 lira düştüğüdür." Cumhurbaşkanlığı için bu yıl 434 milyon TL'lik bütçe ayrıldığını, güne bölündüğünde ise sarayın günlük maliyetinin 1 milyon 189 bin TL, 8 saat mesai esas alındığında saatlik maliyetin 148 bin 630 TL olduğunu söyleyen Emir, "Bir vekil için saatlik bin 90 TL harcama yapılıyorken, Recep Tayyip Erdoğan için saatlik harcama miktarı 148 bin 630 TL. Yani Recep Tayip Erdoğan yaklaşık 148 vekile denk geliyor" dedi.[19]
Olaylar
Resmî olarak 29 Ekim 2014'te, ülkenin 91. kuruluş yıl dönümünü anmak için düzenlenen Cumhuriyet Bayramı resepsiyonda açılışının yapılacağı açıklanmış ancak bazı davetli katılımcıların etkinliği boykot edeceğini açıklaması[kaynak belirtilmeli] ve Ermenek maden kazasının gerçekleşmesi yüzünden açılış resepsiyonu iptal edilmiştir.[20]
Ankara'daki Atatürk Orman Çiftliği'nin yaklaşık 50 dönümü kullanılarak inşa edilen ve başlarda Ak Saray olarak adlandırılan Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nın inşası yüzünden birçok eleştiri topladı.[1] Bir sit alanı olarak korunan Atatürk Orman Çiftliği'nde inşaat yasağı bulunduğu için sarayın inşasının durdurulmasına dair çeşitli mahkeme kararları çıksa da inşaat tamamlandı.[21] Muhalefet, bunu hukukun üstünlüğünün açıkça ihlal edilmesi olarak değerlendirdi.[22] Proje; inşaat sürecinde yolsuzluk, yaban hayatına zarar verilmesi ve yeni yollar yapılması için çiftlikteki hayvanat bahçesinin tahribi gibi konularda sert eleştirilere ve iddialara maruz kaldı.[23] Ayrıca inşasını yasa dışı olarak değerlendiren muhalifler tarafından 'Kaç-Ak Saray' (Kaçak Saray) olarak adlandırıldı.[24]
Yaklaşık 1.150 odası olan ve maliyeti $350 milyon (€270 milyon) tutan saray, maden kazalarının ve işçi haklarının ülke gündemine hâkim olduğu bir süreçte ortaya çıkması ve kullanılmaya başlanması yüzünden büyük eleştirilere yol açtı.[25][26]