İstanbul'un İşgali

İstanbul'un İşgali
I. Dünya Savaşı ve Türk Kurtuluş Savaşı

İstiklal Caddesi'nde İtilaf Devletleri askerlerinin geçit töreni.
Tarih13 Kasım 1918 – 4 Ekim 1923
Bölge
İstanbul
Sonuç Çanakkale Krizi
İstanbul'un Kurtuluşu
Taraflar
Büyük Britanya ve İrlanda Birleşik Krallığı Birleşik Krallık
Fransa Fransa
İtalya Krallığı İtalya
Yunanistan Krallığı Yunanistan
Amerika Birleşik Devletleri ABD[1]
Japonya Japonya[1]
Osmanlı İmparatorluğu Osmanlı İmparatorluğu Anadolu Hareketi
Komutanlar ve liderler
Büyük Britanya ve İrlanda Birleşik Krallığı Somerset Gough-Calthorpe
Büyük Britanya ve İrlanda Birleşik Krallığı George Milne
Fransa Louis Franchet d'Espérey
İtalya Krallığı Carlo Sforza[2]
Yunanistan Krallığı Efthymios Kanellopoulos
Ali Sait Paşa
(6 Ekim 1919 – 16 Mart 1920[3])
Selahattin Adil Paşa
(10 Aralık 1922 – 29 Eylül 1923[4])
Güçler

5 Kasım 1919 itibarıyla:[5]
Büyük Britanya ve İrlanda Birleşik Krallığı: 894 subay ve 26.525 asker (27 batarya, 160 makineli tüfek)
Fransa: 572 subay ve 18.497 asker (30 top, 91 makineli tüfek)
İtalya Krallığı: 210 subay ve 3.782 asker
Yunanistan Krallığı: 83 subay ve 712 asker (160 makineli tüfek)
Toplam: 1.759 subay ve 49.516 asker (57 top, 411 makineli tüfek)


Donanma (15 Kasım 1918'de):[5]
Büyük Britanya ve İrlanda Birleşik Krallığı: 67 harp gemisi
Fransa: 22 harp gemisi
İtalya Krallığı: 10 harp gemisi
Yunanistan Krallığı: 1 harp gemisi
ve diğer yardımcı sınıf gemiler
Toplam: 167 gemi
İşgal altındaki İstanbul'da İtilaf Devletleri askerleri Taksim Stadı'nda.
İstanbul'un işgalinde İngiliz askerinin Şehzadebaşı Karakolu baskınında öldürülen Türk askeri Kadir oğlu Ömer Osman.
İstanbul'un işgalinde İngiliz askerinin Şehzadebaşı Karakolu baskınında öldürülen Türk askeri İbiş oğlu Abdullah.
İstanbul'un işgalinde İngiliz askerinin Şehzadebaşı Karakolu baskınında öldürülen Türk askeri Ahmet oğlu Nasuh.

İstanbul'un İşgali, Osmanlı İmparatorluğu ve İtilaf Devletleri arasında imzalanan Mondros Bırakışması ile Birinci Dünya Savaşı'nın bu ülkeler arasında sona erdiğinin ilan edilmesinin ardından gerçekleşmiştir. Osmanlı başkenti İstanbul, önce 13 Kasım 1918, sonra 16 Mart 1920'de olmak üzere iki kez işgal edildi.[6] İlk işgalde, İstanbul'un önemli ve stratejik noktaları kontrol altına alındı ancak idareye el konulmadı; ikinci işgal ile idareye el konuldu.[7] Eylül 1922'ye gelindiğinde, İzmir'in Kurtuluşu'ndan sonra, Mustafa Kemal Paşa İstanbul'u kurtarmak için Türk birliklerine İngiliz ve Fransız işgalindeki Çanakkale'ye hareket etmeleri emrini verdi. Bu emir üzerine Çanakkale Krizi patlak verdi. Türkler Kurtuluş Savaşı verdiği sırada İrlanda sorunuyla uğraşan Birleşik Krallık, Ankara Hükûmeti ile savaşın eşiğine geldi. Liberal Başbakan David Lloyd George Mustafa Kemal'in birliklerine karşı taarruza geçilmesini istediyse de müttefiklerinin desteğini alamadı ve ülkesindeki savaş karşıtı muhalefet ile (Newfoundland ve Yeni Zelanda dışında) dominyonların güçlü direnişiyle karşılaştı.[8] Lloyd George'u gereksiz bir savaş başlatmaya çabalamakla itham eden Muhafazakâr Parti'nin 19 Ekim 1922'de Carlton Club deklarasyonu (Carlton Club meeting) ile koalisyondan ayrılması sonucu Lloyd George hükûmeti düştü. İlerleyen süreçte diplomatik olaylar Türklerin lehine gelişti. İşgal, son İtilaf birliklerinin 4 Ekim 1923'te şehri terk etmesinden sonra, Şükrü Naili Paşa komutasındaki 3. Kolordu birliklerinin 6 Ekim 1923'te tören eşliğinde şehre girmesiyle sona erdi.[9]

İşgal öncesi gelişmeler

İstanbul, I. Dünya Savaşı yıllarında İtilaf Devletleri'nin bir askerî hedefi olmuştu.[10] Türk ordularının Suriye cephesinden çekildiği sırada başkenti vurup psikolojik baskı uygulamak isteyen İtilaf Devletleri İstanbul'a hava saldırıları gerçekleştirdi. Bu saldırılar, Osmanlı Devleti'ni bir an evvel barış masasına oturmaya zorlamak amacını taşıyordu.[10] Ateşkes görüşmeleri Mondros'ta gerçekleştirildi ve İstanbul'un işgaline giden süreç, 30 Ekim 1918'de ateşkesin imzalanması ile başladı.

Ateşkesi takip eden günlerde İttihat ve Terakki kendini lağvetti. Enver, Talat, Cemal Paşalar yurt dışına kaçtı. 6 Kasım'da Boğazlar silahsızlandırıldı.

İtilaf Devletleri'nin İstanbul'a gelişi

İtilaf Devletleri Donanması, 7 Kasım'da mayınları temizlemek bahanesiyle Çanakkale Boğazı'ndan geçti ve İstanbul'a ulaştı. Önce İtilaf Devletleri'nin 61 harp gemisinden oluşan donanması 13 Kasım 1918 günü İstanbul önlerine demir attı. 11 harp gemisi ile bir Yunan zırhlısının da katılmasıyla, İstanbul önlerinde demirleyen gemi sayısı 73'e çıktı.[10]

İngiliz birlikleri Beyoğlu'nda.
Yunan zırhlısı "Kilkis" (yanındaki muhrip "Psara")

O gün İtilaf Filosu'ndan çoğu İngiliz 3626 asker karaya çıktı.[10] İstanbul'da çeşitli resmî ve gayri-resmî binalara yerleştirildiler. Beyoğlu ve Rumeli yakası İngilizler, İstanbul yakası Fransızlar ve Anadolu yakası İtalyanlar'ın kontrolüne bırakılmıştı.[6] İşgal komutanı Maitland Wilson, Beyoğlu'ndaki İngiliz Kız Lisesi'nde, törenle Karargâh kurdu. İstanbul önlerinde demirleyen gemi sayısı 15 Kasım'a kadar 167'ye çıktı.[10]

Mustafa Kemal'in İstanbul'a gelişi

Filistin-Suriye-Irak cephesini savunan Yıldırım Ordular Grubu'nun Komutanı Mustafa Kemal Paşa, Yıldırım Ordular Grubu lağvedilince İstanbul'a hareket etti. 13 Kasım 1918'de, İtilaf Donanması'nın İstanbul önlerine demirlediği sırada Haydarpaşa Garı'na ulaştı. Boğaz'a demirli düşman savaş gemilerini gördüğünde, ünlü "Geldikleri gibi giderler" sözünü söyledi. İstanbul'da yaklaşık beş buçuk ay kaldı ve yakın arkadaşlarıyla görüşerek ülkenin kurtuluşuna yönelik faaliyetlerde bulundu.

İşgale karşı tepkiler

İtilaf Devletleri'nin İstanbul'a asker çıkarmaları Osmanlı Mebusan Meclisinde ateşli ve sert tartışmalara sebep oldu. Bu tartışmalar Meclisin sonunu getirdi ve Padişahın emri ile 21 Aralık 1918'de Osmanlı Mebusan Meclisi feshedildi.

İşgalden sonra İstanbul basını, kamplara ayrılmış olarak yayın yapmaya başladı: İngiliz yanlısı yayın yapanlar ile Kuvâ-yi Milliye hareketini destekleyenler. Süleyman Nazif'in 9 Şubat 1919'da Hadisat gazetesinde yayımlanan ve Fransız Generali'nin İstanbul'a gelişinin şehirdeki azınlıklar tarafından sevinç gösterileri ile karşılanmasını kınayan "Kara Bir Gün" başlıklı yazısı, İstanbul'un işgaline dair o günlerde yazılmış yazıların en ünlülerindendir.[11]

Millî Mücadele ile birlikte ülkedeki düşman işgallerine karşı mücadele ve yeni bir rejim arayışlarına başlanmıştır. İtilaf Devletleri Türk halkının tepkisini çekmemek ve işgalin haklılığını kanıtlamak için aşağıdaki bildiriyi yayınladılar:

  1. İşgal geçicidir.
  2. Padişahlığı ve halifeliği korumak ve güçlendirmek için işgaller gerçekleştirilmiştir.
  3. Azınlıklara yönelik bir katliam başlarsa İstanbul Türklerden alınacaktır.
  4. Herkes padişahlık makamının İstanbul'dan vereceği kararlara uyacaktır.

Paris Barış Konferansı

Barış antlaşmasını hazırlamak amacıyla İtilaf Devletleri arasında Paris Barış Konferansı yapıldı. ABD Başkanı Wilson'un amacı, Milletler Cemiyeti'nin kurulmasını sağlamaktı. İngiltere ve Fransa ise Osmanlının iyi şekilde paylaşımını gerçekleştirecek yolu arama çabası içindeydiler. Barış konferansında ayrı ayrı ortaya çıkacak Ermeni, Kürt, Arap, Mezopotamya, Suriye ve Hicaz Devletleri problemi vardı. Barış Konferansı; bir taraftan Türkiye'yi, Fransa, İngiltere, Rusya ve İtalya arasında bölen gizli anlaşmalar, diğer taraftan da İngilizlerin Araplara verdiği taahhütler karşısında kaldı. İttihatçıların yargılanması için antlaşmaya hükümler yerleştirmek istediler.

İttihatçıların yargılanması

Bu arada İttihatçılar yargılandı, Mondros ve Malta'ya sürgüne gönderildi. Ordu, anlaşma hükümlerince terhis ediliyordu. Resmi ve sivil birçok yöneticiyi, askeri, aydını savaş suçlusu ilan ederek tutukladılar, sürgüne gönderdiler.

İstanbul'da millî kurtuluş hareketi başladı. 15 Mayıs 1919'da İzmir'in İşgali üzerine işgali kınamak ve direnişi yaymak üzere İstanbul'da birçok miting düzenlendi. Halide Edip Adıvar'ın da konuşma yaptığı Sultanahmet Mitingi büyük yankı uyandırdı. İstanbul'daki bu gelişmeler sırasında Anadolu ve Trakya'da işgalcilere karşı Müdafaa-i Hukuk örgütleri kuruldu. Mustafa Kemal Paşa, meclisin dağıtılacağını, geçici işgalin tamamen hakimiyete dönüşeceğini anlayarak, Anadolu'daki kurtuluş hareketini örgütlemeye girişti.

Osmanlı Meclisi'nin toplanması

Damat Ferit Paşa'nın istifası üzerine, 3 Ekim 1919'da kurulan Ali Rıza Paşa Kabinesinin göreve gelmesi, Müttefikler'i hiç memnun etmemişti. Bu kabinenin bazı üyelerinin milliyetçi eğilimleri, İstanbul'daki Müttefik temsilcilerinin bilmedikleri bir husus değildi. Bu üyelerin başında Harbiye Bakanı Cemal Paşa gelmekteydi. Cemal Paşa, Müttefikler'in, Mondros Mütarekesi gereğince, Anadolu'daki askerî kontrolleri konusunda çatışma durumuna girmekte gecikmedi.

Ali Rıza Paşa kabinesi, kurulur kurulmaz, 9 Ekim 1919'da yayınladığı bir kararname ile, Meclis-i Mebusan seçimlerinin yapılacağını açıklamıştı. Seçimler sonucunda, Meclis-i Mebusan 12 Ocak 1920'de ilk toplantısını yaptı. Bilindiği gibi, özellikle Atatürk'ün talimat ve telkinleri ile, yeni Mecliste kuvvetli bir milliyetçi hava ortaya çıktığı gibi, Misak-ı Millî'yi de 28 Ocak'ta bu Meclis yayınlayacaktır. Başka bir deyişle, Millî Hareket, Müttefikler'in gözleri önünde kendilerine meydan okumaktaydı ve daha da önemlisi, Müttefikler'in barış şartlarını hazırlamakta olduğu bir sırada, Türkler, kendilerinin kabul edebileceği barış şartlarını kendileri tespit ediyorlardı. Dahası, İstanbul Hükûmeti, bütün bu olup bitenlere egemen olmaktan çok uzak bulunuyordu.

Misak-ı Millî'nin açıklanması

12 Ocak 1920'de toplanan Meclis-i Mebusan, 28 Ocak 1920 tarihindeki gizli oturumunda "Ahd-i Millî" olarak Mîsâk-ı Millî kararlarını aldı ve kararlar bütün mebuslar tarafından imzalandı. 17 Şubat 1920 tarihli oturumunda da bu kararın basında yayınlanması ve bütün yabancı parlamentolara bildirilmesi kararlaştırıldı.

Üç Müttefik Yüksek Komiseri adına Fransız Yüksek Komiserliğince Sadrazam Ali Rıza Paşa'ya 20 Ocak 1920'de verilen bir nota ile, sadece Harbiye Bakanı Cemal Paşa'nın değil, Genelkurmay Başkanı Cevdet Paşa'nın da istifası istendi. Ertesi günü Paşaların istifası Yüksek Komiserlere bildirildi.

İtilaf Devletleri'nin İstanbul'u ablukaya alması

15 Mart'ta gelişmelerin istedikleri gibi gitmemesi üzerine Yüksek Komiserler ve işgal polisi şehri ablukaya aldı. İtilaf Devletleri İstanbul'u işgal edince bütün devlet binalarını ve karakolları denetim altına aldılar.

16 Mart 1920 sabah 05.45 sularında İngiliz askerleri araca bindirilmiş iki birlik halinde Beyazıt Direklerarasında bulunan Şehzadebaşı 10. Kafkas Tümenine bağlı karargâh birliği karakoluna geldiler. Bir araç asker dış güvenliği aldı, diğerleri koğuşu bastı. Askerlerin uyuduğu koğuşa giren İngiliz askerleri mızıka ve karargâh bölüğü erlerinden beşini ateş açarak öldürdü, onunu yaraladı.

Meclisi basarak milletvekillerinin bir kısmını tutuklayıp, bir kısmını sürgüne gönderdiler. Bir kısmı da kaçarak Anadolu'ya geçip, bağımsızlık mücadelesine katıldılar. Harbiye Nazırı Cemal Paşa'nın evi basıldı. Harbiye Nezâreti ablukaya alındı ve İngiliz General Shuttleworth Harbiye Nezâreti'nin kontrolünü eline aldı.

Meclis-i Mebusan basıldı mebuslardan Albay Kara Vasıf Bey ve Rauf Bey İngiliz askerleri tarafından tutuklandı.

Telgrafçı Hamdi Bey kendisini tehlikeye atarak İngilizlerin telgrafhaneyi bastığı ana kadar Ankara'ya Mustafa Kemal Paşa dikkatine telgraflarla gelişmeleri bildirdi.

Sevr Antlaşması'na giden yol

18 Ocak 1919'da Paris Barış Konferansı'nda Müttefikler Ermenistan, Suriye, Irak, Filistin, Arabistan'ın Osmanlı'dan ayrılmasını kararlaştırdılar. Yunanistan ise, Bandırma civarından Akdeniz bölgesi Kalkan'a çizilecek bir çizginin batısında kalan toprakları istiyordu.

10 Ağustos 1920'deki antlaşma Sevr'de yapıldı. Sevr Antlaşması, Karahisar mebusu Nebil Efendi tarafından şöyle yorumlandı: "Boşuna yorulmuşlar. Türkiye'yi yok diye idiler, daha iyi ederlerdi."[12] Antlaşmayı Sadrazam Damat Ferit ile birlikte 4 kişi imzaladı.

Çanakkale Krizi, Lozan Antlaşması ve İstanbul'un Kurtuluşu

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  • Mümin Yıldıztaş, Yaralı Payitaht/İstanbul'un İşgali, Yeditepe Yayınları, İstanbul 2010
  1. ^ a b "Occupation during and after the War (Ottoman Empire) | International Encyclopedia of the First World War (WW1)". encyclopedia.1914-1918-online.net. 4 Ekim 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  2. ^ "Missioni all'estero:1918 – 1923. In Turchia: da Costantinopoli all'Anatolia" (İtalyanca). Arma dei Carabinieri. 6 Mayıs 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 14 Mart 2018. 
  3. ^ T.C. Genelkurmay Harp Tarihi Başkanlığı Yayınları, Türk İstiklâl Harbine Katılan Tümen ve Daha Üst Kademelerdeki Komutanların Biyografileri, Genelkurmay Basımevi, 1972, s. 51.
  4. ^ T.C. Genelkurmay Harp Tarihi Başkanlığı Yayınları, Türk İstiklâl Harbine Katılan Tümen ve Daha Üst Kademelerdeki Komutanların Biyografileri, Genelkurmay Başkanlığı Basımevi, Ankara, 1972, s. 118.
  5. ^ a b Zekeriya Türkmen, İstanbul’un İşgali ve İşgal Dönemindeki Uygulamalar (13 Kasım 1918-16 Mart 1920) 10 Aralık 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi, Sayı 53, Cilt: XVIII, Temmuz 2002
  6. ^ a b Farajova, Turan (16 Mart 1920). "İstanbul'un İşgali (18 Kasım 1918-16 Mart 1920)". İstanbul Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Enstitüsü. 16 Ocak 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  7. ^ Özdemir, Mehmet. "İstanbul'un İşgalini Takip Eden Dönemde Türk Milletinin Egemenlik Haklarını Ele Almasına Yönelik". Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi, Sayı 46, Yıl 2000. 25 Mart 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Mart 2018. 
  8. ^ Morgan, Kenneth O. (1979). "The Downfall of the Coalition: Foreign Policy". Consensus and Disunity: The Lloyd George Coalition Government 1918–1922. Oxford: Clarendon Press. ss. 302-330. ISBN 0198224974. 
  9. ^ "6 Ekim İstanbul'un Kurtuluşu". Sözcü. 6 Ekim 2017. 4 Haziran 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 22 Mayıs 2019. 
  10. ^ a b c d e Türkmen, Zekeriya. "İstanbul'un İşgali ve İşgal Dönemindeki Uygulamalar (30 Kasım 1918- 16 Mart 1920)" (PDF). Atatürk Araştırma Merkezi dergisi, Cilt 18, Temmuz 2002. 17 Mayıs 2017 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Mart 2018. 
  11. ^ Yılmaz, Mehmet. "Ümtle Ümitsizlik Arasında Bir Feryat: Süleyman Naizf'in Birinci Dünya Savaşı'ndaki Tavrı". Türkiyat Araştırmaları Dergisi, Sayı 37, Yıl 2015. 12 Haziran 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Mart 2018. 
  12. ^ Meclis Celse Zabıtlarında Sevr Muahedesine Karşı Tepki ve Yorumlar 20 Kasım 2021 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. (Yaşar Özüçetin, Nermin Ataş)
Lozan Barış AntlaşmasıLozan Barış KonferansıAnkara Anlaşması (1921)Kars AntlaşmasıLozan Barış KonferansıMudanya Ateşkes AntlaşmasıSevr Barış AntlaşmasıMoskova Antlaşması (1921)Londra KonferansıSan Remo KonferansıParis Barış KonferansıGümrü AntlaşmasıLondra KonferansıSelanik Ateşkes AntlaşmasıMondros Ateşkes AntlaşmasıMisak-i MilliAmasya ProtokolüSivas KongresiAlaşehir KongresiBalıkesir KongresiErzurum KongresiAmasya TamimiKing-Crane KomisyonuMilli KongreAhmet İzzet FurgaçMehmed Talat PaşaBaşkomutanlık Meydan MuharebesiSakarya Meydan Muharebesiİkinci İnönü MuharebesiBirinci İnönü Muharebesiİzmir'in İşgaliİstanbul'un İşgaliTürk Ulusal Hareketi