Fenerbahçe-Galatasaray derbisi veya diğer adıyla Kıtalararası Derbi,[1][2]İstanbul merkezli iki Türk spor kulübü olan Fenerbahçe ile Galatasaray'ın futbol takımlarının karşılaştığı maçları tanımlayan bir ifadedir. Süper Lig'de mücadele eden iki takımdan Fenerbahçe iç saha maçlarını Kadıköy'deki Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadyumu'nda oynarken, Galatasaray'ın iç saha maçlarına Sarıyer'deki Rams Park ev sahipliği yapmaktadır.
1905'te kurulan Galatasaray ile 1907'de kurulan Fenerbahçe ilk olarak 17 Ocak 1909 tarihinde, özel bir maçta karşı karşıya geldi. Union Club Sahası'ndaki bu ilk maç 2-0'lık Galatasaray galibiyetiyle sonuçlanmıştı. İstanbul Futbol Ligi kapsamında, 9 Ocak 1910'da oynanan ve iki takım arasındaki ilk resmî maç olma niteliği taşıyan ikinci maç, Galatasaray'ın 3-0'lık galibiyetiyle sona erdi. 1914 yılına kadar oynadığı tüm maçları rakibinden gol yemeden kazanmayı başaran Galatasaray, 4 Ocak 1914'teki 4-2'lik maçta ilk mağlubiyetini aldı. İki takım arasında günümüze kadar oynanan 402 maçın normal süreleri baz alındığında Fenerbahçe 148, Galatasaray 127 galibiyet alırken 127 beraberlik elde edildi. 12 Şubat 1911'deki İstanbul Ligi maçı 7-0'lık skorla Galatasaray'ın, 6 Kasım 2002'deki Süper Lig maçı 6-0'lık skorla Fenerbahçe'nin aldığı en farklı galibiyetti. İki takım en son 21 Eylül 2024 tarihinde Süper Lig maçında Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadyumu'nda karşı karşıya geldi. Maç, Galatasaray'ın 3-1'lik galibiyetiyle sonuçlandı.
Tarihçe
İlk yıllar ve 1910'lar
1905 yılında kurulan Galatasaray ile 1907 yılında kurulan Fenerbahçe arasındaki ilk maç 17 Ocak 1909 tarihinde, Union Club Sahası'nda oynandı. Emin Bülent'in attığı gollerle Galatasaray, bu maçtan 2-0'lık galibiyetiyle ayrıldı.[3] Bu dönemde İstanbul Futbol Ligi'nde mücadele eden Galatasaray 1908-09 sezonunda ligi şampiyon olarak tamamlarken, Fenerbahçe ise herhangi bir ligde yer almamaktaydı. 1909-10 sezonunda Fenerbahçe'nin de İstanbul Futbol Ligi'ne dahil olmasının ardından iki takım ligde karşılaşmaya başladı. 9 Ocak 1910'da oynanan iki takım arasındaki ilk lig maçı Galatasaray'ın 3-0'lık galibiyetiyle sonuçlandı.[4] Ligde oynadığı tüm maçları kazanan Galatasaray, bu sezonu da şampiyon olarak tamamlamıştı.[5] Ligin ertesi sezonunda, 4 Aralık 1910'da oynanan maç Galatasaray'ın 5-0'lık galibiyetiyle sona erdi. Sezonun ikinci yarısındaki maç olan 12 Şubat 1911'deki maç, derbi tarihindeki en farklı skora sahne oldu. Galatasaray, bu maçta Fenerbahçe'yi 7-0 mağlup etti. Uygunsuz hava şartları sebebiyle maça Galatasaray altı, Fenerbahçe ise on oyuncuyla başlamış, maçın 10. dakikasında Galatasaray adına Ali oyuna dahil olmuş, ilk yarının ortalarında Fenerbahçe kalecisi Ali Said'in sakatlanarak oyundan çıkmasının ardından maçın geri kalan kısmında Fenerbahçe oyuncuları sırayla kaleye geçmişti.[6] Öte yandan bu maçta rakip takım ağlarına dört gol göndermeyi başaran Celal İbrahim, derbi tarihinde bir maçta en çok gol atan ve hat trick yapan ilk oyuncu olarak tarihe geçti. Bu sezonu da Galatasaray lig şampiyonu olarak tamamladı. 1911-12 sezonunda Galatasaray'ın ligden çekilmesi sebebiyle iki takım arasında resmî nitelikte bir maç olmadı.[7] Bu sezon Fenerbahçe İstanbul Futbol Ligi tarihindeki ilk şampiyonluğunu elde etti.[7] 16 Nisan 1912'deki özel maçı 1-0 kazanan Galatasaray, 4 Mayıs 1913'teki özel maçtan da 6-0'lık galibiyetle ayrıldı.[8] 6-0'lık bu galibiyetle sarı-kırmızılı ekip, rakibine karşı en farklı ikinci galibiyetini elde etmiş oldu. 25 Mayıs 1913'te Fenerbahçe-Galatasaray Bayramı adı alında oynanan özel maçın 80. dakikasında Bekir Sıtkı'nın şutunu Fenerbahçe kalecisi Vahram Meteosyan tutsa da, maçın hakemi bu kurtarışın çizgi içinde yapıldığını belirterek golü verdi. Fenerbahçe oyuncularının itirazlarına seyircilerin de katılmasının ardından hakem sahayı terk etti ve karşılaşma 1-0 iken yarım kaldı. Yaşanan bu olayla birlikte iki takım arasında ilk kez bir maç yarıda kalmıştı.
Fenerbahçe'nin 10. yıl dönümü derbisi
26 Ekim 1913'te Fenerbahçe Bayramı adıyla oynanan özel karşılaşmadan da Galatasaray 3-0'lık galibiyetle ayrıldı. Maç, o zamanki adıyla Union Club Sahası'nda oynandı. Galatasaray'ın gollerini 30. dakikada Necip Gül, 70. dakikada Bekir Sıtkı ve 80. dakikada Hasnun Galip attı. Bu maç, Fenerbahçe ile Galatasaray arasında oynanan 8. karşılaşmaydı. Galatasaray, bu karşılaşmada aldığı galibiyetle Fenerbahçe ile oynadığı maçlarda 6. galibiyetini elde etti.[9]
Bu karşılaşma, Fenerbahçe'nin kuruluşunun 10. yıl dönümü için düzenlenen büyük bir organizasyondu. Maçın öncesinde, Fenerbahçe'nin kuruluşu ve faaliyetlerine dair bir konuşma yapıldı. Daha sonra, iki takımın oyuncuları kortej halinde sahaya çıktı. Maç, oldukça çekişmeli geçti. Fenerbahçe, ilk yarıda Galatasaray'a karşı üstün bir performans sergiledi. Ancak, ikinci yarıda Galatasaray, oyunu tamamen kontrol altına aldı ve 3 gol birden atarak maçı kazandı. Bu karşılaşma, Fenerbahçe ile Galatasaray arasındaki rekabetin başlangıcını simgeleyen önemli bir maç olarak kabul edilir.[10]
Rakibiyle oynadığı ilk sekiz maçtan da galibiyetle ayrılan Galatasaray, bu maçlarda 28 gol atmış ve kalesinde gol görmemişti. Bu periyot aynı zamanda, derbi tarihinde bir takımın elde ettiği en uzun galibiyet serisi oldu. 4 Ocak 1914'teki İstanbul Futbol Ligi maçında rakibine ilk kez gol atmayı başaran Fenerbahçe, maçı da 4-2 kazanarak rakibi karşısındaki ilk galibiyetini elde etti. Bu maçta üç gol atan Hasan Kâmil, derbi tarihinde hem Fenerbahçe'nin ilk golünü atan hem de Fenerbahçe formasıyla hat trick yapan ilk oyuncu oldu. 3 Mayıs 1914'te oynanan ve 0-0 sonuçlanan sezondaki ikinci karşılaşma, derbi tarihinde berabere sonuçlanan ilk maçtı. Balkan Savaşları sebebiyle düzenlenmeyen 1912-13 sezonunun ardından ilk kez düzenlenen İstanbul Futbol Ligi'nin bu sezonunu da Fenerbahçe şampiyon olarak tamamladı.[11] Ertesi sezonun başında kadrosunun zayıflığı sebebiyle lige katılamayacağını belirten Fenerbahçe sezon ortalarına doğru lige katılmak istese de diğer kulüplerin buna karşı çıkması üzerine ekip, İstanbul Futbol Şampiyonluğu Ligi'nde mücadele etti.[12] Bu ligde şampiyonluğu Fenerbahçe, diğer ligde ise Galatasaray elde etti.[12] Bu sayede 1914-15 sezonunda İstanbul'un iki şampiyonu olmuş oldu. Galatasaray; kendi liginin, önceden düzenlenen liglerin devamı niteliğinde olduğunu ve şilde kendi isminin kazınması gerektiğini belirterek, Fenerbahçe'de bulunan şildi almak istedi. Kulübün şildi vermemesi üzerine Galatasaray başkanı Ali Sami, rakip takıma gönderdiği mektupla iki takım arasında bir maç yapılmasını ve kazananın gerçek şampiyon olarak kabul edilmesini teklif etti. Fakat bu teklifi reddeden Fenerbahçe, şilde dördüncü kez ismini kazıdı.[12][13] Bu sezonda iki takım arasında resmî nitelikte bir maç olmazken, 2 Ekim 1914'teki özel maç Galatasaray'ın 6-1'lik, 19 Şubat 1915'teki maç ise Fenerbahçe'nin 4-0'lık galibiyetiyle sona erdi. Fenerbahçe'nin 4-0'lık bu galibiyeti, dönem itibarıyla rakibi karşısında aldığı en farklı galibiyetti.
İstanbul Futbol Ligi'nin sona ermesinin ardından 1915-16 sezonunda ilk kez düzenlenen Cuma Ligi'nde iki takım 29 Ekim 1915 tarihinde karşı karşıya geldi. Maç 2-1'lik Fenerbahçe üstünlüğüyle devam ederken, oyunun sertleşmesi ve sık sık yaşanan tartışmalar nedeniyle hakem tarafından 65. dakikada tatil edildi. Kalan süre 3 Mart 1916 günü oynandı ve maç 2-2 berabere sona erdi. 11 Şubat 1916'daki lig maçında da Fenerbahçe 3-1 kazandı. Sezondaki iki lig maçında da rakibine karşı üstünlük sağlayamayan ve ligdeki tek mağlubiyetini Fenerbahçe'den alan Galatasaray, sezon sonunda lig şampiyonluğunu kazanan taraf oldu. Cuma Ligi'nin 1916-17 sezonunda, 22 Aralık 1916 ve 6 Nisan 1917 tarihlerinde oynanan iki maçı da Fenerbahçe sırasıyla 4-1 ve 3-2'lik skorlarla kazanırken, son üç maçtan da galibiyetle ayrılan Fenerbahçe rakibi karşısında ilk kez bir galibiyet serisi yakalamıştı. 1916-17 sezonunda lig şampiyonluğunu Altınordu İdman Yurdu kazanırken, ilk kez hem Fenerbahçe hem de Galatasaray'ın mücadele ettiği ligde şampiyonluğu başka bir takım kazanmıştı. Ligin ertesi sezonunda 21 Aralık 1917 tarihinde oynanan ilk maçı Galatasaray 3-2, 12 Nisan 1918'deki ikinci maçı ise Fenerbahçe 2-1 kazandı. 12 Nisan 1918'deki maç Fenerbahçe'nin 2-1'lik üstünlüğüyle sona erse de, I. Dünya Savaşı sebebiyle kadrosu eksilen Galatasaray'ın bu maçta Alman askerlerini oynatması sebebiyle sezon sonunda Fenerbahçe'nin hükmen galibiyetiyle tescillendi. Savaş sebebiyle 1918-19 ile 1919-20 sezonlarında lig organize edilmezken, 20 Eylül 1918 ve 3 Ekim 1919 tarihlerinde iki takım arasında oynanan özel maçlar Fenerbahçe'nin galibiyetleriyle sonuçlandı.
1920'ler
19 Mart 1920 tarihinde oynanan özel karşılaşma Galatasaray'ın, 21 Mayıs ile 1 Ekim 1920 tarihlerinde oynanan özel karşılaşmalar ise Fenerbahçe'nin galibiyetleriyle sonuçlandı. Dünya Savaşı'nın sona ermesiyle birlikte 1920-21 sezonundan itibaren Cuma Ligi tekrar düzenlenmeye başlandı. Fenerbahçe, 17 Aralık ve 1 Nisan 1921 günleri Galatasaray ile oynanan lig maçlarından sırasıyla 4-0 ve 4-1'lik skorlarla galip ayrıldı. Bu sezon Fenerbahçe, Cuma Ligi'ndeki ilk şampiyonluğunu elde etti. İki takım arasında oynanan 24. maç olan 1 Nisan 1921'deki Cuma Ligi karşılaşmasıyla birlikte Fenerbahçe, galibiyet sayılarındaki üstünlüğü de Galatasaray'ın elinden almıştı. Özel bir turnuva olan Galatasaray Kupası'nın 2 Haziran 1921 günkü finalinde rakibini 2-1 yenen Galatasaray, kupayı kazanan taraf oldu. Tek devreli olarak düzenlenen 1921-22 Cuma Ligi'nde iki ekip 4 Kasım 1921 günü, kendileri adına sezonun ilk karşılaşmasını oynadı. Maçı 5-1 kazanan ve iki takım arasında oynanan maçlardaki galibiyet üstünlüğünü ele geçiren Galatasaray, sezon sonunda lig şampiyonluğuna ulaşan taraf oldu. 30 Haziran 1922'deki İdman Cemiyeti Kupası maçında rakibini 3-0 yenen Fenerbahçe, galibiyetle birlikte bu hazırlık turnuvasında şampiyonluğa ulaştı. Bu maç aynı zamanda iki takımın Taksim Stadyumu'nda oynadığı ilk maçtı. Cuma Ligi'nin son sezonu olan 1922-23 sezonunda, 17 Kasım 1922 günü oynanan ilk derbiyi 3-0 kazanan Fenerbahçe, son maçta eşitlenen galibiyet sayılarında tekrar öne geçti. 9 Mart 1923'teki sezonun ikinci karşılaşması da Fenerbahçe'nin 4-0'lık galibiyetiyle sonuçlanırken, oynadığı lig maçlarında kalesinde gol görmeyen Fenerbahçe ligin son sezonunu şampiyon olarak tamamladı. 15 Haziran 1923'te iki takım İdman ve Spor Âlemi dergileri tarafından düzenlenen turnuvada karşı karşıya geldi. Fenerbahçe'nin attığı golün öncesinde faul yapıldığı iddiasında bulunan Galatasaray oyuncularının bu itirazının hakem tarafından kabul edilmemesi üzerine takım oyuncuları sahayı terk etti ve skor 1-0 iken hakem tarafından maç tatil edildi.
1923-24 sezonunda ilk kez düzenlenen İstanbul Futbol Ligi'nde iki takım ilk kez 2 Kasım 1923 tarihinde karşı karşıya geldi. Bu maçtan 4-0'lık galibiyetle ayrılan Fenerbahçe, böylece rakibiyle oynadığı son beş maçı kazanarak kendi adına derbi tarihindeki en uzun galibiyet serisine ulaşmıştı. Sezonun ikinci yarısında, 7 Mart 1924 günü oynanan maçı kazanan taraf ise 2-0'lık skorla Galatasaray oldu. 1924 Yaz Olimpiyatları'na yapılan hazırlıklar sebebiyle 1924'ün Mart ayında yarım kalan ligin, aynı yılın Ağustos ayında eliminasyon sistemiyle tamamlanmasına karar verildi. 15 Ağustos 1924 günü yarı finalde Fenerbahçe ile Galatasaray karşı karşıya geldi. 2-2 devam eden maçın bitmesine yarım dakika kala sahada çıkan olaylar ve taraftarların sahaya girmesinin ardından maç tatil edildi. Bu olay sırasında Fenerbahçe kalecisi Şekip de oyundan ihraç edilmişti. Kalan yarım dakikanın oynandığı 19 Ağustos'taki maça protesto amacıyla 7 kişilik takımla çıkan Fenerbahçe, Şekip'in ihraç edildiği pozisyonda Galatasaray'ın kazandığı penaltı vuruşunda da kalesini boş bıraktı. Kullanılan penaltı vuruşunun gole çevrilmesinin ardından maç, Galatasaray'ın 3-2'lik galibiyetiyle sona erdi. Bu sonuçla Galatasaray finale yükselse de, final maçında karşılaştığı Beşiktaş rakibini yenerek lig şampiyonluğunu elde etti. 1924-25 sezonunda tek maçlı eliminasyon sistemiyle düzenlenen ligde fikstür gereği iki takım karşılaşmazken, sezonu Galatasaray şampiyon olarak tamamladı. Vatan gazetesi tarafından organize edilen özel bir turnuva kapsamında 23 Ocak 1925 günü oynanan maç 0-0 berabere sona erdi. 24 Nisan'daki Stadyum Kupası maçında da takımlar golsüz berabere kaldı. 12 Haziran'da Tayyare Cemiyeti Kupası için oynanan karşılaşma Fenerbahçe'nin 1-0'lık üstünlüğüyle sonuçlandı ve kupanın sahibi sarı-lacivertli ekip oldu. Eleme sistemiyle oynanan İstanbul Futbol Ligi'nin 1925-26 sezonunun finalinde iki ekip tekrar karşı karşıya geldi. 30 Nisan 1926'daki ilk maçı 3-0, 14 Mayıs'taki ikinci maçı ise 3-1 kazanan Galatasaray lig şampiyonluğuna ulaşan takım oldu. Ertesi sezon tek devreli olarak düzenlenen ligde 1 Nisan 1927 günü iki takım arasında oynanan mücadeleden sarı-kırmızılı taraf 5-1'lik galibiyetle ayrıldı. Sezon ise bir kez daha Galatasaray'ın şampiyonluğuyla tamamlandı. 6 Mayıs 1927 günü Cumhuriyet gazetesi tarafından düzenlenen kupada oynanan ve 1-1 devam eden karşılaşmanın 68. dakikasında, oyuncuların birbirlerine yaptığı sert müdahaleler yüzünden seyircilerin sahaya girip Galatasaraylı futbolculara saldırmasının ardından maç yarıda kaldı. 10 Ağustos 1928'de, Tayyare Cemiyeti'ne gelir sağlamak amacı ile düzenlenen ve kazanan takıma Gazi Büstü'nün verileceği organizasyonun final maçında takımlar 3-3 berabere kalınca, büstü kazanan tarafın belirlenmesi için 31 Ağustos 1928'de bir maç daha yapıldı. Bu maçı 4-0 kazanarak büstün sahibi olan Galatasaray, derbi tarihindeki galibiyet üstünlüğünü de ele geçirdi. 1928 Yaz Olimpiyatları sebebiyle lige verilen bir sezonluk aranın ardından, İstanbul Futbol Ligi'nin 1928-29 sezonunda oynanan iki karşılaşma da Galatasaray'ın galibiyetiyle sonuçlandı. 16 Kasım 1928'deki maçı 1-0 kazanan takım, 10 Mayıs 1929'daki maçı ise 2-0 kazanandı ve son haftadaki bu galibiyetle birlikte üst üste dördüncü lig şampiyonluğunu elde etti. Öte yandan 1923-24 ile 1928-29 sezonları arasında oynanan yedi maçtan da galibiyetle ayrılan taraf olan Galatasaray, derbi tarihindeki resmî maçlarda üst üste en çok kazanma serisini de bu periyotta elde etti. 1929-30 sezonunda ligin ilk yarısındaki maçtan Fenerbahçe 3-2'lik galibiyetle ayrıldı.
1930'lar
1929-30 sezonunda ilk kez düzenlenen İstanbul Şildi'nde yarı finale kadar yükselen iki ekip, bu aşamada birbirleriyle karşılaştı. 14 Mart 1930'da oynanan maçı 3-1 kazanarak finale yükselen Fenerbahçe, finalde Beşiktaş'ı da yenerek şampiyonluğa ulaşan takım olmuştu. Takımların 28 Mart günü oynanan İstanbul Futbol Ligi'nin 1929-30 sezonundaki ikinci karşılaşmaları 1-1 berabere sonuçlandı. Sezon sonunda Fenerbahçe İstanbul Futbol Ligi'ndeki ilk şampiyonluğunu yaşarken, Galatasaray hemen ardında ikinci sırada yer almıştı. Ligin ertesi sezonunda iki takım arasındaki ilk maç 26 Aralık 1930'da oynandı ve 1-1 berabere sonuçlandı. Ligdeki tek yenilgisini 20 Mart 1931'deki Fenerbahçe maçında 2-0'lık skorla alan Galatasaray, sezonu lig şampiyonu olarak tamamladı. Maç gelirleri konusunda yaşanan anlaşmazlıklar sebebiyle iki takım 1931-32 sezonunda İstanbul Futbol Ligi ve İstanbul Şildi karşılaşmalarında yer almadı.[14] 13 Mayıs 1932'de Olimpiyat dergisi tarafından düzenlenen özel bir turnuvada karşılaşan iki takım, 1929'da Fenerbahçe tarafından kiralanan eski İttihatspor Sahası'nın yenilenmiş ve genişletilmiş hâli olan Fenerbahçe Stadyumu'nda ilk kez bir derbiye çıktı. Stadyumun resmî açılışının da gerçekleştirildiği maç, Galatasaray'ın 2-1'lik üstünlüğüyle sona erdi.[15] 27 Mayıs günü turnuvada oynadıkları ikinci maçı ise Fenerbahçe tek golle kazandı.
Bir sezonluk aranın ardından, 1932-33 sezonuyla birlikte iki takım da lige döndü. 10 Şubat 1933'teki lig karşılaşmasında rakibine ilk kez 5 gol birden atmayı başaran Fenerbahçe, maçı 5-1'lik skorla kazandı ve derbideki galibiyet sayısı üstünlüğünü ele geçirdi. 2 Haziran günü oynanan sezonun ikinci yarısındaki maçtan da 2-0'lık galibiyetle ayrılan sarı-lacivertli ekip, sezonu şampiyon olarak tamamladı. 30 Haziran günü oynanan İstanbul Şildi mücadelesi Fenerbahçe'nin 2-0'lık üstünlüğüyle devam ederken, seyircilerin aşırı sevinmesini gerekçe gösteren hakem 31. dakikada maçı tatil etti.[16] Aynı yıl Galatasaray yönetiminde çıkan anlaşmazlıklar yüzünden yöneticilerin bir kısmı kulüpten ayrıldı ve Ateş-Güneş (daha sonraları Güneş) adında bir kulüp kurdu. Galatasaray'ın bazı oyuncuları da bu kulüpte oynamaya başlamıştı.[17] Ertesi sezon iki takım ilk kez 24 Kasım 1933 günü karşı karşıya geldi. Bu maç, sarı-lacivertli ekibin tek gollük üstünlüğüyle sonuçlandı. 23 Şubat 1934 günü ligde karşılaştıkları ikinci maç 0-0 devam ederken, 60. dakikada saha içinde çıkan kavga sonrasında yarıda kaldı. 11 Mayıs günü tekrar edilen son hafta maçına lig birincisi olarak çıkan Fenerbahçe, maçın golsüz beraberlikle sonuçlanmasının ardından lig şampiyonluğunu Beşiktaş'a kaptırdı. Önceki yıl tatil edilen ve 21 Eylül 1934 günü tekrarlanan İstanbul Şildi maçı Galatasaray'ın 1-0'lık galibiyetiyle sona erdi. Bu sonuçla finale yükselen takım, finalde de İstanbulspor'u yenerek 1933-34 sezonunun şampiyonu oldu. 29 Ekim 1934 günü, 1933 yılında ölen Şeref Bey anısına düzenlenen özel bir turnuvada karşılaşan takımlar, Fenerbahçe'nin 1-0'lık üstünlüğüyle sahadan ayrıldı.
30 Kasım 1934'te, İstanbul Futbol Ligi'nin 1934-35 sezonunun ilk yarısında oynanan maç 0-0 berabere sona erdi. 1 Mart 1935 günü, ligin son haftasındaki derbide kazanan taraf 4-0'lık skorla Galatasaray oldu. Bu sonuçla birlikte iki takımın ligdeki puanı eşitlendi ve şampiyon olan tarafın belirlenmesi için 8 Mart günü final niteliğinde bir maç oynandı. Normal süresi ve uzatmaları 0-0 sonuçlanan maçın ardından 15 Mart günü takımlar bir kez daha karşı karşıya geldi. Uzatma dakikalarında atılan golle rakibini 1-0 yenmeyi başaran Fenerbahçe, sezonu lig şampiyonu olarak tamamladı. 10 Mayıs 1935'teki İstanbul Şildi ikinci turunda galibiyeti alarak bir üst tura yükselen taraf, 2-1'lik skorla Fenerbahçe oldu. 23 Şubat 1936'daki İstanbul Futbol Ligi maçında rakip kaleye altı gol gönderen ve maçtan 6-1'lik galibiyetle ayrılan Fenerbahçe, ilk kez Galatasaray'a bir maçta altı gol atmayı başardı. Bu maç aynı zamanda dönem itibarıyla Fenerbahçe'nin Galatasaray karşısında aldığı en farklı galibiyetti. 19 Nisan 1936'daki maçı ise 1-0 kazanan Fenerabahçe, herhangi bir mağlubiyet almadan lig şampiyonluğunu kazandı. 5 Temmuz 1936'da, Fenerbahçe'nin kuruluşunun 28. yıl dönümü dolayısıyla organize edilen Fenerbahçe-Galatasaray Bayramı çerçevesinde Fenerbahçe ile Galatasaray-Güneş karmasının oynadığı özel maç Galatasaray'ın 3-2'lik galibiyetiyle sonuçlandı.[18]
Tek devreli olarak düzenlenen İstanbul Futbol Ligi'nin 1936-37 sezonunda takımlar 7 Şubat 1937 günü karşı karşıya geldi. Maçı 4-1 kazanan Fenerbahçe, oynadığı 11 maçın tamamından galibiyetle ayrılarak üçüncü kez üst üste lig şampiyonluğu yaşadı. Lig maçlarında kalesinde tek gol gören Fenerbahçe, bu golü de Galatasaray'dan yemişti. Her iki takım da ligdeki pozisyonları gereğince, 1937 yılında ilk kez düzenlenecek olan Millî Küme'ye katılmaya hak kazandı. Millî Küme maçları öncesinde dört takımın katılımıyla düzenlenen Dostluk Kupası adındaki özel turnuva kapsamında 23 Şubat 1937'de karşılaşan ekipler sahadan 1-1'lik beraberlikle ayrıldı. İki takım Millî Küme'de ilk kez 18 Nisan günü karşı karşıya geldi. 0-0 biten karşılaşmanın ardından 27 Haziran günü oynanan ve derbi tarihinde Şeref Stadyumu'nda gerçekleştirilen ilk maç olma niteliği de taşıyan ligdeki ikinci maçta rakibini 2-1 yenen Fenerbahçe, sezonu Millî Küme şampiyonu olarak tamamladı. 1937-38 sezonunda yine tek devreli olarak düzenlenen İstanbul Futbol Ligi'nde 2 Ocak 1938 günü karşılaşan takımlar, Fenerbahçe'nin 3-2'lik galibiyetiyle sahadan ayrıldı. Beşiktaş, Fenerbahçe ve Güneş ligi aynı puanla tamamlarken, atılan golün yenilen gole bölünerek hesaplanan averajla lig şampiyonluğunu Güneş elde etti. Aynı sezon iki takım da Millî Küme'de oynamaya hak kazansa da beşinci haftada kendi isteğiyle ligden çekilen Fenerbahçe, ikisi de Galatasaray'a karşı olmak üzere kalan maçlarında hükmen mağlup sayıldı. 29 Ocak 1939'da İstanbul Futbol Ligi'ndeki maç Fenerbahçe'nin 3-2'lik galibiyetiyle, 19 Şubat günü oynanan ligdeki ikinci maç ise 1-1'lik beraberlikle sona erdi. Aynı yılın 1 Mayıs günü, Tan gazetesi tarafından düzenlenen Bahar Kupası'nda yapılan maçı Galatasaray 4-1 kazandı. Millî Küme'nin başlamasının ardından 21 Mayıs ve 4 Haziran günleri oynanan maçların her ikisi de Galatasaray'ın 4-3'lük galibiyetleriyle bitti. Sezon sonunda ise Galatasaray, Millî Küme tarihindeki tek şampiyonluğunu elde etmişti. Bahar Kupası'ndaki ikinci karşılaşmalarını 24 Eylül günü oynayan takımlar, Galatasaray'ın 4-0'lık galibiyetiyle sahadan ayrıldı ve kupayı kazanan takım oldu. İstanbul Futbol Ligi'nin 1939-40 sezonu kapsamında 1 Ekim günü oynanan maç Fenerbahçe lehine 1-0 sonuçlandı. 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı dolayısıyla 30 Ekim günü oynanan Cumhuriyet Bayramı Kupası maçı Fenerbahçe'nin 2-1'lik üstünlüğüyle devam ederken, 65. dakikada sahada çıkan olaylar sebebiyle yarıda kaldı. Ligin ikinci yarısında, 24 Aralık günü oynanan maçtan ise Galatasaray 3-1'lik galibiyetle ayrıldı.
1940'lar
7 Ocak 1940 günü, 1939 Aralık'ında gerçekleşen Erzincan depreminden etkilenenlere yardım amacıyla düzenlenen özel bir maçta Fenerbahçe ile karşılaşan Galatasaray, rakibini 2-0 yendi. 1939-40 sezonunda İstanbul Futbol Ligi'nin ardından Millî Lig'de de karşılaşan iki ekibin 31 Mart 1940'ta oynadığı ilk maç 1-1, 9 Haziran'da oynadığı ikinci maç ise 3-2'lik Fenerbahçe galibiyetiyle sonuçlanırken; sezon sonunda Fenerbahçe ikinci Millî Küme şampiyonluğunu elde etti. İstanbul Futbol Ligi'nin 1940-41 sezonunda 29 Eylül 1940 günü oynanan maç 1-1'lik beraberlikle sonuçlandı. Vatan gazetesi tarafından düzenlenen özel bir turnuva kapsamında 30 Ekim günü karşı karşıya gelen iki takım 3-3 berabere kaldı. 22 Aralık'taki ikinci lig maçından Fenerbahçe 2-0'lık galibiyetle ayrıldı. Millî Küme'ye katılma hakkı elde eden dört İstanbul kulübü olan Beşiktaş, Fenerbahçe, Galatasaray ve İstanbulspor'un Millî Küme'ye hazırlık amacıyla mücadele ettiği özel bir organizasyonda 9 Mart 1941 tarihinde oynanan Fenerbahçe-Galatasaray maçını sarı-lacivertli ekip 2-0 kazandı. 30 Mart günü gerçekleştirilen Millî Küme maçında da Fenerbahçe tek golle galibiyete uzandı. 1 Haziran günü oynanan Millî Küme'deki ikinci maç ise Galatasaray'ın 1-0'lık galibiyetiyle sona erdi. Bir hafta sonra, 8 Haziran günü özel bir müsabakada karşılaşan ekipler, sahadan Galatasaray'ın tek gollük galibiyetiyle ayrıldı.
İstanbul Futbol Ligi'nin 1941-42 sezonunda iki takım 26 Ekim 1941 günü karşılaştı. 2-1 Galatasaray galibiyetiyle sona eren maçın ardından iki takım bu kez, ilk sezonu düzenlenen İstanbul Kupası'nın finalinde karşı karşıya geldi. 15 Mart 1942 günü oynanan final maçını 5-0 kazanan Galatasaray İstanbul Kupası'nın ilk şampiyonu oldu. 19 Nisan'da, İstanbul Futbol Ligi'nin son haftasında oynanan maç da Galatasaray'ın 2-1'lik üstünlüğüyle sonuçlandı. Galatasaray'ın 17 Mayıs günü gerçekleştirilen Fenerbahçe-Galatasaray Bayramı kapsamında oynanan karşılaşmayı da 3-1 kazanarak derbide yakaladığı altı maçlık bir galibiyet serisi; 27 Eylül'de oynanması planlanan İstanbul Futbol Ligi karşılaşmasına, Fenerbahçe ve Beşiktaş ile yaptığı maçlarda stadın yarısını doldurduğu hâlde eskiden olduğu gibi hasılattan pay alamamasını gerekçe göstererek çıkmaması ve hükmen mağlup sayılmasıyla sona erdi. 13 Aralık günü, hazırlık amacıyla organize edilen bir turnuvada oynadıkları maç 2-2 devam ederken, 67. dakikada çıkan kavga sebebiyle yarıda kaldı. 2 Ocak 1943 günü tekrar edilen mücadele, iki takımın karşılıklı attığı birer golle sona erdi. 3 Ocak'ta oynanması planlanan ligin ikinci yarısındaki karşılaşmaya da ilk karşılaşmadaki gerekçeyle çıkmayan Galatasaray bu maçta da hükmen mağlup sayıldı. Sezon sonunda, daha önceleri Millî Küme adıyla düzenlenen Maarif Mükâfâtı'na katılmaya hak kazanan iki ekibin 14 Mart günü oynadığı karşılaşma golsüz beraberlikle sona erdi. 9 Mayıs'taki ikinci maçı ise 1-0 kazanan Fenerbahçe, lig tarihindeki üçüncü şampiyonluğunu elde etti. İstanbul Futbol Ligi'nin 1943-44 sezonu kapsamında 14 Kasım 1943 günü oynanan maçı 2-0 kazanan Fenerbahçe; Galatasaray'ın, oyuncusu Enver Arslanalp'in cezasının kaldırılmamasını boykot ederek 6 Şubat 1944'te oynanması planlanan karşılaşmaya çıkmamasından ötürü bu maçı da hükmen kazandı. Bu protesto sebebiyle Galatasaray Maarif Mükâfâtı'na katılma hakkını yitirirken, Fenerbahçe sezonu lig şampiyonu olarak tamamladı.[19] İstanbul Ligi'nde, 1 Ekim 1944 ve 24 Aralık 1944 tarihlerinde oynanan iki maçta 2-2 berabere sonuçlandı.
28 Ocak 1945 tarihinde, İstanbul Kupası yarı finalinde karşılaşan iki takım da eşitliği bozamadı ve maç 0-0 sona erdi. 8 Nisan 1945'teki Millî Eğitim Kupası'nda karşılaşan iki takım, karşılıklı atılan birer golle sahadan 1-1 berabere ayrıldı. 20 Mayıs 1945 günü oynanan ligin ikinci yarısındaki karşılaşmada rakibini 3-2 mağlup eden Fenerbahçe, son haftadaki bu galibiyetiyle ligi şampiyon olarak tamamladı.[20] 23 Eylül 1945 tarihinde İstanbul Kupası maçının rövanşında rakibini 3-0 yenerek finale yükselmeyi başaran Fenerbahçe, finalde de Beşiktaş'ı yenerek şampiyonluğa ulaşmıştı. 11 Kasım'daki 0-0'lık İstanbul Ligi maçının ardından, 13 Ocak 1946'da ligin ikinci yarısında oynadıkları maçta Fenerbahçe rakibini tek golle mağlup etti. 9 Mart 1946 tarihinde iki takım, Millî Eğitim Kupası seçme gruplarında karşılaştı. Fenerbahçe, ilk maçta Galatasaray'ı 2-0 mağlup ederken, 31 Mart'taki ikinci maç 1-1 sona erdi. 1946-47 sezonunda İstanbul Ligi'nde 20 Ekim 1946 tarihinde iki takım Fenerbahçe Stadyumu'nda karşı karşıya geldiler. Maç, karşılıklı gollerle 2-2 sona erdi. Dostluk Kupası adlı özel turnuva kapsamında 1 Aralık 1946'da oynanan maçı Galatasaray 1-0 kazanarak kupanın da sahibi oldu.[21] İki takım bu maçtan 21 gün sonra İstanbul Kupası yarı finalinde karşı karşıya geldi. Maçtan 3-1'lik galibiyetle ayrılan Fenerbahçe finale yükselip Beşiktaş'ın rakibi olsa da,[22] final maçı oynanmadı. 2 Mart 1947'de İstanbul Ligi'nde ikinci kez karşı karşıya gelen ekipler, sahadan sarı-kırmızılı takımın 1-0'lık galibiyetiyle ayrıldı. Ligi ise Fenerbahçe yedinci kez şampiyon olarak tamamladı. İki takım, İstanbul Ligi'nin ardından Millî Eğitim Kupası'nda da karşılaştı. 23 Mart 1947 ve 4 Mayıs 1947 tarihlerinde oynanan her iki maçta da Fenerbahçe Galatasaray'ı 2-1'lik skorla mağlup etti. 8 Haziran 1947'de, her iki takımda bünyelerindeki birçok branşta mücadele eden sporcuların katılımıyla düzenlenen Fenerbahçe-Galatasaray Bayramı'nda karşılaştılar. Galatasaray maçı attığı tek golle kazandı. 8 Kasım günü, yirmi beşer dakikalık iki devre hâlinde gerçekleştirilen özel maç ise Fenerbahçe'nin 1-0'lık üstünlüğüyle sona erdi.
İstanbul Ligi'nin 1947-48 sezonunda, 21 Aralık günü oynanan derbi 2-2'lik beraberliğe sahne oldu. 21 Mart 1948'deki iki takımın sezondaki ikinci maçı 3-1'lik Fenerbahçe galibiyetiyle sonuçlandı. Yalnızca Galatasaray maçında puan kaybı yaşayan Fenerbahçe, üst üste ikinci kez lig şampiyonluğu yaşadı. 1948 Yaz Olimpiyatları için yapılan hazırlıklar sebebiyle bu sezon Millî Eğitim Kupası düzenlenmemişti. 21 Haziran 1948 tarihinde bir kez daha Fenerbahçe-Galatasaray Bayramı kapsamında karşılaşan iki takımdan galip gelen taraf 2-1'lik skorla Galatasaray oldu. Bu maç aynı zamanda, 1947 yılında hizmete giren Mithatpaşa Stadyumu'nda oynanan ilk Fenerbahçe-Galatasaray maçı idi. İstanbul Ligi'nin 1948-49 sezonundaki iki derbi de Galatasaray'ın üstünlüğüyle sonuçlanırken, oynadığı maçlarda birer mağlubiyet ve beraberlik alan sarı-kırmızılı takım, 17 sezon aradan sonra altıncı ve son lig şampiyonluğuna ulaştı. 14 Kasım 1948'deki ilk derbi 2-1, 10 Nisan 1949'daki ikinci derbi ise 1-0 tamamlanmıştı. Bu iki maç arasında, 20 Mart 1949 günü oynanan oynanan özel maç ise 1-1'lik beraberlikle sonuçlanmıştı. 1949 Akdeniz Kupası'na hazırlık yapılacağı gerekçesiyle Millî Eğitim Kupası bu sezon da düzenlenmedi. Sezonun sona ermesinin ardından dört takımın katıldığı özel bir turnuva olan Basın Kupası düzenlendi. İki takımın 24 Nisan'daki ilk maçı Fenerbahçe'nin 2-0'lık, 7 Mayıs'taki ikinci maçı ise Galatasaray 1-0'lık skorla kazandı. İstanbul Ligi'nin 1949-50 sezonundaki ilk Fenerbahçe-Galatasaray karşılaşmasından Fenerbahçe tek gollük galibiyetle ayrıldı. Son Saat gazetesi tarafından organize edilen turnuva kapsamında 20 Kasım günü oynadıkları maçı da 2-0 kazanan sarı-lacivertli ekip, kupanın da sahibi oldu.
1950'ler
19 Şubat 1950'de oynanan İstanbul Futbol Ligi'nin 1949-50 sezonundaki ikinci Fenerbahçe-Galatasaray maçı 2-1'lik Galatasaray galibiyetiyle sona erdi. Ligin tamamlanmasının ardından iki takım bu kez Millî Eğitim Kupası'nda karşı karşıya geldi. 15 ve 23 Nisan günleri oynanan maçlar 0-0 sonuçlanırken, sezonu aynı puanla tamamlayan iki takımdan averajı yüksek olan Fenerbahçe, son kez düzenlenen ligdeki altıncı şampiyonluğunu elde etti. Ertesi sezon İstanbul Futbol Ligi amatör olarak son kez organize edildi. 12 Kasım'daki ilk derbiden takımlar 1-1'lik beraberlikle ayrıldı. Ekiplerin, ligin devre arasında Son Saat gazetesi tarafından organize edilen hazırlık turnuvası kapsamında 14 Ocak 1951 günü karşı karşıya geldiği mücadele sarı-kırmızılı tarafın 2-0'lık galibiyetiyle sonuçlandı. 23 Mart'ta oynadıkları ligin ikinci yarısındaki karşılaşmayı da Galatasaray tek golle kazandı. İki takımın Fenerbahçe-Galatasaray Bayramı çerçevesinde 1 Mayıs 1951'de oynadığı son maç Galatasaray'ın 4-2'lik galibiyetiyle bitti. 21 Ekim'de özel bir maçta bir kez daha karşılaşan iki ekip, maçtan 3-3 berabere ayrıldı.
Türkiye'de futbolun profesyonel olarak oynanmaya başlamasının ardından kurulan İstanbul Profesyonel Ligi'nin ilk sezonu 1952'de gerçekleştirildi. 9 Mart ve 19 Mayıs günlerinde oynanan iki Fenerbahçe-Galatasaray derbisi de sırasıyla 1-1 ve 2-2'lik beraberliklerle sona erdi. 30 Kasım günü, 1952-53 sezonunda iki takımın oynadığı ilk maç olan karşılaşma da golsüz eşitlikle sonuçlandı. Böylece ilk defa üst üste dört maç berabere sonuçlanmış oluyordu. 22 Şubat 1953'te sezonun ikinci maçını yapan takımlar sahadan Fenerbahçe'nin 1-0'lık galibiyetiyle ayrılırken, lig şampiyonluğunu da Fenerbahçe kazandı. Çanakkale Şehitleri Anıtı'nın yapımına başlanmadan önce, gelirinin %60'ının kulüplere, kalan kısmının anıtın yapımından sorumlu komiteye bırakılacağı; Beşiktaş, Fenerbahçe, Galatasaray ve Vefa takımlarının katıldığı tek devreli lig usulü bir futbol turnuvası düzenlendi.[23] 19 Nisan 1953 günü turnuva kapsamında oynanan maçta Galatasaray, rakibi Fenerbahçe'yi 3-1 yense de, turnuva tertip komitesinin ertesi gün yaptığı toplantıda Galatasaray'ın iki lisanssız oyuncu oynaması sebebiyle maçı Fenerbahçe'nin hükmen kazandığı kararı verildi. Oynanan maçlar sonunda ortaya konulan kupanın sahibi ise Fenerbahçe oldu. Ertesi sezon ligdeki ilk maçlarını 6 Aralık günü oynayan takımlar, karşılıklı atılan birer golle berabere kaldı. Lig sonundaki 7 maç, yabancı takımlarla temaslar ve Türkiye'nin katılacağı 1954 FIFA Dünya Kupası nedeniyle federasyon tarafından, sıralama değişmeyeceği öne sürülerek hükmen karara bağlanmıştı. Bu maçlar arasında olan Fenerbahçe-Galatasaray maçı da Galatasaray'ın hükmen galibiyetiyle neticelendi. 1954-55 sezonunda, 19 Aralık 1954 günü birbirleriyle oynadıkları maç Galatasaray'ın 3-1'lik galibiyetiyle sona erdi. 13 Mart 1955'te oynadıkları ikinci karşılaşmada Galatasaray, kendisi adına sezonun ilk mağlubiyetini Fenerbahçe'den 2-0'lık skorla alırken, sezon sonunda İstanbul Profesyonel Ligi'ndeki ilk şampiyonluğunu yaşadı. Ligin sona ermesinin ardından Millî Türk Talebe Birliği tarafından ligin ilk beş sıradaki takımın katılımıyla Atatürk Kupası adlı tek devreli lig sistemiyle özel bir turnuva düzenlendi. 15 Mayıs günü oynadıkları turnuva maçı sarı-kırmızılı ekibin 3-2'lik galibiyetiyle sonuçlandı.
1955-56 sezonunda 16 Ekim günü karşı karşıya gelen iki ekip sahadan golsüz beraberlikle ayrıldı. Ligin devre arasında Beşiktaş, Fenerbahçe ve Galatasaray'ın katılımıyla özel bir turnuva düzenlendi. 24 Aralık'taki Fenerbahçe maçını 1-0 kazanan Galatasaray, Beşiktaş'ı da yenerek turnuvayı şampiyonlukla tamamladı.[24] Ligde de şampiyonluğunu ilan etmiş olan takım, son hafta karşılaştığı Fenerbahçe ile 1-1 berabere kaldı. 1 Aralık günü, Şampiyon Kulüpler Kupası'na katılacak takımın belirlenmesi için düzenlenen Federasyon Kupası'nın üçüncü eleme turunda karşılaşan taraflar, 3-2'lik Galatasaray galibiyetiyle sahadan ayrıldı. Bir yandan da İstanbul Profesyonel Ligi'nde mücadele eden ekipler, 16 Aralık günü birbirleriyle karşılaştı. Karşılaşma, Galatasaray'ın 2-0'lık üstünlüğüyle sona erdi. Ligin son haftasına lider olarak giren Galatasaray, ikinci sıradaki Fenerbahçe karşısındaki 30 Nisan 1957'deki son haftada maçını 3-0 kaybederek şampiyonluğu rakibine kaptırdı. Ertesi sezon, 8 Eylül günü oynanan İstanbul Profesyonel Ligi karşılaşması 2-0 Galatasaray lehine, 5 Ocak 1958 tarihindeki sezonun ikinci yarısındaki maç ise 1-1 sonuçlandı. Sezonu şampiyon olarak tamamlayan Galatasaray, üçüncü ve son İstanbul Profesyonel Ligi şampiyonluğunu elde etmişti. Lig maçlarının sona ermesinin ardından iki takım, bu kez Ankara'da gerçekleştirilen Başvekil Kupası'nda karşı karşıya geldi. 30 Mart günü oynanan karşılaşmanın 1-1'lik beraberlikle sona ermesi sebebiyle kupanın hangi takıma verileceği belirlenemedi. Uzatma süresinin oynanması, rövanş maçının yapılması gibi tekliflerin kabul edilmemesi üzerine, her iki takımın da isteği doğrultusunda kupa ortadan ikiye kesildi ve her iki takıma da yarısı verildi.[25][26] Federasyon Kupası'nın grup aşamasında da aynı grupta yer alan takımlar, 7 ve 14 Haziran günlerinde birbirleriyle birer maç yaptı. İlk maç 3-2'lik Fenerbahçe, ikinci maç ise 2-1'lik Galatasaray galibiyetiyle sonuçlanırken; grubu ilk sırada tamamlayan Galatasaray, diğer grubun lideri Beşiktaş ile oynadığı finali kaybetti. 1958-59 sezonunda İstanbul Profesyonel Ligi son kez düzenlendi. 28 Eylül 1958 ile 18 Ocak 1959'daki her iki Fenerbahçe-Galatasaray maçı da golsüz eşitlikle sona erdi. Oynadığı 18 maçta da yenilmeyen Fenerbahçe, bu ligin son şampiyonu oldu. 1959 yılında, günümüzdeki Süper Lig olan Millî Lig ilk defa düzenlendi. Lig, Beyaz Grup ve Kırmızı Grup adlarında sekizer takımdan oluşan iki gruba ayrıldı. Gruplarını lider tamamlayan Fenerbahçe ile Galatasaray, lig şampiyonunun belirlenmesi için iki ayaklı finalde karşı karşıya geldi. 10 Haziran günü oynanan lig tarihindeki ilk Fenerbahçe-Galatasaray derbisinden galibiyetle ayrılan taraf, 1-0'lık skorla Galatasaray idi. 14 Haziran günü oynanan rövanş maçı ise 4-0'lık Fenerbahçe galibiyetiyle sona erdi. Bu sonuçla birlikte lig tarihindeki ilk şampiyon Fenerbahçe oldu. Ertesi sezon ligde sistem değişikliğine gidildi ve lig tek grup hâlinde düzenlendi. 17 Aralık'taki Galatasaray maçını Fenerbahçe tek golle kazandı.
1960'lar
1959-60 sezonu devre arasında Ankara'da, Hasan Polatkan Kupası adı altında, Fenerbahçe ile Galatasaray'ın yanı sıra Türkiye ordu ve B millî takımlarının katıldığı bir hazırlık turnuvası düzenlendi.[27] 24 Ocak 1960 tarihinde iki takım arasında oynanan karşılaşma Galatasaray'ın 2-1'lik galibiyetiyle sonlandı. 13 Nisan'da, Millî Lig'in ikinci yarısında oynadıkları karşılaşma da aynı skorla sona erdi. Sezonun sona ermesinin ardından Millî Türk Talebe Birliği tarafından, 27 Mayıs Darbesi'ni takiben cumhurbaşkanlığına gelen Cemal Gürsel'in adını taşıyan özel bir turnuva organize edildi.[28] 12 takımın katıldığı turnuva, 3 grup ve bu grupların birincilerinin karşılaştığı final grubundan oluşmaktaydı. Gruplarını ilk sırada tamamlayan Beşiktaş, Fenerbahçe ve Galatasaray final grubunda birbirleriyle birer maç yaptı. 3 Temmuz'da oynanan ve kazanan takımın kupayı alacağı Fenerbahçe-Galatasaray karşılaşmasını atılan tek golle kazanan Fenerbahçe kupanın sahibi oldu.[28] Millî Lig'in 1960-61 sezonunun başlamasının ardından iki takım, 7 Eylül günü Ankara'da özel bir maç oynadı. İki takım arasında gece oynanan ilk maç olma niteliği taşıyan bu maçı Galatasaray 1-0'lık skorla kazandı.[29] 5 Ekim günü bir kez daha Ankara'da oynanan özel karşılaşma ise 0-0 sona erdi. 18 Aralık günü oynana Millî Küme maçında rakibini 5-0 yenen Galatasaray, 1959 sezonunda başlayan ligde Fenerbahçe karşısındaki en farklı galibiyetini elde etti. Bu maçta dört gol kaydeden Metin Oktay ise derbi tarihinde bir maçta dört gol kaydeden ikinci; lig tarihi göz önüne alındığında ise hat trick yapan ilk, dört gol atan tek oyuncu oldu. Ligin son haftasındaki Galatasaray maçından önce lig tarihindeki ikinci şampiyonluğunu elde eden Fenerbahçe, 25 Haziran 1961'deki maçtan 2-1 mağlup ayrıldı. 1961-62 sezonu öncesinde iki takım, Sporcuları Koruma Derneği tarafından yardım amacıyla düzenlenen ve Beşiktaş ile Beykoz'un da katıldığı dörtlü turnuvada karşı karşıya geldi.[30] 30 Ağustos günü iki takım arasında oynanan maç 2-0'lık Fenerbahçe galibiyetiyle, 20 Eylül günü Ankara'da Eski Muharipler Derneği yararına yapılan özel karşılaşma ise 1-1'lik beraberlikle sonuçlandı.[31] 1 Ocak 1962 günü Millî Lig'de oynanan derbi Galatasaray'ın tek gollük galibiyetiyle sonuçlandı. Ocak-Şubat aylarında, Doğu'ya yardım amacıyla düzenlenen ve kendilerinin yanında Beşiktaş ile Vefa takımlarının katıldığı turnuvada 14 Şubat günü birbirleriyle oynadıkları maç Fenerbahçe'nin 3-2'lik üstünlüğüyle sona erdi. 24 Mayıs günü ligde oynadıkları sezonun ikinci Millî Lig mücadelesinden 2-1'lik skorla mağlup ayrılan Galatasaray, sezon sonunda lig tarihindeki ilk şampiyonluğunu yaşadı. Millî Lig'in 1962-63 sezonunda lig iki gruba ayrılmış ve iki takım farklı gruba düşmüştü. Gruplarında aldıkları pozisyonlar neticesinde her iki takım da şampiyonluk grubuna yükselmeyi başardı. 24 Nisan ve 19 Haziran 1963 günlerinde oynadıkları maçlar sırasıyla 0-0 ve 1-1'lik skorlarla berabere sonuçlanırken; sezon sonunda Galatasaray üst üste ikinci kez lig şampiyonu olarak bu alanda bir ilke imza attı. Öte yandan aynı sezon Türkiye Kupası da düzenlenmeye başlamıştı. Kupada finale kadar yükselen iki takım, 29 ve 30 Haziran 1963 günleri oynanan iki ayaklı finalde karşılaştı. Her iki maçı da 2-1'lik skorla kazanan Galatasaray, hem Türkiye Kupası'nın ilk şampiyonu hem de aynı sezonda lig ve kupa şampiyonluğu yaşayan ilk takım oldu.
1963-64 sezonunda Millî Lig'in adı Türkiye 1. Futbol Ligi olarak değiştirilmişti. 1 Aralık 1963 ve 24 Mayıs 1964 günlerinde ligde oynanan her iki Fenerbahçe-Galatasaray derbisi de golsüz beraberlikle sona erdi. Ligi Fenerbahçe şampiyon olarak tamamlarken, Galatasaray da Türkiye Kupası şampiyonluğunu elde etti. Cumhuriyet Halk Partisi'nin kuruluşunun 40. yılı dolayısıyla Beşiktaş, Fenerbahçe ve Galatasaray'ın katılımıyla 1963 Eylül'ünde Atatürk Kupası adını taşıyan turnuvaya başlanmıştı.[32] Her takımın diğer ikisiyle birer maç yaptığı turnuvanın son maçı olan Fenerbahçe-Galatasaray maçı 2 Temmuz 1964 günü oynandı. Rakibini 3-1 yenen Fenerbahçe, turnuvayı da şampiyon olarak tamamladı.[33] Ağustos ayında, ikincisi gerçekleştirilen Türkiye Spor Yazarları Derneği Kupası isimli hazırlık turnuvası kapsamında 19 Ağustos günü birbirleriyle oynadıkları karşılaşma 1-1 sonuçlandı. Ertesi sezon ligde 3 Ocak ve 21 Mart günlerinde oynanan her iki Fenerbahçe-Galatasaray derbisi de aynı skorla sona erdi. Fenerbahçe'nin lig şampiyonluğunu kazanmasını ardından 27 Haziran'da iki takım bu kez Türkiye Kupası finalinde karşı karşıya geldi. Normal süresi golsüz beraberlikle sonuçlanan maçın uzatılması gerekirken, Spor Toto'ya dahil edilmiş olması sebebiyle uzatılmadı.[34] Alınan karar gereğince, havaların aşırı sıcak olması gerekçe gösterilerek, tekrar maçı ertesi sezonun başına ertelendi.[35] 18 Ağustos'ta Fenerbahçe'nin Galatasaray'ı 1-0 yendiği Türkiye Spor Yazarları Derneği Kupası maçı sonrasında iki takım 1 Eylül günü, önceki sezonun Türkiye Kupası finalinin tekrarında karşılaştı. Maçı tek golle kazanan Galatasaray, bir kez daha kupanın sahibi oldu. 5 Aralık'taki lig maçını 2-0 kaybeden sarı-lacivertli ekip, iki takımın kurucularından Ali Sami Yen ve Galip Kulaksızoğlu adına düzenlenen özel bir turnuva olan Yen-Kulaksızoğlu Kupası kapsamında 24 Ocak 1966 tarihinde oynanan maçı 2-0 kazandı ve kupanın sahibi oldu.[36][37] Ligin ikinci yarısında, 27 Şubat günü oynadıkları karşılaşma 0-0 sona erdi. Aynı sezon iki ekip Türkiye Kupası yarı finalinde karşı karşıya geldi. İki ayaklı olan finalin 4 Haziran'daki ilk maçı 0-0 biterken, 12 Haziran'da oynanan ikinci maçın da normal süresi 1-1 berabere bitti. Uzatma dakikalarında attığı gollerle maçı 3-1 kazanarak finale yükselen Galatasaray, finalde de Beşiktaş'ı yenerek üst üste dördüncü kez Türkiye Kupası şampiyonu oldu. Bu performansıyla kupa tarihinin üst üste en çok şampiyonluk kazanan takımı olan takım, halen bu unvanını korumaktadır.
Spor Toto Kupası kapsamında 28 Ağustos 1966'da, Ali Sami Yen Stadyumu'ndaki ilk Fenerbahçe-Galatasaray karşılaşması 1-1 berabere sona erdi. Ligde ise 13 Kasım günü oynadıkları karşılaşmayı 2-0 kazanan sarı-kırmızılı ekip, Ali Sami Yen Stadyumu'ndaki ilk Fenerbahçe galibiyetini aldı. Bir yandan da Galatasaray'ın kazanacağı Türkiye Spor Yazarları Derneği Kupası'nda 1 Aralık günü karşı karşıya gelen ekipler, sahadan 1-0'lık Galatasaray galibiyetiyle ayrıldı. 2 Nisan 1967 günü ligde oynadıkları ikinci karşılaşmayı Fenerbahçe 3-1 kazanırken, Ali Sami Yen Stadyumu'nda Galatasaray karşısındaki ilk galibiyetini elde etti. Ertesi sezona hazırlık amacıyla Türkiye Spor Yazarları Derneği Kupası'nda 8 Ağustos günü oynadıkları maçı Galatasaray 2-1 kazanırken, kupanın da sahibi oldu. 8 Ekim 1967 ile 3 Mart 1968 tarihlerinde oynanan lig maçlarını sırasıyla 2-0 ve 3-0'lık skorlarla kazanan Fenerbahçe, lig tarihinde ilk kez iki Galatasaray maçından da galip ayrılmış oldu. Ligi şampiyon olarak tamamlayan sarı-lacivertli takım, Türkiye Kupası'nda da ilk şampiyonluğuna ulaşarak ilk kez iki organizasyonda birden şampiyonluk yaşadı. 1968-69 sezonu başında, 24 Ağustos 1968 günü karşılaştıkları hazırlık amaçlı Yen-Kulaksızoğlu Kupası'nda golsüz berabere kaldılar.[38] Kupa için iki yıl önce oynanan karşılaşmayı kazanmış olan Fenerbahçe, bu maçtan da beraberlikle ayrılınca kupanın daimi sahibi oldu. Ligde 8 Ekim 1967 ve 3 Mart 1968 günlerinde oynanan karşılaşmaları Fenerbahçe sırasıyla 2-0 ve 3-0 kazanırken, Galatasaray sezonu lig şampiyonu olarak tamamladı. 6 Haziran günü ise Türkiye Kupası yarı finalinde yapılan maçı 2-1 kazanan Galatasaray finale yükselse de finalde Göztepe'ye kaybederek turnuvayı ikincilikle tamamladı. Metin Oktay'ın jübilesi dolayısıyla 23 Ağustos'ta iki takım arasında oynanan özel karşılaşma 1-1 berabere sona erdi. 3 Eylül'de Türkiye Spor Yazarları Derneği Kupası'nda tekrar karşılan ekipler bu kez sahadan 0-0 berabere ayrılırken, turnuvada şampiyonluğu Fenerbahçe elde etti. 7 Aralık'ta oynanan 1969-70 sezonundaki iki takım arasındaki ilk lig maçında sarı-kırmızılı takım rakibini tek golle yendi.
1970'ler
26 Nisan 1970 günü aralarında sezonun ikinci lig maçını oynayan ekipler, bu kez Fenerbahçe'nin 1-0'lık üstünlüğüyle sahadan ayrılırken, lig Fenerbahçe'nin şampiyonluğuyla tamamlandı. 1970-71 sezonu öncesinde, Spor Toto Kupası'nın İstanbul elemelerinde 16 Ağustos günü oynadıkları karşılaşma 1-1 berabere sonuçlandı. Bu sonuçla birlikte her iki takım da final grubuna katılma şansı elde edememişti.[39] 10 gün sonra, 26 Ağustos günü Türkiye Spor Yazarları Derneği Kupası'nda oynadıkları karşılaşma Galatasaray'ın 3-0'lık galibiyetiyle sona ererken; takım daha sonradan turnuva şampiyonluğuna da ulaştı. 29 Kasım günü ligde oynadıkları 1-1 sona ererken, 2 Mayıs 1971'de oynadıkları ikinci maçı 2-1'lik skorla kazanan Galatasaray, sezonu lig şampiyonu olarak tamamladı. Ertesi sezon başında düzenlenen Türkiye Spor Yazarları Derneği Kupası'nda 11 Ağustos günü oynadıkları maçı Galatasaray attığı tek golle kazandı. 10 Ekim'de oynadıkları maçı 1-0 kazanan Galatasaray, 12 Mart 1972'deki Fenerbahçe maçını 2-1 kaybetti. Sezon sonunda ise lig şampiyonluğuna ulaşan takım oldu. 1972-73 sezonu başındaki Türkiye Spor Yazarları Derneği Kupası'nın ilk maçında, 16 Ağustos günü karşılaşan iki ekip sahadan golsüz beraberlikle ayrıldı. 30 Ağustos Zafer Bayramı dolasıyla bayram gününde oynanan Zafer Kupası maçında rakibini 1-0 yenen Fenerbahçe, bu galibiyetin ardından kupanın sahibi oldu.[40] Aynı sezon ligdeki ilk karşılaşmaları 1-1 berabere sonuçlandı. 21 Ocak 1973'te, Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından gazeteci Hasan Tahsin adına ortaya konan kupa için iki ekip İzmir Atatürk Stadyumu'nda karşı karşıya geldi.[41] İzmir'de oynanan tek Fenerbahçe-Galatasaray maçı olan bu maçı 2-1 kazanan Fenerbahçe, kupanın da sahibi oldu.[41][42] 29 Nisan'da oynadıkları lig maçı Galatasaray'ın 1-0'lık üstünlüğüyle sona ererken, ikinci kez aynı sezonda hem lig hem kupa şampiyonluğuna ulaştı. Ligi ikinci tamamlamasından dolayı Başbakanlık Kupası'nda oynama hakkını elde eden ve oynanan maç sonunda kupayı kazanan Fenerbahçe, 9 Haziran günü Cumhurbaşkanlığı Kupası için Galatasaray ile karşılaştı. İki takım arasındaki ilk Cumhurbaşkanlığı Kupası maçını 2-1 kazanan Fenerbahçe, organizasyon tarihindeki ikinci şampiyonluğunu elde etti. 1973-74 sezonuna hazırlık sürecindeki Türkiye Spor Yazarları Derneği Kupası'nın ikinci maçında, 11 Ağustos günü iki takımın karşılaşmasından 2-2'lik beraberlik çıkarken; turnuvayı Fenerbahçe şampiyon olarak tamamladı. 30 Eylül'de, ligde oynadıkları karşılaşma golsüz eşitlikle sona erdi. Türkiye'nin kuruluşunun 50. yılı dolasıyla Türkiye Futbol Federasyonu tarafından düzenlenen 50. Yıl Kupası'nda finale kadar yükselen iki takım, 30 Ekim'deki finalde karşı karşıya geldi. Normal süresi ve uzatma dakikaları 0-0 biten karşılaşmayı seri penaltı atışlarında 4-3 kazanan Galatasaray, kupanın sahibi oldu. 3 Mart'ta, ligdeki ikinci karşılaşmalarında Fenerbahçe 1-0 galip geldi. Aynı sezon Türkiye Kupası yarı finalinde 20 Mart günü oynadıkları ilk maç 0-0, 17 Nisan günü oynadıkları ikinci maç ise 3-0'lık Fenerbahçe galibiyetiyle sona erdi. Bu skorlarla finale yükselen ekip, finalde de Bursaspor'u yenerek Türkiye Kupası şampiyonu oldu. Ligde de şampiyonluğa ulaşan takım, tarihinde ikinci kez aynı sezonda lig ve kupa şampiyonluğu yaşadı.
20 Temmuz 1974 tarihinde başlatılan Kıbrıs Harekâtı'nı gerçekleştiren Türk Silahlı Kuvvetlerine yardım amacıyla düzenlenen Türk Donanma Vakfı Kupası finali için 28 Temmuz günü Galatasaray ile karşılaşan Fenerbahçe, rakibini 1-0 yendi ve kupanın sahibi oldu.[43] Sonrasında Türkiye Spor Yazarları Derneği Kupası'nda karşı karşıya gelen iki ekip, 3 Ağustos'ta oynanan maçtan Fenerbahçe'nin 2-1'lik galibiyetiyle ayrıldı. 27 Ekim günü oynanan ligin 1974-75 sezonundaki ilk Fenerbahçe-Galatasaray derbisi 0-0 sonuçlanırken, 23 Mart 1975'teki ikinci karşılaşma Fenerbahçe'nin 1-0'lık galibiyetiyle neticelendi. Lig ise bir kez daha Fenerbahçe'nin şampiyonluğuyla sonuçlandı. 1975-76 sezonu başındaki Türkiye Spor Yazarları Derneği Kupası'na dördüncü takım olarak Trabzonspor katılmıştı. 9 Ağustos'ta oynanan maçtan 3-1'lik galibiyetle ayrılan Fenerbahçe turnuvayı da şampiyon olarak tamamladı. 27 Ağustos günü, Galatasaray oyuncusu Muzaffer Sipahi'nin jübilesi için iki takım arasında oynanan özel karşılaşma Fenerbahçe'nin 4-3 galibiyetiyle sona erdi.[44] Ligde 14 Aralık 1975 ve 9 Mayıs 1976 günlerinde Fenerbahçe ile oynadığı her iki maçı da Galatasaray, sırasıyla 3-1 ve 1-0'lık skorlarla kazandı.
1976-77 sezonu başında, 16 Ağustos günü hazırlık maçında karşılaşan ekipler Fenerbahçe'nin 2-1'lik galibiyetiyle sahadan ayrıldı. Birkaç gün sonra, 27 Ağustos gününde iki takım bir kez daha özel bir mücadelede karşı karşıya geldi. Eski Galatasaray oyuncularından Yasin Özdenak'ın jübilesi için oynanan maç da Fenerbahçe'nin 2-1 galibiyetiyle sonuçlandı.[45] Millî maç sebebiyle lige verilen arada Beşiktaş, Eskişehirspor, Fenerbahçe ve Galatasaray'ın katılımıyla özel bir turnuva düzenlendi.[46] Turnuva kapsamında 14 Kasım'da Galatasaray ile karşılaşan Fenerbahçe, rakibini 4-2 mağlup etti. 24 Kasım 1976'da gerçekleşen Çaldıran depreminden etkilenen kişilere yardım amacıyla Ankara karması, Beşiktaş, Fenerbahçe ve Galatasaray'ın katılımıyla düzenlenen turnuvada[47] 12 Aralık'ta oynanan karşılaşmada Galatasaray'ı 6-1 yenen Fenerbahçe turnuvada da şampiyonluğa ulaşan takım oldu.[48] 9 Ocak 1977'de oynanan lig sezonunun ilk Galatasaray maçını attığı tek golle kazanan Fenerbahçe, 20 Mart'taki ikinci lig maçından 2-2'lik beraberlikle ayrıldı. 1977-78 sezonu öncesindeki Türkiye Spor Yazarları Derneği Kupası'nda tekrar üç İstanbul takımı mücadele ederken, 14 Ağustos günü oynanan turnuvanın ilk maçında Fenerbahçe'ye 2-1 yenilen Galatasaray kupanın sahibi oldu. 2 Ekim günü ligde oynadıkları maç 2-0'lık Fenerbahçe galibiyetiyle sona ererken, 19 Mart 1978 tarihindeki ikinci lig maçından taraflar 2-2 berabere ayrıldı. Fenerbahçe, 1977-78 sezonunu lig şampiyonu olarak tamamladı. Ertesi sezon başındaki Türkiye Spor Yazarları Derneği Kupası'nın ilk maçında, 9 Ağustos günü karşılaşan ekipler sahadan 1-0'lık Fenerbahçe galibiyetiyle ayrılırken takım, daha sonradan kupanın da sahibi oldu. 22 Ekim'de oynadıkları lig maçı 1-1 sonuçlanırken, 15 Nisan 1979'daki lig maçını Fenerbahçe 2-1 kazandı. Öte yandan Fenerbahçe, sezonu Türkiye Kupası şampiyonluğuyla tamamlamıştı. 1979-80 sezonu öncesindeki Türkiye Spor Yazarları Derneği Kupası'ndaki Fenerbahçe-Galatasaray maçı 17 Ağustos günü oynandı. Bu maçta rakibini 1-0 yenen sarı-lacivertli takım, daha sonradan kupanın da sahibi oldu. 25 Kasım'da oynadıkları lig maçı 1-1 sona erdi. 1976-77 sezonu başından beri oynanan 15 maçta rakibine yenilmeyen Fenerbahçe, derbi tarihindeki yenilgisiz ikinci en uzun seriyi de bu periyotta elde etti.
1980'ler
19 Ocak 1980 günü, kariyerinin tamamını Galatasaray'da geçiren Bülent Ünder'in jübilesi için Fenerbahçe ile karşılaşan Galatasaray, rakibini 3-1 yendi ve 15 maç sonrasında Fenerbahçe karşısındaki ilk galibiyetini aldı. 4 Mayıs günü ligde oynadıkları maç 0-0 sona erdi. Diğer taraftan Türkiye Kupası'nda finale kadar yükselen Galatasaray ile lig ikincisi Fenerbahçe arasında 1 Haziran günü Başbakanlık Kupası maçı oynandı. İki takımın ilk kez birbiriyle karşılaştığı organizasyonda, rakibini 3-2 yenen Fenerbahçe şampiyonluğa ulaşan taraf oldu. İki takım 3 Ağustos'ta, Almanya'nın Offenbach am Main şehrindeki Bieberer Berg Stadyumu'nda Vatan Kupası adıyla düzenlenen tek maçlık özel bir organizasyonda karşılaştı. İki takımın Türkiye dışında oynadığı bu ilk maçı Fenerbahçe 3-2 kazandı ve kupanın sahibi oldu.[49] Sonrasında İstanbul'a dönen takımlar, 16 Ağustos günü Türkiye Spor Yazarları Derneği Kupası'nda karşı karşıya geldi. Maçı 5-0'lık skorla kazanan Fenerbahçe, bu galibiyetin ardından kupayı da kazanan takım oldu.[50] 28 Aralık günü, ligin 1980-81 sezonunda iki takım arasında oynanan maç 1-0'lık Galatasaray üstünlüğüyle sonuçlandı. 25 Ocak 1981 günü, Barış Kupası adıyla düzenlenen ve iki takımın yanında Beşiktaş ile Kocaelispor'un katıldığı organizasyonda oynadıkları final maçının normal süresi 1-1 berabere sonuçlanırken, maç sonunda yapılan para atışını kazanan Galatasaray kupayı da kazanan takım oldu.[51] 22 Şubat günü oynadıkları lig maçını da Galatasaray 1-0 ile kazanırken, sezonu 10. sırada tamamlayan Fenerbahçe lig tarihindeki en kötü derecesini elde etti. 1981-82 sezonu başındaki Türkiye Spor Yazarları Derneği Kupası'nın açılış maçında karşılaşan iki takım 2-2 berabere kalırken, turnuva sonunda Galatasaray şampiyonluğa ulaştı. 18 Ekim günü ligde oynadıkları maçı Fenerbahçe 1-0 kazandı. 1982'nin Şubat ayında ilk defa düzenlenen Türk Deniz Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı yararına düzenlenen Donanma Kupası'nda finale kadar yükselen takımlar, 14 Şubat günü final maçında karşılaştı.[52] Normal süresi 0-0 berabere biten karşılaşmayı Fenerbahçe, seri penaltı atışlarında elde ettiği 4-1'lik skorla kazanarak kupanın sahibi oldu.[52] 3 Nisan'da ligin ikinci yarısında oynadıkları karşılaşma golsüz beraberlikle sonuçlanırken, iki takım Federasyon Kupası adıyla düzenlenen Türkiye Kupası'nın çeyrek finalinde de karşı karşıya geldi. 7 Nisan'daki ilk maçı 2-0 kazanan Galatasaray, 14 Nisan'daki ikinci karşılaşmanın 2-2 sonuçlanması üzerine yarı finale yükselen taraf oldu. Daha sonra kupa şampiyonluğuna da ulaşan sarı-kırmızılı takım, ligi ise 11. sırada tamamlamış ve lig tarihindeki en kötü derecesini elde etmişti. 20 Haziran günü iki takım, Beşiktaş ve Trabzonspor'un da katılımıyla Türk Polis Teşkilatını Güçlendirme Vakfı yararına düzenlenen turnuvada üçüncülük için karşılaştı.[53] Normal süresi 2-2 berabere biten mücadeleyi penaltı atışlarında elde ettiği 4-3'lük skorla kazanan Galatasaray, turnuvayı üçüncü olarak tamamladı. 1982-83 sezonu başındaki Türkiye Spor Yazarları Derneği Kupası'nın 22 Ağustos'taki ilk maçında Galatarasay'ı 2-1 yenen Fenerbahçe, turnuvayı da şampiyonlukla tamamladı. 26 Aralık'ta ligde oynadığı Galatasaray karşılaşmasını da 1-0 kazanan Fenerbahçe, 6 Şubat 1983 tarihindeki Donanma Kupası maçında sarı-kırmızılı rakibiyle 1-1 berabere kaldı. Önceki senenin aksine lig usulüyle düzenlenen turnuvada aynı puan ve averaja sahip olan Fenerbahçe ile Galatasaray arasında yapılan para atışını kazanan Fenerbahçe, şampiyonluğa ulaşan takım oldu.[54] 4-4 sonuçlanan 5 Haziran'daki lig maçıyla birlikte hem derbi tarihindeki en gollü maç hem de en gollü beraberlik elde edildi. Öte yandan lig, Fenerbahçe'nin şampiyonluğuyla tamamlanmıştı.
13 Ağustos'taki, 1983-84 sezonu başındaki Türkiye Spor Yazarları Derneği Kupası'nın ilk maçında karşılaşan ekipler sahadan 1-1 berabere ayrıldı. 2 Kasım'da oynadıkları lig maçı 2-1 Galatasaray'ın galibiyetiyle sonuçlanırken, 22 Ocak 1984 günü Donanma Kupası'nda oynadıkları karşılaşma 1-1 berabere bitti. Turnuvanın son maçı niteliği taşıyan bu maçın ardından Fenerbahçe, organizasyonu şampiyonlukla tamamlamıştı. 8 Nisan günü o sezon ligde ikinci kez karşılaşan ekipler, 1-1'lik beraberlikle sahadan ayrıldı. Sezonu Cumhurbaşkanlığı Kupası ile tamamlayan Fenerbahçe, 19 Ağustos günü 1984-85 sezonu öncesindeki Türkiye Spor Yazarları Derneği Kupası'nın ilk maçında karşılaştığı Galatasaray ile golsüz berabere kaldı. 30 Eylül'deki lig maçının da 1-1 sonuçlanmasıyla birlikte iki takımın son dört maçı berabere sonuçlanmış ve derbi tarihinde o tarihe kadar olan en uzun beraberlik serisi egale edilmişti. 12 Ocak 1985'teki 2-1'lik Fenerbahçe galibiyetiyle bu seri sonuçlanırken, dördüncü kez düzenlenen Donanma Kupası'nda da şampiyonluğa ulaşan takım Fenerbahçe oldu. Aynı sezon Federasyon Kupası çeyrek finalinde de karşı karşıya gelen ekipler, 6 ve 28 Şubat günlerinde oynanan karşılaşmalardan Galatasaray'ın sırasıyla 2-1 ve 1-0'lık üstünlüğüyle ayrıldı. 3 Mart'taki lig maçlarında 2-2 berabere kalan ekipler, Fenerbahçe'nin ligde Galatasaray'ın ise kupada şampiyonluğa ulaşmasının ardından 12 Haziran'da Cumhurbaşkanlığı Kupası için karşı karşıya geldi. Normal süresi ve uzatmaları 1-1 sona eren karşılaşmayı Fenerbahçe, seri penaltı atışlarındaki 4-2'lik üstünlüğüyle kazanarak kupanın sahibi oldu. Fenerbahçe, 1985-86 sezonu başındaki Türkiye Spor Yazarları Derneği Kupası'nın ilk mücadelesinde karşılaştığı Galatasaray'ı 2-0 yenerek kupayı kazanan takım oldu. 6 Ekim günü ligde oynadıkları maçta elde ettikleri 1-1'lik beraberliğin ardından, son kez düzenlenen Donanma Kupası kapsamında 18 Ocak 1986 tarihinde oynadıkları maç 2-2 berabere sona erdi. 1 Mart günü oynadıkları lig maçı golsüz beraberlikle sonuçlanırken; ligi ikinci sırada tamamlayan Galatasaray, lig tarihinde sezonu mağlubiyet almadan tamamlayan ilk takım oldu. Ertesi sezon başındaki Türkiye Spor Yazarları Derneği Kupası'nda yine ilk maç Fenerbahçe ile Galatasaray karşılaştı. 13 Ağustos'taki maç 2-2 sonuçlanınca kupa Fenerbahçe'nin oldu. 28 Eylül 2019 tarihinde oynanan Süper Lig maçının 0-0 tamamlanmasıyla son beş maçta berabere kalan ekipler, derbi tarihindeki en uzun beraberlik serisini yenilemiştir. 21 Eylül'deki lig maçını 2-1 kazanan Galatasaray 22 Şubat 1987'deki Fenerbahçe maçını kaybederken, 13 sezon aradan sonra lig şampiyonluğu yaşadı.
8 Ağustos günü oynadığı Fenerbahçe karşılaşmasını 3-2 kazanan Galatasaray, 1987-88 sezonuna Türkiye Spor Yazarları Derneği Kupası'nı kazanarak başladı. 25 Ekim günü ligde karşılaştığı Fenerbahçe ile 1-1 berabere kalan takım, 19 Mart 1988'deki ikinci lig maçında rakibini 2-1 yendi. Sezon sonunda ise üst üste ikinci kez lig şampiyonluğuna ulaşmış, bu şampiyonlukla birlikte oynamaya hak kazandığı Cumhurbaşkanlığı Kupası karşılaşmasından da galip ayılmıştı. İki takımın 1988-89 sezonu başındaki Türkiye Spor Yazarları Derneği Kupası maçından Galatasaray 1-0 galip ayrıldı. 24 Eylül günü oynanan lig maçında rakibini 1-0 yenen Fenerbahçe, Federasyon Kupası çeyrek finalinde eşleştiği Galatasaray'ı da kupa dışına itti. 22 Mart ve 3 Mayıs 1959 günlerinde oynanan kupa maçlarının ilki 2-2 bitmiş, ikinci maçın ilk yarısını ise Galatasaray 3-0 önde kapamıştı. İkinci yarıda bulduğu gollerle maçı 4-3 kazanan Fenerbahçe, daha sonradan finale kadar yükselmiş; ancak finalde kaybetmişti. 17 Mayıs'ta o sezon ligde ikinci kez karşılaşan ekiplerin bu karşılaşması 1-1 sona ererken, lig Fenerbahçe'nin şampiyonluğuyla tamamlandı. 1989-90 sezonunda iki takım arasındaki ilk maç 16 Ağustos günü oynanan ve Galatasaray'ın 1-0'lık galibiyetiyle sona eren Türkiye Spor Yazarları Derneği Kupası maçıydı. 20 Ağustos'ta Başbakanlık Kupası'nda da Galatasaray ile karşı karşıya gelen Fenerbahçe, normal süresi 2-2 biten karşılaşmanın uzatma dakikalarında bulduğu golle maçı 3-2 kazandı. Birkaç gün sonra Cumhurbaşkanlığı Kupası maçına çıkan ekip, bu maçtan mağlup ayrılmıştı. 16 Aralık günkü lig karşılaşması ise sarı-kırmızılı takımın 1-0 galibiyetiyle sona erdi.
1990'lar
Ligin ikinci yarısında, 15 Nisan 1990 günü oynadıkları derbiyi 5-1 kazanan Fenerbahçe, lig tarihinde ilk defa Galatasaray'a bir maçta beş gol atmayı başarmıştı. Ertesi sezonun başında iki takım, Almanya'nın Köln şehrindeki özel bir maçta karşılaştı. Derbi tarihindeki ikinci yurt dışı karşılaşma olma niteliği taşıyan 4 Ağustos'taki maç, Galatasaray'ın 2-0 üstünlüğüyle sona erdi. Birkaç gün sonra, 11 Ağustos'ta bu kez Türkiye Spor Yazarları Derneği Kupası'nda karşılaşan ekipler, sahadan 5-2'lik Fenerbahçe galibiyetiyle ayrıldı. Ligde ise 1 Aralık 1990 ve 4 Mayıs 1991 tarihlerinde oynadıkları maçları Galatasaray sırasıyla 2-1 ve 4-1'lik skorlarla kazandı. O sezon Federasyon Kupası'nda şampiyonluğa ulaşan Galatasaray, bu sayede oynamaya hak kazandığı Cumhurbaşkanlığı Kupası'nı da müzesine götürdü. 18 Ağustos'ta oynanan Türkiye Spor Yazarları Derneği Kupası'nın açılış mücadelesinde Fenerbahçe'yi 2-1 yenen Galatasaray, organizasyonu şampiyon olarak tamamladı. 5 Ekim 1991 ve 22 Nisan 1992 günlerindeki lig maçlarının ikisi de Fenerbahçe'nin galibiyetiyle sonuçlanırken, bu maçlarda sırasıyla 2-0 ve 5-2'lik skorlar elde edilmişti. 16 Ağustos günü, 1992-93 sezonu başındaki Türkiye Spor Yazarları Derneği Kupası'nın son maçında Fenerbahçe'yi 3-2 yenen Galatasaray, bu maçın ardından kupayı da kazandı. 8 Kasım 1992'deki lig maçında 1-0'lık Fenerbahçe, 11 Nisan 1993'teki lig maçında ise 4-1'lik Galatasaray galibiyetleri elde edildi ve her iki takım da rakibinin sahasından galibiyetle ayrılmış oldu. Sezonu hem lig hem de kupa şampiyonu olarak tamamlayan Galatasaray, ertesi sezona da Cumhurbaşkanlığı Kupası'nı kazanarak başladı. Başbakanlık Kupası'nı kazanarak sezona başlayan Fenerbahçe ile Galatasaray arasında 21 Ağustos günü oynanan Türkiye Spor Yazarları Derneği Kupası maçı 2-2 berabere sona erdi. 2 Ekim'deki maçta Fenerbahçe'ye 2-0 yenilen Galatasaray, ligde sezonun ilk yenilgisini aldı. Fenerbahçe Stadyumu'nun ev sahipliği bu maçla birlikte ilk kez bu stadyumunda bir lig maçı gece oynanmıştı.[55] 12 Mart 1994'teki ikinci lig maçından galibiyetle ayrılan Galatasaray, sezonu şampiyon olarak tamamladı.
1994-95 sezonu başındaki Türkiye Spor Yazarları Derneği Kupası'nın açılışında gerçekleştirilen maçı Fenerbahçe 4-3 kazanırken, organizasyonda da şampiyonluğa ulaşan takım oldu. 15 Ekim günü ligde oynadıkları karşılaşma 1-1 berabere sona erdi. Öte yandan Türkiye Kupası'nda yarı finale kadar yükselen iki takım, bu aşamada karşı karşıya geldi. 8 Şubat ve 22 Şubat 1995 günleri oynanan iki maçın da 1-1 sona ermesi sebebiyle ikinci maç uzatmaya gitti. Uzatma dakikalarında da gol olmaması sebebiyle gerçekleştirilen seri penaltı atışlarında rakibine 7-6'lık üstünlük sağlayan Galatasaray, maçtan galip ayrılarak finale yükseldi. 19 Mart'ta ligde oynadıkları mücadeleden ise Fenerbahçe 3-0 galip ayrılmıştı. Türk Silahlı Kuvvetlerine yardım amacı güden "Mehmetçik'le el ele haydi Türkiye" kampanyası çerçevesinde İstanbul Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü tarafından Nisan ayında düzenlenen dörtlü turnuva kapsamında 22 Nisan günü oynadıkları maç 1-1'lik beraberlikle sonuçlandı.[56] Sezonun sonunda, lig ikincisi Fenerbahçe ile kupa ikincisi Galatasaray'ı karşı karşıya getiren 25 Mayıs'taki Başbakanlık Kupası maçının normal süresi 0-0 berabere sona erdi. Uzatma süresinde atılan karşılıklı birer golle eşitliğin sürmesi sebebiyle gidilen seri penaltı atışlarını 3-2 kazanan Galatasaray, kupanın sahibi oldu. 2 Ağustos günü oynanan Türkiye Spor Yazarları Derneği Kupası'nın son karşılaşmasında Galatasaray'ı 3-1 yenen Fenerbahçe, turnuva tarihindeki 12. ve son şampiyonluğunu elde etti. 22 Ekim'deki lig maçında Galatasaray'ı 3-1 yenmeyi başaran Fenerbahçe, 22 Mart 1996'daki lig maçından 2-0 mağlup ayrıldı. Diğer taraftan Türkiye Kupası'nda finale kadar yükselen iki takım, iki ayaklı finalin ilk maçı 11 Nisan günü gerçekleştirildi. Galatasaray'ın 1-0'lık galibiyetle sonuçlanan maçtan birkaç gün sonra, 24 Nisan günü finalin ikinci maçı oynadı. Normal süresinin 1-0'lık Fenerbahçe galibiyetiyle sona ermesi üzerine gidilen uzatma dakikalarında bulduğu golle skoru 1-1'e getiren Galatasaray, maçta başka gol olamaması üzerine kupa şampiyonu oldu. Maçın sona ermesiyle birlikte Galatasaray teknik direktörü Graeme Souness, maçın oynandığı Fenerbahçe Stadyumu'nun orta noktasına bir Galatasaray bayrağı dikmişti.[57] Fenerbahçe ise 1995-96 sezonunu lig şampiyonu olarak tamamladı.
1996-97 sezonu hazırlıklarını Almanya'da sürdüren iki takım, Trabzonspor'un da katılımıyla Gurbet Kupası adlı hazırlık turnuvasında karşı karşıya geldi. 17 Temmuz günü oynanan maç golsüz beraberlikle sonuçlandı. Daha sonrasında İstanbul'a dönen ekipler, 24 Temmuz'da oynadıkları Türkiye Spor Yazarları Derneği Kupası maçından Fenerbahçe'nin 2-0'lık galibiyetiyle ayrıldı. 8 Eylül 1996 ile 9 Şubat 1997 tarihlerinde Fenerbahçe ile oynadığı lig maçlarından sırasıyla 4-0 ve 3-2'lik mağlubiyetlerle ayrılan Galatasaray, ligde aldığı iki mağlubiyeti de Fenerbahçe karşısında almıştı. 12 Mart günü, 1995-96 sezonunun Cumhurbaşkanlığı Kupası için oynanan Fenerbahçe karşılaşmasından 3-0'lık galibiyet elde ederek kupayı kazanan Galatasaray, sezonu lig şampiyonu olarak tamamlamasının yanında sezon sonunda düzenlenen Cumhurbaşkanlığı Kupası'nın da sahibi oldu. 1997-98 sezonu başındaki Türkiye Spor Yazarları Derneği Kupası'nın son maçında Fenerbahçe'yi 4-2 yenen Galatasaray, sezona bu hazırlık turnuvasını kazanarak başladı. 5 Eylül'de Fenerbahçe'ye 3-1 yenilerek ligdeki ilk galibiyetini alırken, 15 Şubat 1998'deki ikinci maç 1-1 berabere sonuçlandı. Sezon sonunda ise Galatasaray, lig şampiyonluğuna ulaşan takımdı. 1998-99 sezonu öncesindeki Türkiye Spor Yazarları Derneği Kupası'nın açılış karşılaşmasında Fenerbahçe ile oynayan Galatasaray, 26 Temmuz'daki maçta rakibini 4-1 yenerken turnuvayı da şampiyonlukla tamamladı. 20 Eylül günü Fenerbahçe karşısında 2-2'lik skor elde eden Galatasaray, o sezon ligdeki ilk puan kaybını yaşadı. 7 Mart 1999'daki lig maçından ise 2-0 galip ayrılan sarı-kırmızılı ekip, sezonu lig ve kupa şampiyonu olarak tamamladı. 1999-00 sezonu öncesinde son kez düzenlenen Türkiye Spor Yazarları Derneği Kupası'nda 24 Temmuz günü karşılaşan Fenerbahçe ile Galatasaray sahadan 1-1 berabere ayrılırken, turnuvadaki üst üste üçüncü kez şampiyon olan Galatasaray'ın şampiyonluk sayısı 12'ye ulaştı. 22 Aralık günü iki takımın ligde oynadığı karşılaşma 2-1'lik Galatasaray galibiyetiyle sonuçlanırken, Fenerbahçe de o sezon ligdeki ilk yenilgisini almış oldu.
2000'ler
Ligin 1999-00 sezonundaki ikinci Fenerbahçe karşılaşmasından 1-0'lık mağlubiyetle ayrılan Galatasaray, lig ve kupa şampiyonluğunun yanında UEFA Kupası'nda da şampiyonluğa ulaştı. UEFA Kupası'ndaki şampiyonlukla birlikte takım, UEFA tarafından düzenlenen kulüp organizasyonlarında şampiyonluk yaşayan ilk Türk takımı oldu. Öte yandan sarı-kırmızılı ekip, lig tarihinde üst üste dört sezon şampiyon olmayı başaran ilk takım olarak da tarihe geçti. Ertesi sezonun başında UEFA Süper Kupası'nı da kazanan takım, bu organizasyondaki tek şampiyonluğunu elde etti. 26 Kasım'da ligin 2000-01 sezonunda ilk kez karşı karşıya gelen takımların maçı golsüz beraberlikle sonuçlandı. 7 Şubat 2001'de, Türkiye Kupası yarı finalinde birbirleriyle oynadıkları maçın normal süresi 4-4 berabere biterken, derbi tarihindeki en gollü maç ve beraberlik rekorları da egale edildi. Seri penaltı atışlarında rakibini 3-2 yenen Fenerbahçe, maçı kazandı ve kupa finaline yükselen taraf oldu. 6 Mayıs'taki lig maçından da 2-1 galip ayrılan Fenerbahçe, bu maçın sonrasında aldığı liderliği sezon sonuna kadar bırakmadı ve ligi şampiyon olarak tamamladı.[58] 22 Eylül günü ligde karşılaşan ekipler sahadan Galatasaray'ın 2-0'lık üstünlüğüyle ayrıldı. 16 Şubat 2002'deki ikinci karşılaşmaları Fenerbahçe'nin 1-0'lık üstünlüğüyle devam ederken, farklı dakikalarda dört Galatasaray oyuncusu kırmızı kart görerek oyundan ihraç edilmişti. Galatasaray'ın 7 oyuncuyla tamamladığı maç, atılan bu tek golle sona erdi. Sezon sonunda ise sarı-kırmızılı ekip lig tarihindeki 15. şampiyonluğuna ulaştı ve her biri beş şampiyonluğu temsil eden yıldızlardan üçüncüsünü armasının üzerinde taşımaya hak kazandı. 2002-03 sezonu başında ligin adı Süper Lig olarak değiştirilirken, 6 Kasım günü oynanan karşılaşma Fenerbahçe'nin 6-0'lık galibiyetiyle sonuçlandı. Bu skorla birlikte lig tarihindeki en farklı derbi skoru elde edilirken, Fenerbahçe de derbi tarihindeki en farklı galibiyetine ulaştı. 8 Mart 2003 günü ligin ikinci yarısında oynadıkları mücadele ise Galatasaray'ın 2-0'lık galibiyetiyle sonuçlanmıştı.
21 Eylül günü, o sezon geçici olarak Galatasaray'ın iç saha maçlarına ev sahipliği yapan Atatürk Olimpiyat Stadyumu'undaki ilk Fenerbahçe-Galatasaray maçı oynandı. 70.125 biletli seyircinin yer aldığı maç, lig ve derbi tarihin en çok seyircili maçı olarak tarihe geçerken;[59][60] bu rekor 22 Eylül 2013'te yine aynı stadyumda geride bırakıldı.[61] Maç ise karşılıklı atılan gollerle 2-2 berabere sonuçlanmıştı. 29 Şubat 2004 günü oynadıkları ikinci lig maçını 2-1 kazanan Fenerbahçe, sezonu şampiyon olarak tamamladı. Ekipler arasında 2004-05 sezonundaki ilk maç 12 Aralık günü oynanırken, maçtan Galatasaray 1-0 galip ayrıldı. Aynı sezon Türkiye Kupası'nda finale kadar yükselen ekipler, 11 Mayıs 2005 günü finalde karşılaştı. 5-1 sona eren maçla birlikte kupa Galatasaray'ın olurken, bu karşılaşma, iki takım arasında Türkiye Kupası'nda oynanan maçlarda alınan en farklı skora sahne oldu. Ligin ikinci yarısında, 22 Mayıs günü oynadıkları maça lig şampiyonluğunu garantilemiş bir biçimde çıkan Fenerbahçe, rakibini 1-0 yendi.
2005-06 sezonundaki ilk karşılaşmalarını 27 Kasım günü gerçekleştiren iki ekip, Fenerbahçe'nin 1-0'lık üstünlüğüyle sahadan ayrıldı. Aynı sezonun Türkiye Kupası çeyrek finali de iki ekibin eşleşmesine sahne oldu. İki ayaklı çeyrek finalin 8 Mart 2006'daki ilk maçında rakibini 2-1 mağlup eden Fenerbahçe, 22 Mart'taki mücadeleden 3-2 mağlup ayrılsa da deplasman golü kuralı sebebiyle yarı finale yükselen taraf oldu. 22 Nisan'da oynanan ligdeki ikinci Galatasaray maçından 4-0'lık galibiyetle ayrılan Fenerbahçe ligin son haftasına lider girse de son maçta kaybettiği puan sebebiyle şampiyonluğu Galatasaray'a kaptırdı. Fenerbahçe'nin şampiyon olarak tamamladığı Süper Lig'in 2006-07 sezonunda, 3 Aralık 2006 ve 19 Mayıs 2007 günlerindeki iki derbi de Fenerbahçe'nin 2-1 galibiyetiyle sona erdi. Ali Sami Yen Stadyumu'nda oynanan ikinci maçta tribünlerde gerçekleşen olaylar sebebiyle Galatasaray'a beş maç seyircisiz oynama cezası gelmişti.[62] 8 Aralık'taki lig maçını da 2-0 kazanan Fenerbahçe, ligde Galatasaray ile oynadığı son 6 maçtan galip gelerek Süper Lig tarihinde Galatasaray'a karşı en uzun galibiyet serisini elde etti. Aynı sezon Türkiye Kupası'nın çeyrek fialinde de karşılaşan iki takım, 3 Şubat 2008'deki ilk maçtan golsüz berabere ayrıldı. 27 Şubat'taki ikinci maçı 2-1 kazanan Galatasaray, yarı finale yükselmeye hak kazandı. 27 Nisan'daki lig maçı öncesinde her iki takım da eşit puana sahipti; ancak averaj farkıyla Fenerbahçe 1. sırada bulunuyordu. Bu maçta aldığı 1-0'lık galibiyetle liderliğe yükselen Galatasaray, son 2 haftada da pozisyonunu koruyarak ligi şampiyon olarak tamamladı. 9 Kasım'da, 2008-09 sezonundaki ilk lig karşılaşmalarından Fenerbahçe'nin 4-1 galip ayrıldı. 12 Nisan 2009'daki ikinci karşılaşmaları ise 0-0 berabere sonuçlandı. 2009-10 sezonundaki ilk derbi, 12 Nisan günü gerçekleştirilirken, maçtan Fenerbahçe 3-1 galip ayrıldı.
2010'lar
28 Mart 2010 tarihinde oynanan ve Ali Sami Yen Stadyumu'ndaki son Fenerbahçe-Galatasaray karşılaşması niteliği taşıyan ligin ikinci yarısındaki karşılaşma da Fenerbahçe'nin 1-0'lık üstünlüğüyle sona erdi. 21 Temmuz 2010 günü iki takım, 14 yıl aradan sonra tekrar Almanya'da oynanan özel bir maçta karşılaştı. Borussia-Park'taki maçı Fenerbahçe tek golle kazandı. 24 Ekim günü oynanan lig maçı 0-0 sonuçlanırken, yaklaşık 12 yıl aradan sonra Galatasaray, Şükrü Saraçoğlu Stadyumu'ndaki bir lig maçında Fenerbahçe'den puan almayı başarmıştı. Sezonun ikinci yarısında Galatasaray Türk Telekom Arena'ya geçiş yaparken, buradaki ilk derbi maçı 18 Mart 2011 günü Fenerbahçe ile oynandı. Galatasaray'ın yeni stadyumundaki ilk derbisi, sarı-lacivertli ekibin 2-1'lik üstünlüğüyle sonuçlandı. Sezon ise Fenerbahçe'nin 18. şampiyonluğuyla tamamlanmıştı. 2011-2012 sezonunun ilk maçında Galatasaray, 7 Aralık 2011 tarihinde kendi evinde oynadığı ilk maçta Fenerbahçe'yi 3-1 yenmiş.[63] Ligin ikinci yarısında oynanan maç ise 2-2 bitmişti.[64] Normal sezonu Fenerbahçe'nin önünde 9 puan farkla önde bitiren Galatasaray Şampiyonun belirleneceği şampiyonluk grubuna da avantajlı girmesine rağmen Fenerbahçe önce Türk Telekom Arena'da Galatasaray'ı 2-1 yenmiş ve son hafta olan 6. haftaya kadar puan farkını indirip şampiyonluk şansını sürdürmüştür. 12 Mayıs 2012 tarihinde oynanan maç golsüz eşitlikle bitmiş ve Galatasaray, Şükrü Saraçoğlu stadyumunda şampiyonluğunu ilan etmiştir.[65]2012-2013 sezonu öncesi bu sefer iki takım Süper Kupa finalinde karşılaşmış ve Galatasaray, Fenerbahçe'yi 3-2 yenip kupayı kazanmıştı.[66] Ligde ise 2 takımda birbirlerini kendi sahalarında 2-1 yenmiştir. Bu sezonu da Galatasaray, Fenerbahçe'nin önünde 10 puan farkla şampiyon bitirmiştir. 2013-2014 sezonu öncesi iki takım Süper Kupa finalinde karşılaşmış ve maç 1-0 Galatasaray'ın galibiyeti ile sona ermiştir.[67] Ligde ise 2 takımda birbirlerini kendi sahalarında yenmiştir. Fenerbahçe 2-0, Galatasaray ise rövanş maçında 1-0 kazanmıştır. 2014-2015 sezonu öncesi Süper Kupa finalinde ise Fenerbahçe normal süresi 0-0 biten maçta Galatasaray'ı penaltılarla 3-2 yenip kupayı kazanmıştır.[68] Ligde oynayanan maçlarda ise Galatasaray kendi evinde Fenerbahçe'yi Wesley Sneijder'in son dakika golleriyle 2-1 kazanmıştı.[69] Fenerbahçe ise Kadıköy'de oynanan maçı Dirk Kuyt'un attığı gol ile 1-0 kazanmıştır.[70]2015-2016 sezonunda ise iki maç berabere bitmiş, Şükrü Saraçoğlu stadyumunda 0-0, Türk Telekom Stadyumu'nda ise 1-1 sonuçlanmıştır. İki takım sezon sonunda Türkiye kupası finalinde karşılaşmış ve Galatasaray, Fenerbahçe'yi Lukas Podolski'nin golüyle 1-0 yenerek kupayı kazanmıştır.[71]2016-2017 sezonunda ise Fenerbahçe evinde oynadığı maçı 2-0 deplasmanda ise 1-0 kazanmıştır. 2017-18 sezonunda oynanan her iki maçta 0-0'lık sonuçlarla tamamlanmış ve 1963-64 sezonundan 54 sezon sonra ligdeki her iki maçta golsüz tamamlanmıştır. 2017-18 sezonu sonunda Galatasaray 75 puanla Fenerbahçe'nin 3 puan önünde 21. şampiyonluğunu elde etti.[72]2018-19 sezonu 11. haftasında oynanacak lig maçı öncesinde Fenerbahçe teknik direktörü Phillip Cocu'nun görevine son veren yönetim Galatasaray maçına Cocu'nun yardımcısı Erwin Koeman ile çıkma kararı aldı. 2 Kasım'da oynanan maçta Galatasaray 2-0 öne geçtikten sonra Fenerbahçe 2 gol buldu ve maç 2-2 berabere sonuçlandı. Maçın bitiş düdüğü ile futbolcular ve bazı görevliler arasında çıkan saha olayları sonucunda 6 futbolcu ve bazı teknik görevliler TFF tarafından çeşitli cezalar aldılar.[73] 14 Nisan 2019 tarihinde ligin ikinci yarısında Kadıköy'de oynanan maçın ilk yarısının sonlarına doğru Hasan Ali kırmızı kart görerek takımını 10 kişi bıraktı. Maçın 66. dakikasında Onyekuru'nun golüyle Galatasaray 1-0 öne geçti. Bu golden 5 dakika sonra Eljif'in golü skoru belirledi ve maç 1-1'lik eşitlikle sonuçlandı.[74] 28 Eylül 2019 tarihinde 2019-20 sezonunun 6. haftasında Türk Telekom Stadyumu'nda oynanan maç öncesi Fatih Terim'in aldığı 3 maçlık ceza nedeniyle takımının başında yer alamadı.[75] Cumartesi akşamı saat 20.00'de oynanan maç başladığı gibi 0-0 sona erdi.[76] Bu beraberlikle iki takım arasında oynanan son 5 maç berabere bitmiş oldu. İki takım 2010'lu yıllarda 22 Süper Lig, 3 Süper Kupa, 1 Türkiye Kupası ve 1 Özel maç oynadılar. Toplam 27 maçın 11'i berabere biterken 9 maçı Fenerbahçe 7 maçı Galatasaray kazandı. Fenerbahçe 25 gol atarken Galatasaray 22 gol attı. 27 maçın 13'ünde en az 1 kırmızı kart gösterildi.
2020'ler
2020'lerdeki ilk maç 23 Şubat 2020 tarihinde Ülker Stadyumu'nda 2019-20 Süper Lig sezonunda oynandı ve karşılaşma Galatasaray'ın 3-1 galibiyetiyle sonuçlandı.[77][78] Böylece Galatasaray, 20 yıl sonra Fenerbahçe'yi deplasmanda mağlup etti.[79]2020-21 Süper Lig sezonunda ise Türk Telekom Stadyumu'nda yapılan maç 0-0 beraberlikle sonuçlanırken Şükrü Saraçoğlu'da oynanan maçı Mustafa Muhammed'in golüyle Galatasaray 1-0 kazandı. 2021-22 Süper Lig sezonununda iki takım arasındaki ilk maç, ligin 13. haftasında değişen adıyla Nef Stadyumu'nda Galatasaray'ın ev sahipliğinde oynandı. Fatih Terim'in başında bulunduğu Galatasaray maçın 16'ncı dakikasında Kerem Aktürkoğlu ile 1-0 öne geçti. Bu golden 15 dakika sonra Mesut Özil ilk yarıyı eşitlikle kapatan golü kaydetti. Maçın 82'nci dakikasında yapılan faulün ardından Fenerbahçe'den Marcel Tisserand ikinci sarı karttan kırmızı kart gördü ve Vítor Pereira'nın takımı sahada 10 kişi kaldı. Kullanılan serbest vuruşta 65. dakikada oyuna giren Mbaye Diagne topu ağlara gönderdi, ancak gol VAR incelemesinin ardından iptal edildi. Maçın uzatma anları oynanırken 90+4'ncü dakikada Miguel Crespo'nun attığı golün ardından toplamda 8 maçın ardından Fenerbahçe maçı kazanmış oldu.[80] Ligin 32. haftasında Ülker Stadı'nda iki takım tekrar karşı karşıya geldi ve Fenerbahçe, 26. dakikada Miha Zajc ve 68. dakikada Serdar Dursun ile bulduğu gollerle rakibini 2-0 yenerek, sezon içinde duble yapmış oldu. 2022-23 Süper Lig sezonundaki ilk derbi maçında Galatasaray deplasmanda 3-0 kazandı.[81] Ligin son haftasında iki takım tekrar karşı karşıya geldi. Oynanan maçta Galatasaray rakibini 3-0 yenerek, sezon içinde duble yapmış oldu. Bu sonuçla birlikte Galatasaray, sezonu Fenerbahçe'nin önünde 8 puan farkla şampiyon bitirdi.[82]
Fenerbahçe-Galatasaray karmaları
Dönem dönem her iki takımın oyuncularından oluşan karma takımlarla çeşitli takımlara karşı maçlar oynandı. Buna ek olarak takımların çıktığı yurt dışı turnelerinde kadroya başka takım oyuncularından da takviye yapılmaktaydı. Eylül 1911'de çıktığı Avusturya-Macaristan turnesiyle birlikte yurt dışına çıkan ilk Türk takımı olan Galatasaray,[83] kadrosuna geçici olarak Fenerbahçe oyuncularından Galip ve Bekir'i takviye etmişti (?). Kolozsvári ile 20 ve 26 Eylül günlerinde oynadığı maçları sırasıyla 5-1 ve 4-1, 28 Eylül'deki Ferencvárosi maçını ise 7-1 kaybeden takım; 1 Ekim'de Bükreş karmasıyla oynadığı turnedeki son maçı 11-1 kazandı.[83] 1921 Ağustos'unda ikinci yurt dışı turnesine çıkan ve İsviçre, Almanya, Çekoslovakya ve Macaristan'da toplam 17 maç yapan ve bu maçlarda üçer galibiyet ve beraberlik ile 1 yenilgi alan takımın kadrosuna yapılan takviyeler arasında Fenerbahçe'den İsmet, Galip ve Zeki Rıza vardı.[83]
1923 Aralık'ında İstanbul'a gelen Macar takımı Ferencvárosi şehirde çeşitli hazırlık maçları yaptıktan sonra, 6 Ocak 1924 günü Fenerbahçe-Galatasaray karmasıyla karşı karşıya geldi. Macar ekibi maçı 3-0 kazandı.[84] 1925 yılında İstanbul'a gelen Çekoslovak takımı Slavia Praha, 14 Ağustos 1925'te Taksim Stadyumu'nda Fenerbahçe-Galatasaray karmasıyla oynadığı maçı 5-2 kaybetti.[84] Aynı yıl İstanbul'a gelen Viyana karması da 16 Aralık günü Taksim Stadyumu'nda Fenerbahçe-Galatasaray karmasıyla karşılaştı.[85] 1926 yılında Fenerbahçe ve Galatasaray oyuncularından oluşan karma bir takım, Mısır'a bir seyahat düzenledi ve burada 6 maç yaptı.[86] 1927 yılında bir kez daha İstanbul'a gelen Slavia Prag, Fenerbahçe-Galatasaray karmasıyla oynadı. 1929 Temmuz'unda Mısır'ın El-Ehli takımı İstanbul'a geldi. 29 Temmuz günü Fenerbahçe-Galatasaray karması ile karşılaşan Mısır ekibi maçı 2-1 kaybetti.[87] 1931 Ekim'inde İstanbul'a gelen Panathinaikos, Olympiakos ve Enosis takımlarının oyuncularından oluşan Yunan karması[88] ile gerçekleştireceği maça hazırlık amacıyla 23 Ekim günü Kurtuluş'la, 25 Ekim günü ise İtalyan ve Pera kulüpleri karmasıyla karşılaşan Fenerbahçe-Galatasaray karması, bu maçları sırasıyla 8-0 ve 7-1'lik skorlarla kazandı.[89][90] 29 Ekim günü Yunan karmasıyla gerçekleştirdikleri karşılaşma ise 1-1 berabere sona erdi.[91] Yunan karmasının İstanbul'a gelmesinin ardından Fenerbahçe-Galatasaray karmasının da Atina'ya gideceğinin belirlenmesinin ardından, 29 Kasım günü İtalyan karmasıyla oynanan hazırlık karşılaşması 2-2 sonuçlandı.[92] Atina seyahatine hazırlık amacıyla 11 Aralık'ta Pera ile oynanan özel karşılaşmayı 4-0 kazanan karma takım,[93] 13 Aralık'ta Pera-Kurtuluş ve İtalyan takımlarından oluşan karma takımla yaptığı maçtan da 4-1 galip ayrıldı.[94] 1931 Aralık'ında dördüncü kez İstanbul'a gelen Slavia Prag, 25 Aralık'ta Fenerbahçe-Galatasaray karmasıyla yaptığı maçı 2-0 kazanırken,[95] 27 Aralık'taki maçtan 0-0'lık beraberlikle ayrıldı.[96] 31 Aralık günü Atina'ya giden Fenerbahçe-Galatasaray karmasının 3 ve 6 Ocak 1932 tarihlerinde Yunanistan karmasıyla gerçekleştirdiği maçlar sırasıyla 4-1'lik mağlubiyet ve 2-2'lik beraberlikle sonuçlandı.[86] Aynı yılın Haziran ayında İstanbul'a gelen Selanik karması ile 17 ve 19 Haziran günlerinde karşılaşan Fenerbahçe-Galatasaray karması, sahadan sırasıyla 2-1 ve 1-0'lık galibiyetlerle ayrıldı.[97][98] Haziran ayında şehre gelen bir başka takım olan Racing Club Paris ile de iki maç gerçekleştiren karma, 8 Temmuz'daki ilk maçı 4-2 kaybederken,[99] 10 Temmuz'daki ikinci maçı 3-1 kazandı.[100]
24 Mayıs 1935'teki Atatürk Günü kutlamaları çerçevesinde Beşiktaş-Güneş karmasıyla karşılaşan Fenerbahçe-Galatasaray karması, maçtan 3-2 mağlup ayrıldı.[101] 1940 yılının Mayıs ayında iki takım oyuncularından oluşan karma takım bir kez daha Mısır turnesi düzenledi.[102] 10 Mayıs'ta Kahire karmasıyla yaptıkları maçı 2-1 kaybeden takım,[103] 12 Mayıs'ta ülkede gerçekleştirdiği ikinci ve son maçında karşılaştığı İskenderiye karmasını 4-2 yendi.[104]İzmir Fuarı esnasında Ankara ve İzmir karmaları ile oynanacak maçlara diğer İstanbul kulüplerinin katılamaması üzerine yalnızca Fenerbahçe ve Galatasaray oyuncularından oluşan bir İstanbul karmasının çıkması kararlaştırıldı.[105] Bu karşılaşmaya hazırlık amacıyla 17 Ağustos günü Süleymaniye ile karşılaşan takım, maçtan 4-2 galip ayrıldı.[106] 30 Ağustos günü Ankara karmasıyla, ertesi gün ise İzmir karmasıyla karşılaşan takım, maçlardan sırasıyla 2-2 ve 1-1'lik beraberliklerle ayrıldı.[107][108] Tüm maçların berabere sonuçlanması sebebiyle bu üç takımın mücadele ettiği turnuvayı kazanan takıma verilecek olan Fuar Kupası hiçbir takıma verilemedi.[109] 4 Ocak 1948'de, İstanbul'a gelmiş olan Bratislava karmasıyla oynayan Fenerbahçe-Galatasaray karması sahadan 3-2 mağlup ayrıldı.[110] 26 Mart 1955 tarihinde Mithatpaşa Stadyumu'nda Adalet-Beşiktaş karması ile karşılaşan Fenerbahçe-Galatasaray karması, sahadan 3-1'lik galibiyetle ayrıldı.[111]
İki takım arasında günümüze kadar toplam 402 maç gerçekleştirildi. Bu maçların 148'i Fenerbahçe, 127'si Galatasaray lehine sonuçlanırken, 127 maç beraberlikle sona erdi. Cuma Ligi'nde 1, 1923-1951 yılları arasındaki İstanbul Futbol Ligi'nde 3 ve özel bir turnuvadaki 1 maç Fenerbahçe; Millî Küme'de 2, İstanbul Profesyonel Ligi'nde ve Türkiye Süper Kupası'ndaki 1 maç Galatasaray lehine hükmen galibiyetle tescil edildi. Hükmen tescil edilen maçlar dışında, oynanan maçlarda toplam 1015 gol atılırken, bu gollerin 525'i Fenerbahçe'den 490'u ise Galatasaray'dan geldi.
İki takım, Türkiye'de günümüzde de devam eden üç resmî organizasyonun en eskisi olan Süper Lig'de 135 maç oynadı. Bu maçların 53'ünü Fenerbahçe, 38'sini Galatasaray kazanırken, 44 maç berabere sonuçlandı. Türkiye Kupası'nda oynadıkları 26 maçın 13'ünü Galatasaray, 3'ünü Fenerbahçe kazanırken, 10 maç beraberlikle sona erdi. İki takım 5 kere Türkiye Kupası finalinde karşı karşıya gelirken Galatasaray, bu finallerin tamamından kupayla ayrılan taraf oldu. Türkiye Süper Kupası'nda ise 7 maç oynayan iki takımda 4 kez Galatasaray, 3 kez Fenerbahçe kupayı müzesine götürdü.
Derbi tarihinde en çok gol atan oyuncu, kariyerinin tamamında Fenerbahçe forması giyen ve Galatasaray'a toplamda 29 gol atan Zeki Rıza Sporel'dir. Derbilerde attığı 22 golle en çok gol atan ikinci oyuncu konumundaki Tanju Çolak, kariyerinde her iki takımda da oynamış ve derbilerde Galatasaray formasıyla 14, Fenerbahçe formasıyla ise 8 gol kaydetmiştir. Fenerbahçe'ye attığı 18 golle Metin Oktay, Galatasaray adına derbi tarihinin en golcü oyuncusudur. Fenerbahçe formasıyla rakibine 10 gol atmayı başaran Elvir Bolić ise derbi tarihinin en golcü yabancı futbolcusudur. Öte yandan 12 Şubat 1911'deki 7-0'lık maçta Celal İbrahim ve 18 Aralık 1960'taki 5-0'lık maçta Metin Oktay, Fenerbahçe kalesine dörder gol atarak derbi tarihinde bir maçta en çok gol atan oyuncu unvanını elinde bulundurmaktadır.
5 Haziran 1983 ve 7 Şubat 2001 tarihlerinde oynanan ve 4-4 sonuçlanan maçlar, derbi tarihindeki en gollü maçlardır.
Derbi tarihindeki en farklı skor, 12 Şubat 1911'de oynanan ve Galatasaray'ın 7-0 kazandığı maçta elde edilmiştir. Fenerbahçe ise rakibine karşı en farklı galibiyeti 6 Kasım 2002'de, 6-0'lık skorla almıştır.
21 Eylül 2003'te Atatürk Olimpiyat Stadyumu'nda oynanan maç, 70.125 biletli seyirciyle, en çok izleyicinin yer aldığı maç olmuştur.
En uzun galibiyet serisi:
Fenerbahçe için: 5 (30 Haziran 1922-2 Kasım 1923 ve 16 Ağustos 1976-9 Ocak 1977)
Galatasaray için: 8 (17 Ocak 1909-26 Ekim 1913)
Yenilgisiz en uzun seri:
Fenerbahçe için: 18 (27 Eylül 1942-20 Ekim 1946)
Galatasaray için: 11 (19 Şubat 1950-30 Kasım 1952)
En uzun beraberlik serisi: 5 (22 Ekim 2017 - 28 Eylül 2019)
Stadyumlar ve şehirler
İki takım arasındaki maçlara, çeşitli sebeplerden ötürü farklı stadyumlar ev sahipliği yaptı. Derbi tarihindeki ilk maç, günümüzde yerinde Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadyumu'nun bulunduğu Kadıköy'deki Union Club Sahası'nda gerçekleştirildi. İki takım arasındaki ilk 27 maç, 1915 yılında adı İttihatspor Sahası olarak değiştirilen sahada oynandı. 30 Haziran 1922'deki maç, Beyoğlu'ndaki Taksim Stadyumu'nda oynanan ilk derbiydi. Maçlar, bir müddet bu iki alanda devam etti. İttihatspor Sahası'ndaki son maç 2 Kasım 1923'te gerçekleştirildi. Bu tarihten itibaren iki takım Taksim Stadyumu'nda karşılaşmaya başladı. İttihatspor Sahası'nın 1929 yılında Fenerbahçe tarafından kiralanmasının ardından burası Fenerbahçe Stadyumu olarak anılmaya başlandı. 13 Mayıs 1932'den itibaren maçlar, yeni bir ada sahip olan bu stadyumda tekrar oynanmaya başlandı. İki takımın maçları 1937 yılına kadar bu iki stadyumda gerçekleştirildi. 27 Haziran 1937'de, 1933 yılında açılışı gerçekleştirilen Beşiktaş'taki Şeref Stadyumu'nda ilk Fenerbahçe-Galatasaray maçı oynandı. İki takımın maçları, Taksim Stadyumu'nun da içinde bulunduğu Taksim Kışlası'nın 1940 yılında yıkılmasına kadar bu üç stadyumda oynanmaya devam etti. Taksim Stadyumu'ndaki son maç 31 Mart 1940 tarihinde gerçekleştirilmişti.
21 Aralık 1947 tarihinde Şeref Stadyumu'nda, 21 Mart 1948 tarihinde ise Fenerbahçe Stadyumu'nda oynanan maçlar, sırasıyla bu iki stadyumda oynanan son derbiler oldu. 1947 yılında Beşiktaş'taki İnönü Stadyumu'nun açılmasıyla birlikte iki takım arasındaki maçlar da sürekli olarak burada oynanmaya başladı. 1952 yılında adı Mithatpaşa Stadyumu olarak değiştirilen stadyum, birkaç istisna dışında 1966 yılına kadar iki takımın tüm maçlarına ev sahipliği yaptı. 30 Mart 1958'de Ankaragücü Stadyumu'nda gerçekleştirilen özel maçta, iki takım ilk kez Ankara'da karşı karşıya geldi. 1960 ve 1961 yıllarında ise yine Ankara'daki Ankara 19 Mayıs Stadyumu'nda dört özel maç oynandı. Şişli'deki Ali Sami Yen Stadyumu'nun Galatasaray'ın iç saha maçlarına ev sahipliği yapmaya başlamasının ardından, bu stadyumdaki ilk Fenerbahçe-Galatasaray maçı 28 Ağustos 1966'da oynandı.
Aşağıdaki oyunculara ek olarak, 23 Ağustos 1969 günü oynanan Metin Oktay'ın jübile maçının son kısımlarda Metin Oktay ile Can Bartu formalarını değiştirdi ve her iki oyuncu da maçın kalan kısmını karşı takımda oynadı.
İki takımda da derbi maçına çıkanlar.
†
İki takımda da derbi maçında gol atanlar.
Önce Fenerbahçe'de sonra Galatasaray'da oynayanlar
Biri Türk olmak üzere toplam altı teknik direktör, kariyeri boyunca hem Fenerbahçe'yi hem de Galatasaray'ı çalıştırdı. 1932-1934 ile 1938-1939 yılları arasında Fenerbahçe'yi, 1947 yılında Galatasaray'ı çalıştıran Macar József Schweng, her iki takımda da görev yapan ilk teknik direktör oldu. İki takımda görev alan ikinci teknik direktör olan İngiliz Peter Molloy, 1948-49 sezonunda Galatasaray ile İstanbul Futbol Ligi, ertesi sezon ise Fenerbahçe ile Millî Küme şampiyonlukları yaşadı ve her iki takımda da bir lig şampiyonluğu yaşayan ilk teknik direktör oldu. 1968-69 sezonunda Galatasaray'ı Türkiye 1. Futbol Ligi şampiyonu yapan Tomislav Kaloperović, aynı başarıyı 1977-78 sezonunda Fenerbahçe ile tekrarladı ve iki farklı takımla lig şampiyonluğu yaşayan ilk teknik direktör oldu. İki takımı çalıştıran tek Türk olan Mustafa Denizli de aynı başarıyı tekrarlayarak 1987-88 sezonunda Galatasaray ile, 2000-01 sezonunda ise Fenerbahçe ile lig şampiyonluğu elde etti.
Önce Fenerbahçe'yi sonra Galatasaray'ı çalıştıranlar
^"Taksim Stadyomunda acıklı bir hikâye!". Vakit. 1 Temmuz 1933.|erişim-tarihi= kullanmak için |url= gerekiyor (yardım)
^"G.Saray-Güneş ayrılığı". Milliyet. 9 Haziran 1993. s. 22.|erişim-tarihi= kullanmak için |url= gerekiyor (yardım)
^"Fenerbahçenin yıldönümü kutlandı". Akşam. 6 Temmuz 1936. s. 4.|erişim-tarihi= kullanmak için |url= gerekiyor (yardım)
^"G.Saray - Fener maçı yapılamadı". Cumhuriyet. 7 Şubat 1944. s. 1.|erişim-tarihi= kullanmak için |url= gerekiyor (yardım)
^"Kupa maçları bitti, Fener şampiyon oldu". Cumhuriyet. 21 Mayıs 1945. s. 1 ve 2.|erişim-tarihi= kullanmak için |url= gerekiyor (yardım)
^"Dostluk maçında Galatasaray Feneri yendi". Cumhuriyet. 2 Aralık 1946. s. 1 ve 2.|erişim-tarihi= kullanmak için |url= gerekiyor (yardım)
^"Dünkü kupa maçları". Cumhuriyet. 23 Aralık 1946. s. 2.|erişim-tarihi= kullanmak için |url= gerekiyor (yardım)
^Garan, Sulhi (7 Mart 1953). "Alçıtepede 217 rakımlı tepede dikilecek olan Şehitler abidesi yararına tertip edilen Abide Kupası futbol maçları karşılaşmalarına 15 martta başlanacak". Milliyet. s. 5.|erişim-tarihi= kullanmak için |url= gerekiyor (yardım)
^"Beşiktaş'ı 2-0 yenen Galatasaray Dostluk Turnuası şampiyonu". 29 Aralık 1955. s. 8.|erişim-tarihi= kullanmak için |url= gerekiyor (yardım)
^"F. Bahçe - G. Saray Ankara'da oynayacak". Milliyet. Ankara. 17 Ocak 1960. s. 6.|erişim-tarihi= kullanmak için |url= gerekiyor (yardım)
^abSevik, Namık (4 Temmuz 1960). "Gürsel Kupasını Fenerbahçe aldı". Milliyet. İstanbul. s. 6.|erişim-tarihi= kullanmak için |url= gerekiyor (yardım)
^"F. Bahçe - G. Saray bu gece Ankara'da karşılaşıyor". Milliyet. Ankara. 7 Eylül 1960. s. 6.|erişim-tarihi= kullanmak için |url= gerekiyor (yardım)
^"Dörtlü Turnua 30 Ağustosta başlıyor". Milliyet. 19 Ağustos 1961. s. 6.|erişim-tarihi= kullanmak için |url= gerekiyor (yardım)
^"F. Bahçe - G. Saray Ankara'da yarın gece karşılaşıyor". Milliyet. 19 Eylül 1961. s. 6.|erişim-tarihi= kullanmak için |url= gerekiyor (yardım)
^"Üç büyükler 'Atatürk Kupası'na katılacak". Milliyet. 6 Ağustos 1963. s. 8.|erişim-tarihi= kullanmak için |url= gerekiyor (yardım)
^Sevik, Namık (3 Temmuz 1964). "Fenerbahçe galip: 3-1". Milliyet. s. 8.|erişim-tarihi= kullanmak için |url= gerekiyor (yardım)
^Kıvanç, Halit (28 Haziran 1965). "Halk, finalistleri yuhaladı". Milliyet. s. 8.|erişim-tarihi= kullanmak için |url= gerekiyor (yardım)
^"Final, yeni mevsime kaldı". Milliyet. 29 Haziran 1965. s. 8.|erişim-tarihi= kullanmak için |url= gerekiyor (yardım)
^"F. Bahçe-Galatasaray maçı Pazartesi oynanıyor". Milliyet. 21 Ocak 1966. s. 7.|erişim-tarihi= kullanmak için |url= gerekiyor (yardım)
^Bayatlı, Togay (25 Ocak 1966). "F. Bahçe, G. Saray'ı yendi: 1-0". Milliyet. s. 8.
^Alkış, Nezih (25 Ağustos 1968). "F. Bahçe-G. Saray yenişemedi: 0-0". Milliyet. İstanbul. s. 10.|erişim-tarihi= kullanmak için |url= gerekiyor (yardım)
^Bapçum, Kahraman (17 Ağustos 1970). "Sonuçtan herkes memnun". Milliyet. İstanbul. s. 10.|erişim-tarihi= kullanmak için |url= gerekiyor (yardım)
^Karakaya, Necati (31 Ağustos 1972). "F. Bahçe, G. Saray'ı 1-0 yendi". Milliyet. s. 8.
^ab"G. Saray ile F. Bahçe İzmir'de ilk defa karşılaşıyor". Milliyet. 20 Ocak 1973. s. 10.|erişim-tarihi= kullanmak için |url= gerekiyor (yardım)
^Güven, Ahmet (22 Ocak 1973). "F. Bahçe, G. Saray'ı 2-1 yendi". Milliyet. İzmir. s. 10.
^Bapçum, Kahraman (29 Temmuz 1974). "Ordu Kupası F. Bahçenin". Milliyet. s. 11.
^Şengül, Kenan (28 Ağustos 1975). "F. Bahçe gol düellosunu 4-3 kazandı". Milliyet. s. 11.
^Şengül, Kenan (28 Ağustos 1976). "Yasin'in jübile maçında Fenerbahçe, Galatasaray'ı yine yendi: 2-1". Milliyet. s. 11.
^"Kısa... Kısa...". Milliyet. 10 Kasım 1976. s. 11.|erişim-tarihi= kullanmak için |url= gerekiyor (yardım)
^"Deprem felaketzedeleri". Milliyet. s. 10.|erişim-tarihi= kullanmak için |url= gerekiyor (yardım)
^Doğan, Taki. "Fenerbahçe, Galatasaray'ı bozguna uğrattı: 6-1". Milliyet. Ankara. s. 10.|erişim-tarihi= kullanmak için |url= gerekiyor (yardım)
^Büyüka, Şansal (4 Ağustos 1980). "F. Bahçe, G. Saray'ı Almanya'da yendi: 3-2". Milliyet. Offenbach am Main. ss. 11-12.|erişim-tarihi= kullanmak için |url= gerekiyor (yardım)
^Ateş, İlker (17 Ağustos 1980). "F. Bahçe, G. Saray'ı farklı yendi". Milliyet. İstanbul. s. 12.|erişim-tarihi= kullanmak için |url= gerekiyor (yardım)
^Ateş, İlker (26 Ocak 1981). "Barış Kupası, Galatasaray'ın". Milliyet. İstanbul. ss. 11-12.|erişim-tarihi= kullanmak için |url= gerekiyor (yardım)
^abEmek, Ergun (15 Şubat 1982). "Donanma Kupası F. Bahçe'nin". Milliyet. s. 15.
^"Beşiktaş-Galatasaray Fenerbahçe-Trabzonspor". Milliyet. 19 Haziran 1982. s. 12.|erişim-tarihi= kullanmak için |url= gerekiyor (yardım)
^"Stankoviç: 'Böylesine değerli kupayı kazandığımız için sevinçliyim'". Milliyet. 7 Şubat 1983. s. 13.
^Şenay, Erdoğan (3 Ekim 1993). "Tarihi gece". Milliyet. s. 31.|erişim-tarihi= kullanmak için |url= gerekiyor (yardım)
^"Mehmetçik için turnuva". Milliyet. 21 Nisan 1995. s. 29.|erişim-tarihi= kullanmak için |url= gerekiyor (yardım)
^"Terbiyesiz İskoç". Milliyet. 25 Nisan 1996. s. 32.|erişim-tarihi= kullanmak için |url= gerekiyor (yardım)
^"Fener alayı". Milliyet. 7 Mayıs 2001. s. 1.|erişim-tarihi= kullanmak için |url= gerekiyor (yardım)
^"Dünkü maç: Muhtelit takım 2-1 galip geldi". Akşam. 30 Temmuz 1929. s. 2.|erişim-tarihi= kullanmak için |url= gerekiyor (yardım)
^"Yunan sporcuları Galatasaray-Fenerbahçe muhtelitiyle karşılaşacak". Cumhuriyet. Atina. 20 Ekim 1931. s. 6.|erişim-tarihi= kullanmak için |url= gerekiyor (yardım)
^Şefik, Eşref (24 Ekim 1931). "Dünkü futbol maçları". Akşam. ss. 1-4.|erişim-tarihi= kullanmak için |url= gerekiyor (yardım)
^Şefik, Eşref (26 Ekim 1931). "Galatasaray-Fener muhtelitinin dünkü maçı". Akşam. s. 4.|erişim-tarihi= kullanmak için |url= gerekiyor (yardım)
^"Türk ve Yunan muhteliti takımları 1-1 berabere kaldılar". Cumhuriyet. 30 Ekim 1931. s. 1.|erişim-tarihi= kullanmak için |url= gerekiyor (yardım)
^Şefik, Eşref (30 Kasım 1931). "G. S-F. B muhteliti İtalyanlarla 2-2 berabere kaldı". Akşam. s. 4.|erişim-tarihi= kullanmak için |url= gerekiyor (yardım)
^"Futbol maçları". Cumhuriyet. 10 Aralık 1931. s. 5.|erişim-tarihi= kullanmak için |url= gerekiyor (yardım)
^"Muhtelit takım dün İtalyan'ları yendi". Cumhuriyet. 10 Aralık 1931. s. 5.|erişim-tarihi= kullanmak için |url= gerekiyor (yardım)
^"Slavya takımı muhtelitimizi 2-0 yendi". Akşam. 26 Aralık 1931. ss. 1-4.|erişim-tarihi= kullanmak için |url= gerekiyor (yardım)
^Şefik, Eşref (28 Aralık 1931). "Dün keyifli ve mükemmel bir oyun oynandı". Akşam. ss. 1-4.|erişim-tarihi= kullanmak için |url= gerekiyor (yardım)
^"Dünkü maçı kazandık". Cumhuriyet. 18 Haziran 1932. s. 4.|erişim-tarihi= kullanmak için |url= gerekiyor (yardım)
^"Berbat bir maçtan sonra zorla galip gelebildik". Cumhuriyet. 20 Haziran 1932. s. 1.|erişim-tarihi= kullanmak için |url= gerekiyor (yardım)
^"4-2 mağlûp olduk". Cumhuriyet. 9 Temmuz 1932. s. 1.|erişim-tarihi= kullanmak için |url= gerekiyor (yardım)
^Şefik, Eşref (10 Temmuz 1932). "Fransız takımını nihayet 3-1 mağlûp ettik". Akşam. ss. 1-4.|erişim-tarihi= kullanmak için |url= gerekiyor (yardım)
^"Büyük spor bayramı çok güzel oldu". Akşam. 24 Mayıs 1935. s. 4.|erişim-tarihi= kullanmak için |url= gerekiyor (yardım)
^"Kahireye gidecek muhtelit takım". Cumhuriyet. 26 Nisan 1940. s. 6.|erişim-tarihi= kullanmak için |url= gerekiyor (yardım)
^"Kahiredeki maç: Galatasaray-Fenerbahçe muhteliti 2-1 mağlûb oldu". Cumhuriyet. Kahire. 12 Mayıs 1940. s. 6.|erişim-tarihi= kullanmak için |url= gerekiyor (yardım)
^"Galatasaray-Fenerbahçe muhteliti galib". Cumhuriyet. İskenderiye. 12 Mayıs 1940. s. 6.|erişim-tarihi= kullanmak için |url= gerekiyor (yardım)
^"İzmirde İstanbul ve Ankara bugün karşılaşıyorlar". Cumhuriyet. 30 Ağustos 1947. s. 4.|erişim-tarihi= kullanmak için |url= gerekiyor (yardım)
^Bilgin, Tarık (18 Ağustos 1947). "İst. muhteliti Süleymaniyeyi 4-2 yendi". Vakit. s. 2.|erişim-tarihi= kullanmak için |url= gerekiyor (yardım)
^"Fuar kupası: İstanbul takımı Ankara ile berabere kaldı". Akşam. İzmir. 31 Ağustos 1947. s. 2.|erişim-tarihi= kullanmak için |url= gerekiyor (yardım)
^Tezcan, Şazi (1 Eylül 1947). "Fuar kupası: İstanbul muhteliti İzmirle de 1-1 berabere kaldı". Akşam. İzmir. s. 2.|erişim-tarihi= kullanmak için |url= gerekiyor (yardım)
^"Fuar kupası maçları bitti". Cumhuriyet. İzmir. 2 Eylül 1947. s. 3.|erişim-tarihi= kullanmak için |url= gerekiyor (yardım)
^"Bratislava takımı muhteliti 3-2 yendi". Cumhuriyet. 5 Ocak 1944. s. 1.|erişim-tarihi= kullanmak için |url= gerekiyor (yardım)
^Altav, Nejat (27 Mart 1955). "Lâcivert-sarı-kırmızı renkler siyah-beyaz-kırmızıları yendi". Milliyet. s. 8.|erişim-tarihi= kullanmak için |url= gerekiyor (yardım)
^Papazın Çayırı (daha sonraki adlarıyla Union Club Sahası, İttihatspor Sahası ve Fenerbahçe Stadı), 17 Ocak 1965 yılında yıkılmış ve yerine 40.000 kişilik yeni Fenerbahçe Stadyumu yapılmıştır. 18 Ocak 1965 tarihinden sonraki maçlar Şükrü Saracoğlu stadına kaydedilmiştir.