Avrupa'da II. Dünya Savaşı'nın sonlanması, Almanya'nın Nisan ayında başlayarak Mayıs ortalarına kadar Sovyetler Birliği ve Batılı Müttefiklerine teslim olmasıyla savaşın sona ermesidir.
Teslimiyetlerin kronolojik sıralaması
Müttefikler, çok sayıda Mihver Askerini esir almaya başlıyor: Nisan 1945'te Batılı Müttefikler Batı Cephesinde 1.500.000 Mihver askerini esir aldı.[1] Nisan ayında, İtalya Cephesi'ndeki son savaşlarda Batılı Müttefikler, en az 120.000 Alman askerini esir almıştı.[2] Nisan ayı sonlarında 800.000'den fazla Alman askeri Doğu Cephesi'nde teslim oldu.[2]
Almanlar Finlandiya'yı terk etti: 25 Nisan 1945'te, Almanlar 1944 yılından beri savaşta olduğu Finler'in baskısıyla Norveç'e çekildiler.
Mussolini'nin ölümü: 25 Nisan 1945'te İtalyan partizanlar, Milano ve Torino'yu kurtardı. Bu sırada İtalyan diktatörü Benito Mussolini, Alman uçaksavarı taburuyla, Splügen Geçidi yoluyla İsviçre'ye kaçıyordu. İsviçre'den de İspanya'ya kaçacaktı. Ancak İtalyan partizanlar tarafından yakalandı. 28 Nisan'da Mussolini, Giulino'da idam edildi. Onunla birlikte yakalanan diğer faşistler Dongo'ya götürülerek orada idam edildi. Benito Mussolini ve eşinin bedenleri Milano'ya götürüldü ve şehrin merkezinde sergilendi. 29 Nisan'da İtalyan Sosyal Cumhuriyeti'nde Savunma Bakanı olarak görev yapan Rodolfo Graziani, Caserta'daki tüm Faşist kuvvetleri ile birlikte teslim oldu (Buna Liguria Ordu Grubu'da dahildi).
İtalya'daki Alman kuvvetler teslim oluyor: General Heinrich von Vietinghoff ve SS-Obergruppenführer Karl Wolff, 29 Nisan'da Adolf Hitler'in intiharından önceki gün Caserta'da, Batı Müttefikleri ile gizli görüşmelerin sonucunda bir belge yayınladı. Belgeye göre, Almanlar, 2 Mayıs saat 22:00'de Vietinghoff'un komutasındaki tüm kuvvetlerin teslim olacaktı. İtalya ve Avusturya'daki yaklaşık 1.000.000 asker, 2 Mayıs 02:00'de İngiliz Mareşal Sir Harold Alexander'a koşulsuz olarak teslim oldu.[3]
Berlin'deki Alman kuvvetleri teslim oluyor: Berlin Muharebesi 2 Mayıs'ta bitti. Berlin Savunma komutanı General Helmuth Weidling, şehri koşulsuz olarak Sovyet ordusunun Generali Vasili Çuykov'a teslim etti. Berlin'de bulunan ordu, Sovyetler Birliği'ne teslim oldu. Hitler Gençliği örgütünün liderliğini yapan Artur Axmann, Adolf Hitler'in sekreteri Martin Bormann'ın şehrin düşmesiyle Bahnhof tren istasyonunda intihar ettiğini söylemiştir.[4] Lehrter Bahnhof is close to where the remains of Bormann, confirmed as his by a DNA test in 1998,[5] Ancak cesedi bulunamamıştı. Ceset, 7 Aralık 1972'de Artur Axmann'ın belirttiği yerde bulundu.
Hermann Göring'in teslim olması: Reichsmarschall ve Hitler'in ikinci komutanı Göring, Hitler'in önceden imzaladığı kararnameye dayanarak Hitler'den vekalet istemiş fakat Martin Bormann'ın dolduruşuna gelen Hitler ise Göring'i "vatan haini" olarak tanımlamıştı. Martin Bormann ise SS Karargâhına bir radyo mesajı göndererek Göring'in tutuklanması emrini verdi. Tutuklama işlemi ertesi sabah gerçekleştirildi. Ancak oradan geçen bir Luftwaffe birimi tarafından 5 Mayıs'ta ev hapsinden kurtarıldı. Ardından Göring, karısı ve çocuğu ile birlikte ABD Ordusunun 36. Piyade Tümeni karargâhına gidip teslim oldu ve gözaltına alındı. 8 Mayıs'ta tutuklandı.
Breslau'daki Alman kuvvetler teslim oldu: 6 Mayıs 18:00'da aylarca kuşatılmış ve kaleler sayesinde uzun zaman direnebilmiş Breslau'daki ordu komutanı General Hermann Niehoff, Kızıl Ordu'ya teslim oldu.
Jodl ve Keitel, Alman silahlı kuvvetlerini koşulsuz olarak teslim ettiler: Breslau'nun düşmesinden otuz dakika sonra General Alfred Jodl, Reims'e geldi ve Dönitz'in talimatları uyarınca, Batı Müttefikleri ile savaşan tüm Alman Kuvvetlerinin teslim etmeyi teklif etti. Montgomery ve Dwight D. Eisenhower, Almanlar koşulsuz teslim olmayı kabul etmedikçe tüm müzakereleri durdurma tehdidinde bulundu. Eisenhower açıkça Jodl'a, Batılı Müttefikelrin kapalı yat politikası izleyerek, Alman Askerlerini, intikam için savaşan Kızıl Ordu'ya teslim olmalarına zorlamakla tehtit etti. Jodl, Flensburg'da bulunan Karl Dönitz'e Eisenhower'ın mesajını iletti. Gece yarısından hemen sonra, Karl Dönitz, kaçınılmaz olanı kabul ederek, Jodl'a tüm Alman kuvvetlerinin eksiksiz ve koşulsuz teslim olmasına izin vermesi için emir verdi.[6]
7 Mayıs sabahı Fransa'nın Reims kentindeki Yüksek Karargâh Müttefik Seferi Kuvveti karargâhında 02:41'de Alman Silahlı Kuvvetlerinin başkanı olan Alfred Jodl, tüm Alman kuvvetlerinin koşulsuz teslim olduklarını belgeleyen metni imzaladı. Bunun üzerine Norveç'teki Alman Birliklerinin komutanı olan General Franz Böhme, 7 Mayıs'ta koşulsuz olarak Alman Birliklerinin teslim olduğunu ilan etti. Ertesi gün, Mareşal Wilhelm Keitel ve diğer Alman üst düzey komutanlar Berlin'e gitti ve General Georgi Zhukov'un huzurunda Sovyet kuvvetlerine teslim olunduğunu belgeleyen metni imzaladılar. İmza töreni, Berlin'in Karlshorst bölgesinde bulunan eski bir Alman Ordusu Mühendislik Okulunda gerçekleşti. Orası şu an bir müzedir.
Kanal Adaları'ndaki Alman kuvvetler teslim olur: 8 Mayıs saat 10: 00'da, Kanal Adalıları'nda bulunan Alman yetkililere savaşın bittiği haberi verildi. İngiliz Başbakanı Winston Churchill saat 15:00'de bir radyo yayını yaparak Kanal Adalıları'nın özgürlüğüne kavuşacağını belirtti. Adaların teslimiyetti 9 Mayıs'ta başlayıp 16 Mayıs'a kadar sona erdi.
8 Mayıs'ta teslim olmayan diğer kuvvetler, teslim oldu:
Eylül 1944 yılında bir Alman birliği hava istasyonu kurmak için Haudegen Operasyonu kapsamında Svalbard'da bulunuyordu. Ancak bu birlik Mayıs 1945'te radyo bağlantısını kaybetti ve Japonya'nın Teslimi'nden iki gün sonra, 4 Eylül'de bölgede bulunan Norveçli fok balık avcılarına teslim oldu.
Dönitz hükûmeti Eisenhower tarafından feshedildi: Ordu koşulsuz teslim olmuştu ama sorun hala çözülememişti. Bir sorun vardı. Flensburg Hükûmeti, Yüksek Karargâh Müttefik Seferi Kuvveti tarafından hazırlanan belgeyi kullanmadığı ve bu nedenle sivil Alman hükûmetinin resmi olarak teslim olamadığı fark edilmişti. Bu çok önemli bir mesele olarak görülüyordu, çünkü 1918'de askeri olarak teslim olunduysa da, sivil olarak teslim olunmamış bu da bir argüman olarak kullanılarak II. Dünya Savaşı'na neden olmuştu. Karl Dönitz, Almanya'nın devlet başkanıymış gibi davranıyordu, fakat Flensburg Hükûmeti Müttefikler tarafından tanınmadı. 12 Mayıs'ta Müttefik bir irtibat ekibi Flensburg'a Patria isimli bir gemi ile gelip oraya demirledi. İrtibat memurları ve Müttefik temsilcileri, Flensburg Hükûmeti temsilcilerine, kendileri ile hareket etmeye ihtiyaç duymadıklarını ve üyelerinin tutuklanması gerektiğini ifade etti. 23 Mayıs'ta Yüksek Karargâh Müttefik Seferi Kuvvetinin emirlerine ve Sovyetler Birliği'nin onayı ile hareket eden Amerikalı Tümgeneral Rooks, Karl Dönitz'i Patria'ya çağırdı ve ona, kendisiyle birlikte Flensburg Hükûmeti üyelerinin hepsinin tutuklandığına ve hükûmetinin feshedildiğine dair bilgi verdi.
5 Mayıs 1955'te imzalanan Bonn-Paris sözleşmeleri uyarınca Batılı Müttefikler, Batı Almanya topraklarında askeri işgali sona erdirdi. Ancak üç işgalci (Amerika, İngiltere ve Fransa), Batı Berlin'de kuvvet bulundurmaya devam etti.
Almanya ile Son Yerleşim Anlaşması: Almanya tam olarak bağımsız değildi. Almanya üzerinde güç sahibi olan 4 devlet (Sovyetler Birliği, Amerika, İngiltere ve Fransa) bulunuyordu. Berlin, bu 4 devletin orduları ile doluydu. Doğu Almanya, kendisine ait bir orduya sahip olsa da yoğun olarak Sovyet Ordusu ülkede mevcuttu. Yapılan Son Yerleşim Antlaşması ile Almanya, 15 Mart 1991'de tamamen bağımsız oldu. Antlaşmanın şartlarına (4. ve 5. madde) göre Müttefikler, 1994 sonunda Berlin'den ayrılacaktı.
Kaynakça
^The Daily Telegraph Story of the War, (January 1st to October 9th 1945) page 153