Beş yıl kadar popüler müziğin ikonu oldu ve özellikle 1970'lerde, 1990'larda ve 2010'larda yaptığı çalışmalarından dolayı, eleştirmenler ve müzisyenler tarafından yenilikçi sayılmıştır. Müziğinde kullandığı elektronik sesler, albüm ve konserlerindeki sanatsal, avangart ve canlı (hareketli) görsel sunumları, sahne şovları - popüler - müziğin gelişimini ve ondan sonra gelen yeni kuşak müzisyenleri önemli derecede etkilemiştir. Yaşamı boyunca 140 milyona ulaşan rekor satışları, onu dünyanın en çok satan müzisyenlerinden biri yapmıştır. Birleşik Krallık'ta 9 platin, 11 altın, 8 gümüş albüm sertifikası almıştır. Ayrıca 11 adet albümü de Birleşik Krallık'ın en iyi albümleri listesine girmiştir. ABD'de ise 5 platin ve 7 albüm satış sertifikası almıştır.1999'da da Rock and Roll Hall of Fame'e girmiştir.
Güney Londra'nın Brixton şehrinde doğan Bowie, çocukluğundan itibaren müzikle ilgilendi. Profesyonel müzik hayatına 1963'te başlamış, ilk teklisi ''Liza Jane'' 1964'te yayınlanmıştır. 1969 senesinde ise ''Space Oddity'' teklisi ile Birleşik Krallık listelerine 5 numaradan sürpriz bir giriş yapmıştır. 1970'te ''The Man Who Sold the World'' ve 1971'de ''Hunky Dory'' isimleriyle yayınlanan albümleriyle müziğini iyice geliştirmiştir. Bu denemelerinden sonra 1972'de - salt olmayan, farklı türler de kullanarak - glam rock türünü iyice özümsemiş, gösterişli ve çift cinsiyetli bilinçaltının bir ürünü olan ''Ziggy Stardust'' karakteriyle tekrar popüler manada ortaya çıkmıştır. Bu karakter ''Starman'' teklisinin ve ''The Rise and Fall of Ziggy Stardust and the Spiders from Mars'' albümünün başarısıyla da birlikte övgüler almış ve Bowie'nin popülaritesini arttırmıştır. 1975'te radikal bir kararla ''plastik soul'' olarak adlandırdığı stile yönelmiş, ''Young Americans'' albümünü yayınlamış ve bu albümle ABD'ye iyice açılmıştır. Albümün ''Fame'' teklisi ile ABD listelerinde 1 numaraya kadar yükselmiştir. Bu tekliyi aynı zamanda The Beatles üyesi John Lennon ve bu tarihten itibaren 28 yıl boyunca çalışacağı Carlos Alomar ile bestelemiştir. 1976'da Bowie, ''The Man Who Fell to Earth'' adlı kült filmde rol almış ve çoğu eleştirmenden tam not alan ''Station to Station'' albümünü yayınlamıştır. Ertesi sene Brian Eno ile Berlin Üçlemesi olarak anılan üç serilik albüm dönemine başlamıştır. Üçlemenin ilk albümü ''Low''u ve ikinci albümü "Heroes"u aynı sene yayınlamıştır. Serinin ikinci albümüne ismini veren ''Heroes'' teklisi, Bowie'nin popülerliğini iyice arttırmıştır. Bu üçlemenin son albümü ''Lodger'' ise 1979'da yayınlanmıştır. Berlin Üçlemesinde avangart ve atonal müziği ilk 15 sanat yılının doruğuna ulaşmıştır. Bu dönemde Afrika, Türkiye, Ortadoğu gibi coğrafyaların ve Amerika yerlilerinin müziklerinden bolca etkilenmiş, bunları elektronik soundla rock, reggae, soul gibi türlerle harmanlamıştır.
1980'de yayınladığı ''Scary Monsters (And Super Creeps)'' albümünün ilk teklisi ''Ashes to Ashes'' Birleşik Krallık listelerinde 1 numaraya yükselmiştir. Ertesi sene Queen ile düet yaptığı ''Under Pressure'' ile Birleşik Krallık, Kanada ve Hollanda listelerinde 1 numara olup bu seviyesini uzun süre muhafaza etmiştir. 1983'te yayınladığı ''Let's Dance'' albümüyle ticari zirvesine ulaşmıştır. Bu albümle birlikte ve 1980'li yıllar boyunca müziğini ticari estetikle yoğurmuştur. 1988'de solo kariyeri dışında ''Tin Machine'' isimli hard rock grubunu kurmuş ve grup 1992'de dağılıncaya kadar burada da müzik yapmıştır. Bowie bu gruptan sonraki solo kariyerinde idealist sanat anlayışına geri dönmüş, 1990'lı ve 2000'ler seneler boyunca asit caz, elektronika, drum and bass, jungle, tekno gibi elektronik müzik stillerini soul, art rock, endüstriyel rock ve avangart rock gibi tür ve stillerle yoğurmuştur. Bu dönem, Berlin Üçlemesindeki sound ve vizyonunun olgunluğa ulaştığı dönemdir.
2004'ten sonra rahatsızlıkları sebebiyle konser turnelerinden vazgeçen Bowie, son canlı performansını 2006'da gerçekleştirmiştir. Müziğe verdiği uzun arayı 2013'te yayınladığı ''The Next Day'' albümüyle sonlandırmıştır. Canlı çalmak yerine stüdyo müzisyenliğine devam eden Bowie, 2016'da da ''Blackstar'' isimli albümünü yayınlamıştır. The Next Day albümünde eski idealist sanatsal sound ve fikirlerini koruyan ve geliştiren Bowie, bu albümle bundan da büyük ölçüde uzaklaşmış, neredeyse tamamen farklı bir sound ortaya çıkarmış ve hafiften avangart caza da kapıyı aralamıştır. Ancak albüm yayınlandıktan iki gün sonra ölmüştür. Berlin Üçlemesiyle filizlendirdiği, 1993 - 2003 arası olgunlaştırdığı sound ve vizyonunu 2013 - 2016 arası ölümünden sadece birkaç sene önce doruğa çıkartmıştır.
Model Iman ile evli olan David Bowie sayısız albüm yapmış ve birçok şarkıcıya ilham kaynağı olmuştur. Gözlerinin birbirinden farklı iki renkte olması bazı kitleler tarafından hayranlık kazanmıştır.
Tarihte en önemli sanatçılardan biri olarak gösterilir ve bu güne kadar Lady Gaga, George Michael, Madonna gibi sayısız yıldıza örnek olmuştur. Birçok önemli albüm ve şarkıya imza atmıştır.
1,5 yıl kanserle savaşan Bowie 10 Ocak 2016 tarihinde, son albümü olan Blackstar'ı çıkarttıktan ve 69. doğumgününden iki gün sonra öldü.[1][2][3][4] Bowie'nin cenazesi New York'ta yakıldı.[5]
İlk Yılları
David Robert Jones 8 Ocak 1947'de, Güney Londra'nın Brixton şehrinde doğmuştur. Annesi Margaret Mary Jones (d. 1913 - ö. 2001)[6][7] [[Güney Doğu İngiltere]]'de Kent kentinde doğmuştur, İrlanda asılldır[8] ve garson olarak çalışmıştır.[9] Babası Haywood ''John" Stenton Jones (d. 1912 - ö. 1969)[6][7]Yorkshire'lıdır[10] ve savunmasız çocuklara/gençlere yardım eden kurumda çalışmıştır. Ailesiyle Güney Londra'nın Brixton ve Stockwell sınırında bulunan 40 Stansfield Road'ta oturmuştur. David Robert Jones 6 yaşına kadar 'Stockwell Infants School'a devam etmiş ve burada yetenekli, kararlı ve kavgacı görülmüştür.[11]
1953'te David, ailesiyle birlikte Bromley Banliyösü'ne taşınmıştır ve burada Burnt Ash Junior School'a gitmiştir. Sesi okul korosu tarafından ''yeterli'' kabul edilmiş ve okulda sesinden ziyade blokflüt çalımı konusunda yetenekli bulunmuştur.[12] Dokuz yaşında okulda müzik ve dans sınıflarında yaptığı danslar öğretmenleri tarafından ''canlı ve sanatsal'' olarak değerlendirilmiştir.[12] Aynı yıl müziğe olan ilgisinden dolayı ailesi tarafından müziğe iyice teşvik edilmiş ve babası ona the Teenagers, the Platters, Fats Domino, Elvis Presley ve Little Richardkırkbeşlikleri almıştır.[13][14] Little Richard'ın ''Tutti Frutti'' şarkısından yoğunca etkilenen David, ileride bunun için ''Tanrıyı duydum.'' demiştir.[15]
Aynı şekilde Presley'den de etkilenmiştir.[14] Ertesi yılın sonunda ukulele ve tea chest bass(Amerikan folk müziğinde kullanılan bir enstrüman.) almış, arkadaşlarıyla skiffle(genellikle caz, blues, folk ve Amerikan folk müziğinin etkileşimiyle oluşturulan bol emprovizeli (doğaçlama) müzik tarzı.) çalmaya başlamış ve piyano öğrenmiştir. Çıktığı ufak çaplı sahnelerde Presley ve Chuck Berry'nin numaralarını taklit etmiş ve izci grubu tarafından ''büyüleyici ve başka gezegenden biri'' olarak nitelendirilmiştir.[14] David daha sonra, eğitimi için Bromley Technical High School'a geçmiştir.[16]
David, bu okulda mizanpaj ve dizgi de dahil olmak üzere sanat - müzik ve tasarım - eğitimi de almıştır. Sonra üvey kardeşi Terry Burns sayesinde o dönemin modern cazıyla tanışmış, John Coltrane, Charles Mingus gibi müzisyenlere duyduğu ilgi sonucunda 1961'de annesini plastik saksofon almaya ikna etmiş; yaşadığı şehirdeki bir müzisyenden ders almaya başlamıştır.[17] 1962 yılında arkadaşı George Underwood ile bir kız yüzünden girdiği kavgada sol gözüne bir yumruk yemiş ve bu gözünden ciddi yaralanmış, 4 ay hastanede tedavi görmüş, doktorlar hasarın tam olarak tedavi edilemeyeceğini belirtmiş, geçirdiği bir dizi operasyon sonucu üst göz kapağı ve irisi diğerinden farklı bir görünüme sahip olmuştur.Kaynak hatası:<ref> etiketi için </ref> kapanışı eksik (Bkz: Kaynak gösterme) NY Magazine. Retrieved 21 January 2016</ref> Kavgalarına rağmen George Underwood ile iyi bir arkadaş olmuşlar ve Underwood, David'in ilk teklisi ''Liza Jane''de ritim gitar ve armonika çalmış, vokaller yapmıştır.[18]
Son anketler ve başarıları
Bowie, Rolling Stone'un "Tarihdeki En İyi 500 Albüm" listesinde 6. sıradadır ve "Tarihdeki En İyi 500 Şarkı" listesinde de 5 şarkısı bulunmaktadır. Bowie, aynı derginin "Tarihteki En İyi Şarkıcılar" listesinde 23.cü sırada yer alırken, BBC'nin yaptığı "En Büyük 100 İngiliz" listesinde de 21. sırada yer almıştır. Bowie, kariyeri boyunca 140 milyon civarı albüm satışı elde etmiştir. MTV ve Blender'in geçirdiği ankette tarihteki en iyi ses sanatçıları arasında yer alan sanatçı, OnePoll anketinde Rock Tanrılarından biri olarak gösterilmiştir. 2008 senesinde Yaşam boyu Başarı Grammy Ödülü almıştır. Blender dergisi Bowie'yi tüm zamanların en önemli rock dehaları arasında göstermiştir. GQ dergisi kendisini en iyi giyinen erkeklerden biri olarak lanse etmiştir. Q Dergisi Bowie'yi 20. yüzyılın en önemli ve en ünlü .cı sanatçısı seçmiştir. Bowie, 1997 senesinde Birleşik Krallık'ın en zengin şarkıcısı olmuştur. VH1, Playgirl ve Blender'in tarihteki en seksi erkekler listesinde de yer almıştır. Ayrıca David Bowie, 1981 yılında Queen'in hiti olan Under Pressure adlı şarkıda Annie Lennox ile beraber düet yapmıştır. Şarkı Birleşik Krallık ve Arjantin'de 1 numaraya yükselmiştir.
Bowie, bir oyuncu olarak da eleştirmenlerden yüksek puanlar toplamayı başarmıştır. The Man Who Fell to Earth filmindeki performansı ona Saturn Ödülü kazandırmıştır. Zoolander (2001) filmi ile MTV Film Ödülüne aday gösterilmiştir. MTV, aynı şekilde kendisini video kliplerdeki başarısından dolayı Video Vanguard ödülü ile onurlandırmıştır.
Bowie'yi onurlandırmak adına türüne yeni rastlanan bir örümceğe David Bowie'den esinlenerek Heteropoda davidbowie ismi konulmuştur.[19] Bowie'ye Hollywood bulvarında 1997 yılında bir yıldız verilmiştir. Bowie, 2003 senesinde kendisine teklif olunan şövalyelik unvanını geri çevirmiştir.
Ölümü
David Bowie, 10 Ocak 2016 tarihinde, 69. doğum gününden 2 gün sonra 18 ay boyunca mücadele ettiği kansere yenik düşerek öldü.[20]
^Gillman (1987) p. 17 "[Peggy] was born in the hospital at Shorncliffe Camp [near Folkestone, Kent] on October 2nd, 1913." p. 15 "[Her father] Jimmy Burns's parents were poor Irish immigrants who had settled in Manchester" p. 16 "[Jimmy] had known [her mother] in Manchester. Her name was Margaret Heaton"
^Gillman (1987) p. 44 "At the end of the war, Peggy Burns was working as a waitress at the Ritz cinema in Tunbridge Wells"
^Gillman (1987) p. 44 "John Jones was born in the grimy Yorkshire town of Doncaster in 1912."