Winehouse'ın 2003'te çıkan ilk albümü Frank, başarılı satış grafiğinin yanı sıra eleştirmenlerce de beğenildi ve Merkür Ödülü'ne aday gösterildi. Bir sonraki albümü olan ve 2006'da yayımlanan Back to Black ile En İyi Yeni Sanatçı, Yılın Kaydı, Yılın Şarkısı dahil olmak üzere altı dalda Grammy Ödülü'ne aday gösterildi ve beşini kazandı. Böylece bir gecede en çok ödül kazanan kadın şarkıcı rekorunu kırdı ve beş Grammy kazanan ilk İngiliz şarkıcı oldu.[4][5] 14 Şubat 2007'de En İyi İngiliz Kadın Sanatçı dalında bir BRIT Ödülü kazandı, ayrıca En İyi İngiliz Albümü dalında aday gösterildi. Üç defa Ivor Novello Ödülleri'ne aday gösterildi: biri 2004'te "Stronger Than Me" ile En İyi Çağdaş Şarkı (söz ve müzik) dalında, biri 2007'de "Rehab" ile En İyi Çağdaş Şarkı dalında ve biri 2008'de "Love Is a Losing Game" ile En İyi Söz ve Müzikli Şarkı dalında. Albüm, Birleşik Krallık'ta 2000'lerin en çok satan üçüncü albümü oldu.[6]
Winehouse, zaman zaman önemli kadın müzisyenler, soul müziğin popülaritesinin artışında etkisi olanlar ve İngiliz müziğini yeniden canlandıranlar arasında gösterildi. Kendine has saç ve kıyafet stili, Karl Lagerfeld gibi moda tasarımcılarına ilham kaynağı oldu. Şarkıcının uyuşturucu ve alkol bağımlılığı sorunları, 2007'den ölümüne kadar haberlerde düzenli olarak yer aldı. Boşandığı eşi Blake Fielder-Civil ile birliktelikleri esnasında çeşitli nedenlerle sık sık yasal sorunlar yaşadılar ve eşi kısa bir süreliğine hapse girdi. 2008'de Winehouse, kariyeri ve hayatını tehdit eden bir dizi sağlık sorunu ile karşı karşıya geldi.[7][8]
Winehouse, Londra'daki evinde 23 Temmuz 2011 tarihinde ölü bulundu. Uzun sürenin ardından ölüm nedeninin alkol zehirlenmesi olduğu anlaşıldı.[9][10] Ailesi ve arkadaşları, 26 Temmuz 2011'de cenazesine katıldı. Daha sonra cesedi Golders Green Crematorium'da yakıldı.
İlk yılları
Winehouse, Londra'nın kuzeyindeki Southgate semtinde, Yahudi bir ailede dünyaya geldi.[11] Ailesi caza yönelmesinde etkili oldu.[12] Winehouse'ın babası Mitchell taksi şoförü, annesi Janis (evlilik öncesi soyadı Seaton) eczacıdır. Alex (1979 doğumlu) isimli bir ağabeyi vardır.[13] Winehouse'un ataları, Londra'ya yerleşen Rus ve Polonya Yahudisi göçmenleri idi ve ailen Londra'nın Southgate bölgesinde yaşamaktadırlar. Amy burada Osidge İlkokulu'na giti. Winehouse, bir çocukken Yahudi Pazar okuluna devam etti. Bir röportajda Winehouse, yılda bir kez Yom Kippur'a "saygısı nedeni ile" sinagog ziyaretinde bulunduğunu söyledi. Mitchell, çocukluğunda Amy'ye sık sık Frank Sinatra şarkıları söylerdi.[14]
Winehouse, dokuz yaşındayken büyükannesi Cynthia, Susi Earnshaw Tiyatro Okulu'na girmesini önerdi.[15] On yaşındayken çocukluk arkadaşı Juliette Ashby ile Sweet 'n' Sour adında kısa ömürlü bir rap grubu kurdu.[16] Tam zamanlı eğitim veren Sylvia Young Tiyatro Okulu'na başlamadan önceki dört yıl boyunca Earnshaw okuluna gitti ve bir iddiaya göre "okul ve derslere ilgisi olmadığı" ve burnunda piercing olduğu için okuldan uzaklaştırıldı.[13][17] Sylvia Young Okulu'nda 1997'de The Fast Show'un bir bölümünde sahne aldı.[18] Daha sonra, Selhurst, Croydon'daki BRIT Okulu, Southgate Okulu ve Ashmole Okulu'na gitti.[19][20][21]
İlk albüm: Frank
Yapımcılığını; Fugees, Joss Stone, Nas ve T Salaam Remi'nin üstlendiği ve caz etkilenmelerinin büyük ölçüde kendini gösterdiği Frank adlı ilk albümde yer alan tüm şarkıların yardımcı yazarlığında Winehouse'un imzası bulunuyordu. Albümden dört tekli çıktı:''Stronger than Me'',"Take the Box", "In My Bed"/"You Sent Me Flying" ve "Pumps"/"Help Yourself". Ayrıca albüm Amy Winehouse'un ülkesinin önemli bir caz artisti olarak tanınmasını sağladı.[22]
Amy Winehouse, ilk albümüyle ülkesinin önemli müzik ödüllerinden BRIT Awards'ta "En İyi İngiliz Kadın Şarkıcı" ve "En İyi İngiliz Şehirli Hareketi" adayı oldu, satış rakamlarıyla da platin statüsüne yükseldi. "Frank", İngiltere'de yılın en çok satılan 13., İrlanda'da 70., Jameika'da ise 89. albümü oldu. 2004 yılının sonlarına doğru, "Stronger Than Me" şarkısına yaptığı katkıyla Ivor Novello Şarkı Yazımı Yarışması'nda "En İyi Çağdaş Şarkı" ödülüne layık görülen Winehouse, Glastonbury ve V festivallerine katıldı ve Avrupa'nın önemli şehirlerinde konserler verdi.[23] Albüm aynı zamanda 2004 yılında Merkür Ödülleri için finale kaldı ancak ödülü Basement Jaxx'ın Kish Kash albümü kazandı.[24]
Amy Winehouse "Frank" albümünün çıkışının üzerinden kısa süre geçtikten sonra yaptığı açıklamalarda "Şimdi 'Frank' kulağıma çok farklı geliyor. Onunla hâlâ gurur duyuyorum, hâlâ güzel bir albüm olduğunu düşünüyorum fakat bugünkü deneyimim ve bakış açım olsa, 'Frank' bambaşka bir albüm olurdu." dedi. Daha sonraları ise Amy, Frank'ten %80. Back to Black'ten ise %150 memnun kaldığını söylemiştir.[23]
Özel yaşamı
Winehouse Musevi olmakla birlikte, Yahudi olmaktan gurur duyuyor olmasına rağmen dindar değildi. Winehouse, bir röportaj sırasında "Yahudi olmak gerçek bir aile olarak birlikte olmaktır" demiştir. Winehouse boynunda sık sık büyük bir Davud'un Yıldızı madalyonu taşıyordu. 2013'te Winehouse'un anısına, Londra Yahudi Müzesi "Amy Winehouse: Aile Portresi" başlıklı bir sergi düzenledi. Müze, babasının büyük-büyükbabasının 1890'da Minsk'ten gelişi ve ailenin nihayet Londra'ya yerleşip, yavaş yavaş orta sınıf işlerine geçmeden önce işçi sınıfı işlerine girmesiyle ilgili araştırmalar yaptı. Winehouse'un bilinen 14 dövmesi vardı. Babası için sol kolunda "Babası'nın Kızı" yazısı ve sağ kolunda Yahudi büyükannesinin anısına "Cynthia" adı da vardı.[25]
Diskografi
Winehouse görece kısa süreli müzik kariyeri boyunca 2 albüm ve 10 single çıkardı: