Mehmet Oktay Akbal (20 Nisan 1923, İstanbul - 28 Ağustos 2015, Muğla), Türk gazeteci ve yazar.[1]
Deneme, anı, biyografi, öykü, roman gibi birçok türünde eser vermiştir; ancak daha çok öykücülüğü ile tanınır. Uzun süre Cumhuriyet gazetesinde Evet/Hayır adlı köşenin yazarlığını yapmıştır.
Yaşamı
20 Nisan 1923 tarihinde İstanbul'da doğdu.[2] Babas savcılık, ardından serbest avukatlık yapan Salih Şahabettin Bey, annesi ise vali, siyaset adamı ve yazar Ebubekir Hâzım Tepeyran'ın kızı Vuslat Hanım'dır.[1][3]
Kumkapı'daki Saint Benoit Fransız Lisesi'nde başladığı ortaöğrenimini, 1942 yılında İstiklal Lisesi'nde bitirdi. Bir süre öğrenimini İstanbul ÜniversitesiHukuk (1944) ve Edebiyat (1946) fakültelerinde sürdürdü ancak yüksek öğrenimini yarıda bırakarak kendini yazarlığa verdi. 1943 ve 1944 yıllarında Servet-i Fünûn (Uyanış) dergisinde sekreterlik, 1947 ve 1951 yılları arasında Millî Eğitim Bakanlığı Tercüme Bürosu'nda memurluk yaptı. Ancak yaşamını gerçek anlamda gazetecilik yaparak kazanmıştır.
1939 ve 1940 yıllarında Yeni Sabah ve İkdam gazetelerinde çevirileri ve öyküleri yayımlanmıştır. 1944 ve 1946 yılları arasında Vakit gazetesinde eleştiriler ve tanıtma yazıları yazmıştır. Büyük Doğu dergisinde her hafta Dünya Fikir Sanat Hareketleri sütununu yazmış, 1951 ve 1956 yılları arasında Vatan gazetesinde, düzeltmen, yazman ve yazı işleri müdürü olarak çalışmıştır. 1956'da köşe yazarlığına başlamıştır. 1985 yılından sonra Hürriyet gazetesi için köşe yazarlığı yapan Akbal, daha sonra Milliyet gazetesinde çalışmıştır. Uzun yıllar Cumhuriyet gazetesinde köşe yazarlığı yapmıştır. Son yazısını 23 Mart 2014'te, "Huzur" başlığı ile yazmıştır.
Öykü yazmaya ilkokul yıllarında başladı. Çeşitli çocuk dergilerinde öyküleri yayımlandı. 1939'da, henüz lise öğrencisiyken yazdığı bir öykünün İkdam gazetesinde yayımlanmasıyla edebiyat dünyasına girdi. İkdam ve Yeni Sabah gazetelerinde hemen her gün bir öyküsü; Bin Bir Roman, Çocuk Haftası, Yıldız gibi gazete ve dergilerde yazıları, öyküleri ve çevirileri yayımlandı. Akbal'ın gerçek anlamda öyküye yönelmesi Sait Faik'in Semaver adlı kitabını okumasından sonra başlamıştır.
Servet-i Fünûn (Uyanış) dergisinde çalıştığı sıralarda başlayan eski yeni tartışmalarında yeni edebiyatın içinde yer alan Akbal'ın böylece asıl edebiyatçı dönemi açılmıştır. Kendi yaşam deneyimlerinden, çocukluk anılarından yola çıkan, küçük kent insanını da göz ardı etmeyen duygulu öyküler yazmaya başlamıştır. Bunlar toplumsal olaylarla ilgili gözlemlere değil, anılara ya da düşlere dayalı, içe dönük öykülerdir. Akbal öyküleri, Behçet Necatigil'in deyişiyle "Konulu hikâyeler değil de, belli konular çevresinde oluşan anılar toplamıdır". Yazın çevrelerinde geniş ve olumlu yankı uyandıran Önce Ekmekler Bozuldu adlı ilk kitabını 1946'da çıkarmıştır. Onu, 1949'da Aşksız İnsanlar izlemiştir.
2021 yılında Muğla Belediyesi, Oktay Akbal'ın adını yaşatmak, Türk edebiyatının başarılı yazarlarını ödüllendirmek amacıyla onun adına her sene farklı bir edebiyat türünde Edebiyat Ödülü vermeye başlamıştır.[5]
1. Oktay Akbal Edebiyat Ödülü öykü dalında düzenlendi. Emekli edebiyat öğretmeni, yazar ve şair Adil İzci, Heybeliada'daki doğal yaşama ve adalılara ilişkin gözlem ve izlenimlerini aktardığı "Canım Ada" adlı kitabıyla ödüle değer görüldü.[6]
2. Oktay Akbal Edebiyat Ödülü 2022 yılında roman dalında düzenlendi. Zeynep Göğüş, "Yok Çünkü Telafisi" adlı eseriyle ödülün sahibi odu.[7]
Yarışma, 2023 yılında ‘Cumhuriyetin 100. Yılı’ konu başlığıyla deneme/köşe yazısı dalında düzenlendi. Yarışmanın brincisi Esra Sezer Ciner oldu. Hürriyet Yaşar ikinci, Özhan Öztürk de üçüncü oldu.[8]