İran'da din, CIA World Factbook'a göre, İranlıların yaklaşık %90-95'i[5] kendilerini resmî devlet mezhebi olan Şiilik ile yaklaşık %5-10'u ise Sünnilik ile ilişkilendiriyor. Geri kalan %0,6'sı kendilerini Bahailik, Sâbiîlik, Ehl-i Hak, Zerdüştlük, Yahudilik ve Hristiyanlık dahil İslam dışı dinsel azınlıklarla ilişkilendirmektedir. Son üç azınlık dini resmen tanınmış ve korunmuş ve İran parlamentosunda sandalyeleri bulunmaktadır.[6]Zerdüştlük bir zamanlar çoğunluk diniydi, oysa bugün Zerdüştler sadece on binlerce kişiden oluşmaktadırlar.[7]İran, İslam dünyası ve Orta Doğu'daki en büyük ikinci Yahudi cemaatine ev sahipliği yapıyor.[8] İran'ın ikinci en büyük gayrimüslim dini azınlığı olan Bahailik, resmen tanınmadı ve İran'daki varlığı boyunca zulüm gördü.[9][10][11][12]
İran hükûmeti, dini olmayan İranlıların varlığını resmî olarak tanımıyor. Moğol istilalarından önce İran'da Sünnilik baskın bir mezhep idi, ancak daha sonra Safevîlerin ortaya çıkışı ile Şiilik İran'ın ve günümüz Azerbaycan'ının tamamında hâkim oldu.[13]
İslam
Tarihi
İslam, 640 dolaylarında Arap fethinden bu yana İran'ın bir parçası olmuştur. Şiilik'in güçlenip İran'da dini ve siyasi bir güç haline gelmesi birkaç yüz yıl sonra gerçekleşmiştir. Şii İslam tarihinde ilk Şii devleti 780'de kurulan kuzeybatı Afrika'nın bir bölgesi olan Mağrip'teki İdrisîler hanedanıydı. Ardından 864'te Zeydi Şii olan Alaviler hanedanı kuzey İran'da Mazenderan'da (Taberistan) kurulmuştur. Bu hanedanlar yerel idi. Ancak bunları iki büyük ve güçlü hanedan takip etti: 909'da İfrikiye'de kurulan Fâtımî Devleti ve 930'da Deyleman'da ortaya çıkan Zeydi ŞiiBüveyhîler ortadoğu ve batı İran'ı ve daha sonra Irak'ı egemenliği altına almıştır. Daha sonra Sünnilik, Gazneliler dönemi boyunca İran'a hakim olmuştur. İlhanlılar devrinde Müslüman olup Sünnilik mezhebinini seçen Gazan Han'dan sonra yerine geçen oğlu OlcaytuŞiilik'i seçmiştir.
İslam'ın ilk günlerinden beri Şiiler İran'da yaşasa da ve 10. ve 11. yüzyıllar boyunca İran'ın bazı bölgelerinde Şii hanedanları olmuş olsa da, Murtaza Mutahhari'ye göre Müslüman alimlerin ve kitlelerin büyük çoğunluğu Safevilerin vaktine kadar Sünni kaldı.[14]