Kadirli, Akdeniz Bölgesi'nin Adana Bölümü'nde yer alan Osmaniye'ye bağlı bir ilçedir.[1] Adana'nın doğusunda, Osmaniye'nin ise Kuzeybatısında, denizden ortalama 96 m yükseklikte konumlanır. Kadirli, Osmaniye il merkezine 46 km, Adana iline ise 96 km uzaklıktadır.
Tarihçe
Antik dönemde Flavias ya da Flaviapolis adıyla anılmaktaydı. Kadirli ilçesi çok eski çağlardan beri çeşitli uygarlıkların yaşamış olduğu Çukurova'da kurulmuş olup, ilçenin tarihi ana hatları ile bu bölgenin tarihi paralellik arz eder. Aslantaş Baraj gölü kıyısında bulunan Domuztepe'deki Neolitik çağa, Son Kalkolitik çağına ve İlk Tunç çağına ait kalıntılar ile Kadirli-Kozan arasındaki Tırmıl Höyüğü, yörede bu dönemlerde insan toplum yaşantısının olduğunu göstermektedir.
Romalılar döneminde Flaviapolis adı ile görkemli bir kent olan Kadirli'de bu dönemi belgeleyen eserler bulunmaktadır. Bunlar İmparator Hadrianus'un anıtsal tunç heykeli, bugün şehrin altında kalmış bulunan 6-7 dönümlük alana yerleşik Roma Hamamı, MS 5. yüzyıla ait bir Roma Bazilikası olan Dulkadiroğulları tarafından da camiye çevrilen Ala cami ve yakın çevredeki birçok diğer eser ve anıtlardır.
Bölgeye 7. yüzyılda ilk Müslüman orduları, Abbasiler ve Selçuklular dönemlerinde de Türkmenler (Oğuzlar) girmişlerdir. 1515 yılında Osmanlı Padişahı Yavuz Sultan Selim Kadirli'yi Osmanlı topraklarına katmıştır. Konar-göçer Türkmenler, Avşarlar bu yöreyi kışlak olarak kullanmışlardır. Osmanlı döneminde Maraş Beylerbeyliğine bağlı bir sancak (Kars-ı Maraş, Kars-ı Zül Kadriyye) olan Kadirli 1865 yılına kadar Mütesellilik ile idare edilmiş, 1865 yılında ilçe haline getirilmiş ve 1872 yılında merkezde belediye kurulmuştur. Şehre Osmanlı döneminde “Kars-ak-eli”, Pazaryeri" ve “Kars Pazarı” gibi değişik adlar verilmiş, İlçe 1928 yılında Kadirli adını almıştır.[2]
Kadirli I. Dünya Savaşı sonunda 14 Mart 1919'da Ermeni ve Fransızlar tarafından işgal edilmiş, daha sonra halk örgütlenmesiyle (çete) 7 Mart 1920'de düşman işgalinden kurtarılmıştır. Kadirli Osmanlı döneminde ve Cumhuriyet döneminden 1926'ya kadar Kozan'a bağlıydı. Ancak 1926'da Kozan (Sis) ilinin Adana'ya bağlanmasıyla Kadirli Adana'ya bağlandı. En son Osmaniye'nin il olmasıyla (1996) beraber Osmaniye'nin ilçesi olmuştur. Eski adı ise Kars ya da Kars'ul-Kadriye'dir.[2]
Coğrafi yapı
Çukurova'nın kuzeydoğusunda ve Orta Torosların güneyinde yer almaktadır. Deniz seviyesinden yüksekliği ortalama 95 metre ve yüzölçümü 1071,3 km²'dir. Osmaniye İlinin en büyük ilçesi olan Kadirli; kuzeyinde Feke ve Saimbeyli ilçeleri, doğusunda Andırın ve Düziçi ilçeleri, güneyinde Osmaniye İl merkezi ve Ceyhan ilçesi, batısında ise Sumbas ve Kozan ilçeleri bulunmaktadır. İlçe arazilerinin üçte biri dağlık, üçte ikisi ise ovalıktır. Ceyhan ırmağı ile onun kolları olan Savrun çayı, Sumbas Çayı ve Keşiş çayı ilçenin muhtelif topraklarından geçmektedir. Kadirli' de Subtropikal Akdeniz iklimi egemendir. Yazları sıcak ve kurak, kışlar ılık ve yağışlı geçer. En yüksek noktada 2307 metreye varan dağlık kesimde iklim daha Karasal hale gelir. İlçede en yüksek sıcaklık ortalaması 36 °C ile Ağustos ayı, en düşük sıcaklık ise ortalaması 3 °C ile Ocak ayı olup, yıllık ortalama yağış miktarı m²'ye 1000 mm'dir. İlçede bitki örtüsü zengindir. Ovada çok çeşitli ziraat yapılırken, dağlık kesimlerde orman alanlar yer almaktadır. %40'a varan yeşil alan ve ormanları ile Türkiye ve dünya standartlarının üzerinde bir yeşil alana sahiptir.
Ekonomi
İlçe halkının geçim kaynakları genelde tarım ve hayvancılıktır. Tarımı yapılan ürünler olarak buğday, mısır, arpa, soya, çeltik, pamuk, karpuz, kavun, turp ve yer fıstığı ilk sıralarda yer alır. Turp'un Türkiye'de doğduğu yer Göztaşı (Nürpet) köyüdür.[3] Kadirli, Türkiye'nin turp ihtiyacının %75'ini karşılar. İlçede çeşitli etkinliklerle "Turp Festivali" yapılmaktadır.
İklim
İlçede tipik Subtropikal Akdeniz iklimi görülür. Yazları sıcak ve kurak, kışları ise ılık ve yağışlı geçer. Yağışlar kışları ovada ve yüksek olmayan dağlık alanlarda yağmur şeklinde iken yüksek yerlerde kar yağışı olarak görülür. Sıcak ve kurak Akdeniz iklimi nedeni ile bazı ilçe sakinleri yaz aylarını yaylalarda geçirmektedirler. Andırın, Bağdaş, Maksutoluğu, Yoğunoluk, Beyoluğu, Göller ve Yirce yaylaları halkın en çok gittiği yaylalardır.
Eğitim ve kültür
İlçeden birçok kültür sanat insanı çıkmıştır. İlçenin en tanınmış sanatçısı Âşık Feymani'dir. Yaşar Kemal de bu ilçede uzun yıllar yaşamıştır.
Kadirlili sanatçılardan bazılarının isimleri şöyledir: Emre Karayel, Cezmi Yurtsever, Ali Püsküllüoğlu, Aşık-Pehlivan Mustafa Adil Özkale, Faruk Loğoğlu (siyasetçi), Taşkın Özkale, Dr. Kenan İzgi (Türkiye'nin ilk kanser araştırmaları uzmanı), Aşık Halil Karabulut, Aşık Abdulvahap Kocaman, Aşık Ayşe Çağlayan, Aşık Sefer Tuna, Aşık Yusuf Sıra ve Ağıtçı Hasibe Hatun gibi büyük değerleri yetiştirmiştir.
İlçe nüfusu 2023 yılı TÜİK Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Verilerine göre 127.513 kişiden oluşmaktadır. Kadirli ilçe nüfusu 2021 ve 2022 yılları haricinde sürekli artış göstermektedir. Yüzde olarak ise: %49,94 erkek, %50,06 kadındır. Kadirli dağ köylerinden ve Kahramanmaraş'ın bazı ilçelerinden yüksek sayıda göç almaktadır. Kadirli; 60 köy ve 20 mahalleden oluşmaktadır. Yeni Mahalle, Bağ Mahallesi, Cemal Paşa Mahallesi, Şehit İbrahim Kundakçı Mahallesi, Şehit Mustafa Yağız Mahallesi, Şehit Mehmet Hallaç Mahallesi, Şehit Halis Şişman Mahallesi, Şehit Kansu Küçükateş Mahallesi, Şehit Vedat Kocadallı Mahallesi, Şehit Mehmet Delikuş Mahallesi, Şehit Orhan Gök Mahallesi, 7 Mart Mahallesi, Tufan Paşa Mahallesi, Derviş Paşa Mahallesi, Pazar Mahallesi, Yeşiltepe Mahallesi ve Dere Mahallesi Kadirli'nin başlıca mahallelerindendir. İlçeden yüksek sayıda şehit verilmiştir, mahalle isimleri buna göre şekillenmiştir.
Kızyusuflu Köyü sınırları içerisinde, 638 rakımlı Karatepe'nin kuzeyindedir. Kadirli'nin güneydoğusunda olup ilçemize 22 km Osmaniye'ye 30, Adana'ya ise 130 km uzaklıktadır.
KaratepeGeç Hitit Çağı'nda (MÖ 8. yüzyıl) Asativatas tarafından, krallığını kuzeydeki vahşi kavimlere karşı korumak üzere, bir hudut kalesi olarak yaptırılmıştır. Kurucusundan dolayı Asativadaya adını alan bu yer, MÖ 725-720 tarihlerinde Asur kralı 5. Salamonsor veya MÖ 680 yılında Asarhaddon tarafından ele geçirilmiş, yakılıp, yıkılmıştır. Yıkılan kale sur duvarlarının kalınlığı 2 ile 4 metre genişliğinde, kalenin iç ve dış duvarları ise 4 ile 6 metre yüksekliğindedir. Kuru, harçsız yapılan çift duvar arasındaki boşluk taş, moloz ve toprakla doldurulmuştur.
Kalenin doğu-batı çapı 196 metre, kuzey- güney çapı ise 376 metredir. Kale, 18-20 metre aralıklarla tespit edilebilen 28, tespit edilemeyen 6 olmak üzere 34 adet dikdörtgen burçlarla desteklenmiştir.
Tepenin zirvesinde, saray olduğu tahmin edilen iki tane yanmış bina harabesi ve zahire kuyuları bulunmaktadır. Kalenin, biri güney-batısında, diğeri kuzey-doğusunda olmak üzere iki kapısı bulunmaktadır. Güney-batısındaki giriş kapısında kırık parçalarla ekli iki aslan heykeli vardır. Sağ ve sol yan odacıklarda esmer ve açık sarı, sert taneli bazalt taş bloklar üzerinde duvar kaplaması niteliğinde, o günün inanç ve yaşayışını sergileyen çeşitli figür rölyefleri (taş kabartmalar) ve aynı metin olmak üzere, karşılıklı Finike (çivi) ve Hitit hiyeroglif yazıları bulunmaktadır. Kapı içinde ise yaklaşık üç metre boyunda Fırtına Tanrısı'nın heykeli bulunmaktadır. Kuzeydoğu kapısında insan başlı, aslan gövdeli, karşılıklı iki sfenks vardır. Sağ ve sol odacıklarda Güneş Tanrısı rölyefi ve diğer çeşitli rölyefler ile karşılıklı aynı metin olmak üzere, Çivi yazılı ve Hitit hiyeroglif yazıları bulunmaktadır.
Karatepe, 1946 yılına kadar bilinmeyen bir yer iken, Saimbeyli'den koyun otlatmaya gelen çobanlarca tesadüfen bulunmuş ve öğretmen Ekrem Kuşçu tarafından Adana Müzesi Müdürü Naci Kum’a bildirilmiştir. 1946 yılında Alman arkeolog Bossert başkanlığında kazı çalışmalarına başlanmıştır. Hâlen bu çalışmalar Halet Çambel tarafından yürütülmektedir. Yıkılan kale duvarlarının bir örneği doğu-batı istikâmetinde yeniden inşa edilmiştir. Buradaki Çivi yazılı tabletler sayesinde, önceleri tam çözülememiş olan Hitit hiyerogliflerinin okunmasına olanak sağlayan bir anahtar ele geçirilmiştir. Dünya üzerindeki Hitit yazıları ilk defa burada okunmuştur. Bu yazıların çözülmesiyle Anadolu’da Karatepe-Aslantaş’taki eserler, mimari bir bütünün parçaları oldukları için yerlerinden sökülüp kapalı bir müzeye taşınmamıştır. Açık Hava Müzesi kurularak eserlerin burada sergilenmesi yoluna gidilmiştir.
Müze, bir yarımada şeklindeki burun üzerinde ve etrafı ormanlarla kaplıdır. Karatepe, Çukurova’yı Andırın-Göksun üzerinden İç Anadolu’ya bağlayan ve “Akyol” (Ağ-yol-Kocayol) diye anılan tarihi kervan yolunun üzerindedir. Bu yol; Hititlerden önce, Hititler döneminde ve Haçlı Seferleri sırasında kullanılmıştır. Yakın zamanlara kadar Yörüklerin göç yolu da olmuştur. Yerli halk, aslan heykellerinden dolayı buraya “Aslantaş” demektedir. Fakat Türkiye'nin diğer yerlerinde de pek çok Aslantaş vardır. Diğerlerinden ayırt edilmesi için, ören yerine en yakın topoğrafik noktanın “Karatepe” olmasından dolayı buraya “Karatepe-Aslantaş” denmesi daha uygun görülmüştür.
^"1935 Genel Nüfus Sayımı"(PDF). 20 İlkteşrin 1935 Genel Nüfus Sayımı. DİE. 2 Haziran 2021 tarihinde kaynağından(PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Şubat 2021.
^ . "1945 Genel Nüfus Sayımı"(PDF). 21 Ekim 1945 Genel Nüfus Sayımı. DİE. 15 Ağustos 2019 tarihinde kaynağından(PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Şubat 2021.
^ . "1955 Genel Nüfus Sayımı"(PDF). 23 Ekim 1955 Genel Nüfus Sayımı. DİE. 2 Haziran 2021 tarihinde kaynağından(PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Şubat 2021.
"Merkezi Dağıtım Sistemi"(html) (Doğrudan bir kaynak olmayıp ilgili veriye ulaşmak için sorgulama yapılmalıdır). Türkiye İstatistik Kurumu. Erişim tarihi: 13 Nisan 2016.
"Kadirli Nüfusu - Osmaniye". nufusu.com. Erişim tarihi: 5 Şubat 2021.Arşivlenmesi gereken bağlantıya sahip kaynak şablonu içeren maddeler (link)