Asya ve Pasifik Cephesi, I. Dünya Savaşı'nın kansız geçen bir cephesiydi. Cephedeki tek gerçek askerî harekât, Japonların Tsingtao saldırısıdır. Bunun yanında, bugünkü Papua Yeni Gine'deki Bita Paka ve Toma'da da küçük çaplı çatışmalar yaşanmıştır. Pasifik'teki diğer Alman bölgelerinde herhangi bir hareket gözlenmemiştir.
Tsingtao Kuşatması
600 Alman ve 3.400 Çinliden oluşan güç tarafından korunan Tsingtao, Almanların bölgedeki en önemli üssüydü. Avusturya-Macaristan İmparatorluğu askerlerinin koruduğu hisar ise Alman donanması ve Avusturya-Macaristan donanmasına ait birkaç gemiyle desteklenmekteydi. Japonlar bölgeye 50.000 asker ve altı savaş gemisinden oluşan bir birlik gönderirken Britanyalılar savaşa 1.600 kişilik bir destek birliğiyle katılmışlardır.
Hisar 31 Ekim'de bombalanmaya başlanıp Japon İmparatorluk Deniz Kuvvetleri ve Kara Kuvvetleri 6 Kasım gecesi bir akın gerçekleştirmiştir. Hisar, bir gün sonra ele geçirilirken Almanların 200, Japon güçlerinin 1455 can kaybı olduğu açıklanmıştır.
Tayland'ın savaşa girmesi
Tayland hükûmeti, müttefikleri Avrupa'daki son savaşlarında desteklemek amacıyla 1284 askeri bu cepheye yönlendirmişti. Bu askerlerin büyük bir kısmı Amerikan ve Britanyalılarla birlikte savaşmış ve en az 19'u ölmüştü. Bunun yanında, Fransız havacılık okullarına kabul edilen 95 askerin savaşta gerçekleştirilen hava akınlarına katılmış olabilecekleri düşünülmektedir.
I. Dünya Savaşı'na katılması Tayland'ın Milletler Cemiyeti'nin kurucu üyelerinden biri olarak tanınmasını sağlamıştır. Alman, Amerikan, Britanyalı ve Fransız yurttaşların Tayland hükûmetine karşı sahip oldukları sınırötesi haklar hükûmetin savaşa girmekten yana tavır almasını kolaylaştıran bir diğer etkendi. Birleşik Devletler bu hakkından 1921 yılında vazgeçmiş, Britanya ve Fransa da bu hakları 1925 yılında sonlandırmışlardır.[1]
Ayaklanma, I. Dünya Savaşı'nın Doğu Cephesi'nde resmî olarak askerlik hizmetinden muaf tutulan Müslümanların zorla askere alınmak istenmesi üzerine çıkmıştır. Bununla birlikte Çarlık yönetimi altındaki farklı etnik gruplar arasındaki gerilimleri de içermekteydi. Ayaklanma, Rus ordusu tarafından kanlı bir şekilde bastırılmış olup binlerce Kazak ve Kırgız'ın Çin'e göçüne yol açtı. Buna karşın, Rus devleti Ekim Devrimi gerçekleşene kadar bölgede tam düzeni sağlayamadı.
Aleksandr Kerenski gibi bazı Rus liberalleri ve tarihçileri bu olaylara uluslararası bir ilgi getirdiler. Sovyetler Birliği döneminde ayaklanmanın liderleri Çarlık rejimine karşı savaşan devrimci kahramanlar ilan edildi. Ağustos 2016'da Kırgızistan'da bir kamu komisyonu 1916 ayaklanmasının bastırılmasını soykırım olarak adlandırılması sonucuna vardı.
Diğer olaylar
Tsingtao'daki Alman birlikleri deniz güçleri ve sömürge hükûmeti tarafından sağlanan donanma personelinden oluşuyordu.
Birleşik Devletler'in savaşa girmesinin hemen ardından bir Alman savaş gemisi Guam'da ele geçirildi ve geminin mürettebatı savaşın ilk tutsakları olarak tarihe geçti.
Japonlar, müttefik güçleri Osmanlı ve Avusturya-Macaristan donanmalarına karşı desteklemek amacıyla 1917 yılında Akdeniz'e bir filo gönderdi. Japon muhribi Haziran ayında Avusturya-Macaristan denizaltısı U27 tarafından ağır biçimde yaralandı.
Alman hükûmeti, müttefiklerle birlikte savaşa girme yanlısı olan Duan Qirui'ye karşı Zhang Xun'un askerî darbe girişimini desteklemekle suçlanmıştır. Darbe girişiminin Temmuz 1917'de başarısızlığa uğramasının ardından Duan, bu durumu Almanya'ya karşı savaş açma bahanesi olarak kullanmıştır. Almanya hakkındaki daha ciddi bir iddiaya göre ise hükûmet, Çin'in on bir yıl boyunca rakip hükûmetler tarafından yönetilmesine parasal destek sağlamıştır.
Kaynakça
Gunther Plüschow: My escape from Donington hall, preceded by an account of the siege of Kiao-Chow in 1915 (Download)])