Kaplıcaların çevresinde yapılan hafriyatlar sırasında ortaya çıkan mozaikler, yazılı taşlar, sütun başlıkları ve madeni paralar gibi tarihî eserler Gönen'in, yerleşim yeri olarak kullanılmasının Millattan öncesine dayandığını göstermektedir. MS 2. yüzyıla ait bulunan kitabelerde şehrin adı "Sıcak Su Şehri", "Thermi"; hamamlar da "Granikaion Hamamları" olarak geçmektedir.[3] Bu kitabelerde, sıcak suyun şehir için önemli olduğu ve şifa dağıtan suyun insanlara sunulması için yardım yapan yönetici ve kişilerin isimleri belirtilmektedir. Antik çağlardaki isimleri "Asepsus" ve "Artemea" olan ilçe; tarih boyunca çeşitli medeniyetlere de ev sahipliği yapmıştır. Bu nedenle Gönen, oldukça zengin bir kültürel ve tarihi mirasa sahiptir.
İlk yerleşimi hakkındaki en net bilgiler bölgede yapılan bilimsel çalışmalar ışığında elde edilen nümismatik bulgu ve arkeolojik verilerin analizleri ve aynı zamanda 2011 yılında Mysia antik bölge ve kentleri hakkında araştırma yapan belgesel yönetmeni Gültekin Gün'e ait Direnen Tarih Mysia adlı belgesel çalışma notlarından anlaşılmaktadır.[4] Gönen adının antik çağda "Konan – Artemea" olarak geçmesi nedeniyle antik yerleşimin imar izlerinin bölge yakınında var olduğu sanılan Artemis tapınağının yanında kurulmuş olabileceği düşünülmektedir. İlçe sınırları içinde yapılan bilimsel kazı programında çıkan mezar stelleri, mozaikler, sütunlar incelendiğinde arkeolojik tespitlerin antik çağda (Sıcak Su Şehri, Thermi‟, Granikaion Hamamları) doğal kaynağın olmasından iskan hareketlerinin doğruluğunu içerdiği niteliğini taşımaktadır.[4]
İlçe; Osmanlı hâkimiyetine girmesinden sonra, Bolu yöresinden gelen Akçaali, Rüstem ve Malkoç beylerine ait aşiretlerin yerleşimiyle, eski Artemea şehrinin kalıntıları üzerinde, 14 yüzyıl başlarında oluşmaya başlamıştır.
1859 (H. 1275) yılında Kırım ve Kafkasya'dan, 1877-1878 (H. 1293) yılında Rumeli ve Balkanlar ile Kafkaslardan gelen göçmenlerle nüfus artmış ve yeni mahalleler kurulmuştur (Plevne, Tırnova, Reşadiye). Göçle gelenlerin bir kısmı ilçe merkezine yerleşirken büyük bir bölümü köylere yerleşmiştir. Gönen, 1382 yılına kadar Erdek Kazasına bağlı iken, 1398 yılında da müstakil kaza hâline gelmiştir.
1881'de ilçe olup, 1885 yılında belediye teşkilatı kurulmuştur. Gönen 1920'de Yunan işgaline uğramış, 6 Eylül 1922'de düşman işgalinden kurtarılmıştır.
MÖ 1200 yıllarında Akhalar (Yunanlar) ile Troya arasında yaşanan ve yaklaşık on yıl süren Truva SavaşındaMysialılar başlarında Khoromis ve bilici Ennomas olduğu halde Truva'yı destekleyerek onların yanında savaşa katılmışlardır.
Boğazlarda güçlü bir hakimiyet sağlayan Yunanlar, Troya kentine saldırmış; bu saldırıya Troya tek başına değil Trakya ve Anadolu'da yaşayan uygarlıkların birleşmiş kuvvetleriyle karşı koymuştur. Troas ve Mysia gibi komşu bölgelerle; Trakya, Paphlagonia, Lykia, Phrygra gibi uzak bölgeler de Troya'ya yardımcı göndermişlerdir."[5] Bu açıklamadan da Mysialılar'ın Troya egemenliğini benimsediği anlaşılabilir.
"Sonra Zeleia'da oturanlar gelir, İda'nın ta dibinde, Aisepos'un kara sularını içen zengin Troyalılar. Başlarında Lykaon'un ünlü oğlu Pandaros var, Apollon kendisi vermiştir Pandaros'a yayını."
"Aradı belki bulurum diye tanrıya benzer Pandaros'u. Kusursuz, güçlü Lykaon'un oğlunu buldu ayakta, Çevresinde kalkan taşıyan sıra sıra erler, Aisepos akıntılarından gelmişlerdi hepsi de. Durdu yanında, söyledi ona şu kanatlı sözleri. Lykaon'un yiğit oğlu dinler misin beni, tezgiden bir ok atar mısın Menelaos'a, nasıl," "Hadi git ünlü Menelaos'a bir ok at sonra yurduna kutsal Zeleia kentine dönüşünde değerli kurbanlar kesmeyi ada, ilk kuzulardan ün salmış okçu LykialıApollon'a."
Destanın devamında Pandaros Menelaos'a bir ok atar ama öldüremez, sadece hafifçe yaralanmasına sebep olur. İkinci karşılaşmalarında Pandaros kargısıyla Menelaos'u öldürmeyi dener, ancak Tydeus'un oğlu Diomedes kalkanıyla hücumu savuşturur ve kargısını Pandaros'a fırlatır. Diomedes'in kargısı Pandaros'un yüzüne isabet eder ve ölür. Zeleialılar telaşla Pandaros'un cesedini alır ve merkez hükûmete götürerek defn ederler.
Mysialılar Truva hükûmetinin yıkılması üzerine Lidyalıların egemenliğine girmiştir.[7]
Memnon köyü
Akhalar ile Truvalılar arasında yapılan savaşta Zeleia halkı Pandaros önderliğinde Truva'ya yardıma gider. Bu savaşa Troya'ya yardıma gelenlerden biri de Troya soyundan olup, aynı zamanda Habeşistan Kralı olan Memnon'dur. Memnon savaşa katılmış ancak ölmüştür. Memnon, şu anki Güvercinli Köprü'nün batısına gömülmüş ve burada zamanla Memnon köyü kurulmuştur.[3]
Memnon köyü günümüzde Ulukır köyünün sınırlarında olup, Güvercinli Köprü'nün batı yakasındadır. Çanakkale yolu üzerinde olan söz konusu bölgeye gelindiğinde höyük türünden yükseltiler fark edilmektedir.
Zeleia kenti kısa bir süre sonra Pers hakimiyetine girmiştir.
MÖ 334 yılında Büyük İskender ile Persler arasında yapılan Granikos Savaşı'nda (Biga Çayı) Zeleia halkı Perslerin yanında yer almıştır fakat yenilgilerine engel olamamıştır. Zeleia şehri Kyzikos'a bağlı bir uç karakol vazifesi görmüştür.[3]
Granikos Savaşı'nda Pers ordusunu bozguna uğratan İskender, bir rivayete göre savaş esnasında Aeisepos'un (Gönen Çayı) kenarında dinlenmek için mola vermiştir. Yıkanmak için dereye inen askerler orada dolaşırken, sazlıkların arasından duman yükseldiğini görmüşlerdir. Buradaki sıcak suyu ılıştırmak amacıyla Gönen Çayı'ndan bir kanal açtıktan sonra askerler burada uzunca bir süre kalıp banyo almışlardır. Yaptıkları banyonun kendilerini zindeleştirdiğini ve hastalıklarını iyi ettiğini gören İskender'in ordusu bu suyun tılsımlı olduğuna inanmıştır.[8]
Güvercinli Köprü'nün ismi ile ilgili bir rivayete göre Habeşistan Kralı Memnon'un kuşları her sene Gönen Çayı'nın ağzına gelerek orada Habeş yiğidine ağlarlarmış. Memnon'un savaşta ölen arkadaşlarının ruhlarını taşıyan, yahut da kendisinin ölümsüzleşmiş küllerinden doğmuş olan bu kuşlar iki gruba ayrılır ve birbirleriyle dövüşürlermiş. Çarpışma, ancak bir grubun tamamen yok olmasıyla sona erermiş.[9]
Coğrafi özellikler
Gönen; Marmara Bölgesi'nin güneyinde, Balıkesir ilinin kuzey batısında yer alan, Balıkesir iline bağlı bir ilçedir.
İlçe merkezinin deniz seviyesinden yüksekliği 33 metre ve toplam alanı 1152 km² olup 40°06' kuzey enlemleri ile 27° 38' doğu boylamlarında yer almaktadır. Kaz dağlarından doğan Gönen Çayı şehrin içinden geçerek Marmara Denizi'ne dökülür.
İlçe topraklarının merkezi ve kuzeydoğu bölümü ovalarla, batı ve güneydoğu bölümü ise tepelik ve dalgalı alanlarla kaplıdır. Orta bölümünde Gönen ovası yer alır. Güneye doğru indikçe yükseklik artar ve 500 m üzerine çıkar. Batıdaki Dede Tepesi 963 m ile ilçenin en yüksek yeridir. Gönen ovası kuzeyindeki Sızıdede Tepesi 332 metredir.
Gönen Çayı ve onun kollarını oluşturan derelerin meydana getirdiği vadi içinde yer alan Gönen'in tarihi Romalılara kadar dayanmaktadır. Gönen ilçesinin köylerinde, 1997 yılı nüfus sayımına göre 36.152 kişi yaşamaktadır. İlçede 89 köy ve 1 belde (Sarıköy) vardır. Genellikle ovalarda kurulan köyler, dağlara gidildikçe seyrekleşir.
Balıkesir'e 115 km uzaklıkta olan Gönen Çanakkale'ye 150 km, Bursa'ya ise 155 km mesafededir.
Gönen ve çevresi Akdeniz ile Karadeniz iklimlerinin etkisi altındadır. Kuzeyde doğal engel olmadığı için Marmara Denizi'nin etkisi görülür. Geçiş iklim özelliklerinin hakim olduğu sahada yazlar sıcak, kışları yağışlıdır. Çevredeki yüksek sahalarda iklim biraz daha karasal etkiler taşır.
Gönen'de yıllık sıcaklık ortalaması 13.9 °C'dir. Kaydededilen en yüksek sıcaklık 42.7 °C olup 22 Ağustos 1977 tarihinde görülmüştür. En düşük sıcaklık ise -10.1 °C ile 21 Şubat 1985 tarihinde kaydedilmiştir.
Yağış ortalaması 657 milimetredir.
Bitki örtüsü iklim şartlarına göre gelişmiş olup, batı ve güneyde ormanlık alanlar geniş yer kaplar. Orman altıda ve tahrip edilen sahalarda ise çalı ve maki toplulukları görülür.
Ormanı oluşturan ağaç türleri meşe, gürgen, kayın, akçaağaç, kızılağaç, ıhlamur, kestane ve kızılçamdır. En çok görülen çalı ve maki elemanları akçakesme, melengiç, kermez meşesi, katran ardıcı ve tespih çalısıdır.
Nüfus
1905 yılında Osmanlılar döneminde tutulmaya başlanan nüfus kayıtlarına göre bu tarihteki nüfusu 8.978'dir. Bu nüfusun; %8'i Rum, %0,49'u Ermeni, %91,51'i de Türk - Müslüman nüfus olarak kayıtlara geçmiştir. 2020 yılı verilerine göre toplam nüfus 74.894'tür.
Not: Büyükşehir yasası nedeniyle köyler mahalle statüsüne geçtiğinden 2013'ten itibaren kır nüfusu tabloda yer almamıştır.
Ekonomi
Geçmişte ekonomisi yalnızca tarım ve kaplıca turizmine dayanan Gönen giderek bir sanayi kentine dönüşmektedir. Sanayileşmenin lokomotifi deri ve gıda sektörleridir.
Verimli topraklara sahip Gönen Ovası'nda tarım çağdaş tekniklerle yapılmakta, hemen her türlü sebze, hububat, bakliyat, endüstri ve yem bitkileri ile meyve yetiştirilir.
Gönen sahip olduğu şifalı sularıyla çok eskiden beri bilinen bir beldedir. Yurt içinden yılda çok sayıda insan başta romatizma ve kireçlenme rahatsızlıkları olmak üzere hastalıklarına şifa bulmak için Gönen'e gelir.
Dünyaca pirinç ile de ayrıca adından sıkça söz ettiren ilçe bölgesinde önemli bir ekonomik güce sahiptir.
Gönen yeraltı kaynakları açısından zengin bir ilçedir, ilçede Sarıköy Beldesi'ne bağlı Şaroluk köyünde ve Sebepli köyünde geniş rezervli linyit kömürü bulunmaktadır.
Turizm
Gönen turizmi kaplıcalara dayalıdır. Gönen şifalı sularıyla çok eskiden beri bilinen bir beldedir.
Yurt içinden yılda 200.000'i aşkın insan başta romatizma ve kireçlenme rahatsızlıkları olmak üzere hastalıklarına şifa bulmak için Gönen'e gelir.
Gönen Kaplıcaları, 3 bin yıllık geçmişe sahip ve günümüzde Sağlık Bakanlığı'nca birçok hastalığa iyi geldiği kanıtlanmış şifa merkezlerinin biridir.
Pek çok hastalığa iyi gelen kaplıcaların etrafında oteller ve pansiyonlar vardır.
Gönen merkezine 10 km uzaklıktaki Ekşidere köyündeki Dağ Ilıcası özellikle yazın büyük ilgi görür. Dağ ılıcası'nın üstü açık ve etrafı ormanlarla kaplıdır. Kışın dondurucu soğuklarda bile açık havada bu ılıcaya girilebilir.
İlçe merkezine 27 km mesafede bulunan, Gönen'e bağlı Denizkent deniz turizmi için cazip bir merkezdir.
Gönen ünlü yazar Ömer Seyfettin'in doğum yeridir. Hikâyelerinde geçen çocukluk mekanları hâlen Gönen'de ziyaret edilebilecek özelliktedir.
Son yıllarda Oya Pazarı'na alışveriş için gelenler ilçe turizmine hareketlilik getirmektedir.
Alacaoluk Kalesi, Babayaka Kalesi ve Güvercinli Köprü Gönen'in çevresindeki başlıca tarihi kalıntılardır.
Termal turizm gelişiminin önemi
Gönen kaplıcaları, bilhassa Roma, Bizans ve Osmanlı başta olmak üzere Büyük İskender’den günümüze kadar geçen sürede özellikle sağlık amaçlı kullanımlara sahne olmuştur. Günümüzde kullanılan kubbeli hamamların çekirdeğinin Bizans döneminde inşaa edilmiş olması tarihteki kullanımına kanıt niteliği taşımaktadır.[33] 20. yüzyılın başlarında buna temizlik ve sanayi faaliyetlerindeki kullanımlar da eklenmiştir. Bu bağlamda halk arasında kaynar adı verilen 40 tekneli bir çamaşırhanenin varlığı ile 1917’de Gönen çayı kenarında tabakhanenin kurulması kullanım şeklindeki bu çeşitliliği gösteren somut delillerdir. Gönen’de termal kaynakların turizm amaçlı ilk kullanımı hiç şüphe yok ki, 156 yataklı Yeşil otelin 1936 yılında hizmete girmesiyle başlamıştır. Fakat bu diğer kullanım şekillerinin ortadan kalktığı anlamına gelmez. Zira Gönen’deki çamaşırhaneler 1951 yılına kadar varlığını korurken, tabakhane ise günümüzde dahi sürmektedir. Dolayısıyla Gönen’deki termal turizm aktivitelerinin modern anlamdaki başlangıcı 1936 yılı gibi algılansa da, bu konudaki asıl milat 1951’dir. Zira yapılan yatırımlara koşut olarak, termal suyun kullanım şeklinin önemli oranda değişmeye başladığı dönem 1950 sonrasıdır. Bu noktada termal kaynakların kullanımındaki değişikliklere ve tesislerin gelişim karakterine göre Gönen’deki sağlık turizm aktivitelerini dört farklı dönemde incelemek mümkündür.[33]
İstanbul ve İzmir'den uluslararası havaalanı, Balıkesir, Bandırma Askeri Havaalanı, Bursa'dan Bursa Havaalanı bağlantısı vardır.
İstanbul'dan Bandırma'ya düzenli olarak deniz otobüsü ve hızlı feribot seferleri yapılır. İstanbul-Bandırma arası deniz yolculuğu yaklaşık 2 saat sürer.
Kültür
Gönen'in kültür yaşamında en önemli yer tutan kişi kuşkusuz Ömer Seyfettin'dir. Her yıl mart ayının ilk haftası Ömer Seyfettin Kültür Sanat Haftası olarak kutlanmakta ve çeşitli etkinlikler düzenlenmektedir. Ömer Seyfettin 1884 yılında Gönen'de doğmuş ve çocukluğunun ilk dönemi Gönen'de geçmiştir. Ant ve Kaşağı isimli hikâyelerinde Gönen'den hatırında kalan anıları dile getirmiştir. Tahir Musa Ceylan'ın Kestane Kıranında Kadınlar isimli romanının bir kısmı da Gönen'de geçmektedir.
Ayrıca yöreye özgü iğne oyası çok ilgi gördüğünden "Gönen Oya Çeyiz Fuarı" düzenlenmektedir. Bu etkinlik aynı zamanda Gönen'in düşman işgalinden kurtuluşunun yıldönümü olan 6 Eylül tarihini de içine alması nedeniyle dolu dolu bir kültür haftası yaşanmaktadır.
Gönen'de Kadın Girişimi Üretim ve İşletme Kooperatifi üyesi 20 kadın tarafından iğne oyasından yapılan "Şeftali Ağacı Heykeli" dünyanın en büyük iğne oyası heykeli olarak 2018 yılında Guinness rekorlar kitabına girmiştir.
1 milyondan fazla ilmekle 191 santimetre boyunda 140 santimetre eninde üç boyutlu olarak tasarlanan ve müracaatı yapılan iğne oyası heykel, Guinness Rekorları Türkiye Temsilcisi Prof. Dr. Orhan Kural tarafından tescillenmiştir. Kural, kuru şeftali ağacı dallarına el emeğiyle yapılan bu güzel çalışmadan dolayı Gönenli kadınları kutlamıştır.[34]
Gönen ve çevresinde ekseriyetle Manav, Rumeli muhâciri, Çerkez vardır. Bazı yerleşimlerde Yörükler de oturur. Az sayıda Pomak köyleri de vardır. Etno-kültürel olarak şöyle bir liste çıkar:
Rumeli Muhâcirleri: 36 köy (9 köy karışık), Pomak: 8 köy,
Çerkesler: 13 köy, Gürcü: 7 köy, Kırım Tatarı: 1 köy,
Yörükler: 26 köy (7 tanesi karışık),
Manavlar: 8 köy (3 tanesi karışık)
Kentte spor ile ilgilenen biri eski olmak üzere üç kulüp vardır. 1973 yılında kurulan Gönenspor 2005 yılında feshedilmiştir. Faaliyette olup amatör liglerde mücadele eden Gönen Belediye Spor ve Tayfunspor vardır.
^"1935 Genel Nüfus Sayımı"(PDF). 20 İlkteşrin 1935 Genel Nüfus Sayımı. DİE. 2 Haziran 2021 tarihinde kaynağından(PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Şubat 2021.
^ . "1945 Genel Nüfus Sayımı"(PDF). 21 Ekim 1945 Genel Nüfus Sayımı. DİE. 15 Ağustos 2019 tarihinde kaynağından(PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Şubat 2021.
^ . "1955 Genel Nüfus Sayımı"(PDF). 23 Ekim 1955 Genel Nüfus Sayımı. DİE. 2 Haziran 2021 tarihinde kaynağından(PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Şubat 2021.
"Merkezi Dağıtım Sistemi"(html) (Doğrudan bir kaynak olmayıp ilgili veriye ulaşmak için sorgulama yapılmalıdır). Türkiye İstatistik Kurumu. Erişim tarihi: 13 Nisan 2016.
"Gönen Nüfusu - Balıkesir". nufusu.com. Erişim tarihi: 5 Şubat 2021.Arşivlenmesi gereken bağlantıya sahip kaynak şablonu içeren maddeler (link)
"Balıkesir Gönen Nüfusu". nufusune.com.Arşivlenmesi gereken bağlantıya sahip kaynak şablonu içeren maddeler (link)