Beşik, yenidoğan bebeklerin (süt çocuğu) ve emekleyip yürümeye başlayan ufak çocukların yatması için kullanılan sabit ya da sallamalı, çocuğun düşmemesi için genellikle parmaklıklı karyola benzeri yatak aracı. Bütün dünya halklarında farklı stillerde beşik tipleri görülür. Taşınabilen sebetli beşik türü de vardır.
Adlandırma
Beşik kelimesi, etimoloji uzmanı TürkologHasan Eren'e göre[1]Türkçebeşi- (~ bişi- «sallamak») fiiline -k isim yapım eki getirilerek türetilmiştir. Türk dillerinde "sabit ya da sallamalı çocuk karyolası" olarak yaygın olsa da "salıncak" anlamı da vardır ve fiil olarak beşik sallamak kullanılır. Eski çağlardan beri kullanılır. Orta Türkçe ve Eski Kıpçakça'da da beşik olarak geçer. Çuvaşça hariç çağdaş Türk dillerinde de yaygın biçimde kullanılır; Azericebeşik, Türkmencebişik, Özbekçebeşik, Kırgızcabeşik, Tatarcabişik, Balkarcabeşik, Nogaycabesik, Kazakçabesik (бесік), Karakalpakçabesik, Hakasçapizik, Hakasçanın Sagay ile Kaç ağzında pezik, Şorcapejik, Teleütçemejik, Altaycapejik, Yakutçabisik. Macarcaya (bölcső) Osmanlı öncesi eski Türk dillerinden geçmiştir. Balkan dillerine (Bulgarcaбешик, Sırpçaбешика) ise Osmanlı döneminde Türkçeden geçmiştir. Türkçede beşik mecazen "kaynak" (ana çıkış yeri) anlamında da kullanılır. Ailenin ilk çocuğu ilk kez beşiğe yatırılmadan önce "beşik toyu" denilen bir tören yapılır. Gelinin ailesi, bebek için beşik ve anne için hediyeler getirir.
Etnografya
Etnografik olarak beşikler bütün dünya halklarında görülür ve genelde ağaçtan/tahtadan yapılır. Çağdaş tasarımlarda alüminyum ya da çelik gibi metaller de kullanılır. Göçebe ya da yarı göçebeavcı ve toplayıcı halklarda göçebe yaşamın gereği olarak çocuk beşikleri kundak gibi sarmalanıp her an taşınacakmış gibi tutulur ve genelde de annesinin sırtında taşınır.
Anadolu'da yörükler de, göç ederek yaşadıkları için dokuma beşikler kullanmışlardır. Üç veya beş parçalı olarak üretilen bu beşikleri taşımayı kolaylaştırmak, çocuğu böcek ve yılan gibi hayvanlardan korumak üzere zeminden yüksek bir yere asmak için saç örgüsü şeklinde 6-8 kulp bulunmaktadır.[3]
Türkiye'de Osmanlı İmparatorluğu'nda özellikle sarayda kullanılan beşikler değerli madenlerden ve ağaçlardan yapılmıştır. Bunlardan en ünlüsü Topkapı Sarayı'nda sergilenen Altın Beşik'tir. Ağaç üzerine kadife kaplanarak gümüş bezemelerle süslenmiş olanları ve som gümüşten yapılanları da bulunur. Ayrıca ağaç üzerine sedef, fildişi ve arusek kakmalı beşikler de yapılmıştır. Halk arasında ise daha çok ağaçtan yapılmış üzeri aynalar ve renkli bezemelerle süslenmiş olan beşikler kullanılmıştır.[4] Günümüzde gerek yaşam tarzlarının değişmiş olması gerek modern beşiklerin çıkmasıyla ahşap beşiklerin kullanımı azalmıştır.[5] Küçük ebatlarda yapılan ahşap beşikler hediyelik ya da turistik amaçlı olarak kullanılmaya başlamıştır; ayrıca çocuk oyuncağı olarak kullanılmaktadır.[5]
Başkurtların kayın ağacından oyma tekne gibi beşikler kullandıkları bilinmektedir.[6]
Kazakistan'da beşik; dört ayak, düz tahta, yatak ve lazımlık tutması için yapılan özel delikten oluşur.[6] Alt kısmı ağır olan dut ağacından, iki ayağın üst tarafındaki yay kısmı ile iki ucundaki sallama kolları hafif olan söğüt ağacından yapılır. Çocuk beşiğe bağlanır. Tuvaletinin düşmesi için sumak denilen bir beşik aleti bebeğin ayakları arasına yerleştirilir ve alttaki tuvak denilen lazımlığa düşer.
^Başaran, Fatma Nur; Yarmacı, Hanife. "Ağrı-Doğubayazıt Yöresi Dokuma Beşik Örnekleri". Süleyman Demirel Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Hakemli Dergisi, 09- Mayıs Haziran 2012. 25 Mart 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Temmuz 2020.
^Taş, Hülya. "Düzce'de Tahta Beşik Yapma Sanatı"(PDF). Uluslararası Türkçe Edebiyat Kültür Eğitim Dergisi Sayı: 5/4. 6 Temmuz 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi(PDF). Erişim tarihi: 3 Temmuz 2020.