Ümmü Seleme Hind bint-i Ebî Ümeyye'nin asıl ismi, kendine karşı hitap edilen ismi Hind'tir. Mahzumoğulları kabilesinden Ebû Ümeyye bin Muğire bin Abdullah'ın kızıdır.[2]
İlk evliliği
Ümmü Seleme Hind bint-i Ebî Ümeyye, ilk evliliğini İslam dinini ilk kabul edenlerden olan Abdullah bin Abdül'l Esed ile yaptı.[2]Müslüman olmalarından ötürü baskı görünce eşi ile birlikte Habeşistan'a hicret etti. Hicret esnasında Seleme adında bir kız çocukları dünyaya geldi. Kocası Abdullah bin Abdül'l Esed, Uhud Savaşı’nda ağır yaralandı, fazla yaşamadı daha sonra öldü.[2]
Ümmü Seleme, yapılan evlilik tekliflerini kabul etmedi. İslam peygamberi Muhammed'in kendiyle evlenmek istediği haberini alınca önce "Ben hem yaşlı, hem de kıskanç bir kadınım; aynı zamanda çoluk çocukluyum. Şahit olarak da velilerimden yanımda hiç kimse yoktur"[3] dedi. Bunun üzerine İslam Peygamberi bizzat kendi Ümmü Seleme'ye giderek evlenme teklifini tekrarladı ve şöyle dedi:
“
Yaşlı bir kadın olduğunu söylüyorsun. Hâlbuki bir kadına, kendinden daha yaşlı bir erkekle evlenmesi ayıp değildir! 'Yetimlerin annesi' olduğunu söyledin. Bunu bil ki, onların geçimleri Allah ve Resûlüne aittir. 'Kıskanç bir kadınım' diyorsun. Bunun da senden izalesi için Allah'a dua ederim. Yanında velilerinden kimsenin bulunmadığını söylüyorsun. Onlardan hazır bulunan veya bulunmayanlardan bana râzı olmayacak hiçbir kimse yoktur![3]
Bunun üzerine Ümmü Seleme, kocasının ölmeden önce kendinin yanında "Allah'ım! Ümmü Seleme'ye, benden sonra, benden daha hayırlı, onu hor görmeyecek, incitmeyecek bir koca nasip et!" [2][4] duasını/sözünü de hatırlayarak yanındaki oğluna; "Kalk yâ Ömer! Beni Resûlullah'a nikâhla" dedi.[3][5]
"Hudeybiye Antlaşması'nın yapıldığı yıl Müslümanlar umre için niyetlenmişler, ihrama girerek kurban kesmek için hazırlık yapmışlardı. Bütün bu hazırlıklara rağmen, müşrikler Müslümanları Mekke’ye sokmamışlar ve Peygamber'le bir antlaşma yapmışlardı. Antlaşma maddelerinden birine göre, Müslümanlar o yıl umre yapamayacaklardı. Dolayısıyla Müslümanlar, bu duruma çok üzülmüşlerdi. Hz. Peygamber, 'Kalkın, kurbanlarınızı kesin, tıraş olun ve ihramdan çıkın.' demesine ve bunu üç defa tekrarlamasına rağmen, kimse onun dediklerini yapmıyordu. Bu duruma çok üzülen Rasulullah; o anda yanında olan hanımı Ümmü Seleme’ye durumu anlattı ve onunla istişâre etti. Bunun üzerine Ümmü Seleme’nin, 'Ya Rasulallah! Dışarı çık, kimse ile konuşmadan kurbanını kes, sonra birini çağırarak tıraş ol ve ihramdan çık.' demesi üzerine Peygamber de onun dediği gibi yaparak ihramdan çıkmıştı. Bu durumu gören ashab da kurbanlarını keserek ihramdan çıkmışlardı. Böylece önemli bir problemin kolayca çözülmesi mümkün olmuştu."[6][7]
Ölümü
İslam peygamberi Muhammed'den 378 hadis rivayet eden Ümmü Seleme, hicretin 61. senesinde 84 yaşında iken yaşamını yitirmiştir.[8] Cenaze namazı, Ebû Hureyre tarafından kıldırılmış ve Bâkî
Kabristan’ına defnedilmiştir.[9]