Temelde işçi sınıfının hak ve özgürlüklerini savunan Parti, Kurtuluş Savaşı yıllarında Kemalistlerin sürdürdüğü bağımsızlık mücadelesini destekledi.[1] 1924 yılında feshedildi.
Arka plan
II. Abdülhamid devrinden itibaren devam eden Almanya'ya öğrenci gönderme hareketi sonucunda Almanya'da bulunan birçok genç, Spartaküst ayaklanması günlerinde sosyalizm ile tanışmıştı.[2][3]I. Dünya Savaşı'ndan yenik çıkan Osmanlı Devleti'nin kurtuluşu ile ilgilenen bazı sol görüşlü işçi ve öğrenciler, 1918'de Berlin'de Türk Kulübü adlı bir kulüp kurdular.[1] Teşkilatın başkanı Hamdullah Suphi Bey idi.
Osmanlı Devleti'nde Mondros Ateşkesi'nin imzalanmasından sonra iktidara gelen Tevfik Paşa hükûmeti, 1913'te kapatılan siyasi partilerin yeniden kurulmasına izin verince Türk Kulübü üyeleri önce 1919'da Berlin'de "Türkiye İşçi ve Çiftçi Partisi"' adlı partiyi kurdular ve Kurtuluş adında bir dergi çıkarmaya başladılar.
Geçmişi
Kuruluşu
I. Dünya Savaşı sona erdiğinde Almanya'da bulunan Türk öğrenciler, Maarif Nezareti'nin girişimi sonucu Akdeniz Vapuru ile Almanya'dan 19 Mayıs 1919'da İstanbul'a getirildi. Böylece Türkiye'ye dönen Berlin grubu, ortak arkadaşları Abdülhak Şinasi aracılığıyla, Dr. Şefik Hüsnü ile bağlantıya geçti. Şefik Hüsnü, Paris'te öğrencilik yıllarında Jön Türkler'in faaliyetlerini yakından takip etmiş; Jean Jaurès hareketinden etkilenerek sosyalist düşünceye bağlanmış idi. Türkiye'de kurulacak parti programını beraber hazırladılar.[4]
Berlin'de Türk Kulübü'nün kurduğu Türkiye İşçi ve Çiftçi Partisi, adına "sosyalist" kelimesi eklenerek 20 Eylül 1919'da İstanbul'da, Babiâli Caddesi Çiftçi Kütüphanesi'nde yeniden kuruldu.[1] Partinin kurucu ve yöneticilerinin büyük bölümü Almanya'da idi. Partinin kuruluşunda şu kişiler yer aldı: Almanya'da; Mehmet Vehbi, Vedat Nedim, Ali Nizami, Ethem Nejat, Mustafa Nermi, İsmail Hakkı, Sadık Ahi, İlhami Nafiz, Mümtaz Fazlı, Nurullah Esat, Namık İsmail Bey, Lemi Nihat Bey, İstanbul'da; Ahmet Akif, Dr. Şefik Hüsnü. Partinin başkanlığını önce Mehmet Vehbi, daha sonra ressam Namık İsmail üstlendi. Partinin "Kâtib-i Umumi"si (Genel Sekreteri) ise Çanakkale Savaşı'nda tabip yüzbaşı rütbesiyle savaşan Şefik Hüsnü Bey idi.
Partinin kuruluşu için 1919'da başvuru yapılsa da resmî olarak kurulup kurulmadığı konusu belirsiz kaldı.[1] Dönemin Dahiliye Nazırı Hacı Adil Bey partinin kuruluş başvurusunu hoş karşılamamış, ikinci başvuru Dahiliye Nazırı Mehmed Şerif Paşa tarafından incelemeye alınmıştı. Ancak üyeler, partiyi kurulmuş sayarak çalışmalarına başladı. Parti programında işçi ve köylü derneklerinin kurulması, ziraat, ticaret ve sanayi alanlarında devlet desteği alınması, grev hakkı, kadın ve çocukların çalıştırılma koşullarının iyileştirilmesi, memur ve öğretmenlere örgütlenme hakkının tanınması iş saatlerinin düzenlenmesi gibi maddelere yer verildi.[1]1919 Osmanlı genel seçimlerinden bir gün önce partinin kuruluşu resmileşti. TİÇSF'nin seçimlerdeki adayları Ethem Nejat Bey, Mehmet Vehbi Bey ve Tophane Fabrikasından Süleyman Usta idi.
Partinin kuruluşundan dört ay sonra ilk kongresi ("Amele Toplantısı") yapıldı. 24 Ekim 1919'da İstanbul'da Ferah Tiyatrosu'nda gerçekleşen, işçi temsilcilerinin konuşma yaptıkları, savaş karşıtı söylemlerin öne çıktığı kongre, partinin ilk eylemi idi.[1] Aralık 1919'da gerçekleşecek seçimlerde işçi kesiminin sesini duyurmayı amaçladığı açıklanan toplantıya iki bine yakın işçi katıldı.[5] Basında büyük yankı uyandıran bu toplantıda partinin aynı zamanda dış güçlere karşı, memleketin ulusal varlığının korunmasında da mücadele içinde olacağını ifade edildi. Toplantının esas amacı, çeşitli işçi örgütlerinin ve İstanbul'da solun birliğini sağlamaktı ancak bu başarılamadı.
TİÇSF'nin kuruluşundan önce Türkiye'nin ilk sosyalist partisi olan Türkiye Sosyalist Fırkası, mütarekeden sonra sürgünden dönen Hüseyin Hilmi'nin başkanlığında İstanbul'da kurulmuş; Avrupa'dan dönen bazı gençler onun etrafından toplanmıştı.[5] O yıllarda İstanbul'daki işçi hareketleri üzerinde etkisi olan Türkiye Sosyalist Fırkası'nı destekleyen aydınların bir bölümü, Hüseyin Hilmi'nin Anadolu ve Trakya'daki direnişe karşı işgalcileri ve onların işbirlikçilerini övmesi üzerine 1920'de Türkiye İşçi ve Çiftçi Partisi'ne geçti.[5]
Aralık 1919'daki seçimlerde başarı kazanılamaması üzerine partinin bazı yöneticileri Anadolu'daki milli mücadeleyi desteklemek üzere İstanbul'dan ayrıldı. Bazı partililerse İstanbul'da örgütlenme çabasını sürdürmeye çalıştı. Gayri müslim işçilerden oluşan Beynelmilel İşçi İttihadı ve Ermeni Hınçak örgütü ile bağlantı kuruldu. Umum Türkiye İşçiler Derneği adlı örgütlenmeye TİÇSF önayak oldu.[5]
Partinin yayın organı, ilk sayısı 1 Mayıs 1919'da Berlin'de çıkan Kurtuluş dergisi idi. Dergi, 20 Eylül 1919'dan 19 Şubat 1920'ye kadar İstanbul'da
çıkarıldı ve beş sayı yayımlandı. İstanbul'un işgali ile yayımlanması yasaklandı.
İstanbul'un işgalinden sonra
İstanbul'un işgalinin ardından TÇİSF'in İstanbul'da kalan üyeleri ortamın elverişsizliği yüzünden on beş ay faaliyette bulunamadı. 22 Haziran- 12 Temmuz 1921 tarihleri arasında III. EnternasyonalMoskova'da devam ederken, İstanbul'da Aydınlık adlı dergiyi çıkarmaya başladılar.[6] Bu sırada İstanbul'da III. Enternasyonal'e bağlı gizli Türkiye Komünist Partisi kuruldu. İstanbul'da kalanlar bu partiyle birleşip onun "yeraltı teşkilatının yer üstündeki" bir uzantısı, Aydınlık dergisi de onun legal organı oldu.[7] Partinin bazı üyeleri (Vedat Nedim, Şevket Süreyya, İsmail Hüsrev, Burhan Asaf), bu duruma itiraz ederek Şefik Hüsnü ile çatışmış, ardından da fırkadan çekilmişlerdir.[7]
Parti; işçileri parti dışında örgütlemek için de çeşitli girişimlerde bulundu. Türkiye İşçi Derneği, İstanbul İşçi Teşkilatları Heyeti Müttehidesi, Umum Kilikya İşçileri İttifakı, Amele Teali Cemiyeti bu girişimlerin sonucunda kurulmuş derneklerdi.[8] Türkiye İşçi Derneği 1922 yılı Temmuz ayında İstanbul’da bulunan bütün sol partileri birleşmek üzere bir çağrıda bulundu ancak bu girişiminde başarılı olamadı.
Parti; Tramvay, Gazhane gibi işletmelerde büyük bir kitleselliğe kavuştu.[kaynak belirtilmeli] Fakat, sadece İstanbul'da örgütlenmiş durumdaydı. Parti, 1920, 1921 ve 1922'deki 1 Mayıslarda en büyük kitleselliğe kavuştu. Mitinglerde işçiler hep bir ağızdan Bağımsız Türkiye diye haykırdılar.
Parti yönetiminden 21 kişi, 1 Mayıs 1923 tarihinde "Türkiye Komünistleri" adıyla yayınlanan bir bildirge nedeniyle mahkemeye verildi; vatana ihanet suçuyla yargılandılar.
Parti, 1924 yılında feshedildi.[9]
Günümüzde Vatan Partisi ve Türkiye İşçi Köylü Partisi, TİÇSF'nin örgütsel ve siyasal mirasına sahip çıktığını iddia eden ve kurucu olarak Dr. Şefik Hüsnü Değmer'i işaret eden partilerdir.