Siguatoksinler onları taşıyan balıklara zarar vermezler ama insanlar için oldukça zehirlidirler. Kokusu veya tadı alınamaz ve pişirilerek yok edilemezler.[1] Gıdalarda bu toksin için hızlı testler standart olarak kullanılmaz.
Bazı siguatoksinler, sinir sisteminde uyarıcı voltaj kapılı sodyum kanallarını açma eşiğini düşürür. Bir sodyum kanalının açılması depolarizasyona neden olur ve bu da sırasıyla felce, kalp kasılmasına ve ısı ve soğuk duyularının değişmesine neden olabilir. Siguatoksinlerden bu tür zehirlenme durumu ciguatera olarak bilinir.
Siguatoksinler lipofiliktir, kan beyin bariyerini geçebilir ve hem merkezi hem de periferik nörolojik semptomlara neden olabilirler.
Başlıca semptomlar toksin alımından sonraki 1-3 saat içinde gelişir. Bunlar kusma, ishal, ekstremitelerde, ağızda ve dudaklarda uyuşma, sıcak ve soğuk hissinin tersine dönmesi, kas ve eklem ağrıları şeklindedir. Semptomlar, her bir duruma bağlı olarak günlerden haftalara ve hatta aylara kadar sürebilir. Bilinen bir panzehiri yoktur ancak birkaç terapötik hedef tanımlanmıştır.[2][3] Siguatoksinin LD50 değeri 0,25 μg/kg'dır.[4]
Biyobirikim
Siguatoxin, bir tür dinoflagellat olan Gambierdiscustoxicus tarafından üretilir. Bu üretim, Karayip Denizi, Hawaii ve kıyı Orta Amerika'da meydana gelir. Toksin genellikle orfoz, wrasse, tetik balığı, aslan balığı ve amberjack gibi büyük resif balıklarının derisinde, kafasında, iç organlarında ve yumurtalarında birikir. Aynı zamanda barracuda, hogfish, kral uskumru ve levrekleri de etkiler.[5]