Bölge yüzyıllarca Osmanlı İmparatorluğu yönetiminde kalmıştır. Ermeni Devrimci Federasyonu'nun katkısıyla Batı Ermenistan Yönetimi adı altında 1915-1918 yılları arasında Ermenilerce geçici bir süreyle yönetilen bölgeden[4] 30 Ekim 1918 tarihli Mondros Mütarekesi'nin 24. maddesinde "Altı Ermeni ili" olarak bahsedilmiştir.[5] Batı Ermenistan, 3 Aralık 1920'deki Gümrü Antlaşması sonucunda Türk egemenliğinde kalsa da Ermenistan Cumhuriyeti, Bağımsızlık Bildirgesi'nin 11'inci maddesinde geçen "Ermenistan Cumhuriyeti 1915 yılında Batı Ermenistan'da düzenlenen Ermeni soykırımının uluslararası alanda tanınmasına çalışmaktadır." kısmıyla katliamlarınsoykırım olarak tanınmasının yanı sıra toprak talebini de ulusal hedefler içerisinde saymaktadır.[6]
Tarihçe
Osmanlı İmparatorluğu içindeki ulusların bağımsızlık kazanmaya başladığı dağılma devrinde Ermeniler arasında da bağımsızlık düşüncesi belirmeye başladı. Bu durum, 93 Harbi'nde bölgedeki Ermenilerin büyük bir bölümünün Doğu Anadolu'da ilerleyen Rus ordusuna dini gerekçelerle destek olmasına yol açtı. Ayastefanos Antlaşması sonrası Rus ordusu ele geçirdiği Kars-Ardahan-Batum sınırına çekilirken Erzurum gibi bazı şehir merkezlerinde Müslümanların Ermenilerden intikam alması asayiş güçleri tarafından engellense de birçok yerleşim merkezinde Ermeniler korunamadı. Savaş sonrasında Osmanlı topraklarından Rus topraklarına göç olduğu gibi Rus topraklarından da bölgeye çoğunluğunu Kürtlerin teşkil ettiği bir göç dalgası yaşandı.[7] Mali sıkıntılardan dolayı asayişi sağlayamayacak duruma gelen Osmanlı Devleti'nin otoritesinin zayıflamasıyla Kürt aşiretlerinin başına buyruk faaliyetleri 1877'den sonra artarak devam etti. Kürt aşiretlerinin genellikle zengin kimseleri yağmalaması ve Doğu Anadolu'daki Ermeni toplumunun diğerlerine kıyasla zengin olması bölgedeki Ermenilerin bu dönemde daha çok hedef alınmasına sebep oldu.[8]
Müslümanları kendine tehdit olarak Ermenilerin Taşnak ve Hınçak partilerini kurmasının ardından bölgedeki etnik ve dini çatışmalar mevcut otorite boşluğu içerisinde olağan hale geldi. 1890'lardan itibaren bölgenin tamamında Ermeni-Müslüman kutuplaşması I. Dünya Savaşı'na kadar artarak devam ederken[9] Ermenilerin faaliyetlerini engelleyemeyen Osmanlı hükûmeti tarafından 1890'ların başında başlıcaları Kürt çeteleri olmak üzere bölgedeki Müslüman halkların silahlandırılmasıyla Hamidiye Alayları olarak bilinen birlik oluşturuldu.[10] 1894-1896 arasında bu birlik tarafından gerçekleştirilen katliamlar ve devletin ekonomik yıldırma siyaseti sonucu meydana gelen kıtlık, salgın hastalık gibi olayların sonucunda Ermeni nüfus önemli kayıplar yaşadı. I. Dünya Savaşı'ndan önce Kars-Ardahan-Artvin sınırında, Van, Bitlis ve Erzurum illerinde teşkilatlanan Ermeni ihtilalciler[11] savaş başladıktan sonra Osmanlı topraklarında ilerleyen Rus ordusuna katıldılar.[12]
1915 yılında çıkarılan Tehcir Kanunu'ndan önce Rus kuvvetlerinin desteğiyle Batı Ermenistan'ın birçok bölümünde bağımsızlık talep eden ayaklanmalar çıkaran Ermeniler,[13] bu kanun ile Suriye Çölü'ne topluca sürgün edildi ve katledildi. Bu nedenle bazı tarihçilere göre kanun sonrasında Ermenilerin bölgedeki varlığı resmen sona erdi.[14][15] Ancak Batı Ermenistan topraklarında savaşmaya devam eden Ermeniler, 1917 Devrimi neticesinde Rus ordusunun bölgeyi terk etmesinin ardından Osmanlılar ile Ermenistan Demokratik Cumhuriyeti'nin askerleri olarak mücadeleye devam ettiler.[16] 1920 yılı sonlarına kadar devam eden çatışmalar Türk ordusunun galibiyetiyle sonuçlandı ve imzalanan Gümrü Antlaşması ile Batı Ermenistan'daki Ermeni varlığı fiili olarak da son buldu. Bölgedeki kültürel mirasın savaş sonrası sistematik olarak tahrip edilmesi ise bazı araştırmacılar tarafından bir kültürel soykırım örneği olarak kabul edilmektedir.[17][18]
^Myhill, John (2006). Language, Religion and National Identity in Europe and the Middle East: A historical study. Amsterdam: J. Benjamins. s. 32. ISBN978-90-272-9351-0.
^Allen, William Edward David; Muratoff, Paul (1953). Caucasian Battlefields: A History of the Wars on the Turco-Caucasian Border. Cambridge University Press. ss. 105-217.
^McCarthy, Justin (2012). Ölüm ve Sürgün: Osmanlı Müslümanlarının Etnik Kıyımı (1821-1922). Ankara: Türk Tarih Kurumu Yayınları. ss. 50-56. ISBN9789751625199.
^Marie-Aude Baronian; Stephan Besser; Yolande Jansen (2007). Diaspora and Memory: Figures of Displacement in Contemporary Literature, Arts and Politics. Rodopi. s. 174. ISBN9789042021297.
^Shirinian, Lorne (1992). The Republic of Armenia and the rethinking of the North-American Diaspora in literature. E. Mellen Press. s. ix. ISBN9780773496132. This date is important, for it marks the beginning of the Armenian Genocide, which destroyed the over two-thousand-year Armenian presence in historical, Western Armenia.