Deyrizor Kampları, Ermeni Kırımı sırasında binlerce Ermeni'nin ölüm yürüyüşü sonrası son durağı olarak belirlenen toplama kamplarıdır.[1]İskenderun'daki Amerikan konsolosu Jesse B. Jackson, 300.000 Ermeni'nin Deyrizor'a sürüldüğünü belirtmiştir.[2]
Ermeniler zorunlu tehcir kapsamında iki farklı kampa götürülmüştür. Bunlardan ilki Şam yönü, ikinci yön ise Fırat nehri kıyısını takip ederek Deyrizor'du. Katliamların başlarında, Deyrizor kasabası civarındaki kamplara 30.000 Ermeni yerleşmiştir. Bu topluluk Arap Vali Ali Suad Bey'in koruması altındalardı. Bir süre sonra Osmanlı yönetimi, Zeki Bey'i tayin etmiştir.[3] Aralarında kadın ve çocukların da olduğu Ermeni mülteciler kamplara ulaştığında, çim pişirmek ve ölü kuşları yemek zorunda kalmıştır.[4] Kaynaklara göre, çevrede mağaralar olmasına rağmen, Ermenimülteciler kasıtlı olarak açık havada bırakılmış ve ölüme terkedilmişlerdir. Ayrıca, Ermeniler'in geleceği bilindiği halde herhangi bir hazırlık yapılmamıştır. Ermeniler kendilerini kamp yerine Deyrizor'un çöllerle kaplı düzlüklerinde bulmuşlardır.[5][6]
Resimler
Açlıktan at ölüsünü yemek için toplanmış Ermeni mülteciler
Deyrizor'daki Ermeni soykırım müzesi
Deyrizor'daki Ermeni soykırım anıtı
Surp Harutyun Şapeli, Margade köyü
Kaynakça
^America and the Armenian Genocide of 1915, by J. M. Winter, Cambridge University Press, 2003, p. 162