Türkiye'nin Düzeni |
Yazar | Doğan Avcıoğlu |
---|
Ülke | Türkiye |
---|
Dil | Türkçe |
---|
Konu | Türkiye'de geri kalmışlığın kökenleri ve kalkınma stratejileri |
---|
Türler | Tarih, Politika |
---|
Yayım | 1968 (ilk baskı, Bilgi Yayınevi)
2024 (son baskı, Tekin Yayınevi) |
---|
Yayımcı | Bilgi Yayınevi[1] |
---|
Sayfa | 792 (2024 basımı) [2] |
---|
Türkiye'nin Düzeni, Doğan Avcıoğlu tarafından 1968'de Bilgi Yayınevi tarafından tek cilt olarak basılan eserdir. Daha sonraki yıllarda çeşitli yayınevleri tarafından tekrar yayımlandı.[1]:281
“Nasıl kalkınacağız?” sorusundan hareketle oluşmuş, hedef kitlesi olarak "zinde güçler" olarak tariflenen gruplara yazılmış eser, 1969 yılında Yunus Nadi Armağanı'nı kazanmış, sosyo-ekonomik bir tarihi yaklaşımın ilk ve en başarılı örnekleri arasındadır.[3]:158-168 Çıktığı yıl içinde dört baskı yapmış kitap, 2 bin küsür sayfalık hacimli bir eser olmasına rağmen askerler ve öğrenciler arasında popülerleşerek çok satanlar arasına girmiştir.[4]:103-104
Yazıldığı dönem
| Bu alt başlığın genişletilmesi gerekiyor with: Kasım 2024. Sayfayı düzenleyerek yardımcı olabilirsiniz. |
İçerik
Eserde Selçuklulardan başlayan tarihsel süreç, Osmanlı bağlamında gelişen sömürge tipi bir kapitalizmin Cumhuriyet döneminde Demokrat Parti ile işbirlikçi bir kapitalizme dönüşme sürecini ayrıntılı tarihsel verilerle anlatmıştır. Türkiye’nin kalkınamamasında iç dinamiklerden daha çok dış dinamikler belirleyici kabul edilmiştir. Osmanlı’daki merkeziyetçi yönetim anlayışına yaptığı vurgu ile Türkiye’nin geri kalışını göçebe çobanlığa bağlayan Toynbee'nin, Müslümanlığa bağlayanların, “Asya tipi üretim tarzına bağlıdır” diyen Sencer Divitçioğlu'nun ve “Osmanlı İmparatorluğu bir çeşit feodalitedir” diyen Behice Boran'ın iddialarını reddetmektedir.[3]:158-168 Eserde demokrasi ve liberalizm gibi kavramlara üçüncü dünya açısından eleştirel yaklaşılmıştır.[3]:168-188
Bazı görüşlere göre Kemalizm’e ve Tek Parti Dönemi’ne yönelik olumlu bakış Avcıoğlu’nun Millî Demokratik Devrimcilerle (MDD) ortaklaştığı bir görüş olsa da tarihsel sürecin bilgi ve belgelerle yorumlanması MDD’cilerden ayrışmasını sağlamıştır. Bazı görüşler Avcıoğlu'nun bir Marksist olmamasına rağmen bugüne ve geçmişe bol kaynaklı şekilde sınıf mücadeleleri açısından bakmasını önemli görmüştür.[3]:168-188
Avcıoğlu’nun kapitalizme geçmeye elverişli gelişmiş Anadolu toplumu yorumu, geri kalmışlığı dış faktör olarak emperyalizme dayandırmaktadır. Bazı görüşler burjuvazi eksikliğinin Avcıoğlu tarafından es geçildiğini belirterek eleştirmiştir.[3]:168-188
Esere göre emperyalizm, işbirlikçi burjuvazi ve feodal mütegallibe ittifakını tasfiye etmek için milliyetçi devrimci güçler (asker ve sivil küçük burjuva zümre) ittifak kurmalıdır. Yön dergisinde ilerici güçlerin arasında yer verdiği "milli burjuvazi” unsuru, eserde ilerici güçler arasında sayılmamıştır. Tutucu güçler koalisyonu ayrıntılı şekilde ele alınmış ancak proletarya küçümsenmiştir. Parlamentarizme mesafeli olması ve devrimde öncü güç olarak emekçi kitleyi görmemesi ve iktidarı kestirme yollardan milliyetçi devrimci güçlerle ele geçirecek muğlak bir stratejiye dayandırması bilimsel sosyalizme aykırı görülerek eleştirildi.[3]:168-188
Eserin geçmişe bakış tarzında bugün ve yarına yönelik ortaya konan devrim stratejisi, kalkınma stratejisini belirlemiştir. Avcıoğlu’na göre Türkiye, milli gelir düzeyi düşük ve fakir olduğu için değil, kaynaklarını kötü kullandığı için kalkınamamaktadır. "Reorganizasyon" yapılmadan yürütülen bir kalkınma denemesi ise yavaş, israflı, adaletsiz ve artan ölçüde borçlanmalarla sürdürülebilir. Avcıoğlu kalkınmada izlenebilecek üç yolu; komünist, Amerikan tipi, Oscar Lange'nin "Milli devrimci kalkınma yolu" şekliyle sıralamış ve üçüncüsünün etrafında düşüncelerini şekillendirmiştir.[3]:168-188
Etkileri
Kara Kuvvetleri Komutanı General Faruk Gürler'in "Türkiye'nin Düzeni kitabını okumayan subayı ben eksik görürüm" dediği aktarılmaktadır.[4]:103-104 Sağ görüşlü Taha Akyol, anılarında askerliğini yedek subay olarak Ankara'da yaparken Genelkurmay Başkanlığı kütüphanesinden kitabı edinmek için sıra beklediğini, kitap kendisine geldiğinde bütün satırlarının altının çizildiğini ve yıpradığını anlatmıştır. Dönemin ABD Büyükelçisi Robert Komer, kitap çıktıktan sonra geniş tercümesini yaptırıp Büyükelçilikte kitap hakkında konuşmalar yaptı.[5]
Türkiye’nin Düzeni çıktığı dönemde hem sol hem de sağ düşünce dünyası için ilgi gören bir eser olmasına rağmen 12 Mart 1971 Muhtırası sonrasında Avcıoğlu’nun etkisi kaybolmuş ve eser unutulmuştur.[3]:168-188 Eserin politikası, tarihçiliği ve tarih yazımı eleştirilerin ve övgülerin ana hattını oluşturdu. Azgelişmişlik açısından Türkiye’nin ele alınabileceği bir kuramsal temel oluşturma gayreti içinde olduğu söylenebilir.[3]:168-188
Türkiye’nin Düzeni’nden etkilenerek oluşmuş çalışmalar arasında Bülent Ecevit’in Bu Düzen Değişmelidir, İsmail Beşikçi’nin Doğu Anadolu’nun Düzeni ve İdris Küçükömer’in Düzenin Yabancılaşması gibi önemli eserler vardır. Halil İnalcık’a göre bu Marksist çalışmaların Türk tarihçiliğine olumlu katkıları olmuştur: “Köylü ve emekçi sınıfı, para ve ücretler, günlük yaşam, merkez ve taşra, şehir-köy ilişkileri, gibi araştırma alanları gündeme girmiş, sosyal-ekonomik tarihçinin ufku genişlemiş, Annales mektebinin anladığı biçimde bütüncü (total, holistic, global) bir tarih yazıcılığına yaklaşılmıştır.”[3]:168-188
Basımı
Bunlar dışında farklı basımevleri tarafından da baskıları yayımlanmıştır. Belli başlı baskıları şunlardır:
Yıl
|
Adı
|
Yayınevi
|
Notlar
|
1968
|
Türkiye'nin Düzeni
|
Bilgi Yayınevi
|
Tek cilt
|
1969
|
Türkiye'nin Düzeni
|
Bilgi Yayınevi
|
İki cilt
|
2016
|
Türkiye'nin Düzeni: Dün Bugün Yarın
|
Kırmızı Kedi Yayınevi
|
Tek cilt
|
2024
|
Türkiye'nin Düzeni Dün, Bugün, Yarın
|
Tekin Yayınevi
|
Tek cilt
|
Kaynakça