İdris Küçükömer (1 Haziran 1925, Giresun - 5 Temmuz 1987, İstanbul), Türk iktisatçı ve düşünür. Kemalist ideolojiye, tek parti dönemine dair eleştiriler getirdi ve bununla beraber Türkiye'de sağ ve sol kavramlarının ters oturduğunu, CHP'nin aslında sağ bir parti olduğunu iddia etmesi ile ünlenmiştir.
Yaşamı
İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi'nden 1951'de mezun oldu. Aynı fakültede doktorasını Modern Kapital Teorilerinde Münakaşalı Bazı Problemler teziyle tamamladı. Daha sonra da 1958'de Sosyal Kıymet, İktisadi Refah, Sosyal Tercih ve Bazı Planlama Sebepleri teziyle doçent oldu.[1]
1961'de sol düşünce dünyasının önemli olaylarından biri kabul edilen Yön bildirisinin imzacılarından oldu. 1963'te Yön dergisinin öncüleri tarafından kurulan Sosyalist Kültür Derneğinin kurucuları arasında yer aldı.[1]
Yön'de yazdığı yazılarla tanındı. Ant dergisindeki yazıları tartışma yarattı. Milliyet gazetesindeki açık oturumlarda dönemin yerleşik yargılarını sorguladı. Sonra 1973'te on yıllık bir suskunluğa büründü ve daha sonra Yeni Gündem yazılarıyla tekrar ortaya çıktı.
1966'da istanbul Üniversitesi Profesörler Kurulu tarafından Gelişmiş ve Azgelişmiş Ülkelerin İlişkileri Üzerine: Politik İktisadi Dönüş Denemesi ve diğer bilimsel çalışmalarıyla profesörlüğe yükseltilmesine karar verildi.[1] Fakülte kurulunun profesörlüğe yükseltilmesi için aldığı karar, üniversite senatosunca onaylanmadı. Bunun üzerine Danıştay'da açtığı davayı kazanmasına karşın, profesörlüğüne ilişkin kararname 10 yıllık bir gecikme ile ancak 1976'da yürürlüğe girdi.[kaynak belirtilmeli]
1969'da yayımladığı Düzenin Yabancılaşması eseri döneminde geniş yankı uyandırdı ve siyasal kuramcı olarak şöhret edinmesini sağladı.[1]
Sivil toplumun Batı'da oluşmasına rağmen Doğu'da oluşmama nedenlerini sorguladı.[1] Küçükömer'in ileri sürdüğü en dikkat çeken görüşlerden biri, Türkiye’de devletin despotik niteliğinin sivil toplumun gelişmesi önünde duran en büyük engellerden biri olduğudur.[2]
Başta Sencer Divitçioğlu ve Selahattin Hilav olmak üzere bazı aydınlarla birlikte Türkiye'nin toplumsal tarihine ilişkin çözümlemelerinde Asya Tip Üretim Tarzı (ATÜT) kuramını gündeme getirdi.[kaynak belirtilmeli]
1970'li yılların ardından yaygın sol literatürün aksine kapitalizm ile emperyalizmi birbirinden ayırsa da emperyalizmden bağımsız olmayı savundu. Toplumun demokratikleşmesi için iktisadi hürriyetçilik olarak tanımladığı ekonomide serbest piyasa görüşlerini benimsedi.[1]
Kemalizm'e yönelik eleştirileri
İdris Küçükömer'e göre Kemalizm "sol" veya "ilerici" olmayan, halka zorla dayatmacı ve düzeni olumsuz biçimde değiştiren istikrarsız bir ideolojidir. İdris Küçükömer yazılarında Kemalizm'e ve tek parti dönemine çeşitli eleştiriler getirdi. Küçükömer'in getirdiği eleştirilerden bazıları; bu dönemde tek partinin sınıflar üstü egemen olduğu, anti-demokratik olduğu, devletin dizayn ettiği tek tip insan yetiştirildiği, halktan kopuk olduğudur. "Birinci Adam", "İkinci Adam" kavramları (İdris Küçükömer bunları ayrıca diktatör benzeri unvanlar olarak ele alır) ve bürokratik yalnızlık vardır. Küçükömer'e göre bu dönemin devrimleri yukarıdan aşağı, halka rağmen yapılır. Halk ile bürokratik aydınlar arasında doldurulamaz bir uçurum olduğunu ve Batı kültürünün zorla halka kabul ettirilmeye çalışıldığını söyler.[3]
Küçükömer, Türkiye'nin tek parti döneminde ekonomik kalkınmayı bir türlü başaramadığını iddia etmiştir. 1923'ten 1933'e kadar devletin daha liberalkapitalist yoldan ekonomik kalkınma deneyleri yaptığını, başarısız olunca da CHP tarafından çaresizce devletçiliğe dönüldüğünü ifade eder. Küçükömer'in görüşüne göre istikrarsız ve deneme yanılmayla yapılan ekonomik politikaları ayrıca "devlet eliyle kapitalist yetiştirme" olarak eleştirdi.[3]
İdris Küçükömer'e göre padişahlığın ve tımar sisteminin kaldırılması sonrası dahi buna benzer bir sistem cumhuriyet döneminde devam ettirilmiştir. Küçükömer buna örnek olarak, Mustafa Kemal Paşa'nın 154 bin 709 dönüm toprak sahibi olmasını kanıt olarak öne sürdü. İdris Küçükömer'in bu örneği Kemalistlerce eleştirildi ve Küçükömer'in, Mustafa Kemal Paşa'yı ürünlere el koyan bir toprak ağası gibi göstermeye çalışması şeklinde yorumlandı.[3]
İdris Küçükömer, Kemalist tarihyazımına karşı çıkmıştır. Türkiye yakın dönem tarihinin yeniden yazılması gerektiğini savundu.[4]İttihat ve Terakki ile Kemalizm'i benzer olarak görerek; bunları bürokratik devleti kurup koruyan antidemokratik hareketler olarak tanımladı. Küçükömer, ayrıca Türk Kurtuluş Savaşı'nın anti-emperyalist olmadığını iddia etmiştir, ona göre bu savaş anti-emperyalist değildir ve sadece bir Türk-Yunan savaşıdır.[4]
Eserleri
Düzenin Yabancılaşması (En önemli eseridir. Sağ ve sol kavramlarına esaslı açıklamalar getirmektedir)
Gelişmiş ve Az Gelişmiş Ülkelerin İlişkileri (1966)
^abcKalkandelen, Zülâl (2011). "İdris Küçükömer'in Tezleri, İkinci Cumhuriyetçiliğin Temelleri" 1.Baskı. Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık. s. 63, 44, 99-100.