Sütçüler, Isparta ilinin güneydoğusunda yer alan, Konya, Antalya ve Burdur illerine sınırı olan ilçe.
1938 yılında ilçe olan Sütçüler ilçe merkezinin nüfusu 2014 yılı nüfus sayımına göre 2.661'dir. Deniz seviyesinden 1000 m yüksekte kurulan ilçenin toprakları dağlık ve engebelidir. Sütçüler ilçesinde 7 mahalle, 3 belde belediyesi ve 27 köy bulunmaktadır. İlçe halkının başlıca geçim kaynağı tarım, hayvancılık, balıkçılık ve ormancılıktır. İlçede Süleyman Demirel Üniversitesi'ne bağlı Sütçüler Meslek Yüksek Okulu bulunmaktadır. Sefer Ağa camii, Sığırlık kalesi ve Çandır köprüsü Sağrak Köyü yakınında Adada, Kesme civarında Kocaköy Asarı ve Kasımlar yolu üzerinde Zorzila ilçenin başlıca tarihî eserleri arasında yer alır.
Tarih
Sütçüler İlçesi sınırları içinde, Geç Neolitik (MÖ 8000-5500), Erken Kalkolitik (MÖ 5500-4500) ve Tunç Çağ (MÖ 3000-1200) dönemlerine ait malzeme veren yerleşimlerin bulunmaması varlığı bilinen höyük ve kalıntıların, bilimsel anlamda arkeolojik araştırmaların yapılmamasındandır. Sütçüler İlçesinin Tarih Öncesi ve Tarihi Çağları tam olarak bilinmemektedir. Hitit dönemindeki (MÖ 1800-MÖ 1200) metinlerde bugünkü Sütçüler İlçesi topraklarının da içinde bulunduğu bölgenin adı Pitaşşa olarak geçer. Hitit (MÖ 1800-1200), Frig (MÖ 750-690), Lidya (MÖ 690-547) ve Pers (MÖ 547-334) dönemlerinde bölge sadece siyasal olarak el değiştirmiş, hiçbir zaman tam olarak ele geçirilememiştir. MÖ 334-323 tarihleri arasında Büyük İskender’in kontrolüne giren bölge, MÖ 323 yılında Büyük İskender’in ölümünden sonra haleflerinden Seleukos ve Lysimakhos arasında yapılan Kurupedion Savaşı (MÖ 281) sonucunda Seleukosların eline geçmiştir. MÖ 188 yılında Roma ordusuna yenilerek Apameia (Dinar) Barışını imzalayan Seleukoslar Toroslara kadar olan kısımdan çekilmişler ve bölge Romalılar tarafından Bergamalılara bırakılmıştır. MÖ 188-MÖ 133 yılları arasında Bergama Krallığının elinde bulunan bölgede Sağrak Köyü yakınında Adada, Kesme civarında Kocaköy Asarı ve Kasımlar yolu üzerinde Zorzila bulunmaktadır.
Sağrak Köyü yakınındaki Adada antik kentinin kuruluş tarihi kesin olarak bilinmemekle birlikte şehrin adı ilk kez MÖ 2. yüzyılda yapılan bir anlaşma metninde geçmektedir. Kentte MÖ 1. yüzyılda sikke basıldığı da göz önüne alınırsa kentin bu tarihten daha önce kurulduğunu düşünmek yerinde olacaktır. Roma İmparatorluk döneminde özellikle İmparator Traianus, Hadrianus ve Antoninus Pius dönemleri Adada’nın en parlak dönemleridir. Kentte tabanı taş döşeli bir antik yol, Roma İmparatorluk Çağı Traianus Tapınağı, İmparatorlar Tapınağı, İmparatorlar ve Zeus Megistos-Serapis Tapınağı ile Yeniköy yolu altında kalan İmparatorlar ve Aphrodite Tapınağı yer alır. Ayrıca forum, bazilika, akropol anıtsal çeşme, yönetici binası, açık hava toplantı yeri tiyatro ve mezar anıtı bulunmaktadır.
Kesme Kasabası’nın güneyinde tepe üzerinde bulunan Kocaköy Asarının kuruluş tarihi kesin olarak bilinmemekle birlikte, kent muhtemelen Hellenistik dönemde kurulmuştur. Kentin çevresi kısmen ayakta duran bir surla çevrilidir. Kent içindeki en önemli mimari yapı tamamen yıkılmış durumda olan prostylos planlı tapınaktır. Örenyerinde ana kayaya oyulmuş dikdörtgen biçimli dört adet sarnıç ilginç bir mimari gösterir. Kent üzerinde mezar anıtları vardır.
Sütçüler - Kasımlar yolu üzerinde, dağ yamacında yer alan Zorzila kenti kalıntıları, Roma dönemine ait olup, şehir hakkında fazla bilgi yoktur.
Bölge MÖ 130’da Romalılar tarafından ele geçirilerek, MÖ 102-MÖ 49 yılları arasında Kilikya Eyaleti içine alınmış daha sonra Asia Eyaletine bağlanmıştır. MÖ 39 yılında Galat Kralı Amyntasın kontrolüne giren bölge MÖ 25 yılına kadar bu durumda kalmış, daha sonra Galatya Eyaleti içine alınmıştır. Roma İmparatorluğu’nun MS 395 yılında parçalanmasıyla Doğu Roma İmparatorluğu (Bizans) sınırları içinde kalmıştır.
Sütçüler ve çevresi 1204 yılında çevredeki şehirlerle birlikte Anadolu Selçuklu Devletinin eline geçmiş ve Oğuz boylarına mensup Türk aşiretleri ile Yörükler tarafından yurt edinilmiştir. Anadolu Selçuklu Devletinin yıkılmasının ardından Feleküddin Dündar Bey tarafından 1301 yılında kurulan Hamitoğulları Beyliği sınırları içine girmiştir. Bölge 1324-1327 yılları arasında İlhanlılar’ın Anadolu valisi Timurtaş tarafından işgal edilmiş ve Dündar Bey de bu dönemdeki İlhanlı hakimiyetini tanımıştır. Timurtaş’ın Mısır’a kaçışından faydalanan Dündar Bey’in oğlu Hızır Bey 1328 yılında tekrar bölgeye hakim olmuştur.
Sütçüler ve çevresi, Sultan I. Murad zamanında Osmanlı topraklarına katılmıştır. Osmanlı Devleti’nin ilk dönemlerinde Hamid Sancağının Eğirdir Kazasına bağlı bir nahiye iken, daha sonra müstakil bir kaza yapılarak, sancak merkezinin bulunduğu Isparta’ya bağlanmıştır. Ancak 19. yüzyılın ikinci yarısında (1867'de) tekrar nahiye statüsüne indirilmiştir. 1868 yılında Bucak, Cumhuriyetin ilk yıllarında ise Bavullu olarak adlandırılan nahiye merkezi, bulunduğu yerin dağlık ve engebeli olması nedeniyle dağ anlamına gelen Cebel adını almış, 1938 yılında bucak merkezinin teklifi ve İl Daimi Encümeni’nin kararı ile ilçe yapılmıştır. Sütçülere bağlı iki kasaba ve 27 köy vardır. İlçenin başta bağlı olduğu il olan Isparta'ya ve diğer önemli merkezlere uzak olması gelişmesini engellemiştir.
Coğrafya
Sütçüler ilçesi 37,5 kuzey enlem, 31 doğu boylam üzerinde Isparta ilinin güneyinde yer almaktadır. Doğusunda Konya iline bağlı Beyşehir-Seydişehir ilçeleri, kuzeybatısında Eğirdir, güneyinde Antalya iline bağlı Serik ve Manavgat ilçesi yer almaktadır. Güneybatısında Burdur-Bucakla komşu olan ilçe, kuzeydoğusunda Isparta ilinin Aksu ilçesi ve kuzeydoğusunda da Ş.Karaağaç ilçesi ile komşudur.
Batı Torosların kollarının kesiştiği Göller Bölgesinde yer alan ilçe Beyşehir sınırından Dedegöl (Dippoyraz) Dağı, kuzeyde Eğirdir'den Anamas Dağı, Yılanlı Ovası (Yayla) ve Kovada Gölü sınır oluşturur. Güneyde Bucak ilçesinden Aksu (Isparta Çayı), güneyde Serik'ten ise Sanlı Yaylası ayırır.
Yüzölçümü 1287 km2'dir. Rakımı 250 metre ile 2500 metre arasında değişmektedir.
İlçe merkezi Başkoz, Belen, Birlik, Cami, Erenler, Yeşildere ve Yukarı Mahalle olmak üzere 7 mahalleden oluşmaktadır. İlçeye bağlı 30 köy bulunmaktadır.
Nüfus
Ekonomi
İlçe ekonomisi coğrafi yapıya bağlı olarak gelişmemiştir. Ekilebilir arazinin azlığı tarımsal gelişmeyi kısıtlamış, yöre halkını hayvancılığa yönlendirmiştir. Sadece Akdeniz ikliminin yaşandığı Çandır ve Yeşilyurt'da tarım ürünlerinden ekonomik gelir sağlamaktadır. İlçe ihtiyacının büyük bölümünü bu yöre karşılamaktadır. Verimli topraklara sahip Çandır ve Yeşilyurt köylerinde yerfıstığı, susam ve bol sebze meyve yetiştirilir. Son yıllarda seracılıkta önemli gelişmeler olmuştur.
Tarım ve hayvancılık
İlçe toprakları killi-kalkerli yapıdadır. Arazilerin eğimi %40-60'lara kadar çıkar. Üst toprak 8–10 cm derinliğindedir. Killi kalkerli tınlı bünyeli granül ve fırda yapıdadır. Tarım arazilerinin %85'i ormandan kazanılmış arazilerdir. Bu nedenle aşırı erozyona maruz kalmaktadırlar. Tarım topraklarında organik madde azdır.
Toplam 8.117 hektar tarım arazisinin 1339 hektarı sulanabilir, 6778 hektarı kuru tarım arazisidir. Arazi topoğrafik yapısının aşırı meyilli ve engebeli olması esasen az olan su kaynaklarının arazide kullanışlı hale getirilmesini engellemektedir. Sulu tarım belirli bölgelerde köy kenarlarında yapılmaktadır. Elma ve gül üretimi Ayvalıpınar'da, sebzecilik ve seracılık Çandır, Şehler, Melikler, Yeşilyurt gibi köylerde, kiraz ise Kasımlar Kasabası, ibişler, Güldallı, Darıbükü köylerde yapılmaktadır. İlçede toplam 128 adet sera bulunmaktadır.
Kekik Akçal Dağının çevresinde, Sanlı yaylasında, Kesme, Kasımlar, Beydili köylerinde, yaylalarda ve ormanlık arazilerde doğal olarak yetişir. Doğal yetişme alanları dışında B) Hayvancılık: Hayvancılık yörede genellikle kıl keçisi yetiştiriciliği üzerinedir. Ancak yörenin orman bölgesi olması sebebiyle, kıl keçisinin ormana verdiği zarar dikkate alınarak bu faaliyette kısıtlamaya gidilmiştir. Bu durum hayvancılıkla uğraşan kesimi koyun ve sığır besiciliğine yöneltmiştir.
Yaylada kekiğin ve kır çiçeklerinin bol oluşu arıcılık faaliyetlerine imkân tanımaktadır. Arıcılığın geliştirilmesi yönünde Köylere Hizmet Götürme Birliği kaynaklı olan TKV gözetiminde ve İlçe Tarım Müdürlüğü elemanlarının teknik yardımıyla 2000-2004 yılları arasında 9000-12000 fenni kovan dağıtımını amaçlayan 28000 dolarlık bir proje yürütülmektedir.
Balıkçılık da son yıllarda yöre halkının geçim kaynakları arasına girmiştir. İlk zamanlar birkaç balık çiftliği ile başlayan bu uğraş, Karacaören Barajının kurulmasıyla önemli bir seviyeye gelmiştir. Karacaören Baraj Gölünde yılda ortalama 45900 kg balık üretimi yapılmaktadır. İlçede toplam 9 adet alabalık üretme tesislerinde yıllık 81 ton alabalık üretimi yapılmaktadır.
Sanayi ve ticaret
İlçede büyük çaplı sanayi kuruluşu yoktur. İlçedeki en önemli sanayi kuruluşu Sütçüler Hidroelektrik santralidir.
İlçede büyük çaplı ticaret erbabı bulunmadığı için ticaret hayatı pek gelişmemiştir.
Sütçüler ve köyleri halkının %75'inin esas geçim kaynağı ise, yakın zamanlara kadar sütçülük ve yoğurtçuluk olmuştur. Yöre halkının insanları İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya ve Eskişehir gibi büyük şehirlerde seyyar süt ve yoğurtçuluk yaparak geçimini sağlamışlardır.
Akdut ve dut pekmezi bilhassa Sütçüler ilçe merkezinin sakinlerinin uzun süre önemli geçim kaynaklarından birini oluşturmuştur. Günümüzde Belediye tarafından düzenlenen pekmezin hatırası, “Dut ve Pekmez Festivali” ile yaşatılmaya çalışılmaktadır.
Sütçüler yöresinin diğer bir geçim kaynağı da ormancılık veya keresteciliktir. Yörede 20 bin hektar civarında kara ve kızılçam ormanı ile bol miktarda meşe (pelit) ardıç ve maki ormanları bulunmaktadır. Cumhuriyet döneminde özellikle 1950’li yıllardan sonra yöredeki ormanlar değerlendirilmeye başlanmıştır. Yöre halkı ormancılıkla ilgili faaliyetlerde çalışıp, belirli kazançlar elde etmektedirler. 1970-1997 yılları arasında 17 köyde Orman Köylerini Kalkındırma Kooperatifi kurulmuştur. İlçede küçük çaplı da olsa ağaç sanayisi ile uğraşan merkezde dört, taşrada ise tahmini 40 kadar hızarda orman ürünleri işlemeciliği yapılmaktadır. İlçenin ihtiyacına cevap verecek demir doğrama atölyeleri de sanayi alanında hizmet veren diğer kuruluşlar arasındadır.
Sütçüler ilçe merkezinde ve köylerinde, özellikle Osmanlı döneminde dokumacılığın da önemli bir yeri olduğu bilinmektedir. Dokumacılığın zayıflamasıyla birlikte yörede gelişmeye başlayan halıcılık, yöre halkının bir süre (özellikle 1950-1980'li yıllar arasında) önemli bir geçim kaynağını oluşturmuştur. 1951 yılında ilçe merkezinde Halıcılar Küçük Sanatlar Kooperatifi kurulmuş ve bu kooperatif aracılığıyla köylere halı ipliği ve halı tezgâhı götürülerek, halıcılık teşvik edilmiştir. Bu dönemde halkın yaklaşık %75'i halı dokumakta ve hemen hemen her evde bir halı tezgâhı bulunmakta idi. Günümüzde ise sadece Sütçülere bağlı Kesme Kasabasında halıcılık kooperatifi faaliyetlerini sürdürmektedir.
Belediye
Sütçüler İlçesi 800 yıllık bir geçmişe sahiptir. Eğirdir’e bağlı bir nahiye iken 1938 yılında ilçe ve Belediye statüsünü almıştır. 1938 yılında ilçede Belediye teşkilatı, Belediye Başkanı Ahmet Çetinkaya dahil 7 memur ve müstahdemden oluşan personel ile kurulmuştur. Belediye teşkilatının kurulmasıyla nahiye zamanında yapılmış bulunan ahşap bir binaya yerleşmiştir. 1961 yılı Eylül ayında ilçe merkezinde çıkan yangında Belediye binası dahil 23 ev ve 27 dükkân yanmıştır. Evleri yanan konut sahipleri, 7269 sayılı Afetler Kanunu gereğince Bayındırlık ve İskan Bakanlığının hazırlamış bulunduğu plana göre evleri yapılarak afetzedelere teslim edilmiştir. 1967 yılında Belediye hizmet binasının yapımına başlanmış ve 1970 yılında bitirilmiştir. Belediye hizmetlerini halen bu binada devam ettirmektedir.
Resim galerisi
-
Sütçüler ilçesi
-
Sütçüler ilçesi
-
Sütçüler ilçesi
-
Sütçüler ilçesi
-
Uzaktan Sütçüler'e bakış
Kaynakça
Dış bağlantılar
Wikimedia Commons'ta
Sütçüler ile ilgili ortam dosyaları bulunmaktadır.