Panagia Vlaherna Meryem Ana Ayazması

Dış giriş kapısı
Meryem Ana Ayazması
Dış görünümü

Panagia Vlaherna Meryem Ana Ayazması (Yunanca: Ιερόν Αγίασμα Παναγίας τον Βλαχερνών; Ierón Ayíasma Panayías ton Vlahernón), İstanbul Fatih'te bulunan bir Bizans kilisesi ve ayazmasıdır.

Tanımı

Yüksek duvarlarla sokaktan ayrılmış olan avlunun içindedir. Buradaki ilk kilise İmparatoriçe Aelia Pulheria tarafından yapımına başlatılmış ve I. Leo (h. 457-474) zamanında tamamlanmıştır. İçerisinde, Meryem’in elbisesi olduğu ileri sürülen Filistin’den getirilmiş bir “Moforion" bulunuyordu. I. Jüstin (h. 518-527) tarafından genişletilmiş, III. Romanos (h. 1028-1034) da tekrar elden geçirilmiştir. 1070'de yanan kiliseyi IV. Romanos (h. 1068-1071) tekrar yeni baştan yaptırmıştır.

XI. Yüzyılda dini işlevinin yanı sıra İmparatorluğun idari işlerinin de yürütüldüğü bir merkez olmuştur. Komninos döneminde buradaki saray kompleksinin içine alınmışsa da çıkan bir yangında tahrip olmuştur. Onarımdan bir süre sonra 1434'te tekrar yanmış ve bir daha tamir edilmemiştir. Hatta 1545'te buraya gelen Pierre Gilles kilisenin arsası üzerinde çingenelerin yaşadığını yazmaktadır. 1860'a kadar arsa durumunda bulunan arazi üzerine bugünkü kilise inşa edilmiştir. İçerideki kitabesinde 13 Ocak 1860'da ibadete açıldığı yazılıdır. 6-7 Eylül 1955 deki olaylarda tahrip edilen kilise İstanbul Vakıflar Başmüdürlüğü tarafından Y. Mimar Süreyya Yücel'in kontrolünde yenilenmiştir.

Dini otoritelerce onaylanmış kanonik dört İncil'den üçüncüsünün yazarı olan Luka’nın kendi el çizimleri ile Meryem Ana’yı ve bebek İsa’yı gösterdiği ikona ve Hz İsa’nın kefen bezinden bir parça ise kilisede saklanmış ancak bugün hiçbiri İstanbul’da olmayan diğer kutsal emanetlerdir.

Hz. İsa’nın kefeni Latin istilası (13. yüzyıl başı) sırasında Torino’ya götürülmüş.

Luka’nın el yapımı ikona 1375’de İmparator tarafından Sümela Manastırı'na götürülerek ayinde sergilenmiş.

Hz. Meryem’in kemeri ise ilk yangından kurtarıldıktan sonra Padişah II. Mehmet’in annesi tarafında Yunanistan’daki Aynoroz'da bulunan 23 manastırdan bir tanesi olan Yuhannes manastırına hediye edilmiş.

Kutsal emanetlerin yanı sıra ikonaları ile de meşhur olan kilise, mezhep tartışmaları ile farklı kiliselerdeki ikonaların tahrip edildiği ikonoklazm döneminde (8. Yüzyıl) ayrı bir değer kazanmıştır. Şehrin ve kilisenin koruyucusu olan Meryem Ana, ikonasında tam boy olarak cepheden görünür, ellerini iki yana açılmıştır, göğsünde bir madalyon ve madalyonun içinde de çocuk İsa bulunmaktadır. Bu tür Meryem Ana tasvirlerinin hepsine ikonografide bu kiliseye ithafen “Blakherna Meryemi" denilmektedir.

Mimarisi

Kapalı Yunan haçı planında olan kilisenin apsis'i dışarıya dört köşe çıkıntı ile açılmaktadır. Orta mekanın üzerini sekizgen yüksek kasnaklı bir kubbe örter. Diğer yerlerin üst örtüsü kiremit kaplı kırma çatıdır. Naos (ana salon) bir basamakla yükselen beş cepheli apsis ile nihayetlenir. Burada gümüş çerçeve içindeki kucağında çocuk İsa'yı taşıyan Meryem ikonası İstanbul'daki Rum kiliselerindeki en eski ikonadır. Çan kulesi avluda demir iskelet üzerine asılmış bir çandan ibaret olup çok basittir. Kilisenin yan tarafında küçük bir Ayazma vardır.

Klasik Rum mimarisinden farklı olarak kilisenin girişi ve narteksi, Naos bölümünün dışında kalan yan taraftadır. Kilisenin “Dünyevi bölüm” olan Naos cemaat alanı olarak da adlandırılıyor. Naos alanının karşısında da perde ile yarım ay şeklinde ayrılmış "Uhrevi bölüm" bulunuyor. Papaz ayini burada başlatır ve bitirir. Özellikle dinin yayıldığı ilk yıllarda vaftiz olmamış Hristiyanlar ayine narteks bölümünden katılırlarmış.

Kilisenin mimarisi ve iç dekorasyonu ile ilgili olarak Semavi Eyice Meryem Kilisesi diyor. "İki sütun dizisi ile üç nefe ayrılmış bir bazilika idi. Meryem'in kutsal elbisesi veya örtüsü ise bitişikteki şapelde saklanıyordu. II. lustinos, kilisenin iki tarafına birer çıkıntılı kanat yaptırarak ona bir haç biçimi vermiştir. Duvarlar mermer levhalarla kaplı, orta nişin duvarı mozaiklerle süslenmiştir. Özel saygı gösterilen bir de Meryem ikonası vardır.

200'ü aşkın Meryem tasviri arasında Blaherniotissa olarak adlandırılan bu resimde orans duruşuyla (iki kolunu kaldırmış niyaz eder vaziyette) bir Meryem tasvirinin göğsü üzerinde madalyon içinde İsa'nın büst halinde resmi yer alıyordu. Kilisenin eski yazarların da dikkatini çektiği görünür.

Naos bölümündeki Ayazma çeşmesinde şu palindrom (iki yönden okunduğunda da harfler aynı sırada yer alan yazı) bulunuyor: Sadece yüzünü değil, günahlarını da yıka.

Ayazmanın En Önemli Özelliği

Bu Ayazma'nın en önemli özelliği dünyada Pazar günü ayinini Cuma günü yapan tek Hristiyan Kilisesi olmasıdır. Bu özellik 1400 yıl önceki bir efsaneye dayanmaktadır.

MS 2.YY da Orta Asya'da adı duyulmaya başlayan Avarlar 6.YY da Bizans ordularını defalarca yenilgiye uğratmış, Kafkasya'dan Macaristan’a kadar geniş bir bölgede güçlü bir devlet olmuşlar, ancak İstanbul'u MS 617 ve MS 626 yıllarında iki defa kuşatmalarına rağmen sonuç alamamışlardır.

Efsaneye göre son kuşatmada, bir cuma günü, İstanbul tam teslim olacakken gökyüzünde Meryem Ana görünmüş, sonrasında fırtına yağmur sel gibi çok ciddi tabiat olayları sonucunda Avar orduları başarısız olmuş, kuşatmayı bitirmişler ve İstanbul işgalden kurtulmuştur. Bu olaydan sonra Cuma günü, Panayia Vlaherna Ayazması cemaati tarafından kutsal gün olarak ilan edilmiş ve Pazar ayinleri Cuma günleri yapılmaya başlanmıştır. Bu gelenek günümüzde de halen devam ettirilmektedir.[1][2][3][4]

Galeri

Kaynakça

  1. ^ "Panagia Vlaherna Meryem Ana Ayazması(Kilisesi)". Şark Çelebi. 12 Mart 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  2. ^ "İstanbul Fatih - Panagia Vlaherna Meryem Ana Ayazması". 9 Ağustos 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  3. ^ "Vlaherna Kilisesi". Özhan Öztürk. 9 Kasım 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  4. ^ "Meryem Ana Ayazması". 9 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi.