1889-1930 yılları arasında dünyanın en uzun yapısı olarak kayda geçmiştir.
Eyfel Kulesi (Fransızca: La tour Eiffel [la tuʀ ɛˈfɛl]), Paris'teki demir kule. Kule, aynı zamanda tüm dünyada Fransa'nın sembolü halini almıştır. İsmini, inşa ettiren Fransız inşaat mühendisi Gustave Eiffel'den alır.[1] En büyük turizm cazibelerinden biri olan Eyfel Kulesi, yılda 6 milyon turist çeker. 2002 yılında toplam ziyaretçi sayısı 200 milyona ulaşmıştır.
Eyfel Kulesi 1887 ile 1889 yılları arasında Gustave Eiffel'in firması tarafından, Fransız Devrimi'nin 100. yıl kutlamaları çerçevesinde düzenlenen Expo 1889 Paris fuarının giriş kapısı olarak inşa edilmiştir. Aslında kulenin mimarı Gustave Eiffel değil, İsviçreli Maurice Koechlin'in siparişi üzerine tasarlayan Stephen Sauvestre'dir. Meslektaşı Emile Nouguier ile beraber ilk tasarımları yapmıştır. Kulenin, 7.739.401 Frank 31 Sent tutan inşaat masrafları, Gustave Eiffel'in tahminlerinin 1 milyon frank üstündedir. 1889 yılındaki açılış tarihinden önceki 5 ayda 1,9 milyon kişi ziyaret edince, yıl sonuna kadar toplam masrafın 3/4'ü çıkartılmıştır.
3.000 işçi 26 ay boyunca 18.038 adet demir parçayı 2,5 milyon perçinle bir araya getirdi. Hiç ölüm vakası yaşanmamış olması, o günün şartlarında şaşırtıcı bir durumdur.
Ancak kule, onu bir utanç lekesi olarak gören Paris halkının tepkisini de çekmiştir. Bazı sanatçılar devasa bir sokak lambasına benzetirken, bir fabrika bacası gibi Paris'in görsel itibarını zedeleyeceğini ileri sürmüşlerdir. Böylelikle devrin sanatçı ve edebiyatçı çevresinde bir kampanya başlatılmış, bu kampanya süresince ünlü sanatçıların imzaladığı bildiriler dağıtılmıştır. Bugün ise Eyfel Kulesi, Dünya'nın en güzel mimari yapılarından biri olarak kabul edilir. Parisliler onu Demir Bayan olarak adlandırırlar.
İlk başlarda Eiffel, Kule'ye sadece 20 yıl için müsaade almıştı. Dolayısıyla, 1909 yılında kulenin sökülmesi gerekiyordu. Ancak kule, iletişim için çok uygun yüksekliğe ulaştığından ve yeni yüzyılda Atlantik ötesi haberleşmeye imkân tanıdığından, kalmasına izin verildi. Bu bağlamda Eyfel Kulesi radyo yayıncılığının gelişmesinde önemli rol oynamıştır. Eyfel Kulesi, radyo dalgalarını çok uzun mesafelere yayabilmesi avantajıyla, l. Dünya Savaşı’nda sinyal kesici ve bozucu olarak da kullanılmıştır. Eyfel Kulesi, günümüzde Paris'in en çok ziyaret edilen noktası olsa da, en tepedeki 27 metrelik radyo vericisiyle halen bir verici istasyonu olarak kullanılmaktadır.[2]
Teknik özellikler
Eyfel Kulesi 300 m yüksekliktedir. Zirvesindeki televizyon vericileri 27 m daha yükseklik kazandırır. Günümüzde yaygın olarak kullanılan çelik yerine demirden inşa edilmiş, özel teknikler sayesinde günümüze kadar sağlam olarak gelmiştir.
200.000 metrekare alanda bulunan Eyfel Kulesi her 7 yılda bir, 60 ton boya ile boyanır. Bu çalışmada 25 boyacı görev yaparken, çalışma 15 ay sürer. Bu işlem sırasında 1.500 fırça, 5.000 zımpara kağıdı ve 1.500 iş tulumu tüketilir. Ayrıca güvenlik maksadıyla toplam 50 km güvenlik halatı, 20.000 metrekare koruyucu ağ kullanılır. Boyama maliyeti yaklaşık 3 milyon Euro tutar. Zaman içinde kulenin rengi kırmızımsı kahveden, sarımsı kahveye, daha sonra kestane kahvesinden bugünkü bronz tonuna dönüşmüştür. Kule 3 renk tonunda boyanır. En açık renk zirvede kullanılırken, en koyusu zeminde kullanılır.
Kulede intihar olayları da yaşanmaktadır. Şu ana kadar 400 kişi bunu gerçekleştirmiştir. Zamanla, intiharların önüne geçmek maksadıyla platformların çıkış noktalarına demir parmaklıklar yerleştirilmiştir.
22 Temmuz 2003 tarihinde, kısa devre sonucu, kulenin zirvesinde, hemen en üst ziyaretçi platformunun üstünde yangın çıkmıştır. Yangın bir saat gibi bir sürede kimse yaralanmadan söndürülmüştür.
Manzara platformları
Kamuya açık platformlar 57 m, 115 m ve 276 m yükseklikte bulunur.
Ziyaretçiler, üç asansörle kuzey, batı ve doğu kanatlarından ilk iki platforma ulaşır. İlk ve ikinci katlarda lokantalar mevcuttur. Ayrıca ilk katta, Eyfel Kulesinin tarihinin anlatıldığı bir sergi bulunur. En üst platforma ulaşmak isteyen bir ziyaretçi, ikinci katta aktarma yapar ve başka bir asansöre geçer. En üst platform hem çatılı hem de üstü açık bir alana sahiptir.
Kulenin açılışından sonra, ilk platforma kadar 50 yolcu taşıyan iki hidrolik asansör kullanıma girmişti. Bunlar için gerekli hidrolik presler 16 sütuna monte edilmişti. Kuzey kanadından başka bir asansörle ikinci kata ulaşılıyordu. 2. Dünya savaşı sırasında, işletim sistemindeki hasarlar sebebiyle bunlar devre dışı kalınca, Adolf Hitler kuleye yaya olarak çıkmak zorunda kalmıştı.
Taklitleri
Dünyanın en çok tanınan ve ziyaret edilen turistik noktalardan birisi olan Eyfel Kulesi, inşa edildiği günden beri farklı ülkelerdeki pek çok yapıya doğrudan veya dolaylı olarak ilham kaynağı olmuştur. Kuleden esinlenerek inşa edilen ilk yapı örneklerinden biri, günümüzde Birleşik Krallık sınırları içerisinde bulunan Blackpool Kulesi'dir. Dönemin Blackpool belediye başkanı John Bickerstaffe, 1889 yılında Paris'e yaptığı bir gezi sırasında Eyfel Kulesi'nin heybetinden oldukça etkilenmiş ve bunun bir benzerini de kendi kasabasına inşa ettirmek istemiştir. Günümüzde halen ayakta olan bu kule, yaklaşık 158 metre uzunluğuyla tamamlandığı dönemde Birleşik Krallık'ta insan eliyle inşa edilmiş olan en uzun yapı unvanını sahipti.[3] Ayrıca; 1891 yılında Londra'da da benzer bir kule inşa etmek amacıyla bir proje başlatılmış, fakat Watkin's Tower adı verilen yapı çeşitli sebeplerden ötürü 1907'de yıkılmıştır.
Öte yandan Eyfel Kulesi'nin en ünlü kopyalarından birisi de Japonlar tarafından 1958 yılında inşa edilen Tokyo Kulesi'dir.[4] Yaklaşık 4000 ton ağırlığında olan ve 333 metre yüksekliğindeki bu kule, dünyanın en yüksek kendinden destekli çelik kulesi ve Japonya'nın en uzun insan ürünü yapısıdır. Bunun dışında Amerika Birleşik Devletleri'ne bağlı bir eyalet olan Nevada'da da Eyfel Kulesi'nin yarı ölçeğinde bir kopyası inşa edilmiş ve Paris Las Vegas adıyla 1993 yılında ziyarete açılmıştır. Eyfel Kulesi'nin Mason, Virginia ve Durango gibi diğer Amerika şehirlerinin yanı sıra Asya ve Avrupa'daki çeşitli ülkelerde 50'den fazla gerçek, yarı veya farklı ölçeklerde kopyaları bulunur.[5] 2011 yılında National Geographic tarafından yayımlanan bir televizyon serisi olan Pricing the Priceless programında yapılan bir araştırmaya göre günümüzde Eyfel Kulesi'nin birebir benzerinin inşa edilebilmesi için 480 milyon Amerikan dolarından daha fazla bir bütçeye sahip olunması gerekmektedir ve bu rakam orijinal kulenin inşa edildiği dönemde yapılan masrafın (yaklaşık 8 milyon Frank) 12 katına eşittir.[6]