Erizipel, cildin yüzeysel tabakasının (üst dermis) nispeten yaygın bir bakteriyel enfeksiyonudur. Cilt içindeki yüzeysel lenf damarlarına kadar uzanır. Kabarıklık ile karakterize, İyi tanımlanmış, hassas, parlak kırmızı döküntü, tipik olarak yüzde veya bacaklarda, ancak cildin herhangi bir yerinde ortaya çıkabilir. Bir selülit şeklidir ve potansiyel olarak ciddi seyredebilir.[1][2][3]
Erizipel genellikle, A grubu β-hemolitik streptokoklar olarak da bilinen Streptococcus pyogenes bakterisi tarafından deride çizikler veya böcek ısırığı gibi yollarla meydana gelir. Selülitten daha yüzeyseldir ve tipik olarak daha kabarık ve sınırlıdır.[4] Terim, "kırmızı ten" anlamına gelen Yunanca ἐρυσίπελας (erysípelas) kelimesinden gelmektedir.[5]
Hayvanlarda erizipel, Erysipelothrix rhusiopathiae bakterisi ile enfeksiyonun neden olduğu bir hastalıktır. Hayvanlarda meydana gelen hastalığa Elmas Deri Hastalığı adı verilir ve özellikle domuzlarda görülür. Kalp kapakçıkları ve cilt etkilenir. Erysipelothrix rhusiopathiae insanları da enfekte edebilir ancak bu durumda enfeksiyon erisipeloid olarak adlandırılır.
Belirti ve bulgular
Belirtiler genellikle aniden ortaya çıkar. Etkilenen bireylerde ateş, titreme, yorgunluk, baş ağrısı, kusma gelişebilir ve genellikle ilk enfeksiyondan sonraki 48 saat içinde görülür.[1][2]Kırmızıplak hızla genişler ve keskin bir şekilde sınırlandırılmış ve deriden kabarıktır.[4][6] Cilt şişmiş görünebilir, sıkı hissedilebilir, sıcak ve yumuşak hissedilebilir veya portakal kabuğuna benzer bir kıvama sahip olabilir.[2] Ağrı şiddetli olabilir.[6]
Daha şiddetli enfeksiyonlar veziküllere (çiçek veya böcek ısırığı benzeri izler), kabarcıklara, peteşilere (küçük mor veya kırmızı lekeler) ve cilt nekrozuna neden olabilir.[6]Lenf düğümleri şişebilir ve lenfödem gelişebilir. Bazen lenf düğümüne uzanan kırmızı bir çizgi görülebilir.[7]
Enfeksiyon; yüz, kollar, parmaklar, bacaklar ve ayak parmakları dahil olmak üzere cildin herhangi bir yerinde oluşabilir ancak genellikle ekstremiteleri tercih etme eğilimindedir.[1] Göbek deliği ve lenfödem bölgeleri de etkilenen yaygın bölgelerdir.[6]
Yağ dokusu ve tipik olarak gözler, kulaklar ve yanaklar çevresindeki yüz bölgeleri enfeksiyona en duyarlıdır.[8] Ekstremitelerin tekrarlayan enfeksiyonu kronik ödeme (lenfödem) yol açabilir.[2]