Dor istilası, MÖ. 13 yüzyılın sonları ile MÖ. 12. yüzyılın başlarında Yunanistan’ın Dorlar tarafından dalgalar halinde istila edilmesidir.[1] Dorlar’ın Yunanistan’a nereden geldikleri, dolayısıyla önceki yurtlarının neresi olduğu ve göç nedenleri halen bilinmemektedir. En olası görüş, Orta Avrupa’dan, muhtemelen günümüz Polonya’sından göçe başladıkları, burada Keltler’in, İliryalılar’ın, Daçyalılar’ın ve Traklar’ın komşuları oldukları yönündedir.[2]
Nedeni ve etkileri
Doğu Avrupa'da meydana gelen kıtlıklar nedeniyle bazı kavimler doğuya doğru göç etmeye başlamıştır. Bu göç eden kavimler, karşılarına çıkan kavimleri de göçe zorlayarak Anadolu ve Suriye'ye kadar uzun bir mesafede göç dalgası oluşturmuşlardır. Bu göç dalgalarının Yunanistan’a yönelen bölümünde İliryalılar ve Dorlar, Yunanistan’daki Miken Uygarlığı’nı dağıtmışlardır. Miken krallıkları yıkılmış, bu krallıkların Ege Denizi, Batı Anadolu kıyıları, Doğu Akdeniz kıyı ve adalardaki kolonileri ile ticari bağlantıları kesilmiştir. Yunanistan’a, adalara ve Anadolu’nun güneybatı kıyılarına yayılan Dorlar, benzer seviyede bir uygarlık geliştirmemişler, ticaret büyük ölçüde daralmış, yazı unutulmuştur. Günümüzde Dor İstilası’nın neden olduğu bu duruma, ki 400 yıl sürmüştür, “Dor Karanlık Çağı” adı verilmektedir.[2][3] Bu kavimlerin önünden kaçan kavimler Anadolu'ya geçmişler ve Hititler'in yıkılmasına veya bir duraklama dönemine girmesine neden olmuşlardır. Ancak tarihçilerin genel kanısına göre, Hititler Ege Göçleri sonunda yıkılmıştır.[4] Göçler sonunda yunan anakarasından ayrılan Aioller, kuzeybatı Anadolu'ya (Edremit Körfezi ve civarı); İyonlar, Batı Anadolu'nun orta kesimine (kabaca İzmir ili ve civarı), Dorlar ise Anadolu'nun güneybatı köşesine (kabaca Muğla) yerleşmişlerdir.
Dor göçleri
Troia Savaşı`ndan bir yüzyıl sonra Myken uygarlığının çöküşünü ve Troia`da savaştığı anlatılan Myken krallarına ait sarayların yıkılışını izleyen evrede, Dor adıyla bildiğimiz bir ırk Güney Yunanistan`a kadar inerek hemen hemen bütün Yunan kıtasını etkiledi. Dor`lar genç ve dinamik bir kavmin bütün kudret ve güveniyle Yunanistan'a girmişler, kendilerine göre, Doris adını taşıyan yukarı Kefisos vadisinde bir süre oturduktan sonra, kara yolundan, Boiotya üzerinden İstmos bölgesine geçmişler ve buradan, Arkadya dışta kalmak üzere, bütün Peloponnes'i işgal eylemişlerdir. Dorlar da, Akhalar gibi Yunanca konuşuyorlardı; fakat bazı başka teorilere göre ise Akhalar Aiol ve İon lehçesini, Dorlar ise Dor lehçesini kullanmaktadırlar. Fakat yapılan dilbilimsel araştırmalar İon lehçesinin M.Ö. 1200`den kullanılmadığını göstermektedir. Aiol ve Dor lehçeleri ise muhtemelen o dönemlerde henüz
oturmamış olmalıydı. Bu araştırmalar ışığında Yunanistan`ın kuzeyi ile güneyi arasında dilbilimsel açıdan bir farklılığın olmadığını söylemek daha doğru olacaktır. Kuzeyden gelen bu istilaların sonucunda birçok Yunan ana yurdunu bırakıp, Ege
Denizi`nin karşı kıyılarına göç ettiler. Dorlar, Arkadya dışta kalmak üzere bütün Peloponnes`i işgal etmişlerdir. Kendilerinden çok daha üstün bir kültüre sahip olan Akaların yer yerde yenildiğini ve oralardan ayrıldıklarını görüyoruz. Bu çapta bir yenilginin sebebinin dorların kullanmış oldukları demir silahların neden olduğu düşünülmektedir.
Nedenleri
Dorlar dalgalar halinde birbirinin arkasından Yunanistan`a girdikten sonra bu ülke zamanla bunlara yetmemeye başlamıştır. Bu nedenle göçlerden yaklaşık bir yüzyıl sonra Dorlar da doğuya göçmen gönderdiler. Bunlar Rhodos ve Kos adaları ile karşısındaki Karia bölgesine yerleştiler. Göçler sırasında kurulan kentlerin hepsi kıyıda ya da kıyının yakınında bulunmaktadır. Yunan Orta Çağ'ının sonunda başlayan büyük kolonizasyon hareketinde Dorlar doğuya doğru ilerleyerek Likya`nın doğu kıyılarında Faselis, Ovalık
Kilikya`da Soloi kolonilerini meydana getirmişlerdir. Bazı Dor kabilelerinin Pampilia ve Kıbrıs`a da ulaşmış olduklarını bu ülkelerde konuşulan lehçelerdeki Dor unsurlarından anlamaktayız.
İlk göçler
Yunanistan`dan göçen ilk göçmenlerin Thesselia ve Boiotia`da yaşayan Aioller olduğu düşünülüyor ve Lesbos Adası`na ve Troas bölgesi ile İzmir Körfezi arasındaki topraklara yerleştiler, böylece bu bölge Aiolis adıyla anılmaya başlandı. Daha sonraları ise onları, efsaneye göre Atina Kralı Kodros`un oğulları başkanlığındaki İonlar izledi. İonlar Aiolis`in güneyine gelip, Maiandros Nehri`ne doğru yayıldılar. Yerleşme hareketlerinin 10. yüzyılda da başladığı ve uzun süre devam ettiği anlaşılmaktadır. Bu hareket sırasında yeni topraklarda ciddi bir direnişle karşılaşmadıkları düşünülmektedir, çünkü M.Ö. 1200 dolaylarında Hitit İmparatorluğu`nun
parçalanmasından sonra Anadolu`da düzenli bir devlet kurulamamıştır ve yerli halk ancak yöresel bağlamda karşı koyabilecek durumdadır. Batı Anadolu`ya ilk gelenlerin Aioller olduğu düşünülüyor. İonlar ise yaklaşık yarım yüzyıl sonra buralara gelmişlerdir.
Kültürler
Dor istilalarının neden olduğu karışıklıklara rağmen Aka kültürü ile 1150 yılından sonra yavaş bir şekilde belirmeye başlayan Dor kültürü arasında birçok bölgede birtakım bağlar göze çarpmaktadır. Hatta Dor İstilasına maruz kalan Attika`da Aka üslubunun yavaş yavaş DorYunan üslubuna geçtiği “submyken” ve “protogeometrik" vazolarının bezemelerinde görünmektedir. Dor istilasından sonra eski Yunan halkı bir seçim yapmak zorunda kalmışlardır. Birçoğu yabancı bir kavmin etkisi altına girmek istemeyerek Anadolu kıyılarına göçmüşlerdir. Yunanistan`da kalanların büyük bir kısmı ise Dorlar tarafından toprağa bağlanmış, tarlaları sürmek için köleleştirilmiş ve ellerindeki toprakları Dorlara vermek zorunda kalmışlardır.[5]
Kaynakça