Futboldadiziliş, oyuncuların sahadaki pozisyonlarının ne şekilde olduğunu tanımlayan terim. Takımlar, oyun tarzlarına göre çeşitli dizilişler gerçekleştirmektedirler.
Futboldaki dizilişleri tanımlamak için, oyuncuların sahanın boylamasına yer aldıkları pozisyonlar göz önünde bulundurulur. Pozisyonu sabit olan kaleciler dizilişin dışındadır. Kendi kalesine en yakın oyuncu grubundan başlanarak, aynı hat üzerindeki oyuncu sayısına göre diziliş belirtilir. Dört defans, dört orta saha ve iki forvet oyuncusundan oluşan bir diziliş 4-4-2 olarak adlandırılır. Oyunun bu üç ana pozisyonu da kendi içerisinde alt gruplara ayrıldığından, bu alt grupları ifade etmek için daha fazla rakamdan oluşan dizilişler de kullanılmaktadır. 4-2-3-1 dizilişinde orta saha oyuncuları, ikisi defansif ve üçü ofansif olmak üzere iki ana gruba ayrılmıştır.
Terminoloji
Dizişler, oyuncuları (kaleci hariç) sahadaki konumlarına göre kategorize ederek tanımlamaktadır. Defans oyuncularına öncelik verilir. Örneğin 4-4-2, dört defans, dört orta saha ve iki forveti tanımlamak için kullanılır.
Geleneksel olarak, aynı kategorideki oyuncular (örneğin 4-4-2'deki dört orta saha oyuncusu) genellikle saha boyunca oldukça düz bir çizgide oynarlar, dışarıda olanlar ise genellikle biraz daha ileri bir pozisyonda oynarlar. Birçok modern dizilişte durum böyle değildir ve bu da bazı analistlerin kategorileri iki ayrı gruba ayırmasına ve dört, hatta beş numaralı dizilişleri kullanmasını sağlamıştır. Yaygın bir örnek, orta saha oyuncularının iki savunma ve bir hücum oyuncusuna bölündüğü 4-2-1-3'tür; bu nedenle bu dizilişin 4-3-3 tipi olduğu düşünülebilir. Beş numaralı dizilişin bir örneği, orta sahanın bir defansif orta saha oyuncusu, iki orta saha oyuncusu ve bir hücum orta saha oyuncusundan oluştuğu 4-1-2-1-2 olabilir; bu bazen bir tür 4-4-2 (özellikle dört orta saha oyuncusunun oluşturduğu baklava şekline atıfta bulunan 4-4-2 baklava) olarak kabul edilir.
Numaralandırma sistemi 1950'lerde 4-2-4 sistemi geliştirilene kadar mevcut değildi.
Bu maddedeki dizilişlerde "kaleci altta" kuralı kullanılmaktadır, ancak başlangıçta durum tam tersiydi. İlk numaralandırma sistemlerinde kaleci için 1 numarayla başlar (dizilişlerin en üstünde) ve ardından savunma oyuncuları soldan sağa ve ardından forvetler en altta olacak şekilde aşağıya doğru gösterilirdi.
Dizilişlerin seçimi ve kullanımı
Dizilişlerin seçimi genellikle teknik direktörün oynatabileceği futbolcu tipleriyle ilgilidir.
Dar dizilişler: Merkezî orta saha oyuncularının çok olduğu takımlar veya merkezden daha iyi hücum yapan takımlar, dizilişte dört veya beş merkezî orta saha oyuncusuna yer vererek 4-1-2-1-2 veya 4-3-2-1 gibi dar dizilişleri benimseyebilir. Bununla birlikte, dar dizilişlerde genişlik sağlamak ve geniş alanlardaki hücumu destekleyebilmek için bek oyuncularına ihtiyaç duyar.
Geniş dizilişler: Forvet ve kanatlarının güçlü olduğu takımlar, 4-2-3-1, 3-5-2 ve 4-3-3 gibi dizilişleri benimseyebilir. Geniş dizilişler hücum yaparken oyunun geniş alana yayılmasını ve defans oyuncularının daha fazla alana odaklanabilmesini sağlar.
Takımlar oyun sırasında dizilişlerini değiştirme gereği duyabilir.
Hücum dizilişlerine geçiş: Arzulanan bir sonuç için oyunu kovalayan takımlar, sonuç almak için bir savunma oyuncusundan veya orta saha oyuncusundan fedakârlık yaparak oyuna forvet dâhil edebilir. Bu tarz değişimlere örnek olarak 4-5-1'den 4-4-2, 3-5-2'den 3-4-3 ve 5-3-2'den 4-3-3 örnek verilebilir.
Savunma dizilişlerine geçiş: Bir takım öndeyken skoru koruma gereği duyabilir ve teknik direktör, hücumdan bir oyuncuyu çıkarak yerine defans oyuncusu dâhil edip daha savunmacı bir yapıya geçebilir. Savunma veya orta sahaya yeni dâhil olan oyuncu, rakipleri kovalamak ve topa sahip olma avantajı için oyuna güç katar. Bu tarz değişimlere örnek olarak 4-4-2'den 5-3-2, 3-5-2'den 4-5-1 ve 4-4-2'den 5-4-1 örnek verilebilir.
Dizilişler, belirli bir takımın oyun tarzını analiz etmekte aldatıcı olabilir. Örneğin, normalde hücumcu 4-3-3 dizilişinde oynayan bir takımda teknik direktör, hücumdaki üç oyuncudan ikisini orta sahaya çekerek hızlıca 4-5-1 dizilişine geçebilir.
Tarihsel dizilişler
19. yüzyılın futbol maçlarında, savunma futbolu oynanmazdı ve dizilişlerde de bu saldırganlık tüm oyuna yansıyordu.
30 Kasım 1872 tarihinde İskoçya ve İngiltere arasında oynanan ilk millî maçta İngiltere, sekiz forvetli 1-1-8 veya yedi forvetli 1-2-7 dizilişinde oynarken; İskoçya, altı hücum oyuncusuyla 2-2-6 dizilişinde oynamıştır. İngiltere'de bir oyuncu defansta kalıp kaybedilen topları alır ve bir veya iki oyuncu orta sahada gezip kalan oyuncuların kovalaması için topu ileri atardı. O zamanki İngiliz oyun tarzı tamamen bireysel mükemmellikle ilgiliydi ve İngiliz oyuncuları top sürme yetenekleriyle ünlüydü. Oyuncular topu mümkün olduğu kadar ileriye götürmeye çalışacaklardı, ancak daha fazla ilerleyemedikleri zaman, başkalarının kovalaması için öne atacaklardı. Maçta İskoçya, topu oyuncuların arasından paslarla geçirerek İngiltere'yi şaşırttı. İskoç oyuncular dizilişe çiftler hâlinde dağıldı ve her oyuncu topu her seferinde yanındaki çiftine pas vermeyi denedi. Ancak iki takım da bu kadar hücuma yönelik oynamasına rağmen oyun 0-0 berabere bitti.
2-3-5 (Piramit)
Uzun vadeli ilk başarılı diziliş olarak ilk kez 1880 yılında kaydedildi.[1] Ancak, futbolda 1960 yılında Caxton tarafından yayınlanan kaynakta şu şekilde belirtilmiştir:
"Wrexham ... 1877 yılında Galler Kupası'nın ilk kazananı ... kesinlikle Galler'de ve muhtemelen Britanya'da ilk kez bir takım, üç yarı-bek ve beş forvetle oynadı ..."
2-3-5 dizilişi, başlangıçta "Piramit" olarak biliniyordu, sayısal diziliş olarak geriyi referans alıyordu. 1890'larda İngiltere'de standart olarak kullanılan bir dizilişti ve tüm dünyaya yayılmıştı. Bazı değişikliklerle 1930'lara kadar en üst düzey takımlarda kullanıldı.
Bu dizilişle ilk defa hücum ve savunma arasında bir denge sağlandı. Savunmada iki defans oyuncusu (stoperler); orta saha oyuncuları (yarı bekler) boşlukları doldururken (genellikle rakibin kanat oyuncuları ve iç forvetleri markajlanır) rakibin forvetlerine bölgesel markaj yapılıyordu (özellikle orta üçlü).
Ortadaki yarı bek, hem takımın hücumunu düzenlemede hem de rakibin santraforunu markajlarken, en tehlikeli oyuncularından biri olarak kilit bir rol oynadı.
Bu diziliş, forma numaralarının geri ve sağdan itibaren sıralanmasını sağladı.[2]
Danubya Okulu
Danubya Futbol Okulu, 2-3-5 dizilişini modifiyeleyerek ortadaki forvetleri öne doğru daha fazla çekti. 1920'lerde Avusturyalılar, Çekler ve Macarlar tarafından kullanıldı ve 1930'larda Avusturyalılarda tepeye çıktı. Kısa pas ve bireysel becerilere dayanıyordu. Bu okul, o zamanlar Avusturya'yı ziyaret eden İngiliz antrenörler Hugo Meisl ve Jimmy Hogan'dan etkilendi.
Metodo (2-3-2-3)
Metodo, 1930'larda İtalya millî takımını çalıştıran Vittorio Pozzo tarafından tasarlandı.[3] Danubya Okulu dizilişinin bir türeviydi. 2-3-5 dizilişinden çeviren Pozzo, rakiplerinin orta alanına üstünlük sağlamak için yarı-beklerinin biraz daha desteğe ihtiyaç duyacağının farkına varmıştı ve bu nedenle 2-3-2-3 dizilişini oluşturarak forvetlerin ikisini orta sahanın önüne doğru geri çekti. Bu diziliş, etkili konta ataklar sağlarken aynı zamanda önceki dizilişe göre daha güçlü bir savunma oluşturuyordu. İtalya millî takımı, üst üste 1934 ve 1938Dünya Kupalarını kazanırken bu dizilişi kullanıyordu. Pep Guardiola'nın Barcelona ve Bayern Münih'te bu dizilişin modern versiyonunu kullandığı iddia edildi.[4] Diziliş, aynı zamanda langırttaki standart dizilişe benzer; iki defans, beş orta saha ve üç forvet (akslar üzerine monte edildiğinde "oyuncular" değiştirilemez).
WM
Oyuncuların pozisyonlarının oluşturduğu çizgilere göre adlandırılan WM sistemi, 1925 yılında ofsayt yasasında yapılan değişikliğe karşı 1920'lerin ortalarında Arsenal'in teknik direktörü Herbert Chapman tarafından tasarlandı. Değişim, forvetlerin kendileriyle kale çizgisi arasında ihtiyaç duydukları rakip oyuncularının sayısını üçten ikiye düşürdü. Bu, rakip santraforu durdurmak için bir stoperin kullanılmasına yol açtı ve savunma ile hücum oyunlarını dengelemeye çalıştı. Dizilişin başarılı olmasıyla 1930'ların sonlarında İngiliz kulüplerinin çoğu WM dizilişini benimsemişti. Geriye dönük olarak WM, 3-2-5 veya 3-4-3 ya da daha kesin olarak onu sembolize eden harfleri yansıtan 3-2-2-3 olarak tanımlandı. Dizilişin ortasındaki iki yarı kanat ve iki iç forvet arasındaki boşluk Arsenal'in etkili bir şekilde kontra-atak yapmasına izin verdi. WM daha sonra birkaç İngiliz ekibi tarafından uyarlansa da, hiçbiri bunu Chapman'ın yaptığı gibi uygulayamadı. Bunun sebebi İngiliz oyununda Alex James tarzında futbolcuların nadir olmasıydı. Chapman'ın Arsenal'de başarıyla uygulattığı bu diziliş, futbol tarihinin en eski oyun kurucularından biri olan bu futbolcunun etrafında dönüyordu. 2016 yılında eski Arsenal futbolcusu Patrick Vieira, yeni teknik direktörlük yaptığı New York City'ye WM dizilişini getirdi.[5]
WW
WW dizilişi (mevcut şema düzenine göre kalecinin altta olduğu MM dizilişi olarak da bilinir. Ancak o zamanlar alışılmış olduğu gibi kaleci üstte tasvir ediliyorsa buna WW dizilişi denir), M'yi "ters" çevirerek 3-2-2-3/WM dizilişini 3-2-3-2'ye dönüştüren Macar teknik direktör Márton Bukovi'nin WM'den geliştirdiği diziliştir.[6] Takımında etkili bir santraforu olmaması nedeniyle, santrafordaki pozisyonu orta sahaya çekerek oyun kurucunun olduğu bir taktiğe çevirmiştir ve başka bir orta saha oyuncusuna savunmaya odaklanma talimatı verilmiştir. Hücumda 3-2-1-4'e dönüşen diziliş, takımın top kaybında 3-2-3-2'ye dönmüş ve bu diziliş bazen WM ile 4-2-4 arasında bir tür genetik bağlantı olarak tanımlanmıştır. Bu diziliş Bukovi'nin vatandaşı Gusztáv Sebes tarafından 1950'nin başlarında Macaristan'ın Altın Takımı'nda başarıyla uygulanmıştır.[6]
3-3-4
WW dizilişine benzeyen 3-3-4 dizilişinin WW'dan farkı, santraforun aksine bir iç forvetin iki yarı-kanatın yanında orta saha şemasına konumlandırılmış olmasıydı. Bu oluşum 1950'lerde ve 1960'ların başlarında yaygındı. Sistemin en iyi geliştiricilerin biri, Danny Blanchflower, John White ve Dave Mackay'i orta saha bölgesinde konumlandıran 1961'in çift kupalı şampiyonu Tottenham Hotspur'du. Ayrıca teknik direktör Co Adriaanse, 2005-06 Primeira Liga'da bu dizilişi uygulayarak Porto'ya şampiyonluk kazandırdı.
4-2-4
4-2-4 dizilişi ile güçlü bir hücum ile güçlü bir savunma birleştirmeye çalışıldı ve WM dizilişinin sertliğine bir tepki olarak algılandı. Aynı zamanda WW'nun daha gelişmiş bir dizilişi olarak kabul edildi. 4-2-4, sayılar kullanarak tanımlanacak ilk dizilişti.
4-2-4'e giden ilk dizilişler Márton Bukovi tarafından tasarlanırken, 4-2-4'ün oluşum temelinde iki kişi bulunuyordu: 1950'lerin başların Brezilyalı teknik direktör Flávio Costa ve diğer bir Macar Béla Guttman. Brezilyalılar bu fikirleri tartışırken, Macarlar onları harekete geçiriyor gibiydi ve bu taktikler ikisinden bağımsız şekilde gelişti.[6][7][8] Tamamen geliştirilmiş 4-2-4 ancak 1950'nin sonlarında Brezilya tarafından uygulandı.
Costa, fikirlerini "köşegenli sistem" adı altında Brezilya gazetesi O Cruzeiro'a yayınladı ve burada kullanılan şemalarda ilk kez makalede kullanılan numaralara göre dizilişi tanımladı.[7] "Köşegenli sistem", 4-2-4'ün bir başka öncüsüydü ve futbolcularda doğaçlamayı teşvik etmek için yapıldı.
Guttmann, Macar antrenörlerinin deneyimini kullanarak bu taktiksel fikirleri geliştirmeye yardımcı olmak için daha sonra 1950'lerde Brezilya'ya taşındı.
4-2-4 dizilişinde, oyuncuların artan beceri ve zindelik seviyelerinden yararlanarak orta saha oyuncularının her iki görevi de yerine getirmesi için altı savunmacı ve altı hücumcu kullanıldı. Dördüncü savunma oyuncusu, savunma oyuncularının sayısını artırdı, ancak çoğunlukla oyuncuların birbirine daha yakın olmalarına izin verdi, bu durum da aralarında etkili bir işbirliğine olanak sağladı. Bunun anlamı; daha güçlü bir savunma, daha güçlü bir hücuma izin veriyordu.
Nispeten boş olan orta saha, artık sadece topu çalmakla kalmayıp aynı zamanda topu tutması, pas atması, hatta koşması ve bir hücum başlatması gereken defans oyuncularına da dayanıyordu. Bu yüzden bu diziliş, defans oyuncuları da dâhil tüm oyuncuların bir şekilde becerikli ve inisiyatifli olmasını gerekli kılarak Brezilyalı oyuncuların aklına kazındı. 4-2-4, sadece iki orta saha oyuncusunun savunmada sorun oluşturabileceğinden yüksek bir taktiksel farkındalık seviyesine ihtiyaç duyuyordu. Sistem aynı zamanda dizilişin oyun boyunca değişmesine izin verecek kadar akışkandı.
Modern futbolda aşağıdaki dizilişler kullanılmaktadır. Esnek olan bu dizilişler, takımın ihtiyacına ve mevcut oyunculara göre şekillenebilir. Herhangi bir dizilişin varyasyonları, oyuncuların konumlarındaki değişiklikleri ve ayrıca geleneksel bir savunmacının libero ile değiştirilmesini de kapsar.
4-4-2
Bu diziliş, 1990'larda ve 2000'lerin başında futbolda en yaygın dizilişti, hatta FourFourTwo dergisi adını bundan ilham aldı. Orta saha oyuncuları hem savunmayı hem de hücumu desteklemek için çok çalışması gerekiyordu: tipik olarak merkezî orta saha oyuncularından birinin forvet çiftini desteklemek için olabildiğince hücuma çıkması gerekirken, diğer orta saha oyuncusu diğerlerini savunmak için "tutucu rol" rolü oynaması gerekiyordu. Kanatlardaki iki orta saha oyuncusu, hücumlarda kaleye doğru yaklaşması ve aynı zamanda beklere yardımcı olması gerekiyordu.[9][10] Avrupa düzeyinde 4-4-2 dizilişini kullanan takımlara en iyi örnek Arrigo Sacchi ve daha sonra Fabio Capello'nun çalıştırdığı Milan verilebilir. Milan bu taktikle, 1988 ve 1995 yılları arasında üç Şampiyon Kulüpler Kupası, iki Kıtalararası Kupa ve üç UEFA Süper Kupası kazandı.[11] Milan'ın bu dizilişi, 1980'lerin sonlarında ve 1990'ların başında İtalya'da popüler oldu.
Daha yakın zamanlarda yorumcular, en üst düzey seviyede 4-4-2'nin 4-2-3-1 gibi dizilişlerin çıkmasıyla aşamalı olarak sona erdiğini söyledi.[12] 2010 yılında Şampiyonlar Ligi'ni kazanan hiçbir İspanyol, İngiliz ve İtalyan ekibi 4-4-2'ye güvenmedi. İngiltere'nin 2010 FIFA Dünya Kupası'nda 4-2-3-1 oynayan Alman ekibine elenmesinden sonra İngiltere millî takım teknik direktörü Fabio Capello (1990'larda 4-4-2 ile Milan'da başarı yakalayan), "giderek eskiyen" 4-4-2 dizilişini oynattığı için eleştirildi.[13]
Forvetlerden birinin partnerinin arkasındaki "boşlukta", "ikinci forvet olarak oynadığı 4-4-2 varyasyonu.[16] İkinci golcü genellikle daha zeki bir oyuncudur ve oyun kurar. Topla koşmadan veya takım arkadaşlarına pas vermeden önce topu almak için orta sahaya gelebilir.[16] Sistem, 2009-10 sezonunda Fulham tarafından belirgin şekilde kullanılmış ve orta saha futbolcusu Zoltán Gera, 2010 UEFA Avrupa Ligi finaline gitmede sahip olan bu taktikte forvet Bobby Zamora'nın arkasında oynamıştır.
4-4-2 baklava veya 4-1-2-1-2
4-4-2 baklava (4-1-2-1-2 olarak da bilinir), adını orta sahasının konumundan almaktadır. Takımdaki genişlik beklerin ileri itilmesiyle gelmektedir. Defansif orta saha bazen defansif oyun kurucu olarak kullanılır, ama disiplinli kalması ve arka dörtlüyü koruması gerekmektedir.[17] Merkezî ofansif orta saha oyuncusu topu almaktan ve topu beklere veya önündeki forvetlere dağıtıp oyunu ya geniş şekilde ya da doğrudan kurmakla sorumludur.[18] Top kaybedildiğinde orta saha dördü savunmaya yardım etmeli ve iki forvet kontra-ataklar için serbest olmalıdır.[18] Bu dizilişin en ünlü örneği Carlo Ancelotti'nin 2003'te Şampiyonlar Ligi'ni kazandığı ve 2005 yılında finalist olduğu Milan takımıdır. Milan, ofansif orta sahada Rui Costa ve daha sonra Kaká'nın yer aldığı dönemde, yetenekli orta saha oyuncusu Andrea Pirlo'nun da sahada oynayabilmesi için bu dizilişi uygulamıştır.[19] 2006 yılında Milan, Andriy Şevçenko'nun ayrılışıyla bu dizilişi terk etmiş ve aşamalı olarak "Noel Ağacı" dizilişine geçmiştir.
4-1-3-2
4-1-3-2, 4-1-2-1-2'nin bir çeşidi olarak güçlü ve yetenekli bir merkezî defansif orta saha içermektedir. Bu durum, ilerideki üç orta saha oyuncusunun daha ileride ve agresif oynamasına izin verir. Ayrıca oyun kurarken ve kontra-ataktan çıkarken savunmacı orta sahaya pasla geri dönebilmelerini sağlar. 4-1-3-2, sahanın ileri merkezinde oyun hakimiyetini artırır ve hücumcu bir diziliş olarak kabul edilir. Hızlı kanat oyuncularına ve güçlü geçiş yeteneklere sahip rakip takımlar; üç ofansif orta saha oyuncusu savunma hattına geri dönmeden önce kanatlardan hızlı bir şekilde baskı oluşturarak takımı zorlayabilir. Valeriy Lobanovskiy, Dinamo Kyiv ile üç Avrupa kupası kazanırken bu dizilişi kullanan en ünlü teknik direktörlerdendir. Ayrıca 1966 Dünya Kupası'nda İngiltere millî takımını çalıştıran Alf Ramsey de bu dizilişi kullanmıştır.
4-3-3
4-2-4'ten geliştirilen 4-3-3, 1962 Dünya Kupası'nda Brezilya millî takımı tarafından kullanılsa da, bu diziliş daha önce 1950 ve 1954 Dünya Kupalarında Uruguay millî takımında oynanmıştır. Orta sahadaki ekstra oyuncu daha güçlü bir savunma sağlar ve orta saha farklı etkiler için kademeli olarak yerleştirilebilir. Üç orta saha oyuncusu normalde savunmayı korumak için birlikte çalışır ve koordine bir birim olarak saha boyunca yanal olarak hareket eder. Üç forvet, hücumu yaymak için alan boyunca ikiye bölünür ve 4-4-2'deki kanat orta sahalarda olduğu gibi kendi beklerine yardımcı olurken aynı zamanda onalrdan rakip beklere de markaj uygulaması beklenebilir. Bir oyunun başlangıcından itibaren kullanıldığında, bu dizilişin geniş kapsamlı bir oyunu teşvik ettiği yaygın olarak kabul edilir ve oyunun ortasında bir orta saha oyuncusunu değiştirmek için ekstra bir oyuncu öne getirerek oyunun sonralarında 4-4-2'ye değiştirme uygulaması ile karıştırılmamalıdır. Bu diziliş, kısa paslı bir oyun için uygundur ve topun ayakta tutulması için kullanışlıdır.
Bir defansif orta saha oyuncusunun (genellikle dört veya altı numaralı) ve iki ofansif orta sahanın yer aldığı (sekiz ve on numaralı) 4-3-3, 1960'lar ve 1970'lerde İtalya, Arjantin ve Uruguay'da yaygındı. İtalyanların oynadığı 4-3-3, iki yarı kanattan birinin liberoya (süpürücü) dönüştüren WM dizilişinin bir modifikasyonuydu. Arjantin ve Uruguay'ın dizilişleri ise 2-3-5'ten türetildi ve kavramsal olarak hücumcu yarı orta sahayı korudu. Bu dizilişi ünlü yapan millî takım, 1974 ve 1978 Dünya Kupası'nda bu dizilişle oynayan Hollanda oldu.
Kulüp futbolunda bu dizilişi ön plana çıkaran ekip, 1970'lerin başında Johan Cruyff ile üç Şampiyon Kulüpler Kupası kazanan Ajax olurken; 1980'lerin sonunda İtalya'da Foggia takımı ile bu dizilişi canlandıran Zdeněk Zeman oldu. Ayrıca bu dizilişi kullanan Norveçli teknik direktör Nils Arne Eggen, 15 Norveç ligi şampiyonluğu kazandırdı.
Günümüzde bu dizilişi kullanan çoğu takım uzman bir defansif orta saha kullanmaktadır. Buna son örnekler José Mourinho'nun çalıştırdığı Porto ve Chelsea takımları ile Pep Guardiola'nın çalıştırdığı Barcelona takımı sayılabilir. Mourinho'nun Chelsea'deki ilk görevinde bu dizilişi İngiltere'ye getirmesiyle de itibar kazanmış ve bu diziliş Guardiola'nın Manchester City'si tarafından yaygın olarak kullanılmaktadır. Liverpool teknik direktörü Jürgen Klopp, Premier League ve UEFA Şampiyonlar Ligi'ni kazanan takımda dinamik bekler ve ileri üçlü (Muhammed Salah, Sadio Mané, Roberto Firmino) ile yüksek presli 4-3-3 dizilişini kullanmıştır.[20]
4-3-1-2
4-3-3'ün bir varyasyonu olan bu dizilişte bir forvetin yerine merkezî ofansif orta saha kullanılmaktadır. Diziliş, her iki taraftaki forvet ile ofansif orta sahanın merkezden hücuma odaklanmaktadır. 4-3-3'e göre daha dar bir diziliştir. Bu dizilişle başarı yakalayan takımlara örnek olarak; José Mourinho'nun 2002-03 UEFA Kupası ve 2003-04 UEFA Şampiyonlar Ligi kazananı Porto ekibi; Carlo Ancelotti'nin 2002-03 UEFA Şampiyonlar Ligi ve 2003-04 Serie A şampiyonu Milan ve 2009-10 Premier League kazananı Chelsea verilebilir. Ayrıca bu dizilişi benimseyen Massimiliano Allegri, Milan ile 2010-11 Serie A şampiyonluğu kazanmıştır. Maurizio Sarri, 2012 ve 2015 yılları arasında Empoli'de bu dizilişi kullanarak, bu süre zarfında takımı Serie A'ya çıkarmış ve daha sonra 2014-15 Serie A sezonunda 15. sırada bitirerek küme düşmekten kurtarmıştır.
4-1-2-3
4-3-3'ün defansif orta saha ile beraber iki merkezî orta saha ve akışkan üç forvetin yer aldığı bir varyasyonudur.[21]
4-3-2-1 ("Noel Ağacı" dizilişi)
Yaygın olarak "Noel ağacı" dizilişi olarak tanımlanan 4-3-2-1, bir forveti daha orta sahaya getirerek "boşlukta" oynatmak için geri sürmüş ve iki forvet, öndeki forvetin gerisinde konumlandırılmıştır.
Terry Venables ve Christian Gross, bulundukları süre içinde Tottenham Hotspur'da bu dizilişi kullanmıştır. Daha sonra bu diziliş, İngiltere'de popülerliğini kaybetmiştir.[22] Ancak Carlo Ancelotti, Milan'ı çalıştırırken bu dizilişi de kullandığı bilinmektedir.
Bu yaklaşımda, üç orta saha oyuncusunun ortasındaki oyun kurucu gibi davranırken, hücumcu orta sahalardan biri serbest oynar. Bununla birlikte, orta saha üçlüsü için öndeki iki ofansif orta sahanın bireysel yeteneklerini kullanan hızlı oyuncular olması da yatkındır. "Noel Ağacı" dizilişi, nispeten dar bir diziliş olarak kabul edilir ve geniş alanda oynayabilmek için bekleri kullanır. Ayrıca nispeten akışkandır. Açık oyun sırasında, yanlardaki merkezî orta sahalardan biri kanatlara kayabilir.
4-2-3-1
Bu diziliş; İspanyol, Fransız ve Alman takımları tarafından yaygın olarak kullanılmaktadır. Göze defansif olarak görünse de, hem kanat oyuncuları ve bekler atağa katıldığı için oldukça esnek bir diziliştir. Savunmada 4-5-1 veya 4-4-1-1 dizilişine benzer. Topa hakimiyeti korumak ve orta saha alanını kontrol ederek rakip atakları durdurmak için kullanılır. Tek forvet, orta saha oyuncusu ve bekler kendisine top attıkça topu tutmak için çok uzun veya güçlü olabilir. Forvet ayrıca çok hızlı olabilir. Bu gibi durumlarda, rakibin savunması erken geri çekilmek zorunda kalır, böylece hücum merkezindeki orta saha oyuncusu için yer bırakır. Bu diziliş, özellikle bir oyun kurucunun vurgulanması gerektiğinde kullanılır. Taktiği kullanan kişiler tercihlerine göre geleneksel kanat oyuncusu oynatmayı, ters kanat kullanmayı veya kanat orta saha kullanmayı tercih edebilir. Farklı takımlar ve teknik direktörler 4-2-3-1 hakkında farklı seçenekler kullanır, ancak aralarındaki ortak faktör çift pivotun varlığıdır. Bu çift pivot, defansın önündeki çift ön liberodur.[23]
Millî takım düzeyinde bu diziliş; Belçika, Fransa, Hollanda ve Almanya millî takımları tarafından asimetrik bir şekilde ve genellikle kanat orta saha veya ters kanat oyuncusu olan hücumculara yer verilerek kullanılır. Diziliş aynı zamanda 1950'lerden 1970'lere kadar Brezilya tarafından 4-2-4 dizilişinin alternatifi olarak kullanılmıştır. Orijinal 4-2-4'ün kullanışına benzer şekilde uygulanmış ve bu dizilişin bu şekilde kullanılması altı oyuncunun hücum altı oyuncunun defans yaptığı çok ofansif bir taktik düzeni oluşturmuştur. Önceki dört hücumcu, ilerideki tek forvete destek olmak için bir çift kanat forvet ve oyun kurucu forvet olarak ayarlanmıştır. Ayrıca Mário Zagallo, 1970 yılında Brezilya millî takımını çalıştırırken 4-2-3-1'in öncülerinden biri olarak görülmüştür.[24]
Son yıllarda daha fazla hücum rolüne sahip bekler tamamen artarken, kanattaki oyuncular (oyun kurucu forvetler, ters kanatlar ve ofansif kanat orta sahalar) rakip beklerin dönüşlerini takip etme ve engelleme konusunda savunma sorumluluğu üstlenmişlerdir.
Bu diziliş, eski Real Madrid teknik direktörü Manuel Pellegrini tarafından kullanılmış ve büyük bir övgüyle karşılanmıştır.[28] Pellegrini, ayrıca Villarreal ve Málaga'dayken de bu dizilişi kullanmıştır. Diziliş daha önce, Pellegrini'nin mentörü Fernando Riera tarafından kullanılan 4-2-4 ile ilişkilidir.[29]
İki adet 6, iki adet 10, iki adet 9, yani beklerimiz yukarı ve aşağı işin çoğunu yapıyor ve bizim için genişliği yaratıyor. Bazen 10'larımız yarı boşluklara geçebilir veya bu genişliği oluşturmak için geniş bir alana çekilebilirler. Takıma genişlik yaratabilmek için her zaman en az bir oyuncuya ihtiyacımız var.
Kare orta sahalı 4-2-2-2, NWSL takımı North Carolina Courage tarafından 2017 - 2021 yılları arasında, hücumcu bekler görevlendirilirken akıcı bir şekilde kanat değiştirme ve geniş hareket etme özgürlüğüne sahip bir ön dörtlü kullanılarak konuşlandırılmıştır.[30][31][32] Takım, bu dizilişle iki kez NWSL play-off şampiyonluğu alarak arka arkaya üç sezon ligi kazanmış ve bu süreçte galibiyet, sayı ve gol sayılarında sezon rekorları kırmıştır.[33][34]
Bu diziliş, daha önce Real Madrid'de Vanderlei Luxemburgo tarafından 2004-05 sezonunun ikinci yarısında ve 2005-06 sezonu boyunca kullanılmış ve başarısız olmuştur. Bu dizilişin "derinden kusurlu" ve "intihar" olduğu açıklanmıştır.[35][36] 1980'lerin başında Brezilya tarafından daha önce kullanılmasına rağmen Luxemburgo bunu kullanan tek kişi değildir.[37][38] Önce Telê Santana, daha sonra Carlos Alberto Parreira ve Vanderlei Luxemburgo, "Sihirli Dikdörtgen"i kanat-beke dayandırmayı önermiştir. Diziliş, hücumlarda 3-4-3'e dönmektedir, çünkü kanat-beklerden biri sahanın ortasına doğru hareket etmektedir.[39]
Kolombiya'daki 4-2-2-2, Fransız-Şili eğiliminden farklı olan bir tarz olan Brezilya'nın 4-4-2 baklavasıyla yakından ilgilidir ve klasik 10 numara ile iki yönlü orta sahanın tamamlanmasıyla oluşmaktadır. 4-2-2-2 dizilişi, standart dörtlü (sağ bek, iki stoper ve sol bek), iki orta saha oyuncusu, iki destek forvet ve iki tam forvetten oluşmaktadır.[40] 4-6-0'a benzer şekilde, dizilişin başarılı bir şekilde işlemesi için özellikle uyarı ve mobil bir ön dörtlü gerekmektedir. Diziliş aynı zamanda 1998 Dünya KupasıfinalindeBrezilya millî takımı tarafından kullanılmıştır.[38][41][42][43]
4-2-1-3
Diğer dizilişlere nazaran daha az görünen 4-2-1-3 dizilişi, 2010 UEFA Şampiyonlar Ligi finali de dahil olmak üzere Internazionale'de geçirdiği süre boyunca José Mourinho tarafından geliştirilmiştir.[1] Kaptan Javier Zanetti ve Esteban Cambiasso'yu orta saha pozisyonunda tutarak daha fazla oyuncuyu hücuma teşvik etmiştir. Ofansif orta saha rolünü Wesley Sneijder'e vermiş ve ön üçlüyü iki kanat ve bir forvet yerine üç forvet olarak işletmiştir. Bu dizilişi kullanarak Mourinho, ikinci sezonunda Inter'e üç kupa kazandırmıştır.[1]
Sistem daha gelişmiş ve esnek hâle geldiğinde, aynı gruplar içerisinde daha spesifik ve farklı rollerle 4-2-1-3, 4-1-2-3 ve hatta 4-2-2-2 gibi dizilişlere çevrilerek daha verimli bir şekilde çalışması için küçük gruplar tanımlanabilmektedir.[1]
Mevcut sistemlerin birçoğunun her üçünde savunma, orta ve saldırıya karşı üç farklı oluşum vardır. Amaç takımın, rakip alanın tüm bölümlerinde sayıca fazla olmasını sağlamak, ancak tam doksan dakika dolmadan önce takımdaki tüm oyuncuları tamamen yıpratmamaktır. Bu yüzden, tek bir sayı kafa karıştırıcıdır çünkü bir takım savunurken veya kazanmaya çalışırken 4-2-1-3 gibi görünmeyebilir. Olumlu bir atakta tam olarak 4-2-1-3 gibi görünebilir.[1]
4-5-1
4-5-1, defansif bir diziliştir; ancak, iki kanat oyuncusu daha ofansif bir role bürünerek dizilişi 4-3-3'le bağdaştırabilir. Merkezî orta sahalar rakibin oyun oynamasını zorlaştırdığından diziliş, maçı 0-0 berabere bitirmek veya bir farkla öne geçmek için kullanılabilir.[44] Orta sahadaki "yakınlık" nedeniyle, rakip takımın forvetleri çoğunlukla topla buluşamayacaktır. Ancak dizilişte tek forvet olması nedeniyle, merkezdeki orta sahanın da öne çıkma sorumluluğu vardır. Defansif orta saha genellikle oyunun hızını kontrol eder.[45]
4-6-0
Geleneksel olmayan bir diziliş olan 4-6-0, normalde trequartista ("boşlukta") oynayan bir oyuncunun santraforda yer aldığı 4-2-3-1 veya 4-3-3'ün bir çeşididir. Futbolun geleceği için muhtemel bir diziliş olarak önerilen 4-6-0,[46] rakip defans oyuncularının pozisyondan çekilmeden markajlayamadığı bir pozisyondan saldıran mobil bir ön dörtlü ile taktiksel avantaj elde etmek için tam forveti feda etmektedir.[47] Öndeki dört hücumcunun rakip savunmanın geride bıraktığı herhangi bir alanı oluşturması ve saldırması için gerekli olan oyun zekâsı ve hız nedeniyle diziliş, çok yetenekli ve iyi açılan bir ön dörtlü gerektirir. Hücumcuların bu zorlu gereksinimleri ve uygun bir golcü olmadan oynamanın yenilikçiliği nedeniyle, diziliş çok az takım tarafından ve nadiren tutarlı olarak benimsenmiştir. Pek çok dizilişin gelişiminde olduğu gibi bu dizilişin de kökeni belirsizdir, ancak kaynaklarda buna benzer bir diziliş benimseyen ilk profesyonel takım Anghel Iordănescu'nun Romanya'sıdır. 1994 Dünya Kupası 16. turunda bu taktikle Romanya, Arjantin'i 3-2 yenmiştir.[48][49] Bu dizilişi sistem olarak ilk kez benimseyen, çoğunlukla "forvetsiz" olma zorunluluğu dışında 2005-06 Serie A sezonunda Luciano Spalletti'nin Roma'sıdır.[50] Ayrıca Alex Ferguson'un Manchester United ekibi bu şekilde 2007-08 sezonunda Premier League ve Şampiyonlar Ligi'ni kazanmıştır.[51] Euro 2012'de ispanya teknik direktörü Vicente del Bosque, 4-6-0 dizilişiyle İtalya'ya karşı grup aşamasında 1-1 berabere kalmış ve turnuva finalinde onları 4-0 yenmiştir.[52]
3-4-3
3-4-3 kullanıldığında, orta saha oyuncularının hücum ve savunma arasındaki sürelerini bölmesi beklenir. Sadece üç özel savunmacıya sahip olmak, rakip takım orta sahayı kırarsa 4-5-1 veya 4-4-2 gibi daha geleneksel bir savunma konfigürasyonuna göre gol atma şansları daha yüksek olur. Bununla birlikte üç forvet, hücumda daha fazla konsantrasyon sağlar. Bu diziliş, daha saldırgan yapıya sahip takımlar tarafından kullanılmaktadır. Bu diziliş, 2005 UEFA Şampiyonlar Ligi finalinin ikinci yarısında üç gol gerideyken maçı çevirmek için Liverpool teknik direktörü Rafael Benítez tarafından kullanılmıştır.[kaynak belirtilmeli] Eski Juventus ve İtalya teknik direktörü Antonio Conte, Chelsea'dayken 2016-17 Premier League sezonunda 3-4-3'ü başarıyla uygulatmış ve takımın lig şampiyonluğu almasını ve FA Cup finaline gelmesini sağlamıştır. Sistemde kanat-beklere gelen hücumları düzgün bir şekilde önleyebilmek için Ronald Koeman, Everton ile ve Mauricio Pochettino, Tottenham ile Chelsea'ya karşı aynı taktiği kullanmıştır.[53][54]2021 UEFA Şampiyonlar Ligi finalini kazanan Thomas Tuchel de bu dizilişi kullanmıştır.[55]
3-5-2
Bu diziliş, 5-3-2'ye benzemektedir ancak bazı önemli ayarlamalar vardır. Genellikle libero yoktur, bunun yerine üç klasik stoper vardır ve iki kanat bek daha çok hücuma yöneliktir. Bu nedenle merkezî orta saha oyuncusu, kontra-atakları önlemeye yardımcı olmak için daha fazla geride kalma eğilimindedir. Aynı zamanda, kademeli olmayan bir orta sahaya sahip olması nedeniyle WW'nun klasik 3-5-2'sinden farklıdır. Bu dizilişin mucidi olduğunu iddia eden birkaç teknik direktör bulunmaktadır. Bunlar arasında iki kez Avrupa Kupası kazanan ve Dünya Kupası'nda finalist olan Ernst Happel ile sıra dışı ve tartışmalı Nikos Alefantos da yer almaktadır. Ancak, bu dizilişi en üst seviyede başarıyla kullanan ilk kişi, Arjantin'e 1986 Dünya Kupası'nı kazandıran Carlos Bilardo'dur.[56] 3-5-2'nin etkisinin doruk noktası; hem Bilardo'nun Arjantin'i hem de Franz Beckenbauer'in Batı Almanya'sının bu dizilişi kullandığı 1990 Dünya Kupası olmuştur.[56]
2000'in sonlarında Gian Piero Gasperini, Genoa CFC'de (ve daha sonra Atalanta BC'de) bu sistemi modern bir şekilde kullanarak, yüksek pres, hız, güç, bire bir savunma ve topa sahip olma özellikleriyle bu sistemin yeniden canlanmasına yardımcı olmuştur. Daha sonra İtalyan teknik direktör Antonio Conte de Juventus'ta 2012 ve 2014 yılları arasında art arda üç Serie A şampiyonluğu kazanarak bu sistemi başarıyla uygulamıştır. İlk şampiyonluk namağlup (20 takımın yer aldığı ligde rekor) ve son şampiyonluk puan rekoruna ulaşarak (102) elde edilmiştir.[57]İtalya millî takımını çalıştırdıktan sonra Conte, 2016-17 Premier League sezonunda Chelsea'de tekrar 3-5-2 dizilişini kullanarak kulübe lig şampiyonluğu kazandırmış ve FA Cup finaline gelmiştir. Sistemdeki kanat beklerinden gelen ekstra hücum baskısını düzgün bir şekilde karşılamak için Ronald Koeman'ın Everton'ı ve Mauricio Pochettino'nun Tottenham'ı da Chelsea'ye karşı bu dizilişi kullanmıştır.[53][58] Millî takım seviyesinde Louis van Gaal, 2014 Dünya Kupası'nda Hollanda'da bunu uygulamış ve Hollanda turnuvayı üçüncü bitirmiştir.[59] Bu diziliş, özellikle İspanya millî takımının oynadığı topa sahip olma futboluna karşı bir karşı hamle olarak kullanılmıştır. Cesare Prandelli, İtalya'da bunu uygulayarak Euro 2012 grup aşamasında İspanya ile 1-1 berabere kalırken, bazı yorumcular Daniele De Rossi'nin libero olarak göründüğünü söylemiştir.[60] Hollanda, bu dizilişi İspanya'ya karşı daha etkili bir şekilde kullanmış ve 2014 Dünya Kupası grup aşamasında onlara karşı 5-1'lik galibiyet elde etmiştir. Bu diziliş, Hollanda'nın savunmadaki tecrübesizliğinden oluşan zayıflığını en aza indirmiş ve Robin van Persie ile Arjen Robben'in hücumdaki gücünü en üst seviyeye çıkarmıştır.[61]
2021'de Inter'de Conte'nin yerini alan Simone Inzaghi, 3-5-2'yi modernize edip daha da yenilikçi hale getirmiştir. Inzaghi'nin sistemi, topa sahip olmayı kaleci ve savunmacılar üzerinden inşa etmekte ve hızlı, teknik, iyi savunma yapabilen orta saha oyuncuları kullanmaktadır. Özellikle yenilikçi olan, Federico Dimarco gibi Quinti ("beşinci") olarak adlandırılan kanat orta saha oyuncularının kullanımı olmuştur. Dimarco, topa sahip olunmayan fazda (5-3-2 şeklinde savunma hattında oynayarak) savunma görevlerini yerine getirmekle birlikte, hücum fazında değişken bir şekilde kullanılmıştır. İki kanat orta saha oyuncusu, hücum hattına çıkarak 3-3-4 şeklinde dört kişilik bir hücum oluşturmuştur.[62] İki sezon içinde Inter, dört kupa kazanmış ve 2023 UEFA Şampiyonlar Ligi finalinde oynamıştır.[63]
3-2-4-1
Teknik direktör Pep Guardiola, Manchester City'de bu dizilişi bir ana stoper ve iki defansif orta saha ile kullanmıştır.[64] Tipik bir 4-2-3-1 dizilişi ile başlasa da, sol veya sağ yarı bek defansif orta saha pozisyonuna kayarken, defansif orta saha oyuncusu orta sahada "kare" oluşturmak için yukarı kayarken hücumda farklılık gösterir. Diziliş, Manchester City'nin ilk kez UEFA Şampiyonlar Ligi'ni almasını ve 2022-23 sezonunda treble yapmasını sağlamıştır.
3-4-1-2
3-4-1-2, merkezî orta sahalardan birinin "10 numara" oyun kurucu pozisyonuna doğru daha ileri itildiği ve kanat oyuncularının daha geri çekildiği bir 3-5-2 varyasyonudur. Martin O'Neill, Celtic teknik direktörlüğünde kazandığı ilk şampiyonluklarda bu dizilişi kullanmış ve 2003 UEFA Kupası finalinde de bu dizilişle yer almıştır.[kaynak belirtilmeli]
3-6-1
Bu alışılmadık modern diziliş, orta sahada top hakimiyetine odaklanmaktadır. Önde olunan maçlarda veya beraberliği korumada daha kullanışlı olduğundan başlangıç dizilişi olarak görülmesi çok nadirdir. En yaygın çeşitleri 3-4-2-1 veya iki kanat-bek kullanılan 3-4-3 elmastır. Tek forvet, taktiksel bir oyuncu olmalıdır. Sadece gol atmaya odaklanmaz, aynı zamanda takım arkadaşlarına geri dönerek asist yapmaya da odaklanır. Takım öndeyken taktiğe daha çok odaklanır ve top kontrolü sağlayarak kısa paslarla zaman geçirir. Öte yandan takım yenik durumdayken, oyun kuruculardan en az biri hücuma derinlik katmak için alanın kenarında daha sık oynayacaktır. Steve Sampson (1998 Dünya Kupası'nda ABD ile) ve Guus Hiddink (2006 Dünya Kupası'nda Avustralya ile) bu dizilişi kullanan teknik direktörlerden ikisidir.
3-3-1-3
3-3-1-3, Hollanda'nın 4-3-3 sisteminden Ajax'ın geliştirdiği bir diziliştir. Louis van Gaal ve Johan Cruyff gibi teknik direktörler, dizilişi daha da hücumcu yapıya büründürmüş ve sistem sonunda, Andrés Iniesta ve Xavi gibi oyuncuların 3-3-1-3'ün felsefesine dönüştürerek Barcelona'ya gitmiştir. Sahanın en tepesinden özellikle forvetlerden yoğun bir şekilde pres yapılmasını talep eder ve son derece yüksek bir savunma hattı gerektirir. Temel olarak tüm oyunu rakibin yarı sahasında oynar. Tek bir kayma veya topu ayağından çıkarma sonucu savunmasız rakip kontra-atağına neden olabileceğinden, aşırı teknik hassasiyet ve hızlı top dolaşımı gerektirir. Cruyff'ün uyguladığı diziliş, daha düz ve daha geniş bir orta saha alanına dayanmaktadır, ama Van Gaal öndeki üçlüyle bağlantı kurmak için bir ofansif orta saha ve orta saha elmas dizilişi kullanmıştır. Marcelo Bielsa, sistemi Arjantin ve Şili millî takımlarında başarıyla kullanmıştır ve şu anda sistemi rekabette kullanmak için birkaç yüksek profilli teknik direktörden biridir. Diego Simeone de bu sistemi River Plate'te bazen denemiştir.
3-3-3-1
3-3-3-1 sistemi çok ofansif bir diziliştir ve kompakt yapısı orta saha hakimiyeti ve topa sahip olma için idealdir. Bu, bir teknik direktörün daha fazla hücumcu oyuncu toplayabileceği ve takımın omurgasına ekstra güç katabileceği anlamına gelir. Hücum üçlüsü genellikle orta saha oyuncusuyla beraber iki kanat bek veya kanat oyuncusuyla birlikte merkezî ofansif orta saha ya da santraforun arkasındaki ikinci forvete gelir. Orta saha üçlüsü, bir merkezî defansif orta saha veya alternatif olarak bir merkezî orta saha oyuncusu ve iki defansif orta saha oyuncusunu kapsar. Savunma üçlüsü üç stoperden veya bir stoperle beraber iki bek oyuncusundan oluşabilir.
Marcelo Bielsa, 3-3-3-1 dizilişini 2010 FIFA Dünya Kupası'nda Şili ile beraber kullanmış ve takımında üç stoper, iki kanat-bek ve bir ön liberoya yer vermiştir. Diziliş pratikte kum saati şeklinde olmasına rağmen dar bir üçlü, geniş bir üçlü ve santrafor kullanmıştır.[65]
5-3-2
Bu diziliş, birinin libero gibi davrandığı üç stoperden oluşan bir diziliştir. Bu sistemde kanat ve bek pozisyonları kanat-bek olarak birleşerek sahaya tam olarak yayılır ve savunma ile hücumu destekler.[66] Kulüp düzeyinde 5-3-2'yi Helenio Herrera, Inter'de kullanmış ve dönemin birçok İtalyan takımını etkilemiştir.[67]1998 Dünya Kupası finalisti ve 2002 Dünya Kupası şampiyonu Brezilya kullandığı bu dizilişte kanat bek görevini Cafu ve Roberto Carlos'a vermiştir.[68]
Liberolu 5-3-2 veya 1-4-3-2
5-3-2'nin varyasyonu olan bu dizilişte libero daha çok geri çekilir ve orta sahaya da katılım sağlayarak beklere destek olur. 1990 Dünya Kupası'nı kazanan Batı Almanya, Franz Beckenbauer yönetiminde bu taktiği uygulamıştır. Daha sonra Beckenbauer'in yerine geçen Berti Vogts, görev süresi boyunca bazı değişikliklerle bu planı sürdürmüştür.
5-4-1
Bu diziliş, izole edilmiş bir forvet ve savunmanın bulunduğu alanı kapladığı defansif bir diziliştir. Yine de beklerin hücuma geçmesiyle 3-6-1'e benzemektedir. Dizilişi kullanan takıma en iyi örnek Euro 2004 kazananı Yunanistan millî takımı verilebilir.[kaynak belirtilmeli]
1-6-3
1-6-3 dizilişi ilk kez 1936 yılında General Yoshijirō Umezu'nun emriyle Japonya tarafından kullanılmıştır. 1936 Olimpiyatlarında İtalya'ya 8-0 yenilmeden önce Japonya sıra dışı gelen 1-6-3 dizilişiyle, ağır şekilde favori gösterilen İsveç millî takımını 3-2 yenmiştir. Diziliş 1960'larda, ABD millî takımı eski futbolcusu Walter Bahr tarafından "kamikaze" olarak adlandırılmış ve Bahr, daha fazla medyada görünmek ve mücadele ettiği franchise için hayranların dikkatini çekmek üzere Philadelphia Spartans koçu olarak sınırlı sayıda oyunda bu dizilişi kullanmıştır.[69]
Eksik futbolcuyla dizilişler
Bir oyuncu oyundan kırmızı kart ile oyun dışı kaldığında veya oyuncu değişikliği hakkı dolduğunda sakatlık vb. nedenlerle oyundan çıkmak zorunda kaldığında takımlar genellikle 4-4-1 veya 5-3-1 gibi defansif dizilişlere dönmektedir. Yalnızca takım geride olduğu zaman on oyuncu kalırsa 4-3-2 veya 4-2-3 gibi ofansif dizilişlerle risk almayı tercih edebilmektedir.
^O'Sullivan, Denise. "PEPSI MAX Roadshow | Denise O'Sullivan | Irish hopes and Life in America". Off The Ball. Nathan Murphy tarafından görüşme yapıldı. Nathan Murphy. 13 Mayıs 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 22 Haziran 2024. Here with the Courage, we play a 4–2–2–2, a box formation, and I'm that 6 in there with another 6 next to me, and you always get on the ball in this formation and spray it out to your fullbacks. You know, you have to be underneath your fullbacks to get it back, getting your 10s into the game. ... It is two 6s, two 10s, two number 9s, so our fullbacks do a lot of the work up and down and create the width for us. Sometimes our 10s can sit in the halfspaces or they can pull out wide to create that width. We always need at least one player to create width for the team.
^"Formations: 4–5–1". BBC News. 1 Eylül 2005. 11 Eylül 2007 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Mayıs 2010.
^Wilson, Jonathan (8 Haziran 2008). "The end of forward thinking". The Guardian. Londra. 9 Haziran 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Temmuz 2008.
^abWilson, Jonathan (19 Kasım 2008). "The Question: is 3–5–2 dead?". The Guardian. Londra. 18 Kasım 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Kasım 2008.