Defans (lit. "Savunma"), futbol, basketbol ve diğer bazı takım oyunlarında takım halinde yapılan savunmadır. Fransızca savunma anlamındaki "défense" sözcüğünden Türkçeye geçmiştir.[1]
Futbolda defansın amacı gol yemeyi önlemektir. Dört tip defans oyuncusu vardır: stoper, libero, bek ve kanat-bek. Stoper ve bekler modern dizilişlerinden çoğunda önemlidir. Libero ve kanat-bek rolleri belli dizilişler için özelleştirilmiştir.
Stoper
Bir stoper (merkezdeki defans oyuncusu), kalenin tam önündeki alanı korur ve rakip futbolcuların, özellikle de santraforların gol atmasını önler. Stoperlerin görevi rakibin şut çekmesini, top çalmasını, paslarını engellemek, havadan kafaya gelen toplarda üstünlük sağlamak ve rakip takımın pasları sırasında forvete markaj uygulamaktır. Modern futbolda çoğu takım, kalecinin önünde iki veya üç stoper kullanmaktadır. 4-2-3-1, 4-3-3 ve 4-4-2 dizilişlerinde iki stopere yer verilir.
Normal oyunda stoperler gol atmaya meyilli değildir. Ancak takımı köşe vuruşu veya diğer duran toplardan birini kazandığında rakibin ceza sahasında hücuma çıkabilir ve gelen toplarda hava yatkınlığını kullanarak kafa golü atmaya çalışabilir. Defans oyuncusu, bu durumda geçici olarak hücumda yer alırken diğer defans oyuncuları ve Orta sahalar stoper pozisyonuna kayar.
Bazı stoperler direkt serbest vuruş ve uzaktan güçlü şutlar konusundaki başarılarıyla bilinir. Brezilyalı defans oyuncuları David Luiz, Alex ve Naldo, bulunduğu yerden daha fazla güce dayanan top mermisi serbest vuruşu metotlarıyla bilinir.
Stoperlerin kullandığı iki ana savunma stratejisi vardır: sahanın belli bir yerine odaklandıkları alan savunması ve belli bir rakip oyuncuya odaklandıkları adam adama markaj. Artık kullanılmayan catenaccio gibi adam adama markaj sistemlerinde ve daha sonra bu sistemin üzerine geliştirilen zona mista stratejisinde genellikle yan yana oynayan en az iki tür stoper bulunmaktadır: Stoper olarak bilinen en az bir adam adama savunma oyuncusu ve görevine bağlı olarak süpürücü veya libero olarak bilinen, aynı zamanda takım arkadaşları için hücum organizasyonu başlatan serbest savunma oyuncusu.[4]
Libero
Libero (veya süpürücü), eğer rakip savunma hattını kırmayı başarırsa ortaya çıkan çok yönlü "süpürücü" defans oyuncusudur.[5][6] Bu pozisyon, belli oyunculara markaj yapan diğer defans oyuncularından daha hareketlidir. Bu nedenle İtalyancada "serbest" anlamına gelen libero adını alır.[7][8]
Avusturyalı teknik direktör Karl Rappan, 1930'larda İsviçre kulübü Servette'de kullandığı catenaccio veya verrou (Fransızcada "kapı sürgüsü/zinciri") sisteminde bir oyuncuyu orta sahadan defans hattının gerisindeki bir pozisyona taşımış ve bu oyuncuyu arka çizgiyi koruyan "son adam" ve atakları tekrar başlatan bir oyuncu olarak kullanmıştır. Bu yüzden libero rolünün öncüsü olarak kabul edilmiştir.[9][10] 1930'larda ve 1940'larda İsviçre'nin teknik direktörü olan Rappan, kalecinin hemen önünde konumlanmış olan verrouilleur adı verilen defansif süpürücü pozisyonunda oynamıştır.[11]
1940'larda Sovyet kulübü Krılya Sovetov ile geçirdiği süre boyunca Alexander Kuzmich Abramov, defansif taktiğinde Volzhskaya Zashchepka veya "Volga Clip" olarak bilinen süpürücüye benzer bir oyuncu kullanmıştı. Verrou sisteminden farklı olarak onun sistemi o kadar esnek değildi ve 2-3-5'ten ziyade WM'nin gelişmiş bir versiyonuydu. Ancak bu taktik aynı zamanda derine inen ve bunun sonucunda defansif orta yarının beklerin arkasına geçmesine izin veren yarı beklerden birini içeriyordu.[12]
İtalya'da libero pozisyonu, Nereo Rocco'nın ve Helenio Herrera'nın catenaccio'yu kullanmasıyla popüler hâle geldi.[13]Gianni Brera tarafından icat edildiği düşünülen bu pozisyon için mevcut İtalyanca terim olan libero, bu rolü tanımlayan İtalyanca libero da impegni di marcatura ("markaj görevlerinden muaf") rolünden gelmekteydi.[8][14][15] Aynı zamanda "battitore libero" (İtalyanca "serbest vurucu", yani bir oyuncu savunmayı geçmişse, takım arkadaşlarından sonra müdahale etme özgürlüğü verilen bir oyuncu) olarak da biliniyordu.[12][16][17][18][19][20] İtalyan futbolunda libero pozisyonundaki futbolculara genellikle altı numaralı forma veriliyordu.[9]
İtalya'daki libero rolünün ilk öncüllerinden biri, 1940'larda Salernitana tarafından catenaccio'nun öncülü olan 'vianema' sisteminde kullanıldı. Sistem, kulübün oyuncularından biri olan Antonio Valese'nin teknik direktörü Giuseppe Viani'ye verdiği bir fikirden esinlenilmişti.
Süpürücü oyunculardan kontra-atak hamleleri yapması beklense de, tipik stoperlerden daha iyi top kontrolü ve pas geçirme kabiliyeti gerektirdiğinden yetenekleri genellikle savunma alanlarıyla sınırlıdır. Örneğin 1960'lardaki İtalyan futbolunda kullanılan catenaccio oyun sistemi, sadece arka çizgide dolanan "tamamen savunmacı" bir süpürücü kullanmaktadır. Helenio Herrera'nın Grande Inter ekibinde yer verdiği Armando Picchi, bu rolün daha geleneksel çeşidinin bir öncüsüdür.[21][22]
Daha modern libero, tipik libero'nun savunma niteliklerine sahipken rakibin kontra-atağı sırasında ortaya çıkabilir.[23] Bazı süpürücüler ileriye doğru hareket edip topu ileri doğru dağıtırken diğerleri pası alır ve rakip takımın kendini zahmete sokmasına gerek kalmadan topu rakipten uzaklaştırır. Süpürücü, topu dağıtmak için ileri yönlenirse hızlı bir toparlanma yapması ve pozisyonuna geri dönmesi gerekir. Modern futbolda kullanımı oldukça azalmıştır.
Her ne kadar bu pozisyonun modern futbolda büyük ölçüde modası geçmiş olsa da bölgesel markaj ve ofsayt tuzağı kullanımı nedeniyle Daniele De Rossi,[31]Leonardo Bonucci, Javi Martínez ve David Luiz gibi bazı oyuncular 3-5-2 ve 3-4-3 dizilişlerinde buna benzer rolde oynamıştır. Bu oyuncular, defansif yeteneklerine ek olarak teknik ve topla oynama kabiliyetleri sayesinde topu geri kazandıktan sonra orta sahadan ilerlemeyi sağlamış ve takımın ikincil oyun kurucusu olarak rol oynamıştır.[31][32]
Bekler (sol bek ve sağ bek), geniş pozisyonları tutar ve geleneksel olarak duran toplar haricinde her zaman geride kalır. Bek yerine stoperlerin yer aldığı dörtten daha az futbolcuyla yapılan savunmalar haricinde kanadın iki tarafında da bek yer alır.[36]
2-3-5 dizilişinin olduğu futbolun ilk dönemlerinde iki bek, aslında son savunma hattı olmaları ve genellikle alanın ortasında forvetlerle karşı karşıya olmaları nedeniyle modern beklerle aynıydı.[37]
Daha sonraki 3-2-5 dizilişi, üçüncü bir adanmış savunma oyuncusunu içeriyordu, bu da sol ve sağ beklerin daha geniş pozisyonlar almasını sağlıyordu.[38] Daha sonra bir başka orta defans oyuncusunun olduğu 4-2-4 dizilişi,[39] kanattaki defansların rakip kanat oyuncularına karşı koymak ve kanatlarına kendi başlarına destek sağlamak için daha da fazla oynamalarını sağladı ve bek pozisyon, oldukça çakılı kalan merkezî defans oyuncularının aksine bu rolü yerine getirebilecek dinamik oyuncularla değerlendirildi. Bu pozisyon; genellikle güç, yükseklik ve pozisyon almaya dayanıyordu.
Modern futbolda bekler, geleneksel role göre daha hücumcu bir rol üstlendi ve genellikle kanattan bindirmeler yapmaya başladı.[40] Elmas 4-4-2 gibi kanatsız dizilişler, beklerin kanatta yukarı ve aşağı önemli ölçüde yer kaplamasını talep ediyordu. Modern beklerdeki sorumlulukların bazıları şunlardır:
Hücum eden oyunculara karşı fiziksel güç uygulayarak onları daha az nüfuz ettikleri alana yönlendirmek. Rakibin stoper veya defansif orta sahaya karşı zayıf ayakla girerek rakip oyuncuları zayıflatabilecek manevra yapabilirler. Aksi takdirde; beceri ve akıllı pozisyon alma, etki oluşturma olasılıklarının daha düşük olduğu bir alanda kanat oyuncusunu geri itebilir.
Topun dışına çıkmak, kanalların altındaki boşluklara koşu ve rakip ceza sahasına orta pozisyonları sağlar.
Taçlar genellikle beklere verilir.
Kanat oyuncuları ve diğer hücum oyuncularına markaj yaparlar. Bekler, genellikle rakip ceza sahasında mücadeleye girmez. Ancak, kanattan savunma hattına gelen hücum oyuncularını hızla uzaklaştırmayı amaçlar. Bununla birlikte markaj yapanlar, rakipleri çok sıkı tutmaktan veya savunma organizasyonunu bozma riskinden kaçınmalıdır.[41]
Diğer takım arkadaşlarının savunma hattını aşmamasını sağlayarak taktik disiplini sürdürmek ve rakibini kendi sahasında oynamaya zorlamak.
Kanattan aşağıya pas seçeneği sağlamak.
Kanatsız dizilişlerde beklerin hem gerideki hem de ilerideki kanatları kapsaması gerekir. Savunmayı merkez orta sahalardan biriyle paylaşabilir.
Ayrıca atak yapan bekler, rakibin hem kanat oyuncularının hem de bek oyuncularının kendi yarı sahasında daha da kapanmasına yardımcı olur. Hücumlar, rakip oyuncularını orta sahadan çekmeye zorlar ve takıma avantaj sağlayabilir.[42]
Topla oynayan beklerin fiziksel ve teknik talepleri nedeniyle başarılı bekler, sahadaki diğer rollere uyum sağlamak için onları uygun hale getiren çok çeşitli özelliklere ihtiyaç duyar. Oyunun sahada birden fazla pozisyonda oynayabilen yardımcı oyuncuların birçoğu doğal beklerdir. Buna yakın örnek, kariyeri boyunca bekte ve savunmanın ortasında forma giyen Real Madrid futbolcusu Sergio Ramos'tur. Modern oyunca bekler, genellikle takım kontra-atağa geçtiğinde kanattan aşağı koşmalarıyla asistlerin adil bir payını alırlar. Bununla birlikte beklerin yaygın özellikler şunlardır:
Kanatta yukarı ve aşağı büyük mesafeleri kat etmek ve rakipleri geride bırakmak için hız ve dayanıklılık.
Çalışkanlık ve takım çalışmasına etkisi.
Markaj, top çalma yeteneği ve öngörü duygusu
Topsuz alanda boş alanlara koşarak takımı için hücum fırsatı oluşturmak.
Top sürme kabiliyeti. Bu özellikteki bekler, kendi başlarına topu rahatlıkla sürebilir ve zaman zaman hücum yapan kanat oyuncularına yardımcı olurlar.
Oyuncu zekası. Savunmacılar için yaygın olduğu gibi bekler de, oyun akışı sırasında bir kanada yapışıp yapışmayacağına karar vermelidir ve uygun bir mesafeyi korumalıdır. Hücum oyuncularına çok yakın kalan bekler, pozisyonlarından çekilmeye ve savunmada bir boşluk bırakmaya meyillidir. Verkaç gibi hızlı pas hareketleriyle defansın tam arkasını açık bırakırlar. Tehlikeli olduğu düşünülen kanat oyuncuları, hem bek hem de kanat oyuncuları tarafından çifte markaj edilebilir. Bu, beklerin savunma hattını tutmaya odaklanmasını sağlar.[43]
Kanat bek
Kanat bek, bek pozisyonunun bir çeşididir ancak hücuma daha fazla odaklanır. Kullanıldıklarında tipik olarak bir takımdaki en hızlı oyunculardandır. Kanat bekler, genellikle üç stoperin kullanıldığı dizilişlerde kullanılır ve bazen defans oyuncusu yerine orta saha oyuncusu olarak sınıflandırılır. Ayrıca Jürgen Klopp'un Liverpool'da kanat beklerin hücumdaki genişlik eksikliğini telafi etmek için kullandığı 4-3-3 sisteminde olduğu gibi sadece iki stoperli dizilişlerde de kullanılabilirler. Modern futbolun gelişiminde kanat bekler, kanat ve beklerin karışımıdır. Bu nedenle, bu pozisyon modern futbolda fiziksel olarak en zorlu pozisyonlardan biridir. Kanat beklerin başarılı bir şekilde kullanılması, 3-5-2 ve 5-3-2 dizilişlerinin dönüşümlerde etkili bir şekilde çalışabilmesi için ana ön koşullardan biridir.
Kanat bekler genellikle beklerden daha maceracıdır ve özellikle kanatsız takımlarda oyun genişliği sağlaması beklenir. Kanat bek, olağanüstü bir dayanıklılığa sahip olmalı, sahanın yukarısına ortalar açabilmeli ve rakiplerin kanattan hücumlarına karşı etkili bir savunma yapabilmelidir. Defansif orta saha, kanat beklere destek sağlayacak şekilde konumlandırılabilir.[44] Bu pozisyonda Chelsea, Inter ve Tottenham Hotspur takımlarını çalıştıran Antonio Conte'nin takımlarında görüldüğü gibi üç stoperli dizilişlerde kanat oyuncuları da kullanılabilmektedir.
^Pleat, David (6 Haziran 2007). "Fleet-of-foot full-backs carry key to effective attacking". The Guardian. Londra. 4 Kasım 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Aralık 2008. David Pleat explains in a Guardian article how full-backs aid football teams when attacking.
^Pleat, David (18 Şubat 2008). "How Gunners can avoid being pulled apart by Brazilian". The Guardian. Londra. 4 Kasım 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Aralık 2008. David Pleat explains the team effort in marking an attacking player stationed in the outside-wing position.
^Pleat, David (18 Mayıs 2006). "How Larsson swung the tie". The Guardian. Londra. 4 Kasım 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Aralık 2008. David Pleat explains how the introductions of Barcelona full-back Juliano Belletti and striker Henrik Larsson in the 2006 UEFA Champions League Final improved Barcelona's presence in wide areas. Belletti eventually scored the winning goal for the final.
^Pleat, David (31 Aralık 2007). "City countered by visitors' Petrov defence". The Guardian. Londra. 4 Kasım 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Aralık 2008. David Pleat discusses the tactical implications of full-backs and other defenders marking wingers in a Guardian match analysis.