Yönetmenin sonraki işi, senaryosunu Andrew Kevin Walker'ın yazdığı 1995 tarihli Yedi isimli film oldu. Yedi ölümcül günaha uygun cinayetler işleyen bir katilin (Kevin Spacey peşindeki iki dedektifin (Brad Pitt ve Morgan Freeman) hikâyesinin anlatıldığı film, dünya genelinde yakalışk 300 milyon dolar kazandı ve eleştirmenlerden genellikle olumlu yorumlar aldı.
YediAlacakaranlık tarzı bir gerilim filmi olan Oyun'u (1997) yönetti. Kardeşinden (Sean Penn) bir hediye aldıktan sonra başına sıra dışı şeyler gelmeye başlayan bir iş insanının hikâyesine odaklanan film, eleştirmenler iyi yorumlar almasına rağmen gişede orta karar bir başarı elde etti.
David Fincher'ın Chuck Palahniuk'un aynı adlı romanından uyarladığı Dövüş Kulübü, 1999 yılında gösterime girdi. Başrollerinde Edward Norton, Brad Pitt ve Helena Bonham Carter'ın yer aldığı film eleştirmenlerden karışık yorumlar alırken gişe hasılatında beklenen başarıyı kazanamadı. Ama eleştirmenlerin ve izleyicilerin filme olan bakışı zaman içinde çok değişti. Dövüş Kulübü zamanla sinema tarihinin en iyi filmlerinden biri olarak anılmaya başlandı. Entertainment Weekly, Dövüş Kulübü gösterime girdiğin zaman filme düşük bir not vermişti ama "Sahip Olmanız Gereken 50 DVD Film" listesinde bir numaraya Dövüş Kulübü'nü yerleştirdi. Dövüş Kulübü, İngiliz sinema serisi Total Film'in hazırladığı "Tüm Zamanların En Muhteşem 100 Filmi" listesinde Jaws, Vertigo ve Sıkı Dostlar filminin ardından dördüncü sırada yer aldı.
Fincher'ın Dövüş Kulübü'ünden sonraki filmi Panik Odası (2002) oldu. Film her ne kadar Amerika Birleşik Devletleri'nde yaklaşık 92 milyon dolar kazansa da Yedi, Oyun ve Dövüş Kulübü filmlerinin elde ettiği eleştirel başarıya ulaşamadı. Bu filmden beş yıl sonra David Fincher, Robert Graysmith'in Zodiac Katili hakkında yazdığı kitaptan uyarladı. Önemli rollerde Jake Gyllenhaal, Mark Ruffalo, Robert Downey Jr., Anthony Edwards ve Brian Cox'ın yer aldığı Zodiac, 2007 yılının en beğenilen filmlerinden biri oldu ancak Birleşik Devletler'de gösterimde kaldığı süre içerisinde yalnızca 33 milyon dolar kazanabildi.
Fincher'ın senarist Eric Roth ile birlikte F. Scott Fitzgeraldaynı adlı romanından uyarlandıkları Benjamin Button'un Tuhaf Hikayesi 2009 yılında gösterime girdi. Benjamin Button'un Tuhaf Hikayesi Fincher'ın yönettiği en uzun film oldu. Ayrıca Fincher, bu filmde Brad Pitt ile üçüncü kez çalıştı. 13 dalda Akademi Ödülü adaylığı kazanan yapım, David Fincher'a da ilk En İyi Yönetmen dalında Akademi Ödülü adaylığını getirdi. Film 300 milyon dolardan daha fazla kazandı. Ünlü yönetmen, çok satan bir roman olan Ejderha Dövmeli Kız'ın Amerikan versiyonunu sinemaya aktardı.
2014 yılında Gillian Flynn'in aynı adlı romanından uyarlanan Kayıp Kız filminin yönetmenliğini yapmıştır. Gerilim türündeki film oldukça iyi bir gişe hasılatı yapmıştır. Film 3 Ekim'de ABD'de sinemalarda gösterime girdi. Kayıp Kız; Pike ile Drama Dalında En İyi Kadın Oyuncu ve Fincher ile En İyi Yönetmen dalları da dahil olmak üzere dört Altın Küre Ödülü adaylığı kazandı.
Uzun bir süredir babasının kaleme aldığı ve Yurttaş Kane filminin yazarı Herman J. Mankiewicz'in filmi yazma hikayesini ve kişisel yaşamını konu alan Mank adlı film projesini hayata geçirmek isteyen Fincher, Netflix ile imzaladığı uzun süreli anlaşma kapsamında 2020 yılında projeyi hayata geçirdi. 4 Aralık'ta Netflix'te yayınlanan film, 93. Akademi Ödülleri ve 78. Altın Küre Ödülleri'nde bir çok dalda aday gösterildi. Filmin yayınlanmasının ardından Fincher, Netflix ile 4 yıllık yeni bir anlaşma daha imzaladığını açıkladı.[1]