Rusya, İran ve Suriye'nin Aralık 2019'da İdlib'e başlattığı taarruz sırasında bölgede bulunan Türk askerlerinin 2020 İdlib saldırısı ve öncesinde hedef alınması; Türk sınırına doğru göç hareketlerinin başlaması.
Sonuç
Çatışmalar durdu, ateşkes yapıldı.
Türkiye ve Rusya 5 Mart 2020'de bir ateşkes anlaşması yaptı. Ateşkes anlaşmasına göre Türk-Rus ortak devriyelerinin M4 karayolunun Turumba'dan Ayn El-Havr'a kadar olan kesimi boyunca başlatılmasına, M4 karayolunun kuzeyinde 6 km ve güneyinde 6 km derinliğinde bir güvenli koridor tesis edilmesine karar verildi.
Türkiye mültecilere Avrupa tarafındaki sınır kapılarını açtı. Yaklaşık 150.000 mülteci Meriç'ten Avrupa'ya geçti.[1]
Bahar Kalkanı Harekâtı[14] veya İdlib Operasyonu, 27 Şubat 2020'de Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) ve Suriye Millî Ordusu (SMO)'nun Suriye'nin İdlib iline yönelik başlattığı sınır ötesi askerî harekât. İdlib'de Rusya destekli Suriye Silahlı Kuvvetleri tarafından 27 Şubat 2020'de yapılan hava saldırısı sonrası başlamıştır.[7][15] Harekâtı 2. Ordu Komutanı Korgeneral Sinan Yayla yönetmiştir. Millî Savunma Bakanı Hulusi Akar harekâtın amacının Adana, Astana ve Soçi mutabakatları çerçevesinde ateşkesi sağlamak, göçü önlemek, birliklerin, halkın ve Türkiye sınırlarının güvenliğini sağlamak olduğunu açıklamıştır.[16] Moskova'da varılan antlaşmaya göre bölgede ateşkes ilan edilmiştir.[17]Hatay'ın Antakya ilçesindeki Serinyol mahallesinde Bahar Kalkanı Harekât Bölgesi Komutanlığı kuruldu ve 10 Ağustos 2023 itibarıyla Tuğgeneral Nihat Ergün komutanlığa atandı.
Arka plan
24 Şubat'ta TSK destekli Muhalif güçler Serakib'in kuzeyinde bulunan Neyrab'ı ve Neyrab'ın doğusu Marat Al Awliya bölgesini;[18] 26 Şubat'ta Neyrab'ın kuzeydoğusu Salihiye bölgesini ve Serakib kuzeyindeki Afes bölgesini Suriye ordusundan temizleyerek kontrol altına aldı.[19]
27 Şubat'ta TSK destekli Muhalif Güçler Serakib'i, Serakib'in güneyinde bulunan Cubas köyünü, Kafr Battikh'in güneyinde bulunan Kadura köyünü ve Serakib'in güneyinde bulunan Dadik köyünü Suriye ordusundan temizleyerek kontrol altına aldı.[19] Rus kaynakları ise Serakib'in geri alındığı iddialarını yalanladı.[20]
Saldırının ardından, Türk Silahlı Kuvvetleri, Suriye askerini "meşru hedef" olduğunu açıklayarak 200'den fazla topçu atışıyla 329 Suriye askerinin "etkisiz hâle getirildiğini" açıkladı.[23] TSK'ya bağlı topçu birlikleri Halep'in kuzeyindeki Nubl-Zehra bölgesinde bulunan Suriye ordusu ve Hizbullah hedeflerini de vurdu.[kaynak belirtilmeli]
Harekât
29 Şubat 2020'de TSK destekli Suriye Millî Ordusu, İdlib'in güneyinde Dukmak, Tel Mabutah (Zukum), Kalaydin, Kawgafinah, Sahafun köylerini Suriye hükûmet güçlerinden temizleyerek kontrol altına aldı.[kaynak belirtilmeli] 29 Şubat 2020’de Türk Silahlı Kuvvetlerinin, Millî İstihbarat Teşkilatı'nın (MİT) da desteği ile İdlib’in Cebel el-Zaviye bölgesindeki üç katlı bir binada bulunan ve İdlib operasyonları hakkında durum değerlendirmesi yapan Suriye Silahlı Kuvvetleri’nin 124. Alay komutanı tuğgeneral Burhan Rahmun, tuğgeneral İsmail Ali ve albay Mezen Fervati ve çok sayıda askerin TUSAŞ Anka ve Bayraktar TB2 silahlı insansız hava araçları ile nokta atışı saldırıları ile öldürüldüğü açıklandı.[24]
1 Mart 2020'de Suriye ordusu İdlib üzerindeki hava sahasının kapatıldığını, bölgede görülecek tüm hedeflerin düşman olarak algılanıp hava savunma sistemleri tarafından vurulacağını duyurdu.[25]
Türkiye bu açıklamanın ardından Suriye ordusuna bağlı Rus yapımı 2 savaş uçağını düşürdü. Millî Savunma Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, "Uçaklarımıza taarruz eden Rejime ait 2 SU-24 tipi uçak düşürülmüştür" ifadeleri kullanıldı.[26]
2 Mart 2020'de Suriye Silahlı Kuvvetleri, Rusya hava desteğiyle Serakib ilçesi ve etrafındaki birkaç kasabayı ele geçirdi. Rusya, Rusya askeri polisinin ilçeye girdiğini duyurdu.[27]İzvestiya gazetesi biri TUSAŞ Anka model olmak üzere en az 6 silahlı insansız hava aracı'nın Suriye ordusu tarafından düşürüldüğünü iddia etti.[28] 3 Mart 2020'de Türk silahlı kuvvetleri'ne ait bir F-16 savaş uçağının Türk sınırları içerisinden, 45 kilometre uzaktan yaptığı atış ile Esad rejimine ait L39, bilinen adıyla "Albatros", tipi uçağı düşürdüğü açıklandı. Düşürülen uçağın pilotu Suriye Millî Ordusu tarafından ölü olarak ele geçirildi.[29] Aynı gün Suriye ordusunun saldırısı sonucu 1 Türk askeri öldü, 9 Türk askeri yaralandı. Türk Silahlı Kuvvetleri bölgede bulunan 82 Suriye ordusu hedefini ateş altına aldı. Bölgedeki çeşitli kaynaklardan alınan son bilgilere göre; ateş altına alınan Suriye ordusu hedeflerinden 9 tank, 2 obüs, 6 ÇNRA ve 2 askeri aracın imha edildiği, 299 Suriye askerinin öldürüldüğü açıklanmıştır.[30]
4 Mart 2020'de Suriye Silahlı Kuvvetleri Türk Silahlı Kuvvetlerine yeni bir saldırı gerçekleştirmiş, saldırı sonucu 2 Türk askeri ölmüş 6 Türk askeri yaralanmıştır. Yaralanan askerlerden birisi 5 Mart 2020'de ölmüştür. Millî Savunma Bakanlığının aynı gün yaptığı açıklamaya göre 27 Şubat 2020'den, Bahar Kalkanı Harekâtı başladığından bu yana; 3 uçak, 8 helikopter, 151 tank, 47 top/obüs, 52 ÇNRA, 8 hava savunma füze sistemi, 12 tanksavar silahı, 4 havan, 24 zırhlı araç, 27 zırhlı muharebe aracı, 34 silahlı pikap, 60 askeri araç, 10 mühimmat deposu imha edilmiş ve 3138 Suriye askeri öldürülmüştür.[31] Türk kaynakları Suriye Kaplan Kuvvetleri Komutanı Süheyl Hasan'ın Türk insansız hava araçlarının 4 Mart 2020'de yaptığı saldırıda ağır yaralandığını iddia etmiştir.[32]
5 Mart 2020'de Rus savaş uçaklarının İdlib'in Marretmısrin beldesinde bir tavuk çiftliğine sığınan sivillere yapmış olduğu hava saldırısı sonucunda 16 sivil öldü 18 sivil yaralandı. Bahar Kalkanı Harekâtı'nda 4-5 Mart aralığında 4 tank, 5 top/ÇNRA, 3 tanksavarın imha edildiği, 184 Suriye askerinin öldürüldüğü açıklandı. Türkiye'nin iddiasına göre 27 Şubat - 5 Mart aralığında 3322 Suriye askeri öldürüldü.[33]
Moskova Mutabakatı ve ateşkes süreci
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan İdlib sorununu görüşmek üzere Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile Moskova'da bir araya geldi. Yaklaşık 6 saatlik iki liderin ve heyetlerin kendi aralarında yaptığı görüşmeler sonucunda İdlib'de ateşkes sağlandı. İki ülkenin dışişleri bakanları yapılan ortak basın açıklamasında belgeyi Rusça ve Türkçe olarak beyan etti. Bölgedeki nabzı düşürmeyi hedeflediklerini açıklayan dışişleri bakanları ateşkes şartlarını şu şekilde açıkladı:[17]
İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi'ndeki temas hattı boyunca tüm askeri faaliyetler 6 Mart 2020 tarihinde saat 00.01'den itibaren durdurulacaktır.
M4 Karayolunun kuzeyinde 6 km ve güneyinde 6 km derinliğinde bir güvenli koridor tesis edilecektir. Güvenli koridorun işleyişine dair ayrıntılı esas ve usuller Türkiye Cumhuriyeti ve Rusya Federasyonu Savunma Bakanlıkları arasında yedi gün içinde kararlaştırılacaktır.
Türk-Rus ortak devriyeleri 15 Mart 2020 tarihinde M4 karayolunun Turumba'dan ve Ayn El-Havr'a kadar olan kesimi boyunca başlatılacaktır.
İş bu protokol imzalandığı anda yürürlüğe girer. Türkçe, Rusça ve İngilizce üç örnek olarak ve eşit yasal geçerliliği olacak şekilde 5 Mart 2020 tarihinde Moskova'da imzalanmıştır.
Ateşkes 6 Mart 2020'de saat 00.01 itibarıyla başladı. 15 Mart 2020'de ilk Türk-Rus devriyesi yapılmak istendi fakat İdlib halkının Rus ordusuna göstermiş olduğu tepki nedeniyle devriye planlandığı şekilde yapılamadı. Bu süreçten sonra da devriyelerde halkın Rus ordusuna tepkisi devam etti.[34] 19 Mart 2020'de bölgede bulunan radikal gruplar tarafından yapılan saldırıda 2 Türk askeri öldü.[35] 27 Mayıs 2020'de bölgede bulunan radikal grupların yaptığı başka bir saldırıda 1 Türk askeri öldü.[36]
14 Temmuz 2020'de Türk ordusu ile Rus ordusu ortak devriye atarken yol üstünde bekleyen "Hattab el Şişani Ketibeleri" örgütüne ait bombalı araç, konvoyun geçişi sırasında konvoya doğru hareket etti ve infilak ettirildi. Saldırıda 3 Rus asker, 1 Türk asker yaralandı ve Rus zırhlısı kullanılamaz hâle geldi.[37][38] 2 Ağustos'u 3 Ağustos'a bağlayan gece Rus savaş uçakları İdlib'in güneyinde belirli bölgelere bombardıman gerçekleştirdi ve öğle saatlerine kadar bu bombardımanlar ara ara sürdü.[39] Sabah saatlerinde Twitter hesabından açıklama yapan Ulusal Kurtuluş Cephesi, Suriye ordusunun Rus hava desteğini alarak sızma girişimi yapmaya çalıştığını ve bu sızma girişiminin başarısız olduğunu duyurdu.[40]
4 Ekim 2020'de İdlib hakkında açıklamada bulunan Türkiye Cumhuriyeti Millî Savunma Bakanlığı, Türkiye'nin İdlib'de sorumluluklarını yerine getirdiğini ve olası bir göç dalgasının sadece Türkiye'yi değil Avrupa'yı da etkileyeceği konusunda uyarıda bulundu.[41]
Tepkiler
Pakistan: Pakistan Başbakanı İmran Han, Türkiye CumhurbaşkanıRecep Tayyip Erdoğan'a Suriye'nin İdlib kentinde rejim güçlerinin saldırısı sonucu ölen Türk askerleri için taziyelerini iletti. Han, Türkiye'ye olan desteğini de yineledi. İmran Han görüşmede, Pakistan halkının bu keder ve üzüntü döneminde kardeş Türk milletiyle güçlü bir dayanışma içinde olduğunu belirtti. Ayrıca Türkiye'nin milyonlarca mülteciye ev sahipliği yapmasından övgüyle bahseden ve uluslararası toplumu Türkiye'nin bu büyük yükü taşımasına yardım etmeye çağıran Han, Pakistan olarak bu konuda mümkün olan tüm destek ve yardımı verme teklifinde bulundu.[42]